25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2014 CUMARTESİ 8 HABERLER Babasının adını yaşatacak Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerden İsmail Coşkun’un evinde bir hafta arayla hem ölüm acısı, hem doğum sevinci yaşandı. Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden İsmail Coşkun’un eşi, “eşinin ölümüne duyduğu üzüntü nedeniyle” bebeğini bir ay erken dünyaya getirdi. Solunum rahatsızlığı nedeniyle bir süre hastanede kalacak olan ve babasının “Berkay” ismini vermeyi istediği bebeğe babasının da adını yaşatması için “İsmail Berkay” ismi verildi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği Bölümü öğrencileri, Manisa’nın Soma’da maden faciasında hayatını kaybedenleri temsilen 301 işçinin siluetini kömürle yere çizdi. (Fotoğraflar: AA) Cumhurbaşkanı, Soma’da kendine trafo patlaması dendiğini, facianın nedenini Ankara’ya döndüğünde öğrendiğini söyledi Gül bile yanıltılmış MUSTAFA ÇAKIR TÜRKİŞ BAŞKANI ATALAY: BUNLAR BEYAZ TÜRKLER Bir kamyon ayakkabı ve oyuncakla geldi EMRE DÖKER KINIK Kocaeli Gölcük’te 1999’da büyük yıkıma yol açan deprem felaketini yaşayan Merve Beyza Gül, bireysel olarak başlattığı yardım kampanyası kapsamında 4 günde topladığı bir kamyon ayakkabı ve oyuncağı, maden katliamından etkilenen çocuklara getirdi. Acıyı, yaşayanların daha derinden hissedebildiğini vurgulayan Gül, “Çocukların gözlerinde en azından küçük bir mutluluk görebilmek bana yetti” dedi. Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği facia, ülkede yurttaşların dayanışma ve birlikteliğini artırdı. Kazada 11 işçinin yaşamını yitirdiği, 3 işçinin de yaralandığı Kınık’ın Elmadere köyüne gelen yardımlar da çocukları sevindirdi. Gül, topladığı ayakkabı ve oyuncakları, başta Elmadere’dekiler olmak üzere bölge köylerde yaşayan çocuklara dağıttı. Gül, “İlk başta 6 çuval oyuncakla bölgeye giderim diye düşünüyordum. Ancak kampanyayı başlatınca İstanbul’dan ve farklı noktalardan yardımlar gelmeye başladı. 4 gün içinde bir kamyon oyuncak ve ayakkabı topladık. Ben de 5 yıl önce babamı kaybettim. Özellikle çocukların ne yaşadığını tahmin ediyorum” dedi. Hükümetten hiçbir yetkilinin ölen madencilerin yaşadığı köylere gitmediğini, Elmadere köyünün büyük yoksulluk çektiğini gördüğünü de belirten Gül, “Hediyelerin birçoğunu kargoyla bölgeye gönderdim. Daha sonra burada kamyon tutarak Elmadere ve Köseler köylerine geldik. Herkesin buraya gelip bu yoksulluğu görmesi ve destek olması gerekiyor. Birçok evde çatı bile yok” dedi. ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Zonguldak Karadon’da 30 işçinin yaşamını yitirdiği kazanın ardından 2011 yılında hazırladığı rapor dikkate alınmış olsaydı, bugün Soma faciasının yaşanmayacağına dikkat çekti. Gül, kendisine Soma’ya gittiğinde facianın trafo patlamasından meydana geldiği bilgisinin verildiğini ancak Ankara’ya döndüğünde bunun trafo patlaması olmadığını öğrendiğini de söyledi. Gül dün Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay başkanlığındaki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Alınan bilgiye göre Gül, görüşmede madenlerle ilgili daha önce DDK’ye rapor hazırlattığına dikkat çekti. Bu raporun ilgili yerlere gönderildiğine işaret eden Gül, “Keşke bu rapordaki uyarılar dikkate alınsaydı. Önlemler uygulansaydı. Önceden tedbir alınabilirdi” dedi. Gül, facianın “vahim” bir olay olduğunu, önlem alınabilecekken göz göre göre insanların öldüklerine dikkat çekti. Gül, ocağa gittiğinde de kendisine “trafo patlaması” denildiğini ancak Ankara’ya döndüğünde nedenin bu olmadığını öğrendiğini belirtti. Bunun da çok üzücü olduğunu ifade etti. Gül, “Kurtarma ekipleri de daha önce oraya getirilebilirdi” değerlendirmesini yaptı. Türkİş heyeti Gül’e 3 sayfalık metin sundu. Türkİş, metinde şu değerlendirmelere yer verdi: Resmen cinayet: Aslında Soma’da yaşanan bu kaza, nedenleri ve sonuçları değerlendirildiğinde, bir kaza değil, Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamıdır. Soma’da yaşanan resmen cinayettir. Bu konuda yapılan araştırmalara baktıkça, insan ülkemiz adına utanç duyuyor. İngiltere’nin 15 katı: 20002012 yıllarını kapsayan verilere göre, Türkiye’de madenlerde yılda ortalama 73 işçi ölmektedir. Bu ölümler, İngiltere ve Norveç’in 15 katı, Almanya ve Avustralya’nın 9 katı, Polonya ve İtalya’nın 6 katıdır. Aynı tarihler arasında İngiltere’de toplam 62 madenci hayatını kaybetmiş, buna karşılık ülkemizde hayatını kaybeden madenci sayısı 1024 olmuştur. ‘YENİ SOMA’LAR KAÇINILMAZ’ Her yıl Soma’nın üç katı can kaybı: Eğer devletimiz, sosyal devlet olmanın gereklerini ve görevlerini gerektiği gibi yerine getirmezse, denetimleri yeterince sıklıkla ve titizlikle yapmazsa ve caydırıcı cezaları vermezse Soma ve benzeri katliamların daha çok yaşanması kaçınılmazdır. Her yıl iş kazalarına verdiğimiz şehit sayısı, Soma’daki şehitlerimizin neredeyse üç katıdır. Bağımsız komisyon: Devletimizin başında bulunan zatıalinizden hem Soma’ya ilişkin devam eden soruşturma hem de iş cinayetleri konusunda destek ve yardım bekliyoruz. Uygun görmeniz halinde, adli süreç dışında, meslek odaları temsilcilerinden, uzmanlardan ve konunun ilgililerinden oluşan bağımsız bir araştırma ve izleme komisyonunun kurulması konusunda öncülük etmenizi talep ediyoruz. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere, daha önce yapıldığı söylenen denetim raporlarının ve kayıtların kamuoyu ile paylaşılmasını, soruşturmanın şeffaf olmasını, bu katliamın rutin bir hukuki sürece dönüştürülmemesini özellikle talep ediyoruz. Bu facianın üzeri kapatılmamalıdır, faturası alt düzeydeki birkaç kişiye kesilmemelidir. Taşeron yaygınlaşacak: İşçimizin canı, kârından başka bir şey düşünmeyen işverenlerin elindedir. Son dönemde hükümetin üzerinde çalıştığı ve alt işverenlik (taşeron) sistemini yeniden düzenleyen bir yasa tasarısı gündemdedir. Üzülerek belirtmeliyiz ki, yapılmak istenen bu düzenlemeler, taşeron sisteminin getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmayacak, aksine bu sistemin daha da yaygınlaşmasına neden olacaktır. İşçi simsarlığı: Üzerinde çalışılan tasarıyla daha önce zatıâliniz tarafından TBMM’ye geri gönderilen, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenlemenin yeniden getirilmek istendiği görülmektedir. Bu sayede kiralık işçilik uygulaması başlatılacak, “Dayıbaşı sistemi” olarak nitelendirilen “işçi simsarlığı” yasal hale kavuşacaktır. ‘Bu Meclis patronlar meclisi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkİş Başkanı Ergün Atalay, ülkeyi yönetenlerin, Meclis’in Soma’daki faciadan ders çıkarması gerektiğini belirtirken, Meclis’in “patron ağırlıklı, sermaye ağırlıklı” bir Meclis olduğunu, buradan işçilerin lehine bir karar çıkmasının beklenemeyeceğini söyledi. Atalay, “İşçinin lehine bir karar çıkacağı zaman patronlar, kârlarından kaybetmemek için lobi yapıyorlar. Hadi Hazine’ye, Maliye’ye, Ekonomi Bakanlığı’na bir iş hallettirin, göreyim. Hepsi, bunlar patron kökenli. Tabiri caizse bunlar beyaz Türkler” dedi. Atalay, dün yönetim kurulu üyeleri ve Türkiye Madenİş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul’un da katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Atalay, “Bu olaylar olmadan bu ülkeyi yönetenler bunları görebilseydi... O bölgedeki çalışma şartlarının ne kadar kötü olduğunu, ne kadar ilkel olduğunu oraya gittiğimiz zaman öğrendik” dedi. Oraya gidene kadar ülkenin tüm yetkililerin bu madenin iyi bir maden olduğunu, patronun iyi patron olduğunu söylediklerini anımsatan Atalay, “Bu işin sorumlusu kim” sorusunu gündeme getirdi. Atalay, yanıtı Enerji Bakanlığı, TKİ, Çalışma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı müfettişleri, patron olarak sıraladı. Meclis’in bundan ders çıkarması gerektiğini ifade eden Atalay, “Maalesef Meclis, bizim lehimize, biriki karar dışında, hiçbir karar çıkarmadı. Meclis, patron ağırlıklı” dedi. Facianın sorumlularının en ağır cezayı almaları gerektiğini ifade eden Atalay, “Bunlara ‘katil’ muamelesi yapılması lazım. Normal yasalara göre bunların en fazla alacağı ceza 15 sene. 301 canın, 432 yetimin olduğu bir ortamda 15 sene ceza” dedi. Facianın ardından yaşananlara dikkat çeken Atalay, “Devletin ocaklarında madene girenlerde maske ve lambalarda numara yok. İlk iki gün, ocakta kaç kişinin olduğunu ne bakanlık bildi, ne biz bildik. Bu ayıp da herkese yeter” dedi. Sorumluluk konusunda ise Atalay, “Biz sorumluluğun en sonundayız” dedi. Atalay, facianın yaşandığı madenden daha tehlikeli madenlerin olduğunu 3 gündür yaptıkları çalışmalardan bildiklerini de söyledi. Bu madenlerdeki çalışmaların durdurularak denetlemesini isteyen Atalay, bu sürede de çalışanların ücretlerinin devlet tarafından ödenmesini önerdi. Atalay, daha tehlikeli olan madenlerin hangileri olduğuna ilişkin soru üzerine ise o bölgede 56 tane daha özel ocak bulunduğunu söyledi. Soma için adalet nöbeti İstanbul Haber Servisi DİSK’e bağlı Limterİş Sendikası, Soma için üç günlük adalet nöbetine başladı. Sendika, dün Tuzla İçmeler Köprüsü’nde çadır kurdu ve sorumluların yargılanması için imza toplamaya başladı. Limterİş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, Türkiye işçi sınıfının Soma madenlerinde tarihinin en büyük katliamını yaşadığını, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ölüm bu işin fıtratında var”, “kader” gibi sözlerle seri iş cinayetlerine devam edileceğinin sinyalini verdiğini söyledi. Saygılı, istemlerini şöyle sıraladı: Kölelik ve iş cinayeti anlamına gelen madenlerdeki adı rödovans olan taşeronluk yasaklansın. Eksiksiz işçi sağlığı ve iş güvenliği sağlansın, yeni yasa iptal edilsin. Madenin asıl sahibi katliamın birinci derecede sorumlusudur. Sorumlular istifa ettirilip yargılansın, 20022014 arasında 13 bin 422 işçi iş cinayetine kurban gitti. Sorumlu AKP hükümeti istifa etsin. Öğrencilere baskın Maden katliamını protesto etmek için EÜ’de Yabancı Diller Bölümü ek binasını işgal eden öğrencilere polis, dün gece yarısı helikopterli operasyon düzenledi. 38 öğrenci gözaltına alındı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Soma’da yaşanan maden katliamını protesto etmek için önceki gün Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yabancı Diller Bölümü ek binasını işgal eden öğrencilere polis, dün gece yarısı helikopter destekli operasyon düzenledi. Gazetecilerin de alıkonulduğu operasyonda 38 öğrenci gözaltına alındı. 38 öğrenci, Soma’da yaşanan maden felaketini protesto amacıyla önceki gün öğle saatlerinde Ege Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü ek binasını işgal etmişlerdi. Kapıyı zincirleyen öğrenciler, rektörlüğü katliamla ilgili açıklama yapmaya çağırmış, haklarında soruşturma başlatılmamasını da talep etmişti. Ancak polis, işgalin üzerinden 11 saat geçtikten sonra dün saat 01.00 sıralarında binaya operasyon düzenledi. Çevik kuvvet ekiplerinin de yer aldığı operasyona, bir polis helikopteri de havadan destek verdi. Operasyonun başında İzmir Emniyet Müdürü Celal 56 ocak daha tehlikeli BAKAN YILDIZ: UZATMAYIN Faciada Çocuklardan babalara mektup Türkiye’yi yasa boğan Soma’daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin defnedildiği Soma Maden Şehitliği’ndeki kabirler, hem şehit yakınların hem de Türkiye’nin dört bir yanındaki vatandaşlardan gelen mektup ve notlarla doldu taştı. Kimilerinin şiir, kimilerinin resim, kimilerinin ise mektup ulaştırdığı şehitlikte özellikle çocukların mektupları ziyaretçilere duygulu anlar yaşatıyor. (Fotoğraf: AA) bile ‘sehven’ Uzunkaya yer aldı. Polisin geldiğini gören bazı öğrenciler binanın çatısına çıktı ve aşağıya kiremit fırlattı. Polis çatıdaki gruba biber gazıyla müdahale ettikten sonra içeridekilerle birlikte 38 kişi gözaltına aldı. Müdahale sırasında yaralanan 1 öğrenci ambulansla hastaneye kaldırıldı. Öte yandan polisin, operasyondan görüntü almayan gazetecilere yönelik sert tavrı da dikkat çekti. Gazetecilerin görüntü alması engellenirken DHA Muhabiri Mehmet Candan ve Habertürk Muhabiri Emrah Yılmaz da bir süre polis aracında gözaltında tutuldu. TGS İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, polisin gazetecilere yönelik sert tavrını sonlandırması gerektiğini vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma faciasına ilişkin bilirkişi ön raporunda yaşamını yitirenlerin sayısının 307 olarak belirtilmesine ilişkin, “Savcılık raporunda bu geçiyorsa bunun sehven yapıldığı kanaatindeyim” dedi ve bu konunun uzatılmasının sıkıntı vereceğini söyledi. Yıldız, AKP Genel Merkezi’ne gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Soma’daki maden faciasına ilişkin bilirkişi ön raporunda ölü sayısının 307 olarak geçtiğinin anımsatılması üzerine Yıldız, hayatını kaybeden işçi sayısının 301’den fazla olduğunu iddia edenlerin bunu ispatlamak ve bu kişilerin isimlerini vermekle mükellef olduğunu vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear