20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 3 Eylül 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN haber 5 MÜZAKERECİLER Güvenlikçi politikalara hız verilmesi AKP’deki çatlağı ortaya çıkardı Kasım seçimlerine de operasyonel ve güvenlikçi politikalarla gidilmesi AKP içindeki “müzakeeni Şafak’tan Abdulkadir recimücadeleci” ayrışmasını Selvi, dünkü yazısında PKK liderlerine operasyon yapılacagün yüzüne çıkardı. Çözüm ğı iddialarını gündeme getirdi. sürecine dönülmesini isteSelvi yazısında, Almanya’da Bayenler yaşananları, “Müzaader Meinhof ve Peru’da Aykereciler direksiyondan indınlık Yol liderlerine yönelik di, mücadeleciler bindi” diye operasyonları hatırlatarak, şuntanımlıyor. Mücadeleci isimları yazdı: Türkiye 30 yıldır PKK ile mücadele ediyor ama örgüt ler arasında Yalçın Akdoğan, Efkan Ala, Süleyman Soylu başı çekiyor. NuArtık direksiyonman Kurtulmuş, Beşir da müzakereciler Atalay, Hüseyin Çelik değil mücadelecive Mehmet Ali Şahin ler var” diyor. müzakerede ısrarlı. İçişleri Cumhurbaşkanı TayBakanlığı’na geyip Erdoğan’ın PKK tirilen Selami ile en sert yöntemler Erdem Altınok’un sert le mücadele edileceği Gül açıklamaları, ne ilişkin açıklamasınAKP’nin “şahin” dan bu yana AKP’de çözüpolitikalarının en önemme dönülmesi yolunda ses li adımlarından biri olarak çıkmaz oldu. Güvenlikçi pogörülüyor. Üst düzey bir litikalara karşı oldukları biAKP’li Cumhuriyet’e, “Seçim linen AKP’lilerin parti içinsonrası güvenlikçi üslup, dide de etkinlikleri sınırlanlimizi zehirliyor. Koyu bir dı. Bu gidişten kaygı duyan devlet dili kullanıyoruz” deAKP’deki çözüm yanlıları, di. Parti yönetiminde de ağız partinin girdiği yeni strateji birliği edilmişçesine, “PKK, yi tanımlarken “Şu anda mü Mart 2013’teki silahları bıcadelecilerin borusu ötüyor. rakıp Türkiye’yi terk etme Çözüm sürecinde biz müzanoktasına geri dönmedikkerecilerin etkinliği vardı. çe teröre karşı verilen topye Müzakere mi mücadele mi ayrımı MÜCADELECİLER Akdoğan Ala Kurtulmuş Atalay 1 PKK liderlerine operasyon iddiası Y liderlerine yönelik bir stratejisi olmaması büyük bir zaaftı. Şimdi bu eksiklik gideriliyor. İsrail’in kullandığı etkili bir yöntem. Cemil Bayık, Duran Kalkan ya da Mustafa Karasu’nun ele geçirilmesinin örgütte yol açacağı moral bozukluğu birkaç sınır ötesi operasyona bedel olabilir. PKK yöneticilerine operasyon teklifi 4 yıl önce gündeme getiriliyor. Ancak karar yeni çıkıyor. Tabii bu süre zarfında çözüm süreci yürütülüyordu. Çözüm sürecinin büyük kazanımları oldu ama bir noktanın eksik bırakıldığı ortaya çıktı. O da devlet çözüm sürecinde bir gözünü kapatırken, PKK şehir yapılanmasını gerçekleştirdi.” Cellatlar ülkesinde ölen çocuklar!... aşkaldıranın “kafasını ezen” bir düşüncenin ne olup olmadığını mı anlatayım yoksa bir demokratik hukuk devletinin “olmazsa olmaz” koşulundan mı bahsedeyim? Kafamda bir dizi soru... Eylülün ilk günleri ama İstanbul’da sanki bir çöl sıcağı... Çatışma haberleri, PKK terör örgütünün acımasızlığı, Irak’ta 18 Türk işçisinin kaçırılması... Gazetelerdeki haberler insanı bunaltırken içini de acıtıyor. Yüreklerde küllenen ateşi bilebilmek, kör teröre teslim olmak, TürkKürt düşmanlığını körüklemek bu topluma bugüne dek hep acı getirdi. Bağnazlık ve şovenizm! Kana kan intikam! Herkesin benliğinin bir köşesinde közlenir, sonra bir gün eşelenince ortaya çıkar. İnsan bunun çıktığının ayrımına çoğu kez varamaz. Eğitimin mantığında kimi zaman geniş ufuklu insanlık gerçeğini bilerek ya da bilmeyerek atlarız ya da görmezden geliriz... Türkiye bugün böyle bir süreçten geçiyor; örneğin bakanlık koltuğunda oturan eğitimli biri, “kafa ezme” yöntemini başkaldıranlar için kullanıyor. Kurulu düzene, sömürüye, emperyalizme, küresel güçlere başkaldıranlar; sermayeemek çelişkisini görenler, “ne ezen ne ezilen” diyenler, şehitlerimizin ardından “bitsin bu kirli savaş” diyerek ağıt yakanlar başı ezilecekler arasında mı? Onların anaları, babaları, kardeşleri, ağabeyleri, eşleri! HHH Türklerin ve Kürtlerin yüreği yaralı bugün... İnsancıl olmak, sevgiyi çoğaltmak, yaşamın derin sularına dalmak, kardeşliği sarıp sarmalamak, âşık olmak, doğayla tümleşmek siyasetin içinde yoktur... Çünkü siyasette duyguya yer olmadığı söylenir... Peki duygusuz bir siyasetçi ne yapar? Önce düşünmekten yoksundur... B kün mücadele bitmeyecek” açıklamaları yapılıyor. AKP’de, KCK yapılanmasını hedefleyen iç operasyonların sertleşerek süreceği belirtiliyor. “Özyönetim” tutuklamalarının HDP yöneticilerini de kapsayacak şekilde genişletileceği seslendiriliyor. AKP kulisleri, güvenlikçi politikaların seçime kadar durdurulabileceğine ilişkin bir işareti olmadığı bilgisini veriyor. PKK liderlerinin yakalanıp seçim öncesi Türkiye’ye getirileceğine ilişkin iddialar da bu çerçevede dile getiriliyor. AKP içinde bir kesim, seçimden önce devletin değil PKK’nin bir adım atabilece PKK adım atabilir ği beklentisi içinde. Bu beklenti, “1 Eylül’de başta Abdullah Öcalan olmak üzere bu çatışmaların durması için taraflardan birinden bir müdahale beklentisi vardı, olmadı. Şimdi PKK seçimi de dikkate alarak bunu yapabilir. Tek taraflı olarak saldırılarına son verebilir. Bunun tarihi de bu kez bayram olabilir. Çünkü bayramdan sonra seçime kala kala bir ay gibi kısa bir süre kalıyor. PKK bunu yaparsa seçim güvenliği ve HDP oylarını garanti altına almak için yapar” sözleriyle dile getiriliyor. AKP’de, PKK bunu yapsa dahi güvenlik politikalarının sona ermeyeceği konusunda görüş birliği bulunuyor. l ANKARA Hayatı duygu harmanından geçmediği için insancıllığa inanmaz. Eğer bakanlık koltuğu falan kapmışsa, kafası bağnazlığa tutsaksa şovenizmin bataklığına düşer. Bu salt Türkiye’ye özgü falan değildir... Fransa, İtalya, Almanya gibi ülkelerde de görülür... Onun için dikkatli olmamız gerekir... Yakın tarihimizin sayfalarını unutmamak; büyük katliamları, kıyımları zaman zaman anımsamak... Bir Sivas Madımak’ı, Başbağlar’ı, Gazi’yi, Ulus’u, Güngören’i, Roboski’yi, Suruç’u... PKK’nin işlediği cinayetler, katliamlar... Derin devletin katliamları, toplu faili belli olan meçhulleri, asit kuyularını... Hepsini alt alta koyun ve düşünün biraz olsun. Ne kaybettik, ne kazandık! HDP 6 milyon seçmenin oyunu alıp Meclis’e girerken kim rahatsız oldu Selahattin Demirtaş’tan ve bu terör belasını hayatımızın içine soktu? Kin, intikam! Nefret! Savaş çığlıkları! Kimin işine yarar bu? Türklerin, Kürtlerin değil emperyalizmin, küresel güçlerin! HHH Cellatlar ülkesinde ölen çocuklarımız için ağlıyor bu toplum! Duygudan yoksun siyasetçilerin egemen olduğu güzelim topraklarda sevgi tohumları değil kin, intikam, nefret tohumları tomurcuklanıp çiçekleniyor... Duygudan, sevgiden, aşktan yoksun! Sindirme ve yıldırmayla insanların umutlarını yok edemezsiniz, başlarını ezemezsiniz... Köle vahşetinin temsilcileri Ortadoğu’da yapıyor bunu... Varsılların AKP’si yoksulların umudu olmuş; bağnazlığın reçetesiyle işleri tıkır tıkır yürütmüştü... 7 Haziran’ı kazasız belasız atlatacaklardı ama bunu başaramadılar... Tüm umutları söndü! 1 Kasım’da umut tazeleyecekler... Rahmetli Erbakan Hoca’nın partisine falan biriki milletvekili verip tek başına iktidar olacaklar... Bu bir düş! Cellatlar ve cehennem ateşi... Gördükleri düş böyle! Duygudan, düşünceden yoksun... Tarihin derinliğine inmeden, hayatı kucaklamadan, ortaçağda olduğu gibi... HHH Sindirme, yıldırma! İpek Yayın Grubu’na yapılan baskın, otoriterleşmenin önemli yeni bir adımı! Gün, basın özgürlüğüne sahip çıkma günüdür. Bugün birine, yarın ötekine. Medyayı sindirme, yıldırma!.. Unutmayın, basına saldırı hiçbir siyasal iktidarın gücünü artırmamıştır! Tarih Baba, böyle söyler!.. CHP’nin medya raporu: “CHP Medyaya Baskıları İnceleme Komisyonu” muhalif gazetelerdeki temaslarının ardından hazırladığı raporu dün TGC’ye sundu. Medya ‘tarihi kavşakta’ buluştu : roğlu e b r Be isyon Kom luyor kuru FIRAT KOZOK Yargı tehditlere seyirci kalıyor HP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu ile milletvekilleri Utku Çekırözer, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem’den oluşan “CHP Medyaya Baskıları İnceleme Komisyonu” medya kuruluşlarını ziyaret ederek hazırladığı raporu TGC Başkanı Turgay Olcayto’ya sundu. Raporda, özgür medyanın sorunları şöyle sıralandı: l Tirajları ve izlenme oranları şeffaf bir şekilde ölçülmüyor. Reklamveren aldatılıyor. l Kamu bankaları, şirketleri Ankara’nın açık talimatı ile reklam ambargosu uyguluyor. l Hükümet özgür ve muhalif medyaya keyfi akreditasyon dayatıyor. l Devlet suçları devlet sırrı diye koruma altına alınıyor. Trakya’da Bağ Bozumu 11 13 Eylül 2015 C HP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, muhalif medya kuruluşlarındaki temaslarının ardından Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. “Türk medyası tarihi bir kavşakta buluştu. Yayın politikasından bağımsız, siyasi duruş bakımından, hatta geçmiş bagajlar bile boşaltılmadan, AKP iktidarının baskı ve politikasına karşı nihayet ortak bir ses yükseldi” diyen Berberoğlu, şunları kaydetti: “Artık medyada kimse başkasına yapılan operasyonu sevinerek ya da sessiz kalarak izlemiyor. Çün C kü sıranın kendisine geleceğinin bilincinde. İşte bu sebeple Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne bu gidişe dur diyecek bir izleme komitesi kurulmasını önerdik. Cemiyet beklentilerimizi aştı, Baskı mağduru medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleri düzeyindeki isimlere bir çağrıda bulundu. Bu isimlerin Gazetecilere Özgürlük Platformu önünde şikâyetlerini dile getirmeleri çağrısı yaptı. Yani her renk ve duruştan oluşan bir yelpazede medya kuruluşları uzunca bir süreden sonra ilk kez AKP’nin baskılarını ortak bir platformda dile getirecekler.” l ANKARA bazı medya organlarında, özel görev verilmiş bazı tetikçi kalemler meslektaşlarını hedef gösteriyor, tehdit ediyor, savcı ve polis marifetiyle korku salmaya çalışıyor. Adalet bu rezalete kayıtsız kalıyor. l Hükümete tam bağımlı savcı ve hâkimler, tekzip (yanıt hakkı) müessesesini özgür medyayı susturma amaçlı kullanıyor. l Muhalif kalemler ve medya kuruluşları bitmek bilmeyen davalarla korkutulmaya çalışılıyor. l Ziyaret ettiğimiz bir gazetenin yöneticisi aynen şunu söyledi: ‘Çarpıcı ve ses getirecek bir manşetle çıktığımız günlerde, açıkçası korkuyla bekliyoruz. Polis mi gelecek, SPK’den birisi mi, yoksa Maliyeci mi?’ l Mülkiyeti tartışmalı Milli Parkı Florası 12 14 Eylül 2015 Ilgaz Dağı ve Küre Dağları Konya Mistik Müzik Festivali 24 26 Eylül 2015 AKP’den ‘YSK’ formülü Anayasa değişikliğiyle ‘taşımalı seçmen’ projesini yaşama geçiremeyen AKP, bazı yerleşimlerde sandıkların belli merkezlere toplanabileceğini düşünüyor EMİNE KAPLAN Gümüşhane Çevresindeki Saklı Güzelliklere 24 27 Eylül 2015 Bayramı Kurban Yürüyüş Kasım’da yapılacak genel seçim takvim işlemeye devam ederken en büyük sıkıntılardan birini özellikle Doğu ve Güneydoğu’da sandık güvenliğinin nasıl sağlanacağı oluşturuyor. AKP, 7 Haziran’dan sonra terör örgütünün baskısını ortadan kaldırmak için sandıkların şehir merkezlerine taşınmasını önermiş ve yasa değişikliği için hazırlık yapmıştı. Ancak diğer partilerle uzlaşamayan AKP, seçim yasalarındaki değişikliklerin 1 1 yıl içinde yapılacak seçimde uygulanamayacağına ilişkin hüküm nedeniyle anayasa değişikliği gerektiği için bundan vazgeçilmişti. AKP’de sandıkların şehre taşınması yerine, seçmen sayısının az olduğu, mezra ve merkezden uzak mahalle gibi dağınık yerleşim yerlerinde köy ya da belli merkezlere toplanabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Seçimlerin YSK’nin sorumluluğunda olduğuna dikkat çeken AKP yetkilileri, “Seçim sistemimizde muhtarlık temel alınıyor. Bir il çede kurulması gereken sandığı başka bir ilçeye taşıyamazsınız. Bunun için yasayı değiştirmeniz gerekir. Ama ilçe içindeki mahallelerde sandıkların nerede kurulacağı konusunda ilçe seçim kurullarının inisiyatifi var. Herhangi bir köyde sandığın nereye kurulacağına ilçe seçim kurulu karar verir. Mesela köyün 5 tane mahallesi varsa, ‘her mahallede sandık kurmak yerine bir okul binasına sandıkları toplayabilirim’ diyebilir” dedi. AKP yetkilileri, “30 Mart yerel seçimi, Cum hurbaşkanlığı seçimi ve 7 Haziran’da bunlar oldu. ‘Bir mahallede 20 seçmen var, şu sandığa alalım’ dendi. Mezra ve yayla gibi yerlerde muhtar müraacat eder, ‘mezraya sandık kurmuştuk ama kimse yok, köy merkezine ya da mahalle merkezine indirelim’ denebilir. İlçe seçim kurulu başkanlarından da bu yönde talepler olabilir. Ancak bunlar sandıkların yerleri belli olduktan sonra ilçe seçim kurullarından gelecek taleplere göre belirlenir” dedi. l ANKARA Gaziantep Şanlıurfa Kültür Gezisi 1 4 Ekim 2015 www.festtravel.com facebook.com/festtravelseyahatacentasi [email protected] twitter.com/festtravel 0212 216 10 36/37 instagram.com/festtravel C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear