25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2014 PERŞEMBE 6 HABERLER İnternet haberciliğini kapsayan yasa, yaptırımların önünü açıp medyayı denetim altına alacak Basına TİB sopası MAHMUT LICALI Taksim Travması Yaşasın 1 Mayıs diyerek başlayalım, her nerede olursa olsun, evde, işyerinde, sokakta, hapishanede, denizde.. ister polisin gaz, cop ve TOMA’sı karşısında... Emeğin bayramı kutlu olsun. Taksim, yasak.. Kimin nerede kutlayacağı, nerelerin serbest olduğu umurumda değil. Beni yasaklar, yasak yerler ilgilendiriyor. Gelecek yıl da Kadıköy yasak.. CHP de yapamayacak orada miting... Bu gidişle muhalefet gösterilerini dağların eteklerinde, kuş uçmaz kervan geçmez deniz kenarlarında yapar. TV’lere de birer emir... Kimsenin de haberi olmaz.. Neee, İstanbul’da miting mi vardı dün? Nasıl olsa, iktidar cart etse, nerede olursa olsun kameralar koştura koştura yanına gideceği için, duyurulmama gibi bir sorunu yok... İşte, neden Muktedir’in, başından beri medyayı tam bir abluka altına almayı bir numaralı işi yaptığını.. çeşitli gazetelerde ve televizyonlarda kendine yakın bir dizi alo bilmem kimleri devreye soktuğunu.. onlar görevlerini yapmazsa, dünyanın taaa dibinde olsa telefonla, uyduyla bile arayıp hey ne yapıyorsun sen, o görüntüler nedir, çıkar o altyazıyı oradan diyecek kadar makamını küçülttüğünü.. anlayın ve anlatın artık. Millet duymasın, konuşmasın; iktidarının protesto edildiğini, sokaklara döküldüğünü görmesin... Muktedir ve adamları dünyanın her yanında “ileri demokrasi” cambazlığı yaparken, iletişim özgürlüğünü, basın özgürlüğünü, yayın özgürlüğünü, haber alma özgürlüğünü neden küçültüp küçültüp kıç ceplere girecek kadar yok etmeye çalıştığını.. anlayın artık... Muktedir geçen gün kendini yineliyordu: Bakın hakkımda neler diyorlar, diktatör olsam bunları diyebilirler mi? ANKARA İnternet haber sitelerini Basın Yasası kapsamına alan tasarıda; internet yasaklarını düzenleyen yasayı ihlal eden bir durumun Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından tespit edilmesi durumunda internet sitelerine gazetelere uygulanmayan “basın kartı hakkının ortadan kalkması” ve “resmi ilanın kesilmesi” gibi yaptırımlar öngörülüyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), söz konusu düzenlemenin internet sitelerinden duyulan korkuyu gösterdiğini belirterek tasarının eşitlik ve suçsuzluk karinesi ilkelerini ihlal ettiğini bildirdi. TGC, düzenlemeyle TİB’in internet sitelerinin “haber kaynağını açıklamasını” isteyebileceğini bildirdi. TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan internet haber sitelerini Basın Yasası kapsamına alan tasarı TİB’in kararıyla uygulanacak yaptırımlar tartışma yarattı. Tasarı alt komisyona sevk edilirken TGC konu hakkında hazırladığı ve komisyona sunduğu raporda yasada internet siteleri Basın Yasası içine alınırken gazetelere uygulanmayan yaptırımlara dikkat çekti. Tasarıyla internet ortamında yayınını sürdüren internet haber sitelerinin, kamuoyunda “internete sansür yasası” olarak tanımlanan 5651 sayılı yasada öngörülen içerik sağlayıcı ve yer sağlayıcı yükümlülüklerine uyma koşulu getiriliyor. Ayrıca internet sitelerine yargı süreci olmaksızın TİB aracılığıyla denetim mekanizması getirilmesi muhalif internet haber sitelerinin baskı altında tutulmasına neden olacak. İnternete sansür yasası kapsamında içeriğin yayından çıkarılmasını gerektiren durumlar nedeniyle kovuşturmaya başlatılması ya da yer sağlayıcılık mevzuatına aykırılığın TİB tarafından tespit edilmesi durumunda internet haber sitelerine yasayla verilecek resmi ilan kesilecek ve basın kar İfade özgürlüğü için Gazeteciler baskılara karşı eylem yapacak İstanbul Haber Servisi Gazetecilere Özgürlük Platformu “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nde özgürlük ve adalet için yürüyüş yapacak. 3 Mayıs Cumartesi günü saat 11.00’de Cağaloğlu Meydanı’nda toplanacak gazeteciler, İstanbul Valiliği’ne yürüyecek. Yürüyüşe Ergenekon davalarından tahliye edilen Tuncay Özkan, Merdan Yanardağ’ın da aralarında bulunduğu çeşitli davalardan yargılanan, cezaevlerinde yatan gazeteciler de katılacak. Gazetecilere Özgürlük Platformu adına yapılan açıklamada, Cağaloğlu Meydanı’nda saat 11.00’de göğüslere sarı kurdele ve ağızlara siyah bant takılarak toplanılacak. Açıklamada, “Kurdelenin göğsün sol tarafına takılması, gazeteciliğin yürekten yapılan bir meslek olduğunu, siyah bant ise basın özgürlüğüne yönelik baskıları anlatacaktır. Topluluğun önünde, özgürlüğü ve adaleti temsil eden bir kadın yürüyecek. Tüm meslektaşlarımızı, basın yayın kuruluşlarını ve ifade özgürlüğünü önemseyen herkesi, yürüyüşümüze katılmaya çağırıyoruz” denildi. Gazetecilere Özgürlük Platformu üyeleri yaptıkları yazılı açıklamada basın davalarındaki tahliyeler sonrasında halen hapisteki gazeteci sayısının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi 15 değil, 17’si hükümlü, 26’sı tutuklu olmak üzere toplam 43 kişi olduğuna dikkat çekti. Ortaçağ zihniyeti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, internet haber sitelerine ilişkin yasa tasarısında TİB’in internet sitelerinin patronu haline geldiğini belirterek, “En ileri iletişim aracı ortaçağ yöntemiyle kontrol altına alınmak isteniyor” dedi. CHP vekilleri, Balbay ile Ali Rıza Öztürk TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında tasarıyı eleştirdi. Öztürk, tasarının aslında çok masum bir tasarı olmadığını, sektörde çalışanları baskı altına almayı amaçladığını kaydetti. Balbay, söz konusu tasarıda internet sitelerine öngörülen yaptırımları düzenleyen maddeyle TİB’in mevzuata uymadığını tespit ettiği internet sitelerindeki gazetecilerin basın kartlarını iptal edebileceğine dikkat çekti. Balbay, “İnternet sitelerinin güvencesi yoktur. Twitterin, YouTube’un başına gelen herhangi bir internet sitesinin başına gelebilir. Hükümet bu güvencesizliği, hukuksuzluğu yasaya bağlamak istiyor” diye konuştu. tına ilişkin haklar ortadan kalkacak. TGC’nin raporunda, bu düzenlemenin basılı gazetelerle internet haber siteleri arasında tehlikeli bir ayrım yaptığı belirtilerek “Bu düzenlemenin varlığı internet haber sitelerinden korku duyulduğunu göstermektedir” denildi. Raporda, TİB’in kararıyla internet haber sitelerine yaptırım uygulanmasının anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi. Raporda, bir gazete ile internet haber sitesinin düşünce ve Eşitliğe aykırı ifade özgürlüğü, haber ve düşüncelerin yayılması açısından aynı konumda oldukları belirtildi. Raporda, TİB’in verdiği karar kapsamında uygulanacak yaptırımların herhangi bir yargı kararı olmaksızın hayata geçmesinin de suçsuzluk karinesinin ihlal edilmesi anlamına geleceği ifade edildi. TİB’e verilen yetkinin sınırsız olduğuna dikkat çekilen raporda, “TİB, sitelerden her türlü veriyi isteyebilecek. Bir adım ötede internet haber siteleri haber kaynağını açıklamak zorunda bırakılabilecektir” denildi. Tek ölçü var, basın ve iletişim özgürlüğü Türkiye gibi, dünyanın merkezlerinden birinde olan ülkede, diktatörlüğün uygulama koşulları da ona göredir.. Muhalefet diktatör der ama hiç umursamazsın, çünkü bu sesin yayıldığı alanı zaten her geçen ay sınırlaya sınırlaya küçültmüşsün... Diktatör sesi, yolsuzluklar, rüşvetler, rezillikler, doğayı katletmen, kentleri yaşanmaz hale getirmen.. yüksek perdeden çıkmadığı için ülke çapında yankılanmaz; yankı halkaları her geçen zaman içe doğru küçülür, küçülü,r küçülür... Diktatörün diktatörlüğünü anlatacak en iyi şey günümüzde, medya ile ilişkisidir... Bu ilişkiye bak, kimin dünyada diktatör olduğunu anla.. Twitter’a koyduğu yasaktır, bütün medyayı, iletişimi kontrol isteğidir.. Ülkesinin iletişim, medya, haberleşme özgürlüğünde dünyadaki yeridir.. Nasıl en altlara doğru gittiğidir... Diktatörü anlamak için, yargı ve hukuk üzerindeki kontrolüne bakmak yeter... Diktatörü ülkede tek denetleyecek ve dengeleyecek güç yargıdır. Özel olarak da tek güç Anayasa Mahkemesi’dir.. Diktatör bu nedenle yargıyı kontrole, medyanın yanı sıra en büyük önemlerden birini verir. Anayasa Mahkemesi’ne sanki memuruymuş gibi zılgıt çeker, saldırır... RTE, kentin en önemli alanlarında kendisine ve iktidarına karşı protesto seslerinin yükselmesine tahammül edemiyor. Olay bu kadar basit... 20082009 yılları (ve daha önceleri de) emek yanlıları Taksim yasağını kaldırmak için AKP iktidarına karşı kanlarını terlerini döktüler. 2010’da baktık ki iktidar 1 Mayıs’ı bayram ilan etmiş ve 32 yıl sonra Taksim’i açmış, üstelik Taksim’e pankartlar asmıştı; yasağı kaldırdık, bayramınız kutlu olsun diye... Tek Allah’ın kulunun burnu kanamadığı gibi, büyük bir bayram ve şenlik havasında mutluluk rüzgârları esti... 2011’de de büyük bir çoşku ile yüz binler Taksim’e aktı. Büyük bir barış seli halinde! 2013’e gelince.. yayalaşma falan ayaklarıyla Taksim’i kapattılar, yine meydan savaşı verdiler, ulaşımı kestiler, uçaklarla diğer kentlerden polis gücü getirdiler, biber, gaz derken onlarca yaralı... Mayısın sonunda da, Taksim’i, Gezi Parkı’nı yok etme planlarına karşı büyük direniş patladı... Ülke çapında nefret rüzgârları biçti iktidar, eyvah yıkılıyorum diye tir tir titredi... Peki 2010’da ne oldu da Taksim’e izin vermişti? Çünkü 12 Eylül’de Anayasa Referandumu vardı ve yetmez ama evetçilere bak yasağı kaldırdı lafı gerekti... Taksim, özel olarak AKP iktidarının ve liderinin Taksim’i istediği gibi satıp savma projelerinin karaya vurması karşısında, “Ben ki büyük muktedir, her şeyi yaptım ve yaparım, ama nasıl olur da Taksim’de planlarımı gerçekleştiremem” travmasıdır.. Bu kadar basit ve sıradandır olay... Bir intikamdır Taksim’in yasaklanması... Hem de bundan sonra yükselecek protesto seslerinin, ükenin merkezinden halka halka yayılmasının önünü kesmek. Padişahın içki yasağını koyup kaldırması gibi... Muktedir, gönlü isteyince yasağı kaldırdım diyor, istemeyince koydum. Anayasal hakkın gaspıdır Taksim yasağı... Bugün... Bugün olmazsa yarın.. Olmazsa öbür gün... Ama mutlaka emek ve dayanışma bayrakları Taksim’i durmadan sarıp sarmalayacaktır... Kazasız belasız, kimsenin burnu bile kanamadan, son anda iktidara akıl egemen olur umuduyla... Emekçinin dayanışması kutlu olsun! ‘TÜRGEV’i DDK incelesin’ talebi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV), Devlet Denetleme Kurulu (DDK) aracılığıyla incelenmesi, araştırılması ve denetiminin yapılması amacıyla Cumhurbaşkanlığı’na başvurdu. Bingöl Emniyet Müdürü istifa etti BİNGÖL (Cumhuriyet) Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından emniyete görevden almalar ve istifalar sürüyor. Bingöl Emniyet Müdürü Ercan Taştekin, dün görevinden istifa ettiğini açıkladı. Taştekin, istifa nedeniyle ilgili konuşmak istemediğini belirtti. Üç yıl, mutluluğu çok gördü TRT Genel Müdürü’nü şikâyet etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, RTÜK Başkanı Davut Dursun’u ziyaret ederek, seçim döneminde kamu yayıncılığında yaşananlarla ilgili taleplerini iletti. Altay, “kamu yayıncılığı ilkelerine uymadığı” gerekçesiyle TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in görevden alınması talebiyle başvuruda bulunduğunu söyledi. RTÜK’ten ‘Divan Oteli’ uyarısı Haber Merkezi Gezi olaylarının ardından Divan Otel ve Koç grubu aleyhinde yayın yapan iki kanala uyarı geldi. Mahkemenin tekzip kararını yayınlamayan, iktidara yakınlığı ile bilinen A haber ile Ülke TV’ye RTÜK uyarı cezası verdi. RTÜK aynı konuda daha önce de Beyaz TV’ye para cezası kesmişti. Başkan yardımcısına saldırı BALIKESİR (DHA) Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Ozan Onur, dün pazarcılık yapmak için kendisinden yer isteyen H.K. (25) tarafından tabancayla bacağından vuruldu. Yaralanan Onur hastaneye kaldırılırken, kaçan H.K. ise polis tarafından yakalandı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Makam aracında patlayıcı HAKKÂRİ (AA) Yol kontrollerinde, Hakkâri Belediye Başkanı’na ait makam aracına “dur” ihtarında bulunuldu. Sürücünün ihtara uymayarak olay yerinden uzaklaşmak istemesi üzerine, otomobil polisler tarafından durduruldu. Aramada, 16 kutu torpil denilen patlayıcı, 15 çakmak gazı tüpü, cam bilyeler, çivi, 84 molotof bombası boş şişe, 2 bidon benzin gibi malzemeler ele geçirildi. 2 kişi gözaltına alındı. Nasıl yapamam, travması Yeniçeri’den ‘Alan’ protestosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ın fotoğrafının bulunduğu önlüğü giyerek Meclis kürsüsünden TBMM yönetimini protesto etti. Yeniçeri, “Tutuklu milletvekili sorununu, TBMM düzenlemeyle çözmemiştir” dedi. PMD 50. yaşını kutluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), 50. kuruluş yıldönümü dolayısıyla TBMM’de resepsiyon verdi. Resepsiyona, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin de aralarında olduğu çok sayıda davetli katıldı. PMD Başkanı Göksel Bozkurt, gerçeği anlatma mücadelesinin süreceğini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear