25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Burada kıskançlık var... Kara çalma, alçaklık! Soner’in kitabının çok satmasının getirdiği eziklik! Gelelim Uğur Mumcu olayına... Uğur öldürülmeden önce “ÖcalanMİT” ilişkisini Emniyet’te uzman personelin alanı dışında görevlendirilmesinin önü açıldı Tasfiye daha kolay URLA’DAKİ VİLLALAR ALİCAN ULUDAĞ ANKARA İçişleri Bakanlığı, 17 Aralık soruşturması sonrası Emniyet’te başlattığı tasfiyenin önünü açmak için yönetmelik değişikliğine gitti. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Branş Yönetmeliği’nde yer alan “branş” tanımında geçen “özel yetenek, teknik bilgi ve beceri gerektiren” ibaresi metinden çıkartıldı. Yönetmeliğin görevlendirme başlıklı 8. maddesi de yürürlükten kaldırılarak branşlı personelin kural olarak branşıyla ilgili görevde istihdam edileceği uygulamasına son verildi. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonrasında Emniyet’te yaklaşık 5 bin polisin görev yerini değiştirildi. İçişleri Bakanı Efkan Ala, bunlardan sadece bininin 17 Aralık ile ilgili olduğunu öne sürdü. Ancak Ramazan Akyürek gibi bazı atama kararları mahkemeden döndü. İçişleri Bakanlığı, tasfiye atamalarının yasal altyapısını hazırlamak ve mahkemeden dönmesini önlemmek için dün yönetmelik değişikliğine gitti. Bu kapsamda Emniyet Hizmetleri Sınıfı Branş Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de de yayımlanan değişikliğe göre, yönetmeliğin tanımlar başlıklı 3. madde ‘Cesurum Ey Namussuzlar...’ 40 yıldır bu ülkenin aydınlarına, yurtseverlerine, sosyalistlerine, komünistlerine, demokratlarına saldırırlar, leke çalarlar... Yaptıkları budur sadece! Bugün son yazım bu konuda... İstedikleri kadar çırpınsınlar... Ne yazarlarsa yazsınlar, yanıt vermeyeceğim... Biat kültüründen geldikleri için itaat ederler, demokrasiye inanmazlar... Bunlar bir başka tarikat, yani cemaat aslında... Kara çalmak işleri... Yıl 2004... Hedeflerinde deneyimli, saygın bir gazeteci vardı: Soner Yalçın... Soner, gazeteciliğe Aydınlık’ta başlamıştı. Başarılı bir gazetecilik yaşamı vardır. Dürüsttür, başı diktir... “Efendi” kitabını yazdı. Kitap çok sattı, biatçılar Soner’i kıskandı, aleyhinde yazmaya başladılar: “Efendi’yi MİT yazdı, Soner Yalçın’ın imzasıyla yayımlandı!” Kitap 144 bin satınca Aydınlıkçılar bunalıma girdi, saldırıyı sürdürdü. “Soner Yalçın MİT elemanıdır!” Aydınlık dergisi kara çalmaya alışkındır, hep yapar... İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu için de kara çaldı dergi... “MİT ve MOSSAD ajanı!” Pek tanınmış yürekli insanlara... Çünkü işleri bu! HHH Soner Yalçın, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu savıyla Aydınlık dergisi hakkında 100 bin liralık tazminat davası açtı o yıl... Çamur at izi kalsın! Aydınlıkçıların yöntemidir! Tetikçi yazarlar bulur bunlar... Eski faşistler, istihbarat elemanları falan... Çok iyi kullanırlar bunları. Deneyim sahibidir patron! İşini bilir... Daha yazılacak birçok konu var elbet... Karalama, iftira, yalan... Güya Soner Yalçın, MİT içinde Mikail Albay ekibine girmiş, dönemin MGK Genel Sekreteri Ahmet Çörekçi’yle görüştükten sonra... Şu bu... Sit oyunu yargıya taşınıyor EMRE DÖKER İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da armağan edildiği savlanan villaların bulunduğu Urla Zeytineli’ndeki 20 hektarlık arazinin SİT derecesini 1’den 3’e düşüren imar değişikliği, yargıya taşınıyor. Urla’nın Zeytineli Köyü’nde işadamı Mustafa Latif Topbaş’a ait ve Başbakan Erdoğan’ın zaman zaman tatilini geçirdiğini açıkladığı villalarla ilgili, sit alanına kaçak olarak yapıldıkları gerekçesiyle İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından yıkım kararı verilmişti. Bu karara itiraz edilmesinin ardından yargı süreci Danıştay aşamasında bulunuyor. Ancak villalarla ilgili iddiaların arından İzmir 1. No’lu Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu, bölgedeki 20 hektarlık alanın sit derecesinin düşürülmesi yönünde karar aldı. Bu değişikliğe de eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, istifasını açıkladığı 25 Aralık 2013 tarihinde olur verdi. Konuyla ilgili imar planı değişikliği Urla Kaymakamlığı’na ve Zeytineli Köyü Muhtarlığı’na gönderildi. 15 gün askıda kaldıktan sonra da geçen cuma indirildi. Villaları kurtarmak için sit derecesini değiştiren bu karara, meslek odaları ve belediyeler “itiraz hakkı bulunmadığı” gerekçesiyle itiraz edemedi. Buna karşın İzmir Barosu ve Şehir Plancıları Odası’nın yanı sıra yurttaşlar dava açacaklarını açıkladı. sinde “(Bu yönetmelikte geçen) Branş: Emniyet Teşkilatı’ndaki görevlerin yerine getirilebilmesi amacıyla oluşturulan özel yetenek, teknik bilgi ve beceri gerektiren özel hizmet alanlarını (ifade eder)” fıkrasındaki “özel yetenek, teknik bilgi ve beceri gerektiren” ibaresi çıkarıldı. Yönetmeliğin “Görevlendir tılması hallerinde branş konusu hizmette aksamaya yol açmamak ve branşlı personelin can güvenliğini tehlikeye düşürmemek şartıyla branşlı personel başka hizmetlerde istihdam edilebilir. Bu işlem gerekçeli olarak branşın bağlı bulunduğu daire başkanlı u “Branş” tanımında geçen “özel yetenek, teknik bilgi ve beceri gerektiren” ibaresi yönetmelikten çıkartıldı. Branşlı personelin kural olarak branşıyla ilgili görevde istihdam edileceği uygulamasına son verildi. Hükümetin tepkisini çeken personel, operasyonel olmayan birimlere atanarak pasifize edilebilecek. me” başlıklı 8. maddesi de yürürlükten kaldırıldı. Kaldırılan madde şöyleydi: “Branşlı personel kural olarak branşıyla ilgili görevde istihdam edilir. Ancak; branşta ihtiyaç fazlası istihdamın ortaya çıkması, diğer hizmet alanlarında personel ihtiyacı bulunması, personel hakkında branştan çıkarma ile sonuçlanacak bir işlemin başlağına bildirilir.” Değişiklik ile özellikle terörle mücadele, bilişim suçları, kaçakçılık, organize ve mali şube ile istihbarat ve kriminal gibi özel uzmanlık istenen birimlerdeki personelin sıradan bir karakola atanması yapılabilecek. Böylece hükümetin tepkisini çeken personel, operasyonel olmayan birimlere atanarak pasifize edilecek. Niğde’de yurttaşlara seslenen Başbakan Erdoğan: Cemaat paralarının hesabı sorulacak Yurt Haberleri Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen cemaatinin ev ev gezerek para topladığını, bunların araştırıldığını ve hesap sorulacağını ifade etti. Niğde Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP’ye oy verirseniz iki elim yakanızda” dediğini anımsatarak “Sen kimsin ya? O, seçimde kendi bile oy kullanamadı. Böyle bir zavallıdan bu ülkede idareci olabilir mi?” dedi. Gülen cemaatinin kapı kapı dolaşarak para topladığını söyleyen Erdoğan, “Bunların illerde ablaları var, imamları var. Bunlarla para toplarlar. Kapıyı çalanlara, ‘başka kapıya’ deyin. ‘Hanımefendi, sen hangi yüzle buraya geldin? Benim başörtümü furuat olarak nitelendiren o malum zattan dolayı mı buraya geldin?’ deyin” ifadesini kullandı. Gülen’e bir kez daha yurda dönme çağrısı yapan Erdoğan, “Onlara şunu da söyleyin, deyin ki, ‘Yüreğiniz varsa CHP’nin, MHP’nin gölgesinde değil, partinizi kurun öyle gelin. Partinize de genel başkan arıyorsanız, Pensilvanya’da zaten. Çağırın onu da gelsin Türkiye’ye.’ Niye gelemiyor? Gelsin, onun vatanı Amerika mı? Türkiye’yi Pensilvanya’dan karıştıranlarla hesabımız var, bu da sorulacak” dedi. 1998’de, o dönem DYP’li olan Meral Akşener’in dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün eski Devlet Bakanı Güneş Taner ile yaptığı telefon konuşması bandını gazetecilere dinlettiği gerekçesiyle Özkök’e 3 milyar lira manevi tazminat ödediğini anımsatan Erdoğan “Şu anda o dinlenen yazar, o günleri unutmuş, kasetler üzerinden bu defa bize iftira atıyor. Yazıklar olsun sana. Sabah akşam dillerinde montaj, yalan var. Bu davaları tek tek açacağız” diye konuştu. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son çıkardığı yönetmeliklere göre askıya çıkan kurul kararına, sadece “planlama yapma yetkisi olan birimlerin” itiraz edebildiğini söyledi. Kocaer, “Bu ilk adımdır. Bundan sonraki süreçte planlama devreye giriyor. Bakanlık, koruma amaçlı imar planı yapacak. Planlamanın ardından villalar yasal hale gelecek. Orada sadece villalar yok. Çiftlik, iskele ve yol da var. Bunların hiçbiri doğal sit alanında olmaması gereken yapılar. İtiraz edemesek de dava açacağız. Burada ayrıcalıklı imar hakkı tanınıyor” dedi. Avukat Şehrazat Mercan da yarımadada yaşayan yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, İzmir Barosu Çevre Komisyonu ve CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ile birlikte bu sit değişikliği kararına dava açacaklarını açıkladı. imar hakkı tanınıyor’ ‘Ayrıcalıklı Taşımalı miting Erdoğan’ın Niğde mitingi öncesi imam hatip lisesi öğrencileri AKP otobüsü ile miting alanına taşındı. Alana parti otobüsü ile gelen öğrencilere, AKP kaşkolu ve bayrağı da dağıtıldı. araştırıyordu. Soner bu konuyu 2007’de yazdı Odatv’de... Arşivine baktım sitenin, silinmiş... Cumhuriyet’in arşivinden buldum... Özetleyerek veriyorum... Uğur, Öcalan’ı araştırırken, Doğu Perinçek, Öcalan’a kırmızı karanfil veriyordu. Mumcu, Öcalan’a ilişkin yazıyordu. En büyük tepki kimden gelmişti Uğur’a? Doğu Perinçek’ten! Yayın organı 2000’e Doğru dergisinde Mumcu’ya alışılagelmiş yaftayı hemen yapıştırdılar, şimdilerde bana nasıl cemaatçi diyorlarsa: “Uğur Mumcu CIAMOSSAD ajanıdır!” Perinçek’i bu denli öfkelendiren, çıldırtan neydi biliyor musunuz? Mumcu’ya göre Öcalan, Aydınlık’ın (o dönemde adı Şafak’tı) bildirilerini dağıtırken yakalanmış, MİT tarafından devşirilip sepete konulmuştu. HHH Uğur Mumcu alçakça öldürüldü... Aradan yıllar geçti... 2007’de dergileri Uğur Mumcu’ya övgüler düzdü! Soner Yalçın, 2007’de ne demiş: “Siz siz olun Perinçek’in ne dediğine değil, ne demediğine bakın...” Doğru bir söz! Dedim ya bu son yazı... Yanıt vermeyeceğim... Ne dediklerine değil, ne demediklerine bakacağım... HHH Ben her şeye karşın Doğu Perinçek ve yakından tanıdığım tüm arkadaşların bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını dilerim. Çünkü insanım... Sevgiden, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yanayım... Yazımı Özkan Mert’in o çok sevdiğim “Diren Ey Kalbim” şiiriyle noktalıyorum: “Diren Ey kalbim Diren hayasızlığa Namussuzluğa Diren kötüye Çirkine, yanlışa Diren yenilme. .............. Cesurum Ey hayat Cesurum Ey namussuzlar Genç bir yürekle...” Protestocu yurttaşa OSMANİYE (AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Osmaniye Devlet Bahçeli Meydanı’nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, yine cemaati ve muhalefet partilerini eleştirdi. Erdoğan, kendilerinin sadece cami imamlarını bildiklerini ama paralel yapının kendilerine göre imamları bulunduğunu vurgulayarak “Kâinatın imamı var Pensilvanya’da. Kı taların imam ları var, bir de Türkiye’nin de imamı var, Türkiye’deki kurumların imamları var. Ben de şaşırdım, bayağı safmışız. İllerin, ilçelerin imamları var. Bu arada cennet, cehennem satabilirler” diye konuştu. Yurttaşlardan çocuklarını cemaat dersha TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ dayak ve gözaltı nelerine göndermemelerini isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Dershane bunlar için bir rant kapısıydı, bir milyar dolar. Buradan yıllık rantları vardı şimdi ‘bu rant gitti’ diye bu kıyameti kopardılar. Geçenlerde bunların televizyonlarından bir tanesinde ne diyor? Sevgili Peygamberimizi Miraç’tan indiriyorlar ondan sonra kamyonete bindiriyorlar. Aman Yarabbim ne biçim iştir. Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığın içindeler.” Bu arada Başbakan Erdoğan sahnede konuşurken bir yurttaş “Hırsız Var” pankartı açtı. Pankartı kaldıran kişiye, önce çevredekiler müdahale etti. Eylemci, çevredeki sivil giyimli kişilerin müdahalesiyle pankartı indirmek durumunda kaldı. Ardından çevredeki sivil giyimli birkaç kişinin tartakladığı eylemci, apar topar miting alanından çıkarıldı. Miting alanından hızla uzaklaştırılan eylemci, gözaltına alındı. Fonların usulsüz kullanıldığı iddiaları inceleniyor Time: Sorun Erdoğan Dış Haberler Servisi Tanınmış Amerikan dergisi Time’ın son sayısında yer alan bir değerlendirmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “çabuk öfkelenen” biri olarak tanımlandı. Andrey Kurkov tarafından kaleme alınan yazıda, Erdoğan’ın Türkiye’yi bekleyen en büyük sorun olduğu kaydedildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün modern ve laik bir devlet kurduğunun da anımsatıldığı değerlendirmede, Kemalist generallerin zaman zaman laik yapıyı korumak için seçilmiş hükümetleri devirdiği belirtilerek Türkiye’nin AKP hükümeti ve “karizmatik ama çabuk öfkelenen” lideri Erdoğan ile değiştiği ifade edildi. Türkiye’de artık meselenin “laiklik” olmadığına da vurgu yapılan değerlendirmede, laikler ile Erdoğan arasındaki kavganın yerini başka endişelerin aldığı belirtilerek “Sorun Erdoğan’ın kendisi. Türkler, bu seçimlerde, hassas dengeler üzerinde sinirli ve sert bir adam isteyip istemediğine karar verecek” denildi. Gezi Parkı olaylarına da yer verilen değerlendirmede, Erdoğan’ın olaylardan “yabancı güçleri” sorumlu tuttuğu hatırlatılarak aynı tutumu, aralıkta patlak veren büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu için de aldığı kaydedildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce AKP’de önemli gelişmeler olacağının da iddia edildiği yazıda, parti içinde Erdoğan’ın güven kaybetmesi durumunda partinin Cumhurbaşkanlığı seçimine Abdullah Gül ile girebileceği planlarının yapıldığı iddia edildi. AB’den mali ceza geliyor DUYGU GÜVENÇ ANKARA AB Komisyonu Eğitim, Kültür, Çokdillilik ve Gençlik Bölümü Sözcüsü Dennis Abbott, eski AB Bakanı Egemen Bağış dönemine ait, “AB fonlarının usulsüz kullanımı ve personel alımları”na ilişkin iddiaları üzerine başlatılan soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Soruşturmanın mart ayı sonuna kadar tamamlanacağını söyleyen Abbott, “Suçlamalar doğrulanırsa, komisyonun verdiği hibeler için mali ceza uygulanabilir” dedi. AB Komisyonu’nun, eski AB Bakanı Bağış dönemine ait, Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi’ndeki (Ulusal Ajans) “AB fonlarının usulsüz kullanımı ve personel alımları”na ilişkin iddiaları incelemek üzere soruşturma başlattı. Eski AB Bakanı Bağış’a Ulusal Ajans’ın başkanı olarak görev yaptığı dönemde Musa Ceylan’dan ge BÜROSU BASILAN AVUKAT: İYİ Kİ BENİ VURMADILAR SEDAT KURT DENİZLİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Denizli programı sırasında ayakkabı kutulu protesto eylemi yapmak isterken Başbakanlık korumaları tarafından bürosu basılan Avukat Uğur Şimşek, “Demokratik hakkımı kullanırken, yasadışı bir şekilde büromu basan korumalardan şikâyetçi oldum” dedi. Şimşek, Başbakan’ın konvoyunun geçtiği sırada ayakkabı kutusu ile protesto yapmak istediğini belirterek şunları söyledi: “Kar maskeli keskin nişancı iyi ki beni vurmadı. Ama ‘gördüm seni’ dedi işaret parmağıyla. Sonra büroma geldiler. Kapımda üçbeş dev adam görünce kapıyı kapatmak istedim ama ne mümkün, zorla girip aldılar beni! Arkamda eşim ve oğlumun bağırışları... Bu anı unutmayacağım. Sonrası eşimin kendinden geçmesi, asayişin gelmesi, dostlarımın yetişmesi ile karakolda gözaltı, hastanede rapor ve serbestim. Benimle ilgilenmeye Terörle Mücadele ekipleri geldi, polis karakolda yazacak suç türü bulamadı. Hastaneye gittim, psikolojik durumumun bozulduğuna dair rapor istedim. Korumalardan şikâyetçiyim.” len epostada Bağış’ın, “Usulsüz personel alımı ve ihalelerde usulsüzlük talimatları”nın olduğu öne sürülmüştü. Ceylan, Bağış’a, “Mevzuatımıza aykırı benzer talimatlarınızı yerine getirmeyeceğimi tekrarlamak istiyorum” demişti. Bu epostanın kamuoyuna yansıması üzerine AB Komisyonu harekete geçti. Cumhuriyet’e konuşan Abbott, komisyonun soruşturma sonuçlanıncaya kadar detaylı yorumda bulunmayacağını dile getirdi. Suçlamaların doğru olması durumunda, “Komisyonun daha evvel ömür boyu öğrenme ve gençler faaliyette programları çerçevesinde ulusal ajansa sağlanan hibeler için mali cezalar uygulanabilir” diyen Abbott, “Bu fonların tamamı, 2012’de 3.5 milyon Avro, 2013’te ise yaklaşık 5 milyon Avro tutmuştur. 2014 için varılan mutabakatta ise miktar 5.2 milyon Avro civarında olacak” diye konuştu. İddialar AP raporunda BRÜKSEL (AA) Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komisyonu’nda, Hollandalı raportör Ria OomenRuijten tarafından kaleme alınan Türkiye raporu, 8 “hayır” ve 5 çekimsere karşı 36 “evet” ile kabul edilirken imtiyazlı ortaklık önerisi destek bulmadı. Değişiklik önergeleriyle yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının önemine atıf yapılırken reform sürecinde Türkiye ve AB arasında yakın diyalog ve işbirliğinin ve katılım müzakerelerinin sürmesi gerektiği vurgulandı. Raporda “Yolsuzluk iddiaları bağlamında Türkiye’deki gelişmelerden derin endişe ve soruşturmaları yürüten savcıların ve kamu görevlilerinin görevden alınmasından üzüntü duyulduğu” ifadesi yer aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear