20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 21 Eylül 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 6 O piyanist Zagreb’e ulaştı IŞİD NU OSU N A PİY KMIŞTI YA uriye’de 200 kişinin açlıktan öldüğü Filistinli mülteci kampı Yarmuk’un meşhur piyanisti Ayham Ahmed de sığınmacı oldu. IŞİD tarafından piyanosu yakılınca kampı terk eden Ahmed, çatışmalar içinde yol alıp Türkiye’ye geçtikten sonra her köşe başında insan kaçakçılarıyla karşılaştı. Onların eşliğinde diğer sığınmacılarla dikenli tellerin altından sürünen, ge Ahmed: “O bir enstrüman değil dosttu.” celeri ormanda uyuyan, 24 saate varan açlıkla boğuşan di. Makedonya, Sırbistan’dan geAhmed, 10 Eylül’de maceralarını Facebook’tan paylaşmaya başladı. çip cumartesi akşamı Zagreb yoSonunda İzmir’e ulaşıp kaçakçıla lunda olduğunu duyuran piyanistin Almanya’ya varıp ailesini yara 1250 dolar veren Ahmed, kıyınına getirmenin ötesinde hayalleya getirildiğinde boğulanlar kerri var: “Yarmuk sokaklarındaki givanına katılacağı korkusunu da bi Berlin sokaklarında da piyano Facebook günlüğünden paylaştı. Perşembe günü Yunanistan’ın Mi çalmak istiyorum. En ünlü orkestdilli Adası’na adım attığında “Tra ralarda çalmak, dünyayı turlamak ve Suriyeli sivillerin acılarını jedi denizleri aştı/Suriye yerindünyaya duyurmak istiyorum.” den edilmiş çocukları geri dönl Dış Haberler sün diye ağlıyor” şarkısını söyle S Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz T uğrul Türkeş, hükümete MHP kontenjanından bakan oldu. Girdiğinde Türkeş MHP’liydi. Ama şimdi durum değişti, Türkeş AKP adayı oldu. Önceki gün de AKP’nin toplantılarına bile katıldı. Yani şu anda açıkça anayasa ihlal ediliyor. Ama ne demişti rahmetli Turgut Özal zamanında: “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz.” Bunu 1’inci madde sayıp, ikinci maddeyi yazalım: “Anayasanın her ihlalinde birinci madde uygulanır.” ackerler, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Twitter hesabını ele geçiriyor. Sonra da “Ali Bey Ali Bey ses ver Ali Bey, ordaysan hav yaz” diye Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar’a tweet atıyorlar. Ali İlkbahar önce “Buyrun Başkanım” diye yanıt veriyor. Hackerler, tuzağa düşen genel müdürü, “Merhaba iyi günler, nasılsınız Ali Bey, inşallah maşallah? Ben sana oradaysan 2 kere hav yaz dedim, yaz 2 kere” diyorlar. Ali İlkbahar da “Hav Hav” diye yanıt veriyor. Yani “Hav”lıyor. Bu, maalesef son yıllardaki “AKP destekli Gökçek yönetim şekli”nin bir sonucudur. “Benim bakanım, benim genel müdürüm, benim milletvekilim” diyerek, kendileri dışındaki her kademeyi değersiz gören anlayış, durumu bu noktaya getirdi. Normalde, günde 1 milyon ekmek üreten, Ankara’nın ekmek ihtiyacının 3’te birini karşılayan, en büyük ikinci 500 şirke Melih Gökçek belediyeciliği: Genel müdürleri havlatmak H ti arasında 11. sıraya çıkan, kendi kârı ile yeni bir fabrika kuran, 100’den fazla ödülü olan bir fabrikanın genel müdürü, belediye başkanından bu kadar korkmamalı. “Hav hav” yazacağına, “Ne diyorsunuz Sayın Başkan, ne havlaması” diyebilmeli. Ama bunu dediği an, Melih Gökçek’in kendisini görevden alacağını biliyor. Sonra da ya “paralel”den, ya da başka bahaneyle başına geleceklerden korkuyor. Çaresiz “Havlıyor”. Tebrikler Melih Bey... KK yöneticilerinden P Mustafa Karasu, bir yazı yazmış. HDP lideri Selahattin Demirtaş’ı ve Diyarbakır milletvekili Altan Tan’ı tehdit etmiş. Selahattin Demirtaş’ın “Özerklik ilan ettik denmesi yanlış”, Altan Tan’ın da “Bu Elde silahla ‘siyasetçi’leri tehdit etmek meseleyi gariban polis, asker öldürürek çözemeyiz” demesine kızmış. HDP yönetimini Polyannacılıkla suçlayan Mustafa Karasu şöyle demiş: “Kürt halkının bu direnişine gerektiği düzeyde sahip çıkmayan, bu hamlesini anlamayan ve bu ham leden vazgeçilmesini isteyen kimi demokrasi güçleri, kendilerinin ezilmesi ve tasfiye edilmesinin önünü açtıklarının farkında değillerdir.” Elinde silah tutanların, sivil siyasetçiyi “ezmek”ten, “tasfiye etmek”ten söz etmesi, asla kabul edilemez. vusturya önceki gün 11 bin, dün A de 7 bin sığınmacıyı kabul etti. Sığınmacıları geçici merkezlere yer Sığınmacılara ırkçı saldırı leştirmeye çalışan Avusturya’dan Almanya’ya her biri 500’er kişi taşıyan trenlerle toplam 3 bin 500 sığınma cı naklediliyor. Almanya’daki sığınmacı merkezlerine ırkçı saldırılar ise durmuyor. Bu kez güneydeki Wertheim’da 400 sığınmacı yerleştirilecek bir lise kundaklanma sonucu kullanılamaz hale geldi. l Dış Haberler Doktor kaçakçının geliri ayda 100 bin dolar uriyeli bir doktorken savaş yüzünden Türkiye’de bir insan kaçakçısına dönüşen Ebu Mahmud’la Telegraph gazetesinden Richard Spencer İstanbul’da bir kafede görüştü. Gerçek ismi saklanan Ebu Mahmud, bir yandan üç cep telefonuna yanıt yetiştirirken, diğer yandan Halep’te doktorluk yaptığı dönemden daha zengin bir adam olduğunu, Avrupa’ya Suriyelileri kaçak sokarak ayda 100 bin dolar kazandığını anlattı. Kendilerini İzmir’den Yunanistan’a götürmesi için yalvaran bir aileye “Ödeme yapmadan olmaz kardeşim” yanıtını veriyor. Ofisinin sık sık 1000 dolar rüşvet isteyen polislerin baskınına uğradığını anlatıyor. Türk poli Polis deniz diyor boğulalım mı? Otogarda bekleyen Halepli Abdülkadir soruyor: Polis gazeteci yokken bize deniz yoluyla Yunanistan’a geçmemizi söylüyor. Boğulalım diye mi? ALİ ÇELİKKAN S sine görmezden gelmesi için ödenen binlerce dolar rüşvete rağmen Yunanistan’a insan kaçırmanın giderek zorlaştığını ekliyor. İtalya’ya giden tekneler için kişi başı 5 bin dolar alan Ebu Mahmud, İstanbul’da ise insan kaçakçılığını yöneten Türk mafyasına bağlı çetelerle birlikte çalışıyor. Kendi 15 adamı müşterileri bulup kıyıya götürüyor, ama asıl iş, tekneleri Yunanistan’a götürmek. Ebu Mahmut aldığı 1100 doların 850 dolarını onlara ödüyor. Kendisine kişi başı 250 dolar kalsa da, yine kendi işini yürütebilmek için şişme bot ve balıkçı teknesi almayı planlıyor. Son 2 yılda 9 bin kişiyi İtalya ve Yunanistan’a gönderdiğini söyleyip “Bir teki bile boğulmadı” iddiasında bulunuyor. l Dış Haberler senler Otogar’nda Suriyeli mültecilerin tedirgin bekleyişi sürüyor. Suriyeli mülteciler, Facebook’ta kurdukları “Crossing no more” grubuyla teknelerle ölüm yerine karayoluya umuda yolculuklarını başlatmak istiyorlar. Günlerdir otogarda bekleyen sığınmacılardan Halepli Abdülkadir, savaştan kaçmadan önce hukuk öğrencisiymiş. Burada klima tamirciliği yaparak Avrupa’ya yapacağı seyahat için para biriktirmiş. Polisler, etrafta çok fazla gazetecinin olmadığı zamanlarda, onlara Suriye’ye dönmeleri gerektiğini, ya da en azından İzmir ya da Bodrum’dan Yunanistan’a geçmeyi denemelerini, çünkü artık bunun bir problem olmadığını söylemiş. “Neden Mafya’ya git diyorlar bize? Boğulalım diye mi? Anlamıyorum” diyor. En şaşırtıcı olay ise, Mustafa isimli başka bir sığınmacının daha sonradan tüm detaylarıyla doğrulayacağı üzere, salı gecesi saat 04.00 sıralarında yaşanmış. E Otogarda bekleyen çocukların eline AB bayrağı tutuşturulmuş. Fotoğraf: CAN EROK İnsanları plastik şambrellerle, kucaklarında minik bebekleriyle çürük teknelere bindiren ‘çaresizlik’, 15 kadar kişiyi de, onları zorla kamplara geri götürecek otobüslere bindiriyor. Mustafa’nın arkadaşı, bu otobüse binenlerden biri. Mustafa ile en son konuştuğunda kandırıldığını, rızası dışında bir kampa götürüldüğünü söylemiş. Şimdi Mustafa ona ulaşamıyor. Sahte umut vaat eden otobüse binen birkaç aileden sonra kalabalık içinden bir kadın ayağa kalkıyor ve elindeki bıçağı aynı ‘çaresizlikle’ kendi çocuklarına doğrultarak bağırıyor: “Kimse bir yere gitmesin, polisler bizden uzak durun, yoksa çocuklarımı keserim!” Bunun üzerine herkes olduğu yerde kalıyor, mülteciler ellerindeki son umuda tutunmaya devam ediyor. 5’İ ÇOCU Kampa götürülmüşler “Salı gecesi çok sayıda polis, bir çember oluşturarak camiiye sığınan insanları oradan uzaklaştırmaya çalıştı. İnsanların direnmesinin üzerine siyah bir araba, tepesindeki hoparlörlerden Arapça bir anons yaptı: ‘Şimdi otobüs gelecek ve sizi istediğiniz yere götürecek. Nereye isterseniz oraya, sadece size yardım etmek istiyoruz.’ Az evvelki polis müdahalesinden sonra, çoğu sığınmacı bu teklife şüpheyle yaklaştı” diye anlatıyor Mustafa, “Otobüse binenler de oldu” diyor. Bu kez gemi çarptı: 13 ölü anakkale’nin Ayvacık İlçesi’nden yasadışı yollardan Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçmeye çalışan 46 kaçak göçmeni taşıyan lastik bota, Babakale açıklarında kuru yük gemisi çarptı. Olayda, denize düşen K Ç kaçaklardan 1’i bebek, 5’i çocuk 13 kişi yaşamını yitirdi. Kaçaklardan 8’ini Türk Sahil Güvenlik ekibi, 20’sini de Yunan Sahil Güvenlik ekibi kurtarırken, 5 kişiyi arama kurtarma çalışmaları sürüyor. ABD: 2017’de 100 bin sığınmacı alacağız ABD 2017’de 100 bin sığınmacı kabul etmeye hazırlandığını duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, halihazırda tüm dünyadan sığınmacı kabul etme üst limitlerinin 70 bin olduğunu hatırlatarak, bunu 2016’da 85 bine, 2017’de 100 bine çıkaracaklarını açıkladı. ABD’li yetkililer de ilave sığınmacılarda ağırlığı Suriyelilere vereceklerini belirtti. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear