26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 1 Ekim 2016 4 BOP eşbaşkanı tabii Lozan’a karşı Türkiye’nin de şu anda içinde debelenmekte olduğu Ortadoğu bataklığının bugünkü durumunun baş sorumlusu, 21. yüzyıl başında bölgeye BOP ile yeniden şekil vermek için, her yeri kan ve ateşe boğan ABD’dir. İkinci Irak savaşını başlatan ve yürüten Başkan George W. Bush’un Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 7 Ağustos 2003’te Washington Post’ta yayımlanan makalesinde, BOP ile bölgede 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini açıkça ilan ediyordu. Irak savaşının nedeninin kitle imha silahları olmadığı çok söylendi, yazıldı. Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair, Irak savaşının asıl nedeninin bu ülkenin sahip olduğu kitle imha silahları olmadığını itiraf edip İngiliz kamuoyundan özür dilerken, bir anlamda tartışmalara da noktayı koyuyordu. Evet, Irak savaşının nedeni bölgede Türkiye de dahil 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi öngören ABD’nin dizayn ettiği BOP’u yaşama geçirmek azmiydi. Condoleezza Rice, planı ifşa ettiği makalesinde “Ortadoğu’da dönüşüm hiç kolay olmayacak ve zaman alacak” diyordu. Gerçekten de dönüşüm kolay olmadı ve zaman aldı, hâlâ da dönüşüm oluşmaya devam ediyor. Suriye’de şu anda sürmekte olan savaş da dönüşümün bir parçası. HHH Amerika Irak savaşına hazırlanırken, Türkiye’de başbakanlık koltuğunda Bülent Ecevit oturuyordu. Tam bu sırada Washington’da George W. Bush ekibinden bir yetkili, Cengiz Çandar’a “Başkan seneye bu zamanlar, Irak’a müdahale edecek, şunu söyleyebilirim ki bu müdahale gerçekleştiğinde Türkiye’de iktidar koltuğunda Bülent Ecevit olmayacaktır” diyordu. Sonra her şey, herkesin gözü önünde bir film şeridi gibi akıp gitti. Birçok etkenin bir araya gelmesiyle, bir yandan Ecevit’in başkanlığındaki koalisyon hükümeti devrilirken, öte yandan da Erbakan Hoca’dan ayrılan ve onun Milli Görüş gömleğini çıkardığını ilan eden Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AKP kuruluyordu. Kapitalist sisteme uyum sağlamayı, ABD ve AB ile ilişkileri geliştirmeyi, küreselleşmeye eklemlenmeyi vaat eden AKP’nin önderi Tayyip Erdoğan, daha partinin kuruluş aşamasında ABD’ye davet ediliyor, devlet tarafından ağırlanıyor, Yahudi kuruluşlarından, cesaret madalyası alıyordu. AKP 2002 seçimleriyle iktidara geldi. Ama TBMM’de yapılan 1 Mart 2003 tarihli tezkere oylamasında, Tayyip Erdoğan’ın tüm çabalarına karşın, yeterli nitelikli çoğunluğu sağlayamadığı için, Bush’un Irak savaşına vaat ettiği desteği veremedi. Ancak ABD bu beceriksizliğe rağmen AKP’ye küsmedi, olayın faturasını TSK’ye kesti. Faturada öngörülen bedel, yalnızca Türk Devleti’nin hiçbir resmi tepki vermediği, askerlerimizin başına çuval geçirme olayıyla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda, Balyoz ve Ergenekon davaları da 1 Mart olayının faturalarıydı. Tayyip Bey, her iki davanın da savcısı olduğunu açıkça ilan etmişti. 1 Mart tezkere olayından sonra Tayyip Erdoğan, BOP’un eşbaşkanı olduğunu da açıklıyordu. HHH Bütün bunları anımsayıp, anımsatmamın nedeni, Tayyip Erdoğan’ın son muhtarlar toplantısında, Lozan’a karşı olduğunu açıklaması üzerine muhatap olduğum sorulardır. Perşembe günü, Cumhurbaşkanı’nın Lozan’a karşı olduğunu açıklaması üzerine çok kişi olumsuz tepki gösterdi ve eşten dosttan, okurlardan gelen şu soruyla karşılaştım: Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Lozan’a karşı olduğunu söylüyor. Ne dersin? Bekledikleri tepkiyi göstermeyip olayı soğukkanlılıkla karşılamam, sanırım çoğunu düş kırıklığına uğrattı. Onlara verdiğim yanıt ise aynen şu olmuştu: Doğaldır. BOP’un eşbaşkanı olduğunu söyleyen kişi tabii ki Lozan’a karşı olacaktır. haber EDİTÖR: TAMER KAYAŞ saye‘Osinkdoelt,uuknLuotmzaan’KELsıroledırzçotadğçnaıaksrtönoı’ızğnlleurine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lozan Antlaşması ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a seslenerek, “O koltuğa Cumhuriyetin ve Lozan’ın sayesinde oturduğunu unutmayacaksın arkadaş! Kim oluyorsun sen? Nasıl böyle konuşabilirsin? Ne hakkın var senin” diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, yabancı medya kuruluşlarının temsilcileriyle dün Beşiktaş’taki Swisotel’de bir araya geldi. Basına kapalı 2 saat süren toplantının ardından Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Bu kadar işsizlik varken, bu kadar yoksulluk varken, insanlar can derdindeyken, 81 ilde mağdurlar bir çıkış yolu ararken, Lozan niye gündeme gelir? Lozan, Türkiye’nin tapu senedi. Biz Lozan’ı savunuyoruz onlar Sevr’i savunuyorlar” dedi. “Çıkıp şu soruya cevap versin. Sen Sevr’i mi savunuyorsun” diye soran Kılıçdaroğlu, “Biz Ankara’yı savunuyoruz, onlar İstanbul’u savunuyorlar. Biz Cumhuriyeti savunuyoruz, onlar hilafeti savunuyorlar. Biz vatandaşı savunuyoruz, onlar kul olmayı savunuyorlar” diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Tarihine ihanet etmeye kimsenin hakkı yoktur. Cumhurbaşkanı’ysan otur adam gibi Cumhurbaşkanlığı’nı yap. Tarih bilmiyorsan çağır tarihçiyi konuş. Böyle bir konuşma olamaz. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan ülkesine ihanet edemez, ülkesini satamaz” dedi. Yenikapı ruhu buysa... Kılıçdaroğlu, “Dün diyeceksin ‘Lozan tapu senedimizdir’, bugün diyeceksin ‘Lozan ülkeyi satmaktır’. Ne demektir bu? Nasıl bir Cumhurbaşkanı? Şimdi yine diyecekler ‘Yenikapı ruhundan vazgeçti Kılıçdaroğlu’. Eğer sizin anladığınız Yenikapı ruhu bu ise biz bu ruha karşıyız” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Nutuk’un ilk 30 sayfasını okusun’ Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında Taha Akyol’un sorularını yanıtlarken Erdoğan’ın Lozan ile ilgili açıklamalarına “Ben içime sindiremiyorum” diyerek tepkisini sürdürdü. Kılıçdaroğlu Erdoğan’a “Cumhurbaşkanı eğer ‘ben Lozan’ı öğrenmek istiyorum’ diyorsa, sadece ve sadece Mustafa Kemal’in Nutuk’unu okusun. Tamamını okumasına da gerek yok. Baştaki ilk 30 sayfayı okusun yeter” önerisinde bulundu. Kılıçdaroğlu, Meclis’in bugünkü açılışında konuşacak Erdoğan’a yönelik tutumlarına ilişkin olarak da “Biz Cumhurbaşkanlığı makamına saygı gösteririz. Ama biz isteriz ki, makamın dışında kişiye de saygı gösterelim” dedi. Kılıçdaroğlu, “Lozan Antlaşması’nı bizim tarihimize uygun olmayan bir dille eleştirmesini, ben içime sindiremiyorum” diye konuştu CHP lideri, “OHAL’de kapsamın dışında düzenleme yapılmaz. ‘İstediğimi asarım, istediğimi keserim, bütün muhalifleri ezerim’ derseniz, karşı darbe algısı toplumda güçlenebilir. Askeri darbe dönemindeki gibi uygulamalarla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Devlete intikam yakışmaz Yazar Ahmet Altan ile Prof. Mehmet Altan’ın tutuklanmasına ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, “Bayramda karakolda tutuyorsunuz. Bu devletin intikam alması demektir, devlete yakışmaz. Bayramdan sonra birini tutukluyorsunuz, birini bırakıyorsunuz, başka gerekçeyle gözaltına alıp hapse atıyorsunuz. Böyle devlet olur mu?” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İfade özgürlüğü kampanyası içinde yer alan, destek veren bir grup kadın yazar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla İstanbul’da buluştu. ‘Hükümet OHAL’in cazibesine kapıldı’ AslıErdoğan’ınannesi,Kılıçdaroğlu’yla... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olağanüstü halin bir yıl uzatılsa dahi kâfi gelmeyeceğinden söz ederken İnsan Hakları Derneği OHAL’le geçen 50 günün bilançosunu yayımlamıştı. “40 bin gözaltı, 20 bin tutuklama yapıl dı, 80 bin çalışan açığa alındı” diyordu rapor; üzerinden geçen birkaç gün liste deki kapatılan gaze İZLENİM te, televizyon sayısını artırdı bile. Yazar As lı Erdoğan, Öz gür Gündem’in 16 Ağustos’ta kapatıl masından üç gün PÖınğaürnç sonra, Danışma Kurulu’nda yer aldığı gazetedeki ya zıları sebebiyle tu tuklanmıştı. Bunu Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın, derken dilbilimci, ya zar Necmiye Alpay’ın tutukluluğu izle di. Alpay da Özgür Gündem’in Danışma Kurulu’ndaydı. O günlerden beri bulundukları Ba kırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nin önün de her pazartesi ve cuma nöbet tutulu yor, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde “yazı nöbeti” sürüyor. Dün, Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay isimleriyle yürütülen ifade özgürlüğü kampanyası içinde yer alan, destek veren bir grup kadın yazar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla İstanbul’da buluştu. Ekipte Ayşegül Devecioğlu, Aslı Tohumcu, Ayşegül Tözeren, Banu Güven, Müge İplikçi, Aslı Perker, Asuman Susam, Gönül Kıvılcım, Ilgın Sönmez dışında Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydoslu da vardı. Şu an savcılıkta olan ve Özgür Gündem’le ilgili ana davayla birleştirilmek istenen dosyayla ilgili malumatı ise avukat Erdal Doğan verdi. Böyle bir dönemde ana muhalet lideri olmak daha zor. Erdoğan ve Alpay özelinde başlayıp, genelde fecaat haldeki basın, ifade ve fikir özgürlüğüne dair talepler, dilekler Kılıçdaroğlu’nun önüne birbiri ardına dökülüverdi. Toplumsal manzara ana muhalefetten beklentiyi, ilkesel tutarlılıktaki ısrarı artırıyordu. Özgür Gündem’in tutuklu müdürleri, destek babından yayın yönetmenliği yapanların süregiden davaları hatırlatıldı. Kılıçdaroğlu bilhassa Erdoğan ve Alpay’ın adlarını yaptığı her uluslara rası görüşmede andığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım ve Yardımcısı Nurettin Canikli’yle tutuklu yazarlar ve gazeteciler üzerine görüştüğünü aktardı. Meclis’in açılmasıyla birlikte tek tek bu isimlere dair özel oturum açma, araştırma önergesi verme sözü de verdi. Darbe girişiminin ardından gelen “karşı darbe uygulamalarına”, OHAL’in uzatılmasına yönelik tepkisini dile getirirken “Beni endişelendiren şey şu: Hükümet OHAL’in, KHK’lerin cazibesine kapılmış durumda. Yetki bizde, ne güzel istediğimizi yapabiliyoruz, diye düşünüyorlar. Bu ciddi bir risk” demişti. Meclis’in açılmasıyla bu “riske” karşı durabilecek cürette, gündelik siyasetin sıradışı sayabileceği muhtelif sivil itaatsizlik eylemleri düşünüyorlar mıydı misal? Bu tür eylemlerin ters teptiğinde Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan gibi tek tek kişilerin vaziyetlerini daha da kötüleştirme riskini akıllarında tuttuklarını söyledi Kılıçdaroğlu. “Ama genel olarak ifade özgürlüğüyle ilgili muhalefetimiz daha sertleşecek” diye de ekledi, “Başka ne yapacağız, gidip teslim mi olacağız?” FEYZİOĞLU VE İSTANBUL BAROSU’NDAN ERDOĞAN’A LOZAN TEPKİSİ ‘İftihar vesilemizdir’ Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lozan Antlaşması’na ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan’ın adına ve ifadelerine atıf yapılmadan gerçekleştirilen açıklamada, “Lozan Antlaşması’nı küçümsemek hiç kimsenin haddi değildir. Lozan; milletçe iftihar vesilemizdir. Unutmayız, unutturmayız... Unutmaya ve unutturmaya cesaret edenleri de affetmeyiz” dedi. Erdoğan’ın sözlerine İstanbul Baro Başkanlığı da sert tepki gösterdi. Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesi olduğuna dikkat çekilen baro başkanlığı açıklamasında “Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü başta olmak üzere kur tuluş kahramanlarını Türk milletinin gönlünden ve vicdanından silmeye ve itibarsızlaştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir” dendi. Lozan’ın siyasi ve hukuki meşruiyeti tescillenmiş bir devletin yurttaşları sıfatıyla hepimizin paydaş olduğu müşterek tapu olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle, uluslararası meşruiyetini sağlayan hukuk belgesiyle sorunlu bir Cumhurbaşkanı’nın, ayaküstü tarihsellikten ve bilimsellikten yoksun bir kıraathane söylemi tutturması, Türkiye’nin dışarıdaki saygınlığını da ciddi ölçüde zedelemektedir” dendi. l Haber Merkezi Aleksis çipras: tehlikeli sözler Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras Erdoğan’ın Lozan Antlaşması’yla ilgili sözlerini iki ülke arasındaki karşılıklı ilişkiler için “tehlikeli” olarak niteledi. Reuters’in haberine göre Çipras, açıklamasında, “YunanistanTürkiye ilişkilerindeki kurulu normların ve Ege adalarındaki statükonun temelini oluşturan Lozan Antlaşması’nı sorgulamak, iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölge için tehlikelidir” dedi. Yunan politikacılar da “zamanlamasına” dikkat çekti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, antlaşmaya saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Yetkili, Lozan ve diğer uluslararası hukuka dayalı anlaşmaları “uygar dünyanın gerçekleri” olarak nitelendirdiği açıklamada, “Ankara dahil” hiçbir kurumun bu “gerçeği inkâr edemeyeceğini” vurguladı. Yunan politik parti temsilcileri, Lozan açıklamalarının Kıbrıs görüşmelerinin etkinleştiği ve sığınmacı sorununun çözülmeye çalışıldığı bir dönemde geldiğini anımsattı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear