20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ 8 EDİTÖR: ZEKİ TEZER DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURIYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.5600 0.7 kuruş düştü TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 2.8220 0.1 kuruş düştü 8.67 0.10 puan düştü 82.663 0.331 puan düştü 666.64 3.63 kuruş arttı 100.4 0.55 kuruş arttı Salı 7 Nisan 2015 İşsizlik fonundan emekliye pay ödensin Yılda 2.8 milyar lira kullanılacak OLCAY BÜYÜKTAŞ / LEFKOŞA e zaman rutin dışında şiddetli bir yağmur, sel ya da fırtına olsa hemen aklımıza gelir oldu. Son yıllarda artan iklim değişikliği kadar özellikle enflasyona yaptığı etki/katkıyla da yakından takip edilen gıda ürünlerinin bire bir etkilendiği doğal olaylar, doğal olarak yaşamımızın bir parçası olduğu kadar işimiz gereği de yakından izlediğimiz bir alana dönüştü. Kısa bir süre yine yağan yoğun bir yağmurun ardından can havliyle arayıp bilgi istediğimiz ancak biraz geçiktiği için o gün kullanamadığımız verilere bakınca, tarım sigortalarında ciddi bir artış görünüyor. Tarım sigortaları hızla büyüyor ama yeterli değil N ürün, çeşitli doğal afetlerden son derece olumsuz yönde etkilendi ve yıl boyunca alınan 277 bin 739 hasar ihbarı ile sonuçlandırılan hasar dosyaları karşılığında, üreticilere 500 milyon TL’nin üzerinde hasar ödemesi yapıldı. Söz konusu bilgilere bakıldığında tarım sigortalarında büyümenin sistemin başladığı günden bu yana yaklaşık yüzde 10 büyüdüğü görülüyor. Tarım sigortaları 8 yılda üretimde 10, hasar ödemesinde 12 katlık büyüme gösterdi. 1 Ocak 24 Mart 2015 tarihleri arasındaki artış ise geçen yılın aynı dönemine göre çok daha yüksek. Söz konusu dönemlerde, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi çerçevesinde tüm tarım sigortası branşlarında, sigortalı alan 9 milyon dekarı geçti. Poliçe üretimi 732 Bin adede, büyükbaş ve küçükbaş hayvan adedi 258 bin adede, kovan adedi 277 bine yaklaştı. Sigorta bedeli 8.1 milyar TL’ye ulaştı. Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığıda, poliçe sayısında yüzde 68, sigortalı alanda da yüzde 52 oranında artışlar meydana geldiği görülüyor. 2015 yılının ilk 3 ayında da, 2014 yılında olduğu gibi, don, fırtına, selsu baskını ve dolu gibi nedenlerden ötürü, pek çok yerinde yoğun hasarlar meydana geldi ve 48 bin 686 hasar ihbarı alındı. Ancak üreticiyi korumak yalnız sigortalanacak ürün sayısını ya da hayvan cinsini artırmakla mümkün olmayacak gibi görünüyor. Daha doğrusu sigorta ile üretinin bir yıllık belki bir kaç yıllık zararının karşılanması mümkün olabilir ancak, öyle görünüyor ki, tarımsal üretimin iklim değişikliğine göre yeniden kurgulanmaması halinde ne üretici sonsuza kadar korunabilir ne de tüketici. Büyüme ciddi şçi kesimi tarafından, hükümetin seçim paketine kaynak olarak görülmesi nedeniyle işsizlik sigortası fonuna yönelik yapılan eleştirilere bir yenisi daha eklendi. Çalışanlardan yapılan kesintilerle oluşturulan ve akıbeti iyi olan hiçbir fon görmediklerini dile gitren Türk Metal İş Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak’tan işsizlik fonuna ilişkin yeni bir öneri geldi. Kavlak, çalışma hayatı boyunca fona ödeme yapmış ve hiç işsiz kalmamış işçiye emekli olduğunda işsizlik fonundan az da olsa ödeme yapılmasını önerdi. Türk Metal Sendikası Başkanı ve Türkİş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, hafta sonunda Kıbrıs’ta bir araya geldiği bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Kavlak, çı İ kartılan Bakanlar Kurulu kararı ile aktif işgücü programlarına yıllık 2.8 milyar liraya kadar kaynak aktarılacak işsizlik sigortası fonu için işçilerden yüzde 1 oranındaki prim kesintisi uygulamasına son verilmesini istedi. Kavlak, büyüklüğü 83 milyar liraya ulaşan ve şimdiye kadar işsizlere sadece 8.8 milyar lira para ödenen Fondan, emekli olan işçilere, kendileri tarafından yatırılmış yüzde 1 oranındaki paranın iade edilmesini istedi. Pevrul Kavlak, yıllarca Fona para veren işçiye emekli olduğunda parasını geri alabilme imkânı tanınması gerektiğini söyledi. Kavlak, işçilerin emekli olduklarında hiç olmazsa kendi adlarına yatırdıkları yüzde 1 oranındaki kısmı geri alabilmeleri gerektiğini ya da çalıştıkları dönemde örneğin ev alır En az pay işçiye ken kullanabilmelerinin sağlanmasını talep etti. Kavlak, kamu işçilerinin işsiz kalmadan yıllarca çalışıp emekli olduklarını, Fondan hiçbir şekilde yararlanamadıklarını dile getirdi. Şubat sonu itibarıyla İşsizlik Sigortası Fonunda biriken para net 83.4 milyar liraya ulaştı. Bugüne kadar Fondan yapılan işsizlik maaşı ödemeleri ise sadece 8.8 milyar lira düzeyinde kaldı. İşçinin brüt ücreti esas alınarak Fona işverenden yüzde 2, işçiden yüzde 1, devletten yüzde 1 oranında prim yatırılıyor. Fon’da biriken paranın 21 milyar lirası, doğrudan işçinin ücretinden kesilen primler ve bu primlerin nemalarından oluşuyor. Fonda 83 milyar lirayı aşkın para birikmesinin sebeplerinden birinin de yararlanma şartlarının ağırlığı olduğuna dikkat çeken Kavlak, son 120 günde 1 gün hastalanıp işe git meyen işçinin bile bu süre içerisinde işsiz kalması durumunda işsizlik maaşı alamadığını belirtti. Kavlak, Fon’da yeteri kadar para biriktiği için artık hiç olmazsa işçiden yüzde 1 kesinti uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyledi. Aktif işgücü programları için fondan kesinti yapılmasını eleştiren Pevrul Kavlak, teşviklerin istihdamda artışa katkı sağladığını ama bu teşvikin kendi ceplerinden yapılmasının hoşlarına gitmediğini belirtti. Kavlak, aktif işgücü programlarına aktarılacak tutarı yıllık yüzde 30’den 42’yi yani yıllık 2.8 milyar liraya çıkartan Bakanlar Kurulu kararını basından öğrendiklerini, İşkur yönetim kurulunda işçi temsilcisi bulunmasına rağmen, orada bunun hiç konuşulmadığını ifade etti. İşçiye soran yok Artış yüzde 68 Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi’nden (Tarsim) aldığımız bilgilere göre, geçen 500 milyon liranın üzerinde ödeme Danıştay da grev yasağını destekledi D Bülent Oğuz yıl tüm tarım sigortası branşlarında ve Türkiye genelinde düzenlenen poliçe sayısı 1.1 milyon oldu. Sigortalanan varlık değeri 14 milyar liraya ulaştı ve sigortalanan alan 16 milyon dekar, küçükbaş ve büyükbaş adedi de 1 milyonun üzerine çıktı. Yine geçen yıldan itibaren teminat kapsamına alınan Arıcılık (Arılı Kovan) sigortası da üreticinin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS’ye) kayıtlı 6.6 milyon kovandan, 1.4 milyon adedi sigortalandı. Geçen yıl üreticilerin ödediği prim tutarı da yaklaşık 320 milyon lira olarak gerçekleşti. Tarımsal üretim açısından hasarların çok yoğun olduğu, dolayısıyla üreticinin oldukça üzüüldğü bir yıl oldu geçen yıl. Ülke genelinde pek çok KOBİ’lere dönük hazırlanan kampanyanın basın toplantısına İlker Ayrık ve Kıvanç Tatlıtuğ da katıldı. Akbank’tan tasarruf açılımı asarruf oranının yüzde 14’te kaldığı Türkiye’de Akbank, tasarrufa odaklanarak esnaflar için “Siftah Birikteren Hesap”ı yarattı. Kampanya ile esnaflar birikimlerini altın, döviz ya da TL tarafında yatırım fonu olarak değerlendirebilecek. Akbank, “Siftah Biriktiren Hesap” ile esnafa ilk satışından tasarruf etme fırsatı sağlıyor. Kampanyayla Akbank POS’u kullanan esnaf, her gününün ilk satışından elde ettiği parayı yani günün “siftah parası”nı biriktirebilecek. Esnafın isterse birikimlerini altın, döviz ya T da yatırım fonu seçeneklerinden birinde değerlendirebileceğini söyleyen Akbank KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Bunun için esnafın Akbank şubesine talimat vermesi yeterli. Esnafımız, talimatını, ister ‘sabit tutar’ isterse ‘işlem adedi’ belirterek verebilecek. Örneğin “günlük sabit 30 TL biriktirmek istiyorum” ya da “günün ilk 3 işlemini biriktirmek istiyorum” diyerek sabit tutara ya da işlem adedine kendisi karar verebilecek” dedi. Oğuz, bu yıl KOBİ kredileri nin ilk çeyrekte yüzde 5 büyüdüğüne dikkat çekerek yıl sonuna kadar bu rakamın yüzde 25’e ulaşmasını beklediklerini söyledi. Oğuz, “Geçen sene KOBİ kredilerinde yüzde 35 artış yaşanmıştı. Bu yılki beklentimiz ise yüzde 25. Her ne kadar bu yavaş bir büyüme olarak değerlendirilse de bunun hâlâ iyi bir rakam olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Oğuz, tasarruf açığı devam ettiği sürece mevduatın da her zaman kıymetli olacağını anlattı. l Ekonomi Servisi anıştay, DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş sendikasının grev kararının 60 gün süreyle ertelenmesi sonrasında, kararın iptali ve uygulamanını durdurulmasına ilişkin talebini reddetti. Birleşik Metal İş’in 20 işyeri için 29 Ocak 2015, 18 işyeri için de 19 Şubat 2015’te uygulanmasına karar verdiği 2014 dönemi grup sözleşmesi grevleri Bakanlar Kurulu’nun aynı günlü kararının 30 Ocak 2015’te Resmi Gazete’nin 29252 mükerrer sayında yayımlanması ile yasaklanmıştı. Sendika da Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemi ile Danıştay’a başvurmuştu. Dün (6 Nisan 2015) UYAP’a düşen Danıştay 10. Dairesi kararına göre sendikanın yürütmeyi durdurma istemi 2’ye karşı 3 oyla reddedildi. l Ekonomi Servisi Ziraat Bankası Azerbaycan’da gün sayıyor iraat Bankası’nın Azerbaycan’da açacağı banka, toplam değeri 50 milyon manat (yaklaşık 47 milyon dolar) olan kuruluş sermayesi ile faaliyete başlayacak. Azerbaycan Değerli Kâğıtlar Devlet Komitesi’nden yapılan açıklamada, Ziraat Bank Azerbaycan Anonim Şirketi’nin 50 bin adet hisse senedinin devlet kaydının yapıldığı bildirildi. Her bir hisse senedinin bin manat (yaklaşık 950 dolar) değerinde olacağı belirtildi. Z rtadoğu’da entropi artar, taşlar yerinden oynar, aynı anda düzen getirme çabaları da yoğunlaşırken, stratejik derinliğe sahip olanlarla olmayanlar belirginleşiyor. Yemen’de başlayan savaş, süreci hızlandıran bir katalizör oldu. Şimdi İran, Mısır ve Suudi Arabistan’ın farklı nedenlerle de olsa gerçekten “stratejik derinliğe” sahip oldukları anlaşılıyor. AKP Türkiyesi’nin, radikal biçimde yanlış varsayımlar üzerine kurulan dış politikasının “stratejik sığlığı” ise artık gizlenemiyor. İran, kökleri antik Yunan’a kadar giden bir toplum, devlet ve çok katmanlı diplomasi kültürüne sahip bir ülke olmanın ötesinde, petrole, Şii mezhebi üzerinden Ortadoğu’nun birçok bölgesinde “devletaltı” ilişkiler ağına sahip. Bu özelliği İran’ı sorun yaratıcı, istikrar bozucu, dolayısıyla tehdit edici bir ülke yapmakla kalmıyor, aynı zamanda ona, gerektiğinde, düzen getirme, sorun çözme kapasitesi kazandırıyor. Geçen hafta Lozan’da imzalanan “çerçeve anlaşma”, İran ekono O misinin dünya ekonomisiyle bütünleşme, uluslararası sermayeye açılma olasılığını güçlendiriyor. Bu durum İran’a ek olarak bir ekonomik çekim merkezi olma şansı da getiriyor. Mısır, Arap dünyasının en eski tarihi ve kültürel mirasına, en büyük ekonomisine ve askeri gücüne sahip ülkesi. Mısır, İsrail ve ABD ile ilişkilerini başarıyla yönetiyor. Ek olarak “terörizme karşı” aktif savaş yürütüyor, İslamın en aşırı yanlarının törpülenmesini, çağın uluslararası ilişkilerine uydurmasını savunan bir liderlik tarafından yönetiliyor. Bu liderlik hem Arap dünyasında yeni, geniş çaplı mali yardımlar, yabancı yatırım çekme olanakları elde etmiş, hem de Yemen olaylarından yararlanarak bir tür “Arap NATO’su” kurmak için kolları sıvamış durumda. Suudi Arabistan ise hem uluslararası enerji piyasalarında hem de Arap dünyasında çok etkili Stratejik Derinlik: Fanteziler, Gerçekler bir ekonomik güç. İslam dünyasının kutsal merkezine ev sahipliği yapmakta olması ona Sünni cemaati içinde ayrı bir önem kazandırıyor. Vahabi ideolojinin kaynağı olmak ona radikal akımlar içinde bir etki alanı açıyor. Suudi Arabistan petrol gelirlerini uluslararası etkisini artırmak üzere iki alanda çok etkin biçimde kullanıyor: Birincisi, mali yardımlar, düpedüz rüşvetlerle kimi “devletlerin” yöneticileri, ekonomileri ve kimi “devlet altı grupları” üzerinde etki kuruyor, onlatekliyor. rı yönlendiriyor. İkincisi, en son teknolojiye sahip bir ordu oluşturuyor. Bu hem bölgede ona bir ağırlık sağlıyor, hem de ABD silah tekellerinin en büyük müşterisi olarak Suudi diplomatlarına Washington’da özel bir etki alanı açıyor. Suudi Krallığı Mısır’ın Arap Birliği ordusu kurma inisiyatifini, bunun içinde, sahip olduğu mali kaynaklardan dolayı, en azından Mısır kadar etkin olabileceğini bilerek des İflas ve sığlık AKP Türkiyesi’nin liderliği Osmanlı mirasının aslında bir avantaj değil bir yük olduğunu bir türlü anlayamadığı için, tüm bu gelişmeler içinde bölgede liderlik etme hayalinin hızla yok olması karşısında ne yapacağını bilemiyor. Dış politikası tam anlamıyla iflas etmiş, olayların arasından koşmak, SünniŞii çatışmasının içine sürüklenmek durumun da. Şimdi de “şaşkın ördek tersten dalarmış” misali bir PakistanTürkiyeSuudi “Troikası”nın etkisini güçlendireceğini sanıyor. Halbuki, Pakistan dış politikası tam anlamıyla bir iflas sergiliyor. Siyasi ekonomik yapısı her gün biraz daha istikrarını kaybeden Pakistan’da bugüne kadar terörizm “endüstrisi”nden istikrarlı biçimde uzak durmuş bir Şii nüfus var. Pakistan’ın en güvenlikli sınırı İran’la olanı. Bu yüzden Pakistan Yemen’e asker göndermek, bir ŞiiSünni mezhep savaşına taraf olmak istemiyor. Ancak Yemen savaşına katılmazsa bu kez ekonomisini ayakta tutan Suudi mali desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya. AKP Türkiyesi’yse Suriye iç savaşının tüm yan etkilerine, olası riskleriyle birlikte açılmış durumda. Ek olarak, İran’la ilişkilerini, İran ekonomisinin Türkiye kapitalizmine yeni olanaklar getireceği bir zamanda bozmaya başlıyor... Türkiye dış politikasının “stratejik sığlığı” onu başkalarının gerçek stratejik derinliklerinde boğulmaya doğru sürüklüyor... Oryapark’a 900 milyon lira yatırım Oryataş’ın kendi arazisi üzerinde çok fonksiyonlu bir konut projesi olarak hayata geçen Oryapark İstanbul, Ümraniye’de hayata geçiriliyor. 526 dairelik, 36 katlı 2 rezidans ve ofis kulesi, 20 mağazalık alışveriş caddesi ve bir de beş yıldızlı otelin yer aldığı projede rezidanslar metrekaresi 5 bin 200 TL’den satışa sunuldu. Projenin yüzde 20’si satıldı. Oryataş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buğdaycı, projeye 900 milyon TL yatırım yaptıklarını ifade etti. l Ekonomi Servisi C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear