17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 MAYIS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Cumhuriyet’in açtığı elektrik dosyasının ardından Sayıştay halkın cebinden çıkan parayı hesapladı: 6 milyar TL kayıp! FIRAT KOZOK ANKARA TEDAŞ’a bağlı kayıp ve kaçak oranının düşük olduğu bölgelerdeki elektrik dağıtım şirketlerinin kasalarındaki milyonlarca TL ile birlikte özelleştirilmesinin ardından, uzun süre TEDAŞ’ın elinde kalan ve bu oranın yüksek olduğu şirketler nedeniyle kayıpkaçak oranları 2011’de tavan yaptı. Yalnızca Dicle EDAŞ’ta kayıpkaçak oranı 71.4 olurken, TEDAŞ genelindeki ortalama oran da önceki yıla göre yüzde 4.75 artarak yüzde 25’e çıktı. Bu enerjinin bedeli, satış maliyeti üzerinden hesaplanınca 5.9 milyar TL’ye çıkıyor. Sayıştay, konuyla ilgili çalışma yapılmasını istedi. Sayıştay’ın TEDAŞ raporu, kayıp ve kaçaklar nedeniyle yurttaşın nasıl zarara uğratıldığını ortaya koydu. Rapordan yansıyan satır başları şöyle: l Dağıtım şirketlerinin tamamının TEDAŞ portföyüne dahil olduğu 2008 yılında ortalama kayıpkaçak oranı yüzde 14.4 iken, bu oran 2011 yılında yüz u Kârlı işletmelerin üstüne para verilmesiyle yapılan özelleştirmeden sonra kayıp ve kaçaklar nedeniyle yurttaşın cebinden çıkan para 6 milyara dayandı. Sayıştay’ın saptamasına göre dağıtım şirketlerinin tamamının TEDAŞ portföyüne dahil olduğu 2008 yılında ortalama kayıpkaçak oranı yüzde 14.4 iken, bu oran 2011’de yüzde 25.1’e yükseldi. Bu da Türkiye’de enerji maliyetlerini yükseltti. de 25.1’e yükseldi. l Geçmiş yıllara göre 2011 yılında kayıpkaçak payının daha fazla oranda artmasına diğer etkilerin yanında özellikle, geçmiş yıllarda kayıpkaçak oranı düşük olan şirketlerin özelleştirilmesiyle TEDAŞ portföyünden çıkması ve bu oranların yüksek olduğu şirketlerin TEDAŞ bünyesinde kalmasının etkisi daha fazla oldu. l Teknik kayıpları azaltmak, kaçak enerji tüketimlerinin önüne geçmek ve enerji verimliliğini artırmak için; 2011 yılında teknik kayıplar ve kaçak kullanılan enerji toplamının satın alınan enerji içindeki payı Dicle EDAŞ’ta yüzde 71.37, Vangölü EDAŞ’ta yüzde 52.10 ve Aras EDAŞ’ta yüzde 26.42 gibi oldukça yüksek oranlara yükseldi. l TEDAŞ’ın 2011’de satın aldığı ve abonelerine fatura ettiği enerji ile kayıpkaçaklara giden enerjinin miktar ve oranları açısından, en fazla kayıp ve kaçak Dicle EDAŞ’ta yaşandı. Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman ve Şırnak’ı kapsayan bölgede toplam kayıp ve kaçak oranı yüzde 71.4’e çıktı. Bu bölgeyi, Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van’a dağıtım yapan Vangölü EDAŞ izledi. Buradaki kayıpkaçak oranı yüzde 52.1 oldu. Bu oranın en düşük olduğu bölge ise İzmir ve Manisa’yı içine alan Gediz EDAŞ oldu. l TEDAŞ genelinde şirketler ortalaması olarak satın alınan elektrik enerjisinin yüzde 25.09’u herhangi bir bedel alınmaksızın kayıp ve kaçaklara gitti. Bu enerjinin bedeli ayrı bir hesapta izlenmeksizin doğrudan satış maliyeti içerisinde yer aldı. Bunun tutarı, enerji alış bedeli olarak 3.4 milyar TL oldu. Bu tutar enerji satış maliyeti üzerinden hesaplanacak olunursa 5.9 milyar TL’ye ulaşıyor. Kayıpkaçak olarak, sadece Dicle EDAŞ’tan gelen bölümü satış fiyatı üzerinden hesaplanacak olunursa 3.4 milyar TL’ye ulaşıyor. l TEDAŞ’tan alınan ve yukarıdaki tabloya yansıtılan bilgilere göre, 2011 yılında 1 milyon 757 bin 256 abonenin taraması yapıldı ve 101 bin 176 tutanak düzenlendi. Tutanak sayısı yüzde 5.8 oranında oldukça düşük gerçekleşirken, savcılığa bildirilen kaçak adedi ise TEDAŞ genelinde 53 bin 483 adet olarak gerçekleşti. Taranan abonelere 235 milyon 770 bin TL tahakkuk yapıldı. Ancak bunun yalnızca yüzde 14.5’i tahsil edildi. Sayıştay kayıpkaçak oranlarının düşürülmesi için dağıtım şirketleri ile birlikte gerekli çalışmaların yapılmasını, idari ve hukuki önlemler alınmasını istedi. Üç Seçim; Siyasal İslama Oynama Zamanı... Taksim Meydanı şantiyesi Tarlabaşı’ndan dönüş yapan otobüslerin oluştudukları kuyruklar bağlantılı otobüslerden iniş, Beyoğlu’nun ara sokaklarından Taksim’e yürümek zorunluluğu, kimi dudak uçuklatacak tanıklıklara da yarıyor... Kulağımın dibinde patlayan güçlü su ya da gaz fışkırtması sesine başımı çevirdiğimde donup kalmışım... Yaklaşan öğlen yemek saatine son hazırlığını yapan tavuk kızartmacısı bir eliyle tavukların pişirilmeye hazır dizildiği sopayı tutuyor, diğer elinde içlerine basınçlı fışkırttığı şeyin hortumunu tutuyor... Önce saf saf son dakika basınçlı suyla yıkama işlemi sandım. Dehşetle yana devrilmiş bildiğimiz gaz tüpünden yakılmadan gaz pompalanmakta olduğunun ayırdına vardım. Gelip geçen kalabalığın içinde, güpegündüz, biraz sonra kızartılacak tavukların içine içine, üzerlerine, bildiğimiz petrol türevi gaz sıkılıyordu... Eti şişirmek, kızardığında güzel renk vermek, taze bol etli şişkin göstermek... bilemediğim işlevi her ne ise doğrudan çok tehlikeli kimyasal atık sıkılıyordu. Bu ara yakın çevremdeki dost kanser patlamasının acısı üzerine gerçekten donup kalmış olarak, bu işi yapan vicdansız esnafla kavga etmeyi bile akıl edemedim... Bir süre kelimenin gerçek anlamı ile, vic dansızlığın bu boyutu karşısında acıdan şokta, uyurgezer, içim kararmış Taksim’e doğru yürüyordum ki, iki zabıtayla çarpışırcasına yüz yüze geldim...İçimdekini çaresiz öfkemi onlara yansıtmak istedim. Alaycı, umursamaz dinlediklerini görünce, hesap sorulmayacağının bile algılamasında daha moralsiz, öfkeli, işe yaramaz cümleler kullanıp yürüdüm... İşte insan sağlığı, canının böylesine umursanmadığı bir düzende halk sağlığını, öncelikle de gençlerimizi koruma adına iktidarlarının içki yasağı paketi gündeme girdi... Yerseniz... Sizin yiyip yemediğinizin anlamı yok ama güpegündüz hazır yiyecekler içinde en sağlıklı olduğunu umduğumuz kızarmış tavuğa petrol artığı gazları püskürtüp bize yedirebilen bir düzende, içki yasaklarının peşinden kim bilir neler neler, ne tip belediyeler, zabıta uygulamaları yaşanacak... Başbakanımızın çiçeği burnunda torba yasası içinden çıkan içki yasaklarının üzerinden ilk propaganda konuşmasında “Gece gündüz içen, kafa kıyak gezen gençlik istemiyoruz. Uyanık, diri, bilgili nesiller yetiştireceğiz...” cümleleri yer alıyordu... Bir yılda üç seçim çalışmalarını başlatırken, torbadan çıkan içki yasağının seçim kampanyası süreçlerinde, siyasal İslama oynama ruhuna uygun nasıl kullanılacağını kestirmek zor değil. Doğrusu iktidarlarının bir yılda üç seçim süreci için elinde tuttuğu kozlar hiç de avuçlarının içindeki medyada pazarlandığı gibi parlak değil... HHH Yandaş, teslim alınmış medyada bile iktidarlarının sivil diktatoryal dayatmalarına yönelik, cılız, yağ çeker üslup içinde bile olsa çatlak sesler önlenemez oldu. İslam dünyasında padişahlık özentisi rol model çıkışların birbirinden pahalı bedellerinin görülmesi önlenemez boyutlarda. Arap baharları, Suriye gerçekleri üzerinden seçim kampanyalarının götürüsü getirisinden çok olacak... Ele geçirilmiş medya şimdiden yemiyor, her önemli olayın özelinden iktidarlarının, doğrudan Başbakan’ın uyarıları art arda geliyor... Gündemin her olayı, tartışması üzerinden yapılan yayınlardan, yazarlardan bir bir hesap sorulması örnekleriyle cezaevlerindeki gazeteci rekorumuza, iktidar buyruğuyla işten atılan gazeteciler rekoru eklenmiş oluyor. Medyanın biadı işlerin ters gitmesi oranında iktidarlarına yetmiyor olmalı, holding medyalarına, patronajlarına yönelik yeni operasyonlar gündeme sokuluyor... Olay haber cümleleri üzerinden hesap soran bir sivil iktidar uygulaması, basına yönelik baskılarda askeri darbeler dönemleri uygulamalarının hafif kaldığını yaşayarak görüyoruz.. İktidarlarının iktidarda büyüme stratejilerinde, daha önceki seçim süreçlerinde kullanılmış silahların pek çoğunun geçerliliği, hele de siyasal İslam adına mağduru oynayabilme şansı artık tüketildi... Siyasal İslamcılar bile, insan hakları, demokrasi kriterleri içinde iktidarlarının çıkarlarını kollama adına yeni, başka mağdurlar yaratıldığını, baskıların sınır tanımaz dozlarda arttığını itiraf etmek zorunda kalıyorlar... İktidarlarını yeni ötekiler, mağdurlar yaratmama yolunda uyarmak gereğini duyuyorlar... Tabii dünya dengelerini bilen, kollayanlardan gelen bu sessiz uyarıların insan hakları, demokrasiden değil, siyasal İslamdan, güçten beslenen, gücünün sarhoşluğunda sınır tanımayan iktidar gücütutkusunu frenlemede işe yaradığını söyleyebilmek söz konusu değil... Sözün özü; yeni seçimlere yönelik, iktidarda büyümek, en azından gücünü koruyabilmek yolunda, siyasal İslam eksenli, mağdur edebiyatının getirisi tüketildikten sonra, vitrinde insan hakları, demokrasi üzerinden siyaset yapmanın da yararı kalmamış gözüküyor... Güç üzerinden siyasette İslam dünyasına rol model, padişahlık büyüsü... stratejik ortak gücü... kavramları da çok hızlı tüketilince işler sarpa sarmışa benziyor... KESK’ten torba yasaya sert tepki: Kamu çalışanları 4C’li yapılacak AHMET ŞEFİK TRABZON (CUMHURİKesik, AKP’nin YET) KESK adına açıklatorba yasa taslağı malarda bulunan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Geile 657 Sayılı Devlet nel Başkanı Ahmet Kesik, Memurları Kanunu’nda AKP’nin torba yasa taslağı ile yapılmak istenen Uyarı grevine 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklikler sonucunda davet değişiklikleri Meclis gündeKesik şunları söyledi: iş güvencesinin mine getirdiğini, bunun kamu “Sürgünrotasyon dükalmayacağını belirtti. zenlemesine, performançalışanlarını zor durumda bırakacağını söyledi. Kesik, iş ve sa dayalı ücretlendirmeücret güvencelerinin kaldırılye, uyanık tüccar hesamasına sessiz kalmayacaklarını söyledi. bıyla disiplin cezalarının değiştirilmesiAhmet Kesik, bireysel performansa da ne, iş ve ücret güvencemizin tamamen yalı ücretlendirmeyle, kamuda güvence ortadan kaldırılmasına karşı çıkıyoruz. sizliğin artacağını, istihdam biçimleri Dolaylı vergilerin düşürülmesi, herkenin yaygınlaştırılacağını, taşeronlaşma se nitelikli ulaşılabilir kamusal eğitim nın egemen kılınacağını, kamudaki her ve sağlık hizmeti verilmesi için 5 Hazikesin 4C statüsüne getirileceğini, ücret ran 2013 Çarşamba günü yapacağımız lendirmenin taban ve performans ücreti uyarı grevine davet ediyoruz.” u BES Genel Başkanı olarak hayata geçirileceğini iddia etti. Kesik, 2731 Mayıs 2013 tarihleri arasında bir kamu çalışanları arasında referandum gerçekleştireceklerini belirtti. Torba yasayla ne değişecek? Ahmet Kesik, tasarı ile kamuda fazla mesai ücretlerinin kaldırılmasının da amaçlandığını savundu: l Kamuda, müdür, il müdürü, daire başkanı kadrolara yapılacak atamalarda aranan sırası ile 8, 10 ve 12 yıllık hizmet süresi 5 yıla indirilecek. Bu pozisyondakiler için 5 yılın hesabında sadece kamudaki süreler değerlendirilecek. l 6400 ek göstergeli genel müdür ve üstü kadrolara atanmada yine 5 yıl hizmet yeterli olacak. 5 yılın hesabında bu kez özel sektördeki süreler de değerlendirilecek. Üstelik bu kadrolara daha önce hiç memuriyeti olmayanlar da atanabilecek. l Müdür ve üstü kadrolara atanmada belirli süre o kurumda çalışmış olma, belirli bölümleri bitirmiş olma gibi şartlar aranmayacak. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi kurumlardaki üst düzey kadrolara meslek mensubu olmayanlar da atanabilecek. T.C. DATÇA (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/2 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: MUĞLA İl, DATÇA İlçe, 1515 Parsel No, YAZI KÖYÜ Köyü, 36,00 m2 EV VE ARSASI Yapı tek katlı yaklaşık 4050 yıllık taş çatısı kapısı olmayan harabe köy içinde yol cepheli onarılarak kullanılabilir hale getirilecek küçük tadilatlar isteyen tek odalı altyapısı bulunan taş evdir. (Detaylar dosyasındadır) Adresi: Yazı Köyü Datça/MUĞLA Kıymeti: 10.000,00 TL KDV Oranı: %1 1.Satış Günü: 28/06/2013 günü 09:30 09:35 arası 2.Satış Günü: 23/07/2013 günü 09:30 09:35 arası Satış Yeri: Hükümet Konağı Kat:4 Datça İlçe Seçim Müdürlüğü Önü 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: MUĞLA İl, DATÇA İlçe, 1455 Parsel No, KÖY İÇİ MEVKİİ, YAZI KÖYÜ Köyü, 148,00 m2 EV VE ARSASI, Köy yerleşim alanı içinde elektrik suyu mevcut 2 odalı 34 m2 kapalı alanı bulunan kısmen tadilat isteyen tek katlı eski taş ev yaklaşık 3040 yıllık bina. (Detaylar dosyasındadır) Adresi: Yazı Köyü Datça/MUĞLA Kıymeti: 15.000,00 TL KDV Oranı: %1 1.Satış Günü: 28/06/2013 günü 10:00 10:05 arası 2.Satış Günü: 23/07/2013 günü 10:00 10:05 arası Satış Yeri: Hükümet Konağı Kat:4 Datça İlçe Seçim Müdürlüğü Önü 3 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: MUĞLA İl, DATÇA İlçe, 181 Parsel No, YAZI KÖYÜ Köyü, 3.300,00 m2 BADEMLİK, yolu bulunmayıp tarımsal niteliği korunacak arazilerden oluşu, arazi içinde su elektrik altyapı bulunmayışı arazinin kumlutınlı toprağa sahip olması bakımsız ve arazi içinde 40 yaşlarında 15 adet badem ağacı, 30 yaşlarında 2 adet incir ağacı vardır. Köye uzak, imarı yok. (Detaylar dosyasındadır) Adresi: Yazı Köyü Datça/MUĞLA Kıymeti: 66.000,00 TL KDV Oranı: %18 1.Satış Günü: 28/06/2013 günü 10:30 10:35 arası 2.Satış Günü: 23/07/2013 günü 10:30 10:35 arası Satış Yeri: Hükümet Konağı Kat:4 Datça İlçe Seçim Müdürlüğü Önü 4 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: MUĞLA İl, DATÇA ilçe, 54 Parsel No, YAZI KOYU Köyü, 7.005,00 m2 TARLA, parselin yolu bulunmayıp özel mahsul alanı içinde kaldığı taşınmaz içinde ağaç vs. bulunmadığı bakımsız kumlu tınlı toprak yapısına sahip olduğu sulama imkânı olmadığı, imar durumu yok.(Detaylar dosyasındadır) Adresi: Yazı Köyü Datça/ MUĞLA Kıymeti: 140.000,00 TL KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 28/06/2013 günü 11:00 11:05 arası 2. Satış Günü: 23/07/2013 günü 11:00 11:05 arası Satış Yeri: Hükümet Konağı Kat: 4 Datça İlçe Seçim Müdürlüğü Önü Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/2 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları, işbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere ilan olunur.18/05/2013 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * Bu örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 31685) VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 11755 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT AYŞE MİNE UZUN vefat etmiştir. Cenazesi 24.05.2013 tarihinde defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Elektrikte rekabet incelemesi “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, elektrik enerjisi toptan ve perakende satış piyasaları hakkında piyasa incelemesi başlattı. Kurumun internet sitesinde yayımlanan duyuruda, elektrik sektöründe serbestleşme sürecinin meşakkatli olduğu belirtilirken, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanması ve Elektrik Piyasası Kanunu ile yeni bir aşamaya girildiğine dikkat çekildi. Duyuruda, yapılacak incelemeyle kamu yararının hedeflendiği vurgulanırken, “Gelinen aşamada, elektrik toptan satış piyasasının oluşturulması ve tüketicilerin serbestleşme sürecinden yeterli faydayı elde edebilmesi ön plana çıktı” denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear