21 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 29 Aralık 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 4 Polis taksiyi 8 km boyunca izlemiş Osmanlı Hindistan’da TAKSİ Avukatlar: Neden daha önce durdurmadınız? D iyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledildiği gün 2 polisi öldürerek basın açıklaması yapılan sokağa kaçan PKK’li Uğur Yakışır ve Mahsun Gürkan’ın bindikleri taksi ile 8 kilometre boyunca polis takibinde olay yerine geldikleri ortaya çıktı. Soruşturmayı izleyen Diyarbakır Barosu Komisyonu, 8 kilometre takip edilen aracın birçok noktada durdurulabilme olanağı varken Balıkçılarbaşı KAYAPINAR ayyip Bey’in herkesçe bilinen Osmanlı tutkusu yine depreşmiş ve önceki gün Birlik Vakfı’nın 30. yıl törenlerinde, paşa paşa çekildiği Başika’da ne aradığımızı soranları şöyle yanıtlamış: Türk milleti Hint yarımadasındaki zulme bile donanmalarını gönderdi. Ardından da eklemiş: Biz bu Osmanlı’nın torunlarıyız; elimiz nereye kadar uzanıyorsa uzatmak zorundayız. Şimdi, Osmanlı’nın Hindistan seferlerine bakalım: Osmanlı’nın ilk Hindistan (Baharat) seferi 1538’de Gujarat Sultanı’nın çağrısı üzerine Hadım Süleyman Paşa komutasında yapıldı. Onu yaşlı Piri Reis’in 1551 yılındaki seferi izleyecektir. Onları takip eden Koca Murat Reis’in 1552 ve Seydi Ali Reis’in 1555 seferleri hep Portekizliler karşısında bozgunla sonuçlanacaktır. Nitekim son seferde Seydi Ali Reis donanmasını kaybedecek, Hindistan’dan ülkesine iki yılda karayoluyla dönecek, bu seyahatten de geriye Mirat ül Memalik adlı eser kalacaktır. Hindistan’da Osmanlı’nın zamanın büyük deniz gücü Portekiz karşısında acze düşmesinin nedeni, Batı’nın gemi inşa teknolojisine kıyasla geri kalması, yüksek bordalı karavel tipi gemiler karşısında donanmasının etkisiz duruma düşmesidir. HHH Osmanlı İmparatorluğu’nun en şaşaalı dönemi olarak kabul edilen 16. yüzyıl, aynı zamanda Braudell’in deyimiyle ilk yorgunluk belirtilerini de gösterdiği devirdir. Osmanlı’nın Batı karşısındaki gerilemesinin ilk belirtilerinden biri de bu, hepsi de bozgunla biten Hindistan seferleri sırasında ortaya çıkmıştır. Bir Osmanlı gemisinin onlardan sonraki Hindistan seferi için 19. yüzyılın sonunu beklemek gerekecektir. Aslında, bir faciayla sonuçlanan bu olay gerçekte, Hindistan değil, Japonya seferidir. 2. Abdülhamit, 1889 yılında Japon İmparatoru’na, en yüksek Osmanlı nişanı ile değerli armağanlar sunmak üzere Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitmesine karar verir. Yolculuğun amaçlarından biri Osmanlı Japon ilişkilerini geliştirmek ise diğeri de İngiliz egemenliği altındaki Müslüman Asya ülkeleri limanlarında bayrak göstererek, Abdülhamit’in hilafet politikasıyla İngiltere’ye güç gösterisi yapmasıdır. Bu yüzden Süveyş’ten sonra uğranan Cidde, Aden, Bahreyn, Bombay, Kolombo, Singapur gibi limanlarda Ertuğrul yerli Müslüman halkın coşkulu gösterileriyle karşılanır. HHH Seferin bu açıdan amacına ulaştığı rahatlıkla söylenebilir. Gemi komutanı Osman Paşa, yazdığı raporlarda kendilerini karşılamaya gelen 30.000 kişilik kalabalıklardan söz eder. Times gazetesinde bu konuda çıkan haber ve yorumlar, İngiliz kamuoyunun tedirginliği ile İngiliz hükümetinin endişelerinin ifadesi olarak görülebilir. Ancak konunun iyi anlaşılabilmesi için Abdülhamit’in gerçekçi hilafet politikasını iyi bilmek gerekir. Abdülhamit konusunda şimdiye kadar yazılmış en geniş araştırmanın yazarı François Georgeon’a göre Sultan’ın hilafet politikası göz korkutma ve caydırma yönteminin bir parçasıydı. Aslında Abdülhamit tüm saltanatı boyunca bu silahı göstermekle yetinmiş, kullanmaktan sakınmıştır. Perşembe devam edeceğim. T TAHİR ELÇİ CİNAYETİ POLİS nın şüphelilerin bindiği taksinin peşinde olduğu belirlendi. Kayıtlarda şüphelileri taşıyan aracın Bağlar Polis MerBALIKÇILARBAŞI kezi önünden geçtiği de görüldü. Görüntülerde plakası telsizden anons edilen taksinin Mobese operatörü tarafından da arandığı kameraya yansıdı. Kayıtlarda hareketMeydanı’na kadar getirilmesinin şüpli kamerayı kullanan polisin taksileheli olduğunu söyledi. rin plakalarına yakınlaştırarak bakMobese kayıtlarında 2 polisin şehit tığı dikkat çekti. l DHA edilmesi sırasında da sivil polis aracılirterek “Bana suikastta asker, polis ve MİT açığa çıktı. Hepsi ‘Rahşan Affı’ ile salıverildiler. Eğer bu örgütün üzerine o gün gidilmiş olsaydı, benden sonra başka siyasi suikastlar yaşanmazdı” dedi. Yeni bir Ortadoğu yapılanması olduğuna dikkat çeken Birdal, bu yeni yapılanmada Türkiye’ye bir rol biçildiğini söyledi. l İSTANBUL Film senaristi Kandil’de içsin çayını KAÇAK ÇAY POLEMİĞİ N BAŞBAKA U: L DAVUTOĞ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: ski İnsan Hakları Derneği’nin Ekendisine (İHD) Genel Başkanı Akın BirAkın Birdal: Aynı dal, düzenlenen suikast ile Hrant Dink ve Tahir Elçi’nin öldürülmeplanın parçasıyız sinin aynı planın parçası olduğunu be ‘ERDOĞAN’A HAKARET ETTİ’ İHBARI 17 yaşındaki genç tutuklandı ekirdağ Çorlu’da “155 Polis İmdat” hattını arayan bir kişi, inşaat işçisi F.E.’nin Facebook sayfasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiğini ihbar etti. Polis, F.E.’yi, oturduğu Hürriyet Mahallesi’ndeki evinde gözaltına aldı. F.E. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Tekirdağ Kapalı Cezaevi’ne konuldu. umhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kalın, özyönetim tartışmaları ile ilgili olarak, “Dün açık ifadesini bulan ayrılma, bölünme, özyönetim, kanton yönetim gibi fantezilerin demokratik olgunluk içerisinde hareket eden toplumlarda bir karşılığının olmadığını ifade etmek isteriz” dedi. Özerlik açıklamalarını “fantezi” olarak değerlendiren Kalın’a HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Gelecek yüzyılda bir Kürdistan statüsü olacak” sözleri de soruldu. Kalın, “Bu planlar tutmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ne siyasi, ne fiziki, ne sosyolojik manada. Bunlar sadece dağdan aldıkları talimatları şehirde tekrar ederek siyaset yaptıklarını zannederler, onunla mevzi kazandıklarını zannederler” dedi. Bu konuda devletin üzerine düşen bütün görevi yapacağını ve bu terör belasından eninde sonunda bu ülkenin kurtulacağını belirten Kalın, “Kurtulduğu zaman da bugün bu fantezilerini dile getirenler kendilerini nerede bulacaklar, o da ayrı bir sorudur. Onu da hep birlikte göreceğiz” dedi. Fırat’ın batısını IŞİD’den temizleme operasyonunun PYD tarafından değil “Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında, Suriyeli farklı gruplardan oluşan bir grubun” yaptığını dile getiren Kalın, “Buna bir itirazımız yok. Ama PYD, YPG veya benzeri bir yapının Fırat’ın batısında fiili bir durum yaratması asla kabul edilemez” dedi. ‘Özyönetim fantEzi’ C MGK kararıyla Kandil’e çay içmeye gittik SIRRI SÜREYYA ÖNDER: Milletvekili Sırrı Süreyya Önder; kendisini sert dille eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu’na aynı sertlikte yanıt verdi. Önder, “Gitsinler Kandil’de çay içsinler” diyen Davutoğlu’na “Gittik Sayın Davutoğlu. Bu ülkede MGK’de kararlaştırılan bir politikayla biz Kandil’e gittik. Çözüm çerçeve yasasıyla güvencelerle Kandil’e çay içmeye gittik. Sizin öneri ve tekliflerinizi götürdük” dedi. Davutoğlu’na çağrı yapan Önder, “Sayın Başbakan karpuz kesmekle yürek soğumaz. Henüz geri dönüş imkânsız değilken, gelin bu meseleyi demokratik bir zeminde çözmenin imkânlarını hep birlikte araştıralım” dedi. Dolmabahçe’yi Davutoğlu’nun kendi eli ve aşbakan Davutoğlu, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde basın toplantısı düzenledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasayla ilgili HDP’ye yaptığı randevu talebini neden iptal ettiğine ilişkin olarak, “Birkaç gün sonra kendilerini ziyaret edecek bir misafire saygısızlık, diğer siyasi şeyleri bir kenara dahi koysak, saygısızlık ifade eden, tahrif ifade eden açıklamalardan sonra onları muhatap almam, şahsi olarak da bulunduğum makam olarak da doğru değildir” dedi. HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “Gelir, kaçak çayımıSırbistan Başbakanı Vuciç, Davutoğlu’nu törenle karşıladı. l DHA zı içer” sözünü anımsatan Davutoğlu, “Yok çay içecekmişiz de kaçak çaymış da... Gitsinler çaylarını kimle içecekse içsinler, isterse Kandil’e gitsin çayını içsin bu film senaristi. Türkiye ve etrafımız ateş çemberinde olacak. Beyefendi kaçak çaydan bahBekir Bozdağ eni anayasayla ilgili muhalefetle yasedecek. Ben de o masaya oturacağım dalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sepacağı görüşmeye ilişkin Davutoğöyle mi? Gece ürettiği bazı esprilerle lahattin Demirtaş’ın açıklamalu, “Zihnimde bir yöntem var. Kılıçda bizimle istihza edeceğini düşünenler, larını eleştirirken sert ifadeler kulroğlu ve Bahçeli’ye giderken önyargımız önce oturup bir ciddiyet testinden gelandı. Bozdağ, Twitter hesabı üzerinyok” dedi. Anayasanın şekli, kurumsal çecekler. Ya samimi ve ciddi olurlar den yaptığı açıklamada, “Demirtaş; formu itibarıyla doğru olan modelin Başve bizim bütün kapılarımız açık olur hendek, barikat, tuzak, mayın, bomkanlık sistemi olduğunu savunan Davu ya samimiyetten uzak durup, ciddiyeba, silah, bölücü teröristler ve terör toğlu, “Özgürlükçü, katılımcı, güçler ayrıti unuturlar, o zaman da onlara hadörgütünün sözcülüğüne soyunmuşlığı prensibine dayalı, çağdaş bir anayasalerini bildiririz. Biz bir film çeviriyor tur. Bu açıklamalar, ihanettir, suçtur nın yazılabileceğine inanıyorum” diye kodeğiliz” dedi. Davutoğlu “Bana hesap ve yok hükmündedir. Demirtaş, hür nuştu. Davutoğlu, HDP ile görüşmemeleri soracaklarına Sur’u, Cizre’yi hendekdemokratik zeminde parlementoda ile ilgili olarak “Peki o zaman HDP ile nilerle zindan yerine çevirenlerden hesiyaset yerine kirli terör siyasetine ye görüşülmüyor? Çok açık, bütün olanlar sap sorsunlar. Hesap soramıyorlarsa sahip çıkmış, bölücülüğünü açıkça kamuoyumuzun önünde oluyor” dedi. sussunlar” dedi. l İSTANBUL itiraf etmiştir” ifadelerini kullandı. B ‘Doğru olan model başkanlık sistemi’ Y A ‘Demirtaş’ın açıklamaları ihanet, suç’ HDP Fırat’ın batısı diliyle tahsis ettiğini söyleyen Önder, “Bu Dolmabahçe’ye verdiğim önemin göstergesidir dediniz. Eğer ciddiyetten başlayacaksak, sizin emeğinize tekme atıldığı zaman çıkıp diyecektiniz: Bu mutabakatı ben yaptım. Kendi emeğinize Sayın Arınç kadar sahip çıkamadınız. Ondan sonra bize ciddiyet dersi mi vereceksiniz?” dedi. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Davutoğlu’nun HDP ile olan randevuyu iptal etmesini eleştirerek “Sanırım saraydaki beyaz çay bu randevunun iptaline neden olmuş olabilir” diye konuştu. l ANKARA T ‘Beyaz çay neden olmuştur’ Altıoklar’a 10 ay Yönetmen Mustafa Altıoklar, Gezi direnişi sırasında katıldığı bir televizyon programında Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesi ile 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde karar duruşmasında Hâkim Mehmet Sami Haznedar, Altıoklar’a “hakaret” suçundan 3 ay hapis verdi, suçun kamu görevlisine karşı olmasından, cezanın 1 yıla çıkartılmasına hükmetti. Mahkeme, Altıoklar’ın iyi halini göz önüne alarak cezasının 10 aya indirilmesine ve cezasını günlüğü 20 liradan 6 bin lira adli para cezasına çevrilmesine karar verdi. l Haber Merkezi Gülen’e ‘yoklukta tutuklama’ ALİCAN ULUDAĞ Sedat Laçiner’den gözaltında paylaşım nkara 1. Sulh Ceza Hâkimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cemaate yönelik yürüttüğü ana soruşturma dosyası kapsamında Fethullah Gülen, işadamı Akın İpek, KPSS davasının sanıkları arasında yer alan Mehmet Hanefi Sözen, eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve Önder Aytaç’ın da arasında bu A lunduğu 61 kişi hakkında “yoklukta tutuklama” kararı verdi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Serdar Coşkun, 11 Aralık’ta cemaatin tepe yönetimine operasyon yapmıştı. Soruşturma kapsamında toplamda 73 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Fakat şüphelilerden sadece eski AKP İzmir Milletvekili İlhan İşbilen’in arasında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmıştı. 43 ki şinin yurtdışında olduğu tespit edilirken geriye kalan 18 şüpheli adreslerinde bulunamamıştı. Soruşturma savcısı, 17 Aralık tarihinde nöbetçi sulh ceza hâkimliğine başvurarak, yakalanamayan 61 şüpheli hakkında yoklukta tutuklama kararı verilmesini talep etti. Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği, talebi yerinde görerek, 61 şüpheli hakkında yoklukta tutuklama kararı çıkardı. l ANKARA 10 ilde düzenlenen operasyonlarda “paralel yapı” savıyla gözaltına alınan, aralarında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in de bulunduğu 28 kişi, ifadelerinin alınmasının ardından dün sabah adliyeye sevk edildi. Laçiner’in Twitter hesabından önceki akşam bazı paylaşımlarda bulunuldu. Kimin tarafından yapıldığı belirlenemeyen paylaşımlarda “Gözaltına alınmam ve bir hücrede tutulmam fiilen susturulmamdır. Susturamayınca yok etmeye çalışıyorlar”, “Tek suçum Erdoğan’ı eleştirmek. Sokak kavgasına bile karışmamış bir insanın evi terörle mücadele timleri tarafından nasıl basılır?” diye yazıldı. l İZMİR C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear