18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2014 SALI 12 kanseri” Türkiye’de AKP başbakanının oğlu ile dört bakanı ve yandaşlarını zenginleştirmedi mi? Bu paragrafta iki vurgulama var! Birincisi “sivil toplumlara baskı” ve “yolsuzluk kanseri”… Bu iki olgu, Türk halkını, ülke genelinde, örneğin Gezi Parkı, Taksim Alanı, Kızılay, Kordonboyu gibi “geleneksel alanlarda” insanlarımızı öfkelendirmiyor mu? Türkçede “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!” deyimi Obama’nın sözlerini dört dörtlük tanımlamıyor mu? Bugüne değin Türkiye’deki “sivil toplum üzerindeki baskılar” ve “yolsuzluk kanserine” tepkileri ABD hükümeti adına ya Dışişleri Bakanlığı ya da Beyaz Saray “sözcüleri” açıklarlardı. İlk kez Obama’nın ağzından bu sözleri duymak, ABD’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ı defterden sildiğini göstermiyor mu? HHH Bu arada ben de Obama’ya bir soru sorayım… Öncülünüz George V. Bush, hiçbir siyasal yönetici kimliği olmayan Erdoğan’ı “resmi konuk” olarak 10 Aralık 2002’de Beyaz Saray’da kabul etti. Bırakın Türkiye Başbakanlığı’nı, “Birleşik Ortadoğu Projesi” diye bir uydurmayla Erdoğan’ı projenin “sultanı” olarak pohpohlamadı mı? Sonra ne oldu? Ortadoğu birbirine girdi. Erdoğan’ın “sultanlığı” balon gibi patladı. Ama sonuçta ABD’nin bu yanlışı ile kabak Türk halkının ve İslam dünyasının başında patlamadı mı? Şikâyete hakkınız yok! “Geleneksel alanlarda öfkelenen baskı altındaki sivil Türk halkı” bu sorunu başına bela ettiğiniz için sizden de şikâyetçi! DIŞ HABERLER [email protected] Obama Gözden Çıkardı! BD Başkanı Barack A Hussein Obama çarşamba günü Vestpoint Harp Okulu’nun yeni mezunlarına dünya siyasasını anlattı. Konuşmasındaki şu paragraf nedense basınımıza yansımadı: “Yeni yüzyıl, tiranlığı (diktatörlüğü) sona erdirmedi. Küremizi çevreleyen başkentlerde ne yazık ki Amerika’nın bazı ortakları da dahil sivil toplum üzerinde baskılar var. Yolsuzluk kanseri; pek çok hükümetler ile yandaşlarını zenginleştirdi ve uzak köylerden tutun, geleneksel alanlara kadar vatandaşları öfkelendiriyor.” 3 Türk, bombalı saldırıda öldürüldü Dış Haberler Servisi Saldırıda hayatını kaybeden Afganistan’da Nanghar eya Halil Gül’ün (51) Kayseri’nin letinde çalışan üç Türk dün Bünyan ilçesindeki evinde EMTA İnşaat Şirketi’nin acı haberi alan yakınları Celalabad’daki şantiyesine gözyaşlarına boğuldu. (AA) personel götüren araca yönelik bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olayda bir Türk çalışan ile aralarında bir de çocuğun bulunduğu üç Afgan sivilin de yaralandığı bildirildi. Bir motosiklete yüklenen bombanın uzaktan kumandayla patlatılarak gerçekleştirildiği belirtilen saldırıda hayatını kaybeden Türklerin leri için askeri uçak hazırlıkları yaadlarının Fuat Taş (proje müdü pıldığı öğrenildi. Türklerin bölgede yapımına yeni rü), Ümit Ünal ve Halil Gül olduğu Ahmet Şahinoğlu’nun da yara başlanan polis merkezi inşaatında landığı kaydedildi. Türkiye Dışiş çalıştığını kaydeden Nanghar Valeri Bakanlığı yetkilileri, saldırıda liliği Sözcüsü Ahmadziya Abduhayatını kaybedenlerin cenazeleri zey ise eylemcisinin motosiklete nin Kabil’e nakledildiğini belirtti. yerleştirdiği bombayı patlattığını Cenazelerin Türkiye’ye getirilme söyledi. Saldırının Türk Genelkur Afganistan’da karakol yapımında çalışanlar hedef alındı TALİBAN: BİZ YAPMADIK Türk çalışanları taşıyan araca yönelik saldırıyı Taliban örgütü üstlenmedi. AA muhabirine konuşan Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, saldırının Taliban’la ilgisi olmadığını savunarak Türkiye halkına karşı her zaman iyi niyetli davrandıklarını söyledi. Mücahit, “Türk halkının Afgan halkıyla din bağı bulunmaktadır. Biz her zaman Türk halkını sevdik ve seviyoruz. Dolayısıyla böyle bir saldırıyı özellikle, bile bile asla yapmayız” dedi. may Başkanlığı’nın, 2014’te ABD güçlerinin çekilmesinden sonra da Afganistan’ın istemesi üzerine Türk askerinin görev yapmaya devam edeceğini açıklamasından kısa bir süre sonra gelmesi dikkat çekti. ABD ile Taliban arasında yapılan anlaşma gereği Taliban elindeki bir ABD askerini, ABD’nin elinde bulunan beş önemli Taliban komutanının kendilerine verilmesi koşuluyla serbest bırakmış, gelişme ABD’de yoğun eleştiri ve tar tışmalara yol açmıştı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı saldırıyı kınayarak Afganistan makamlarının acilen sorumluları yakalayıp adalet önüne çıkarmalarını istedi. Bakanlık açıklamasında Ankara’nın Afganistan’a terörle mücadeleyle ilgili yardım çağrısı yinelendi. Yüzlerce inşaat projesinin Türk inşaat firmalarınca üstlenildiği Afganistan’da 2004 yılından bu yana son saldırı dışında dört mühendis hayatını kaybetmişti. Dışişleri kınadı Obama genç subaylarla. Size göre “Küremizi çevreleyen başkentlerde ne yazık ki Amerika’nın bazı ortakları da dahil sivil toplum üzerinde baskılar var” cümlesinde Obama adını vermediği hangi ülkeyi ima ediyor? Bence Türkiye’yi… ABD’nin ortakları arasında Türkiye yok mu? Türkiye’de “sivil toplum üzerinde baskılar” yok mu? Bir sonraki cümleyi okuyalım: “Yolsuzluk kanseri; pek çok hükümetler ile yandaşlarını zenginleştirdi.” “Yolsuzluk kanseri” 17 Aralık’tan sonra Türkiye gündeminde baş köşeye oturmadı mı? “Yolsuzluk Filistin’de yeni hükümet Dış Haberler Servisi Gazze’yi yöneten Hamas ile Batı Şeria’da hükümet eden El Fetih Hareketi’nin, birlik hükümetinin kurulması konusunda anlaşmaya vardıkları, Rami Hamdallah önderliğinde kurulan hükümetin üyelerinin bazılarının yemin ederek göreve başladıkları bildirildi. İsrail’in Gazze’den çıkışına izin vermediği bakanlar ise sonra yemin edecek. Birlik anlaşması gereği hükümetin başbakanı ve içişleri bakanı olan Rami Hamdallah, Hamas’ın talep ettiği Esirler Bakanlığı için öngörülen yetkileri de geçici bir süreliğine üzerine aldı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas hedeflerinin Gazze’yi yeniden ayağa kaldırmak ve bölgedeki sorunları çözmek olduğunu söyledi. Gazze’deki Hamas yönetiminin başbakanı İsmail Haniye “Bundan sonra aramızda bir ayrılık olmayacak ve kimse ayrılık haberleri okumayacak” diyerek “Bu an tarihi bir andır ve artık tek halkız” şekFilistin Devlet Başkanı Abbas ve Hamas lideri Haniye, Filistin’in parçalanmışlığına son veren anlaşmayı kutladı. El Fetih ve Hamas anlaştı AA muhabiri Ukrayna’da ölümden döndü Haber Merkezi Ukrayna’nın doğu kenti Lugansk’taki olayları izleyen Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Ali Atmaca Rus yanlısı ayrılıkçılar tarafından alıkonuldu. Atmaca’nın bulunduğu otobüs kente 20 kilometre mesafedeki kontrol noktasında ayrılıkçılarca durduruldu. Kimlik kontrolü yapan grup, Atmaca ile yanındaki bir Türk vatandaşının pasaportlarına el koydu ve otobüsten indirdi. İki Türk, istihbarat birimi olarak kullanılan binaya götürüldü. Ayrılıkçılarla çatışma yaşayan Ukrayna ordusu sabah saatlerinde hava harekâtı başlattı. Ukrayna uçaklarından atılan bir bomba, iki Türk vatandaşının tutulduğu binaya isabet etti. Ayrılıkçılar binayı terk ederken Atmaca da fotoğraf makinesini alarak binadan kaçmayı başardı. Suriye ABD Türkiye… bama’nın konuşmasında, Türkiye ve Irak gibi Suriye’nin O yalnızca Türkiye komşularını desteklemeye açısından değil, Suriye’nin yönelik çabalarımıza hız komşusu “kırılgan ülkeler” için de olumlu bir paragraf var. Obama Kongre’ye, “Terörle Mücadele Ortaklık Fonu” adı altında yeni bir mali yapılanma çağrısında bulundu. Kongreye “Terör tehdidini yok etmek için bir strateji geliştirmeliyiz” diyen Obama’nın önerdiği 5 milyar dolarlık fon, şu amaçla kullanılacak: “Teröristlerle mücadele edecek ortaklarımıza gereksinimimiz var. Terörizm, gelecekte de yurtiçinde ve yurtdışında Amerika’ya doğrudan tehdidi sürdürecek. Açıkladığım ek kaynaklarla, göçmenler ile uğraşan ve Suriye sınırlarındaki teröristlerle karşı karşıya kalan Ürdün, Lübnan, vereceğiz.” Suriye olaylarının Türkiye’ye maliyetinin 2 milyar doları aştığı ve sığınmacı sayısının da yarım milyonun üzerine çıktığı açıklandı. Hiç kuşkusuz, bu denli korkunç bir mali yük kadar, Suriye’ye komşu kentlerimizden tüm kentlerimize toplumsal bozukluklar, suya atılan taş gibi dalga dalga yayılıyor. Gün geçmiyor ki gazetelerimizde sığınmacıların adları kaçakçılığa, uyuşturucuya, hırsızlığa, fuhuşa, cinayete karışmasın. Bu çarpıklıklar, Türkiye’de mali yükten daha çok, toplumsal sorunlara kaynak olmayı sürdürüyor. ledi ama halkın iradesi güçlü olduğu için zorlukları aştık. Tüm zorluklara rağmen birlikte durmayı sürdürmemiz gerekiyor. Üzerimizde büyük sorumluluk var. Tüm şehitlerimize ve esirlerimize selam yolluyorum” dedi. Filistin yönetiminin Hamas ile birlikte hareket etmesine tepki gösteren İsrail yönetimi ise anlaşma üzerine ABD arabuluculuğunda devam eden müzakereleri askıya aldığını duyurmuştu. Müze saldırganı Fransa’da yakalandı SÜLEYMAN TOSUNOĞLU PARİS Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Yahudi Müzesi’ne 24 Mayıs’ta düzenlenen ve dört kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı baskının zanlısı Mehdi Nemmuche Fransa’nın Marsilya kentinde yakalandı. Gözaltına alınan 29 yaşındaki Nemmuche’un 2013’te Suriye’de Beşşar Esad yönetimine karşı muhaliflerin yanında savaştığı öğrenildi. Fransa’nın güneyindeki Marsilya’da gümrük kapısı çıkışında yakalanan zanlının üzerinden Brüksel saldırısında kullanılan silahlarla birlikte bir de kamera bulundu. Zanlının sorgusu Fransız iç İstihbarat Teşkilatı (DGSİ) tarafından sürdürülüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve ile Belçika İçişleri Bakanı Joelle Milquet, son zamanlarda Avrupa’da artan cihatçı terörüne karşı daha kuvvetli önlemler alınarak mücadele edileceğini belirterek, “Fransa’dan şimdiye kadar 750 kişinin Beşşar Esad’a karşı cihat amacıyla Türkiye üzerinden Suriye’ye gittiğini” ileri sürdü. İsrail rahatsız oldu linde konuştu. Yedi yıllık ayrışmayı bitirdiklerini belirterek yeni bir aşamaya geldiklerini kaydeden Haniye, “Geçen süre içerisinde bazı gelişmeler bizi engel Bush ve de Feto! nkara Cumhuriyet A Başsavcılığı’nın, “emekli aylığı” ile Pensilvanya’da görkemli malikânesinde yaşayan Fethullah Gülen’in ABD’den geri istenmesi için Adalet Bakanlığı aracılığı ile Dışişleri Bakanlığı’na yazı gönderdiği bildiriliyor. Savcılığın, iki ülke arasında “suçluların geri verilmesi ve ceza işlerinde karşılıklı adli yardım anlaşması çerçevesindeki” uygulamadan örnekler istediği bildiriliyor. Meslektaşlarım, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e vedadan sonra ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’ye yönelttikleri, Feto Efendi’nin geri verilmesine ilişkin sorularına şu yanıtı aldılar: “Bu, Türkiye’nin aile kavgasıdır… Biz, Türk ailelerinin dostuyuz. Biz, kavganıza girmek istemiyoruz… İyi bir biçimde sonuçlanmasını umarız!” Feto Efendi’nin, Amerikan vatandaşlığına geçiş aşaması olan “yeşil kart” kolaylığını kim sağlamıştı? 2004’te Erdoğan Başbakan, Abdullah Gül de Dışişleri Bakanı idi. Gül, resmi ziyaret için Vaşington’a gitmişti. Faruk Loğoğlu büyükelçiydi. Feto Efendi’nin “yeşil kart” alabilmesi için avukatlarının belgesine mektup eklenmeliydi. Belgede, Feto Efendi’nin ne kadar iyi din adamı olduğu, toplumsal hizmetleri ve eğitim düzeyi belirtilerek “yeşil kartı hak ettiği” vurgulanmalıydı! Gül, belgenin büyükelçilik aracılığı ile “resmi notayla” ABD Dışişleri’ne iletilmesini Loğoğlu’ndan istemişti. Büyükelçi, “resmi yazı” yerine “elden” teslim etmişti. Şimdi rüzgâr ters esiyor! Feto’ya “güvence” verenler, şimdi “suçluyu geri” istiyorlar. Bir zamanlar “içeride” paralel devlet ile sırtında ve Beyaz Saray’da da şömine önünde başbakanlığa taşıyanlar, şimdi Erdoğan’ın “defterini dürmeye” çalışıyorlar. İnşallah becerirler! Dış Haberler Servisi Libya’da geçici yönetime isyan bayrağı çeken emekli Tuğgeneral Halife Hafter’e bağlı birlikler ile İslamcı militanlar arasında dün Bingazi kentinde şiddetlenen çatışmalarda 18 kişinin öldüğü belirtildi. Reuters ajansının haberine göre, çatışmalarda en az 30 kişi yaralandı. Kentteki sivillerin iki ateş arasında kaldığı kaydediliyor. AA’nın haberinde de çatışmaların Hafter’e bağlı “Saika 21” ile Kaddafi rejimine karşı savaşan “Devrimci Güçler” olarak adlandırılan bazı gruplar tarafından desteklenen Ensar el Şeriat güçleri arasında yaşandığı, dün öğleden sonra itibarıyla kentte çatışma seslerinin durduğu belirtildi. Kaddafi döneminin komutanlarından Hafter geçici yönetimi, İslamcı gruplara karşı etkin olmamakla suçluyor. Bingazi’de güçlü olan Hafter, “devrimci gruplara” karşı 15 Mayıs’ta “Onur Sa Bingazi’de güç savaşı Halife Haftar’a bağlı güçler Bingazi’de İslamcı militanlarla çatıştı. Ensar el Şeriat grubuna mensup militanlar da Libya ordusuna bağlı kampa saldırdı. (Fotoğraf: REUTERS) vaşı” başlattığını duyurmuş, Milli Genel Kongre ve Geçiş Hükümeti, bu durumu, “darbe girişimi” olarak tanımlamıştı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır yönetiminin Hafter’i desteklediği yönündeki iddiaların ardından Zintan merkezli milis güçler ve Libya Hava Kuvvetleri’ndeki bazı birlikler ile devrik lider Kaddafi yanlıları da Hafter safına katıldıklarını açıklamıştı. Bu arada Libya’nın başkenti Trablus’ta Anadolu Ajansı ekibine kimliği belirsiz kişilerce ateş açıldı. Trablus’ta görev yapan AA muhabirleri Samet Doğan ve Muhammed Mdalla’ya işlek bir caddede çekim yaptıkları sırada, seyir halindeki bir araçtan ateş açıldı. Saldırıdan AA ekibinin yara almadan kurtulduğu belirtildi. Tahtı oğluna bırakıyor İspanya Kralı ‘Yeter’ dedi Dış Haberler Servisi Gafları ve yolsuzluk skandalları nedeniyle kamuoyu desteğini büyük ölçüde yitiren İspanya Kralı Juan Carlos, 39 yıldır oturduğu tahtını bırakma kararı aldı. Carlos’un yerine oğlu Prens Felipe geçecek. 1970’li yıllarda Francisco Franco diktatörlüğünden sonra İspanya’nın demokrasiye geçişini kolaylaştırdığı için son derece saygın kabul edilen Carlos, 76 yaşında ve ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Kararı açıklayan İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, “Bunun değişim için en iyi an olduğu görüşündeyim” dedi. İspanya Sarayı’ndan bir yetkili, kralın sağlık nedenlerinden dolayı değil siyasi nedenlerden ötürü tahttan ayrılacağını belirtti. Düzeltme: Fransa’daki okurlarımız; salı günkü yazımda “Ulusal Cephe Partisi’nin” başkanı Marine Le Pen’in babasının adının yalnızca Jean değil, JeanMarie olduğunu, Avrupa Parlamentosu seçimi parti sıralamasında, AB tanımlamasına göre yazdığım “aşırı sol” kavramının içinde komünist partilerin de olduğunu bildirdiler. Dış Haberler Servisi Nijerya’da önceki gün bir stadyumda gerçekleşen bombalı saldırıda en az 40 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Adamawa eyaletinde Mubi bölgesinde önceki gün oynanan futbol maçı sırasında meydana gelen, arkasında köktendinci Boko Haram’ın olduğu sanılan saldırıda kurbanlar arasında çocukların da olduğu belirtiliyor. AFP ajansına konuşan bir polis yaşamını yitirenlerin sayısını en az 40 olarak verirken kimi yetkililer de bunu 18 olarak duyurdu. Bazı görgü tanıkları, maçın bitiş düdüğünün ardından Stadyuma bomba insanların stadyumdan çıktıkları sırada patlamanın gerçekleştiğini anlattı. Yetkililer, saldırının arkasında geçen ay 200’ü aşkın kız çocuğunun kaçırılması da dahil kanlı eylemleriye bilinen köktendinci Boko Haram örgütünün olabileceğine işaret ediyor. Ordu güçlerinin dünkü operasyonlarında stadyuma yönelik saldırıya ilişkin bir şüphelinin gözaltına alındığı gelen bilgiler arasında. Saldırının yaşandığı Adamawa eyaletinde de Boko Haram eylemlerinin artmasından sonra son bir yıldır olağanüstü hâl uygulanıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear