25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 11 Haziran 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 10 ‘Ülke karışsın, iç savaş çıksın diye bekliyorlar’ Demirtaş, Diyarbakır’da seçim sonrası çıkan olaylarla ilgili hükümeti eleştirdi DP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran’ın ardından Diyarbakır’da 4 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla igili olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetin sessiz kaldığını belirterek, “Her gün Diyarbakır’da başka yerlerde cenaze törenimiz var. Ülkede iç savaş çıkarmak üzere. Birileri harekete geçmiş; Başbakan, Cumhurbaşkanı, hükümet ortalarda yok. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı sesi, çıtı çıkmıyor. Zannedersin ki bekliyorlar. Ülke bir karışsın. Herkes birbirine girsin. İç savaş çıksın. Ondan sonra ‘AKP’nin kıymetini anlayın. AKP hükümetten düşünce ülke kaosa sürüklendi’ denmesini bekliyorlar herhalde. Biz buna izin vermeyeceğiz. Bu ülke AKP’li, AKP’siz yolunu yürüyecek” diye konuştu. HDP’de Parti Meclisi (PM) ve ardından Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantılarında 7 Haziran’da ortaya çıkan sonuçlar masaya yatırıldı. PM ve MYK’de olası koalisyon formülleri ve TBMM Başkanlığı seçimine ele alındı. H ‘Kim bu zanlı’? Toplantılar öncesi HDP Genel Merkezi’ne girişte gazetecilerin Diyarbakır’da önceki gün yaşanan olaylarla ilgili sorularını yanıtlayan Demirtaş, Diyarbakır Valiliği’nin olayın faillerini tespit etmesi gerektiğini ifade etti. Diyarbakır’daki saldırı ve katliamdan büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Demirtaş, şunları dile getirdi: “HüdaPar’a yakınlığıyla bilinen bir derneğin başkanı katlediliyor. Suikasta uğruyor. Hemen akabinde Hizbullah militanı olduğu söylenen kişiler o anda hemen 2 arkadaşımızı, 2 HDP’liyi olayın olduğu bir yerde katlediyor. Yine başka bir HDP’li arkadaşımızı evinde 5. katta gidip evinin için de infaz ediyorlar. Kim neyi, ne yapmaya çalışıyor bunların ortaya çıkması için bütün bu tetikçilerin bağlantılarıyla ortaya dökülmesi lazım. Diyarbakır Emniyeti, valiliğinin zaman geçirmeden ilk olarak Diyarbakır mitingdeki katliam bombacısının bütün ilişkilerini alenen kamuoyuna açıklanması lazım. Madem bir zanlı yakaladınız, dün akşam tutuklandı. Kimdir, ismi, cismi, kimlerden yardım almıştır, hangi örgütlü bağlantılıdır, hangi zaafiyeti kullanarak miting alanına bomba sokmuştur, bunların açıklanması lazım. İkincisi HüdaPar’a yakın olan dernek başkanını kim katletmiştir? Kimse, bütün ilişkileriyle birlikte açıklanması lazım. Dün Diyarbakır’da 3 HDP’liyi kim katletmiştir? Bu bağlantılar açıklanmadan AKP yanlısı medyanın bugün manşetten veridiği gibi ‘HDP’liler Diyarbakır’da infaza başladı’ deme seviyesizliğini, alçaklığını kimse bize atmaya çalışmasın. Hükümette onlar var. Katledilen biz, katliama uğrayan biz. Hükümet tarafından suçlanan da biz. Yapamıyorsanız, yürütemiyorsanız bırakın. Hükümeti de bırakın. İş yapamayacak durumdaysanız elbette ki ülkeyi yönetecek bir kadro çıkar.” Hey, her şeyi ne çabuk unuttunuz! lağanüstü koşullar henüz geçmedi! Türkiye, tek parti iktidarı altında yıllardır olağanüstü bir durum yaşamıyor mu? Üç günlük bir kısa gelecek sevincinden sonra, sanki Türkiye ağır bir darbe almamış gibi davranmaya başladık. Hepsi eski alışkanlık. Millet sandıkta RTE’yi safdışı bırakmamış mıydı? Yoksa hayal mi gördük. İş dünyası korkusundan titremiyor muydu? Eğitimin içine etmediler mi? Vatandaş, çocuğunu imam hatip okulundan başka bir okula gönderemeyecek durumda. Mesela Cadde’deki Yeşilbahar İlkokulu üzerinde imam hatip planları yine yürürlükte! Üsküdar’da normal okul kaldı mı? Üniversitelerdeki derin tahribat, Türkiye’nin geleceğini yok edecek boyutta değil mi? Hukukun içine edilmedi mi? Anayasa hâlâ askıda! İktidarın mahkemeleri, yüksek yargıcı, bağımlılığını sürdürüyor. Medya, özgürlüksüzlüğünüzü unuttunuz mu? Yüzde 10 barajı ne olacak? Demokrasi tüm kurallarıyla yürürlüğe sokulmayı bekliyor. Suriye savaşı... Yolsuzluklar... AKP/RTE iktidarının tahribatını onarma listesi büyük... Ama sanki Türkiye’yi bir İslami Ortadoğu ülkesine dönüştürmede epey yol alan bu iktidar değilmiş gibi, ülkeye AKP iktidarı başka biçimlerde dayatılma çalışmaları başlandı. O demektir. Kemal Derviş için en iyi seçenek büyük koalisyondur. O kendisi için en iyi koşulları düşünüyor. Türkiye ve CHP, Derviş’e ihtiyacı olmayacağını ne zaman anlayacak? Derviş, AKP’ye cansuyu verme peşinde. AKP’de yeni bir ‘lider iradesi’ aranıyor! Demirtaş, HDP Genel Merkezi’ne girişte gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) HDP’de AKP’siz koalisyona destek DP, 7 Haziran’ın ardından güçlü bir şekilde TBMM’ye girerek koalisyon senaryolarına ortak olurken, AKP ile ya da AKP’nin içinde yer aldığı herhangi bir koalisyon formülüne dışarıdan ya da içeriden destek vermeme kararı verildi. HDP’de AKP’nin içinde yer almadığı bir formülün ise değerlendirilebileceği görüşü öne çıktı. HDP’nin yeni dönemde görev yapacak TBMM Başkanvekili için eski AKP kurucusu Dengir Mir Mehmet Fırat’ın isimleri konuşulurken, kadın olarak HDP Adana Milletve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin sessiz kaldığını ifade eden Demirtaş, herkesin dikkatli ve tedbirli olması gerektiğini belirterek, “Herkes, bütün çevreler, siyasi partiler. Bizim kimseye düşmanlığımız yok. Biz silahlı bir örgüt falan değiliz. Bu saçmalığı bıraksınlar. Kimin elinde silah var, iyi biliyor herkes. Biz demokratik siyaset yapan Türkiye’nin büyük bir siyasi hareketi, partisiyiz” diye konuştu. lANKARA /Cumhuriyet Bürosu ‘İç savaş çıkarmak isteyenler var’ H kili Meral Danış Beştaş’ın da ismi öne çıkıyor. HDP Genel Merkezi’nde önceki gün başlayan seçim sonrası yol haritasının belirlenmesi, olası koalisyon formüllerine HDP’nin destek verip vermeyeceğiyle ilgili toplantı trafiği dün de devam etti. HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığında önce PM, ardından MYK toplantıları gerçekleştirildi. Toplantıda HDP’nin yeni dönemde olası koalisyon senaryoları ve yeni dönemde seçilecek TBMM Başkanlığı için değerlendirmeler yapıldı. ‘Kırmızı çizgimiz dikkate alınırsa hükümeti kurarız’ ski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme MHP kuSELDA lislerinde de yanGÜNEYSU kı buldu. MHP’de Erdoğan’ın Baykal ile yaptığı görüşmenin arka planında “AKP+CHP koalisyonunun yattığı ve AKP’nin ilk olarak CHP’ye koalisyon teklifi yapacağı görüşü hâkim olurken, bu durumda her iki partinin de hızla oy kaybedeceği partide konuşuluyor. Ayrıca MHP’de “En yakın ihtimal AKP+MHP koalisyonu” söylemlerinin de AKP tarafından dillendirildiği, çünkü AKP’nin tabanının “MHP ile koalisyon istediği” belirtiliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli ise “Eğer hiçbir çıkış yolu bulunamazsa, bizim kırmızı çizgilerimiz konusunda hassasiyet gösterilirse Hükümet’i kurma görevinden kaçırmayız” dedi. MHP’de Erdoğan’ın Baykal ile yaptığı görüşmenin arka planında “AKP+CHP koalisyonunun yattığı ve AKP’nin ilk olarak CHP’ye koalisyon teklifi yapacağı” görüşü hâkim olurken, parti yönetiminin kırmızı çizgileri olan “çözüm süreci, rüşvet ve yolsuzlukların tam olarak açığa çıkması, başkanlık tartışmalarının son bulması” kabul görmeden herhangi bir koalisyon içinde yer almaya sıcak bakmadığı da belirtiliyor. MHP’ye göre ayrıca gerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, gerekse Batı’nın isteği “AKP+CHP koalisyonu.” Partide, bu şekilde bir koalisyon kurulması durumunda her iki partinin de zaman içinde hızla oy kaybedece E Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme MHP kulislerinde de yankı buldu. ği ve bir sonraki dönemde yapılacak genel seçimlerde ise MHP’nin “tek başına iktidar olabileceği” değerlendiriliyor. MHP Lideri Bahçeli, dün, Başkanlık Divanı’nı topladı. Toplantıda Bahçeli’nin yakın ekibine, özellikle eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeden hareketle “AKP’nin iktidarda kalmak için her yolu deneyebileceğini, salt çoğunluğu sağlamak adına her partiden milletvekili devşirme yoluna dahi gidebileceğini, bunun için de korsan görüşmeler yapılmak istenebileceğini” söylediği ve bu konuda partilileri uyardığı kaydedildi. Olası koalisyon hesaplarıyla ilgili Bahçeli’nin şunları söylediği belirtildi: “AKP+HDP, AKP+CHP, AKP+CHP ve HDP koalisyonları kurulabilir. Olmadı, AKP’ye diğer partiler dışarıdan destek verebilir. Eğer hiçbir çıkış yolu bulunamazsa, bizim kırmızı çizgilerimiz konusunda hassasiyet gösterilirse Hükümet’i kurma görevinden kaçırmayız.” Öte yandan Bahçeli, dün akşam resmi twitter hesabından seçim sonuçlarına ilişkin ilk tweetlerini attı. Dünü unutmanın mümkün olmadığı görüşünü paylaşan Bahçeli, “Türkiye’nin 13 yıllık karanlık bilançosu ortadadır. Hesaplaşmadan helalleşme olur mu? Önümüze bakalım derken geçmişi ihmal edersek ya varlığımızdan ya da haysiyetimizden oluruz. Meraklanmayın, bugün dünden daha umutludur” dedi. l ANKARA BMM, yeni dönemde istihdam edilecek personel için hazırladığı “işe giriş/ periyodik muayene formu”nda adaylara alkol alıp almadığını, bıraktıysa ne zaman bıraktığını, bırakmadıysa ne sıklıkla kullandığını soruyor. Seçilen milletvekilleri anlaştıkları isimleri Meclis Başkanlığı’na bildirecek. Ancak öncesinde ilginç bir form başkanlıktan vekillere gönderildi. “Formda, çalıştırılacak personelle ilgili alkol ve sigara kullanımıyla ilgili sorular da dikkat çekiyor. “Alkol alıyor musunuz?” sorusu yöneltilen adaylardan “evet” “kaç yıldır” ve “ne sıklıkla” içtiklerinin yanıtı da isteniyor. “Bıraktım” seçeneğini işaretleyenlere de “kaç yıl önce bıraktığı”, “kaç yıl içtiği” soruluyor. Benzer sorular, sigara için de yöneltiliyor. lFIRAT KOZOK Koalisyon öncesi son fişleme T Millet, 3 partili ve RTE muktedirinin yönettiği Meclis’i reddetti! RTE iktidarını düşürdü! 4 partili Meclis fotoğrafını ortaya koydu. Buradan AKP dışı bir iktidar seçeneğini gündeme getirdi... Sandıktan çıkan sonucun ilk ve doğru yorumu budur. Şüphesiz başka iktidar olasılıkları da gündemde olmasına rağmen... AKP mutlaka iktidarda kalmak istiyor. RTE mutlaka ulaştığı muktedir statüsünü sürdürmek istiyor. İki seçeneği var: CHP ile veya MHP ile devam etmek. RTE hiçbir anayasal görevi yok ama rol aldı hemen ve Baykal’ı “istişareye” çağırdı. En sıkışık günlerindeki eski dert ortaklığını mı anımsadı? Yapması gereken, mesela Davutoğlu’nu çağırıp hükümeti kurmak görevi vermek ve muhalefetle görüşmeleri ona bırakmaktı. Ne demişti? Parlamenter rejim bekleme odasında. Buna uygun davranıyor hâlâ! İktidar oyunları var sahnede, temel sorunlar geride kaldı! CHP’de “Ben iktidar olayım da..” düşüncesi, AKP’nin, geri kalan CHP’yi yiyip bitirmesi Millet AKP iktidarını düşürdü, 3 partiye öncelik verdi RTE ön planda, “bu iş benden sorulur” tutumunu sürdürüyor. Seçim sonrasının en temel sorunu, AKP içinde yeni bir lider iradesinin çıkmasıdır. RTE’yi ilk planda anayasal sınırlar içine itecek, parti ve hükümet kuruluşunda özerk, bağımsız hareket edebilecek bir lider... Bu, AKP’de bir yenileşmeyi başlatır. Bu gerçekleşmeden, eski Türkiye ve alışkanlıklar sürüyor demektir. AKP RTE vesayetinden kurtulmadıkça, bir masaya oturmak zordur. Cesur insan aranıyor. Bu Davutoğlu mu? Zor. Bulunduğu yeri RTE’ye borçlu, minnet duygularıyla siyaset yapılmaz. Abdullah Gül, ileriye doğru cesur bir adım atmakta çok fazlasıyla temkinli. Oysa siyasette “şimdi değilse, ne zaman” geçerlidir. Ertuğrul Özkök, Davutoğlu’nun seçim gecesi yaptığı konuşmada yanındakilere dikkat çekti. RTE hanedanından kimse yoktu orada! Türkiye AKP dışı iktidarını arıyor. Saydam bir iktidar ekonomik zorlukların üzerinden gelebilir. 4 yılları var önlerinde. MHP büyük mü düşünecek yoksa AKP ile pazarlığa mı yatacak?.. OKUR GÖRÜŞLERİ: Asım Esen: CHPMHPHDP koalisyonu öneriniz ilginç ve olumlu. Bu üç muhalefet partisi hür, demokratik, laik Turkiye’yi geri getirmek için aralarındakı anlaşmazlık ve farklılıkları bir yana koyup hükümeti kurmalı. Türkiye büyük bir facianın eşiğınden döndü. Aslında bu birlik geçen yıl cumhurbaşkanı seçimlerinden önce olmalıydı. Bu ikinci fırsat. Murat Tosun: HDPCHPMHP koalisyonu öneriniz inanılmaz akılcı ve doğru. Mehmet Loğ: Derviş’in aklına uyup AKP ile koalisyona gidilirse, CHP’nin bir sonraki seçimde baraja takılması kaçınılmaz olur. Koalisyon AKP dışındaki partilerle düşünülmeli. Yusuf Gezgör: “En yakın olasılık mı daha iyi, en uzağı mı?” yazınızı beğeni ile okudum. AKP ve RTE kolay pes etmeyecek. AKP, olası hükümet ve koalisyon senaryolarını baltalayıp ve işi uzatıp, bak işte görün döviz kurları ne oldu, borsa ne hale geldi söylemlerini her firsatta dile getirecek. MHP’nin hesabı ‘Geçersiz oy’ rahatsızlığı Haziran’da seçimlerinde özellikle İstanbul’da 537 bin geçersiz oy çıkmasının HDP’nin barajı geçmesinde etkili olduğunu düşünen AKP, geçersiz oyların yüzde 90’nın AKP oyları olduğunu savunuyor. YSK’nin oy pusulasında bağımsız adayları partilerin altına koyması nedeniyle seçmenin iki yere birden mühür basmasıyla geçersiz oyların tavan yapmasına neden olduğunu kaydeden AKP yöneticileri, YSK’nin bu konuda hata yaptığını belirtiyor. AKP İstanbul’da 537 bin, Ankara’da 61 bin, İzmir’de 50 bin, Bursa’da 32 bin ve Antalya’da 26 bin geçersiz oy olduğuna dikkat çekti lANKARA /Cumhuriyet ‘Devşirme’ uyarısı 7 Bahçeli’den tweet Eyleme katılana sürgün Manisa’nın Soma ilçesinde, 35 yıldır beden öğretmenliği yapan Ayşe Gül Ersoy(56), 301 işçinin öldüğü faciadan sonra 17 Mayıs’ta ilçeye gelip polislerce dövülen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlarla birlikte gözaltına alındığı için önce kınama cezasına çarptırıldı, ardından Kırkağaç’taki Gelenbe Şair Eşref Ortaokulu’na okuluna tayin edildi. Kendisi de Somalı ve bir ma 103 kişi hakkında süren 28 Şubat davasının görülmesine dün devam edildi. Duruşmada, 28 Şubat sürecinde MGK irtica ile mücadele konusunda aldığı kararlar sonrası Necmettin Erbakan liderliğinde toplanan Bakanlar Kurulu’nun tutanakları ortaya çıktı. Tutanaklara göre Erbakan, irticayı hastalık olarak nitelendirirken, “Bakanlar Kurulu ve bütün üyeler irtica ve gericilik ile mücadelede kesinlikle kararlıdır” demiş. Erbakan: İrtica hastalık Erdoğanlar müdahil Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak’ın katılma taleplerini kabul etti. Tansu Çiller’in dinlenmesine karar veren mahkeme, sanıklardan emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme, duruşmayı 4 gün peş peşe yapma kararı alarak erteledi. dencinin torunu olan Soma Linyit Anadolu Lisesi öğretmeni Ayşe Gül Ersoy, ölen işçilerden 200’ünün kendi öğrencisi olduğunu belirterek, “Karar siyasidir. Doğru dürüst soruşturma bile yapılmadı. Ben aynı zamanda EğitimSen Soma İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesiyim. Sürülmemin de bu nedenle olduğunu düşünüyorum. Olay günü eylem bile yoktu” diye konuştu. l MANİSA / DHA C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear