20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 12 Nisan 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK 12 Grup Yorum direniyor Gittiği Gün... lkeyi laikler, karşıtları, Sünniler, Aleviler, Kürtler, Türkler benden olanlar, olmayanlar diye adım adım böldüğü yetmiyormuş gibi; üstelik ortada hiçbir kanıt, belirti olmadığı halde... ...polis bölünürse ülke bölünür demeye başladı. Muhtarları topluyor. Seçim öncesi AKP’nin yanında, arkasında durmalarını aşılıyor. Zaten düşman olduğu medyayı nihayet terörist ilan etti. Ordu mu? Kışlalara gidip geliyor. Ağzını açamıyor. Üniversiteler mi? Demokratik bir ülkedeki kurallar var mı yok mu, araştırma yapılacak bir konu. HHH Türkiye’yi ateş topuna çeviren adam “Bu motor bu kasaya küçük geliyor” derken ne demek istedi acaba? Kültür fakiri olan Bay RTE, kendi kafasını öylesine verimli bir motor sanıyor ve satmaya çalışıyor ki, şu tevazuya bakınız...artık bu kafaya (kafasına) bu ülkenin küçük geldiğini açıklayabiliyor... Saray’ında oturmuş, elinde herhalde doksanlık tespih ya sabır, diyor ama kendi nutuklarıyla yüzündeki maskeyi düşürdüğünün farkında değil. Ünlü Economist dergisi bile dayanamadı. Başkanlık “saplantısıyla” Bay RTE’nin ülkeyi karamsarlık çukuruna atmayı başardığını yazıyor. HHH Ülkeyi yetersiz bilgi dağarcığıyla kötü idare ettiğine iç ve dış sayılı ve değerli demokratik kurumlar bile artık açıktan katılıyorlar. Ama RTE’ye göre kendi gibi düşünmeyenler de, yazan söyleyen de vatan haini! Vatansever yalnız kendisi! Ülkeyi baştan başa refaha kavuşturduğuna inanıyor ki, muhalefet partilerinin, CHP liderinin aylardır ülkenin kötü yönetildiğini söylemelerine hadi omuz silkip geçiyor diyelim. Bir hafta önce Hürriyet’te manşetteydi. Dün de bir gazetemizde, ikili ilişkileri durmadan kötülediği Mısır yönetiminin RoRo ve karayolu taşımacılığı anlaşmasını iptal etmesiyle Arap dünyasına ihracatı örneğin İran üzerinden olanaksız taşımacılığı zora soktuğunu yazıyor. Oysa, CHP lideri Kılıçdaroğlu Mısır’la ikili ilişkilerin kopmasından sonra 24 Nisan’da RoRo nakliyatı anlaşmasını iptal edeceğini bir buçuk ay önce açıkladı, bu iktidarı uyardı. Ama burnu Kaf Dağı’ndaki, muhalefeti umursamayan, bu ülkede kendinden daha büyük ve önemli “kafa” görmeyen RTE, bu uyarıyı işitmezlikten geldi. Gereken önlemleri almadı ve şimdi RoRo nakliyatçıları battık diye feryat ediyorlar. HHH RTE ile kuyrukluyıldızı AD’nin Yeni Türkiye derken aslında neyi amaçladıkları da artık kendi açıklamalarıyla ortaya çıkıyor. Bu ikilinin bütün konuşmalarında açıkladıkları gerçek şu: RTE’nin cumhurbaşkanı seçildiği gün 1923’te Atatürk’ün bin bir meşakkatle kurduğu Cumhuriyetin sona erdiğini ve... ... o tarihten itibaren ... Yeni Türkiye adı verilen “RTE Cumhuriyetinin” başladığını ilan etmiş oldular. Başkanlık rejimini getirebilirse eğer, halka kendini kurguladığı bu yeni cumhuriyetin başkanı seçtirecek! HHH Biri savaş meydanlarından öteki sokaktan gelmiş, hiçbir açıdan kıyaslanamayacak iki adam... İlki ülkesini Osmanlı karanlığından çekip çıkardı. Çağdaşlığa, aydınlığa götürdü. Diğeri dört beş köprü, yol, deniz altında tünelin mimarı olmaktan öteye değeri olmadığını, sesi, suratıyla muhteris kişiliğini yansıtan... ...kendi uydurduğu adla RTE cumhuriyetinin yaşam boyu başında kalmaya kararlı. HHH Hayat boyu ülkenin sahibiymiş gibi Saraylı kalmaya kararlı. Tepemizden gittiği gün düğün bayram! Ü akırköy Halk Pazarı’nda bugün vermeyi planladıkları Bağımsız Türkiye konserinin yasaklanması üzerine İstanbul Valiliği önündeki eylemde gözaltına alınan Grup Yorum üyeleri, tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Grup üyeleri, mahkeme tarafından serbest bırakıldı. İstanbul Valiliği’nden, Grup Yorum’un bugün Bakırköy Halk Pazarı’nda vermeyi planladıkladıkları konsere izin çıkmamıştı. Valiliğin tebligatında, “Etkinliğin toplumun tepkisine yol açarak infial uyandırabileceği, kitlesel tepki ve provokatif eylemlere mahal verebileceği” ifade edilmişti. Valilik önünde yapılan eylemde, Grup Yorum üyeleri Caner Bozkurt, Ayfer Rüzgâr ile İdil Kültür Merkezi çalışanları Dilan Poyraz, Selda Karataş ve Murat Işık gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar Emni B En Büyük Afet: Muhalefete Muhalefet! Polis İdil Kültür Merkezi’ne de baskın yapmış, çok sayıda kişiyi gözaltına almıştı. Grup Yorum üyeleri ve çalışanlar açıklama yapmıştı. yet’teki ifade işlemlerinin ardından dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Gözaltındaki 5 kişi savcılık sorguları alınmadan tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Grup Yorum, İstanbul Valiliği’nce yasaklanan konseri bugün saat 15.00’te yapacaklarını duyurdu. Topluluk, “Engellemelere karşın konseri Bakırköy Halk Pazarı’nda yapacağız. Yasak tanımıyoruz” açıklaması yaptı. l İSTANBUL / Cumhuriyet oma’da bir gelenek vardı. Önemli bir sefere çıkılacağı ya da ülkenin geleceğiyle ilgili ciddi bir adım atılacağı zaman senato toplanır, her şeyi enine boyuna konuşur tartışırdı. Buluşmanın anayasası şuydu: “Burada herkes konuşsun, düşüncesini söylesin. Toplantı bitip karar alındıktan sonra herkes sussun ve zafere kilitlensin…” 7 Haziran seçimleri Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Devlet kurumları arasındaki dengeden sorumlu cumhurbaşkanı, devletin en ciddi sorunu halinde. Anayasayı ve yasaları tanımıyor. Yerine ne getireceğini de tam olarak söylemiyor. Kendine göre bir sistem peşinde. Kendi başbakanlığı döneminde devrim diye getirdiklerini 2 yılda eskitti, kıra döke yenisini yaptı. Bunun ne kadar gideceği belli değil. 7 Haziran seçimleri sonrasında ortaya çıkacak siyasi tablo, parlamenter sistemle Erdoğan’ın ucubesi arasında bir tercihi öne çıkaracak. HHH İşte bu ikilemde parlamenter sistemden yana olanların, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerleri üzerinden çağı yakalamayı hedefleyenlerin, Erdoğan’ın ülkeyi kutuplaştıran dayatmalarına karşı çıkanların ayrı bir sorumluluğu var. 7 Haziran yarışının deyim yerindeyse takımları, tarafları belli oldu. Bu aşamadan sonra asıl olan hedeftir. Hedef, AKP karanlığını sandığa gömmekse bunun dışındaki her şeyin ikincilleştirilmesi çok önemli bir “ilk adım’’dır. Bu “ilk adım’’ o kadar önemli ki, eğer başarılabilirse devamı çok daha kolay gelecektir. Pek çok sağduyulu kişi, “mademki ortada böyle bir ana hedef var, keşke seçimlere ortak girilseydi” diyor. Gelinen noktada bu, geride kalmış bir değerlendirme… Ama en az bu özlem kadar sonuç verebilecek bir yol daha var; hedef ortaklığı. Partiler kendi kimlikleriyle seçime katılsa bile sadece ortak hedefe kilitlenerek büyük bir enerji yaratabilecektir. HHH Bunun yerine daha farklı bir tablo ile karşı karşıyayız. Erdoğan’ın AKP’yi maşa olarak kullanıp tek adamlığa gittiğini görenler arasında bununla mücadele yerine birbiriyle mücadele etme havası var. Neden? Bunun görünen en masum nedeni, AKP’ye oy veren tabanla uğraşmanın zor olduğunu görüp mevcut taban içinde yer edinmek… Ancak bu yöntem, hedefi neredeyse aynı olan iki tarafın da yararına değil. Böylesi birbiriyle uğraşmalar bala tuz atmak gibidir. Bala attığınız tuz çok az bile olsa tadı bozar. Bu çekişme havası doğal olarak medyayı da etkiliyor. R ‘Yeter artık dalga geçmeyin’ CUMARTESİ ANNELERİ 524. KEZ TOPLANDI Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl 34 yılın ardından hâlâ abisinin oy pusulasının geldiğini söyledi umartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve adalet talep etmek için 524. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 12 Nisan 1981’de İdealtepe’de gözaltına alınarak kaybedilen Nurettin Yedigöl dosyasında yaşanan hukuksuzlukların son bulması istendi. Eylemde Nurettin Yedigöl’ün annesi Zeycan Yedigöl’ün mektubu okundu. Anne Yedigöl mektubunda, hasta olduğu için Galatasaray Meydanı’nda olamadığını kaydederek, “34 yıldır oğlundan haber bekleyen bir anneyim. Babası son nefesine kadar Nurettin’i aradı. Kenan Evren gerçekten yar C gılanabilirdi ama Erdoğan bunu yapmak istemedi. Oğlumun akıbetini öğrenmeden mezar taşına sarılmadan ölmek istemiyorum. Oğlumun kemikleri kucağımda gömülmek istiyorum. Ben ölünce çocuklarım torunlarım bu mücadeleyi sürdürecekler” ifadelerine yer verdi. Cumartesi Anneleri, eylem alanına Yedigöl’ün anısına çok sevdiği çay ve simit koydular. Fotoğraf: CANAN COŞKUN Kara kıştayız Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl “34 yıl geçti hâlâ abimin oy pusulası geliyor. Geçen kaymakamlıktan bir yazı geldi. Kimlik numarasını güncellemesi için kaymakamlığa çağırmışlar. Yeter artık. Bizimle dalga geçmeyin. Bizim canımız acıyor” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet Devletin kendisi bu Yedigöl ailesinin avukatı Eren Keskin, önceki gün faili meçhul cinayetlere ilişkin davada tanık olarak dinlenen Mehmet Eymür’ün, “Milli Güvenlik Kurulu karar alıyordu. MİT uyguluyordu” beyanını anımsatarak “Bu devletin kendisi bu” dedi. İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), 2015 kış tatbikatını Şile’de yaptı. Tatbikatta afet sonrası oluşabilecek olası riskli durumlara müdahele sahnelendi. Şile Limanı’nda dün sabah saatlerinde başlayan tatbikata, AFAD, Jandarma Genel Komutanlığı ekipleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Kızılay, GATA, İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ile gönüllü kuruluşlar katıldı. Tatbikatta ilk olarak kimyasal madde yüklü bir geminin karaya oturması sonucu oluşan sızıntı ihtimalinin bertaraf edilmesinin uygulaması ve mağdurların kurtarılması sahnelendi. Tatbikat iki gün sürecekl İSTANBUL/Cumhuriyet Şile’de kurtarma tatbikatı ‘Dilek önce emek versin, hak etsin’ KK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, HDP’nin yeğeni Dilek Öcalan’ı Şanlıurfa’da ikinci sırada aday göstermesine tepki gösterdi. Yeğeninin milletvekili adayı olduğunu tarlada çalışırken öğrendiğini ve şoke olduğunu belirten Mehmet Öcalan, “Dilek önce emek versin” dedi. 6 aydır İmralı Cezaevi’ndeki ağabeyi Abdullah Öcalan ile görüşemediğini belirten Mehmet Öcalan, yeğeni Dilek Öcalan’ın P Soner Yalçın, Baransu şikâyetinden vazgeçti Gazeteci yazar Soner Yalçın, tutuklanan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun Twitter’da yazdığı mesajlar nedeniyle şikayetçi olduğu davadan vazgeçti. Soner Yalçın, “Davadan vazgeçtim çünkü Baransu şu an tutuklu. Onun eli kelepçeli şekilde adliyeye getirilmesine gönlüm el vermiyor. Biz cezaevindeyken bunu defalarca yaşadık ve başkaları yaşamasın istiyoruz” dedi. l İstanbul / Cumhuriyet adaylığının Abdullah Öcalan’ın tercihi olmadığını öne sürdü. Mehmet Öcalan, “Dilek Öcalan’ın aday olmasını HDP ve DTK yapmıştır” dedi. Yeğeninin aday olduğunu çalıştığı tar lada öğrendiğini de anlatan Mehmet Öcalan, “Bizden gizlemeleri doğru değil. Dilek önce emek versin, ondan sonra hak ettiği yere gelsin” diye konuştu. l ŞANLIURFA/ DHA C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear