Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 OCAK 2015 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Ali İsmail Korkmaz davasında mahkemenin indirim kararı isyan ettirdi Ölümüne dayak: İyi hal ALİCAN ULUDAĞ KAYSERİ Eskişehir’de düzenlenen Gezi eylemi sırasında sokak ortasında dövülerek 19 yaşında katledilen Ali İsmail Korkmaz davasında vicdanları sızlatan kararlar çıktı. Mahkeme, sanıkların suçunu “kasten adam öldürme” olarak değil, “kasten yaralama suretiyle ölüme sebebiyet verme” şeklinde değerlendirdi. Ali İsmail’e son tekmeyi atarak öldüren tutuklu TEM polisi Mevlüt Saldoğan, toplamda 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. İnfaz Yasası’na göre Saldoğan, 4 yıl 8 ay 28 gün sonra cezaevinden çıkacak. Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, karara “Lanet olsun böyle adalete!” diye tepki gösterdi. Duruşma salonunda izleyicilerin tepkisi artınca, bir polisin silah çektiği belirtildi. Adliye önünde kararı protesto eden göstericilere ise polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Güvenlik gerekçesiyle Kayseri’de görülen Ali İsmail Korkmaz davasının son duruşması dün yapıldı. Ali İsmail’in annesi Emel, babası Şahap, ağabeyi Gürkan Kormaz’ın yanı sıra “Gezi şehitleri”nin aileleri duruşma için Kayseri’ye akın etti. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm, babası Sami Elvan, Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş da salondaydı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda CHP’li milletvekili ile HDP’li vekil Erol Dora, ÖDP lideri Alper Taş da duruşmayı izlerken, Korkmaz ailesini İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’ın başını çektiği çok sayıda baro başkanı ve avukat temsil etti. Saat 09.30’da başlayan dava için adliye dışında ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Adliyenin çevresi, polis tarafından demir bariyerlerle çevrildi, çok sayıda çevik kuvvet ve TOMA konuşlandırıldı. Duruşmayı izlemeye gelenler, güvenlik noktalarındaki aramalardan geçirilerek adliyeye alındı. Duruşma salonunda da yoğun güvenlik önlemi vardı. Mahkeme başkanı, karar verileceğini belirterek, sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Fırıncı İsmail Koyuncu, “Ben suçsuzum, beraatımı istiyorum” dedi. Kimseyi dövmediğini iddia eden tutuklu sanık Ebubekir Harlar, “Polis ‘yakala’ dediği için yakaladım. Benim için adaletli davranmanızı talep ediyorum” diye konuştu. lisler Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin ise suçu işledikleri sabit olmadığı iddiasıyla beraat etti. Kararla birlikte duruşma salonu karıştı. Salon, “Ali İsmail Korkmaz” sesleriyle inlerken, mahkeme heyeti polislerin açtığı siyah şemsiyelerle korunarak salondan kaçtı. Sanıklar ise jandarmalar tarafından salondan hızlıca çıkarıldı. Bazı izleyiciler, sanıklara su şişesi fırlattı. Bu sırada tutuklu sanıklardan birisi, salondan çıkarken izleyicilere dönerek tepki çekecek şekilde güldü. Sanık Mevlüt Saldoğan’ın SEGBİS bağlantısı uzun süre kesilmedi. Bu durum izleyicilerin tepkisini çekti. Mahkemeden çıkan “adaletsiz karar”ı çeşitli illerden gelen gruplar slogan atarak protesto etti. Salondan adliye önüne çıkan Gülsüm Elvan’ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Polis, TOMA’ları grubun üzerine sürerek müdahale etmek istedi. Ali İsmail’in annesi de TOMA’nın üzerine doğru yürüdü ve polislere tepki gösterdi. Bu tepki üzerine polisler ve TOMA, geriye doğru çekildi. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan, “Bu karar adil bir karar değildir. Bu karar Tayyip Erdoğan’ın baskısı sonucu alınmıştır” dedi. Davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Asla ve asla Ali İsmail Korkmaz ve Gezi şehitlerinin kanı yerde kalmayacak. Bunu herkes böyle bilsin. Bir genci sokak ortasında hiçbir suç işlemediği, Ceza Kanunu’nda takip edilebilecek hiçbir fiili olmadığı halde kasten, tekmeleyerek, acı çektirerek öldüren insanlar, bugün adeta mükafatlandırılmışlardır. Bu sadece iktidarın baskısıyla olabilir” diye konuştu. Yargıtay’a itiraz edeceklerini, AİHM’ye kadar gideceklerini belirten Erdoğan, bu olayda azmettiren Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, adaletin kendi kendini mahkum ettiğini söyledi. Kocasakal, bir mahkemede ilk defa şemsiye açıldığını gördüğünü belirterek “Bu bir şemsiyeli adalet. Aslında gerçek sanıkların yargılandığını düşünmüyorum” dedi. Alanda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun açıklaması ise polisler ile bir grup arasında çıkan arbede dolayısıyla yarım kaldı. Tepkilerin artması üzerine polis, önce biber gazıyla grubu dağıtmaya çalıştı. Ardından devreye TOMA’lar sokuldu ve grup tazyikli su ve gaz bombalarıyla dağıtıldı. Gazdan Ali İsmail’in ailesi de olumsuz etkilendi. Külliye’nin Geleceği... Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) oy uğruna dini kullanma geleneğinin ayrıntılarından birini de camiler oluşturuyor. Eskisi ve yenisiyle AKP yöneticilerinin ya da temsilcilerinin CHP’ye vurmak ve seçmenin din duygularını okşamak için yararlandıkları gerçekdışı iddiaların başında “İsmet Paşa’nın yıktırdığı, ahır yaptığı camiler” geliyor. Bu iddia, belgeleriyle yalanlanmış olmasına karşın temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Oysa DP Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes’in “İstanbul’u imar edeceğim” diye yola çıkıp, yol üstünde kaldığı için gözünü kırpmadan yıktırdığı 54 camiden ne bir ses var ne bir nefes. Kentsel dönüşüm nedeniyle Ankara’da yıkılan camilerin adı anılmadığı gibi, sayıları da bilinmiyor. Yerel belediyelerin sattığı, devrettiği cami arsaları da cabası. HHH AKP iktidarında, başta laiklik ve demokrasi olmak üzere, içi boşaltılan ya da saptırılan kavramlara bir yenisi eklendi: Külliye. Kaçak Saray’ın bu sıfatla anılması isteniyor. Peki külliye ne? Türk Dil Kurumu’nun 1988 baskılı Türkçe Sözlük’ünde şöyle açımlanıyor: “Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş, medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi yapıların bütünü.” Kanuni’nin Süleymaniye Külliyesi gibi en büyüğünde ise bugünkü karşılıkları ile şunlar da var: Okul, otel, kervansaray, hamam, odalar, dükkânlar. Eğer külliye önerisi ya da kararı AKP dışındaki birinden gelseydi; yaşananlara bakarsak şöyle bir tezgâhla karşı karşıya kalabilirdi: “Kendi evini Allah’ın evi yerine koyuyor.” Ardından gelsin suç uydurmalar, hedef göstermeler, dine hakaret salvoları. HHH Atatürk Orman Çiftliği’nden koparılan alanda kaçak olarak kondurulan saray, külliyeye dönüştürülecekse yeni yapı alanlarına gereksinim var. Demek ki Atatürk Orman Çiftliği’nin lütfen(!) bırakılan alanları da tehlike altında. Çünkü külliye dediğin tek başına sarayla olmuyor. Taksim İnönü Gezisi’ne yapılmak istenilen AVM de oraya oturtulabilir. TOKİ varken dükkân yapılacak değil ya... HHH Külliyeler, hakkı verilmişse, mimarlık, sosyoloji, sosyal dayanışma yönlerinden de çok önemli yapılar topluluğu; tarihsel bir anıt miras niteliği de taşıyor. Yeni külliye ise acaba öyle mi? Salon karıştı, heyet kaçtı Fotoğraflar: DHA Emel Korkmaz: Alimin canı bu kadar ucuz muydu? Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, oğlunun resmini elinde tutarak ve ağlayarak “Alimin canı bu kadar ucuz olmamalıydı” dedi. Oğlunun nasıl katledildiğini bütün dünyanın gördüğünü söyleyen anne Korkmaz, “Bu katillerin cezası bu kadar olmamalıydı. 19 yaşındaki bir çocuğu döve döve öldürüyorlar ve 10 yıl hapis cezası veriyorlar. Bu ülkedeki adalet bu mu? Bütün dünya gördü Ali’nin nasıl katledildiğini, bütün dünya şahit oldu, ben bakamadım. Alimin canı bu kadar ucuz olmamalıydı. Benim beklediğim sonuç bu değildi. Lanet olsun böyle adalete” ifadesini kullandı. Baba Şahap Korkmaz ise sistemin katili, hırsızı kolladığını, mağduru daha fazla mağdur ettiğini vurguladı. kında her ne kadar kasten adam öldürme suçundan dava açılmış olsa da suçun kasten yaralama sonucunda ölüme sebebiyet verme olduğunu savundu. Sanık polis Saldoğan’a önce 13 yıl hapis cezası verildi. Bu ceza mahkemece “iyi halden” 10 yıl 10 aya indirildi. Yaklaşık 18 aydır cezaevinde olan Saldoğan, İnfaz Yasası’na göre 4 yıl 8 ay 28 gün sonra salıverilecek. Tutuksuz sanık TEM polislerden olan ve sivil sanıklara “Yakalayın” talimatını veren Yalçın Akbulut, “kasten yaralama sonucunda ölüme sebebiyet verme” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın aldığı ceza miktarı nedeniyle tutuklanmasına karar verdi. Akbulut, toplam 4 yıl 2 ay 8 gün cezaevinde kalacak. Olay günü Ali İsmail’i yakalayan sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever, 6 yıl 8’er ay hapis cezası aldı. Bu isimler, 3 yıl 5 ay 10 gün sonra tahliye olacak. Tutuklu sanık Ebubekir Harlar, suçu yardım derecesinde kaldığı gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tahliye edildi. Ali İsmail’i başka bir sokakta dövdükleri iddia edilen po Mahkeme, sanığa ‘geçmiş olsun’ dedi Savcının kasten adam öldürmek ten müebbet hapis cezası istediği polis Mevlüt Saldoğan, Ankara’da böbrek taşı tedavisi görmesini gerekçe göstererek duruşmaya Sincan Cezaevi’nden SEGBİS sistemi ile bağlandı. Mahkeme başkanı, Saldoğan’a “geçmiş olsun” diyerek son sözünü sordu. Yüzü salona doğru konuşan Saldoğan, bugüne kadar darp ettiği kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının yüzde 100 net bir şekilde tespit edilemediğini öne sürerek, şunları kaydetti: “Sadece sözde tanık Semih Berkay Yapıcı’nın ‘Ekşi Sözlük’ isimli bir internet sitesinde devlete, millete, polise kin ve nefret dolu yazısından oradaki kişi Ali İsmail Korkmaz olarak yorumlanmıştır. Benim zor kullandığım şahıs Ali İsmail olsaydı o saatlerde beyin kanaması geçiriyor olması lazımdı... Gezi olayı darbe girişimi miydi, değil miydi? Demokratik hak girişimiyse devletin malına kast etmek, polisine, ambulansına zarar vermek hangi yasada belirtilmiştir.” Saldoğan, son sözünü uzatarak, “Gerçek katil benim teşkilatımda değil o sanık sandalyesinde otu ran arkadaşlarımın arasında değil. Öldürecek kadar cesareti olmayanlar, bu güzelim gençleri sokağa düşürenler asıl katillerdir” deyince salondakilerin tepkisini çekti. Bazı avukat ve izleyiciler, “Siyaset yapıyor, katil” diye bağırdı. Anne Emel Korkmaz, “Madem konuşacaktın, buraya gelseydin” dedi. Saldoğan’ın Gezi eylemlerine yönelik suçlamaları sürünce salondaki bazı avukatlar, mahkeme başkanına yönelik, “Tahrik edici bir konuşma yapıyor. Orada neden duruyorsun, müdahale etsene” dedi. Mahkeme başkanı ise yaptığı uyarılara rağmen Saldoğan’ın savunmasını bitirmemesi üzerine bağlantının sesini kesti. Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını belirterek, beraatlarını talep etti. Aradan sonra kürsüye çıkan mahkeme başkanı, kararını açıklamadan önce izleyicilerin tepkisini azaltmaya yönelik bir konuşma yaptı. Başkan, “Tepkinizi mümkünse kararın tümünü okuduktan sonra duruşma salonu dışında gösterin” dedi. Mahkeme başkanı, sanıklar hak Sadece yaralamaymış Adalet isteyenlere gaz Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Haber Merkezi Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara verilen düşük cezalar ve iyi hal indirimleri vicdanları kanattı. Karar yurt genelinde pek çok ilde protesto edilirken, Ankara ve İstanbul’da polis müdahale etti. Başkent Ankara’da 2 farklı noktada eylem yapıldı. Halkevleri, Özgür Lise, Devrimci Gençlik Birliği, YBT, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Sosyalist Demokrasi Partisi, DevLis, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu grupları Güven Park’ta Ethem Sarısülük’ün polis kurşunuyla katledildiği yerde eylem yaptı. Polis, biber gazı ve TOMA ile gruplara müdahale etti. İzmir Caddesi’ne doğru kaçan gruptan çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Sakarya Meydanında Birleşik Haziran Hareketi de “Lanet olsun adaletinize, korkaksınız, titreyeceksiniz, yıkılacaksınız” yazılı pankartla protesto etti. İstanbul Kadıköy’de akşam Boğa Heykeli’nde bir araya gelen yüzlerce yurttaş, Bahariye Caddesi’nden Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’na yürüdü. Eylemde “Biz bitti demeden bu dava bitmez” denildi. Ardındın göstericiler tekrar “Hırsız katil AKP”, “Ali’den Uğur’a hesap sormaya” sloganları atarak Boğa Heykeli’ne yürüdü. Açıklamadan sonra dağılmayan göstericilere polis basınçlı su ve biber gazıyla müdahale etti. Grup ta polise havai fişek ve taş atarak karşılık verdi. Ara sokaklara barikat kuran göstericiler polisle çatıştı. Civardaki kafe ve restoranlara basan polis, kimlik kontrolü ile ‘şüpheli’ avına çıktı. En az 10 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Okmeydanı, Sarıgazi, İkitelli ve Sarıyer’de de yürüyüşler gerçekleştirildi. İzmir’de, Alsancak’ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup slogan atarak yürüdü. Eskişehir’de Kanatlı AVM önünde toplanan yüzlerce Eskişehirli Ali İsmail Korkmaz heykeline yürüdü. Antalya, Bursa, Adana, Samsun, İzmit, İskenderun ve Hopa’da da protestolar vardı. Sığınmacı dramını anlatan yazı dizimiz harekete geçirdi Valilikten kamp soruşturması Haber Merkezi Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’de sığınmacı olarak yaşama tutunmaya çalışan insanların çileli yaşamını ve genç sığınmacı kızların pazarlandığı iddiasını anlatan yazı dizimizin ardından Gaziantep Valiliği harekete geçti. Gaziantep Valiliği’nce iddiaların geçtiği Karkamış Kampı’nda inceleme yapmak üzere bir müfettiş görevlendirildi. Gazetemiz muhabiri Erk Acarer’in hazırladığı yazı dizisinde çarpıcı iddialara yer verilmişti. Olaylara tanıklık edenlerin bazı ifadeleri ise yaşanan dramın boyutunu gözler önüne seriyordu. O ifadelerden bazıları özetle şöyleydi: “M.K. 2 yıldır, araştırmamıza zemin oluşturan Karkamış çadır kentinde ailesiyle birlikte yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Onun içeriden verdiği bilgiler işin boyutunu gözler önüne seriyor. 15 yaşındaki kızları bile pazarlıyorlar. Kamptan götürülen kadınların kimisi üç beş ay sonra geri bırakılıyor. Kendilerine verilen paralar ve takılar da geri alınıyor. Güzel bir kadını gözlerine kestirdiler. Kadın evliydi ve çocukları vardı. Artık ne yapıp, ne ettilerse aklını çeldiler. Parayla kandırdılar. Dışarı çıkarıp birine verdiler. Kocası kimsenin yüzüne bakamaz hale geldi. Çok geçmeden de çoluk çocuğunu topladı, savaşın ortasındaki ülkesine dönmeye çalıştı.” Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü ile başlayan haftanın bu yılki başlığı: Suçlular ve Güçlüler Demokrasi haftası başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) önderliğinde ve 50’den fazla sivil toplum örgütünün katkılarıyla hazırlanan “Adalet ve Demokrasi Haftası” başlıyor. Vakıftan yapılan açıklamada, yazarımız Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak ile Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinliklerin ana başlığı “Suçlular ve Güçlüler” olarak belirlendi. Hafta, 24 Ocak günü Mumcu’nun evinin önünde saat 12.00’de yurttaşların mum, kırmızı karanfil ve şemsiyelerle toplanması ile başlayacak. Aynı gün saat 14.30 Mumcu’nun Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında olunacak. Saat 18.00’de ise Kuğulu Park’tan meşalelerle Mumcu’nun sokağına yürünecek. Saat 20.30’da ise Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde müzik dinletisi düzenlenecek. Hafta boyu düzenlenecek etkinlikler şöyle: 25 Ocak Pazar: Saat 11.00: Reyan Tuvi’nin yönettiği “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgesel ÇSM’de. 13.00: Atila Candır’ın yöneteceği, Kemal Nehrozoğlu, Hakan Canduran ve Umut Oran’nın konuşacağı “Suçlular ve Güçlüler” açıkoturumu. 15.30: Gökhan Günaydın “Üstattan Ustaya Yeni Türkiye’nin Şifreleri” başlıklı söyleşi. 17.30: “Gezi Direnişinin Yansımaları: Kendimizi Hiç Bu Kadar Güçlü Hissetmemiştik” açıkoturumu. Mustafa Balbay, Ali Rıza Aydın ve Beste Ekin Sandalcı katılacak. 26 Ocak Pazartesi: 10.30: Erdem Gül, Nahit Duru ve Gökhan Bulut’un konuşacağı “Medyada Suçlular ve Güçlüler” başlıklı açıkoturum ÇSM’de. 13.30: Erdal Atıcı, Mustafa Demir ve Nâzım Mutlu’nun konuşacağı “Eğitimde Suçlular ve Güçlüler” açıkoturumu ve Harun Ünlü ve Şenil Ünlü Çetin’in müzik dinletisi. 16.00: Mehmet Tezkan ve Tevfik Kızgınkaya’nin katılacağı “Türkiye’nin Geleceği Yeni Türkiye mi” başlıklı açık oturum. 18.15: Gürsel Gökçe’nin fotoğraf sergisi. Saat 18.30: Mülkiyeliler Birliği’nin düzenlediği “Adalet ve İnsan Hakları” konulu karikatür sergisi açılacak. 27 Ocak Salı: Ankara Barosu Eğitim ve Kültür Merkezi’nde saat 14.00’te Ümit Kocasakal ve Yılmaz Özdil’in konuşacağı “Yeni Türkiye” başlıklı açıkoturum, saat 16.00’da ise Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun “Hukuk Devletinde Suçlular ve Güçlüler” konulu söyleşisi gerçekleşecek. Saat 18.00’de ÇSM’de “Anadolu Tezenesinde Uğur Mumcu” başlıklı müzik dinletisi olacak. 28 Ocak Çarşamba: ÇSM’de saat 13.30’da Yavuz Demirkaya, Arda Aktar, Nedim Saban, Boğaçhan Sözmen, Müride Sun Aksan, Orhan Alkaya ve Hakan Canduran’ın konuşacağı “Adalet ve Demokrasi Eşiğinde Sanat” açık oturumu yapılacak. Saat 16.00: Yıldırım Koç’un “Emek Mücadelesinde Suçlular ve Güçlüler” başlıklı açık oturumu. ÇYDD Gençleri saat 18.00’de “Okuryazarlıközgürlükdemokrasi denkleminde suçlular ve güçlüler”i sorgulayacak. Aynı saatte ADD Batıkent Yerleşkesi’nde şiir ve müzik dinletisi olacak. Mülkiyeliler Birliği salonunda saat 18.30’da Ahmet Tan milletvekili gözüyle “Adalet”i, gazeteciyle gözüyle “Demokrasi”yi anlatacak. 29 Ocak Perşembe: ÇSM’de saat 15.00’te Dr. Alper Akçam, “Sarkiyatçı Politikalar ve Basın” başlıklı söyleşide konuşacak. Saat 17.00’de Tayfun Talipoğlu ile Halil Esen’in açıkoturum ve şiir dinletisi gerçekleştirilecek. 30 Ocak Cuma: ÇSM’de saat 14.00’te Cevat Geray, Gökhan Günaydın, Vahap Erdoğdu, Muzaffer İlhan Erdost, “Suçsuzlar ve Güçsüzler” başlıklı açıkoturuma katılacak. ÇSM’de Ozan İsmail Kaya’nın müzik dinletisi ve semah gösterisi yapılacak. ADD Kültür Merkezi Salonu’nda saat 20.00’de Dilek Gözütok, Ali Haydar Öner ve Kemal Ateş’in “Ulusal Eğitim 19. Milli Eğitim Şurası” başlıklı açıkoturumu başlayacak. 31 Ocak Cumartesi: Muammer Aksoy’un Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü saat 13.00’da ziyaret edilecek. Haftanın geleneksel kapanış gecesi 19.30’da ÇSM’de düzenlenecek. ESP ve HDP’nin Gezi davası n İstanbul Haber Servisi ESP ile HDP’nin üye ve yöneticilerinden oluşan 81 kişinin yargılandığı Gezi davasının ikinci duruşması dün görüldü. Sanıkların savunma için ek süre istediği dava 202122 Mayıs tarihlerine ertelendi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savunmasını yapan Kurtuluş Sarıkaya, kendisine yöneltilen iddiaların doğru olmadığını belirterek hazırlanan iddianamenin yalan yanlış bilgilerle dolu olduğunu kaydetti. Hâkimin, “Gezi Parkı eylemlerinde devlete zarar verecek eylemlerde bulundun mu?” sorusuna Sarıkaya, “Gezi Direnişi’ne katıldım. Ben devlete zarar vermedim ancak devlet bana zarar verdi. Polisin attığı ses bombaları sonucu sol kulağımda işitme sorunu yaşıyorum” yanıtını verdi. Duruşma sanıkların çoğunun ek süre istemesi nedeniyle ertelendi. Aksoy anılacak C M Y B