21 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 3 Eylül 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 14 BODRUM Suriyelilerin dramı küreselleşiyor! BUDAPEŞTE uriye savaşından kaçan on binlerin Ege üzerinden Avrupa’ya akını sürüyor. Büyük kısmı MiS dilli adasına yığılan sığınmacılardan 4 bin 200’ü dün iki feribotla Atina’nın Pire limanına götürüldü. Yunanistan’dan Makedonya’ya, oradan da trenlerle Macaristan’a ulaşan sığınmacıların başkent Budapeşte garındaki çilesi de büyüyor. Macar hükümetinin önceki gün kapattığı garın önünde, çadırlarda kalan yaklaşık 2 bin sığınmacı “Özgürlük” sloganları atıp yüzlerce avroya satın aldıkları biletlerini sallayarak kararı protesto etti. Sığınmacılar nasıl bir dehşetten çıkıp geldiklerini anlatmak için temsili olarak çarşafa sarılı bir çocuğu havaya kaldırdı. (REUTERS) İki çocuğunu kaybeden anne Zeynep Abbas tabuta sarılıp ağladı, onları son bir kez öpmek istedi. Kos’a geçmeye çalışan 2 bot battı. 5’i çocuk 12 kişi öldü Acı karaya vurdu odrum’dan Yunanistan’ın Kos Adası’na geçmeye çalışan 2 lastik botun batması sonucu, 5’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirdi. 9 kişi kurtarılırken kayıp 2 kişi için arama çalışması başlatıldı. 3 yaşındaki Aylan ve 5 yaşındaki Galip kardeşlerin kıyıya vuran minik bedenlerini görenler, gözyaşlarını tutamadı. Suriyeli çocukların yakınları cesetleri teşhis ederken sinir krizi geçirdi. Minik bedenlerin kıyıda öylece hareketsiz yattığını görenler B gözyaşlarını tutamadı. Cesetler, Bodrum Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Bodrum Devlet Hastanesi morguna gelen kaçakların yakınları, olayda ölen 4 kişiden 3’ünün Kobanili 35 yaşındaki Rihan Kurdi, çocukları 3 yaşındaki Aylan Kurdi ile 5 yaşındaki Galip Kurdi olduğunu teşhis etti. Morg önünde sinir krizleri geçiren yakınları, kurtulan iki kişiden birinin de faciada eşini ve 2 çocuğunu kaybeden Abdullah Kurdi olduğu belirlendi. l BODRUM / Cumhuriyet 4’ü çocuk 6 kişi boğuldu ırnak’ın Cizre ilçesinde önŞ ceki gün 11 yaşındaki ikizler Mahmut ve Mustafa Acar (11), kardeşleri İsa Acar (10) ve amcalarının oğlu Haşim Acar (8), sıcaktan bunalınca Dicle Nehri’ne girdi. 4 çocuk, bir süre sonra akıntıya kapılarak kayboldu. Çocukların amcası Osman Acar, olayı fark edince nehre koştu. Osman Acar, yeğeni Haşim Acar’ı sudan çıkararak has taneye götürdü. Küçük çocuk hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Dalgıçlar arama kurtarma çalışmalarında İsa Acar ile ağabeyi Mahmut Acar’ın cansız bedenine ulaştı. Dün sabah saatlerinde ise Mustafa Acar’ın cansız bedeni sudan çıkarıldı. Çocukların aileleri olay yerinde sinir krizi geçirdi. Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde önceki gece, Kayse ri yarı açık cezaevinde kalan 10 mahkum göl çevresinde mıntıka temizliği yaptığı sırada serinlemek için göle giren 25 yaşındaki Rasim Y., boğularak öldü. Adana’da balık avlarken dengesini kaybedip baraj gölüne düşen 48 yaşındaki Halil İbrahim Demircioğlu, sağlık ekiplerinin 45 dakika süren müdahalesine karşın kurtarılamadı. l Yurt Haberleri ‘Yandaşız ama ilan alamıyoruz’ KP’ye yakınlığıyla bilinen Diriliş Postası gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak, kendi camiasının gazeteye reklam vermemesine isyan etti. Albayrak, dün kaleme aldığı “AK Partili kamuoyuna duyuru. Diriliş Postası, Hür Yandaşlığın Kalesi” başlıklı yazıda “Arada bir ‘çatlak ses’ çıkardığımız için camiamızın bazı unsurları tarafından fena halde boykot ediliyoruz” ifadelerine yer verdi. A Gazeteye reklam verilmesinin engellendiğini savunan Albayrak, “Reklam boykotu mesela. ‘Bunlara reklam verilmeyecek!’ değil sadece; bizim reklamlarımızın yayınlanmasını engelleyecek kadar abarttılar işi. Parayla reklam verdiğimiz popüler bir internet haber sitesine falanca nüfuzlu kardeşimizden bir ‘Höt!’ telefonu geliyor, adamların ödü kopuyor, bir daha reklamımızı yayınlamıyorlar.” diye yazdı. ugün Türkiye Büyük Millet Meclisi 29 Temmuz’dan sonra bir kez daha toplanacak ve Suriye tezkeresini oylayacak. Son anda bir değişiklik olmazsa, tezkere kabul edilecek. Türkiye, terörle mücadelede, ülkenin güvenliğini sağlama bağlamında adımlar atma olanağını sürdürecek. Ancak Suriye olayının en dramatik boyutu bu ülkeden göç etmek durumunda kalan insanların karşı karşıya kaldığı çağ dışı tablo. Anadolu’da bir söz vardır; iki göç bir yangın eder... Ya sürekli göç? Suriye’de 2011 yılından bu yana milyonlarca insan bir anlamda sürekli göç halinde, özellik son aylarda batı illerimizden ve Avrupa sınırlarından gelen haberler karşısında ülkemizde ve dünyada nasıl toplumsal refleks gelişmiyor diye sormamak elde değil. Avusturya sınırında bir TIR’ın içinde 70 Suriyeli ölü bulunuyor... Ege sahiline giden bir yolda içinde Suriyelilerin bulunduğu minibüs kaza yapıyor. 50 kişi yaralanıyor. Daha sonra o minibüse 50 kişi nasıl sığar diye bir tatbikat yapılıyor ve başarılamıyor... Akdeniz tam bir mülteci mezarlığı haline geldi. Gün geçmiyorki Türkiye Yunanistan karasularında batmış bir tekneden arta kalan onlarca ölü haberi gelmesin... Eskiden kıyılara ölü balık vururdu şimdi ölü mülteci vuruyor. HHH Suriye’den Türkiye’ye ilk toplu göç 29 Nisan 2011’de Hatay’dan başlamıştı. O günden bu yana iki milyonu aşkın Suriyeli akla gelen gelmeyen her yöntemi deneyerek Türkiye’nin 81 iline dağıldı. AKP’nin bütün illerimize eşit dağıttığı başlıca sorun Suriyeli mülteciler; payını almayan il yok. Avrupa ise her konuda olduğu gibi bu konuda da bencil hareket ediyor. AB üyesi ülkelerin her biri soruna kendi koşulları çerçevesinde yaklaşıyor. Nihayet Merkel, lütfetti Suriyeli mültecilerin çağın en büyük insanlık krizi olduğunu söyledi. Ürettiği çözüm ise, Türkiye gibi ülkelere bir miktar para verip mültecilerin kendi topraklarına gelmemesini sağlamak. Sorunun Avrupa’daki en önemli muhatabı İtalya, AB’nin kayıtsızlığına isyan etmek üzere. Yakında ülkesine gelen mültecileri kuzey sınırına götürüp “forza” diyecek. Türkiye sınırından Batı’ya geçebilmeyi başaran Suriyelilerin muhatap oldukları ilk ülkeler, Yunanistan, Makedonya, Macaristan bu ülkeler de sorunu çözme bağlamında iflasın eşiğinde. HHH Türkiye mültecilerin insani sorunlarına tam yanıt veremediği gibi onlara ilişkin yasal düzenlemelerde de çok geride. 1951 yılında Cenevre Sözleşmesi’ni imzalarken coğrafya şartı koşmuştuk. Bu bağlamda yasalarımız sadece Avrupa ülkelerinden gelen işçileri mülteci kabul ediyordu. Öteki üç yönden gelenler sayılmıyor. Zira, ülkemize gelen bir kişiyi mülteci saydığımızda onun barınmadan eğitime temel sorunlarını çözmekle yükümlüsünüz. Türkiye bu sorumluluğu almamak için coğrafi şart koştu ama yine coğrafyası gereği sorundan kaçamıyor. Türkiye’de 2 milyonu aşkın Suriyelinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne bir başka ülkeye gitmek için başvurmuş Afrikalıdan Afgana kadar 250 bin kişi var. Komiserlik, bu başvuruları inceleyip randevu verecek ve başka bir ülkeye gönderecek! Randevular şimdiden 2024 yılına kadar varıyor. BM’ye başvurmayan ve Suriyeli dışında ülkemizde bulunduğu sanılan sığınmacı sayısının alt rakamı 400 bin, üst rakamı 800 bin. Dünyada ülkesine sığınanları coğrafyasına göre ayıran 4 ülke Monaco, Madagaskar, Kongo ve Türkiye. Sorunu olabildiğince geniş yelpazede sütuna yatırdık ama bizimki de iş mi? Kendi yurttaşını bile bile bölen, kutuplaştıran anlayış, yabancıya ne yapmaz! B SÜLÜŞOĞLU CİNAYETİ TECAVÜZ İDDİASI O müdüre görev yok stanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 3’lü kararname ile atanan Mustafa Çalışkan’ın birlikte çalışacağı 38 emniyet müdür yardımcısının isimleri de belli oldu. Küçükçekmece’de tartıştığı motosikletli genç Ahmet Sülüşoğlu’nu vurarak öldüren, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Çatalca ve Silivri’den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz’a yeni atamalarda görev verilmedi. İstihbarat, Terörle Mücadele, Organize, Narkotik, Kaçakçılık, Siber şubelerinde değişiklik yaşanmadı. l İstanbul/ Cumhuriyet İ Kazım Delal Askerler ifade verdi putnik’in haberine göre Suriye’nin Tartus iline bağlı Banyas ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Filistin asıllı Suriyeli L.B. (21) babası ve kardeşiyle 22 Ağustos’ta sınırdan kaçak yollarla Türkiye’ye geçmeye çalıştı. L.B ve ailesi Hatay’ın Yayladağ ilçesine bağlı Güveççi köyü bölgesinde askerlerce gözaltına alındı. L.B., Türk askerlerinin kendisine tecevüz ettiği, babasını da dövdükleri iddasıyla suç duyurusunda bulundu. L.B delil olarak iç çamaşırını da savcılığa verdi. Başlatılan soruşturma kapsamında karakoldaki askerlerin ifadesi alındı. Protestanlara IŞİD tehdidi P Yurttaş Kazım bakanlığa karşı ize’de daha önce ÇED Olumlu Raporu Danıştay tarafından R iptal edilen Ambarlık Hidroelektrik Santralı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ikinci kez ÇED Olumlu Raporu verdi. Ambarlık HES projesine karşı ineğini satarak ve bankadan kredi çekerek verdiği mücadele ile tanınan “Yurttaş Kazım” lakaplı Kazım Delal ise yeniden HES mücadelesine başladı. 9 yıldır HES’lere karşı mücadele verdiğini vurgulayan Delal, “Asla vazgeçmeyeceğiz. Artık yakamızı bıraksınlar. Bunca yargı kararı var. Daha ne istiyorlar” diye konuştu. S rotestan Kiliseleri Derneği, ölüm ve katliam tehditleri aldıklarını açıklayarak yetkilileri göreve çağırdı. Derneğin yazılı olarak yaptığı açıklamada şunlar kaydedildi: “Bu ülkede yaşayan, bu ülkede çocuklarını yetiştirmek isteyen Protestan Toplumu’nun karşılaştığı tehditler yeni değildir, ama son dönemde tehditlerin sistematik olarak artması, ülkenin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine farklı şehirlerde birbirine yakın zamanda ve birbirine benzer mesajların tek bir merkezden çıktığını düşünüyoruz.” Dernek tarafından yapılan açıklamada tehdit mesajlarından örnek de yayınlandı. Yayınlanan örnek mesajın IŞİD tarafından kullanılan üslup ve jargona sahip olması ve IŞİD’in kendisinden olmayan herkes için kullandığı ‘tagut’ terimini kullanması dikkat çekti. Tehdit mesajında ayrıca IŞİD’in sıklıkla kullandığı kafa kesme tehditleri de yer alıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear