20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 29 Nisan 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ Istanbul’un zamanı yok önlemler ise yetersiz epal’in başkenti Katmandu’da yerin 10 kilometre altında gerçekleşen ve binlerce kişinin ölümüne yol açan 7.8’lik deprem, akıllara beklenen büyük İstanbul depremini getirdi. Nepal depremi, Türkiye’nin üzerinde bulunduğu fay hatlarını hareketlendirmese de uzmanların uyarısı aynı noktada buluştu. Prof. Dr. Naci Görür, “Seçim zamanı, tam zamanı. Aziz milletimiz bu soruları sormalı. Kentsel dönüşüm mü bir müteahhitlik projesi mi? Dönüşüm neye göre, hangi bilimsel verilere göre ilerliyor?” dedi. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise “Depreme hazırlık konusunda çare kentsel dönüşümdür. Biz bu çareyi de heba ediyoruz” diye konuştu. 12 Uzmanlar, depreme hazırlık konusunda tek çare olan kentsel dönüşümün heba edildiğini söylüyor N Naci Görür Oğuz Gündoğdu armara Denizi’nde şu sıralar, büyük bir depreme dair bir hareketliliğin olmadığını söyleyen Doç. Dr. Gündoğdu, daha eski depremlere ilişkin analizlerden bu sonucu çıkardıklarını kaydetti. Katmandu ile karşılaştırıldığında, 7 ve üstünde şiddetle gerçekleşecek bir depremin, yapılaşma ve altyapı açısından İstanbul için çok daha büyük risk oluşturduğuna Risk çok çok büyük M işaret eden Gündoğdu şunları söyledi: “Bütün dünyada depreme çare kentsel dönüşümdür. Burada, bugüne kadar bu yönde yapılmış tek bir örnek yok. Ortada, kentsel dönüşüm değil yeni bina kazanç alanı olarak düşünülmüş proje var” diye konuştu. Gündoğdu, Türkiye’deki, depremi tahmin etmeyi de içeren bilimsel çalışmaların tıkandığını da söyledi. ne rezidans türü lüks binaların üretildiği, müteahhitlik projesi söz konusu. Dönüşüm diye yıkılan binalar belki de dayanıklı binalar. Dönüşümün uğramadığı semtlerde, on binler ölürse, hesabını kim verecek? Bilimsellikten uzak siyasi rant için yola çıkarsanız, iş müteahhitlik projesine dönüşür.” Katmandu 3 metre kaydı Kimi uzmana göre, deprem Katmandu’nun güneye doğru yaklaşık 3 metre kaymasına yol açmış olabilir. Everest Dağı’nın yüksekliğinde ise bir değişikliğin meydana gelmediği sanılıyor. Dağda mahsur kalan yaklaşık 170 dağcının helikopterlerle kurtarılarak ana kamp alanına getirildikleri bildirildi. En yoğun nerede? İstanbul’daki yoğun patlayıcı ve toktsik madde üretimine de dikkat çeken Görür, “Bunlar ne olacak? Deprem olduğunda, atmosfere, suya karışacak. Nasıl depolanıyor? Bu konuda bir acil durum planı var mı” diye sordu. Görür, İstanbul’da, depremden en çok etkilenecek bölgeleri ise şöyle tarif etti: “Sahiller, Marmara’ya yakın yerler daha çok etkilenecek. İkinci Boğaz Köprüsü’nü düşünün. Doğubatı bir çizgi çizin. Güneyinde kalan alanlar, 1999 depremlerinden kat kat daha fazla hissedecekler, şiddetle sarsılacaklar. Kuzeyde kalanlar ise 1999 depremlerindeki kadar hissedecekler.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Trekking rotasında çığ Popüler trekking rotalarından, başkent Katmandu’nun kuzeyinde Rasuwa bölgesinde bir köyde depremin ardından çığ felaketi meydana geldiği, yaklaşık 250 kişiden haber alınamadığı duyuruldu. Yetkililer Ghodatabela köyündeki felaket sırasında doğal park alanı bölgede yabancı turistlerin olabileceğine işaret ediyor. Siyasete baskı Prof. Görür, dünyanın herhangi bir yerinde büyük bir deprem olduğunda, yaklaşan İstanbul depremini hatırlamak yerine, halkın, tutarlı bir şekilde, can ve mal güvenliğinin sağlanması için siyasetçi lere baskı yapması gerektiğini vurguladı. İstanbul’da 7 ya da 7.2 büyüklüğünde deprem beklendiğini dile getirerek, “İstanbul depremi bekleniyor. Zaman ilerliyor, saat çalışıyor. Ne zaman geleceği, bilinen bir şey değil. 1999’dan bugüne 30 sene, artı eksi 1015 sene içinde herhangi bir zamanda olabilir” diye konuştu. Adaların güneyindeki kuşakta ya da Silivri ile Körfez arasındaki fayda kırılma olabileceğini söyleyen Görür, orta Marmara çukurluğu içinde de kırılma beklendiğini ifade etti. 960 bin bina güvensiz Kuzey Anadolu fayının, Yedisu yani Erzincan Karlıova arasındaki bir kesim ve Marmara Denizi’ndeki parça hariç her tarafının kırıldığına dikkat çekti. İstanbul’da 960 bin binanın deprem için güvenli olmadığını da anımsatan Görür, binaların tipine dair bir envanterin bile hâlâ çıkarılmadığını, binaların kaçının depreme dayanıklı olduğunu bilmediklerini dile getirdi. Zaafiyet ortaya konulmadan tedbir alınamayacağını söyleyen Görür, şöyle devam etti: “14 senedir bağırıyoruz. İki sene önce, depremin yüzü suyu hürmetine bir yasa çıkardılar. Kentsel dönüşüm başlattılar. Fakat dönüşüm İstanbul’u deprem dayanıklı duruma getirmekten uzak. Rantsal dönüşüme dönüştü. Binaların kolayca yıkılabileceği alanlarda yoğun ve etkin bir dönüşüm görmüyorum. Depreme dayanıklı binalar yeri Bebekler yeni yuvalarına ulaştı Nepal’de depreme yakalanan İsrail vatandaşlarının tahliyesi dün de sürdü. Tel Aviv’de Ben Gurion Havaalanı’na inen uçağın yolcuları arasında “taşıyıcı anne” uygulamasıyla evlat edindikleri bebeklerle İsrailli çiftler de vardı. Ayrıca bazı hamile taşıyıcı anneler de yolcular arasındaydı. Nepal, çocuk sahibi olmak isteyen İsrailli çiftlerin taşıyıcı annelik için sıkça tercih ettiği bir rota. Gurkalar da yardıma koştu Nepal’e yardıma giden yabancı ekiplere Britanya’nın Nepalli ünlü askeri birliği Gurkalar da eklendi. Britanya’dan gönderilen, içinde Gurka mühendislerinin olduğu uçakta barınaklar yapılması için kullanılacak malzemelerle güneş panelleri bulunduğu duyuruldu. Son anda kurtuldular İki Türk dağcı, kar bastırınca geri döndü Nepal’in başkenti Katmandu’ya 8 kilometre mesafede bulunan ve depremde büyük zarar gören Bhaktapur’da arama çalışmaları sürüyor. Çaresiz depremzedeler ise yıkılan ya da hasar gören evlerinden eşyalarını kurtarmaya çalışıyor. (Fotoğraf: AA BÜLENT DORUK) Umutlar tükeniyor epremin yerle bir ettiği Nepal’de can kaybının 10 bine ulaşabileceği belirtilirken Birleşmiş Milletler, felaketin 8 milyonu aşkın kişiyi etkilediğine işaret etti. Enkaz altında binlerce kişinin bulunduğuna işaret edilirken yiyecek, içecek, barınma sorununa ilişkin kriz daha da derinleşiyor. Yetkililer depremde yaşamını yitirenlerin sayısının 5 bini, yaralı sayısın ise 8 bin 300’ü aştığını duyurdu. Hükümete yönelik gerek önlem gerekse insani krize yanıt verilmesi konusunda yeterli olmadıkları eleştirileri hayatta kalma savaşı veren depremzedeler tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Yardım çalışmalarında yavaş ilerlendiği eleştirileri dikkat çekiyor. Kimi yardım örgütleri, dışardan gönderilen yardımların Katmandu Havaalanı’ndan kendilerine, felaket bölgelerine ulaşmasında zorluklar yaşandığını söylüyor. Tepkilerin hedefindeki Başbakan Sushil Koirala dün Reuters ajansına yaptığı açıkla Can kaybının 5 bini aştığı Nepal’de yardım çalışmaları yetersiz kalıyor D Zirve Dağcılık Marmaris Şubesi üyesi Taner Uysal ve arkadaşı Murat Akay, tırmanış için “Dünyanın damı” olarak adlandırılan Nepal’deki Everest Dağı’na gitti. Türk dağcılar, depremden yaklaşık 24 saat önce Nepal’den ayrıldıkları için, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depremden etkilenmedi. Uysal, “Island Peak zirvesine çıkmayı hedefliyorduk. Ana kampa vardık ancak kar bastırdığı için, dağ tırmanışa kapatıldı. Büyük şans eseri bir gün önce yurda gelmekle depremden kurtulmuş olduk” diye konuştu. Depremde Katmandu’nun Eski Şehir’indeki Durbar Meydanı da büyük hasar gördü. Saraylar, avlular ve tapınaklar bütününden oluşan Durbar’daki çok sayıda tarihi yapı ve anıt zarar gördü. mada, “savaş seferberliği” içinde olduklarını söylerken hükümetin aramakurtarma çalışmalarında elinden geleni yaptığını ancak ortaya çıkan durumla başa çıkamadıklarını söyledi. Uluslararası topluma çadır ve ilaç gönderilmesi çağrısı yaptıklarını belirten Koirala, can kaybının 10 bine ulaşabileceğine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler, yoksul ülkenin nüfusunun dörtte birinden fazlası anlamına gelen yaklaşık 8 milyon kişinin felaketten etkilendiğini açıkladı. BM, 1.4 milyon kişinin gıda, su, barınma konusunda desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı. Çığ felaketi sırasında bölgede trekking yapmak üzere bulunan AFP ajansının Güney Asya bürosu fotoğraf şefi Roberto Schmidt, Kamandu bürosu şe fi Ammu Kannampilly ile yaşadıkları dehşet anını şöyle anlattı: “Korkunç bir ses duyduk, tren sesi gibiydi ama çok daha derinden gelen, kuvvetli bir ses... Ve sonra derin bir sessizlik... Hayatta olduğumuzu biliyordum... Nefes almaya çalıştım. O sırada tek yapmaya çalıştığınız şey hava almak. Birden beni çekip çıkaran bir el hissettim, şerpamız Pasang’tı. Ammu’nun vücudunun bazı yerleri kanıyordu. Sanırım çadırımız bir kayanın yakınında olduğu ve çığdan bizi bir ölçüde koruduğu için şanslıydık.” Katmandu Vadisi’nde büyük yıkıma yol açan depremin ardından çok sayıda kişi yakınlarını kurtarmak ya da cansız bedenlerini çıkarmak için enkazı elleriyle kazmaya çalışıyor. Onlardan biri de felaket sırasında eşi Hindistan’da olan Sunthalia. Yerle bir olan evin enkazında 8 ve 10 yaşlarındaki iki çocuğunu yitiren Sunthalia’nın 4 yaşındaki diğer çocuğu ise kurtulmuş. Her şeye karşın yaşam sürüyor Nepali yıkan depremin merkez üssüne sadece bir saat uzaklıktaki Pokhara kentinin yakınlarındaki Phewa Gölü depremden etkilenmeyen bölgeler arasında yer alıyor. Turistlerin büyük ilgi gösterdiği gölde günlük yaşam ve turistik faaliyetler de normal akışında devam ediyor. Elleriyle kazıyorlar Köyceğiz ve Van sallandı Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde de, öğle saatlerinde Richter Ölçeği’ne göre 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Muğla genelinde hissedilen deprem sırasında korkuya kapılan bazı kişiler sokaklara çıktı. Akşam saatlerinde ise Van 4.1 şiddetindeki bir depremle sarsıldı. Her iki deprem de hasara neden olmadı. Dehşetin tanıkları C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear