23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 20 Mayıs 2015 EDITÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 11 Bombacı aynı kişi mi? Adana’daki HDP binasına bombalı çiçeği getiren saldırgan güvenlik kamerasında ABİDİN YAĞMUR / SAVAŞ KÜRKLÜ Seçim güvenliği emokrasinin karaya değil de rayına oturduğu ülkelerde, güvenlik deyince akla can ve mal güvenliği gelir. Toplumsal yaşamın, devlet toplum ilişkisinin öteki alanlarındaki güvene dayalı konular rayına oturmuştur. Herhangi bir güvensizlik yoktur. Türkiye’de ise güvenlik deyince insanın aklına onlarca konu geliyor. Öncelikle memlekette hukuk güvenliği kalmadı. Artık kanun devleti bile değiliz. Zira aynı kanun zamana ve şehre göre değişik şekillerde yorumlanabiliyor ya da en tepedeki biri kanunların hepsinin üstünde ben varım deyip suç tarifinden ceza tarifine kadar herşeye hükmedebiliyor. Memlekette sınav güvenliği kalmadı. Kamu Personeli Seçme Sınavı’ndan, üniversitelere öğrenci yerleştirmeye kadar sınavların hiçbirine güven yok. Zaten ortaya atılan iddialar, açılan pandora kutuları bu kuşkuları fazlasıyla güçlendiriyor. Memlekette üretim güvenliği kalmadı. Geçen gün Kınık’ın Cumalıköy’ünde kahvede konuşuyoruz, bir çiftçi şunu söyledi: “Buralarda üreten dertli, üretmeyen dertsiz. Üretmeyen hiçbir şeyim yok deyip yardım alıyor, üretenin başına gelmedik şey kalmıyor. Banka bir yandan, fiyat belirsizliği bir yandan... Hiçbir şeye güvenemiyoruz.” HHH Yukarıda verdiğimiz örneklerin başına güncel olarak şunu koymak gerekiyor: Memlekette seçim güvenliği yok... Gittiğimiz her yerde yurttaşlardan en çok bu konuda soru alıyoruz. Art arda şunlar sıralanıyor: Oy vereceğiz ama sahip çıkabilecek misiniz? Sandığa giren oy aynı çıkacak mı? AKP seçim sonuçlarını şimdiden belirlemiş, pusulaları ona göre ayarlayacakmış diyorlar, doğru mu? Seçmen sayısının çok üstünde pusula basılmış, bu neyin nesi? Başta vurguladığımız gibi demokrasisi rayına oturmuş bir ülkenin seçim atmosferinde böyle şeyler sorulmaz. Siyasi partilerin, o partilere gönül verenlerin tek derdi kendi düşüncesinin en çok oya ulaşmasıdır. Türkiye’de önceki seçimlerde de hile tartışmaları olurdu, ama hiç kuşkunun bugünkü kadar ayyuka çıktığı bir dönem olmamıştı. Madalyonun arka yzüne bakınca, AKP bu kuşkulardan son derece mutlu. Çünkü, AKP muhaliflerinin oy versek bile kıymeti olmayacakmış kuşkusuna girmesi, onlar için başarıya giden yollardan biri. Dertleri demokrasi değil, sadece iktidarı kaybetmemek olduğu için toplumun sandığa olan güveninin azalmasından rahatsızlık duymuyorlar. HHH Öncelikle güncel tartışma ne olursa olsun sandığa olan umudu körelten her şeyi ortadan kaldırmak, tümüyle kaldırılamasa bile buna karşı yapılabilecekleri yüksek sesle söylemek ve toplumu sandığa karşı diri tutmak gerekiyor. Sandığa olan umudun azalması demokrasinin en büyük tehlikesidir. Bu seçimlerde sandık güvenliğine ilişkin bir olumlu durum da AKP’ye karşı özellikle Orta ve Batı Anadolu’da, MHP ve HDP’nin de dikkatli olma eğiliminin güçlenmesi. Hiçbir demokratik ülkede olmayacak bir şey Türkiye’de yaşanıyor. Seçim güvenliği için toplum da hareketleniyor. Pek çok sivil inisiyatif siyasi partilerin dışında kendiliğinden gelişerek “oyumuza sahip çıkalım” iradesini geliştiriyor. Bunlardan, “Oy ve Ötesi” ile zaman zaman temas halindeyim. Gezi hareketinden sonra kendiliğinden oluşan, eğitim düzeyi yüksek bu grup, seçim yasasının yurttaşlara sandıkları gözleme hakkı vermesinden hareket ederek pek çok büyük ilde örgütlendi. Bu seçimlerde her partiden bir gözlemci sandıkların açılmasını ve oyların sayılmasını denetlerken, bir anlamda halkın da temsilcisi olacak. Yeryüzünde hiçbir şey densiz iktidarların güçlerini korumak için yaptıkları kadar pis kokmaz. AKP sandığı da kokuttu. ersin ve Adana’da HDP binalarına bombalı çiçekleri götüren saldırganların eşkali belirlendi. Mersin’deki HDP binasının güvenlik kamerası sisteminin çöktüğü anlaşıldı. HDP İl Eşbaşkanı Selman Günbat, “Bunlar, profesyonel bir saldırı olduğunu gösteriyor” dedi. Polis, iki olayda bombaları aynı kişinin bıraktığı ihtimali üzerinde duruyor. Mersin polisi, önceki gün HDP Mersin İl Başkanlığı binasındaki patlamayla ilgili incelemesini sürdürüyor. Parti binasındaki güvenlik kamerasından sonuç alamayan polis, yakındaki bazı işyerlerinin kamera kayıtlarını araştırdı. Elde edilen görüntüler, tanık ifadeleri ve parmak izi sonuçlarına yoğunlaşan polisin, bomba düzenekli çiçeklerin Adana ve Mersin’deki parti binalarına aynı kişi tarafından bırakıldığı ihtimali üzerinde duruyor. Mersin Valisi Özdemir Çakacak, “Elimizde birtakım bilgiler var. Ancak burada paylaşmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. En kısa zamanda faillerinin ortaya çıkarılacağını düşünüyoruz” dedi. HDP Mersin İl Eşbaşkanı Selman Günbat, güvenlik kameraların görün M Saldırının yapıldığı Adana’daki HDP binası önünde toplanan protestocular saldırıyı kınadı. tü kaydetmediğinin ortaya çıktığını söyledi. Günbat, “Güvenlik kameralarımız kayıt almıyormuş. Blgisayar sistemimiz de arıza olduğunu tespit ettik. Onun için profesyonelce bir saldırı olduğunu düşünüyoruz”” dedi. HDP Mersin İl Seçim Koordinasyon Kurulu, patlamanın ardından ilk toplantısını dün aynı saatte yaptı. Alınan karar gereği, bundan böyle binaya gelen çiçek, paket, kargo gibi materyaller incelenecek. Adana’da HDP binasına bombalı çiçeği getiren saldırgan ise güvenlik kameralarından tespit edildi. HDP İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akgeyik “Taksi ile bina önüne gelen bir kişi elinde çiçek paketiyle yukarı çıkıyor. Mısır Çarşısı’ndaki esnafın gönderdiğini söylüyor ve çiçeği bırakıyor. Arkadaşlarımız çiçeği hiç dokunmadan ilçe başkanlık odasına bırakıyor. 3035 yaşlarında bir kişi getirmiş çiçeği ve imza almadan bırakıp gitmiş” dedi. HDP milletvekili adayı Vedat Özkan, “Bize göre; taksi ve plakası belli. Kişinin de eşkali iyi kötü izlenmiştir. Yakalanmasının uzun sürmeyeceğini umuyoruz” dedi. KESK, DİSK, TMMOB, Adana Barosu, Alevi dernekleri ile bazı STÖ temsilcileri HDP’ye yönelik saldırıları protesto etti. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana adayı Meral Danış Beştaş ise, “24 saat geçti, kamera görüntüleri ortada. Fail ya da failler neden hâlâ bulunmadı?” diye sordu. Özgürlükçü Hukukçular Derneği Genel Merkezi de HDP’ye saldırıyı kınadı. l MERSİN/ADANA KCK: Adım atılsın kongre 1 günde toplanır K andil’de KCK yöneticileri ile görüşen HDP İmrali heyeti üyeleri dün Diyarbakır’da basın toplantısı yaptı. DTK Genel Başkanı Hatip Dicle, Özgür Kadın Kongresi’nden Ceylan Bağrıyanık’ın da katıldığı toplantıda HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken konuştu. Erdoğan ve hükümetin müzakere masasını devirmeye kalktığını belirten Baluken, Öcalan’a uygulanan tecridin, “Ateşe benzinle gitmek” olduğunu söyledi ve şöyle dedi: “KCK yetkilileri, AKP hükümetinin adım atması durumunda bir gün sonra bile KCK’nin kongreyi toplamaya hazır olduğunu özellikle belirtmişlerdir. Heyet olarak, tüm bu olumsuzluklara rağmen halkımız barışın gerçekleşmesi uğruna büyük bir demokratik sabırla süreci takip etme ve nihai sonuca götürme kararlılığındadır. Çözüm süreci ile ilgili yanlış yaklaşımlardan bir an önce vazgeçilmesini umut ediyoruz.” l MAHMUT ORAL/DİYARBAKIR D Suç ölen işçide Türkan Saylan ödülleri sahiplerini buldu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 2010’dan bu yana her yıl, Türkan Saylan’ın adını ve anlayışını yaşatmak için verdiği bilim ve sanat ödülleri gerçekleşkirilen törenle sahiplerini buldu. İş Sanat Kültür Merkezi’nde önceki akşam gerçekleştirilen “Türkan Saylan Anma ve Ödül Gecesi”nde sanat dalında Erendiz Atasü’nün “Kızıl Kaya” ve Behçet Çelik’in “Kaldığımız Yer” adlı öykü kitapları ödüle değer görüldü. Bilim dalında ise halk sağlığı alanındaki ödül, Doç. Dr. Hatice Şimşek Keskin ve arkadaşları tarafından yapılan “Yaşlılarda Gıda Güvensizliği, Malnütrisyon Varlığı ve Malnütrisyonla İlişkili Etmenler; Topluma Dayalı Kesitsel Bir Çalışma” başlıklı araştırmaya verildi. Erendiz Atasü ve Behçet Çelik, ödüllerini ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi Nihal Kızıl’dan; Doç. Dr.Hatice Şimşek Keskin de ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ayşe Yüksel’den aldı. Törende Yönetmenliğini Nurdan Arca’nın yaptığı “Türkan Saylan Anlatıyor” belgeselinin gösterildi lİSTANBUL/Cumhuriyet Kaçak Saray’ın inşaatını yapan taşeron, işçisine sahip çıkmadı ALİCAN ULUDAĞ ‘Swinger’ baskınına 15 tutuklama kararı milyar lira haracanan Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşaatında çalışan işçi Savaş Oğuz’un iskeleden düşerek yaşamını yitirmesine ilişkin 9 kişi hakkında açılan davada sıkandal bir savunma yapıldı. Çalıştığı Kontursel firmasının şantiye şefi Rahman Pehlivan, savunmasında ölen işçiyi suçladı. Oğuz’un ailesi, maddimanevi zararlarının karşılandığı gerekçesiyle sanıklardan şikâyetçi olmadı. Şirketin işçinin ailesine ne kadar para verdiği ise bilinmiyor. Oğuz, Saray inşaatında çalışırken 3 Mart 2014 günü saat 18.55’te 25 met 1.3 re yükseklikten düştü. Oğuz, ambulans gelene kadar öldü. Yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda Saray inşaatında iş güvenliği olmadığına dikkat çekildi. Ailesinden kimse yoktu Ölenin düştüğü kısımda kurulu iskele bulunmadığı belirtilen raporda, bunun yerine çapraz kuşak kurulduğu, fakat bağlantısının iyi yapılmadığı, bakımlarının eksik olduğu, yaşam halatının bulunmadığı, güvenli merdiven kurulmadığı, gece çalışması için yeterli aydınlatmanın olmadığı anlatıldı. Savcılık, ana yüklenici REC İnşaat’ın iş güvenliği sözleşmesi imzaladığı Dönüşüm İSG ile Kontursel firması yetkilileri hakkında taksirle ölüme neden olmaktan dava açtı. İlk duruşma Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya 9 sanığın tümü katılırken, Oğuz’un ailesinden kimse yoktu. Oğuz’a iş güvenliği konusunda eğitim verildiğini, çalışması için gerekli olan ekipmanların da sağlandığını söyleyen şantiye şefi Pehlivan “7 No’lu cephede çalışma planlaması olmadığı için gerekli aydınlatma yapılmamıştı. Kendisi sabah çalıştığı bölgeye dönmeyerek kendi kararı ile bu istikamette çalışma yapmış” dedi. Mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. l ANKARA Üniversite öğrencisi E.Ş (26) ile sevgilisi E.A’nın internet üzerinden evli çiftlere para karşılığı “swinger” yani eş değiştirerek fuhuş yaptırdığı, ayrıca eşlerini bin lira karşılığında işadamlarına da sunduğu duyumu üzerine yapılan takipte Adana’nın yanı sıra Mersin, Kayseri, Osmaniye ve Düziçi’nde 25 ayrı adrese eşzamanlı baskın yapıldı. Çete lideri E.Ş’nin de bulunduğu 14 erkek, 9 kadın gözaltına alındı. Zanlılardan Ş.E. birlikte14 erkek ve Ş.E’nin sevgilisi E.A tutuklanarak cezaevine gönderildi. 8 kadın ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. l ADANA/DHA Engellilere çok gördüler Kaçak inşaata 50 bin lira bağış ’li Pendik Belediye Başkanı Danışmanı İbrahim Ciminli, AKP Pendik İlçe Başkanı Rüstem Kabil, Pendikspor Başkanı Sami Bayram (dönemin encümen üyesi), eski meclis üyesi Nurettin Akbulut’un da aralarında bulunduğu 18 kişi hakkında “görevi kötüye kullandıkları” iddiasıyla İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianamede iki adet tenis kortu ve idari alanın amacı dışında kullanıldığı ve kira bedelinin düşük tutulduğu belirtildi. İlim Yayma Cemiyeti Pendik Şube Başkanı mimar İrfan Mert’in 2012 yılında Orfoz Restaurant’ın kaçak genişletilmesi işini yaptığı ve bu sırada İlim Yayma Cemiyeti Pendik Şubesi’ne 50 bin lira bağış yapıldığı öne sürüldü. İrfan Mert 20092014 döneminde Pendik Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu üyeliği yaptı. l HAZAL KAYA/İSTANBUL Pendik Belediyesi, Sakatlar Derneği’nin talebini reddetti, ancak Yedi Hilal Derneği’nin kirasını ödedi HAZAL OCAK AKP Tecavüz davasında skandal karar Diyarbakır’da, 2011 yılının Eylül ayında polise ihbarda bulunan aile, 5 yaşındaki kızları Z.O’nun 24 yaşındaki amcası E.O’nun cinsel istismarına uğradığını söyledi. İfadesinde suçlamaları kabul eden E.O’ya 15 yıl hapis cezası verildi. Yargıtay, cezada artırım olabilmesi için ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin suç tarihinden en az 6 ay sonra yapılması gerektiğini, oysa mağdurenin olaydan 3 ay sonra rapor aldığını belirtti. Yargıtay’ın bozma üzerine yeniden yargılanan ve 3 yıldan bu yana tutuklu olan sanık, 3 yıl 9 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi. l DİYARBAKIR/DHA ’li Pendik Belediyesi, Türkiye Sakatlar Derneği Pendik Şubesi’nin aylık 800 lira kira yardımı için yaptığı başvuruyu ‘derneklerin sabit giderlerini ödeme gibi bir uygulamalarının olmadığı gerekçesiyle’ reddetti. Aynı belediye, AKP’li milletvekilleri ve Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin’in etkinliklerine katıldığı Yedi Hilal Derneği Pendik Şubesi’nin aylık bin 650 lira olan kirasını ise ödüyor. Pendik Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Tarık Balyalı, Türkiye Sakatlar Derneği Pendik Şubesi Başkanı Nur Özgen’in geçen dönem CHP’li meclis üyesi aday adayı olduğunu belirterek belediyenin kendinden olmayana ayrımcılık yaptığını söyledi. Derneğe, Pendik Belediye Başkanlığı Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından yollanan yazıda “Belediyemizin kamu yararına çalışan derneklerle gerçekleştireceği ortak hizmet projeleri bir amaca yönelik olmakta ve bir protokole bağlı olarak Meclis onayından son AKP ra yürürlüğe girmektedir. Ancak Belediye Kanunu’nda Belediyelerin başka kurum ve derneklerin sabit giderlerini ödemeleri ya da bu derneklere ortak üretilen hizmet ve projeler dışında nakdi ve ayni yardımlar sağlamaları konusunda bir hüküm olmayıp bugüne kadar Belediyemizce böyle bir uygulama yapılamamıştır. Bu nedenle talepleriniz karşılanamamaktadır” denildi. Ancak AKP’li milletvekilleri ve Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin’in etkinliklerine katıldığı Yedi Hilal Derneği’yle protokol yapan belediye 2 adet öğrenci evi için bin 650 lira kira yardımı yaptı. 2015 yılı için de 11 ay ödeme yapılacağı öğrenildi. Ayrıca belediye ile Yedi Hilal Derneği arasındaki protokol kapsamında 19 bin 968 lira ödenerek etüd ve takviye dersleri hizmeti alındığı belirtildi. Aynı belediye Bulgaristan’ın Paşmaklı Vilayetine bağlı Maden’deki Maden Hastanesi’nin dijital röntgen cihazı satın alması için 100 bin euro yardım gönderilmesini AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla etti. l İSTANBUL 10 yaşındaki Gürkan, babasına son kez bakarken gözyaşlarına boğuldu. Babasını polis şapkasıyla uğurladı ekirdağ’da Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Mehmet Akif Alhan (53), önceki gece kaymakamlık konutunda nöbet tuttuğu sırada aniden rahatsızlandı. Hastaneye kaldırılan Alhan, kurtarılamadı. Alhan’ın beyin kanaması sonucu öldüğü belirlendi. Alhan için Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören yapıldı. Törene eşi emekli polis Sevda, kızı Selin ve 10 yaşındaki oğlu Gürkan Alhan ile meslektaşları katıldı. Babasının polis şapkasını takarak gelen Gürkan Alhan, cenaze geldiğinde babasını selam vererek karşıladı. Tabut açılınca babasının yüzüne son kez bakan küçük çocuk, “Babam, güzel baba, canım babam” diyerek gözyaşları döktü. Törenin ardından Alhan’ın cenazesi memleketi Çanakkale’ye gönderildi. l Haber Merkezi T C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear