14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 14 Ekim 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK Suikast iddiasına Demirtaş: Bizi değil IŞID’i koruyorlar Sedat Peker’in o sözlerine inceleme uç örgütü lideri Sedat Peker, Rize’de 9 Ekim’de Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmada “Büyük hata yapıyorlar. Hatalarını fark ettikleri zaman her şey için çok geç olacak. Adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk kanları akacak. Nehirler dolusu kanları aktıkları zaman anlayacaklar” demişti. 10 Ekim’de Ankara’da barış mitingine yönelik bombalı saldırıda en az 97 kişi yaşamını yitirmiş, 500’den fazla kişi de yaralanmıştı. Milliyet’in haberine göre Rize Cumhuriyet Başsavcılığı, Rize Emniyet Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, Sedat Peker’in yaptığı konuşmada bir suç unsuru olup olmadığını belirlemek için konuşmasının tüm kaydını istedi. Güvenlik Şubesi de kayıtları gönderdi. l Yurt Haberleri haber 7 Demirtaş, kendisine yönelik suikast planı iddiaları ile ilgili olarak, ‘Yazılanların çoğu doğru, biz tedbirlerimizi alıyoruz’ dedi DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik Suriye’den Türkiye’ye geçen bir ekibin suiHİLAL KÖSE kast planı yaptığı, oluşumun devletin yetkili organlarına aylar önce bildirildiği ortaya çıktı. Suikast planını ‘somut bilgi bize ulaştığında bir dilekçe ile ilgili yerlere de bildirdik’ sözleriyle Cumhuriyet’e doğrulayan Demirtaş, “Bizden çok IŞİD’i koruyanlar bizi nasıl koruyacak?” yanıtını verdi. ANF’den Amed Dicle’nin dün yayımlanan haberinde, 13 Mayıs’ta Demirtaş’ın evine yapılan polis operasyonunnunda aslında suikast planı olduğu ifade edildi. Mir Dengir Fırat’ın da polislerin Demirtaş’ı infaz etmek üzere kapıya gittiklerini, bu suikastı yaptıktan sonra PKK’ye yıkacaklarını açıkladığı belirtildi. Haberde özetle şu tespitler yer aldı: Mitinge bomba 5 Haziran günü, HDP’nin Amed (Diyarbakır) mitinginde, Demirtaş sahneye çağırılmak üzereyken, 10 metre ötede bomba patlatıldı. Suriye’den ekip geldi Temmuz ayında, Rojava yönetimi, HDP yönetimine not göndererek, Demirtaş’a suikast yapmak üzere bir ekibin sınırdan geçtiği bilgisini aldıklarını iletti. Bu bilgi tüm detaylarıyla devletin bazı organlarına da iletildi. Demirtaş, “Yazılanların çoğu doğru. Biz tedbirlerimizi alıyoruz. Bunu o net, somut bilgi bize ulaştığında bir dilekçe ile ilgili yerlere de bildirdik” dedi. Demirtaş herhangi bir güvenlik tedbiri alınıp alınmadığına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi: “Bizden çok IŞİD’i koruyanlar bizi nasıl koruyacaklar?” Hangi Kapıdan Girdiler? ir yönetim düşünün ki, başkentinde dünya görüşlerini paylaşmadığı, sürekli eleştirileri ile karşılaştığı büyük bir kitlenin üzerine atılan bombaların, yüze yakın belki daha fazla ölümün sorumluluğundan kaçabileceğini; eli kanlı IŞİD teröristi bulduğunu ilan edince kurtulacağını varsaysın. Yakın zamanlara kadar en azından çatışmamaya, Esad yönetimine karşı bir tür müttefik saymaya özen gösterdiği, son zamanlarda ise lütfen terörist ilan ettiği IŞİD’i göstermek kurtarıyor mu durumu? Katliama sorumlu arıyorsanız bilesiniz, suçlular bombacılardan ibaret değildir. Daha doğrusu, mantıklısı, suçluyu uyguladığınız politikalarda aramaktır. Terör, işte sizin açık bıraktığınız o kapılardan girdi. HHH AKP hükümetlerinin dış politikasının iler tutar tarafı yoktur. En başta söylenecek söz de Türkiye’nin başka ülkelerin işlerine karışmasının mantığının olmadığıdır. Emperyalistler öteki ülkelerin işlerine burunlarını sokar, türlü bahanelerle çıkarlarının izini sürerler. Sizden istedikleri bu politikaların taşeronu olmanızdır. Taşeronluğun kanlı sonuçlarını size sormak da bizim boynumuzun borcu olur. Dışardaki işlerinizin acısını biz çekmek zorunda değiliz; sizin “öfkeler, dışlanmalar, hakaretler bir anda geniş bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu” diye tarif ettiğiniz örgütlerle bittiğinden kuşku duyduğumuz ilişkinin bedelini neden halk, halkın çocukları ödesin? HHH AKP “büyük Osmanlı” rüyası görüyordu; bu nedenle de hep kendisine özgü bir milliyetçiliği köpürtmeye heveslendi. “Millet”ten kasıtları “ümmet” olduğu için MHP’nin ya da şimdilerde başka taliplerin Türkçülük tabir edilen milliyetçiliğinden de farklı bir rotada gelişir onların “milliliği.” Irkçılıktan çok ümmetçiliğe dayalı Sünni İslam dünyasının lideri olmak gibi içi boş hayalleri var; o hayal şimdi teröristliğini lütfen kabul ettikleri örgütlerle akraba, dost yaptı onları. O terör örgütlerinin yakın zamana kadar, belki hâlâ “kabul edilebilir Esad muhalifi” sayıldığını unutabilir miyiz? HHH Köktenciliğin egemenliğindeki, hemen her anlamda geri olan dünyayı, çoğunlukla radikal, silahlı akımlar, o akımların yönetimindeki devletler doldurmuştur. “Biz yüzümüzü hem Batı’ya hem İslam dünyasına döndük” diye çırpınsanız da, fanatik örgütlerle, devletler, devletçiklerle al takke ver külah ilişkiler kurmuş olsanız, oralara yaptığınız ziyaretler sizde derin bir hoşnutluk, rahatlama yaratsa da gerçek öyle değildir. İçeride gerçekleştirdiğiniz büyük tahribata, büyük yıkıma karşın onlara yaranamazsınız. Üstelik nesnel gerçek, sizi onlarla değil, emperyalist Batı ile Rusya ile baş başa bırakıyor. HHH Bir de tümüyle yabancısı olduğunuz başka bir gerçek daha var: Sizin ümmet diye bir ideolojik yanılsama içine hapsetmeye çabaladığınız sosyolojik kavramın, milletin içini sınıflar, onların hareketleri, hareketlilikleri doldurur. Ekonomik sultanıza, ideolojik dayatmalarınıza, zorbalığınıza fazla güvenmeyin; ansızın değişir dünya. Geçmişten medet uman, tarihi bugüne taşımak gibi “anakronik” hayallerse yalnızca edebiyatta prim yapar; gerçek hayat, nesnel gerçeklerden güç alan ütopyalara değil, içi boş hayallere kapalıdır. Belki “vakit daha o vakit değil” diyorsunuzdur ama zaman hızla geçiyor sizin için. Yola çıktınız artık... S H B ‘Canlı kalkan’da 6 tutuklama ğdır’ın Korhan Yaylası’nda canlı kalkan eylemine katıldıkları gerekçesiyle jandarma ve polisin eşzamanlı ortaklaşa gerçekleştirdikleri operasyonda DBP’li Iğdır Belediye Eşbaşkanı Şaziye Önder, Tuzluca Belediye Eş Başkanı Mehmet Gültekin, Hoşhaber Belde Belediye Eşbaşkanı Ali Çam, Iğdır İl Genel Meclis Başkanı A.Kadir Özsular, DBP Iğdır eski İl Eş Başkanı Zübeyde Kaynar, Belediye Meclis Üyesi Saniye Çark gözaltına alındı. Sorgularının ardından önceki gece 6 kişi, terör örgütü ile bağlantılı oldukları iddiasıyla tutuklandı. HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, “Bu tutuklamalar tamamen siyasidir. Arkadaşlarımızın tek suçu polis, asker ve gerillanın ölmemesi için canlı kalkan olmaktır” dedi. l VAN/Cumhuriyet I DHA Demirtaş’tan taziye ziyareti HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, dün İstanbul’da, saldırıda yaşamını yitirenlerin acılı ailelerine taziyede bulundu. Zeytinburnu’nda Dicle Deli’nin babasını ziyaret eden Demirtaş, “Kimse bizi eli kanlıların etrafında kenetlenmeye zorlayamaz. Tüm liderlere sesleniyorum. Birinin etrafında birleşeceksek, ‘evladımın kanı barışa feda olsun’ diyen, bu babanın etrafında birleşelim” dedi. Demirtaş, Fatma Esen için Fatih’te bulunan Eruhlular Derneği’ne giderek taziyelerini iletti. l İSTANBUL/Cumhuriyet AA Şehit asker toprağa verildi ırnak’ın Cudi Dağı’nda önceki gün düzenlenen operasyonda şehit olan Uzman Çavuş İlker Tosun için Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Töreninin ardından, Tosun’un cenazesi helikopterle Şırnak Şerafettin Elçi Havaalanı’na, oradan da memleketi Aksaray’a gönderildi. Şehidin cenazesi Nevşehir Havalimanı’nda törenle karşılandı. Şehit asker, Demirci beldesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Öte yandan Hakkâri Valiliği, Yüksekova ilçesi kırsalında dün düzenlenen operasyonda 3 güvenlik görevlisinin yaralandığını, 8 PKK’linin öldürüldüğünü açıkladı. l Yurt Haberleri Ş Sur terk edilmiş gibi... HDP, CHP, DBP’liler ile Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nden bir grup, 4 günden beri sokağa çıkma yasağının uygulandığı Sur ilçesini polis eşliğinde gezdi. CHP Milletvekili adayı Naci Sapan, Sur bölgesinde yaşamın tamamen durduğunu belirterek, “Vatandaşların ifadelerinden 4 gün boyunca tam bir savaş halinin yaşandığını tespit ettik. Halk tedirgin, polis tedirgin, esnaf tedirgin, Sur ilçesi adeta terk edilmiş bir görüntü arz ediyor. Yurttaş 4 gün boyunca neler olduğunu görmemiş. Çünkü kimse kafasını penceresinden dışarıya çıkaramamış. İlçenin girişlerinde hâlâ bariyerler var” dedi. Dargeçit’te 1 ölü ardin’in Dargeçit ilçesinde 10 Ekim gece yarısı ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün kaldırıldı. Günlerdir ilçe girişinde bekleyen HDP Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Ali Atalan ve Gülser Yıldırım, yasağın kalkması ile dün sabah saatlerinde ilçeye girdi. Gazetemize konuşan Sarıyıldız, “4 gün sonra ilçeye girdiğimizde bir evde 1819 yaşlarında bir gencin öldürüldüğü bilgisini aldık. Kimliğini henüz bilmiyoruz. Hendekleri kaldırmak için operasyon düzenlediklerini söylüyorlar ama burada hendek yok. Birkaç sokakta moloz yığınlarından oluşturulmuş barikatlara rastladık. Bunlar yıkılmış” diye konuştu. Öte yandan, Şırnak’ın Cudi Dağı’nda, PKK mezarlığının tahrip edilmesini protesto için dün HDP Şırnak Milletvekilleri Aycan İrmez ve Ferhat Encü’nün de içinde bulunduğu bir grup eylem yaptı. HDP Şırnak Milletvekili Encü, askerlerin kendilerine ateş açtığını ve 1 kişinin ayağından yaralandığını belirtti. lYurt Haberleri ‘Annesinin gözü önünde...’ MAHMUT ORAL M Sur’da önceki gün öldürülen 12 yaşındaki Helin’in babası, ‘Bir annenin gözü önünde çocuğunun vurulması kadar ağır bir şey var mı?’ diye soruyor okağa çıkma yasağının dün kaldırıldığı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde önceki gün öldürülen 12 yaşındaki Helin Hasret Şen’in babası Ekrem Şen, “Helin fırına ekmek almaya gidiyordu. Annesinin gözü önünde zırhlı araçtan 300 metre mesafede açılan ateş sonucu öldürüldü. Gidenlere de ateş açılmış. Cenaze 2 saat yerde kalmış. Bir annenin gözü önünde çocuğunun vurulması kadar ağır bir şey var mı?” diye konuştu. Acılı baba tek isteğinin savaşın bitmesi olduğunu belirterek, “Artık yeter. Bitsin bu savaş! Anneler ağlamasın, barış olsun” dedi. S gördüm, kızımın bedeni paramparça olmuş. Yapanlar kimse Allah hakkımı yanlarına bırakmasın. Onları Allah’a havale ediyorum” diye konuştu. “12 yaşında bir fidandı kızım” diyen acılı baba sözlerini şöyle sürdürdü: “Cenazesi bir süre yerde kalmış ve kimseyi bırakmamışlar yanına. Cenaze 2 saat yerde kalmış. Gidenlere de ateş açılmış. Annesi hâlâ kendine gelemedi. Sürekli fenalaşıyor hastaneye götürüyoruz. Psikolojisi yerle bir oldu.” Yetkililere seslenen baba Şen şu çağrıyı yaptı: “Kim yaptıysa onu bulun. Dava açacağım peşini bırakmayacağım. Gerekirse AİHM’ye kadar giderim ama asla bırakmam. Kızımın kanı yerde kalmayacak hukuki yollardan hesabını soracağım. Biz barış, özgürlük ve kardeşlik istiyoruz. Bir daha kimse ölmesin, analar ağlamasın. Asker, polis, kim olursa olsun kimsenin annesi ağlamasın. Artık yeter! Bitsin bu savaş! Ben davamdan asla vazgeçmeyeceğim ölene kadar kızımın davasını sürdüreceğim” diye konuştu. l DİYARBAKIR KCK: IŞİD, AKP; AKP, IŞİD haline geldi CK yürütme konseyi eşbaşkanlığı, Ankara’da 97 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı Ankara katliamıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “AKP, IŞİD vb. zihniyet ve politikalarla ortaklık içinde olmuş; IŞİD, AKP; AKP, IŞİD haline gelmiştir, AKP hükümeti şu bu örgütü maske olarak kullanıp kendisine karşı en aktif tutum içinde olan muhalif güçleri bir bir saf dışı etmek istemektedir. Bu katliamların seçimle bağı görüldüğünde failin de kim olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Hiçbir yerde fail aranmamalıdır. Bu katliamın faili Erdoğan ve onun kontrgerilla ekibidir. Basında defalarca dillendirildiği gibi Saray’ın gladyosudur” denildi. Eylemsizlik ilan edeceklerini açıkladıklarını AKP hükümeti ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın tepki gösterdiğini anımsatan KCK; “AKP hükümeti savaş açarak iktidarda kalmak isterken şimdi de iktidarını sürdürmek için bu savaş durumunun ortadan kalkmasını istememektedir” ifadesi kullanıldı. lYurt Haberler K Artık yeter ! Bedeni paramparça Kızını toprağa verdikten sonra kent merkezindeki Kulplular Yas Evi’nde taziyeleri kabul eden baba Ekrem Şen, Helin’in fotoğrafını bir an olsun elinden düşürmüyor. Yaşananları gazetemize anlatan acılı baba, “Ben evde değildim. Eşim aradı, ‘kızımı vurup öldürdüler’ dedi. ‘Kim öldürdü’ dedim, ‘polis panzerin içinden sıkmış öldürmüş’ dedi. Bir kurşun gözünden girip kafasını parçala Ekrem Şen, ‘Helin zırhlı araçtan 300 metre mesafede açılan ateş sonucu öldürüldü. Cenaze 2 saat yerde kalmış” dedi. mış. Hemen oraya gitmeye çalıştım ama beni Suriçi’ne bırakmadılar. Rica ettim ‘kızım öldü gideyim’ dedim, bırakmadılar. 155’i aradım ‘kızım ölmüş evime gitmek istiyorum’ dedim ne yaptıysam bırakmadılar. En son bana telefon açıp kızın hastaneye götürüldü dediler. Hemen hastaneye gidip kızımın cenazesini C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear