Catalog

3 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR Antalya’daki polis baskınıyla ilgili konuşan ANSAN Başkanı Cahit Çakcıl 15. ANTALYA PİYANO FESTİVALİ 15 ‘Savaştan çıkmış gibiyiz’ nevi dava açacaklarını belirtti. Kültür Servisi Antalya Gözaltına alınanlara araBüyükşehir Belediyesi, Ansında Kırmızı Fularlı Kız talya Sanatçılar Derneği’nce olarak tanınan Ayşe De(ANSAN) kullanılan, tarihi Kaleiçi girişindeki çay bahçesi niz Karacagil’in annesi Nuray Erçağan ile kardeşi Devve sergi salonunu, önceki gün rim Karacagil de vardı. Erçapolis zoruyla tahliye etti. Biğan, “Çıkışı tutmuşlardı. Kıber gazıyla yapılan müdahalezımı gözaltına aldılar. Pode çok sayıda dernek üyesi ve lis arabasına binmek istesanatçı yaralandı, eserlere el medim, tekmelerle soktular. konuldu, gözaltılar oldu. Daha önceki yürütmeyi durdurma Gittiğimiz yerde de bize yalan beyanlarla dolu bir tukararına karşın, yeniden tahlitanak imzalatmak istediler. ye istemine ANSAN’ın uyguSanki Devrim, ‘Ben de dağa lamayı durdurmak için mahkemeye itiraz hakkının kullanması da beklenmedi. 25 Kasım’da açılan “Yer Gök Deniz” sergisinin sahibi Nalan Taşkent de yine gözaltına alınanlar arasındaydı. Taşçıkarım’ demiş gikent, “Kendi u Polis saldırısına bi ifadeler vardı. ruhumu anuğrayan serginin Böyle bir söylem latan eserleressamı Nalan Taşkent, söz konusu bile rim sergiledeğil” dedi. niyordu, ‘on‘Sevgi dolu eserlerimin Avukatları Halar benim çobulunduğu sergi kan Evcin de savcuklarım’ deşiddetle karşılaştı’ dedi. cılığa işkenceden dim. Sevgi dolayı suç duyudolu eserle18 yaşından küçük rusunda bulunarimin bulunDevrim Karacagil’e caklarını söylüyor: duğu sergi, yasak olmasına karşın “Darpla ilgili bulşiddetle karters kelepçe takıldı. gular var. Ayrıca şılaştı. Bir 18 yaşından küanda, apar Avukat Hakan Evcin çüklere ters keleptopar ortalısavcılığa işkenceden çe takılması yağı dağıttılar. dolayı suç duyurusunda sak ama Devrim Beni de ‘Alın bu kadını içebulunacaklarını söyledi. Karacagil’e ters kelepçe takıldı.” ri’ diyerek gözaltına alaskı sınır tanımıyor dılar” dedi. Tüm resimlerine CHP kültür ve sanattan soel konulduğunu söyleyen Taşrumlu Genel Başkan Yardımkent, onlara zarar gelip gelmecısı Ercan Karakaş da, yapdiğini dahi bilmiyor. tığı yazılı açıklamada sanaahkeme ta ve sanatçıya uygulanan sankararı gösterilmedi sürün sürdüğünü söyleyerek “AKP’li belediyeler ve yanANSAN Başkanı Cahit daş medya da bu konuda hüÇakcıl, “Bizi oradan etten kümetten geri kalmıyor” detırnağı çeker gibi kopardıdi. Uluslararası Sanat Eleştirlar. Gittiğimizde de içerideki menleri Derneği Türkiye Şueşyalarımızı almak için içeri besi (AICA TR) de bu müdagiremedik. Olaylar olurken halenin, “Avrupa Birliği kribize mahkeme kararını bile terleri, küresel ifade özgürgöstermediler. Savaştan çıklüğü, Evrensel İnsan Haklamış gibiyiz. 7 gün içinde itirı ve ‘muasır medeniyet’ ölçüraz hakkı var ve avukatlar lerini kendine temel ve hedef önceki gün itiraz etti.” 1992 edinmiş bir ülkenin idareyılından bu yana sanat çalışsinde, hiçbir ‘makul’ gerekması yaptıkları bu mekânda yapılanların antidemokratik ol çeye kılıf yapılarak sığdırılamayacağını” kaydetti. duğunu söyleyerek maddi ma ‘Alkışlarla Yaşıyorum’ 6 Aralık 1931’de doğmuş. 1951’de, 20 yaşındayken İstanbul Radyosu’nda ilk canlı konserini vermiş, ilk plağı yayımlanmış. 1953’te Cahide Sonku ile ilk filmini çevirmiş. 1954’te assolist olarak İzmir Fuarı’nda ilk kez sahneye çıkmış. 1980’de sahne çalışmalarını bıraktığını açıklayana dek hayatı hep ilklerle geçmiş, Türkiye’nin eğlence yaşamına önderlik etmiş, ismi hep manşetlerde olmuş. Kültür tarihimizi anlatırken onun adını anmamak olası değil. Zeki Müren çok yönlü bir sanatçı. Şarkıcı, besteci, sinema oyuncusu, şair, ressam, giysi tasarımcısı... 300 bestesi, 600’den fazla plağı var. 18 filmde, bir tiyatro eserinde rol almış. Şiirlerinden oluşan bir kitabı yayımlanmış. Sergiler açmış, defileler düzenlemiş. Ama her şeyden önce büyük bir gösteri sanatçısı. Yaşarken onu tanıyanlar sahnelere getirdiği yeniliklerle anımsıyor. Otuz yıl boyunca alkışlarla yaşamış. Zeki Müren her zaman sevilen, sayılan, hayran olunan ve hoşgörülen bir sanatçıydı. “Olmaz, yapılmaz” denilen şeyleri yaptı ve tatlı dille güler yüzle benimsetti. Topluma kendi anlayışlarına uymasa, ters gelse bile sanatçıların yaptıklarının hoşgörü ile karşılanması gerektiğini öğretti. Makyaj yaptı, saçını boyadı, sahneye kadınsı bir havada, mini etekle, entari ile çıktı ve hayranlıkla karşılandı. Çünkü her yaptığının gösterinin bir parçası olarak kabul edilmesini sağladı. Örneğin sahneye süper mini etekle çıkarken bunu eski Romalı gladyatörlerden, Sezar’dan modernize ettiğini söylüyor, sahnede o döneme göndermeler yapan dekorlar kurduruyordu. İstanbul Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde açılan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi, çocukluk yıllarından başlayarak son plağını çıkardığı 1984’e dek süren sanat yaşamını anlatıyor. Kuratörlüğünü Derya Bengi’nin, tasarımını Sadık Karamustafa’nın yaptığı sergide fotoğraflar, afişler, plaklar, notlar, belgeler, sözleşmeler, ona yazılan mektuplar, desenleri, kostümleri, ayakkabıları, gözlükleri gibi sahnede, günlük yaşamda kullandığı özel eşyası yer alıyor. Zeki Müren İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Süsleme Bölümü’nden mezun olmuş. Desen çalışmaları eskiden beri biliniyor. “İşte Benim Zeki Müren” sergisi ile eşzamanlı olarak Kadıköy Belediyesi ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle düzenlenen “Mora Bayılırdım” adlı Zeki Müren Desenleri Sergisi’ni de Caddebostan Kültür Merkezi’nde görmek mümkün. “İşte Benim Zeki Müren” sergisinde yer alan malzeme esas olarak Zeki Müren’in mirasını bağışladığı ve öldüğünde Türk Eğitim Vakfı ile Mehmetçik Vakfı’na teslim edilen sandıklardan çıkmış ve bunların küçük bir bölümü sergide yer alabilmiş. Zeki Müren’in iyi bir koleksiyoner olduğu, kendisiyle ilgili hemen her şeyi saklamakla kalmadığı, büyük bir bölümüne tarihler, açıklamalar eklediği de görülüyor. Sanıyorum 24 Eylül 1996’da İzmir Televizyonu’nda kendi için düzenlenen ve canlı olarak yayımlanan programda rahatsızlanıp vefat etmeseydi kendi müzesini de kendi açacaktı. Ölümünden sonra yaşamının son yıllarını geçirdiği Bodrum’daki evi müze haline getirildi, 2000 yılında ziyarete açıldı. Görenlerin sergilenen ürünler açısından zayıf bulduğu müze herhalde sandıklardan çıkan binlerce malzeme ile iyice zenginleşecek ve görülmeye değer hale gelecek. “İşte Benim Zeki Müren” sergisi 20 Aralık’a kadar sürecek. Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin iki katında yer alan sergide sadece Zeki Müren’in sanat yaşamına resimlerle, belgelerle şahit olmakla kalmıyor, sesini duyuyor, isterseniz filmlerini de izleyebiliyorsunuz. Çok etkileyici bir sergi. Halktan da büyük ilgi görüyor. Kalabalık bir kitle sergiyi izliyor. Akıl edenleri, gerçekleştirenleri kutluyorum. “Sanat Güneşi” Zeki Müren’le tekrar buluşmak, Türkiye’nin eğlence tarihinin 50 yılını görmek, anımsamak için iyi bir fırsat. Kaçırmayın. Festivalin gizli teması ‘Gençlik’ ki ritmi kullanması öğreFazıl Say ve Kadir tilmiş. Dursun’un kurduğu ve Bu yıl festivalin onur Antalya Belediyesi’nin konuğu Alfred Brendel. desteklediği Piyano Son yıllarda konser deFestivali’ni başından beğil de konferanslar veren ri izledim. Hem ülkemizBrendel, Schubert’in son deki ilk piyano festivali üç sonatı üstüne konuşolarak hem de Antalya’da u Freddy Kempf’i Aykal muş. Festival süresince düyapılan sürekli bir müzik etkinlizenlenen Alexander Lonquği olarak yıllar içinde bir kimliğe yönetiminde ve Akdeniz ich, Freddy Kempf, Paul Lekavuştu. Şimdi bu festival 15. yıFilarmoni Orkestrası wis, Christian Zacharias, lında yine Antalya Belediyesi’nin eşliğinde dinledik. Japon Hüseyin Sermet ve Herbert himayesinde ve şef Gürer anne ve Alman babadan Schuch’un ustalık sınıfları büAykal’ın sanat yönetmenliğinde devam ediyor. Sanat koordidünyaya gelmiş, BBC’de Yılın yük ilgi görmüş. Solistler arasında natörü Seren Akyoldaş, BoğaziGenç Müzisyeni seçilmiş, Türkiye’nin çeşitli kuşaklaçi Üniversitesi mezunu. İtalya’da BRIT ödülünü kazanmış şan eğitimini geliştirmiş, aynı rından adını duyurmuş piyazamanda hukuk doktorasını tanistler var: Hüseyin Sermet, ve Moskova Çaykovski mamlıyor. Dünyanın pek çok köAybulus, Başar Can yarışmasının birincisi olmuş. Gökhan şesinde ustalık sınıflarına katılKıvrak, Cem Babacan giMüthiş ajilitesi, klavye mış. İşin en güzel yönü de Anbi. Festival kurulduğundan betalyalı izleyicinin salonları dolri Kamuran Gündemir anısıkontrolü ve son derece durması. Böylece ülkemizde fesna düzenlenen konserde yine duygulu söylemiyle yarınlara tivallerin, konser dizilerinin gegencecik yetenekler kendileribüyük bir piyanist olarak lenek haline gelebildiği, devamni gösterme fırsatı bulmuşlar. adını bırakacak. lılık kazanabildiği kanıtlanıyor. Ben genç piyanistlerden Ben son konserlerden ikisini Kandemir Basmacıoğlu’nu izleyebildim. Gürer Aykal’ın yöizleyebildim. Scarlatti’den netiminde Akdeniz Filarmoni Orkestrası’nı diniki sonatı özenle çaldı. Alnar’ın parçalarını Deledim. Akdeniz’e kıyısı olan ve senfoni orkestbussy imgelerle, Liszt Macar Rapsodisi arasına rasına sahip her ülkeden sanatçı davet etmek çok güzel yakıştırdı. amacını taşıyan oluşumun bu yılki yorumcuları Festivalin bu yılki ünlü piyansitleri arasınşimdilik Türkiye’nin çeşitli köşelerinden seçilda Christian Zacharias, Paul Lewis ve Freddy miş. Orkestranın ilk konseri, şef Orhun Orhon Kempf vardı. Lewis, bir Beethoven uzmanı olayönetiminde ve Hüseyin Sermet solistliğinde rak bestecinin son 3 sonatını çalmış. Herbert bir Mozart Gecesi olmuş. Schuch da eşi piyanist Gülru Ensari ile 4el Topluluğun Ekim 2015’te uluslararası kimlik piyano resitali vermiş. le kuruluşunu tamamlaması bekleniyor. DünyaFreddy Kempf’i Aykal yönetiminde ve Akdenın 56 ünlü şefinin çağrılması ve Aspendos giniz Filarmoni Orkestrası eşliğinde dinledik. Jabi tarihi mekânlarda konserler düzenlenmesi ve pon anne ve Alman babadan dünyaya gelmiş, bu konserlere genç, parlak piyanistlerin solist BBC’de Yılın Genç Müzisyeni seçilmiş, BRIT olması da hedefleniyor. ödülünü kazanmış ve Moskova Çaykovski ya“Gençlik” sanki festivalin gizli teması. Genç rışmasının birincisi olmuş. Gershwin’in Rhapsolistler, gençlere atölyeler, ustalık sınıfları ve sody in Blue adlı yapıtı ve 1. Piyano Konçertosu workshop düzenlenmesine özel bir önem verilile orkestraya solisti oldu. Müthiş ajilitesi, klavmiş. Türkiye’deki bütün konservatuvarlardan ye kontrolü ve son derece duygulu söylemiyseçilen öğrenciler ustalık sınıfları için aileleriyle yarınlara büyük bir piyanist olarak adını bırale birlikte ağırlanmışlar. Ayrıca Antalya çevrekacak. Uluslararası ünlü müzik televizyon kanasinden davet edilen yüzlerce çocuğa beden perlı olan Mezzo’nun da gelip bu konseri kayda alküsyon atölyesi düzenlenerek kendi bedenindeması ayrı bir anlam taşıyordu. B M Lübnanlı sanatçı Akram Zaatari’nin sergisi SALT Beyoğlu’nda Kültür Servisi Lübnanlı sanatçı Akram Zaatari’nin, SALT Beyoğlu’nun üç katına yayılan geniş kapsamlı sergisi, “Rahatsız Edici Konu”, “28 Gece ve Bir Şiir”, “Ebedî Gizemler Toprağı” ve “Zaman Kapsülü” gibi önemli projelerinden işleri bir araya getiriyor. Sergide Lübnanlı sanatçının, Osman Hamdi Bey’in 1887’deki Sayda kazılarına odaklı yeni araştırmasının ilk aşaması da yer alıyor. SALT Beyoğlu’nun katlarında üç ayrı temada sunulan sergi, sanatçının 1998’den 2014’e farklı dönemlerde ürettiği proje ve işlerinin, inceledikleri meseleler bağlamında aynı mekânda bir arada görülmesine olanak tanıyor. Üçüncü katta Zaatari’nin, bedensel duruş ve hareketleri bir dil olarak değerlendirdiği işleri bulunuyor. İkinci katta, Zaatari’nin fotoğraf arşivleri üzerine yürüttüğü araştırmalara odaklanılıyor. Birinci katta Zaatari’nin, nesnelerin gizlenmesi ve ortaya çıkarılması bakımından bir metafor olarak kazı eylemlerini yani arkeoloji ile tezatlarını irdeleyen işleri sergileniyor. Scratched portrait of Mrs. Baqari ‘Rahatsız Edici Konu’ DİRENİŞLE DAYANIŞMA İÇİN GİTMİŞTİ Çakar Kobani’de yaralandı Kültür Servisi Birçok ödül alan “Gemide” ve “Takva” filmlerinin senaristi Önder Çakar’ın cumartesi günü IŞİD’in Kobani’ye bombalı araçla düzenlediği intihar saldırısında yaralandığı ortaya çıktı. Saldırı sırasında çöken bir duvarın altında kalan Çakar’ın, omuriliğine isabet eden şarapnel parçası nedeniyle geçici felç yaşadığı belirtildi. Saldırının ardından tedavi için Türkiye’ye getirilen Çakar, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki tedavisinin ardından durumunun ciddi olması üzerine Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yakınlarının verdiği bilgiye göre de, Kobani’deki direnişle dayanışma için Suruç’ta bulunan Çelik’in bir süre önce Kobani’ye geçtiği belirtildi.