14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2013 SALI 6 HABERLER Silivri’de mahkemeye koşan yurttaşlara tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale edildi Savaş alanına döndü Silivri, Demokrasinin Mihenk Taşıdır! Evet epey bir süredir bu başlığı koymak istiyordum bir yazıma... Aslında atmakta geç bile kalınmış bir başlık. İçeriğini çok yazdık; “ileri demokrasi”nin nasıl bir yeni tür faşizm olduğunu geniş kitlelerin anlamasının bir zamanı var diye mi düşündük, bilemem. Ama gerçeğin gelip bütün yalanları silip süpüreceği bir zaman vardır. Evet, Silivri, ülkede demokrasinin, özgürlüğün mihenk taşı olmuştur. Siyaseti nesnel tartışıp da hâlâ bunu anlamayan iyi niyetlileri, varsalar eğer, artık sadece zavallılar diye sınıflandırabilirim... Silivri koyu bir faşizmin fotoğrafıdır. Yoo hayır, sanmayın ki dünkü fotoğraflara bakarak bunu söylüyorum. Dün Silivri önlerinde yaşananlar salt, içeride yıllardır sürdürülen ve dünyada bugün rastlanamaz bir yargılama, suçlama türünün, yasa tanımazlığın, hukuksuzluğun, demokrasi ve insan hakları düşmanlığının, keyfiliğin, gücünü asla yasa ve hukuktan almazlığın, bağlı olduğu iç ve dış güçlerin emir ve talimatlarına göre davranmanın, eline tutuşturulan suçlamaların gerçeğini araştırmaya gerek görmemenin, karşısındakileri sadece ama sadece yok edilmesi gereken düşmanlar olarak kabul etmenin dışavurumudur. ??? Silivri, iktidarın gerçek yüzüdür. Bu yüze ne yakıştırırsanız yakıştırın... Silivri, iktidarın hukuku ve yasaları nasıl keyfince ve “düşmanlarını yok etmek” için kullanabileceğinin belgesidir, belgeselidir. Silivri, baştan sona kurmacadır... Bombalardan tutun her bir suçlama konusuna kadar... Silivri bir zorlamadır, yaratılmış davalar bütünüdür. Silivri, hukuk ahlaksızlığının tepe noktasıdır. Silivri, insan hak ve özgürlüklerine, adil yargılama hakkına karşı işlenen bir suçtur. Silivri, ülkenin istenirse nasıl bir hukuksuzluğun batağına saplandırılabileceğinin provasıdır. Silivri, herkesin başında sallandırılan bir Demokles’in kılıcıdır. Silivri, bir susturmadır, istenmeyenlerin defterini dürme operasyonudur, bir siyasi intikamdır, canlar için cinayettir, yargısız infazdır, adam öldürmecedir, binlerce insanın hayatını karartmadır. Silivri’de bir siyasi vahşet oyunu sahnededir. Silivri, iktidarın bu ülkeye istediği her şeyi yapabilme iradesinin dışavurumudur. Bütün bunlardan öte gelinen nokta artık şudur: Silivri sıradan bir hukuksuzluk abidesi olmanın da ötesinde, başka siyasi içerikler kazanmıştır: Silivri, ülkeyi savaşa sürme, sınırlarını değiştirme, Türkiye Cumhuriyeti’nin 93 yılını isterse yok sayma, yeni bir rejim yaratma, bir dikta anayasasını giydirmenin da adı olmuştur artık. Evet, artık bu noktaya geldik: Silivri demokrasinin mihenk taşı olmuştur. Silivri karşısında susanlar, bu ülke ve insanına karşı, hazırlanabilecek her türlü komplonun, tuzağın da bir parçası olmaya adaydır. Demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini ağzına alanlar, Silivri karşısında susuyorlarsa, sahte insanlardır. ??? Kürtler, BDP’liler ve diğer hepsi, Silivri konusunda neden susuyor? Gelsinler “Türk kardeşleriyle” protesto etsinler? Hukuksuzluğa karşı değil misiniz, demokrasi istemiyor musunuz?!! İmralı’dan, Silivri için bir “demokrasi manifestosu” mu bekleyeceğiz?! Kendilerine karşı yapılanlara hukuksuzluk deyip de, her ne ve kim olursa olsun, başkalarına karşı aynı hukuksuzluklar karşısında susuyorlarsa, iktidara karşı seslerini yükseltmiyorlarsa, ancak iktidarla birlikte yaşayabilirler, ama milletin çoğunluğu ile değil... Zaten öyle bir istekleri olduğuna da inananlar giderek azalıyor. Bu tutumlarıyla iktidarın ancak ikiz kardeşi olabilirler: Benim menfaatim, benim çıkarım, bana demokrasi ama sana idam... Silivri Kürtler için de, ama artık çoktan aşılmış ve zamanı dolmuş bir demokrasi testiydi... ??? Dün Silivri önünde yaşananlara bakıp da “ne kadar ayıp, yanlış yapılıyor” sanmayın... Dışarıda seyrettiklerimizin, aslında içerideki zulmün, insanlık suçunun aynen dışavurumu olduğunu görün. Dünkü sahneler olmasaydı, içeride her şey güllük gülistanlık mı sanacaktınız yoksa! Şu “akil adamlar”, bugüne kadar Silivri’de gözükmedikleri için göğüslerine “akil adam rozeti” takıldığının farkında mıdır? Görev yapan gazeteci fenalaştı. CİHAN ORUÇOĞLU/ALİ AÇAR Ergenekon davasında savcıların mütalaalarının ardından görülen ilk duruşmada sanıklara destek olmak amacıyla Silivri’ye gelen binlerce kişiye polis ve jandarma tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Atılan biber gazı ve taşlardan etkilenen gazetecilerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi ambulanslarda tedavi edildi, bazı kişiler de hastanelere kaldırıldı. Cezaevi yönetiminin haftalar öncesinden kurduğu barikatların tel örgüleri kerpetenlerle kesildi, mahkeme alanına koşan yurttaşlar, “Yeminler edildi, yıkılacak Silivri” ve “Ölmek var dönmek yok” sloganları attı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Silivri Cezaevi yerleşkesi önünde iki sıra halinde kurulan barikat, on binlerce yurttaşın cezaevine ulaşmasına bir dizi engel çıkarılmasına karşın yurttaşlar barikatlarıa yıktı, cezaevi kapısına dayandı. Jandarmanın yetersiz kalması üzerine gruba müdahale eden polis, art arda onlarca biber gazı bombası attı. Yurttaşlar da polislere taş ve soparla saldırdı. 4.5 yıldır süren Ergenekon davasında sona yaklaşılırken sanıklara destek olmak amacıyla dün CHP, İP, DSP, HKP, ADD, TGB, Vardiya Bizde Platformu, İstanbul, İzmir ve Ankara Barosu ile HEPAR, Eğitimİş, Sanatçılar Girişimi ve Halkın Sanatçılar Birliği’nin de aralarında bulunduğu on binlerce yurttaş gece yarısı ve sabah saat 06.00’dan itibaren Silivri Cezaevi önünde geldi. D100 karayolu kapatıldı TEM ve D100 bağlantı yolundan Silivri Cezaevi’ne giriş, bariyerlerle ka patılırken yüzlerce otobüsün cezaevi yoluna girmesine izin verilmedi. Araçlarını TEM Otoyolu’ndaki güvenlik şeridine çeken yurttaşlar yaklaşık 2 kilometrelik yolu yürüyerek cezaevine ulaştı. İstanbul’daki yağmura ve soğuğa aldırış etmeden yürüyen grup üyelerinden bazıları da battaniyelere sarınarak yürüdü. Bariyerler cezaevine yaklaştıkça kademeli olarak artırılırken güvenlik önlemleri nedeniyle D100 ve TEM’de indirilerek yürüyen yurttaşlarla güvenlik güçleri arasında gerginlik çıktı. Polis araçları cezaevi içine girerken yurttaşlar polisi yuhaladı, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. Güvenlik noktasında 2 saati aşkın beklediğini ifade eden Şule Perinçek ile güvenlik görevlileri arasında tartışmalar yaşandı. ‘Yeminler edildi’ Şule Perinçek, “Bizi 2.5 saattir arama noktasında bekletiyorlar, böyle bir uygulama olamaz” diyerek tepkisini dile getirdi. Mahkeme yerleşkesinin önünde barikatlarla çevrili alanda toplanan on binlerce kişi, “Yeminler edildi yıkılacak Silivri”, “Ya istiklal ya ölüm tam bağımsız Türkiye”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Hükümet istifa”, “Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Fethullahcı cephe dağıtılacak” sloganları attı, “10. Yıl Marşı”, “İzmir Marşı” ve “Gündoğdu Marşı”nı söyledi. Grup ayrıca “Atam izindeyiz” ve “Tam bağımsız Türkiye” yazılı önlük ve flamalar taktı. İKİNCİ TEL ÖRGÜYÜ DE AŞIP MAHKEME SALONUNA ULAŞMAYA ÇALIŞTILAR Önlerini çevik kuvvet kesti Binlerce kişi sabahın erken saatlerinde geldi. LUIS AYALA: Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala Umut Oran aracılığıyla yaptığı açıklamada tüm gelişmeleri dünya kamuoyuna duyuracağını söyledi. Şili’de faşizme karşı mücadele etmiş bir siyasetçi olarak 21. yüzyılda bir mahkemenin hapishane içinde yer aldığına inanamadığını ve bunu dünya kamuoyuna anlatmakta zorlanacağını belirtti. Ayala,“Silivri mahkemesinde ne millet iradesine ne savunmaya ne basın özgürlüğüne saygı var. Bu bir utanç tablosu” dedi. Utanç tablosu ahkeme salonuna girmek isteyen yurttaşlar barikatlara yüklendi. Jandarma ekiplerinin uyarısıyla TGB üyeleri barikatın önünde tek sıra halinde etten duvar ördü. Alınan güvenlik önemlerinin yetersiz kalması üzerine ilk sıradaki barikatlar öfkeli grup tarafından yıkıldı. Bu sırada Jandarma aracından, “Yapılan toplantı kanunsuzdur. Müdahale etmek zorunda kalacağız. Bariyerlerin gerisinde durun. Yoksa müdahale olacak” anonsu yapıldı. Anonsun ardından TOMA’lardan tazyikli su sıkması üzerine iyice öfkelenen grup ikinci barikatı da yıkarak mahkeme salonuna doğru koşmaya başladı. Gruptan bazı kişiler, mahkeme salonunu çevreleyen tel örgüleri kerpeten ile keserek kalabalık grubu mahkeme önüne yönlendirdi. Jandarmanın yetersiz kalması üzerine grubun önü çevik kuvvet ekipleri tarafından kesildi. Ana mahkeme salonu ile 100 metre ilerisindeki ziyaretçi girişlerinin ortasında kalan gruba polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. M imkânsız P olisin art arda attığı gaz bombalarından çok sayıda yurttaş etkilendi, insanlar yerlere düşerek nefes almakta zorluk çekti. Kalabalık grubun da polis ve jandarmaya taş atması sonucu çok sayıda yurttaş ve gazeteci çeşitli yerlerinden yaralandı. Gözlerine ve ağızlarına limon süren kalabalık grup, mahkeme salonuna tekrar girmeye çalıştı. Polis ve jandarma ekiplerinin sert müdahalesi ile grup geriye çekilerek çadır alanlarına döndü. Bunun ardından polis ve jandarma tekrar barikatları kurdu. Mahkemenin ertelendiğinin ögrenilmesinin ardından da grup araçlara ve otobüslere dönerek Silivri’den ayrıldı. Nefes almak Yurdun çeşitli yerlerinden Silivri’ye gelenler, jandarma ve polisin sert tepkisiyle karşılaştı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK, AP, AA) Olaylar sırasında bir kişi hastaneye kaldırıldı. TSK’de psikolojik destek eğitimi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ordudaki intiharların önüne geçmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gelecekteki eğitmenleri, Ankara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nden rehberlik eğitimi almaya başladı. İlk eğitim, Ankara Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı’nda verildi. Psikolojik destek eğitimleri, Genelkurmay Başkanlığı’nın talebi üzerine Milli Savunma Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi arasında imzalanan protokolle hayata geçirildi. Psikolojik destek eğitimlerini er veya erbaşlar yerine, şu an eğitimleri devam eden askeri eğitmenler kademesi alacak. Tazyikli suya şemsiyeyle önlem almaya çalışanlar vardı. Gazdan etkilenenler camiye sığındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear