29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Okmeydanı’nda Kurt’un öldürülmesinin ardından yükselen gerilim bir cana daha mal oldu Ne Fark Edecek ki? Nâzım bir şiirinde sesleniyordu Abidin Dino’ya: Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? Mutluluk bir süreç midir yoksa bir an mı, resmi çizilebilir mi, bilmiyordum, daha önceki güne kadar. Sonra önceki gün sabah Cumhuriyet’in 15. sayfasında Behiç Ak’ın “Kim Kime Dum Duma”sını gördüm. Orada ocak kılığıyla, başlarında baretleri yanlarında kazmalarıyla oturmuş iki madenci arasında şu konuşma geçiyordu: Bu işler düzelmez. Ben her koşulda çalışmalıyım. Çünkü BORÇLUYUM. Bir an önce borçlarımı ödemem lazım! Karşısındakinin şu yanıtı ise dehşet verici: Sanırım ki, bu işler ALACAKLI olduğumuzu fark ettiğimiz zaman düzelecek! İkinci işçinin yanıtıyla Behiç adeta bilincin resmini çiziyordu. Eh bilincin resmi çizildiğine göre, mutluluğunki neden çizilmesin ki? Toplumda, alacaklılar kendini borçlu sandıkları ya da borçlu gibi davrandıkları, borçluların kendilerini alacaklı olarak sunmayı başardıkları ve alacaklı olduklarını kabul ettirdikleri sürece bu işlerin düzelmesine gerçekten ihtimal yok. Çok kişinin hoşuna gitmeyecek biliyorum ama yine de söylüyorum: Sorun bir düzen sorunudur ve düzen sürdükçe “Soma”lar da, “TOMA”lar da sürecek. Düzen yine yeni Soma’lar doğuracak ve doğan tepkilerin üstüne TOMA’lar yollayacak. HHH Bir yandan devletin kaba gücü, bir yandan bindirilmiş kıtaların baskısı, bir yandan ekmek parası kaygısı, bir kısır döngü sürüp gidecek. Bütün mesele, Türkiye’nin şu anda 1860’lar İngilteresi’nde egemen olan vahşi kapitalizmin koşullarını yaşamakta oluşu. Bu olayın en iyi farkına varıp en veciz şekilde dile getiren de Başbakan’dı. Bakınız ne diyordu Başbakan Tayyip Erdoğan: İngiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862’de, madende göçükte 204 kişi ölmüş, 1866’da 361 kişi ölmüş. Bu laflar söylendiği zaman takvimler, 14 Mayıs 2014’ü gösteriyordu ve Başbakan’ın gösterdiği örneklerin üzerinden 150 yıl geçmişti. Herkes bu lafları üzerine Başbakan’a kızdı. Oysa Allah söyletmiş olmalıydı, bu kez doğruyu söylüyordu. Çünkü 2014 Türkiyesi’nin madenlerinde egemen olan koşullar 186266 İngiltere madenlerinde egemen olan koşulların aynısıydı. Ve 2014 Türkiyesi’nde emeğin statüsü, 19. yüzyıl İngilteresi’nin vahşi kapitalizmindeki emeğin statüsü ile aynıydı. Yalnız madenlerdeki değil, toplumun tümündeki koşullar ve insana, emeğine, canına, hakkına, özgürlüğüne yaklaşım değişmedikçe, Türkiye’de hiçbir şey fark etmeyecekti. Başbakan bu kez sebep sonuç ilişkisini iyi yansıtan doğru bir örnekleme yapmıştı. HHH Soma katliamı ertesinde, bir yandan içi yanan madenci yakınları tekmelenip dövülüyor, bir yandan da herkes kolları sıvamış gibi görünüyor. TBMM’de, CHP’nin tehlikeye dikkati çeken ve önlemler isteyen gensoru önergesini reddeden AKP’liler şimdi ortak önerge gösterisi içinde. Çalışma Yasası’nın değişmesinden, maden yasasında değişikliğe kadar, bir sürü önlemden söz ediliyor. Bütün bunlar yapılsa ne olacak, emeğe yaklaşımın özü değiştirilmedikçe, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, işyeri denetimini etkisizleştirme sürdükçe hiçbir şey değişmeyecektir. Herkes biliyor ve görüyor ki, Sendikasızlaştırmanın olmadığı madenlerde, kaza daha azdır... Çünkü orada, iş güvenliğine daha fazla önem verilmekte, denetim daha ciddi yapılmaktadır. İşte bu yüzdendir ki, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma ile maden kazaları arasında birebir bağlantı mevcuttur. Şu anda sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, kayırmanın egemen olduğu düzende bütün denetimlerin göstermelik olduğunu kaç kişi TV kameralarının karşısında yüzümüze haykırdı. Bütün bunlar değişmeden yasalar, yönetmelikler değişse ne fark edecek ki? Gerçek alacaklı gerçek alacaklı olduğunu anlayana kadar değişmeyecek hiçbir şey. Behiç Ak, 22 Mayıs 2014 tarihli Cumhuriyet’te bunu anlatıyordu. Behiç, o gün bilincin resmini çiziyordu. Teşekkürler Behiç!.. Ölüm üstüne ölüm ALİ AÇAR Okmeydanı’nda Cemaevi avlusunda bir yakının cenazesine katıldığı sırada çenesinden vurulan Uğur Kurt’un (30) acısı henüz tazeyken, bir ölüm haberi daha geldi. Kurt’un öldürülmesini protesto gösterileri sırasında önceki gece başına şarapnel parçası isabet ettiği öne sürülen ve bu durumda kanlar içinde yerde yatan görüntüsüyle tüm ülkenin vicdanını kanatan Ayhan Yılmaz da yaşamını yitirdi. Okmeydanı’nda B.E için düzenlenen eylemden kaçan grupları kovalayan polisin açtığı ateş sonucu çenesinden giren kurşunla yaşamını yitiren Uğur Kurt’un cenazesi dün Af örgütü: Şarapnel değil gaz fişeği İstanbul Haber Servisi Okmeydanı’nda 2 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada, bir patlayıcı nedeniyle yaralandığı belirtilen Ayhan Yılmaz’ın gaz fişeğiyle vurulduğu belirtildi. Açıklamada “İlk raporlara göre bir kişi sağ gözünden göz yaşartıcı gaz fişeği ile vuruldu. Hastaneye kaldırıldı fakat aldığı yaralar sebebiyle hayatını kaybetti” denildi. Örgüt, Okmeydanı cinayetleriyle ilgili “bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yapılması” çağrısında bulundu. rafında toplanan gruplara müdahale etmesini engellemek için barikat oluşturdu. Bu sırada polise tepki gösteren gruplara bazı sivil polislerin silah çektiği gözlendi. Cemevi avlusu etrafında toplanan yüzlerce kişi de “Katil devlet hesap verecek”, “Katil, hırsız AKP” sloganları attı. Kurt’un cenazesi öğle saatlerinde yakınları tarafından yıkanarak tabuta konuldu. Uğur Kurt’un cenazesi defnedilmek üzere memleketi Sivas’a gönderildi. Evli ve 2.5 yaşında bir çocuğu bulunan Uğur Kurt, Beyoğlu Belediyesi’nde işçi olarak çalışıyordu. Kurt ile ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı ön otopsi raporunda “Cesedin sol ense kısmından makroskopik görünümüne göre muhtemelen 9 mm çaplı gömlekli, ön den ve dipten deforme, üzerinde yiv ve set izleri bulunan bir adet mermi çekirdeği elde edildi” tespiti yapıldı. gece 03.30 sıralarında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınarak Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Burada yapılan otopsinin ardından Kurt’un cenazesi yakınları tarafından Okmeydanı Cemevi’ne getirildi. Sabah saatlerinden itibaren Uğur Kurt’un cenazesi için yüzlerce kişi cemevine akın etti. Bazı gruplar da polisin cemevi et İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yaptığı açıklamada, Ayhan Yılmaz’ın “Parça tesirli el yapımı bombalı saldırıda” yaşamını yitirdiğini öne sürdü. Mutlu, bu “saldırının” ardından yapılan ikinci “saldırıda” ise bir polisin ayağından tabancayla ateş edilmek suretiyle” yaralandığını söyledi. Vali Mutlu’nun bu açıklamaları “polisin silahlı müdahalesi yumuşatılmak isteniyor” yorumlarına neden oldu. ali’den düşündüren açıklama V İkinci kurban Ayhan Yılmaz U ğur Kurt’un önceki gece saat 22.30 sıralarında yaşamını yitirdiğinin öğrenilmesine üzerine tepkiler daha da büyüdü. Okmeydanı’nda sokaklarında barikat kuran gruplar gösterilerini sürdürürken, polis sonraki saatler de cemevi ve çevresini gaza boğdu. Protestolar sırasında başına şarapnel parçası isabet ettiği öne sürülen Ayhan Yılmaz (42) yaşamını yitirdi. Üzerinden kimlik çıkmaması nedeniyle Yılmaz’ın kimliği ancak dün akşam saatlerinde tespit edildi. Giresun doğumlu Yılmaz’ın Örnektepe’de yaşadığı öğrenildi. Yılmaz’ın bazı adli suçlardan dolayı poliste suç kaydı olduğu belirtildi. (Fotoğraf: DHA) Fotoğraf: VEDAT ARIK ‘Polis değil Azrail’ ğur Kurt’un Fenerbahçe bayU rağına sarılı tabutu Cemevinde yapılan törenin ardından cenaduğu binlerce kişi katıldı. Savcı 26 saat sonra gelebildi olay yerinde inceleme yaptı. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Cemevi yönetimi Uğur Kurt’un önceki gün saat 11.37’de vurularak yere düştüğü ve kanının aktığı yeri, delillerin kararmaması için korumaya aldı. Kurt’un kanını aktığı yer sandalye ve banklarla çevrelenerek üzerine bir örtü örtüldü. Olayın üzerinden 26 saat geçtikten sonra savcı, dün saat 13.30 sıralarında olay yerine giderek raporunu tuttu. Olay yeri inceleme ekipleriyle birlikte Uğur Kurt’un vurulduğu cemevi avlusuna giden savcıya, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün eşlik etti. Aygün, savcıya yönelik tepkileri engelledi. Kısa bir süre olay yerinde incelemede bulunan savcı, zabıt tutması gerektiğini bunun için uygun ortam sağlanmasını istedi. Bunun üzerine savcı cemevinin yönetim katına çıkarıldı. Öte yandan Basından Sorumlu Başsavcı Vekili Ateş Hasan Sözen, “Müteveffa olay mahallinde ölmedi. Olay mahallinde ölüm meydana gelseydi savcı zaten anında oraya gidecekti” dedi. Sözen, olay yerine tekrar gidilerek inceleme yapılacağını bildirdi. ğur Kurt’un (30) polis kurşuU nu ile öldürülmesinden 26 saat sonra cumhuriyet savcısı dün ze aracı ile evinin önüne getirilerek komşularından helallik alındı. Kurt’un cenazesi daha sonra “Katil devlet hesap verecek”, “Hükümet istifa” sloganları ile otobüse konularak memleketi Sivas’a gönderildi. Sabah saatlerinden itibaren cemevine giden yollara barikat kuranlara polis silah çekerken, cenazenin ardından ara sokaklara dağılan göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Uğur Kurt’un cenazesi için sabah saatlerinden itibaren cemevine aralarında CHP milletvekilleri Hüseyin Aygün, Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu, Kamer Genç, Bihlun Tamaylıgil, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Beyoğlu İlçe Başkanı İnan Güney, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, sanatçılar Ferhat Tunç ve Nurettin Güleç ile çeşitli siyasi parti ve kitle örgütlerinin temsilcilerininde bulun ‘Böyle mi görecektim’ Anne Gülnaz Kurt “Yavrum sana nasıl kıydılar. Seni böyle mi görecektim? Sana kıyanların da Allah evladını elinden alsın yavrum” diye ağıt yaktı. Baba Kemal Kurt taziyeleri kabul ederken “Polis değil bunlar, Azrail” dedi. Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt da ayakta durmakta zorlandı. Cenaze namazı Türkçe Uğur Kurt’un cenaze namazını cemevi dedesi Türkçe olarak kıldırdı. Cemevi dedesi polisin öldürdüğü B.E’yi de anımsattı. Uğur Kurt’un naaşını taşıyan cenaze aracının önünde Kurt’un yakınlarının yanı sıra B.E’nin babası Sami Elvan da yürüdü. Uğur Kurt’un evinin önünden alınan cenazesi otobüse götürülürken polise tepki gösteren yurttaşlar, “Onun evladına ne söyleceğiz? Siz evlatlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız” diye bağırdı. Linçten kurtuldu Okmeydanı Cemevi’ne savcı ile gelen iki polise yurttaşlar “Katil devlet hesap verecek” sloganlarıyle tepki gösterdi. Darp edilen polislerden biri çevik kuvvet ekiplerinin yanına kaçarken bir diğer polis de IMC TV’nin canlı yayın aracına sığındı. Polisi araçtan indirmek isteyen kalabalık aracın camlarını kırdı. Mahallenin ileri gelenleri, tepkili yurttaşları sakinleştirdi. Polis araçla bölgeden uzaklaştırıldı. (DHA) Sivas’taki yakınları yıkıldı SİVAS (DHA) Okmeydanı Cemevi’nin bahçesinde polis tarafından vurularak öldürülen Uğur Kurt’un Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Üzeyir köyünde yaşayan yakınları acı haberle yıkıldı. İstanbul’da yaşayan ancak yaz tatillerini geçirmek üzere köye giden babası Kemal ve annesi Güllünaz Kurt, acı haberi alınca İstanbul’a döndü. Kurt için bugün köyde düzenlenecek cenaze töreni için köy mezarlığında mezar yeri kazıldı. Üzeyir Köyü Muhtarı Ali Taşdelen, “Annesi ve babası köye gelmişti. Haberi duyunca geri döndüler. Her sene izinlerini genellikle burada kullanıyor ve 1015 gün kalıyordu. Kendisi iyi ve atılgan bir çocuktu. Hizmetli ve cana yakın bir çocuktu. Allah rahmet eylesin” dedi. Köylüler de olaylar sırasında polisin rastgele ateş açılmasına tepki gösterdi. Silahları Adli Tıp’ta Olay yerinde görevli 14 polisin tabancasına el konuldu. Avukat Karatana ‘Silahı ateşleyen polis, görüntüler var’ dedi CANAN COŞKUN Uğur Kurt’un öldürülmesine ilişkin idari ve adli soruşturma başlatıldı. İstanbul Basından Sorumlu Başsavcı Vekili Ateş Hasan Sözen tarafından dün öğleden sonra soruşturmaya ilişkin açıklama yapıldı. Sözen, soruşturmanın Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütüleceğini belirtti. Açıklamaya göre olay yerinde görevli polislerden el konulan 14 tabancanın üzerinde inceleme yapıldığı belirtilerek şöyle denildi: “Adli Tıp Kurumu başkanlığında gece (önceki) 01.00’de telefon edilip tıbbi personel hazır edilmesi istendi. Gece 03.00’te Bakırköy Nöbetçi Savcısı ve soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Yılmaz otopsiye gittiler. Mermi çekirdeği çıkartılıp muhafaza altına alındı. Çekirdeğin hangi tabancadan çıktığına ilişkin inceleme başlatıldı.” Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Evrim Deniz Karatana da soruşturmayı yürüten savcı Hasan Yılmaz’dan bilgi aldı. Karatana, ellerinde bazı görüntülerin olduğunu ve görüntülerde ateş edenlerin polis olduğunun çok açık olduğunu kaydederek “Savcılığın ilginç bir beyanı oldu. ‘Sadece polis olacak gibi düşünmeyin. Provokatörler de olabilir’ diye. Şayet Akreplerin içinde ve çevresinde polisler yanlarında provokatör gezdirmiyorsa Uğur Kurt’un katillerinin polis olduğu çok açık” dedi. Avukat Karatana, polisler tarafından yürütülecek soruşturmanın taraflı olabileceğini düşündüklerini vurgulayarak “Bu nedenle soruşturma daha tarafsız olan jandarma tarafından yürütülmelidir” diye konuştu. Her yer eylem Uğur Kurt cinayeti İstanbul’da protesto edildi. Okmeydanı, her yeri kaplayan gaz bulutu nedeniyle nefes alınamaz hale geldi. İki gündür oturma eylemi ve protesto gösterisi yapan gruplara polis TOMA ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Polisin gaz tüfeğini kullanırken yine göstericileri hedef alarak doğrudan atış yaptığı kameralar tarafından tespit edildi. Öte yandan Okmeydanı’nda yüzleri maskeli, ellerinde pompalı tüfek ve tabancalarla dolaşan kişiler dikkat çekti. Kadıköy, Sultangazi, Sarıgazi ve Sancaktepe’de de protesto yürüyüşleri yapıldı. Okmeydanı’nda bir grup eylemci, yoldan geçe n polis araçlarını taşladı. Yüzle maskeli eylemciler ilk o ri boş bir çevik kuvvet m larak sünü taşladı, ardında idibün ise araç taşlandı. Eylemcile zıhlı r daha sonra içi polis dolu bi r çevik kuvvet midibüsünü ta şlamaya başladı. Bu sırada poli sler midibüsün içinden dı şar gaz bombası atmaya ça ıya Ancak gaz içerideki p lıştı. olisle etkiledi. Geri geri kaçm ri aya çalışan midibüs kaldırım a çıktı. Dışarı çıkan poli sler h uzaklaştı. Polislerden b ızla lahını çekerek olay ye iri sirine g dönmesi üzerine eylem eri ciler ara sokaklara kaçtı. Polisin zor anları!..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear