14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 MART 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhuriyet, bildim bileli hep saldırı altındadır... Yazarları öldürülmüş, tutuklanmıştır! İlhan Selçuk, 80 yaşında gözaltına alınmış, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı Ergenekon süreci içinde. Gazetemiz üç kez bombalanmış, dönemin başbakanı, İçişleri bakanından vazgeçtim, İstanbul valisi, emniyet müdürü bile aramamıştı, üçüncü bomba atılana dek... Bugüne dönelim... Cumhuriyet’te Atatürkçüler tasfiye ediliyor yalanını bulan iki kişi, kendi çıkarları için karalama kampanyasına girdi. Bir gazete hazır bekliyordu... İkisini de çok iyi tanırız! Seçimlerde Cumhuriyet Vakfı yönetimine giremediler. Demokratik bir seçim bu... Seçilirsin seçilmezsin ama kuruma, gazete yönetimine çamur atamazsın! Yıllarca ekmeğini yedin ama doymadın bir türlü! Çünkü doymak bilmiyordun... Yüklü emeklilik maaşı, holding danışmanlık ücreti, kiralar, ticaret falan... Cumhuriyet’te 48. yılımı doldurdum... Bu süreç içinde Cumhuriyet hep saldırı altındaydı. 12 yıldır hem cemaat hem de iktidar çevreleri bizi yok etmek için çabaladı ama başaramadı. Şimdilerde İlhan Selçuk sevgisi birden kabaran malum gazete, hangi çıkar grupları, istihbarat birimleri için harekete geçti bilmiyorum... Yönetim F tipi olmuş... Yahu senin başbuğun Doğu Perinçek Suriye’ye Bekaa Vadisi’ne giderek Abdullah Öcalan’ın kuyruğuna takılıp PKK bölüğünü teftiş etmedi mi? Niye gitmiştin Perinçek? Kürtlerin oyunu almak için... Kürtler oy vermedi... Bunun üzerine PKK düşmanı oldu takım arkadaşları Perinçek’in... Bizse senin Öcalan’la görüşmeni gazetecilik faaliyeti saydık. Çünkü gazeteciler herkesle görüşürler. Bu yalnız hakları değil, görevleridir aynı zamanda. HHH Doğu Perinçek ve bazı arkadaşları İlhan Selçuk için “Amerikan ajanı” olduğuna ilişkin neler yazdılar neler... Eski Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın, uluslararası yontu yarışması düzenlemişti üniversite bahçesinde. Dünyanın pek çok ülkesinden yontu sanatçıları gelmiş, soyut yontular yapmışlardı. Bir yontuyu dergilerinin kapağına koydular... “Van Üniversitesi’nde Gerçekleştiremediler... Şimdi ipine sarıldıkları iki kişi var... Vakıf seçimlerine bile katılmaya cesaret edemediler... Bunlardan Şevket Tokuş’u Atatürkçü, vefakâr, kahraman olarak sunuyorlar okurlarına... Şevket Tokuş eski AP’li... Alanya Belediye Başkanlığı yapmış... 12 Mart darbesinden sonra Cumhuriyet’i ele geçiren. Nadir Nadi ve İlhan Selçuk’u gazeteden kovan Niyazi Nun’un damadı. Neresi Cumhuriyetçi! Aslında daha yazılacak söylenecek çok şey var ama gerek görmüyorum. HHH Vakıf yönetiminde olan herkes cemaatçi yani Fethullahçı... Orhan Erinç, İbrahim Yıldız, Cüneyt Arcayürek, Mustafa Balbay, Akın Atalay, Musa Kart öteki arkadaşlar ve ben. 17 Aralık öncesi, sonrası yazılarım ortada... Onların benimle yaptığı röportajlar, ses kayıtları, okurlarına dağıttıkları benim sesimden CD’ler... Yahu ben ve arkadaşlarım, yıllardır cemaatin neler çevirdiğini yazdığımız için mahkemelerde yargılanıyoruz. Yazarlar Vakfı kaç kez İlhan Selçuk’u ziyaret etti... Ben de bir kez gittim, sohbet ettim! Ben gazeteciyim... Gizli saklı işim olmaz! Çizgim belli! Sen uykudayken ben cemaatin yargıda, polis içinde, eğitimde, kamu kurum ve kuruluşlarında nasıl örgütlendiğini yazıyordum arkadaş... Kamuoyunu bu konuda aydınlatan gazetenin adı Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet 90 yıldır yaşıyor, okurlarıyla kucaklaşıyor... Sen işine bak, biz işimize bakalım... Partin için çalış... 40 yıldır seçimlere girersin, senden başkan lider seçilmez. Her seçimde binde bir mi, iki mi alırsın... Bari yüzde 1’e çıkar da belki insanlara saldırmaktan, çamur atmaktan, komplo teorileri üretmekten vazgeçersin... Bu son yazımdır bil... Hiç ciddiye almam, seni uyarmam! Biraz olsun akıllı ol! Aydınlığa çık, göğe bak, çiçeklere, kuşlara, ağaçlara, hayatın akışına... Ağabeyin bir an önce özgürlüğüne kavuşsun arkadaşlarıyla birlikte... Köle olma, birey ol, faşizmin göbeğindesin... Bir an önce kurtul! Sanki yasadışı bir örgüte gitmişim... Sen JİTEM’cilerle buluşunca katil mi oluyorsun, işkenceci mi? Öcalan’ın peşine takılınca ne oluyorsun, söylesene! 7 Sen Çamur At, İzi Kalmaz... Hıristiyanlık Propagandası!” Yontu “haç”a benziyormuş... Bir dinci gazete bunu gördü, o da tam sayfa verdi... Yücel Aşkın tutuklandı, genel sekreteriyle birlikte sudan bir nedenle... Beni Güldürdün Allah da Seni Güldürsün Bir sevindim bir sevindim ki sormayın! 72 gün yatmışlar zindanda, hiç olur mu! Bu kadar “uzun tutukluluk”, hak mıdır reva mıdır? Neyse sonunda pek sayın Başbakanımızın dediği gibi “adalet” yerini buldu da hürriyetine kavuştu önüne İçişleri bakanları yatası Rıza Sarraf. Şimdi artık eski işine devam edebilir, devlet katındaki işlerini görenler için uygun bulduğu kelimelerle “fahişelerine ve memurlarına bahşişlerini önceden vermeyi” sürdürebilir. Ama siz şimdi 5 yıl, 6 yıl zindanda yatanlarla karşılaştırır canımı sıkarsınız ey karilerim. Yapmayın; onlara “uzun tutuklu” denmez, onlar devletle ilgileri olmayan bu nedenle, nice ve ne kadar yatarlarsa yatsınlar rüşvetçiliğini ağzıyla itiraf eden ve buna rağmen serbest kalanlarla, yolsuzluğun kralını yapanlarla kıyaslanamazlar. Onun için siz, onları bunlarla karıştırmayın. Onlar AKP Cemaat koalisyonunun ortak emri ve gayreti ile zindana atılmış aydınlar, başkaları ile birlikte anılmaları caiz olmayanlardır. Onlar Bursa Kalesi’nde yatan Nâzım’ın arkadaşlarıdır, okuryazarlar ve insan olanlardır onlar. HHH Bir de sureti haktan görünen okuryazarlar var. Aslında benim bugünkü konum da onlardı, onları yazacaktım, Rıza efendi 72 günlük “uzun tutukluluğunu” bir tamam edip serbest kalınca, şu sıralarda gemici ağabeyinden geri kalmayıp ada almaya niyetlenen Bilal’e kavuşunca uzadı, sayfada yer kalmadı ama olsun; onlara fazla yer ayırmak pek yerinde olmazdı zaten. İki üç satır da onlar için edelim, tarihe bir not düşelim, geçip gidelim. HHH Bir gazete var, adı hayatları boyunca cefa içinde yaşamış büyük mücadele insanlarının; marksistlerin, komünistlerin anlı şanlı gazetesinden yürütülmüştür. Bir tuhaf gazetedir, ideolojisini, stratejisini ve taktiğini hep kısa erimli, içi boş, çaresiz taktikler üzerine kurar. Aslında ideolojisi de stratejisi de yoktur, ne varsa taktik üzerinedir. Taktiği de iftira atmaktan, sansasyon üfürmekten ibarettir. Tutmuş şimdi de insanları güldüren bir çamurla sıvamış sayfalarını: “Cumhuriyet’in Cemaatçi olduğu” iftirasını utanma, arlanma sınırlarını aşarak yazıvermiş. Eskiden gazeteler birbirleriyle polemik yaparken işin tadını çıkartır, birbirlerinin rakibi değil refiki olduklarını varsayarlardı. Şimdi o devirler geçti, artık düşmanlık esastır. Düşmanlık dediğim de kuru iftiradır, gammazlamadır, ihbardır vesairedir... Yandaş olanlar gazetecilik yapmakta pek kötü koşullara rağmen direnenlerden iftiranın büyüğünü, küfrün galizini esirgemezler, bu iş onlara yakışır da sana ne oluyor sansasyonla gazetecilik yapılabileceğini zanneden fikir fukarası garibim. Eskiden beri mesleğinin, mezhebinin, usulünün erkânının böyle olduğunu seni tanımayanlardan gizlemeyi başarsan da pek çabuk dökülüyor foyan. Madem gazetecilik nedir bilmiyorsun, iftirayla gazetecilik yapılır sanıyorsun, onun bunun oyununa gelme, uzun yıllardır zindanda başı dik yatan Doğu’nun onuruna leke sürme hiç değilse. Yok, “Onun da bu iftiradan haberi var” dersen, sana inanmayacağımı da şimdiden bil. HHH Ama senin maksadın, CemaatAKP kavgasında bir tarafı kollamak ve bunun için de “Cumhuriyet’in Cemaatçi olduğu” yalanından medet ummaksa, vazgeç bu işten be kardeşim. Hem kimse sana inanmaz, hem de korkma, hükümeti kollayacaksın da utanıp sıkılıyorsun yaptığın işten, lafı dolandırıyorsun diye kimse sana bir şey demez. “Bunlarda ideoloji ve ona uygun strateji zaten bulunmaz, bugünkü taktikleri de buymuş” der geçer gider. Ne demeli bilmem ki sana, oturmuş, üşenmemiş, “Cumhuriyet Cemaatçi oldu” diye yazmışsın, beni güldürdün sabah sabah, Allah da seni güldürsün. Akıllarında hep Cumhuriyet’i ele geçirme planları vardı... Bir türlü başaramadılar... Ergenekon süreci öncesi JİTEM’cilerle toplantılar, İlhan Selçuk ve ekibini tasfiye... ‘Yolsuzluk’ serbest protesto yasak ANKARA/İZMİR/GAZİANTEP (Cumhuriyet) Yolsuzluk ve rüşvetten tutuklananların tahliye edilmeleri yurtta protesto edildi. Ankara’daki protesto eylemine polis müdahale etti. Ankara Dayanışması’nın çağrısı üzerine Güvenpark’ta çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti üyesi biri araya gelerek protesto gösterisi düzenledi. Önce Kuğulupark’ta toplananak Güvenpark’a yürüyen grup Tunalı Hilmi Caddesi’ni trafiğe kapadı. “Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk” sloganları atılırken, üzerinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının olduğu paralar havaya atıldı. Eyleme katılanlara, Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşması dinletildi. Güvenpark’a gelen yurttaşlar, bir süre sonra sert bir müdahale ile dağıtıldı. Yurttaşlar Kızılay’ın bir çok sokağına kaçıştı ve buralarda direnişe geçti. Kolej Meydanı tarafına kaçan yurttaşlar ise üç TOMA, bir Akrep ve onlarca çevik kuvvet polisinin sert müdahalesi ile karşılaştı. Eylemciler polise havai fişek ve taşla karşılık verdi. Kolej Meydanı ve Yüksel Caddesi’nde direniş akşam saatlerine kadar sürdü. Direniş Ziya Gökalp Caddesi ve Sakarya Caddesi’ne de sıçradı. Polisin sert müdahalesini alkışlarla destekleyen ancak eylemci olmayan öğrencilere de müdahale edildi. l Ankara’da tahliyelere tepki gösteren eylemcilere polis TOMA’yla müdahale etti Bu da TOMA’dan manidar müdahale Ankara’da polis, eylemcilere TOMA ile müdahale ederken, Kızılay’da özel bir dershanenin pencerelerinden eyleme alkışlarla destek veren 50 kadar öğrenciye de tazyikli su sıktı. Muhabirimize dayak Polisin ara sokaklarda AA muhabiri Emrim Aydın, Reuters muhabiri Ümit Bektaş, Birgün gazetesi muhabiri Recep Yılmaz ve muhabirimiz Necati Savaş’ı copla dövdüğü, yakaladığı 25 kişiyi de gözaltına aldığı öğrenildi. Polisin müdahale edebilmek için elinden geleni yaptığı çatışma sırasında içinde 4 yolcunun bulunduğu taksiye de çarptığı görüldü. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Polis göz açtırmadı İstanbul’da Sayfalar Ortak Platformu’nun sosyal medyadan yaptığı çağrı üzerine yolsuzluk iddialarını protesto etmek için Galatasaray Lisesi önünde toplanan Muhalif Platform üyelerinin Taksim’e yürümesine polis izin vermedi. Polis müdahale edince üyeler ara sokaklara dağıldı. 5 kişi gözaltına alındı. Sıraselviler’de barikat kuranlara da biber gazı ile müdahale edildi. Polis Gezi Parkı’nı kapattı. TGB üyeleri de Moda İlköğretim Okulu önünde “yolsuzluk” protestosu yaptı. Beşiktaş’ta da bir grup eylem yaptı. CHP para saçtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, yolsuzlukları ve yolsuzluk operasyonunda tutuklanan bakan çocuklarının tahliye edilmesini sokağa para saçarak protesto etti. Kızılay’ın sokaklarına sahte 30 milyon Avro saçıldı. CHP Ankara İl Başkanlığı önünde toplanan CHP’liler, sahte 30 milyon Avro’yu hem yurttaşlara dağıtarak hem de havaya fırlatarak yolsuzluk ve rüşvet iddialarını protesto etti. Çok sayıda partilinin katıldığı eyleme, Birleşik Kamuİş ve DİSK üyeleri de destek verdi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, “İlk defa bir hükümet, hakkındaki bu belgeli kanıtlı ağır iddialar karşısında ‘Meclis’e soruşturma komisyonu kuralım, yargılanmak ve ben o komisyonda aklanmak istiyorum’ diyemiyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 4 bakan, oğullarının adı rüşvet ve yolsuzluk iddialarına karıştığı için istifa etti. Yine tarihte ilk defa bir adalet bakanı hakkında iki tane fezleke düzenlendi. Hâlâ ‘bir soruşturma komisyonu kurulsun ve orada aklanalım’ diyemiyorlar. Diyemeyecekler. Çünkü her şey ortada, her şey apaçık meydanda. Hâkimleri, savcıları, emniyet mensuplarını değiştirerek kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ama aklayamayacaklar” dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından üzerinde “Para yerine geçmez” yazan sahte 30 milyon Avro tutarındaki banknotlar dağıtıldı. AYVALIK Koyunlu tepki OYA UĞRAL AYVALIK ADD Ayvalık Şubesi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklananların tahliye edilmelerini “koyunlarla” protesto etti. Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’nda beraberlerinde getirdikleri koyunlarla eylem yapan grup , koyunların üzerlerine, “Ak Koyunlar”, “Alo babacığım”, “Ben hala anlamadım”, “Biz bile anladık”, “Montaj var” yazılı pankartlar astılar. ZONGULDAK Soyguncular yönetemez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı ile ilgili Zonguldak’ta protesto yürüyüşü yapıldı. Zonguldak Demokrasi Platformu’nca düzenlenen yürüyüş için Madenci Anıtı önünde toplanan yaklaşık 200 kişi, “Hırsız var, hükümet istifa” pankartıyla yürüdü. Kentin en işlek caddesi Gazipaşa’da yürüyen kalabalık, “Hırsızlar, çeteler, soyguncular bizi yönetemez”, “Çaldıklarınızı sıfırlayamazsınız”, “Her yer rüşvet her yer yolsuzluk” ve “Hırsızlık şubesi lağvedilsin, hırsızlara kadro verilsin nasıl olsa suç değil” dövizleri taşıdı. (DHA) SİVAS LİSELİLERDEN EYLEM Türkiye Liseliler Birliği (TLB) üyeleri Sivas’ta düzenledikleri eylemle hükümeti protesto etti. Kent meydanında yapılan eylemde liseli gençler, önlerine koyduklarını maskot geminin üzerine “Batan geminin malları bunlar” yazarak yolsuzluk iddialarına tepki gösterdi. (DHA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear