25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 15 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 Yassıada’ya otel, yat limanı, helikopter pisti... dam, övgülerin, tapınmaların doru“A ğundan, nefretin, küçümsenmenin, horlanmanın çukuruna yuvarlandı. Bütün Kenan’sız Kenanizm Vatandaşların kürsü hatırası Törenin ardından protokolün ayrılmasıyla birlikte yurttaşlar kürsüye çıkarak hatıra fotoğrafı çektirdi. bunları yaşadıktan sonra gitti. Daha ne istiyorsun? Neden uğraşıyorsun!” demeyin! Göçüp giden kişiyle uğraştığım yok. Benim derdim hâlâ sürmekte olan Kenanizm. Kenan gitti amenna, ama Kenanizm sürüyor, bu fena. Kenan Bey önemli değil, Kenanizm önemli. 12 Eylül’ü hatalı okumak, yalnız dünümüzü yanlış bilmek değil, ama aynı zamanda bugünümüzü anlamamak, yarınımızı da kavrayamamak sonucunu doğuracaktır. Kenan Bey’in kendisini lideri, başrol oyuncusu sanarak, genel yanılgıyı çoğunlukla paylaşmış olduğu 12 Eylül darbesini irdelerken, yalnızca 11 Eylül 1980 koşullarına takılıp kalmak yanlıştır. Aslında, 12 Eylül’ün tabanında yer alan 24 Ocak kararları olduğuna göre, 24 Ocak 1980 koşullarına bakmak gerekir. 24 Ocak ve ondan önce gelen günler, Türkiye’de ekonominin tıkandığı, sistemi de tıkadığı gerçeğinin görüldüğü ve ülkenin küreselleşmeye eklemlenip yeni bir düzene geçmesi gerektiğinin, bunun kapitalizmin zorunluluğu olduğunun iyice belirginleştiği günlerdi. 24 Ocak 1980 kararlarını bu gözle okuduğunuz zaman her şey bütün açklığıyla ortaya çıkar. Bu büyük değişimin, dönüşümün, 1980 Türkiyesi’nde baskı olmadan gerçekleşmesi, yaşama geçmesi güç, hatta olanaksızdı. Bu dönüşümün sağlanması için otoriter bir yönetime ihtiyaç vardı. Bu otoriter yönetimle kimi dış sorunlar da daha kolay çözülürdü. HHH İşte bu koşullar yani 23 Ocak 1980 gününün koşullarıdır, 12 Eylül 1980’e can veren. Bir kez 12 Eylül’ün temelinde yatan, etkenin 24 Ocak olduğunu kavrayınca, 12 Eylül gerçek anahtar kişisinin de 12 Eylül günü darbeyi yapan kişi olmayıp 24 Ocak ekonomik kararlarının mimarı olan kişi olduğunu anlamak daha kolaylaşır. Genel yanılgının ürünü olarak, herkes 12 Eylül günü, en önde görünen Kenan’a gözünü dikmişken kısa boylu bir adam sessizce, ekonomi yönetiminin dizginlerini ele alıyordu. Kenanizm vesayetçilik ile pragmatizm karması olan 12 Eylül’ün baskıcı yönüydü. Kenanizmi Kenan ile sınırlı sanmak, olayın yalnızca askeri yönünü görmekti. Eğer bu bakış doğru olsaydı, Kenan’ın gitmesi, askerlerin bitmesiyle birlikte 12 Eylül’ün bütün kurumlarının, bütün kurallarının da ortadan kalkması gerekirdi ki öyle olmadığı da görüldü. Türkiye’nin küreselleşen kapitalizme eklemlenme amacı, bugün de sürüyor. Burada hemen belirtmeliyim ki, bunun böyle olup olmadığını tartışmak, Türkiye’nin bu girişiminin kaçınılmaz olduğunu ileri sürenleri yanıtlamak değil amacım. Ama burada üzerinde durmak istediğim nokta, bu küreselleşmeye eklemlenme sürecinin Türkiye’de bir türlü demokrasi içinde gerçekleşememesidir. HHH Kenanlı Kenanizm döneminde de böyleydi bu, Kenansız Kenanizm döneminde yani bugün de... Bütün bu dönemlerde Türkiye belirli mesafe aldı ama yine çıkmazlara saplanmaktan kurtulmadı. Bugün de küreselleşen kapitalizm ile eklemlenme çabaları sürüyor, bugün de soygun düzeninin sürmesi için, yargı nötralize ediliyor, mezhepçitarikatçı militer bir politikanın egemen olması için ordu dizginleniyor, kimi politikaları sürdürmek için her türlü baskı deneniyor ama ne sürdürülebilir bir kalkınma sağlanıyor, ne toplumsal barış, ne de demokrasi. Kenan gitti. Kenanizm sürüyor. Acaba diyorum, bu çarpık durumun nedeni vesayetin asıl gerekçesi 12 Eylül’den daha çok, onun da itici gücü olan 24 Ocak esprisi mi? Fotoğraf: KAAN SAĞNAK 2011’de önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Yassıada ile Sivriada, ardından TOBB iştiraklerinden Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret AŞ.’ye devredildi. Bakanlık tarafından yatırım izni verilen adalara, geçen 6 Mayıs’ta inşaat ruhsatı çıkarıldı. TOBB tarafından yap, işlet, devret modeli ile yapılacak projenin 103 bin 700 metrekare büyüklüğünde olması planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği turizm yetki belgesi ile Yassıada’ya müze ile 4 yıldızlı otel inşaa edilecek. Proje kapsamında Menderes’in hatırasını yaşatmak için bir de uluslararası kongre merkezi inşa edilecek. 200 milyon Euro’luk yatırım planlanan projede yat limanı ve helikopter pisti de yer alacak. Yassıada proje yatırımına, Sivriada ise sadece turizm yatırımına açılacak. Davutoğlu, savcı Kara’nın gazetemize yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi ski Başbakanlardan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamı önceSİBEL sinde yargılanBAHÇETEPE dığı Yassıada’da “Demokrasi ve Özgürlük Adaları” projesi kapsamında yapılması planlanan Turizm ve Kongre Merkezi’nin temeli Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı törenle atıldı. 17 Aralık soruşturmasını yürütürken görevden alınan savcı Celal Kara’nın dün gazetemizde yer alan “Müebbetle yargılanacaklar” sözlerine yanıt veren Davutoğlu, “Bu kendini bilmez savcı, kendisini Salim Başol zannediyor, Yassıaada hakimi zannediyor. Eğer kaderde Adnan Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa, canımız başımız üzere” dedi. Yassıada’daki törende konuşan Davutoğlu, muhalefete çağrı yaparak “Her 27 Mayıs’ta Meclis burada toplansın” dedi. Muhalefet partilerine seslenerek “Gelin hep beraber 12 Bu savcı kendini Yassıada hâkimi zannediyor E Kara: Kimseyi tehdit etmedim İhraç edilen Cumya da etkim olabilir. huriyet Savcısı CeHukuki tespit yaptım. lal Kara, Başbakan Şahsi görüşüm olarak Davutoğlu’nun “Bir ifade ettim. İtirazı olan savcının bile bizi bunşahsi görüşüdür der la (Menderes’le) tehçıkar. Ben isim vermidit etmesi karşılığı yorum genel konuşuCelal Kara yorum. Anayasa çiğolmayan bir husustur” ifadeleri üzerine açıklanenmiştir. Yargı erki bitirilma yaptı. Kara, “Ben bir fermiştir. Bunun yasal karşılığı dim bir hukukçuyum kimseağırlaştırılmış müebbet hapis yi tehdit etmedim. Koca koca cezasıdır. Hukuksuzluğu icra siyasileri tehdit edecek duru eden kim varsa onları kastemum yok. Benim ne gücüm diyorum” dedi. Eylül anayasasının izlerini kaldıralım” diyen Davutoğlu, “Hala bu kadar demokratik tecrübeden sonra darbecinin de vefat ettiği hafta özellikle söylüyorum, 12 Eylül darbesinin izlerini tümüyle silmeden Türkiye’de Adnan Menderesin hakkını vermiş olmayız” diye konuştu. Bir daha hiçbir zaman bu darbelerin yaşanmayacağını vurgulayan Davutoğlu, “Adnan Menderes gibi bir şahadetle yaşamımız sona erecekse başımız gözümüz üstüne. Bundan çok daha büyük bir onur olamaz. Bunu mübarek düğün diye karşılarız” diye konuştu. Yassıadaya kongre merkezi ve bir müze yapılacağını anlatan Davutoğlu, aynı zamanda adanın Camp David gibi barış ve arabuluculuk merkezi de olacağını söyledi. Davutoğlu “Tarihi doku muhafaza edilecek. Burada bir tek ağaç eksilirse yerine ağaç dikilecek” dedi. Davutoğlu, görevden alınan savcı Celal Kara’nın dün gazetemizde yer alan “Müebbetle yargılanacaklar” sözlerine de yanıt verdi. Davutoğlu, şunları söyledi: “Bugün bir savcının bizi bununla tehdit etmesi dahi bugün bir karşılığı olmayan husustur. 27 Mayıs’tan sonra şehit Başbakanımızın şehit edilmesinden sonra başbakan olan Başbakanımız, Başbakanlık Binası’na girdiğinde ‘Adnan Menderes’in ruhu veya hayali oralarda dolaşıyordu’ diye bir ifade kullanır. Evet, hep bu hayalle korkuttular bizi. Bir daha inşallah hiçbir zaman bu darbe yaşanmayacak” Bırakın Adalar ıssız kalsın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Yassıada’da katılacağı Demokrasi ve Özgürlük Adaları’nın temel atma töreni öncesinde Kabataş İskelesi’nde protesto gösterisi yapıldı. Adalar Savunması adlı bir grup iskeleye gelerek “Yassıada’dan elini çek”, “YassıSivri bırak ıssız kalsın” pankartı asıp açıklama yaptı. Grup adına açıklama yapan Olcayto Art, Sivriada ve Yassıada hakkında açılan davaların sürdüğünü, inşaat sürecinin yasadışı olduğunu söyledi. Kendini bilmez Başbakan Davutoğlu, dün Muğla’da düzenlenen AKP mitinginde de Kara’yla ilgili açıklamalarına devam ederek “Bu savcılardan biri diyor ki ‘bu iktidarın sonu da Adnan Menderes’in sonu gibi olacak.’ Bizi tanımıyor bunlar. Bu kendini bilmez savcı, kendisini Salim Başol zannediyor, Yassıaada hakimi zannediyor. Eğer kaderde Adnan Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa, canımız başımız üzere” diye konuştu. Meclis toplansın Düğün gibi olur BAHÇELİ ZONGULDAK’TA KONUŞTU ‘Çalarken fıtratı hatırlamadılar’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van’daki mitingin ardından alandakilere hediyeler dağıttı. Cezaları ertelenmedi ama polisler serbest İzmir Karabağlar’daki polis merkezinde Fevziye Cengiz’i feci şekilde dövdükleri için 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezaları ertelenmeyen 2 polisin, denetimli serbestlik hükümlerine göre 18 ayın altında ceza aldıkları için cezaevine girmeyeceği ortaya çıktı. 2011’de gözaltına alınan Cengiz’i dövdükleri için polisler hakkında işkence davası açılmıştı. Davayı önceki gün karara bağlayan İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi Cengiz’i, “polise hakaret ettiği” iddiasıyla 442 gün hapis cezasına çarptırmış cezayı 8 bin 840 TL’ye çevirmişti. Polisler Beyit Sezgen ve Hakan Yörük’ün Cengiz’i dövmelerini “basit yaralama” kapsamında gören ve iyi hal indirimi yapan mahkeme iki polisi 1 yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum etmişti. Mahkeme bu cezaları ertelememişti. Ancak iki polis infazlarını çekmek için bir açık cezaevine gidecekler ve cezaları 18 ayın altında olduğu için “denetimli serbestlik” kararını alarak salıverilecekler. Yani polisler, en fazla 1 gün cezaevinde kalacaklar. Mahkeme heyetindeki hakim Aynur Mutlu, polislere ‘işkence”den ceza verilmesi gerektiğini belirterek karara şerh koymuştu. l Haber Merkezi Mercedes’ten daha doğal ne olabilir ki? YUSUF ZİYA CANSEVER Erdoğan muhalefeti suçladı, Görmez’in makam aracını savundu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Van mitinginde de Kürtçe Kuranı Kerim’i göstererek Diyanet İşleri Başkanlığını savundu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile girdiği polemiğin ardından iade edeceğini açıkladığı Mercedes marka lüks makam aracıınn fiyatının 1 milyon değil 330 bin lira olduğunu savunan Erdoğan, koskoca “Türkiye’de makama tahsisli bir Mercedes olmasından daha doğal ne olabilir?” dedi. HDP ve CHP için “marjinaller, kıbleyi şaşırmışlar” ifadesini kullanan Erdoğan, CHP’nin camileri kapatıp ahır yaptığını ileri sürdü. HDP’lileri Zerdüşt olmakla eleştiren Erdoğan, “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben Aleviyim” dedi. Van’da toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, HDP’ye “terör destekli parti” diyerek Demirtaş’ı hedef aldı. “Diyanet’i kapatmayı bulmuşlar. Diyanet’le ne alıp veremediğiniz var?” diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstiyorlar ki camiler kapansın, cemaat sahipsiz kalsın. CHP camileri kapattı mı, ahırlara çevirdi mi? Marjinallere, her türlü sapkınlık içerisinde olanlara verdikleri değeri Kabe’ye vermeyenlere bu millet itibar etmeyecektir. Ah benim Kürt kardeşim. Biz size sevdalıyız. 7 Haziran bir kırılma noktasıdır. Terörü arkasına alanlar mı kazanacak, yoksa millete sevdalı olanlar mı kazanacak?” Kürtlerin dinine sadık olduğunu belirten Erdoğan, “Kürt kardeşlerim Zerdüştlük dinini kendilerine din edinen yöneticilere gerekli cevabı verecektir. Mağaralarda verdikleri ders bu” dedi. Yaptığı mitingler nedeniyle eleştirilen Erdoğan “Cumhurbaşkanının önünü kesemezsiniz. Çıkar meydanlarda konuşur” dedi. Miting öncesi ve sonrasında Erdoğan’ı protesto eden gruplara polis müdahale etti, 8 kişi gözaltına alındı. Miting nedeniyle Batman’dan gönderilen çevik kuvvet polislerini taşıyan midibüs Bitlis yakınlarında kaza yaptı, 17 polis hafif yaralandı. l VAN Zerdüştlük dersi veriyorlar umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 301 madencinin ölümünün ardından “Bu işin fıtratında kaza var” sözlerini anımsatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Fıtrattan bah MHP lideri Devlet Bahçeli, Zonguldak’taki sediyorlar, ka mitingde, milli kaynakların havuzcuların der diyorlar fa zimmetine geçirildiğini söyledi. kat çalarken fıtşavirinin tekme salladığını ratı hatırlamaanımsattı. dılar. Haram yerken fıtrat de“Sizler çalıştınız, Erdoğan mediler. Rüşvet alıp verirken Zonguldak’ın hakkını ayakka kaçak ve karanlık saray yaptırdı” diyen Bahçeli, sözlerini bı kutularına yığarken kimşöyle sürdürdü: “Sizler çabalasenin aklına da fıtrat gelmedınız; havuzcular yağmaladı, di. Sizler çalıştınız, Erdoğan vurgun seferleri düzenledi. Sizkaçak ve karanlık saray yapler madenlerde kömürün karatırdı. Sizler çalıştınız, havuzsından ekmeğinizi çıkardınız, cular yağmaladı. Sizler helal onlar zift gibi vicdanlarıyla ile sözleştiniz, onlar haramla milli kaynakları zimmetlerine nikâh kıydılar” dedi. geçirdiler. Sizler helalle sözleşKara saray tiniz, onlar haramla nikâh kıydılar. AKP, yolsuzluk rekoru Zonguldak Madenci Anıtı önünde düzenlenen miting kırdı, soygunculukta zirve yaptı. Sizleri düşünmediler. Yedide konuşan Bahçeli, Zonguller, içtiler, gezdiler, harcadılar, dak Havzası’nda 1983’te 103, 1992’de 263 madencinin öldü kasalarını doldurdular. Banka ğü maden kazalarını, 2010’da hesaplarını hırsızlıkla şişirdiler. 1 milyar 370 milyon lira30 madencinin hayatını kayya yapılan kara sarayı unutmabettiği grizu faciasına anımsattı. Erdoğan’ın maden kaza yın. Her daim hatırlayın. Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıkları için “kader ve fıtrat ” delarını unutmayın. 25 gün daha diğini, Soma faciasının ardınakılda tutarak sandıkta gereğidan markette bir vatandaşa ni yapın.” l ZONGULDAK küfürler savurduğunu, mü C C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear