23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr 18 NİSAN 2014 CUMA 14 KÜLTÜR ONUR ÜNLÜ’NÜN FİLMİNE +18 YAŞ UYGULAMASI ‘İtirazım Var’a itiraz var Kültür Servisi Bugün gösterime giren Onur Ünlü’nün “İtirazım Var” isimli yeni filmine Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Eserleri Denetleme Kurulu’ndan +18 yaş uygulaması geldi. Raporda, “Yönetmeliğin 11. maddesi gereğince film, çocukların ve gençlerin ruh ve beden sağlığını etkileyici unsurlar içermesi, genel ahlak, insan onuruna aykırı olması ve şiddet içermesi nedeniyle 18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Televizyonda gösterilmesi halinde 24.00 06.00 saatleri arası uygundur” denildi. Filmin yapım şirketi Eflatun Film yapımcılarından Funda Alp ise karara Twitter hesabından, “Filmimiz ‘İtirazım Var’ için sansür raporu gibi bir denetleme raporu geldi” şeklinde tepki gösterdi. Film, vicdanının sesini dinleyerek bir cinayeti çözmeye çalışan bir imamın hikâyesini anlatıyor. Festivalde, belgesellerde soykırım, küreselleşme, kapitalizm, ekonomik kriz, çokkültürlülük, insan hakları, sömürgecilik gibi çarpıcı konular masaya yatırıldı Wes Anderson’dan 20. yüzyıl masalı 20. yüzyılı özetleyen, çok katmanlı hikâyesiyle kesinlikle kaçırılmayacak nitelikteki ‘Büyük Budapeşte Oteli’, festivalin ardından şimdi de sinemalarda Jüri büyük ödülünü kazandığı Berlin Film da benzerlikler kuran göndermelerde de buluFestivali’nin açılış filmi olan “The Grand Bunan “Büyük Budapeşte Oteli”, Viyana, Berlin, dapest HotelBüyük Budapeşte Oteli”, bizim Prag gibi tiyatro, sinema geçmişleri olan Orfestivalde de gösterilmesinin ardından sinemata Avrupa’nın kimi namlı kültür sanat merkezi larda da gösterime girdi. Son 15 yıldır “Tenenkentlerinin karışımı çağrışımı yapan, hayali bir baum Ailesi”, “Suda Yaşam”, “The DarjeZubrowka ülkesinde geçiyor. eling Limited” ve “Moonrise Kingdom” giÖzellikle 1930’lar üzerinden epizodik bir anbi, aşırı stilize hikâyeleme tarzı, tuhaf karaklatımla 20. yüzyılın çağdaş bir masal havasınterleri ve incelikli olay örgüsüyle (ayrıca acada özetlendiği filmde, hep kalplerini kazandığı yip ayrıntı bolluğuyla), neşeyle hüznü kaynaşyaşlı, yalnız ve çok varlıklı kadın müşterilerini tıran, kendine özgü nostaljik ve estetik bir üshoşnut ederek oteli çekip çeviren, nazik, zarif lup tutturmuş, seyri zevkli, hoş ve ilginç filmcentilmen jigolo Gustave’a fena halde tutkun, leriyle etkilediği sinemaseverler arasında özel zengin Madame D’nin (Tilda Swinton’ı tanıhayranlar edinmiş, Amerikalı yaratıcı yönetyana aşk olsun!), bir gece vakti strikninle zehirmen Wes Anderson, eserlerini yeni okuyup talenip öldürülmesinin zanlısı olarak tutuklanıp nıdığı, vaktiyle Nazilerden çok çekmiş ve intihapishaneyi boyluyor kahramanımız. harı tercih etmiş, ünlü Avusturyalı yazar SteÇünkü Madame vasiyetnamesinde, Flaman fan Zweig’dan (18811942) ekolünden ünlü ressam Johanepeyce esinlenerek senaryones Van Hoytl’un paha biçilu Anlatı yapısı, karakterleri, sunu Hugo Guinness’le birmez “Çocuk ve Elma” (!) tablikte yazıp ünlü oyunculardan mizansenleri, oyunculuk, dekor losunu ona bıraktığı için mioluşan çok zengin bir kadrası bekleyen büyük oğul kostüm aydınlatma ve sanat royla Almanya’da çekmiş yeDmitri’yle (Adrian Brody) yönetimi gibi her bakımdan ni filmi “Büyük Budapeşte öteki aile bireylerinin hedefinOteli”ni. dedir Gustave’ımız. çok emek ve çaba verilmiş, Aslında eski usül tekniklere Hocası ve ustası Gustave’ın aşırı çeşitliliğiyle öne çıkan, bağlı olan ama dijital teknobıraktığı otelin, zaman içinbaştan sona nostaljik bir hüzün de yıllar geçtikçe, bellboylulojinin nimetlerinden de yararlanan Anderson’un hikâye ğundan sahipliğine yükselmiş duygusunun da sindiği, Stefan içinde hikâye içinde hikâye ve avukat Kovacs (Jeff GoldZweig’a adanmış bu son Wes şeklinde ve bölümler halinde, blum) gibi, çıkan tüm engelleAnderson seyirliği, kuşkusuz bu ri ortadan kaldıran, psikopat teçok katmanlı bir çağdaş mayönetmenin tüm tiryakilerini sal formatında kurduğu film, tikçi, ürkütücü katil Jopling’in hayatını çalıştığı çok görkem(Willem Dafoe yine döktümest edeceğe benzer. li Budapeşte Oteli’ne ve seçrüyor) patronu Dmitri’yle kin müşterilerine adamış otel Gustave’ın kıyasıya miras mügörevlisi M. Gustave’la (Ralph Fiennes filmin cadelesine girişmesine başından beri tanık ollokomotifliğini üstlenmiş) kol kanat gerip eğitmuş Zero Mustafa anlatıyor sonuçta 100 datiği yardımcısı, göçmen çocuğu, Bellboy Zekikaya sığdırılmış, çeşitli yan karakter ve ro Mustafa’nın (Tony Revolori gençliğini, F. hikâyeciklerle, epizodik anlatımıyla ilginç kıMurray Abraham da yaşlılığını canlandırıyor) lınmış bütün hikâyeyi. Amansız tetikçi Jopling’in karanlık, kankahramanı olduğu birtakım olayları anlatıyor. Geriye dönüşlerle 1980’li yıllardan 1960’lara lı vukuatlarıyla sürükleyici bir polisiye lezzeve 1930’lara gide gele 20. yüzyıl tarihini kısaca tine de kavuşan, aşırı çeşitliliğiyle de göz doözetlerken alttan alta geçmişle günümüz arasın yuran, ilmek ilmek işlenmiş, onca emek verilmiş film, meraklısını kaçırılmaz nitelikte keyifli ve eğlenceli bir 20. yüzyıl gezisine çıkarıyor kısacası. İmgelemi zengin, buluş ve oyunbaz numaraları bitmek bilmeyen yönetmenin bölüm bölüm kurduğu ve aslında başrolü üstlenmiş, GotikArt Nouveau karışımı, görkemli Budapeşte Oteli’nin, değişen dönemle birlikte bir Nazi karargâhını andırdığı, 1960’lardaysa komünizm dönemi mimarisinin ağır bastığı donuk bir yapıya dönüştüğü filmde, Hitler’le Nazizm belasının tüm Avrupa’yı sardığı büyük savaş yılları, hapishane arkadaşlığı, hapisten inanılmaz kaçış, karlı dağ doruklarına yükselen teleferik ya da tren sahneleri iz bırakıyor. 1990’ların başında, Fransız yönetmen JeanPierre Jeunet’nin çarpıcı görselliğiyle, entelektüel referansları ve keyifli anlatımıyla belleklerde yer etmiş, ünlü başyapıtı “Amelie”de doruğuna ulaştığı o usta işi, incelikli, oyuncaklı sinemasından epeyce etkilenmiş izlenimi uyandıran filmde geriye dönüşlerle yürüyen hikâyeyi, bildik türleri, kalıpları, alışılmış durumları, kendine özgü stilize tarzıyla harmanlayıp kaynaştırmış masalcı Anderson’umuz. Bill Murray, Edward Norton, Harvey Keitel, Tilda Swinton, Owen Wilson Saoirse Ronan, vb. gibi gözde oyuncularını toplayıp irili ufaklı rollerde bir araya getirmiş yönetmen Anderson, filmi aynı zamanda tam bir görülesi ünlü yıldızlar geçidine çevirmiş. Özetle, anlatı yapısı, karakterleri, mizansenleri, oyunculuk, dekor kostüm aydınlatma ve sanat yönetimi gibi her bakımdan çok emek ve çaba verilmiş, aşırı çeşitliliğiyle öne çıkan, baştan sona nostaljik bir hüzün duygusunun da sindiği, Stefan Zweig’a adanmış bu son Wes Anderson seyirliği, kuşkusuz bu yönetmenin tüm tiryakilerini mest edeceğe benzer. İstanbul Film Festivali biterken... mis Panou filmin estetik gereksinimine göre yönetmene yalın, 33. İstanbul Film Festivaşiddet ve çıplaklık içermeyen li dünyanın dört bir yanındabir oyunculuk sunuyor. Öyküyü ki ustalarla genç yönetmenleyaşamda olduğu gibi yansıtmak ri buluşturdu. Andrzej Wajisteyen yönetmenle oyuncu her da, Bernardo Bertolucci, Da şeyin “normal” görünmesini vid Lean, Ingmar Bergman, istemişler. “Örneğin yan daiMiklos Jansco gibi yaratıcılaredeki kiracının nesinden rara saygıda bulundu; belgeselhatsız olduğumuzu anlamalerde soykırım, küreselleşme, mız gibi” diyor Panou. kapitalizm, ekonomik kriz, “Yunan Yeni Dalga”sının çokkültürlülük, insan hakları, çarpıcı örneklerinden The sömürgecilik gibi çarpıcı koEnemy Within’de (İçimizdenuları masaya yatırdı. ki Düşman/Yorgos Tsembero70. Venedik Film poulos) Şiddet Güzeli’ndeki giFestivali’nde en iyi yönetmen bi ülkedeki ekonomik ve sosyal (Alexandros Avranas) ve erkrizi bir ailenin üstünden irdekek oyuncu (Themis Panou) liyor. Sıradan bir yaşam süren ödüllerini alan Miss Violence küçük dükkân sahibi Kostas’ın (Şiddet Güzeli) “Yunan Yeni bir gece evine soyguncular giDalga” akımından vurucu bir rer, Kostas böylece şiddetle taörnek. 11 yaşına basan Angelinışır. Dingin karakteri ve siyasi ki doğum gününde evinin balgörüşü yaşadığı travmadan sonkonundan aşağıya atlar, yüzünra değişiverir, artık adaleti kende bir tebessümle yaşamını yidi kendine sağlayacaktır. Dramatik komedi Stray Dogs (Sokak Köpekleri/Tsai Ming Liang) Taipei varoşlarından bir baba ve iki çocuğunun öyküsü. Kent merkezine inen bu yoksul ailede baba lüks semtlerin reklam panosunu taşıyor, çocuklarsa yiyecek bulmak için AVM’leri, süpermarketleri dou 70. Venedik tirir. Polis, soslaşıyorlar. UmutlarFilm Festivali’nde yal görevliler küla yoksulluk iç içe gien iyi yönetmen çük kızın intihar riyor. Cannes Film ve erkek oyuncu Festivali Belirli Bir gibi görünen olayını incelerken Bakış bölümünde en ödüllerini alan Angeliki’nin aileiyi film seçilen The “Şiddet Güzeli”, si bunun bir kaza Missing Picture (Ek“Yunan Yeni olduğunu savunur. sik Resim) Kızıl Angeliki kendisiyDalga” akımından Kmerler’in lideri Pol le birlikte hangi ’un diktatörlüğünvurucu bir örnek. Pot sırrı götürmüştür? de gerçekleştirilen Ailesi ise bu olayı soykırımı betimliyor. kapatıp unutmak ister. “Yıllarca 197579 arasında “Filmim gerçekçi bir Kızıl Kmerler’in Kamboçya film; simgeler, alegoriler, soykırımını gösteren kayıp gerçeküstü öğeler içermifotoğrafı aradım. Resmi buyor. Ahlak dersi vermiyolamayınca kendim yarattım” rum. Yunanistan’da yaşamadiyen Rithy Panh biyograya başladığımdan beri bilinfik güncesinde toprak heykelçaltımda ulusal belirsizlik, cikler, arşiv görüntüleri kullaümitsizlik yer etti, doğal olanarak bellek, tarih ve sunumla rak filmimde bunu yansıtıyoetkili bir karışım yaratıyor. Sorcerer’da (Dehşetin Bederum” diyen Avranas, Yunanli) usta yönetmen William Frilı sinemacıların ekonomik kriedkin, en çok sevdiği ve çeze karşı birleştiklerini vurgukerken en çok zorlandığı geluyor. “Şiddet Güzeli, buz giriliminde Nikaragua’daki bir bi üşüten bir film. Yunanlılar ne olup bittiğini, gerçeği anla petrol kuyusundaki özel operasyonda görevli dört suçluya maya hazırlar” diyerek evrensel bir dram çektiğini belirtiyor. odaklanıyor. Norte, The End of Festivaller için değil izleyiciler için film yaptığını irdeleyen yö History’de (Tarihin Sonu) Filiplinli bağımsız yönetmen netmen, izleyiciyi salonlara geLav Diaz, Dostoyevski’nin ri getireceğini umut ediyor. Suç ve Ceza’sını günümüz Çocuk oyuncularla çalışırManila’sına taşıyarak haksız ken endişelenmediğini, sette yere cinayetle suçlanan sırapsikologlar olduğunu, çocukladan bir adamla nihilist bir ayrın gerçeği bilmeleri gerektiğidın olan gerçek katilin paralel ni, onları aşırı korumanın yarayaşamlarını irdeliyor. rı olmadığını savunuyor. TheASLI SELÇUK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear