20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EĞİTİM OKULDA SOSYAL MEDYAYA KISITLAMA KKTC’de üniversite öğrencilerine ücretsiz sağlık hizmeti KKTC’de öğrenim gören SGK kapsamındaki tüm T.C. uyruklu üniversite öğrencileri, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nden ücretsiz (SGK farkı ödemeden) yararlanabilecek. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin sağlayacağı hizmetten sadece Yakın Doğu Üniversitesi öğrencileri değil, aynı zamanda Ada’da öğrenim gören tüm T.C. vatandaşı öğrenciler yararlanabilecek. Öğrenciler, ücretsiz sağlık hizmeti kapsamında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ndeki Acil, Poliklinik, Operasyon birimleri dahil tüm tıbbi birimlerden yedi gün 24 saat hizmet alabilecek. EDİTÖR: DENİZ ÜLKÜTEKİN TASARIM: BETÜL BERİŞE Çarşamba 30 Eylül 2015 ‘Yasaklar’ dönemi kanı Nükhet Atalay ise sosyal medyanın intihara kadar varan etkileri olduğunu söylese de yasağın, kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini vurguladı. Atalay şunları söyledi: “MEB’in yapacağı herhangi bir yönlendirme, sadece yardım niteliğinde olmalı. Yasak ilgiyi artırır. Zaten sosyal medyayı engellemek teknik olarak mümkün değil. Gençlerin girişimci ve verimli olmasını istiyorsak, onlara, sosyal medya dahil, bütün olanakları sunmalıyız. Öğrencilere, çocuklara rehber öğretmen ve psikolojik danışmanlar yardımcı olabilir. Okullarda teknolojik zorbalık olayları yaşanıyor. Buna karşın ailelerin çocuklara yardım etmesi çok zor. Çünkü aile, ancak çocuk isterse yardım edilebilir. Yapılması gereken, rehber öğretmenlerin, sosyal medyadan yapılan tehditleri önceden fark etmesini sağlamak. Özellikle cinsellikle ilgili tehditler var. Bu durumlar, intihara kadar varabiliyor.” Yeni ortaöğretim kurumları yönetmeliği, uyulması gereken pek çok yeni kuralı da beraberinde getiriyor. Sosyal medyayla ilgili yasaklar ise en çarpıcı olanları illi Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, 20152016 öğretim yılı için, öğrencilerin sosyal medya kullanımıyla ilgili uyarılarda bulunması pek çok soruyu beraberinde getirdi. Yeni yönetmelikle birlikte, yaptırımların da devreye girecek olması, öğrenci ve velilerin daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Eğitimciler ise yasaklaDENİZ rın gerekçeleÜLKÜTEKİN rinin öğrencilere çok iyi anlatılması gerektiği noktasında birleşti. Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, Bakanlık yönetmeliğine her okulun uymak zorunda olduğunun altını çizerken, sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlığın haklı olduğu noktalar var. Hatta, sırf öğrenci değil, velinin de sosyal medya kullanımı okul işleyişini aksatacak konuma gelebiliyor. Beş veli bir araya gelip öğretmen hakkında linç kampanyası başlatabiliyor. M YENİ YAPTIRIMLAR Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz, sosyal medya yönetmeliğindeki yaptırımlar hakkında bilgi verdi; 15 gün arasında uzaklaştırma gerektiren cezalar: Kişilere, arkadaşlarına ve okul çalışanlarına sözle, davranışla veya sosyal medya üzerinden hakaret etmek, paylaşmak, yayınlamak veya başkalarını bu davranışlarla kışkırtmak. İzinsiz gösteri, etkinlik ve toplantı düzenlemek, bu tür gösteri, etkinlik ve toplantılara katılmak. Okul kurallarının uygulanması ve öğrencilere verilen görevlerin yapılmasını engellemek. Bilişim araçları veya sosyal medya yoluyla eğitim öğretim faaliyetlerine ve kişilere zarar vermek. Müstehcen veya yasaklanmış araç, parça ve dokümanla okula gelmek. Öğretmenin bilgisi ve kontrolü dışında bilişim araçları ile meşgul olmak ve dersin akışını bozmak. ÖRAV, 2008 yılından beri öğretmenlere yönelik eğitim programları düzenliyor. Rehber öğretmen Sosyal medya yasaklarıyla okullardaki ‘selfie’ler tarihe karışacak. Öğrenciler de derslerle ilgilerini büyük ölçüde kaybedecek anlamda sosyal medyayla ilgilenebiliyorlar. Zaten 18 yaşından küçük gençlerin bu platformlarda hesap bile açmamaları gerekir, ama bu bütün dünyada engellenemeyen bir durum. Yasağın geçerliliği, yapılan işin doğruluğuyla ilgili, ama belki eğitime daha fazla ağırlık vermeliyiz. Çünkü o yaştaki çocuklar bir şeyleri protesto etmeye bayılıyorlar. Dolayısıyla bir şeyleri yasaklamak, onlara hedef göstermekten başka işe yaramıyor. Bize ğitimciler olarak, bununla mücade le edeceğiz, ama iş öğrencide bitiyor, sosyal medyanın neden kendisi için zararlı olabileceğini çocuğa çok iyi anlatmaz gerekir. Bu paylaşımlar, sonuca sosyal medya üzerinden tacize kadar varan olaylar olabiliyor. Cep telefonları ilk çıktığında, okul yönetimleri, ders süresince bunları toplayıp, ders sonunda öğrenciye teslim ediyordu. Ancak 99 depremi sonrası, öğrencilerin ailelerine ulaşması adına uygulamaya son verilmişti. Yine benzer bir durum söz konusu olabilir.” Yöret Vakfı Onursal Baş Öğretmenler öğreniyor ğretmen Akademisi Vakfı, (ÖRAV) Türkiye genelinde bugüne kadar 100 binin üzerinde öğretmene yüz yüze eğitim verdi. Vakıf Genel Müdürü Selman Behmuaras, 20152016 öğretim yılı içinde bu sayıya 20 binden fazla eğitimciyi katmayı planladıklarını söyledi. 2008 yılından bu yana öğretmenlerin ve ülkede eğitim sorumluluğunu üstlenmiş tüm bireylerin mesleki ve kişisel gelişimlerine destek verecek eğitim projeleri tasarlayan ve yürüten ÖRAV, ilköğretim, ortaöğretim ve lise düzeyinde görev alan öğretmen ve yöneticilerin, kişisel, mesleki ve sosyal gelişimlerine yönelik eğitim programları düzenliyor. Behmuaras bu eğitimlerle; aydın, üretken, demokrat, özgüveni ve hoşgörüsü yüksek, yaşam boyu öğrenmeyi ve kendini yenilemeyi ilke edinmiş, bilgiyi değil öğrenmeyi öğreten, eleştirel düşünebilen, düşüncesini uygar bir şekilde ifade edebilen öğretmenlerin çoğalmasına katkı sağlamayı hedefllediklerini belirtti. Vakıf başkanı, yürüttükleri farklı içerikteki programlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: Öğrenen Lider Öğretmen programımız ile ilkokul ve ortaokul öğretmenlerimize iletişim becerileri, ölçme ve değerlendirme, sınıf yönetimi başlıkları altında destek sağlıyoruz. Bu eğitim programıyla, etkili iletişim nasıl kurulmalı, sorun nasıl çözülmeli, dirençle nasıl baş edilir gibi konularda interaktif bir şekilde eğitimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu programın lise öğretmenleri için hazırlanan versiyonu olan “Lise Öğrenen Lider Öğretmen” programında ise, ergenlikle baş etme yöntemlerini de başlıklarımız arasına dahil ediyoruz. “Çözüm Odaklı İletişim” programımızda öğrenme ortamında hem öğrencinin hem öğretmenin kendini ifade etme şekli, öğrenme ortamının pozitif olmasının öğrenme sürecindeki etkisi üzerine farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. “EYGEP Eğitim Yöneticilerini Geliştirme Programı” ile okul yöneticilerinin öğrenmeye liderlik etme ve öğrenme ortamlarını güçlendirmeye yönelik becerilerini artırmayı hedefliyoruz. Ö Dersin önüne geçti MEF Japonya’ya ilham verdi TEDMEM’den eğitim atlası ürk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim Atlası 20142015 adlı çalışma, çeşitli kaynaklardan toplanan verilerle eğitim sisteminin fotoğrafını çekiyor. İki yıl önce ilk kez yayınlanan Türkiye Eğitim Atlasının ikinci sayısı olan çalışma, 20142015 eğitim öğretim yılına ait verileri görsellerle destekleyerek sunuyor. Türkiye Eğitim Atlası 20142015’te Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu istatistiklerinin yanı sıra, PISA 2012 verilerine ve farklı endekslerde yer alan Türkiye verilerine de yer veriliyor. Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Türkiye Eğitim Atlası ile ilgili şunları söyledi: “Farklı kaynaklarda farklı boyutlarıyla yer alan eğitim istatistikleri, bütünsel olarak ele alınamamaktadır. Oysa ki, eğitim sistemimizin niteliği, verimliliği ve atılacak sağlıklı adımların sürekliliği, verilerin tek bir merkezde toplanması, bunların etkili bir ölçmedeğerlendirme mekanizmasıyla ele alınmasıyla mümkündür. Verilerin niteliği ve sağlıklı değerlendirilmesi, eğitim sisteminin başarılı olması için yürütülen öğretim etkinliklerinin niteliğini de belirleyecektir. Dünyada önde gelen eğitim sistemlerinde olduğu gibi, öğrenci, öğretmen, okul gibi ana bileşenlere ilişkin verilerin toplanmasıyla oluşturulacak büyük veri analitiği, eğitim sistemimizin sadece izlenebilir olmasını sağlamayacak, aynı zamanda başta karar alıcılar olmak üzere tüm aktörlerin hesap verebilirliğinin de önünü açacaktır.” EF Üniversitesi’nin “Okulda Üniversite” projesi, Japon eğitim sisteminde öngörülen yenilikler için ilham kaynağı oldu. MEF Üniversitesi’nin Ayazağa İlkokulu ile birlikte gerçekleştirdiği ve Eğitim Fakültesi öğrencilerinin, okulda ders vererek, öğretmenlik hayatına, uygulamalı eğitimle adım atmasını sağlayan projenin Japonya’dan misafirleri vardı. Dört Japon eğitim profesörü, okulların ilk ders zilinin çaldığı pazartesi günü, Ayazağa ilkokuluna konuk oldu ve üniversite öğrencilerinin, ilkokul öğrencilerine verdiği derste yer aldı. M ‘Öğrenen Lider Öğretmen’ T Projenin amaçlarından biri olan, “dezavantajlı koşullardaki okulların verimli hale getirilmesi” ilkesine yönelik yapılan uygulama hakkında, Kansai Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Bölümü’nden Prof. Dr. Akira Kawamura ile konuştuk. Ka Öğretmen yetiştirme Japon eğitimciler, Ayazağa İlkokulu’nda üniversite öğrencilerinin verdiği dersi izledi. wamura, Japonya’da gerçekleştirilmesi planlanan yeni eğitim reformları çerçevesinde bu ziyareti yaptıklarını söyledi. Uluslararası Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından, kendilerine MEF Üniversitesi’nin tavsiye edildiğini aktaran Kawamura, özellikle öğretmen yetiştirme alanındaki uygulamalı eğitim projesinin, kendi eğitim reformları için bir hayli ilham verici olduğunu söyledi. Japonya’daki eğitim sistemi hakkında da görüş belirten Kawamura, uluslararası standartlar açısından eğitim politikalarının büyük baskı altında olduğunu, bu yüzden reformları bir an önce gerçekleştirmek istediklerini ve bu yüzden uygun model arayışında olduklarını söyledi. Eğitmenler, MEF’in ardından Ankara’ya geçerek Bilkent Üniversitesi’ni ziyaret ettiler. ‘Çocuğunuzu gözlemleyin’ Okulda eşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, yeni öğretim yılının başlaması nedeniyle madde bağımlılığı konusunda aileleri uyardı. Öztürk, “Merak çocukları ve gençleri madde bağımlılığına götüren en önemli nedenlerden. Çocuğunuzu gözlemleyin, gerektiğinde Y bizden destek alın” dedi. Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, yeni okul, yeni çevre, yeni sınıf ve yeni arkadaşların çocuğun yeni alışkanlıklar edinmesine kapı açtığına dikkat çekti. Anne ve babaların, bu dönemde çocuklara olumlu alışkanlıklar kazandırmada rehber lik etmeleri gerektiğini belirten Prof. Öztürk, “Anne ve babalardan çocuklarını çok iyi gözlemlemelerini, onlarla iyi diyaloglar kurmalarını, arkadaşlarını, gittikleri yerleri, sosyalleştikleri ortamları takip etmelerini istiyoruz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet enflasyon T Azınlık okulları kan kaybediyor UMUR YEDİKARDEŞ stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin araştırma görevlisi Rezzan İtişgen’in Ceza Hukuku kürsüsündeki görevine şubatta son verilmesinin ardından idare mahkemesi kararı iptal etmişti. Dekanlık, haziran ayında üniversitedeki görevine geri dönen İtişgen’e 10 Eylül 2015 tarihli bir kararla disiplin soruşturması açtı. Disiplin soruşturmasının ko Araştırma görevlisine disiplin soruşturması İ nusu, İtişgen’in dava dilekçesinde kullandığı ifadelerin hakaret ve iftira içerdiği iddiasına dayandırıldı. Rezan İtişgen, konuyla ilgili “ 2014’te sözleşmemin yenilenmemesinin ardından açtığım davayı kazanmamla birlikte haziran ayında görevime geri döndüm. İlk 1.5 ay beni ‘yer yok’ gerekçesiyle kütüphanede oturttular. Tam sözleşmelerin yenilendiği tarihlerde, geçen cuma, yardımcı doçentlerin talebi üzerine hakkımda soruşturma açıldığını öğrendim. Davada söylenen her şeyin dava dosyasında kayıtları var, hakaret etmem söz konusu değil. Beni ifade vermeye çağırdılar” dedi. ürkiye KamuSen’in araştırmasına göre, okul masrafları son bir yılda yüzde 14,5 arttı. Raporda, döviz kurlarındaki artışın ithal edilen kırtasiye malzeme fiyatlarının enflasyonun üzerinde yükselmesine yol açtığı, servis ücretlerinde ise büyükşehirlerde yaklaşık yüzde 10 artış olduğu belirtildi. Buna göre, ilköğretimde okuyan bir çocuğun aile bütçesine getirdiği ek yük, geçen yıl aylık 846 bin 24 lirayken bu sene 968 bin 67 liraya çıktı, dolayısıyla okul masraflarının son bir yılda yüzde 14,5 yükseldi. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, araştırmayla ilgili şunları söyledi: “Geçen yılla karşılaştırdığımızda sadece okul masraflarının aylık 122,4 lira arttığı ortaya çıktı. Sınav ve yerleştirme sistemindeki çarpıklık nedeniyle, öğrencilerin ailelerinden uzak okullara yerleştirilmesi de okul masraflarını artıran bir başka etken olmaktadır.” ürkiye’deki 24 azınlık okulu yeni öğretim yılına sorunlarla başladı. Özellikle Rum okulları, öğrenci azlığı nedeniyle kapanma tehkilesiyle karşı karşıya. Uluslararası Azınlık Hakları Grubu Türkiye Koordinatörü Nurcan Kaya, “Azınlık okulları kan kaybediyor. Devlet azınlıkların bu ülkenin eşit yurttaşı olduğu gerçeğini göremiyor. Devlet kendi vatandaşına yabancı muamelesi yapıyor” dedi. Nurcan Kaya, okulların çözülmesi gerek acil sorunlarını şöyle sıraladı: “ Devlet ilk önce tüm yurttaşların eşit olduğunu kabul etmeli. Ne yabancı ne de özel okul olan azınlık okullarının, hak ve yönetmeliklerini düzenleyen bir kanun ve yönetmeliğin çıkarılması lazım. Giderlerinin karşılanması için devlet bütçe ayırmalı. Kayıtlarda TC vatandaşı ve aynı azınlıktan olma sınırı kaldırılmalı. Okullar öğrencisizlik yüzünden kapanmak zorunda kalıyorlar. Türk müdür yardımcısı kaldırılmalıdır. Bu azınlıkları rencide etmekle birlikte yönetimde çift başlılığa sebep oluyor. Mütekabiliyet İlkesi uygulanması kalkmalı.’’l İSTANBUL T C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear