25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Barzani: IŞİD saldırıları sırasında Kürt yönetimine silah yardımı yaptılar Ankara silah yolladı açıklamadık Arınç: Önerildi, henüz sonuç yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, IŞİD saldırıları sırasında Türkiye’nin Kürt yönetimine silah yardımında bulunduğunu ancak Ankara’nın konjonktür ve IŞİD’in elinde bulunan 49 konsolosluk görevlisi nedeniyle bunun açıklanmasını istemediğini belirtti. Barzani, “Türkiye açık ve kararlı tutum almakta çekinceli davranıyordu. Güçlü bir tutum bekliyorduk. Ama problemlerini anlıyoruz” dedi. Sky News Arapça’ya konuşan Barzani, “IŞİD tarafından saldırıya uğradığımız ilk gece İranlılar bize silah dolu iki uçak gönderdi. O anda büyük bir yardımdı. Başkalarından da geldi. Ama gelen ilk silah yardımı İran’dandı. Türkiye’den de beklenirdi. Türkiye de sonra gönderdi ama iç konjonktürlerinden dolayı bizden açıklamamamızı istediler. O zaman cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyorlardı ve IŞİD’in elinde rehineleri vardı” diye konuştu. “Türkiyenin samimi olduğuna inanıyor musunuz” sorusuna ise Barzani, şu cevabı verdi: “Ben Türkiye’yi dost olarak görüyorum. Ve Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’nin gelişimine karşı duracağını sanmıyorum. Bağımsızlık konusu ise başka bir konu. Bağımsızlık konusunda Türkiye ve başka ülkelerin nihai tutumlarının ne olacağını bilmiyorum. Ancak Türkiye ile bu büyük ilişkiler devam ediyor. Elimizde Türkiye’nin IŞİD’i desteklediğine dair veriler yok. Ama bu devletlerin politikalarında kesişmeler var. Açıkçası bu girift ilişkilere girmek istemiyorum. Kürdistan Bölgesi olarak bu ihtilaflar ve çekişmelerden uzak durmak istiyoruz.” Suriye’de Kürtler tarafından ilan edilen Kobani Kantonu’nun Eşbaşkanı Enver Müslim, Barzani’nin silah yardımında bulundukları açıklamasının gerçeği yansıtmadığını, kendilerine hiçbir silah desteği gelmediğini belirtti. Müslim, hava saldırıları içinse “Çok memnunuz” ifadesini kullandı. Ateş Çemberi “Eski dost” Berlusconi, on gün önce başörtüsünün ortaöğretime inmesi vesilesiyle Erdoğan’ı keskin ve sert ifadelerle “Laiklikten İslamcılığa doğru çok korkunç geri adımlar atıyor!” diyerek… uyarmıştı ya… “Sağdıç Berlusconi”nin bu beklenmedik uyarısının gerisini getiren bir yazı dün eski Başbakanın gazetesi Il Giornale’de yayımlandı. “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor” başlığıyla beş sütuna yayılan yazıda; “NATO’nun Türkiye’ye karşı koyması/ çıkması” hatta “Türkiye’ye saldırması” öneriliyor. “2001 ve 2003’te ABD ve NATO, Afganistan ve Irak’a… İslamcı terör nedeniyle savaş açtıysa; bugün El Kaide’den çok daha büyük bir tehdit olan IŞİD teröristlerine, kuşku götürmez biçimde yardım eden Türkiye’ye de ‘saldırmaka’ tereddüt göstermemeli!” diyen radikal değerlendirme; “Biden’ın özrü” ile son buluyor. Ve ardından “Batı Türklerin şantajına boyun eğiyor. Ama hiçbir realpolitik İslamcı teröre boyun eğmeyi mazur göstermez. (Böyle boyun eğerek) İntihar etmeyi seçiyoruz” diyerek bitiyor. Makaleyi özellikle çarpıcı kılan husus gazetenin baş sayfasında, üzerinde IŞİD bayrağı bulunan Aziz Petrus meydanı görüntüsü ile yayımlanması... IŞİD’in Aziz Petrus meydanının ortasına, kendi propagandası için fotomontajla diktiği siyah şeriat bayrağı görüntüsünün yanında özetlediğim yukardaki yazıya bağlantı veren “Giornale”; “IŞİD Roma’yı fethetmek istiyor. Bu bahis, Türkiye’den geçiyor!” başlığı ile IŞİD bayrağının görüntüsünü bir arada kullanıyor. Türkiye bizzat sanki Vatikan’a şeriat bayrağı çekmenin davasını üstlenmiş gibi… IŞİD’le Türkiye’yi bu derece özdeşleştirici/yakınlaştırıcı bir algı yaratıyor fotoğraf… Türkiye’nin Batı’dan hangi ölçülerde uzağa savrulduğunun, bundan daha görsel bir sunumu olamaz herhalde… IŞİD olgusu ve terörünün faturasını Türkiye’ye yükleyen “Giornale”nin baş sayfası, Batı ile Türkiye’nin hangi kertede “ayrı dünyaların” yolcusu haline geldiğini; yolların ne oranda uzaklaştığını, ayrıştığını ortaya koyuyor. Muhafazakâr burjuvazi ile İtalya’da iş çevrelerinin okuduğu bir yayın organı olan “Giornale”nin yanı sıra Berlusconi ailesinin diğer gazetesi Il Foglio’da da, hafta sonu enteresan bir yazı daha çıktı. “Erdoğan Obama’ya karşı: Türkiye ne istiyor? Kobani yanarken Erdoğan ve Obama birbirine bakıyor” (11 Ekim) başlığını taşıyan yazıda Türkiye’nin derdinin “tampon bölge” adı altında Suriye’de kısaca bir küçük kukla devlet kurmak olduğu iddia ediliyor. Yazının ilgili bölümü özetle şöyle: “Tampon bölge,Türkiye tarafından insancıl bir proje olarak takdim ediliyor. Ama pratikte bu, bir askeri ve siyasi hamle. Bu hamleyle, Suriyeli isyancılara emanet edilecek ve Esad’ın hava saldırılarından NATO ya da ABD imkânlarıyla korunacak olan... bir minidevletin tesisi hedefleniyor. Amerikalılarla müzakere edilen konu bu. Ankara (kurulmak istenen “mini devlet”in) Esad’ın savaş uçakları ve helikopterlerinden (ABD/NATO eliyle) uzak tutulmasını istiyor. Washington, Şam’a savaş deklarasyonu anlamına gelecek ve IŞİD’le savaşı daha komplike hale getirebilecek böyle bir ek taahhüde girmek istemiyor. Bu karşıtlaşma sonucunda Kobani yanıp tutuşurken, AnkaraWashington diplomatik açmazı yaşanıyor... Açmaz, Türkiye’de protestolara yol açıyor. Erdoğan ise bu istikrarsızlaşmayı; üç yıldır gözünü ayırmadan kovaladığı Esad’a karşı savaş nedeniyle göze alıyor!” Kara kuvvetleri komutanı “ateş çemberindeyiz”; “öngörülemez belirsizlikler” içindeyiz… diyor ya… Belirsizlikler ve çember çok büyük… Türkiye’nin 60 yıllık Batı ittifakı içindeki yeri açıkça sorgulanıyor… En yakın çevreden en geniş halkaya… “eski dostlar”ın hepsi yitiriliyor… İran’dan… Rusya’ya… bölgenin en büyük, en önemli ülkeleri “ihtar” üzerine “ihtar” yapıyor… Kısaca uluslararası ilişkilerde taş üstünde taş kalmıyor… Niye? Erdoğan çünkü “Üç senedir gözünü ayırmadan kovaladığı Esad’ı her ne pahasına olursa olsun, illa ki yerinden etmek istiyor!” Bu uğurda omuz/taviz verme görüntüsüne girdiği IŞİD’le aynı solukta anılmayı umursamıyor. “Sünni dünya liderliği” ve “neoOsmanlı saplantısı” her kaygının zira üstüne çıkıyor. Afaki söylemler ve uzak düşler gibi görünen bu gerçekdışı tasavvurlara; önce dışişleri bakanı, ardından Başbakan olan Davutoğlu’nun “teorik bağlam” ve “akademik içerik” kazandırması… zurnanın anlaşılan tam… zırt dediği yer oluyor. Yakın döneme dek Türkiye’de büyükelçilik yapan bir Batılı diplomata; “Erdoğan bu geri freni olmayan noktaya nerede, nasıl geldi”yi sorduğumda, kendisinden tereddütsüz “2009” yanıtını aldım. Aynı soruyu bana sorsalar, cevabım “12 eylül 2010 referandumu” olurdu… Büyükelçi oysa Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığına çıktığı “2009”u işaret etti! “2009”, Obama’nın Başkan olduğu ve “Müslüman dünyayla özel, yoğunlaşan diyalog” bağlamında Erdoğan’ı kendisine ayrıcalıklı partner seçtiği yıl aynı zamanda. Bu kilit dönüm noktasına, “Arap Baharı”nın tozu dumanı da eklenince… öngörülemeyen belirsizliklerle çevrili bu müthiş çembere girdik. Fırsat buldukça buradan devam edeceğim. temas sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suriyeli ılımlı muhaliflere yönelik Türkiye’de yapılacak eğitdonat programları için Türkiye’nin önerdiği bazı tesislerin bulunduğunu, ancak, bu konudaki temasların sürdüğünü söyledi. Arınç, ABD’den gelen “Türkiye İncirlik’in de aralarında bulunduğu bazı üslerin uluslararası koalisyon tarafından kullanılmasını kabul etti” şeklindeki açıklamaları ise “Farklı kişiler açıklama yapmış olabilirler. Maksadını aşmış olabilir. Türkiye’yi bir şekilde kendi çalışmaları doğrultusunda görevlendirmek istemiş olabilirler. İncirlik’le ilgili yeni bir durum yoktur” sözleriyle yalanladı. Bakanlar Kurulu’nun ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arınç, üslerle ilgili iddiaların anımsatılması üzerine şöyle konuştu: “Evet Türkiye IŞİD terör örgütü ile mücadelede uluslararası koalisyonla işbirliği yapmaktadır. Müttefiklerimizle bu hususta yoğun temaslar yapılmaktadır. İncirlik’le ilgili yeni bir durum yoktur. Sadece eğitdonat programı için Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Bunda da karar aşamasına gelinmemiştir. Suriye’de IŞİD faaliyetlerine karşı, uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge tesisi dahil birlikte atılacak adımlar ABD ile görüşmeler derinleştirilerek sürdürülecektir.” Arınç, Türkiye’nin sürecin başından beri Suriye’deki ılımlı muhalefetin güçlendirilmesi gerektiği görüşünü savunduğunu ve haklı çıktığının görüldüğünü söyledi. Arınç, “Şimdi batılı ülkeler Türkiye’nin geldiği noktada bir eğitdonat faaliyetinin, ki sayılarının belki birkaç yüz olabileceğini düşünüyorlar. Türkiye sadece eğitimde olabilir, silah ve teçhizatta olmaz. Mutlaka Suriye halkından olması, yabancı unsurları barındırmaması düşünülüyor” diye konuştu. Arınç’a, Barzani’nin Türkiye’nin IŞİD saldırılarına karşı Kürt yönetimine silah yardımında bulunduğunu ancak Ankara’nın konjonktür gerekçesiyle bunun açıklanmasını istemediği yönündeki açıklamaları da anımsatıldı. Barzani’nin sözünü ettiği silah yardımı konusuna değinmeyen Arınç, şöyle konuştu: “Sayın Barzani’nin açıklaması bence olumlu bir açıklamadır. ‘Evet Türkiye bu konuda bize yardım etti, ama beklediğimiz kadar değil’ dedi. Bu bir serzeniş değil, eksiklik değil. Türkiye kendi ulusal çıkarlarını her konuda en önde tutmak zorundadır. Bizim Kuzey Irak’taki yönetimle ilişkilerimizin iyi olduğunu herkes biliyor. Kobani sebebiyle Türkiye’den belki bazı talepleri olmuş olabilir. Biz bunları hukuk çerçevesinde değerlendirmek durumundayız.” İncirlik için daha güçlü Türkiye’den tutum beklerdik Müslim: Kimse silah yardımı yapmadı l “Bazıları Türkiye’nin size yardımda yavaş davrandığını söylüyor. Yorumunuz ne” sorusuna Mesud Barzani, “Türkiye’den daha güçlü bir tutum bekliyorduk. Gördüğümüzden daha güçlü bir tutum bekliyorduk. Daha çabuk hareket etmelerini daha fazla silah göndermelerini… Ama bununla birlikte onların problemlerini anlıyoruz” yanıtı verdi. “Sizce bu yavaş hareket etmede başka boyutlar da olabilir mi” sorusu üzerine ise Barzani, “Türkiye açık ve kararlı tutum almakta çekinceli davranıyordu. Tabii bunun sebebi iç durum ve rehineler meselesiydi. Bu sebepleri anlayışla karşıladık. Söylememiz gerekir ki, Türkiye de yardımda bulundu. Ama dediğim gibi daha fazlasını bekliyorduk” sözleriyle yanıtladı. Hedef: Suriye’de kukla devlet ABD: Taahhüt verdiler İncirlik Türkiye: Mutabakat yok Sınıra sevkıyat 15 TIR FIRAT KOZOK ANKARA ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin, Türkiye’nin, aralarında İncirlik’in de bulunduğu bazı üslerinin IŞİD’e karşı oluşturulan ABD liderliğindeki koalisyonun kullanmasını kabul ettiği açıklamalarına karşın, Başbakanlık kaynaklarına göre, İncirlik’le ilgili WashingtonAnkara arasındaki pazarlıklar sürüyor. İncirlik Üssü’nün kullanımıyla ilgili Türkiye’nin mevcut yaklaşımında bir değişiklik olmadığını ifade eden kaynaklar, görüşmelerin sürdüğünü ifade ediyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, NBC televizyonuna yaptığı açıklamada hava sahası konusuna açıklık getirmezken “Türkiye içindeki tesislerinin Irak ve Suriye içinde faaliyetlerde bulunacak olan koalisyon güçleri ve Amerikalılar tarafından kullanılabileceğini söylediler. Bu yeni ve bizim için son derece memnuniyetle karşıladığımız bir taahhüt. Önemli bir rol oynayabilmeleri için Türklerle diğer yolları da konuşmayı devam ediyoruz” demişti. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri de Türkiye’nin, aralarında İncirlik’teki NATO üssünün de bulunduğu bazı üslerin, IŞİD’e karşı oluşturulan ABD liderliğindeki koalisyonun kullanmasını kabul ettiğini ileri sürmüşlerdi. Bu çerçevede ABD’nin İncirlik’in yanı sıra Diyarbakır ile Batman veya MalatyaErhaç’taki üslerin koalisyon tarafından kullanılmasını talep ettiği iddia edilmişti. Tüm bu gelişmelerin ardından Star gazetesine konuşan Başbakan Davutoğlu ise Türkiye’nin halihazırda İncirlik’ten Irak’a yönelik keşif uçuşlarına izin verdiğini ancak kapsamlı bir harekat için Suriye’de uçuşa yasak bölge ve tampon bölge uygulanmasını istediklerini söylemişti. gitti Pazarlık sürüyor l Yeni haftayla birlikte Türkiye’nin uluslararası koalisyona katkı sunarken üslerin kullanımı konusunda nasıl bir tutum takınacağı gündemin en önemli maddesi oldu. Konu Bakanlar Kurulu’nun ana gündem maddelerinden biri olarak değerlendirildi. Rice’ın açıklamalarını değerlendiren Başbakanlık kaynakları, Türkiye ile ABD arasında İncirlik’in kullanımına yönelik bugüne kadar varılan mutabakatın dışında yeni bir gelişmenin söz konusu olmadığını ifade ederken karşılıklı temasların sürdüğünü bildirdi. Suriye’deki ılımlı muhaliflere Türkiye’de eğitim verilmesi konusunda uzlaşma sağlandığını ifade eden kaynaklar, İncirlik’in eğitimler çerçevesinde kullanılıp kullanılmayacağı konusunda bir mutabakatın olmadığını ifade etti. Başbakan Davutoğlu’nun gündemine sürpriz bir ABD ziyareti girebileceği belirtiliyor. BM Güvenlik Konseyi’nin 20152016 dönemi geçici üyeliği için 16 Ekim’de New York’ta seçim yapılacak. Seçimlerde Türkiye, İspanya ve Yeni Zelanda ile yarışacak. ABD’ye giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu seçimle ilgili kulis çalışmalarını yürütüyor. Çavuşoğlu New York’ta yaptığı açıklamada IŞİD ile mücadele konusunda müttefiklerle görüşmelerin sürdüğünü vurgulayarak “Şu an itibarıyla ‘eğit ve donat projesi’ kapsamında ABD ile mutabakatımız var. Bunun nasıl ve nerelerde yapılacağı gibi teknik konularda zaten uzmanlarımız kendi aralarında görüşüyorlar” dedi. Bakan Çavuşoğlu, İncirlik konusuna da değinerek “İncirlik veya başka bir konuyla ilgili şu anda verilmiş bir karar yok. Esasen bir stratejinin tartışılıp kabul edilmesi lazım” diye konuştu. ADANA (Cumhuriyet) Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin kontrolündeki Rojava bölgesinde IŞİD ve PYD’nin silahlı kanadı YPG arasındaki çatışmalar nedeniyle sınır hattındaki güvenlik önlemleri de artırılıyor. Bolu’nun ardından Adana’dan da sınıra askeri sevkıyat yapıldı. Üzerinde tankların yer aldığı 15 askeri TIR, güvenlik önlemleri altında E90 Otoyolu Adana gişelerinden geçti. Gişelerden kontrollü şekilde geçen askeri konvoy Şanlıurfa istikametine hareket etti. ‘Dönüm noktası: 2009’ Fotoğraf: AA Davutoğlu ABD sürprizi yapabilir El Kaideciler 9 aydır iddianame yok Çavuşoğlu: İncirlik kararı yok serbest YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’da 14 Ocak’ta düzenlenen El Kaide operasyonunda tutuklanan 11 kişiden 6’sı, iddianamenin 9 aydır hazırlanamamış olması nedeniyle tahliye edildi. Tahliye edilenlen arasında El Kaide’nin Türkiye sorumlusu olduğu belirtilen “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk da bulunuyor. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile 14 Ocak’ta Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri tarafından Van, Adana, Gaziantep, İstanbul, Kilis ve Kayseri’de yapılan operasyonlarda 25 şüpheli gözaltına alındı. Savcılıkta ifadeleri alınan 25 şüpheliden 13’ü tutuklanırken 12’si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklu 13 sanıktan İ.Ş., A.K., O.Y., Ü.İ., E.M. ve Ş.Ç. hakkında hazırlanan iddianame, Van 3.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Geçen 6 Ağustos’ta Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bu 6 sanıktan 2’si tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Operasyonla ilgili tutuklu kalan 4 sanık tutuklu kaldı. Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Kaide’nin Türkiye sorumlusu olduğu belirtilen “Ebu Hanzala” kod adlı Salih Bayancuk’un da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında ise iddianame hazınlanamadı. Bunun üzerine geçen perşembe günü Van Sulh Ceza Hâkimliği tarafından alınan kararla halen iddianamenin hazırlanmamış olması ve delillerin toplanmış olmasını gerekçe göstererek 6 sanığın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi. Operasyon kapsamında 5 tutuklu kaldı. Ebu Hanzala Erbil’de Kobani zirvesi MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, PYD ve Suriye’deki Kürt partilerini Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e davet etti. Barzani’ye yakın olan ve bir süre önce IŞİD’e karşı silahlanacakları açıklamasını yapan Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (KDPS) Genel Sekreteri Suud Mella, Suriye Kürt Ulusal Kongresi (ENKS) ve Rojava Kürdistanı Halk Kongresi’nin (EGRK) Kürt Bölgesel Yönetimi’yle görüşme yapacaklarını önceki gün açıklamıştı. ENKS ve EGRK’nin dün yapması beklenen görüşmeler bugüne ertelendi. Rojava’da yönetimi elinde bulunduran PYD Eşbaşkanı Salih Müslim de dün Erbil’e gitti. Barzani’nin PYD, diğer siyasi parti ve oluşumları bir araya getireceği, Erbil’de yapılacak görüşmelerde Rojava’daki durum ve IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarının ele alınacağı bildirildi. Barzani’nin PYD ve diğer oluşumlar arasındaki sorunların çözülmesi ve Rojava’nın ortak savunmasının sağlanması için bu görüşmeyi istediği bildirildi. 11 Temmuz 2012’de PYD ve diğer oluşumlar Barzani’nin çağrısıyla Erbil’de bir araya gelerek Rojava’daki ortak yönetimin sağlanması için Erbil mutabakatını oluşturmuş ancak PYD’nin çekilmesiyle Rojava’daki Kürt ittifakı bozulmuştu. Ankara, 91 yıldır başkent ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın başkent oluşunun 91. yılı törenlerle kutlandı. Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve beraberindekiler Anıtkabir’i ziyaret ederek Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Kılıçlar, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Başkent olma onurunu 91 yıldır şerefle taşıyan Ankara, tarih ve kültürel zenginliklerini koruyarak aydınlık yarınlara güvenle yürüyecektir” diye yazdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yayımladığı mesajında başkentin 2023 hedeflerine yön vereceğini söylerken, Başbakan Ahmet Davutoğlu, mesajında “Ankara gün geçtikçe güçlenen demokrasimizin beşiği olmaya devam edecektir” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçradoğlu mesajında; Atatürk ilke ve devrimleriyle, demokrasinin, çoğulculuğun, çoksesliliğin ve adım adım kadınerkek eşitliğinin merkezi olan Ankara’nın AKP iktidarında içinin boşaltıldığını ve değerlerinden uzaklaştırılmak istendiğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear