20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 6 Nisan 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: YALÇIN ERZAN 6 CHP’de sürpriz liste Sencer Ayata İzmir’e kayıyor, Aydın Ayaydın ve Yakup Akkaya dışarda. Şafak Pavey listede FIRAT KOZOK Gerçek vekil oldum CHP’nin Ankara’da gerçekleştirdiği önseçimin ‘kazananlarından’ Aylin Nazlıaka, aldığı halk desteğinin gururunu yaşıyor. Nazlıaka, ‘Sokağın Meclis’teki sesi oldum, kazandım’ diyor HP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, partinin 45 ilde hâkim denetiminde yaptığı “önseçim”de Ankara’dan listenin üst sıralarından seçilen tek kadın aday oldu. Üstelik partinin “tarihi” sayılabilecek isimleri geride bırakarak. Nazlıaka ile önseçim başarısının arka planını konuştuk. Başarı nasıl geldi? NAZLIAKA: Benim avantajım milletvekili olmamdı. Çünkü rakiplerim, nasıl bir milletveAYŞE kili olacaklarını anSAYIN latırken, ben nasıl bir milletvekili olduğumu göstermiştim. O nedenle önseçim kampanyam boyunca daha çok “nasıl bir Türkiye” istediğimi, hayal ettiğimi anlattım. Milletvekili olmam aynı zamanda dezavantajdı da. Çünkü “Zaten bir dönem yaptı, başkası olsun” düşüncesi de hâkim olabiliyor insanlarda. 4 yıl boyunca gece gündüz demeden, her alanda mücadele ettim, AKP faşizmi ve gericiliğiyle. “Ankara Ergeni” diye tanımladığım Melih Gökçek, Ankara’nın CHP; önseçim ve eğilim yoklamaları ile belirlenenler dışındaki 188 milletvekili adayını bugün düzenleyeceği parti meclisinde kesinleştirecek. Gece geç saatlere kadar sürmesi planlanan toplantının ardından yarın milletvekili aday listeleri YSK’ye iletilecek. Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte farklı kesimlerden bazı isimlerle görüşmeler yaptığı öğrenildi. O isimlerden ikisi de kamuoyunun yakından tanıdığı DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve Diyanet Vakfı’nın eski kadın kolları başkanı Ayşe Sucu oldu. Çerkezoğlu’nun listede yer almayacağı netleşirken Sucu’nun du rumu bugün belli olacak. Kılıçdaroğlu’nun önseçim yapılan kentlerde kullanacağı 37 kontenjan bulunuyor. Bunların tamamını kullanmayabileceği yorumları yapılıyor. Mersin 1. sıra için ayrılan kontenjan kullanılmayacak. CHP liderinin haftasonu mesaisinin ardından kulislere yansıyan beklentiler şöyle: l Bazı MYK üyeleri ile bazı isimler liste dışında. Muğla’dan kontenjan adaylığı başvurusu yapan Yakup Akkaya’nın yerine mevcut vekil Ömer Süha Aldan gösterilecek. l İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın liste dışında kalabilir. l Gürsel Tekin, Tekin Bingöl, Murat Özçelik, Selin Sayek Böke ve Mehmet Bekaroğlu ise listenin kesinleşen isimleri. l 3 büyük kentte 7 ilk sıra dışında 3 ya da 4 kadın aday daha gösterilecek. l Grup Yorum’un eski solisti Hilmi Yarayıcı ile Danıştay Hâkimi Yeniay Kaya büyük olasılıkla listede. Yarayıcı, Hatay 1. sıradan aday olabilir. Tunceli’de işadamı Gürsel Erol ile gazeteci Ferit Demir’in isimleri önde. l Eskişehir’de ilk sıra PM üyesi Gaye Usluer’in. MYK üyesi Selin Sayek Böke, İzmir 1. Bölge 1. Sıra adayı yapılacak. l İzmir’den aday gösterilmesi beklenen bir diğer kadın aday da eski PM Üyesi Emel Yıldırım. Şafak Pavey de ikna oldu, yeniden İzmir’den aday olabilecek. Sencer Ayata’nın İzmir’e, İzmir 1. Bölgeden seçilen Erdal Aksünger’in de 2. bölgeye kaydırılması bekleniyor. Tuncay Özkan da İzmir 1. bölge, 3. sıradan aday olacak. l İstanbul’da Talin Ergüneş Gazer’in adaylığı kesin gibi. Engin Altay ile Akif Hamzaçebi’nin İstanbul’dan, Levent Gök’ün Ankara’dan adaylığı bekleniyor. l Adana’da da Zihni Aldırmaz 5. sıra kontenjan adayı. l İstanbul’da İhsan Özkes, Ankara’da Sinan Aygün vize aldı. l Aydın’da Bülent Tezcan, Tekirdağ’da Faik Öztrak, Kocaeli’de Tahsin Tarhan, Antalya’da Osman Çetin Budak kesin gibi. l ANKARA AKP: RTE ile Geleceği Var mı; Devam Edebilir mi? Soruyu yanlış yönelttim gibi, aslında temel soru tabii ki şu: RTE politikasıyla Türkiye’nin bir geleceği var mı? Diyeceksiniz ki, bu soru da gereksiz değil mi, görmüyor musunuz RTE anlayışının Türkiye’yi kayalıklara çarpıp durduğunu... Şüphesiz ki.. Ama ben yine de AKP açısından konu üzerinde durayım... Tek adam ve görüşünün her şeyi belirlediği bir partinin geleceğini acaba AKP’liler tartışıyor mu? Tek adam, her şeyi ezip geçiyor. Anayasayı ezip geçen, ettiği yemine saygısı olmayan, partisindeki eğilimleri görmezden gelen ve her şeye tamamen kendi görüşlerini dayatan bir politikacının, ülkesine ne yararı olabilir, partisine ne yararı olabilir? Anayasayı, parlamenter sistemi bekleme odasında çengele takan bir kişiden bahsediyoruz. HHH Başbakan Davutoğlu anayasal bir kurumun başında. Ülkeyi yönetme yetkisine sahip. Bakanları var, hepsinin altında koca koca devlet örgütleri. Ama icraatı, kararları tepeden veto yiyince, küçülüyor ve bitiyor olay. Kamuoyuna mal olan ve tartışılan en az 7 konuda farklı görüş ileri sürmeye yeltenecek oldu. * Şeffaflık yasası çıkarmak istedi, azarlanarak veto yedi. * Parti seçim programımızda başkanlık sistemini getirecek anayasa değişikliği yok, dedi; bugün oturdu anayasa nasıl bir başkanlık sistemi olmalı, diye anayasa yazmaya koyuldu. * Yolsuzlukrüşvet olaylarına isimleri karışan eski bakanların Yüce Divan’a gitmelerini istedi, RTE engelledi ve hepsine Meclis’te siyasi aklanma yolunu açtı. * RTE’nin Bakanlar Kurulu’na periyodik olarak başkanlık edeceği kararına ve haberlerine karşı çıktı. Bu konuda da kısmen hizaya getirildi. RTE istediği zaman başkanlık ediyor. * MİT Başkanı Hakan Fidan’ı milletvekili ve belki de bakan yapmak istedi, ama sonunda RTE’nin dayatmasına boyun eğdi. * Merkez Bankası’nın ve konuyla ilgili bakanlarının politikalarına RTE’nin saldırılarını durduramadı, sesini de çıkarmadı. * Çözüm sürecinde verdiği kararları savunamadı, RTE hepsini ezip geçti. Özetle hükümetin ve başbakanın politikalarını, bağımsız icracı yapısını durmadan engelleyen bir RTE ve bütün bunları da sessizce geçiştiren, sineye çeken, susan pusan bir başbakan. Ama kürsüye çıkınca hamasetten yeri göğü inleten, kükreyen bir Davutoğlu... RTE bu hamasete de “bu kadar olmaz” diyecek belki, ama neyse bana bir zararı yok diyerek es geçiyor... HHH RTE’ye sadece dediklerini, emir ve talimatlarını uygulayacak, yerine getirecek adamlar lazım. Durumu değerlendirdiğinizde ortaya çıkan tabloda, kendi kişiliklerini askıya alan ve biat eden insanlar topluluğu görüyorsunuz. Bu durumun süreğen hale gelmesiyle, ortada robotlar dolaşmaya başlar. Süreci gözlemleyenlerin hepsi görüyor ki, genel politikası eskileri tamamen tasfiye; partiyi gençleştiriyoruz diye Muktedir’e biatçı, siyasi geçmişi yaşamamış, yönetilmeleri kolay, “Büyük Lider”in çengeline asılı yaşayan insanlar. HHH RTE, partisi içinde canlılığı öldürüyor, farklılığı öldürüyor, kendi politikalarına eleştirileri öldürüyor, yanlışlardan dönülmesini engelliyor, farklı düşünenleri ve kendi yerine lider olacak politik önderleri eliyor ve saf dışı bırakıyor... Parti gurul gurul. İnsanlar sesini çıkartamıyor, ama alttan alta çıkar yollar aranıyor. Arınç’ın aykırı konuşmalarını, en son “daha kral çıplak demedim” açıklamasını, parti içindeki geniş çaplı karın ve beyin ağrılarının dışa vurması olarak görün. Arınç’ın arkasında çok geniş bir parti insanı kitlesi var. Davutoğlu dahil, aslında geniş bir cephede RTE’ye bayrak açılmış, ama RTE şimdilik koruduğu büyük otoritesi karşısında, bayrağın altında sanki kimse yokmuş gibi gözüküyor. HHH RTE bu muktedirliği ile sadece partisinin hayatiyetini öldürmekle kalmıyor, iktidarda kaldığı sürece Türkiye’yi de her noktada çıkmaza sürüklüyor. Dış politikadan ekonomiye, toplumsal uyumsuzluk ve dağılıp parçalanmadan, birbirine düşmanlığa kadar. RTE milleti millet yapan örgüleri çözüyor. Bir AKP önde geleninin söylediği gibi, ülke enerjisini, sorunlarını çözmekte ortak beyin faaliyeti için seferber edemiyor. Ülkede sinerji sıfır... Şu adam yıkılıp gitsin de ne olursa olsun, diye düşünen ve politik kararlarını buna göre ayarlayan bir ulusa dönüşüyoruz ki, bu siyasi tutumun bile sonuçları ülke için hayırlar üretecek umut vermiyor. HHH Diyeceğim şu: AKP, RTE ile devam edemez. Tıpkı Türkiye’nin de devam edemeyeceği gibi. Bu konuyu işlemeye devam. C Reklam videomu oğlum hazırladı Önseçime gireceklere, özellikle kadın ve gençlere önerileriniz nedir? Çok para harcadınız mı mesela? Üye profillerine göre de farklı yöntemler seçtim. Gençlere ulaşmak için sosyal medyayı etkin kullandım. Sosyal medyadaki rekaslında en temel sorunudur. Yani başarıya götüren 4 unsuru şöyle sıralayabilirim: Mücadeleci kişileri seçiyorlar, ikincisi Melih Gökçek karşısındaki dik duruşum, üçüncüsü Meclis’te kadınların sesi olmam. Dördüncüsü ise Gezi protestolarında doğrudan sokakta olmam, sokağın sesini Meclis’e taşımam. ODTÜ yolu mücadelesi ve Gezi nedeniyle hakkımda dokunulmazlık fezlelam videosunu büyük oğlum (15 yaşında) hazırladı.Tüm üyelerimize mektup ve SMS gönderdim. Salon toplantıları, ev ziyaretleri yaptık. Önseçimin en kritik günü son gün. Seçmene etki edecek bir propaganda süreci izlemek önemliymiş. Bazıları otobüslerle gönüllü getirdi. Ben bunu bir eksikliğim olarak fark ettim. gördüm. Bu kişinin siyaset yapış biçimi ve üslubu çok kirli. Elbette o kirli siyaset biçimiyle bana birtakım kirli iftiralar atsa da partililerde hiçbir karşılığının olmadığını, önseçim günü bana oy veren partililerimizin, “Gökçek’i kulaklarından yakaladığın için sana teşekkür etmek için geldik, oyumuz sana” dediğinde gördüm. Daha önce adaylığınıza genel merkez karar vermişti, şimdi üyeler sizi seçti. Ne hissettiniz? Halk desteği alarak seçilmek büyük bir gurur. Yaptığım çalışmaların, emeğin partililerimiz tarafından onaylanması özgüvenimi artırdı ama yeni sorumluluklar da ekledi. Şimdi kendimi gerçek bir milletvekili gibi hissediyorum. Bir de şunu söyleyebilirim. Önseçim partiye müthiş bir dinamizm, sinerji ve coşku getirdi. Önseçim sonuçlarını nasıl okudunuz? Şu mesajlar çıktı: Daha çok kadın, genç, mücadeleci kişiler, Atatürk’ü bir dogma gibi görenlerle arasına mesafe koysa da Atatürk’ü sahiplenen, onun değerlerini değişen dünya koşullarına göre şekillendirip, geleceğe taşıyan profillere oy verdiler. Sokak siyaseti yapan mücadeleci kişilere destek verdiler. Hayata soldan bakanlara sahip çıktılar. Önseçimi kazanmanızda Melih Gökçek faktörünün etkili olduğunu söylediniz... Melih Gökçek ile mücadelemin kazanmam üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Kendisinin kazanmamam için yaptığı kirli siyasetin de özellikle kampanya süresince beni yorduğunu itiraf etmem gerekiyor. Diğer aday adayları kendi içinde yarış içerisindeyken, ben Melih Gökçek’le, “Ankara ergeni”yle uğraşmak zorunda kaldım... “Ankara ergeni” sözü de çok tutmuş bu arada, millet kullanıyor, hatta lisans hakkını almışlar. (Gülüyor) Gökçek ben seçilmeyim diye her şeyi yaptı. Ama örgütün bir vicdanı var. Gökçek, troller... Sürekli hedeftesiniz ki milletvekilliğiniz boyunca da sanırım yıpratıcı bir süreç geçirdiniz. Eşiniz, çocuklarınız “Yeter artık, dön gel evine” diyorlar mı? Gökçek bana yaptığı bu saldırılarla aslında başkalarına da “bana dokunan yanar” mesajı vermeye çalışıyor. Süreç onu gösterdi ki temiz halk, temiz siyaset yapanlardan yana. Bana atmaya çalıştığı çamurlar gene onun üzerine yapıştı. Aileme gelince benim çok direngen biri olduğumu bildikleri için içlerinden bunu geçirseler bile bana ifade etmediler. Tayyip Erdoğan’a yönelik “Vajina bekçiliğinden vazgeçsin” sözleriniz nedeniyle “utançtan yüzü kızaran” Arınç, Gökçek’in kulaklarını koparırken ne hissettiniz? O dönem kampanyamın en yoğun olduğu süreçti. O kavganın tam olarak keyfini çıkaramadım. l ANKARA Yeni sorumluluklar Gökçek temel sorun keleri hazırlandı, ama ben bu fezlekeleri onur nişanı gibi gördüm. Yarışta kadın olmak avantaj mıydı, dezavantaj mı? Kadınlar çok destek verdi. Oy kullanmaya gelen özellikle orta yaş ve üzeri erkeklerden, “Eşim veya çocuğum ‘mutlaka Aylin Nazlıaka’ya oy vereceksin’ diye gönderdi” diyen önemli bir kesim vardı. Bir de Melih Gökçek’le mücadelem nedeniyle çok destek Örgütün vicdanı AKP mağdur etti, CHP koruyacak ERDEM GÜL Antalya’da halkın doktoru diye bilinen Kara, önseçim zaferini eşi ve çocuklarıyla kutladı. Tek derdim AKP’yi yenmek CHP’nin Antalya’da yaptığı önseçimde Baykal’ın önünde birinci olan Doktor Niyazi Nafi Kara, ‘Kimseyi yenmek gibi bir derdimiz yok’ diyor TÜREY KÖSE ntalya’da önseçimde CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’a 1390 oy fark atarak liste başı olan Niyazi Nefi Kara, “Kimseyi yenmek gibi bir derdimiz yok, derdimiz AKP’yi yenmek” dedi. Niyazi Nefi Kara 46 yaşında, beyin ve sinir cerrahisi uzmanı, “Halkın Doktoru” diye anılıyor. Antalya’daki önseçim başarısı tüm ülkede yankı buldu. CHP’deki “Antalya 1. sıra adayı Deniz Baykal” geleneğini bozdu. Hem Deniz Baykal, hem A de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kendisini arayıp kutlamış. “Baykal’ı yenen aday” olarak anılmaktan pek hoşlanmıyor. “Kimseyi yenmek gibi bir derdimiz yok, derdimiz AKP’yi yenmek. 7 Haziran’da onu da yeneceğiz” diyor. Halk korkusu Kara, iyi bir rüzgâr yakaladıklarını vurgularken “Sadece Antalya’dan değil, çevre illerden de arıyorlar. Hatta farklı siyasi partilerden arayanlar var, yanınızdayız, size çalışacağız, diyorlar. Herkes AKP’den bıkmış. Halktan kopmuş, halktan kork muş bir iktidar var” diye ekliyor. Niyazi Nefi Kara “Önseçimde partili ne mesaj verdi? 7 Haziran’da hedefiniz ne” sorularına şu yanıtı verdi: “Partili ‘değişim istiyoruz, geçmişimize de sahip çıkıyoruz’ dedi. Hem değişim, hem dayanışma, hem barış istiyor hem de geçmişimize sahip çıkıyoruz. Hedefimiz Antalya’da yüzde 60 65’lik bir oran. İyi bir rüzgârımız var. Herkes umutlu.” Kara “CHP Kurtuluş Savaşı’nda meydanlarda kurulan bir partidir, antiemperyalist bir parti olarak kuruldu. Özü soldur. Halktan yana bir iktidar kuracağız” karşılığını verdi. l ANKARA CHP, “AKP döneminde ötekileştirilen ve mağdur edilen” toplum kesimlerinin korumaya alınması için bir paket hazırladı. CHP, AKP’nin dışladığını belirttiği “Engelli, kadın, Roman, Alevi, Kürt, eşcinseller ve yoksulların” korunması için hazırladığı paketi bugün yasa teklifi olarak TBMM Başkanlığı’na sunacak. CHP, seçim bildirgesine de alacağı paketle, “AKP mağduru” kesimlerin CHP iktidarında korunacağını taahhüt edecek. Yasa önerisi Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tarafından hazırlandı. nuna kadar tanınacağı belirtilen pakette bunun nasıl gerçekleştirileceği de şöyle anlatıldı: l Sosyal İçerme Kurumu’nu kuracağız. 81 il düzeyinde teşkilatlanması olacak. l Marjinalleştirilmeyi, vatandaşlarımızı damgalanmasını ve ötekileştirilmesini, hapsedilmesini engelleyeceğiz. l İnterneti ve sosyal medyayı en çok dışlanmış veya yoksul insanlarımız için erişilebilir ve ücretsiz kılacağız. l Dışlananlardan çocukların ve gençlerin korunmaları için politikalar geliştireceğiz. l Engelli ve Romanların sorunlarını araştıran ve çözüm önerileri üreten araştırmalar yapan enstitüler kuracağız. l Nefret suçlarının her türü ile mücadeleyi güçlü ve devamlı kılacağız. l ANKARA Koruma kurulu Sosyal İçerme CHP paketinde, korunacak kesimlere sosyal, siyasal, kültürel ve kendi kimlikleriyle yaşamaları için tüm haklarının so ArınçGökçek kavgası CHP bürosuna saldırı C HP’nin Maltepe Başıbüyük Caddesi’ndeki seçim bürosuna dün sabah gelen parti görevlileri camlarda ateşli silahın yol açtığı kırıkları gördü. Yapılan incelemede büronun önünde çok sayıda boş fişek bulundu. Olayla ilgili çevrede bulu nan güvenlik kameraları incelendi. Polis olayla ilgili 2 kişiyi gözaltına aldı. Büroyu ziyaret eden CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın “Bunlar bizim kararlılığımızı asla engellemeyecektir” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear