25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2014 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL ... Ancak kurumlar altüst edilerek çözüm bulunmaya çalışılması ebette kabul edilemez... Gözleri kör eden kavganın temelinde demokratik zaaf var. Vergi veya başka cezalarla şirketler (özel sektör) üzerinde baskı kuruluyor. Düzenleyici kurumların bağımsızlığına gölge düştü. İhale yasaları onlarca kez değişti... HSYK teklifi, yürütmenin (hükümetin) yargı üzerindeki etkisini arttırmaya çalışıyor... .... diye yazıyor, söylüyorsanız... Başbakan RTE’ye göre vatan hainisiniz! HHH Hele bu gerçek saptamaları gizli kapaklı bir toplantıda değil... Açık, yasal bir toplantıda; “Türkiye’nin kendini tüketen şiddetli, yıkıcı ve kazananı olmayan (cemaathükümet arasındaki) kavgayla enerjisini harcayarak, kurumları altüst ederek çözüm bulmaya çalıştığını” söyler, yazarsanız... RTE’ye göre bir vatan hainisiniz! Bu değersiz, geçersiz mantığa, göre: Hemen her gün, her saat TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın açıkladığı bu gerçekleri haykıran, milyonların oy verdiği muhalefet partileri genel başkan ve yöneticileri, onları alkışlayan, destekleyen milletvekilleri... ... Her gün sokağa dökülerek polis baskısına ,TOMA’lara, biber gazlarına karşın hükümeti bu nedenlerle istifaya çağıran... ... Hesabıma söyleyeyim ben dahil, bizim gazetenin, Sözcü’nün, Aydınlık’ın, Yurt gazetelerinin, Milliyet’te, Hürriyet’te henüz köşelerini muhafaza eden sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki değerli yazarları... ... TÜSİAD Başkanı Muharem Yılmaz’ın söylediklerini her gün yazan, çizenlerin hepsi, hepimiz... ... Vatan hainiyiz! HHH TÜSİAD Başkanı Yılmaz; iş çevrelerinin sözcüsü ve de bir işadamı olarak saydığı nedenleri dikkate alan yabancı sermayenin Türkiye’de yatırım yapmayacağını söylüyor. Bir an önce ülke yöneticilerinin ve ülkenin şiddetli, yıkıcı ve kazananı olmayacak bu kavgada enerjisini harcayarak kendini tüketmesine son verilmesindeki zorunluluğu içeren gerçekleri açıklayınca... ... Vatan hainlikliğiyle suçlanmakla yetinmiyor... TÜSİAD’ın hükümetten gereken yanıtları alacağını söylüyor. Hükümetin, devletin kurumlarını kullanarak iş çevrelerinden kimilerine, büyük holdinglere müfettişler göndererek ağır vergi cezası kestiği biliniyor. Dünyanın hemen bütün demokratik ülkelerinde: Hükümetin yasaları zorlayarak ya da yasaları allak bullak ederek, bugüne dek izlenen uygulamalarını eleştiren, bir parti iktidarının politikalarına biat etmeyenlere karşı çıkanları... ... Devlet olanaklarını, parti politikaları uğruna kullanarak cezalandırması intikam refleksi diye yorumlanabilir. Ama bizde?.. HHH Bu, nasıl demokrasi? Başbakan; AB’deki görüşmelerden döner dönmez kılına dokunmayacağını açıklayarak Meclis’te ve yurtta gerginliğe neden olduğunu umursamadığını, HSYK teklifindeki kimi ilgili maddeleri bir kenara çekip donduracağını açıkladı. Bu kısa açıklamayı yaparken öne sürdüğü gerekçeye göre, “Bu kararı alırken kimseden emir almamış”... Zaten kişiliği de başkalarından emir almaya elverişli değilmiş! Oysa gün gibi aşikâr. AB ve AP yetkilileri, yargıyı hükümet emrine bağlayan teklifin hukukun üstünlüğüne aykırılığını ve erkler arasındaki sınırları zorladığını Başbakan’a söylediler. Döndü Brüksel’den, ilk işi Meclis’te teklifin tek maddesine dokundurmayarak savunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı çağırdı. Saatlerce halvet oldu bakanla... Köşk’e çıktı. Çankaya’daki AKP’liyle AB görüşmelerini görüştü. Ve müşterek karar: Eleştirilen maddeleri dondurdu! Oysa gerçek bal gibi ortada: HSYK yasasını askıya alan kararı, AB dayatmalarının ürünü! Delil yaratılmış u Balyoz davasından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral Çetin Doğan, TÜBİTAK raporunun yeni delil olduğuna dikkat çekerek ikinci kez yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunacaklarını belirtti. İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında suçlamaların dayandırıldığı 5. No’lu harddiskle ilgili Poyrazköy davasında yaptırılan TÜBİTAK incelemesinde “sistem saati geri alınmış bilgisayardan veri aktarımı” yapıldığı saptandı. Balyoz davasından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral Çetin Doğan, TÜBİTAK raporunun yeni delil olduğuna dikkat çekerek ikinci kez yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunacaklarını belirtti. TÜBİTAK’ın, Poyrazköy davasına bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği 20 Ocak 2014 tarihli raporda 5 ile numaralandırılan harddisk içeriğindeki dijital belgelere ilişkin değerlendirmeler kaydedildi. TÜBİTAK raporunda “Disk bölümüne, 28.07.2009 tarihinden sonra dosya aktarıldığı değerlendirilmektedir. Diskteki Windows XP işletim sisteminin son olarak 28.07.2009 tarihinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunlar, diskin işletim sisteminin son kullanılma tarihinden sonra başka bilgisayarlarda ikincil disk olarak kullanıldığını göstermektedir” şeklinde ifadeler yer aldı. TÜBİTAK raporunda şu saptama yapıldı: “5 No’lu diskte ‘yasemin. ppt’ dosyasının son değiştirme zamanının 20 Haziran 2003 10:00:28 olduğu, diske 20 Haziran 2008 saat 10:27:39’da taşındığı, en son erişim zamanının ise 9 Temmuz 2009 saat 09:39:05 olduğu görülmektedir.” Raporda, Balyoz davasında “Suga, Oraj, Sakal gibi planların çıktığı iddia edilen 5 No’lu harddiske, sistem saati geri alınmış bilgisayardan veri aktarımı yapıldığının tespit edildiği” belirtildi. Ersöz, 5 No’lu harddisk içindeki belgelere dayanılarak Balyoz davasında 11 Şubat 2011 tarihinde askerlerin toplu halde tutuklandıklarını söyledi. Ersöz, “Harddisk içinde kayıtlı suç unsuru kabul edilen dijital dokümanların ‘manipülatif’ olduğuna ilişkin tespit görmezden gelinerek sanıkların cezalandırılmasına karar verilmiştir. TÜBİTAK uzmanları da askeri savcılık ve Arsenal’in raporlarına benzer bulunmuştur. Bu rapor yeni bir delildir ve hükme dayanak kabul edilen dijitallerin hukuka aykırı olduğunu ortaya koyduğundan yargılanmanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilmelidir” dedi. Avukat Ersöz şöyle devam etti: “İkinci kez yargılamanın yenilenmesini talep edeceğiz. Bu talebimizin reddi halinde raporu Anayasa Mahkemesi’ndeki bireysel başvuru dosyamıza sunarak ‘adil yargılanma hakkı’nın ihlal edildiğinin tespiti için başvurumuzun öncelikle incelemeye alınmasını isteyeceğiz.” Balyoz’un dayandırıldığı CD’ye veri aktarımı yapıldığı tespit edildi GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bireysel başvuru hilmioğlu isyanı: Hemen serbest bırakın İstanbul Haber Servisi Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD), Ergenekon davasında 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve ağır hastalıklarıyla mücadele eden Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun hastalığına dikkat çekerek mahkemelere, Anayasa Mahkemesi’ne ve Cumhurbaşkanı’na tahliyesi için yetkilerini kullanma çağrısı yaptı. TÜMÖD tarafından dün İstanbul Barosu’nda düzenlenen toplantıya, TÜMÖD Başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldız, TÜMÖD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, Doç. Dr. Cüneyt Akalın, gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Coşkun Özdemir’in de arasında bulunduğu çok sayıda akademisyen katıldı. TÜMÖD Genel Sekreteri Sinem Şirin, TÜMÖD adına yapılan açıklamayı “Vicdanınız hiç sızlamıyor mu? Bırakın artık Fatih Hilmioğlu’nu” yazılı pankartın asıldığı masada okudu. TÜMÖD açıklamasında, “Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu gibi ciddi sağlık sorunları olan aydınların, gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerin, subayların, generallerin tahliye edilmeyerek tedavisine etkin bir biçimde geçilmemesi durumunda ortaya çıkacak sonuçlardan süreci bu duruma getiren ve izlemekle yetinen herkes sorumlu olacaktır” ifadesi yer aldı. Açıklamada “Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun acilen tahliye edilmesinin sağlanmasını önemle talep ediyoruz” denildi. ‘Özgürüm diyemiyorum’ ANKARA İSTANBUL (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz davası hükümlü ailelerinin oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu’nun haftalardır Ankara Sakarya Caddesi’nde sürdürdükleri Sessiz Çığlık eylemine CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da katıldı. Ailelere “Halinizi en iyi ben anlarım. Şu an kendime özgürüm diyemiyorum. İçeridekiler çıkıncaya kadar bu durum böyle kalacak” sözleriyle seslenen Balbay, “Özellikle hasta mahpusların durumlarını anlatmak gerekiyor. Fatih Hilmioğlu cezaevi koşullarını kaldıramayacak durumda. Hepsinin T.C. damarlarının kesilmesidir bu durum” dedi. Öte yandan İstanbul’daki “Sessiz Çığlık” eyleminde, TÜBİTAK’ın dijital delillere ilişkin raporuna dikkat çekerek yeniden yargılama istemlerini tekrar ettiler. Platform adına yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugün itibarıyla Gölcük’te çıkarılan ‘5 numaralı sabit diski’ inceleyen TÜBİTAK, delil olarak kullanılan kimi belgelerin bu diske 28 Temmuz 2009’dan sonraki bir tarihte, sistem saati geri olan bilgisayardan aktarıldığını yani manipüle edildiğini doğruladı. Artık araştırılması belgelerin kim tarafından, CD’ye kopyalandığıdır.” Bu kapsamda yaptığım ilk 5 konuşmanın ardından genel gözlemlerimin gençlikle ilgili bölümü, ayrıca kaleme almayı hak edecek kadar heyecan vericiydi. 18 Ocak’ta Malatya’da sevgili Veli Ağbaba’nın girişimiyle CHP il örgütünün düzenlediği toplantının iki ana gücü vardı; kadınlar ve gençler. Kadınlara ayrıca değinmek isterim. Gençler hem heyecanları hem bilinçleriyle salonun kahramanıydı. Uğur Mumcu’nun bütün zamanları aşan “Unutma Bizi” başlıklı yazısını o kadar güzel seslendirdiler ki; içimden Uğur Mumcu’ya seslenmeden edemedim: “Bu halk seni unutur mu?” 5 yıl aradan sonra ilk kez katıldığım 24 Ocak etkinliklerindeki gençlerin hiçbiri doğal olarak Uğur Mumcu’yu görmemişti. Günlük yazılarını kaleme alışının ertesi günü okumamıştı. Ama öylesine içten “Unutma bizi” diye haykırıyorlardı ki; sanki Mumcu’yu dün toprağa vermişiz de ertesi günü onu unutmama yemini ediyorlardı. HHH 23 Ocak’ta Antalya’da Uğur Mumcu’yu tam bir gazeteci olarak yansıtan güzel bir heykel açıldı. Gazeteciliğin en alt ve en üst makamı muhabirliktir. Mesleğe muhabir olarak başlarsınız. En iyi yazar olmayı başarmanın ve bunu sürdürmenin sırrı muhabirlik ruhunu kaybetmemektir. Uğur Mumcu bu ruhu hiçbir zaman kaybetmedi. Heykel açılışı sonrasında Piramit’teki konferansta kadınların ve gençlerin heyecanı salona hâkimdi. CHP Maltepe Gençlik Kolları’nın Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde 24 Ocak akşamı düzenlediği Uğur Mumcu’yu ve devrim şehitlerini anma toplantısı da yine tam bir gençlik heyecanıyla geçti. Ortak bakış bu olmalı ki; onlar da geceye “Unutma bizi” diye başladılar. Aralarında saz çalmayı ve söylemeyi bilenler “Uğur’lar olsun”u seslendirdi. Gençlerin heyecanı tüm salona yayıldı. Ak saçlılar da “Her yer Taksim her yer direniş”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırırken 20’li yaşların heyecanını yaşıyorlardı. Onlara seslenmeden edemedim: “İnsan heyecanları kadar gençtir!” HHH Bu yıl konuşmacı olarak katıldığım ve katılacağım anmalarda ana konu olarak şunu seçtim: Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya, Muammer Aksoy’dan Bahriye Üçok’a, Necip Hablemitoğlu’dan Çetin Emeç’e kadar katledilen aydınlarımıza büyük bir borcumuz var. Onlar fikirlerinden ödün vermeden, karşılaşabilecekleri tablonun ölüm olabileceğini göze alarak yaşadılar. Onlara olan borcumuz ancak onların düşüncelerini ülke yönetimine taşıyarak ödenebilir. Ancak o zaman katledilen aydınlarımızın gerçek anlamda yok edilemediğini kanıtlamış olabiliriz. Bu düşüncemi salonlarda paylaştığımda büyük bir karşılık aldım. Zaman zaman da şu soruyla karşılaştım: Haklısın, ama nasıl? İktidara giden yol her şeyden önce bu yolu hedeflemekten geçiyor. Bu düşüncelerin Türkiye’de iktidar yapılabileceğine inanmaktan geçiyor. Sadece direnmek, sadece acılara katlanmak yetmez... Yetmemeli... Katledilen aydınlarımızı anma toplantılarında önüne iyi bir hedef konabilecek büyük bir heyecan var. Bu hedef salonları, sokaklarla ve halkla buluşturarak iktidara yürümek olmalı. Yönü olmayan gemiye hiçbir rüzgârın faydası olmaz. Artık yönü netleştirmek, sağlamlaştırmak ve gerekleri için harekete geçmek gerekiyor. İktidara giden yol, sokaklarda, arka mahallelerde, üniversitelerde başlayan arayışa yanıt vermek ve toplumla kucaklaşmaktan geçiyor. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ OZAN YAYMAN İZMİR Kamuoyuna “askeri casusluk” olarak yansıtılan İzmir merkezli gizli belge ve bilgi bulundurma davasında 12 sanığın tahliye edilmesi sevinçle karşılanırken kalan 47 tutuklunun da bir an önce salınması istendi. İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında, 38’i muvazzaf asker olmak üzere 59’u tutuklu 357 sanık bulunuyordu. Mahkeme, geçen günlerde sanık avukatlarının tahliye istemini reddetmişti. Sanık avukatlarının itirazını değerlendiren Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise geçen perşembe ‘Gizli belge’de tahliye sevinci günü 12 sanığın tahliyesine karar verdi ancak bunu 1 gün sonra yani 24 Ocak’ta açıkladı. Mahkemenin diğer sanıkların tahliye istemlerini de yarın değerlendireceği öğrenildi. Tutuklu sanıklardan Jandarma Yarbay Emin Uğur Özaçık, Deniz Üsteğmen Anıl Bilgin, İdris Acartürk, Davut Yıldız, Yavuz Pehlivan, Tamer Nalbant, Mehmet Metin Turan, İrfan Bulut, Erdal Özkan, Erdal Şener, Özcan Özgür Altınbulak ve Asuman Ünlütük önceki gece tahliye edildi. Son tahliyelerin ardından dava kapsamında cezaevlerinde 47 tutuklu bulunuyor. miT’te filigran uygulaması bitti n Haber Merkezi MİT’in yıllardır uyguladığı filigran uygulamasına son verdiği iddia edildi. Uygulamanın ortaya çıkan belgelerin MİT’i zor durumda bırakması üzerine kaldırıldığı ileri sürüldü. MİT evraklarının üzerinde yer alan filigran ve printer kodu, dokümanı kimin hazırladığı ve nereden printer alındığını gösteren bir nevi parmak izi işlevi görüyordu. Son dönemde ortaya çıkan, fişleme, illegal talimatlar, suikast evrakı gibi dokümanlar bu belgelerin yalanlanmasına olanak tanımadığı bu nedenle filigran uygulamasına son verildiği bildirildi. Cevap ve düzeltme metni Müvekkilimiz Sn. Efkan ALA hakkında Cüneyt Arcayürek tarafından kaleme alınan Cumhuriyet Gazetesi’nin 31.12.2013 tarihli nüshasının 1. sayfasında “Soruşturmaları Örtme Çabası” ve devamında 8. sayfasında aynı yazara ait Güncel köşesinde yer alan yazının gerçeklere aykırı olduğunu; ayrıca gerek yazı başlığı, içeriği ve gerekse de yazının kamuoyuna sunuluş şekli itibarıyla görevinden dolayı müvekkilimizin şahsını doğrudan hedef alan, kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan, iftira içerikli bir yazı olduğunu, ilgili sorumlular hakkında her türlü yasal yola başvurulacağını kamuoyuna saygı ile duyururuz. Efkan ALA Vekili av. Muhsin Özyar Önerinin dondurulmasının altında AKP’nin ince hesapları yatıyor HSYK pazarlığı EMİNE KAPLAN n TOKAT (DHA) Reşadiye’ye bağlı Bereketli beldesinde, AKP ile MHP belediye başkan adaylarının yakınları arasında çıkan silahlı kavgada 2 kişi yaralandı. AKP’li Belediye Başkanı Hasan Yücel, belde dışında oturanların seçim döneminde MHP’li belediye başkan adayı Necati Şahin tarafından beldeye getirildiğini öne sürerek şikâyetçi oldu. Jandarma ekipleri beldeye gelerek çalışma başlattı. Bu sırada AKP’liler ile MHP’liler arasında tartışma çıktı. Başkan Yücel’in yeğeni Osman Polat, tabancayla MHP’lilerin üzerine ateş açtı. Açılan ateşte Ümmet Beyazıt (50) ile sopayla darp edilen Osman Polat yaralandı. adaylar arasında çatışma Kaçak boru hattı bulundu n HATAY (DHA) Suriye’den Hatay’ın Nar Binlerce kişi aym’ye başvurdu n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi 1 Ocak 2013 31 Aralık 2013 dönemine ilişkin bireysel başvuru istatistiklerini yayımladı. Buna göre 10 bin 476 kişi mahkemeye bireysel başvuruda bulundu. Mahkeme incemeye aldığı 4 bin 221 başvurudan sadece 58’inde lehte karar verdi. En çok başvuru adil yargılanma hakkıyla ilgili ihlal gerekçesiyle yapıldı. ANKARA AKP’nin HSYK yasa önerisini “şimdilik” askıya almasının altından hâkim ve savcı atamasından, kurulun idari yapısındaki değişikliğe kadar yapılan bir dizi pazarlık çıktı. HSYK 1. Dairesi’nin yapısını değiştirdikten sonra istediği kararları çıkarmaya başlayan AKP, kurul genel sekreteri ve yardımcılarının da değiştirilmesini istiyor. Bunun için HSYK Genel Kurulu’nun tavrını görmek isteyen AKP, yasa önerisinin görüşmelerini geçici olarak dondurdu. İstediği kararların çıkması ve bundan sonraki süreçte de kurulun hükümetle uyumlu çalışacağını izleyecek olan AKP, yasa önerisini geri çekmeden Genel Kurul gün deminde tutarak “sopa” gibi kullanmayı hedefliyor. HSYK önerisinin dondurulmasının altında yatan asıl planlar şöyle: Yasa önerisinin Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında 1. Daire’nin üye yapısının değiştirilmesiyle kurulda dengeler yeniden kuruldu. Salı gününden itibaren ise hükümetin istediği bazı değişikliklerle ilgili olarak HSYK’nin tavrı izlenmeye başlandı. HSYK’nin idari yapısı: AKP, önümüzdeki haftaya kadar bu konularda bir adım atılması, bundan sonraki süreçte de kurulun hükümetle uyumlu çalışacağına yönelik güçlü bir kanaat oluşması durumunda yasa önerisini buzdolabında tutacak. Böylece, kamuoyundan gelen itiHSYK’den istenen değişiklikler: razlar ve AB’nin eleştirileri de dikkate alınıyor algısı yaratılacak. Cumhurbaşkanı’nın vetosu: Parti kulislerinde, “Yasa önerisi TBMM’den geçer ve Cumhurbaşkanı da veto ederse, kamuoyundaki desteği ve gücü artar. Bu da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik planları etkiler” görüşü dile getiriliyor. Muhalefeti sıkıştırma: Parti kulislerinde, “Anayasa için partiler arasında uzlaşma olursa çok daha iyi olur” görüşü dile getiriliyor. Anayasa değişikliğinde uzlaşma sağlanamaması durumunda ise AKP, “Biz kaç kez anayasa çağrısı yaptık ama muhalefet partileri yanaşmadı” denilerek özellikle CHP’ye dönük politika oluşturacak. lıca ilçesi sınırına kaçak akaryakıt taşımakta kullanıldığı belirlenen toplam uzunluğu 5.5 kilometreyi bulan 3 boru hattı ortaya çıkarıldı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, boru hatlarını sınırda görev yapan güvenlik kuvvetleri belirledi. Altınözü Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında 4 bin metre, 700 metre ve 800 metrelik 3 boru hattı imha edildi. ‘Birlikte Temiz Türkiye’ye’ n İstanbul Haber Servisi Milli Merkez Beşiktaş Şubesi bugün 12.0017.00 saatleri arasında “Vatanın bütünlüğü ve milletin birliği için Atatürk’te birleştik. Birlikte Temiz Türkiye’ye” konulu panel düzenleyecek. Akatlar’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenecek foruma, TBMM Eski Başkanı ve Milli Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk katılacak. Forumda, eski Bakan Yaşar Okuyan, CHP Eskişehir Eski Milletvekili Tayfun İçli, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı avukat Zeynep Küçük, DSP Burdur Milletvekili Hasan Macit, TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz ve AKUT Genel Başkanı Nasuh Mahruki konuşma yapacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear