Catalog

Cumartesi 26 Aralık 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER 10 Mahkemeden Özgürlüğe 2. reT! dana’da Ocak 2014’te tutuklu olmadığı “silahlı terör durdurulan ve örgütüne üye olma” suçlamasını Suriye’ye insani yaryönelterek, tutukluluğu sonlandım taşıdığı iddia edilen andıracak nitelikte yeni bir delil cak mühimmat taşıdığı ortabulunmadığını öne sürdü. ya çıkan MİT TIR’larına ilişDündar ve Gül’ün avukatlaCANAN kin haberleri nedeniyle turı İstanbul nöbetçi 2. Sulh CeCOŞKUN tuklanan gazetemiz Genel Yaza Hakimliği’ne tahliye talebini yın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara iletmiş, dilekçede tutuklamanın DünTemsilcisi Erdem Gül’ün tahliye taledar ve Gül bakımından bir yargılama bi 2. kez reddedildi. Ret kararını veren tedbiri olmanın dışında peşin bir ceza hâkimlik, diğer ret kararlarında da ısniteliğine dönüştüğü vurgulanmıştı. rarla devam ettirilen Dündar ve Gül’ün Tahliye talebini değerlendiren İs Can Dündar ve Erdem Gül, ısrarla tutuklanmadıkları suçlama yöneltilerek tahliye edilmedi Nazlıaka A Ankara’da “Özgürlük ve barış dilekleriyle cezaevindeki gazetecilere kart gönderildi. Gazetecilik Örgütleri Platformu’nun tutuklu 34 gazeteciyle dayanışmak amacıyla düzenlediği “Özgürlük ve barış için bir kart da sen gönder” eylemi ile cezaevlerinde tutsak edilen gazetecilere yeni yıl arifesinde umut mesajları gönderildi. Platform adına Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Sekreteri Cem Gurbetoğlu yaptığı açıklamada, “Umutla girdiğimiz bu yıl bizler için baskının, sansürün işten atılmaların, tehditlerin, cezaevlerinin ve savaşın yılı oldu ne yazık ki. 2016’nın özgürlük, eşitlik, barış ve kardeşlik getirmesi dileklerimizle başta cezaevindeki gazeteciler olmak üzere tüm meslektaşlarımızın yeni yılı kutlu olsun” dedi. Silivri Cezaevi’nde 30 gündür tutuklu bulunan Dündar ve Gül’ü ziyaret eden CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka, tutuklu gazetecilerin umut dolu mesajlarını, Ankara’daki meslektaşlarına iletti. Dündar ve Gül’ün, “Bizi merak etmeyin, biz burada gayet iyiyiz ve yaptıklarımızın sonuna kadar da arkasındayız” diyerek tecritte geçen günleri yorumladıklarını aktaran Nazlıaka, “Bir top almışlar. Haftada 2 gün, 1 saat beraber top oynamalarına izin veriliyormuş. Dündar ve Gül, birlikte spor yapmanın mutluluğunu yaşıyorlar” dedi. Anne Öznur Dündar’ın geçen haftaki mektup eyleminde Can Dündar’a yolladığı karttaki “Oğul’cuğum, çamaşır yıkamasını öğrendin mi?” sorusunun cevabı da Nazlıaka’nın ziyareti sonrasında geldi. Nazlıaka, “Can Dündar çamaşır yıkamayı öğrenmiş. Kendi hayatını idame ettirmeyi öğrenmiş ikisi de. Son derece moralliydiler” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Gazetecilere yeni yıl umut olsun G9 tanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği ret kararında, “Dündar ve Gül’ün üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve mevcut tutuklama gerekçeleri, atılı suçların yasada öngörülen cezaların alt ve üst sınırı, soruşturma konusu suçların ağırlığı ve önemi dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını belirtti. Suçların sabit görülmesi halinde verilmesi muhtemel ceza veya güvenlik tedbirleriyle tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu” öne sürdü. Ret kararı daha önceki tahliye talebini değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nin ret kararıyla büyük ölçüde benzeşti. İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği red kararında “Dosyada tutukluluk halinin sonlandırılmasını gerektirecek yeni bir delil bulunmadığı”nı belirtmişti. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği de kararında “tutukluluk halinin sonlandırılmasını gerektirecek nitelikte yeni bir delilin bulunmadığını” belirtti. l İSTANBUL ‘Umarım tahliye ederler’ MİT TIR’larıyla ilgili gizli bir şeylerin kalmadığını söyleyen eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları Türkiye’ye zarar veriyor” dedi. iyor Nöbet devam ed Basın pan Organizasyonu ya Nöbet ü nk gü bu Konseyi’nin 12.00 Ope0.0 10 : yle şö si Liste m ŞenCe ına ad rı ra Sanatçıla l Sekne Ge i ler, Basın Konsey az, Salm Yı n lka Ka a reteri Sevd onoEk a: ınd at 12.0015.00 aras er Öm ile s Na in sr Ne mist yazar r Hü 0: .0 17 Şahin, Saat: 15.00 habiri Arriyet Gazetesi Mu da Akın. Haftada iki saat birlikte spor ski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün tutukluluğuna ilişkin, “Can Dündar ve Erdem Gül’ün belli suçlamalarla tutuklanmaları, Türkiye’deki gidişata zarar verecek bir noktaya geldi. Umarım ki hâkimler itiraz sebeplerini dikkate alır ve onları tahliye ederler” dedi. Arınç, Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Kulübü tarafından düzenlenen “Bölgesel Politika Konferansı”nda konuştu. Halkalı’daki yerleşkede konuşan Arınç, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarıyla ilgili bir soru üzerine, bu konudaki görüşlerini açıkladı. Dündar ve Gül’ü tanıdığını belirten Arınç, bu iki isim hakkında olumsuz ve yanlış bir düşüncesinin olmadığını kaydetti. Arınç, “Can Dündar iyi bir gazeteci ve belgeselcidir. Çok önemli konularda demokrat kişiliğiyle belgeseller yapmıştır. Kendisiyle çok fazla görüşmemiz yoktur. Önemli olan, demokrat ya da özgür düşünce sahibi olduğuna inandığımız insanların cezaevinde olmamasıdır. Erdem Gül’ü daha yakından tanırım. Erdem, seviyeli bir gazetecidir” dedi. Bülent Arınç, gazetecilerin bu tür suçlamalar karşısında tutuklanmaması gerektiğinin altını çizerek, “Gazetecilik faaliyeti olarak görülmese dahi, MİT TIR’larının basılması veya yakalanmasıyla ilgili görüntüler basında hep yazıldı, çizildi. Artık gizlilik diye bir şey kalmadı. Daha önce başka bir gazetede yayımlanan ya da internette video olarak izlenen bir konudaki başka bir konuda dün Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru üzerine verdiği bir karar var. Buna göre, ‘Zaten ifşa edilmiştir, ikinci defa yayımlanması suç unsuru teşkil etmez’ diyor. MİT TIR’ları içerisinde ‘Silah vardı, yoktu’ diyen çok önemli devlet büyüklerimiz, ‘Değil’ diyen yine çok önemli devlet büyüklerimiz de olduğuna göre, burada aleniyet kazanması bir suç teşkil eder mi, etmez mi? O konuda öncelikle bir karar verilmesi lazım. Ancak her halukârda gazetecilerin bu tür suçlamalar karşısında tutuklanmaması gerekir.” ifadelerini kullandı. Arınç, “Ben ilk günlerde inşallah tutuklanmazlar, ağır bir suçlama var ama bunlar maruf insanlardır, kaçacaklarsa da siz de yakalarsınız demiştim. Ancak bunları çok yüksek sesle söyleyemiyoruz. Çünkü hukuk ve yargı konusunda büyük bir sıkıntı var. Bunu aşmamız lazım” dedi. “Paralel yapı”ya yönelik Manisa’da yürütülen bir operasyonla ilgili olarak, o dönem yaptığı bir konuşmayı hatırlatan Arınç şunları söyledi; “24 Kasım günü 4 bayan öğretmen okullarından alınarak, tutuklandı. Ben, bunları tanıyorum, bu suçlamalar, bu iddialar boş çıkar, yarın mahcup olursunuz, yapmayın dedim. 7 kişi serbest bırakılmıştı, ben Manisa’dan ayrıldım. İtiraz üzerine 7’sini getirip tutuklamışlar. Benim dediklerimin tersi yapılacaksa, hiç olmazsa Can ve Erdem hakkında bir şey söylemeyeyim, başlarına bir şey gelmesin diye sesimi kıstım. Adaletin sarayı var, adaletin kendisine ihtiyacımız var. Türkiye’de şu an en çok adalete ve hakkaniyete ihtiyaç var.” Arınç, “Savcı ‘Tutuklayın‘ diyor, öbürüsü de tutukluyor. Yargıyı bu adaletsiz, haksız, hukuka aykırı noktalardan çıkarmamız lazım” dedi.l Haber MerBülent Arınç kezi E ‘Seviyeli bir gazetecidir’ Sedat Ergin’e 400 vekil davası ürriyet Gazetesi Genel Yayın YöH netmeni Sedat Ergin ve eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Umut Nöbeti’ni dün Cumhuriyet yazarları Orhan Bursalı ve Özlem Yüzak devralmıştı. ‘Gizliliği kalmamış’ Dumanlı’ya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını çarpıttığı iddiasıyla Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından Cumhurbaşkanı’na hakaret davası açıldı. Erdoğan, 6 Eylül’de Dağlıca baskını sonrasında, Atv–A Haber ortak yayınında, “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa’yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok daha farklı olurdu” demişti. Bu açık Sedat Ergin lamalar hurriyet.com.tr sitesinde, “Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: Dört yüz milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı” şeklinde, Zaman Gazetesi’nin Twitter hesabından ise, “Erdoğan, Dağlıca’daki hain saldırıyı değerlendirdi: 400 vekil verilseydi olmazdı” olarak duyurulmuştu. İddianamede, bu sözlerin Erdoğan’ın konuşmasının hiçbir yerinde geçmediğini ve bu anlama gelebilecek söz dahi kullanılmadığını öne sürdü. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘İsteğimiz gazeteciye özgürlük’ azetemizin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilicisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından, özgürlüklerinden yoksun gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri Cezaevi önünde başlatılan Umut Nöbeti’ni, dün, yazarlarımız Orhan Bursalı, Özlem Yüzak, Osman Akkan ve Serpil Ciritçi tuttu. Orhan Bursalı, gazetecilerin Anayasal haklara uygun olarak faaliyetlerini sürdürmesini istediklerini yineleyerek, şöyle konuştu: “Bunu talep etmek bile ayıp bir şey. Anayasal bir haktır bu, basın sansür edilemez der ve yasalarda da, basının habercilik hakları teslim edilmiştir. Fakat fiiliyatta siyasal iktidar bunu hiçe sayı G yor. İçeride olan gazetecilerin hiç bir tanesi, gazetecilik suçundan içeri atılmış değiller.” İktidarın tarafsız ve özgür basın istemediğini vurgulayan Bursalı, “Hükümet hoşlanmadığı basını baskılamak için elinden geleni yapıyor, basını havuzluyor, kendine yandaşlıyor ve basını öldürüyor aslında” dedi. Özgür basının bir kez daha ayaklar altında olduğunu belirten Özlem Yüzak ise, “Bu kez Can Dündar ve Erdem Gül’ün bedeni bu konuya alet olundu, kilit altına alındı. Bununla sadece gazetecilerin sorunu değil, bence bütün toplumun, bir sorunu. Her kesin destek olması ve karşı çıkması gerekiyor” dedi. Avrupa Kültür Kanalı ARTE ile Al man WDR TV için çalışan belgesel yönetmeni, Gazeteci Osman Okkan da, “Meslektaşlarımızın hukuk dışı, tamamen hayali bir suçlamayla tutuklanmaları kabul edilemez. Bu uygulamalar yurt dışından bakıldığında Türkiye’ye uluslararası platformda büyük zarar veriyor” diye konuştu. Yazar Serpil Ciritçi ise, “Türkiye de basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir. Aydınlar, yazarlar, çizerler düşüncelerini özgürce söylemekten adeta korkar hale gelmişlerdir. Basının üzerinde sindirme ve korkutma politikası uygulanmaktadır. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Özgür basın ve özgür kalemler adına buradayım” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Taksim’de 30 adım eylemi MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün meslektaşları, tutukluluklarının 30. günü nedeniyle, bugün saat 14.00’te Taksim Tünel’de bir araya gelerek, 30 adımlık yürüyüş yapacak. Can ve Erdem’in gazeteci arkadaşları adına yapılan açıklamada, “Bu dava nereye kadar giderse biz de peşindeyiz demek için, 30 adımlık yürüyüşe çağırıyoruz hepinizi. Tünel’de buluşup 30 adım atacağız. Hakikat asla hapsedilemez” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet nır Tanımayan Uluslararası Sı yeni çağrı: ’den Gazeteciler TKB’den destek ziyareti Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarının ardından çeşitli sivil toplum örgütleri ve sendika temsilcilerinden Ankara büromuza yapılan destek ziyaretleri sürüyor. Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sema Kendirci ve yönetim kurulu üyeleri, gazetemiz Ankara Haber Müdürü Ayşe Sayın ile görüştü. Bu süreçte gazetemizle dayanışma içinde olacaklarını bildiren Kendirci gazetecilerin tutuklu yargılanmalarına ilişkin “Gazetecilerin tutuklanması aynı zamanda bizim haber alma hakkımızın kısıtlanmasıdır” yorumu yaptı. lANKARA / Cumhuriyet ‘Saray var ama adalet yok’ Cumhuriyet’in bahçesinde nöbet Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmasını protesto etmek için gazetemiz binası önünde “Cumhuriyet Nöbeti”nin ikincisi gerçekleşti. Gazetemiz bahçesinde tutulan nöbette yurttaşlar ellerinde “Özgür basın susmaz, kalemler kırılmaz”, “Gazetecilik Suç Değildir” ve “Gazeteciliği Hapsedemezsiniz” yazılı dövizler taşıdı. Konuşmaların moderatörlüğünü CHP Kağıthane Kadın Kolları Başkanı Saniye Yurdakul yaptı. Nöbete destek veren CHP Milletvekili Dursun Çiçek “Sizler Hasdallara, Silivri’lere gelerek bizleri kurtardınız. Şimdi hep beraber Can’ları ve Erdem’leri kurtaracağız. Ümitsizlik yok mücadeleye devam diyoruz” dedi. l İSTANBUL/CUMHURİYET luslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, tutuklulukları bir ayı bulan Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliye edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne çağrı yaptı. Paris merkezli basın özgürlüğü kuruluşu, gazete avukatlarının 7 ve 16 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvurulardan tahliye kararı verilmesini umduğunu bildirdi. Dündar ve Gül’ün mesleklerinin gereğini yerine getirdikleri için bir aydır tutuklu olduklarını hatırlatan RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya Bürosu yetkilisi Johann Bihr, “Her geçen gün bu skandal Anayasa Mahkemesi Dündar ve Gül’ü tahliye etmeli U daha da tahammül edilemez bir noktaya varıyor. Gazetecilerin derhal tahliye edilmesini ve haklarında ileri sürülen anlamsız suçlamalarının geri çekilmesini güçlü bir şekilde talep ediyoruz” dedi. 2015 Basın Özgürlüğü Ödülü’nü Cumhuriyet’e veren RSF, birçok davadan yargılanan Dündar’a “her fırsatta dava” açıldığına dikkat çekti. Dündar’ın 17 Aralık’ta da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 5 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılandığı davadan hakim karşısında çıktığı, dava konusu yazıların “hükümetin daha sonra üstü kapatılan yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiği” belirtildi. RSF, Çağlayan Adliyesi’nde silahlı sol bir örgütün martta rehin aldığı Cumhuriyet savcısının başına silah dayanmış halde gösteren fotoğrafını kamuoyuna yansıtmaktan yargılanan Dündar ve 17 gazeteciye ait dosyanın zaman aşımından düştüğünü “teselliyle öğrendiğini” ve “aslında davanın hiç açılmaması gerektiğini” kaydetti. l DIŞ HABERLER SERVİSİ ‘Hiç açılmamalıydı’ C M Y B