23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 21 Ekim 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN CHP’li vekiller Erdem ve Şeker, Türkiye’de sarin gazı üretilmesine ve sevkıyatına AKP hükümetinin göz yumduğuna dair dosyayı TBMM gündemine taşıyor HAKAN DİRİK Sarin dosyası yeniden ihatçı örgütlere sarin gazı” dosyasını yeniden açan CHP’liler, hükümetin, sarin gazı sevkiyatının aşamalarını dinlediğini, tanıklık ettiğini, ancak hiçbir adım atmadığı gibi sanıkları “korumak için” yurtdışına çıkmalarını sağladığını belirterek Meclis’i devreye sokmak için harekete geçti. Türkiye’nin IŞİD’e kimyasal silah ürettiği ve bölgeye sarin gazı sevkıyatında bulunduğuna ilişkin iddianeme kapsamındaki sanıkların AKP hükümeti tarafından korunduğu ve yurtdışına çıkarıldığı iddia ediliyor CHP milletvekilleri Eren Erdem ve Ali Şeker, “TIR’larla kimyasal silah sevkıyatı fark edildiği halde, bunu yapanlar bağımlı yargı tarafından takipsizlik kararıyla aklanmaya çalışılmıştır. Hükümet ve Erdoğan, bu olayı neden örtbas etmiştir? Bu vatana ihanettir” dedi. haber 7 “C Adana Cumhuriyet Savcılığı, 2013 yılında başlattığı soruşturmada, MKE’ye hammadde sağlayan işadamlarının, yurtdışından sarin gazı hammaddesi getirdiğini tespit etti. Suriye’deki gruplarla temasa geçen bu “işadamlarının” hammaddenin bir bölümünü Türkiye’de işlediği, bir bölümünü de aynı işlem için Suriye’ye gönderdiği ortaya çıktı. Savcılık, uzun süren dinleme ve takibin ardından hazırladığı iddianamede Bekir Karaoğlan, Halit Usta, Halit Ünalkaya, Hytham Qassap, İbrahim Akça, Raif Ay’ın Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanmasını istedi. Ancak Adana Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ve 190 sayfadan oluşan, Türkiye’den Suriye’ye “TIR’larla kimyasal sevkıyatını” adım adım aktaran iddianameye rağmen 1 Temmuz 2013’te tüm sanıklar serbest bırakılarak dosya kapatıldı. CHP’li vekiller Erdem ve Şeker’in iddiasına göre, daha sonra dosyada adı geçen isimlerin yurtdışına çıkmaları da sağlandı. Kaçmalarına göz yumuldu ı’ d la ğ a s ı z a g in r a s ‘Erdoğan IŞİD’e C ı sevHP’li Erdem, devletin sarin gaz i, taiğin kıyatının aşamalarını dinled m atmadılık nık ettiğini, ancak hiçbir adı çıkmaına tdış yur ” için ğı gibi “korumak em, “IŞİD’e larını sağladığını kaydetti. Erd ilmesider gön sarin gazı ve hammadde ü AKP hünin başlıca sorumlusu bugünk anı, bubak baş in em dön i kümetidir. Yan n’dır. Ergünün Cumhurbaşkanı Erdoğa ıştır” lam sağ ı doğan, IŞİD’e sarin gaz iye’ye diye konuştu. Türkiye’den Sur atı yapılkıy sev h sila al yas kim la” “TIR’lar ını, ulusdığının iddianameden anlaşıldığ devaşın kar na ası olm lararası bir suç sermında “bağımlı yargı” tarafından em, Erd iren best bırakıldıklarını dile get “Türkiye’den Suriye’ye kimyasal silah transferine hükümet neden göz yummuştur? Takipsizlik kararının ardından bu kişiler yurtdışına çıkarılarak Türkiye’yi terk etmeleri sağlanmıştır. NeEren Erdem den bu insanlar aklanışılmışmaya, sonra da saklanmaya çal ı bombaliam kat ara Ank tır?” diye sordu. bilindiğini, cılarının da devlet tarafından adığını ılm yap m ancak herhangi bir işle de derinanımsatan Erdem, “Onlar için . Kimyaıştı likli bir soruşturma yapılmam umda Andur ki nde esi am ian idd h sila sal BM Suriye’de sarin gazı kullanımına ilişkin soruşturma yürütüyor. CHP İstanbul Milletvekili Ali “uluslararası suç” niteliğind Şeker eki ruşturmanın “Erdoğan vesaye bir soti” deniyle kapattırıldığını vurgul neadı ker, “Devletlerin görevi, başka . Şedevletlerin hükümetlerini yıkmak için silah, hatta kimyasal silah göndermek değildir. Milyonlarca Suriyeli bugün Türkiye ve Avrupa kapılarındaysa, Aylan’ın cansız bedeni sahile vurduysa, bu silah ları gönderenlerin paer Ali Şek yı çok büyüktür. IŞİD için Türkiye’de kimyasal silah üre tip adrese teslim sevkiyat yapanlar, gün gelecek insanlık önünde bunun hes abını verecektir” dedi. ‘Soruşturma kapattırıldı’ gi kirli ilişkara’daki katliamın altının han . 17ruz kilerle doldurulduğunu görüyo a bu idAm 25 Aralık hırsızlığa ilişkindir. kimya, elik yön ığa dialar, bütün insanl ık suçuanl ins bir i gib ımı lan sal silah kul ihanetana dur. Bu, anayasal olarak vat r” dedi. odu an lay kol tir. Çünkü koruyan, na ımı lan kul ı gaz in sar e BM’nin bölged getidile nü ilişkin soruşturma yürüttüğü uz medhav a, urm ren Erdem, “Bu soruşt in gazlayasında ‘Esad’ın kullandığı sar bu iddiaat rı’ şeklinde yansıtılmıştır. Fak in eden nameye göre sarin gazlarını tem kiye’dir. IŞİD’dir. Temin ettiği yer de Tür resmi eki e’d kiy Tür ise r nle Aracılık ede dır” dedi. kurumlara iş yapan işadamları 6 Gülay Ünüvar Özdeş yaşamını yitirdi 68 KUŞAĞI KADIN ÖNDERİ ‘Silivri yargılanmalı’ HP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Ergenekon temyiz duruşmasında savunma yaptı. “Heyetinizden Silivri’deki bu yargılamanın yargılanmasını istiyoruz” diyen Balbay, dava ile gazeteciliğin yargılandığını kaydetti. Türkiye’nin yeniden hukuk zeminine oturtulmasını isteyen Balbay, “Sayın heyet, şu anda bizi yargılayanlar bizi tutuklayıp hapse atanlar nerede. Savcı yurtdışında. Polisler tutuklu. Yeniden altını çiziyorum, bunların adil yargılanmalarını istiyorum. İntikam değil adalet istiyoruz” dedi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde süren Ergenekon davasının temyiz duruşmasında dokuzuncu gün geride kaldı. Dünkü duruşmaya Mustafa Balbay, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile yazar Yalçın Küçük ile bazı avukatlar katıldı. Duruşmada savunmasına başlayan Mustafa Balbay, Silivri’de 600 duruşma olmak üzere 3 bin saati aşan yargılama yapıldığını kaydetti. “Sizden beklentimiz Silivri’deki yargılamayı yargılamanızdır” diyen Balbay, birbiriyle bağlantısız 22 iddianamenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın içinden çıkılmaz ve olayın aydınlatılamaz duruma geldiğini kaydetti. Balbay, “Tam sona yaklaşırken yeni bir dava ile birleştirilirdi” dedi. Heyetten yargılamanın yalnız esastan veya usulden bozulmasını değil bir zemine oturtulmasını istediklerini vurgu 8 kuşağı kadın önderlerinden, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) ve ODTÜ Sosyalist Fikir Kulüpleri Federasyonu (SFK) üyelerinden 68 yaşındaki Gülay Ünüvar Özdeş, bir süredir karaciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Pendik Hastanesi’nde dün yaşamını yitirdi. Ünüvar bugün saat 11.00’de Karacaahmet Cemevi’nde yapılacak törenin ardından toprağa verilecek. Isparta’da dünyaya gelen Özdeş, Hem ODTÜ Sosyalist Fikir Kulüpleri, hem de TİP üyesi oldu, öğrenci hareketi içinde yer aldı. Ünüvar, 2. THKO davası nedeniyle 15 yıl ceza alıp 2.5 yıla yakın cezaevinde yattı. Ünüvar, 1 Şubat 1975 yılında aftan yararlanarak tahliye oldu. 12 Eylül darbesinin ardından İsveç’e giden Ünüvar burada siyasi çalışmalarını ve mücadelesini sürdürdü. 2014 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. l SİBEL BAHÇETEPE/İSTANBUL Ergenekon davasının temyiz duruşmasında savunma yapan Balbay, Türkiye’nin yeniden hukuk zeminine oturtulmasını istedi C vrupa Birliği’ne aday ülkeler arasında “güvenli ülke” kategorisinde adı geçmeyen tek ülke Türkiye’dir. Bir ülke yurttaşının kendi ülkesi için “güvenli bir ülkede yaşamıyoruz, nerede, nasıl, neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz, bir barış mitinginde onlarcamız öldürülebiliriz, terör saldırısının kurbanı olabiliriz, evimizde sırtımızdan vurulabiliriz” demesi acıdır. Ama bu, ne yazık, AB öyle dediği için değil, biz durumu iyi bildiğimiz, güvende olmadığımız, güvenli bir ülkede yaşamadığımız için öyledir. HHH Neden bir kısım ülkeler başka bir ülke için “güvenli” ya da “değil” derler ki? Nesnel midir ölçütleri? Yoksa kendi çıkarlarına göre eğip bükerler mi? Öyledir; çıkarlarına uygunsa “güvenli olmayan ülke” ilan ederler ya da insanlar olmadık işlerden yargılanıyor, gazeteciler, yazarlar Cumhurbaşkanı’na hakaret gibi bir suçlamadan tutuklanıyor, hapis tehdidiyle karşılaşıyor olsalar bile “güvenli ülke” diyebilirler o ülkeye. Alman Şansölyesi Angela Merkel’in de “Türkiye’nin güvenli ülke sayılması gerekir artık” demesi de böyle bir şeydir. HHH Ne oldu peki? Türkiye’de bilemediğimiz, göremediğimiz olumlu bir gelişme mi oldu? Artık gazetecilere dava açılmıyor, yayınlara yasak konmuyor, intihar bombacısı IŞİD teröristleri orada burada patlamıyor mu? Bu bakış açısını hemen terk etmemiz gerekiyor. Türkiye artık güvenli bir ülke ilan edilmelidir. Edilmelidir ki; Türkiye’den Avrupa ülkelerine gidebilmek için ölümü göze alan, başına geleceklere aldırmayan, bir şekilde bir AB ülkesine ulaşmayı başarmış mülteciler, güvenlikli bir şekilde “güvenli ülke” Türkiye’ye geri gönderilebilsin. HHH Almanya’da Yeşiller’le Sol Parti, Merkel’in ziyaretini işbaşında kalmayı geçici seçim hükümeti kılığında başarmış iktidar partisine destek olarak yorumladılar; Türkiye’nin “güvenli ülke” olabilmenin çok uzağında olduğunu vurguladılar. Ama şu sıralarda onları dinleyecek, onların sözlerine kulak verecek kimse bulunmaz. On yıllardır Avrupa kapılarını zorlayan, açlıktan, zulümden, savaştan kaçan mülteciler son yıllarda sel olmuş akmaktalar. Önceki denemeler başarılı olmamış, Kuzey Afrika’da toplama kampları kurma projeleri tutmamış, nihayet mülteci akını her türden insani kaygıya, uluslararası hukuka boş vermeyi gerektirecek boyutlara ulaşmıştır. HHH Ne yapsın zavallı Avrupa! İnsan üzerinden kazanılan kârların önemli bir kısmını boş işlere mi harcasın. Tamam, Türkiye’ye üç beş milyon Avro verilebilir ama karşılığında da işte ne güzel “güvenli tampon ülke” ilan etmeyecek miyiz? Yanlış oldu; “tampon” lafı yanlışlıkla girdi bu cümleye. Düzeltilir. Her şey, her zaman, nasıl gerekiyorsa öyle düzeltilebilir. Dün az biraz güvenli değildiyse bugün neden “güvenli” olmasın ki kadim dostumuz Türkiye? Kuşkusuz çizmeden yukarı çıkmamak, örneğin “madem güvenli ülkeyiz vizesiz geziverelim” dememek, yavaş gitmek, “tampon ülke” olmanın tadını çıkarmak gerekir. Çıkaracaktır, mutlu olacaktır, şimdi vakti değilse de zamanı gelince “imtiyazlı üye” bile olabilecektir. Sever Osmanlı’dan beri; tarihi dostumuzdur, tarihi altın varaklı koltuklarda ağırlayabilecektir bizi her zaman... ‘Güvenli Ülke Türkiye’ A 3 bin saatlik yargılama Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, ‘İntikam değil adalet istiyoruz’ dedi. G savunması Akit’ten ezi Parkı direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’a sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden hakaret eden esnaf Mustafa A, kendini duruşmada Akit gazetesinin Berkin Elvan’la ilgili yaptığı haberlerle savundu. İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada Mustafa A, “DHKPC’li Berkin Elvan’ın babasından devlete tehdit” haberini okuduğunu kaydederek “Bunun gibi başka haberler de vardı. Buna tepki gösterdim” dedi. Mustafa A, daha önce verdiği ifadede ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berkin Elvan’a hakaret ettiğini, kendisinin de ondan cesaret alarak hakaret ettiğini söylemişti. Mahkeme duruşmayı 10 Kasım’a erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Berkin’e küfreden Cesareti esnaf Erdoğan’dan layan Balbay, “Öncelikle Danıştay saldırısı dosyası ayrılmalı. Öyle bir noktaya insanlar geldi ki Türkiye’de hukuka güvenleri kalmadı. AİHM’ye gideceğim demeye başladılar” ifadesini kullandı. Bu davanın Silivri dışında bir de medya ve siyaset ayağı olduğunu kaydeden Balbay, Silivri’deyken 30 bin mektup aldığını, insanların ilk zamanlarda isimlerini bile yazmaya korktuklarını anlattı. Toplumun sessizliğinin yargının sessizliğinden daha tehlikeli olduğunu belirten Balbay, şunları kaydetti: “Toplum büyük bir korkuya kapıldı. Çocuklarımız okullarından oldu. En zor günlerde bile bu ümidimizi yitirmedik. Medya mahkemesi yerel mahkemeden daha acımasızdı, davayı çoktan bitirmiş ti. O dönem bize yönelik yargılamayı yapanlar şimdi hukuk arıyorlar. Ama cemaat diye bilinen yayın organlarının bu topluma özür borcu var. Ben onların da adil yargılanmasını istiyorum.” Balbay, yargılama sırasındaki gizli tanıkların adeta yargı içinde kanser gibi olduğunu, gizli tanık terörü ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran Balbay, “Gizli tanıklar muteber, sanıklar suçlu ilan edildi. Duruşma sırasında bir gizli tanık, ‘ben şunu iki yıl önce mafya üyesinin bürosunda gördüm’ dedi. Sanıksa, ‘beni dört yıldır tutuklu yargıladığınız için teşekkür ederim’ dedi” olayını anlattı. l ANKARA/Cumhuriyet A İstanbul’da el yapımı bomba yakalandı Gizli tanıklar muteber taşehir’de, bir inşaatın kulübesinde el yapımı ve basınç tesirli bomba ele geçirildi. Olay, Esatpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Polisler, ihbar üzerine, yapımı devam eden bir inşaatın içerisinde bulunan bekçi kulübesine öğleden sonra baskın yaptı. 10 gündür inşaatta bekçilik yaptığı öğrenilen 22 yaşındaki Suriyelinin kaldığı kulübede yapılan aramada, koltuğun içerisine yerleştirilmiş kutu içinde bomba olduğu fark edildi. Suriyeli bekçi gözaltına alındı. Bombanın el yapımı ve basınç tesirli olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Suriyelinin yaklaşık 1,5 yıldır Türkiye’de olduğu ve üzerinde kimlik bulunmadığı öğrenildi. İM TAKS ANI D Y ME SİNDE JE PRO NDAL K S A Yağmur suyu kanallarını unutmuşlar HAZAL OCAK ılan hikâyesine dönen Taksim Meydan Düzenleme Projesi’nde sona gelinmesi beklenirken bir skandal daha ortaya çıktı. Yağmur suyu kanalları yapımı unutulunca yeni dizilen taşlar sökülmeye başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yürütülen proje kapsamında meydanda beton yoğunluğu artmıştı. Y Beton kaplı zemine döşenen taşlar yeniden sökülmeye başlandı. Meydanda inceleme yapan CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, taşların neden söküldüğünü sorduğunda yetkililerden, “Yağmur suyu kanalları ve dolayısıyla diğer ana kanalların yapımı unutuldu” yanıtını aldı. Gazetemize konuşan Sağ, “Dünyanın gözü önündeki bu meydanda nasıl böyle bir hata yapılır? Peki bu kadar masraf ne olacak?” dedi. l İSTANBUL C CHP’den Kapalıçarşı esnafına destek HP İstanbul milletvekili Gülay Yedekçi, Kapalıçarşı için hazırlanan yeni yönetim planıyla esnafın saf dış bırakmak istendiğini belirterek, “Biz bu mekânın talan edilmesine, başkalarına peşkeş çekilmesine karşıyız” dedi. Gülay Yedekçi, Mısır Çarşısı ve Kapalıçarşı’da esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Kapalıçarşı’da tadilat ve restorasyon adı Nisan’da Sandal Bedesteni’nde 83 esnafın tahliye edilerek, bedestenin tek bir firmaya kiralandığını hatırlatan Yedekçi, “80 esnafın 2 milyon kira teklifine karşılık, 800 bin liraya bir kuruma verilmesi manidardır” dedi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear