28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 11 Haziran 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 17 Ölüm kâğıdıyla tahrik Seçim öncesi ve sonrasında HÜDAPAR’lılara YDGH tarafından, YDGH’lilere de HÜDAPAR tarafından suikast düzenleneceğine dair polis tarafından tebligatlar iletildiğinin ortaya çıkması provokasyon iddialarını güçlendirdi. Fotoğraf: AP eçimler öncesi herkesin en büyük endişesi, “HDP baraj altında kalırsa neler olur?” sorusu etrafında düğümleniyordu. Nisan’da Diyadin’de başlayan HDP’yi hedef alan provokasyonlar zinciri devam etmişti. Kobane protestoları tüm AHMET ŞIK bölgeyi cehenneme çevirmişti. Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile AKP hükümeti yetkilileri ve medyasının nefret söylemlerine rağmen, tüm bu süreç boyunca sükunetini korumayı başaran HDP yönetimi ve seçmenleri provokasyon planlarını bozmuştu. CUMHURİYET MUHABİRİ AHMET ŞIK DİYARBAKIR’DA S Diyarbakır’da seçim sonrası bayram yerine dönen sokaklara yeniden yas havası hâkim oldu. F.Y. ve Serdar Atalay’a polis tarafından tebligat iletildi. (Yanlarda) lerinin olmadığına dair açıklamalarında failin istihbarat birimleri olabileceğine işaret ediliyordu. HDP’nin taziye açıklaması tansiyonu düşürmüş görünse de HÜDAPAR yetkilileri PKK’nin baş şüpheli olduğunda ısrar ediyorlardı. Aynı zamanda HÜDAPAR’la bağlantılı Mustazaflar Cemiyeti’nin de başkanı olan Baran’ın avukatı Abdulgani Orhan, HÜDAPAR taraftarlarına ve ilgili kurum üyelerine iki gün boyunca sokaklardan çekilin çağrısı yaptıklarını açıkladı. Kendisi de, güvenli olduğu için bir akrabasının evinde kalan ve telefonla sorularımızı yanıtlayan Orhan, PKK’yi suçlamaya devam etse de ortada garip bir durum olduğunun da altını çiziyor. Kobane olaylarından sonra partileriyle bağlantılı çok sayıda kişiye YDGH’nin kendilerine suikast hazırlığında olduklarına yönelik polis tarafından tebligat iletildiğini belirten Orhan, “O dönem için bu normaldi. İki taraf da karşı karşıya kalmış ve ölümler yaşanmıştı” dedi. Orhan, “Ancak işin garipliği seçimlerden hemen sonra da aynı tebligatların yapılmaya devam etmesi. Fakat seçimlerde başarı elde etmiş bir partiyle bağlantılı bir örgütün bu süreçte böyle bir eylem yapması mantıklı gelmiyor. Gerçekten çok garip” diyerek kuşkusunu dile getirdi. Orhan’ın işaret ettiği gariplik HDP’liler için de söz konusu. Çünkü benzer tebligatlar, IŞİD ve Hizbullah tarafından suikast yapılacağı iddiasıyla HDP çevresinden kişilere de gönderilmişti. Daha da ilginç olan ise PKK davasından hapis yatmış ve örgüt çevrelerince bilinen F.Y. isimli kişiye de YDGH’nin kendisini öldüreceği şeklinde bildirimde bulunulmasıydı. Seçimlerden önce, Batman’da bulunduğu sırada emniyete çağrılan F.Y.’ye polis, YDGH’nin kendisini öldüreceği yönünde istihbarat elde ettiklerini söylemişti. Polislere telefon ya da ortam dinlemesi sonucu mu elde edilmiş bir istihbarat olduğunu soran F.Y.’ye kaynağın “haber elemanı” olduğu söylendi. Polisler gibi örgütün de geçmişini bildiğini belirten F.Y., “Bana verilen tebligatta, terör faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışmalarda YDGH tarafından şahsıma yönelik suikast bilgisine ulaşıldığı söyleniyordu. Sadece bana değil, toplamda 80 kişinin olduğu söylendi. Listede aralarında Kürt basınında gazetecilik yapan Ş.D. ile Batman’da eski HDP yöneticilerinden Serdar Atalay da bulunuyordu. Elbette inanmadım ve polislere bu tür bir istihbaratın gerçek olamayacağını söyledim. Sonradan, beni hedef alan herhangi bir şey olmadığını da örgüt kaynaklarından öğrendim” dedi. F.Y., kısa süre önce de bu kez Kutlamalar kısa sürdü Ancak seçim sonrası Diyarbakırlıların haftalarca süreceğini söylediği kutlamalar ancak iki gün sürebildi. Aynı zamanda HÜDAPAR üyesi olan Yeni İHYA Der isimli derneğin başkan yardımcısı Aytaç Baran suikastla öldürüldü. Sokağa dökülen Hizbullah yanlıları da olağan şüpheli olarak gördükleri HDP yanlılarından 3 kişiyi öldürmekte tereddüt etmedi. HÜDAPAR’lılar, Baran suikastının ardında PKK’nin şehirlerdeki silahlı gençlik örgütlenmesi olan YDGH olduğunu ifade ederken, örgütün olayla ilgi de jandarma istihbarattan, saldırı tehdidi altında olduğuna yönelik kendisine bilgi verildiğini söyledi. Ağrı’ya giden F.Y., askeri istihbaratın kendisini çağırdığını belirterek, “Kendilerine Batman polisinin söylediklerini anlattım. Onlar da YDGH değil, IŞİD ya da Hizbullah tarafından öldürüleceğime yönelik kendilerine bilgi geldiğini söylediler. Garip bir senaryo sahnelenmeye çalışılıyor” dedi. HDP Batman eski il başkanı Serdar Atalay da olayı doğrulayarak, “Benim PKK’den ya da YDGH tarafından öldürüleceğimi düşünmek mantıkla izah edilemez. Diyarbakır’daki suikast ve sonrasında yaşananlar bize kurgulanan olayın ne olduğunu gösteriyor. Seçimden önce, partimiz baraj altında kalırsa bölgede kaos yaratılacak diye şaibeler yayanlar aynı taktiği HÜDAPAR’ı provokasyonun içine çekerek uygulamaya çalışıyor. HDP Meclis’te güçlü bir temsiliyet elde etmişken ne PKK ne de bir başka örgüt bölgeyi ateşe atacak herhangi bir eylemliliğin içinde olamaz. Bu provokasyonlardaki ayak izlerinin bizi götüreceği yer AKP Genel Merkezidir” dedi. Çözüm AKP’siz olmalı! KP’nin uzun süre öcü olarak göstermeye çalıştığı “koalisyon” sözcüğü Türkiye’nin gündemine yerleşti. Artık sokaktan borsaya kadar hemen her kesim öncelikle belirsizliğin gitmesini ve yol haritası net bir koalisyon hükümetinin kurulmasını bekliyor. Piyasa diliyle söylemek gerekirse genel olarak koalisyon “satın alındı.” 7 Haziran gecesinden bu yana AKP iktidarının gitmesinden yana olanların bakışını özetlemek gerekirse tablo şu: Gelinen nokta iyidir... Bundan sonra ne olacak? Az önce altını çizdiğimiz gibi ne olacak sorusunun yanıtını çok uzatmamak gerekecek. Eğer bu zorsa, ne olmayacak sorusunun yanıtını vermek de ilk adım olabilir. Siyasi partiler ilk iki günlük yeni duruma alışma sürecinden sonra kısa vadede atacakları adımları netleştirmeye başladılar. Hükümetten başlamak gerekirse; AKP, tek başına iktidarı kaybetmenin şaşkınlığıyla, “biz gidersek kaos gelir, halk bunu nasıl anlamadı”, “biz yokuz diyelim de görsünler bakalım” gibi dalgalanmalar yaşadı. Baktı ki bu tutmayacak önceki gün yaptıkları 7.5 saatlik değerlendirmenin ardından şu çıktı: Ne yapalım edelim, iktidardan düşmeyelim! HHH AKP’nin yaklaşımı bu ama öteki partilerin AKP’ye yaklaşımı da şu: Dokunan yanar! AKP, yıllardır tırmandırarak sürdürdüğü gerilim politikasının sonuçlarıyla karşı karşıya. AKP iktidarı Türkiye siyasetinin bir bakıma “soğuk savaş” dönemiydi. Bu sadece AKP’nin başta CHP olmak üzere öteki muhalefet partileriyle giriştiği bir soğuk savaş değildi. Aynı zamanda AKP’nin devlet kurumlarına karşı da sürdürdüğü bir savaştı. İcraatını anlatırken bile, kendisinden önceki 90 yılla karşılaştırıyordu. İktidara gelişi milat, 2002’den önce, 2002’den sonra... AKP’nin en tepesindekilerden milletvekillerine kadar her katından bu bakışa ilişkin çarpıcı örnekler arşivlerdeki tazeliğini koruyor. Kaldı ki, AKP’nin ülke dışında yarattığı tahribat içte olanlardan kat kat daha fazla. Bırakın Asya’yı, Amerika’yı, Afrika ülkeleri bile Türkiye ile iş yapmanın kurallarının olmadığından yakınıyorlar. Bunun ekonomik sonuçları da ortada. HHH Bu tablo sağduyunun AKP’siz bir koalisyona işaret ettiğini gösteriyor. Bunu temel yol haritası edinmek en sağlıklı yol. Aksi halde AKP ile koalisyon yapan öyle ya da böyle AKP’nin 13 yıldır yaptığına da ortak olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. CHP penceresinden bakmak gerekirse... CHP’nin Anadolu diliyle hamama gider kurna beğenmez, düğüne gider zurna beğenmez duruşunda olması yanlış olur. Bunun tersi yani, nasıl olursa öyle olsun gibi bir bakışı da benimseyemez. İkisinin ortasında bir yol var. 24. dönemde AKP’nin getirdiği kimi kabul edilemez yasaları üç muhalefet partisi birlikte karşı çıktılar. Gerekçeleri farklı olsa da hedefleri aynıydı. Şimdi benzer bir sorumlulukla karşı karşıyalar. Artık AKP döneminin kapanması, bu dönemdeki olumsuzlukların hukuk zemininde masaya yatırılması gerekir. Böyle bir dönemin bir daha gelmemesi için bu yol şart. Ekonominin kötü durumda olduğu, böyle bir süreçte iktidara gelecek olanın ağır fatura ödeyeceği yorumu da var. Olabilir ama... Bundan çekinerek hükümet olmak istemeyene sormazlar mı: Bu durumda iktidarınızı hangi iklimde alırsınız? Sıcak mı olsun, ılık mı? Vadi mi istersiniz düz ova mı? A Toplamda 80 kişi Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek de, bilindik bir senaryonun sahnelenmeye çalışıldığını söyledi. “Bizim tespit edebildiğimiz, partimiz çevresinden 200’e yakın kişi var böyle. İki tarafın birbirine saldırması için de tebligat ulaştırılan kişilerden birini öldürerek işe başladılar. Bu planların uygulayıcısının MİT ve polis teşkilatı içinde MİT’e bağlı çalışan güçlerin olduğu düşüncesindeyiz.” ‘Bilindik senaryo’ Evler işaretlendi Diyarbakır’da 4 kişinin öldüğü olayların ardından Bağlar ve Sur İlçesi’nde de 2 ayrı silahlı saldırı gerçekleşti. Ahmet Öner ile Fesih Canikli uğradıkları silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Öte yandan HDP’ye yakınlığıyla bilinen Eşit Özgür Yurttaş Derneği ve onlarca evin kapısına sprey boya ile çarpı işareti yapıldığı, bir evin önüne av tüfeği mermisi konulduğu belirtildi, derneğin üyesi 7 kişi ise dün sabap polis tarafından gözaltına alındı. Olayların ardından konuşan Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, bir zafiyet yaşanmadığını savundu. Afyonkarahisar’da bir inşaatta çalışan işçilerin çatıya HDP bayrağı ve Abdullah Öcalan posteri astığı söylentisi üzerine önceki gece toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, inşaatın bulunduğu bölgeye gitti. Grup İstiklal Marşı okuduktan sonra Türk bayrağı açtı. Bu sırada işçiler kaldıkları barakalara girerken, olay yerine jandarma ve polis ekibi sevk edildi. İşçiler inşaatı yaptıran firmanın alacaklarını ödememek için böyle bir söylenti çıkardığını söyledi. Grup gece dağıldı. HDP bayrağı asıldı denilince... CENAZE OLAYLI GEÇTİ izbullah’a yakınlığıyla bilinen Yeni İHYA Der Başkanı Aytaç Baran’ın cenazesi dün önce konvoyla vurulduğu Şehitlik semtine götürüldü. Konvoyun Dağkapı’dan geçişi sırasında bir otelden taş atılması sonucu konvoyda bulunanlar havaya ateş açtı. Baran’ın vurulduğu yerde gıyabi ceneza namazı kılan grup “Kürdistan H HÜDAPAR’lı Baran’ın cenazesinde IŞİD bayrağına benzer bayrak taşındı. (Yukarıda) HDP’li 3 kişinin cenazesi ise ayrı ayrı defnedildi. (Yanda) Silho’ya (Selahattin) mezar olaEşit Özgür Yurttaş Derneği’ne cak”, Kürdistan PKK’ye mezar düzenlenen silahlı saldırıda ölolacak” sloganları attı ve tekdürülen Bayram Özelçi ve Emin bir getirdi. IŞİD bayrağını andıEnsen ile evinde kızının gözleri ran bayraklar taşıyan kalabalık önünde öldürülen Bayram Dağ“İntikam” sloganı attı. Baran’ın tan Yeniköy mezarlığında topcenazesi Yeniköy mezarlığında rağa verildi. Cenazeye HDP DiKobani olayları sırasında öldüyarbakır milletvekilleri Çağlar rülen Yasin Börü’nün yanında Demirel ve Nursel Aydoğan’ın toprağa gömüldü. da aralarında bulunduğu binÖte yandan HDP’ye yakın lerce kişi katıldı. Saldırgan IŞİD’ci çıktı ve tutuklandı iyarbakır’da 5 Haziran’da HDP mitingine düzenlenen 4 kişinin ölümü 100’den fazla kişinin yaralanmasına neden olan saldırıyla ilgili Gaziatep’te gözaltına alınan ve IŞİD üyesi olduğu iddia edilen O.G, dün sabaha karşı adliyeye sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edilen ve suçunu kabul eden O.G, “kasten öldürmek” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma hakkında gizlilik kararı verilmesi için başvuru yaptı. Başvuruyu değerlendiren nöbetçi sulh ceza hâkimliği, soruşturma dosyasının tamamı için gizlilik kararı verdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Türk Ceza Kanunu’nun 285. maddesinde yer alan, “Soruşturmanın gizliliğinin alenen ihlali” ‘Kilise saldırısı için siyasiler birleşsin’ DAMLA YUR D ‘Gazeteciler yine hedefte’ Basın Konseyi, Diyarbakır’daki olaylarda gazetecilerin hedef alınması konusunda açıklama yaptı. Konsey, “Seçim gerginliğinin bittiği, yeni hükümetin kurulacağı böylesi günlerde, gazetecilerin yine hedef alınması kabul edilemez” dedi. Açıklama şöyle: “Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan basın özgürlüğüne yönelik bu tür girişimler, halkın haber alma hakkını engellemektir. Basın Konseyi olarak faillerin bir an önce saptanmasını istiyoruz.” uyarınca haberi yapan muhabir ve ona bilgi veren kamu görevlileri hakkında soruşturma başlattıklarını ifade etti. Bombalı saldırıda yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavileri süren işçi emeklisi Ali Türkman’ın bacaklarından biri patlama sırasında koparken, diğer bacağı da hastanede kesildi. Çiftçilik yapan Rıza Özden’in ise patlama sırasında bir bacağı koptu. Özden’in, kopan ayağını “Bir bedel ödeme” olarak gördüğünü aktaran kuzeni Vedat Özden ise “Patlamadan dolayı da yüzde 30 görme kaybı yaşıyor. Onunla konuştum, ayağının kopmasını normal olarak görüyor ve bunun, ‘bir bedel ödeme’ olarak gördüğünü söyledi” dedi. Yoğum bakımda olan Ali Türkman’ın uyutulduğu bu yüzden henüz konuşamadığı öğrenildi. l DİYARBAKIR/DHA adıköy Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi önceki gün tekbir getiren bir kişi tarafından ateşe verilmek is K Kadıköy Aya Triada Kilisesi tenmesinin ardından tepkiler sürüyor. Saldırıya ilişkin Kadıköy Rum Ortodoks Cemaati Kiliseleri Mektepleri ve Mezarlığı Vakfı adına başkan yardımcısı Konstantin Kiracopolos şikâyette bulundu. Kadıköy Rum Ortodoks Cemaati Kiliseleri Mektepleri ve Mezarlığı Vakfı’nın başkanı Prof. Dr. Yorgo İstefanopulos ise şunları kaydetti: “Saldırganın akıl hastası olduğu söyleniyor bu cezai indirim için öne sürülüyor olabilir. Bu saldırının seçimlerden sonra olması, Diyarbakır’da yaşanan olayların ertesi yaşanması düşündürücü. Bazı gruplar kışkırtılmaya mı çalışılıyor diye düşünüyoruz. Bu saldırı sırasında belediye zabıtalarının tepkisiz kaldığını öğrendim. Son derece üzücü. Bu saldırılara karşı siyasiler duvar oluşturmalı.” l İSTANBUL 118 emniyet müdürü emekliye sevk edildi Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu Toplantısı kararıyla 118 emniyet müdürü emekliliğe sevk edildi. İçişleri Bakanı tarafından onaylanana kararlara göre, 19 birinci sınıf emniyet müdürü, 49 ikinci sınıf emniyet müdürü, 27 üçüncü sınıf emniyet müdürü ile 23 dördüncü sınıf emniyet müdürünün emekliye sevk edilmesi uygun görüldü. Öte yandan Emniyet Teşkilatı’nın 2015 yılı genel atama döneminde, başkomiser, komiser, komiser yardımcısı, başpolis memuru ve polis memuru rütbelerinde toplam 24 bin 972 personelin atama ve yer değiştirme işlemi gerçekleştirildi. lANKARA/CUMHURİYET C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear