Catalog

SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2014 CUMA 4 HABERLER Erdoğan sesi kısık şekilde yaptığı konuşmada ‘Suriye kaydını’ kabullendi, ‘dinlemeye’ kızdı TC’nin Gücü Ne diyordu Tayyip Erdoğan Twitter’ı kapatma kararını açıklarken, hatırlayalım: Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız. Efendim işte “Uluslararası camia şöyle der, böyle der” hiç beni ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü görecekler. Tayyip Bey’in devlet gücü algılaması böyle. 23 Nisan günü sembolik olarak makamına oturan çocuğa ne demişti, anımsayacaksınız: Başkan sensin, yetki senin, istediğini asar istediğini kesersin. Neresinden bakmalı ki bu söze? Her şeyden önce, 4 Aralık 1950 tarihinde, Roma’da imzalanan ve altında TC’nin de imzası bulunan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ne de onun herhangi bir yöneticisinin böylesine istediğini asıp kesme yetkisi vardır. Nitekim söz konusu sözleşmenin 17. maddesi aynen şöyle söylüyor: “Bu sözleşme hükümlerinden hiçbiri bir devlete, topluluğa veya kişiye (altını ben çizdim. A.S.) Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlandırılmalara uğratılmasına yönelik bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar biçimde yorumlanamaz.” Bir kez daha görüyoruz ki, Tayyip Bey’in sandığının aksine, kendisinin de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de istediğini asıp kesmek, istediğini yasaklayıp kısmak gibi bir hakkı ve gücü yoktur. HHH Tayyip Bey, dünya âleme Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü göstermek istiyorsa, önce sınırlarımızı kevgire dönmekten kurtarsın, ülkeyi yolgeçen hanına çeviren koşulları ortadan kaldırsın ve eğer efelenmek istiyorsa, halen Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olan bir kentin meydanından, alenen kendisine “İstediklerimizi yapmazsan kuvvete başvururuz!” diye kafa tutanlara efelensin! Çağdaş dünyada, demokratik ülkelerde istediğini asıp kesmek, istediğinin özgürlüğünü dilediğince kısıtlamak değildir devlet gücü. O olsa olsa, devletin iktidarını gasp eden eşkıyanın sahip olabildiği güçtür; çağdaş bir devletle bağdaşmaz. Çağdaş devlet güçlerini demokrasinin temel ilkelerine uygun yasalardan, anayasalardan ve hiyerarşide onun da üstünde olan imzaladıkları uluslararası anlaşmalardan alır. Devletin yaptırım gücü vardır. Ama çağdaş devlette yaptırım gücü, her türlü zorbalığa, mecburen boyun eğdiren bir güç değil, yasaların çerçevesinde hareket eden ve kendisinde temel hakların özüne dokunma yetkisinin olmadığını özümsemiş olan güçtür. Devletin gücünün püf noktası itaat değil, mutabakattır. Anayasalar ve insan hakları sözleşmeleri bu mutabakatın senetleridirler. HHH Kaba güce dayalı devlet artık geçmişte kalmıştır. Kaba güç kullananlar artık günümüzde kabile devleti muamelesi görmektedirler. Çağdaş devletin gücü kaba güç değil, yumuşak güçtür. Çağdaş devletlerde, bayrakları bayrak yapan al kan değil, mutabakattır ve toprak eğer uğrunda ölen varsa değil, üstünde mutlu özgür yaşayanlar varsa vatandır. Yok eğer vatanın üzerinde yaşayanlar özgür değil tutsaksa o toprak vatan değil, zindandır. Çağdaş devletin gücü, baskı potansiyelinden değil, kültürde, sanatta, ticarette, tarımda sanayide ürettiklerinden, yani uygarlığından gelir. Ürettiğinden çok üreyen toplumların devletleri güçlü değildir. Ürediğinden fazla üreten toplumların devletlerinin güçlerinden söz edilebilir. O da demokratik mekanizmalarla denetlenen kontrollü güçtür. Kontrolsüz güç güç değildir, kontrolsüz gücü kullanan aygıt da devlet değil çetedir. ‘Bu alçaklık, hainliktir’ İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN YUSUF ZİYA CANSEVER MAHMUT ORAL VAN/ DİYARBAKIR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sesi kısılmasına karşın dün Van ve Diyarbakır mitinglerine katıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun Suriye’ye ilişkin yaptığı toplantıyla ilgili ses kayıtlarını kabul eden Erdoğan, “Ortam dinlemesi yapmışlar. Bu alçaklıktır, hainliktir, namuzsuzluktur” dedi. Başbakan Erdoğan, sesi kısık olmasına karşı partisinin Van mitingine katıldı. Erdoğan’ın sesini duyanlar büyük şaşkınlık yaşarken konuşmasının büyük bölümü de anlaşılamadı. Erdoğan’ın ses tonu, Twitter, Facebook’ta geniş yankı bulurken sosyal medya kullanıcıları çeşitli yorumlarda bulundu. Sözlerine Sadi Nursi’yi anarak başlayan Erdoğan, pazar günü yapılacak yerel seçimleri “İstiklal mücadelesi” olarak nitelendirdi. Erdoğan, “Mührü, ya yeni ya da eski Türkiye’ye vuracağız. Eski Türkiye’de yasaklar; kültürler üstünde, cezaevinde dahi yasaklar vardı. Anadilde yasaklar vardı. Eski Türkiye’de dinler yasaktı. Düşünceler türküler, şarkılar, kitaplar klavyeler, harfler yasaktı. Köyler yasaktı. Farklı dillerde televizyon propagandası yasaktı. Eski Türkiye asimilasyonun uygulandığı Türkiye’ydi. Faili meçhuller, asit kuyuları vardı. Başörtüsü yasaktı. İmam hatipler kapatılmıştı. Devlet ayrımcılık yapıyordu. Eski Türkiye’de acılar vardı, kan akıyordu. Ocaklara ateş düşüyordu. Yoksulluk çaresizlik vardı. 12 yıl boyunca bunu ortadan kaldırmaya çalıştık” diye konuştu. BDP’nin yasakların kaldırılmasıyla ilgili “Bunu mücadelesini vererek biz yaptık” dediğini ifade eden Erdoğan, “Sen kimsin? Şimdi televiyonlar 24 saat yayın yapıyorsa bunu yapan biziz. Şu BDP’nin Van’da yaptığı ne var? Bana söyleyin” dedi. Er namikzafer@yahoo.com Polis havaya ateş açtı: 1 ağır yaralı çıktı. Polis, gerilim üzerine havaya ateş açtı. Ortalık savaş alanına dönerken, Van Grand Otel’in beşinci katında çalıştığı lokantadan mitingi izleyen aşçı Kadir İnan (26), göğsüne isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Ambulansla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan İnan’ın durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. doğan Kültür Bakanlığı’nın Ahmedi Hani’nin Memu Zin eserinin ardından Fekiye Teyran’ın da kitaplarını basacağını anlattı. Fethullah Gülen cemaatini sert sözlerle eleştiren Erdoğan, “Pensilvanya’da bir adam yaşıyor. Yıllardır Saidi Nursi’yi istismar etti. Saidi Nursi 1925’ten itibaren sürgünlerle tanıştı, zindalara atıldı, zehirlendi. Ölüsüne bile sahip çıkmadılar. Bütün bunları CHP yaptı. Pensilvanya’daki zat hayâsızca, edepsizce CHP’ye destek veriyor. İşte bu zat, Pensilvanya’da kurduğu sanayi ile çözüm sürecine, kardeşliğe, barışa saldırıyor” diye konuştu. Erdoğan’ın mitingi nedeniyle Van’da çok geniş güvenlik önlemleri alındı. Miting alanı çevresindeki yüksek binalara keskin nişancılar yerleştirilirken mitingde görev alan polislere de akredite kart an’da Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından saat 15.00 sıralarında V miting dağılırken alana açılan Cumhuriyet Caddesi’nde toplanan BDP’li grup Erdoğan’ı protesto etti. Bunun üzerine AKP’liler ile BDP’liler arasında gerginlik uygulaması getirildi. Van Emniyet müdürlüğünde görevli polis amirlerine sarı, alt kademedeki polislere ise mavi kart takma uygulaması yapıldı. Van mitinginin ardından Diyarbakır’a giden Erdoğan, burada halka seslendi. Erdoğan, Davutoğlu, Güler, Fidan ve Sinirlioğlu’nun Suriye’ye ilişkin yaptığı toplantıyla ilgili kayıtları kabul etti. Erdoğan, “Ortam dinlemesi yapmışlar. Bu kadar önemli bir görüşmeyi ortam dinlemesi yaparak sen kime servis yapıyorsun? Bu ahlaksızlıktır, bu adiliktir, bu alçaklıktır, bu namuzsuzluktur. İnlerine gireceğiz inlerine” dedi. Sesindeki rahatsızlığa rağmen Diyarbakır mitingini iptal etmeyen Erdoğan için mikrofona özel müdahale oldu. Mikrofona sesi kalınlaştıran aparat takıldı. ‘Kime servis ediyorsun’ Denizer’in kardeşine gözaltı Yurt Haberleri Servisi Uğradığı silahlı saldırı sonucu 1999 yılında yaşamını yitiren eski Türkİş Genel Sekreteri Şemsi Denizer’in kız kardeşi Şennur Sarıbaş, AKP’nin önceki gün yapılan Zonguldak mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otobüsü geçtiği sırada “yuh” çektiği için gözaltına alındı. Sarıbaş, üç saat karakolda gözaltında kaldıktan sonra cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. Sarıbaş, “Başbakanımız Berkin Elvan’ın annesini binlerce kişiye, yuhalatırken suç olmadı da benim ‘yuh’ çekmem niye suç kabul ediliyor?” diye konuştu. ‘Akan kanın sorumlusu Erdoğan’ Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı Suriye politikası nedeniyle sert sözlerle eleştirdi. CHP lideri şunları söyledi: Elli sefer uyardım, ‘oraya silah gönderme, militan yetiştirme El Kaide ile kucak kucağa gelme başına bela olur’ dedim ama dinletemedim. Şimdi Suriye’ye savaş açmak istiyor. Suriye’de akan kanın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır, kardeş kanının akmasına yol açan Recep Tayyip Erdoğan’dır” (Fotoğraf: DHA) Bahçeli’den ‘diktatörlük’ vurgusu ‘Başbakan güç SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan’ın dost kavramı kalmamış; kendisine hizmet eden adam, kendisini reddeden hain. Bu çılgınlık halidir, güç delisi olma halidir, yoldan çıkma halidir, şaşırma halidir, şımarma halidir. Diktatör olmaya hevesleniyor” dedi. Kahramanmaraş programını sürdüren Bahçeli, Müftülük Meydanı’nda halka seslendi. Başbakan Erdoğan’ın diktatör olma hevesinde olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Başbakan herkese hakaret ediyor, herkesi suçluyor, herkesi alçak ilan ediyor, herkesi hain ilan ediyor, herkesi haşhaşi olarak görüyor, herkesi paralel devletin unsurları olarak görüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın dost kavramı kalmamış; kendisine hizmet eden adam, ken delisi, yoldan çıktı’ disini reddeden hain. Böyle bir anlayış olur mu? Bu çılgınlık halidir, güç delisi olma halidir, yoldan çıkma halidir, şaşırma halidir, şımarma halidir. Devletin imkânlarını kullanmak için parti devleti oluşturmaya, arkasından da diktatör olmaya hevesleniyor” diye konuştu. Türkiye nüfusunun yüzde 59’unun yani 44 milyon kişinin yoksulluk sınırında olduğunu anımsatan Bahçeli, “Sende bir yalan lobisi var; sabahtan akşama kadar yalan üretiyor. Sende bir talan lobisi var, önüne ne geliyorsa talan ediyor kasırga gibi. Bir de kazandıkça gözü hırsla dolmuş çalan lobisi olmuş gözü doymuyor, ne görse çalmaya çalışıyor. Buna Türkiye’nin tahammülü kalmadı. Erdoğan artık sen bittin. Bu milletin damarına fazla basma. Bu milletin ayranı bir kabarırsa senden ve AKP’den eser kalmaz” dedi. Hatay’da barış mesajı veren Kılıçdaroğlu ülkeyi Suriye’yle savaşa sokmak için her türlü propagandanın yapıldığını söyledi ‘Savaş provokasyonu’ AYŞE SAYIN / MEHMET ALİ SOLAK BDP’liler askerden oy istedi HAKKARİ (DHA) BDP Hakkâri Belediyesi eşbaşkan adayı Dilek Hatipoğlu ve beraberindeki BDP’liler, seçim çalışmaları kapsamında HakkâriVan Karayolu’nda bulunan jandarma karakollarında yol güvenliğini sağlayan asker ve yol boyu nöbet tutan geçici köy korucularını ziyaret etti. Hatipoğlu ve BDP’liler barış sürecinin sekteye uğramaması için askerlerden destek istedi. Propaganda yapıyorlar: Ülkeyi savaşa sokmak için her türlü propagandayı yapıyorlar. Ülkesini savaşa sokandan başbakan olur mu? HATAY CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ile yaşanan gerginlikten en çok etkilenen illerin baReyhanlı’ya gidemedi, ABD’ye gitti: Suriye’de şında gelen Hatay’da “barış” çağrısı yaparken sebir iç çatışma oldu, kardeş kardeşi öldürdü. Ben ‘yapçimler öncesinde AKP hükümetinin Türkiye’yi savamayın’ dedim, ‘kardeşin kardeşi öldürdüğü yere şa sokmak için “kendi eliyle provokasyon” hazırlasilah göndermeyin, cihatçı grupları Hatay’da eğitdığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi savaşa sokmak meyin’ dedim. Cilvegözü’nü gördünüz, Reyhanlı’yı için her türlü propagandayı yapıyorlar. Suriye’de gördünüz, insanlarımız hayatlarını kaybetti. Reyhanakan kanın sorumlusu, kardeş kanının akmasına lı patlaması oldu, ertesi gün Reyhanlı’ya gittim, insanyol açan Recep Tayyip Erdoğan’dır” sözleriyle hülarımızın acılarını paylaştım, özel arabayla gittim parti kümete yüklendi. propagandası için gitmedim. Gazeteciler siyasi soruKılıçdaroğlu, Türkiye’yi sarsan Suriye ile savaş lar sordular, “Ben buraya siyaset yapmaya gelmeplanının konuşulduğu dim” dedim. Ama Başçaileri sürülen ses kayıtlan söylediklerimin tersini İstanbul Haber Servisi larının internete düşsöyledi, sanki sizi kışkırtCHP lideri Kemal Kılıçmesinin ardından Hamaya gelmişim. Allah şadaroğlu, dün Hatay ve tay Uğur Mumcu hidimdir, siyasi hiçbir şey Adana mitinglerinin önMeydanı’nda düzenle cesinde İstanbul’da sürpriz ziyaretler gerçekleştirdi. söylemedim. Ama kendinen mitingde Başbasi (Erdoğan) Reyhanlı’ya CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve İstanbul adayı kan Tayyip Erdoğan gidemedi, Amerika’ya gitMustafa Sarıgül ile birlikte İstanbul turu yapan CHP ve hükümetine yüklenti. Daha sonra Reyhanlı’ya lideri “Başbakan Kemal” sloganları ile karşılandı. di. Kılıçdaroğlu’nu izsilahla, tankla topla büyük lemeye gelenler meygüvenlik önlemiyle gitti. dana sığmazken, bir çok yurttaş da evlerinin balProvokasyonu hazırlıyorlar: Provokasyonu konlarından, çatılarından mitingi izledi. Meydandan kendileri hazırlıyorlar. “Acaba Suriye’ye girişin yolusık sık “Katil Tayyip”, “Hırsız Tayyip” sloganları atınu bulabilir miyiz?” diye. Suriye, Türkiye için tehdit lırken, “Diktatör Şam’da değil, Ankara’da”, eski unsuru değildir. Adalet Bakanı ve AKP’nin Hatay Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin kastedilerek, “Adaleti yok arsus’ta konu yasaklar eden ayrımcı bakana Hatay halkı haddini bildiKılıçdaroğlu, CHP’nin Mersin Tarsus’ta düzenlerecek” pankartı açıldı. Gezi eylemlerinde Hatay’da nen mitinginde de güvenlik toplantısında geçtiği idöldürülenler kastedilerek, “Aslanlara söz verdik, dia edilen görüşmelerin yayımlanmasına ilişkin koçakallara yem olmayacağız” yazılı pankartlar ile nuştu, Kılıçdaroğlu, “Bugün bir ses kaydı ortaya Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ve Ahmet çıktı. You Tube’u yasakladılar, kimse okumasın Atakan’ın posterleri taşındı. Kılıçdaroğlu’nun kodiye. Bütün dünyanın bildiğini kendi milletinnuşması ana başlıklarıyla şöyle: den niye saklıyorsun?” dedi. Demirtaş’tan belediyecilik vaatleri ‘Hem yol hem de kardeşlik köprüsü’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İşimiz sadece yol, kanal, kaldırım yapmak olmayacak. Biz aynı zamanda kardeşlik köprüleri inşa edeceğiz” dedi Elazığ Karakoçan’da halka seslenen Demirtaş, BDP’li belediyelerde herkese eşit hizmet sunacaklarını, belediye başkanlarının halkın onayı, kararı olmadan hiçbir adım atmayacaklarını belirterek “Bizim işimiz, görevimiz, esnafın huzur bulduğu, köylünün, çiftçinin ürününü rahatlıkla pazarladığı, kadınların yok sayılmadığı bir toplumu inşa etmek mücadelesiydi. Çok şükür bunu başardık. ‘Tek dil’ diyen, ‘tek millet’ diyen, ‘tek ampul’ diyenlere karşı biz tek yürek olduk. Bizler belediyeler, birliklerimiz aracılığıyla, BDP’li belediyelerin kuracağı dayanışma ağı aracılığıyla esnafın ve çiftçinin gelirini artırmak için dayanışma destek kooperatifleri kuracağız” dedi. Partisinin önceki gün Bingöl’de düzenlediği mitingde, “Kaset siyasetini kim yapıyorsa Allah onun cezasını versin. Hepiniz Nuri Alço’lara gelesiniz inşallah” diyen Demirtaş, tecavüz kültürünü övdüğü yönündeki bazı eleştiriler üzerine Twitter’dan açıklama yaptı. Demirtaş, “Nuri Alço benzetmesi, bu filmleri çeviren siyasetçilerin tarihe kötü karakter oyuncusu olarak geçmeleri dileğidir. Tecavüz kültürünü meşrulaştırmak veya mağdurlarını incitmek anlamı çıkarıp gerçekten incinenlerden yürekten özür dilerim. Beni ve temsil ettiğim düşünceyi tecavüz kültürünü öven olarak lanse edenleri bu özürden muaf tutuyorum” dedi. İstanbul’a sürpriz ziyaret ‘Nuri Alço’ özrü T