29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2013 PAZAR 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yanıtladı. Kimi konularda hükümetin merakla beklenen görüşlerini açıkladı. Başbakan; İmralı+Kandil+BDP’nin ağız birliğiyle öne sürdükleri; bir yasaya bağlanarak PKK’nin silahları bırakmadan yurtdışına çıkmasını içeren dayatmaya karşı çıktı... Diğer tartışmalı konularda da dikkat çekici açıklamalar yapan RTE; çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi için örneğin, Öcalan’ın müebbet hapis cezasının geride kalan süreyi evde geçirmesini ve yeni anayasada öncelikle başkanlık sistemine BDP’nin Meclis’te oy vermesine karşılık kimi ödünler vereceğini öngören yaygın kanı ve söylemleri “Pazarlık asla yok” diye yalanladı. Elbette Başbakan’ın açıklamaları önemli; ne ki kimi kuşkular yine baki. Öncelikli kuşku; örneğin ilerleyen süreçte ortaya çıkacak yeni koşullar öne sürerek Başbakan’ın önceki gece söylediklerini değiştirmesi!.. ??? Başbakan, Kandil’in, İmralı’nın ve siyasal borazanları BDP’nin geri çekilmenin yasaya bağlanması ve Meclis’te bir komisyon kurulması gibi vazgeçemeyecekleri izlenimi veren dayatmaları reddetti ve adeta Kandil’e, örgütte öncelikli söz sahibi olan İmralı’ya ve tabii BDP’ye rest çekti. PKK’nin ancak silahlarını bırakarak yurtdışına çıkabileceğini, bu konuda sorumluluğun ve gerekli yaptırımların, Meclis’te değil, hükümetin yetkisinde olduğunun altını çizerek Kandil+İmralı+BDP’ye tek bir olanak bıraktı: Örgüt silahları bırakacak! ??? Oysa bu koşul ne Kandil’in ne İmralı’nın ve de silahların gölgesinde siyaset yapan BDP’nin işine geliyor. Zira, şimdi devletin karşısına barış elçileri gibi dikilen bu “silahlı+silahsız terör grubu”; öne sürecekleri koşulların yerine getirilmesini sağlayacak tek etkili silah olarak PKK’ye güveniyor. Bu nedenle PKK, silahlarından arındırılır ya da arınırsa başta BDP, hatta İmralı çıplak kalacak. PKK’nin silah bırakması demek; “silahlı silahsız terör grubunun” etkisini yitirmeyi kabul etmesi demek! Silahsız PKK hiçbir işe yaramaz. Oysa silahları ile yurtdışında, hele güney sınırlarımıza yakın bölgelerde konuşlanmış, kan dökmeye hazır bir PKK, dün olduğu gibi bugün de ellerindeki yegâne en büyük koz. Dayatmalarını devlete ve hükümete kabul ettirmekte baskı aracı olarak kullanacakları tek silah PKK! Bu nedenlerle; İmralı da, BDP de örgütün silahtan arınarak yurtdışına silahsız çıkmasını nasıl kabul edecekler? PKK, bu “grup” için yaşamsal değerde. Ellerindeki, her alanda yararlanacakları... terörden kurtulmaya yeşil ışık yakan halka, devlete ve hükümete dayatmalarını zorla kabule zorlayacakları tek araç PKK! ??? Önümüzdeki günlerde, medya, siyasal çevreler, hatta bugünden itibaren hemen her çevre, kuşkusuz çözüm sürecini doğrudan etkileyecek yeni bir aşamaya giriyor... Çözüm sürecinin geleceği; RTE’nin, en başta örgütün silahlarını bırakıp gitmesini içeren karşı dayatmasına, İmralı’nın, Kandil’in ve BDP’nin vereceği yanıta bağlı. Örgüt, ya silahları bırakmayı kabul ettiğini açıklayarak çözüm sürecinin olumlu seyir izlemesine hizmet edecek ya da... ... “grup” silah bırakmayı reddedecek, Meclis’te silahlarıyla çekilme süreci dahil örgütle devlet arasında sorunları görüşen komisyon kurulmasında direnecek… ??? ... ve bu ikinci olasılık gerçekleşirse bugünden çözüm sürecinin ve umutların askıya alındığı yeni bir dönem başlayacak, demektir! HABERLER Yeni bir Mondros ANKARA (Cumhuriyet Ulusal Kurtuluş Mücadele? Erdost, “NATO’nun gizli ordusuna, petropolitiğe Bürosu) Türkiye İnsan Haksi’nin lideriyle, yeni bir Monuyarlanmış PKK’ye, Pentagon’un hilesine ve oyununa, dros Mütarekesi imzalamaya ları Kurumu (TİHAK) Başkanı ulusal ordumuzu kurban ettik” dedi. Muzaffer İlhan Erdost, “Öcahazırlanıyor” diye konuştu. lan’ın önünde ulusallığı pasTİHAK’ın ülkenin varlığını, pas yapmış bir Başbakan, bağımsızlığını, laik cumhuriyeropolitiğe uyarlanmış PKK’ye, PenKürdistan Ulusal Kurtuluş Mücade tagon’un hilesine ve oyununa, ulusal tin temel ilkelerini korumayı, demokralesi’nin lideriyle, yeni bir Mondros ordumuzu kurban ettik” dedi. tikleşmeyi ve devrimcileşmeyi esas alMütarekesi imzalamaya hazırlanıyor” dığını vurgulayan Muzaffer İlhan Erdost, dedi. TİHAK Başkanı Erdost, kurumun şunları kaydetti: “Ulusal bütünlüğüaiklik paspas oldu’ dün gerçekleştirilen olağan genel kurulunda, Erdost, “Anayasada kırmızı çizgi müzü korumak ve özgür bir ulus olaTürkiye’nin bir yıl içerisinde sadece insan lerle tahkim edilmiş laiklik, bizzat rak varlığımızı sürdürmemiz için bihakları ihlalleriyle değil, “normal çağdaş Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ağ ze el verenlerin ellerimizi kestiğini, insanın mantığı ile bağdaşmayacak bir zında ‘travma’, Başbakan’ın ayakları ayaklarımızda pranga, başımızda dizi tertiple karşılaştığını” söyledi. altında paspas oldu. Yalnızca laiklik çuval, bir yanımız zindan, bir yanıModern Türkiye’nin mimarı Kemal değil, ulus ve ulus devlet, idam göm mız biber gazıyla azapta, dostumuz Atatürk’ün her gün bir yerinden yara leği ile darağacında, İmralı’nın, yani, olan düşmanın füzeleri, düşman aldığını söyleyen Erdost, “Çağ atladık, eşbaşkanın buyruğunu bekler oldu. olan dostumuzun patriotları altında çöle düştük. Katar Şeyhi’nin, Suud Ucube iki ‘başkan’ iş üstüne, iş pişiri kurban edilmeye hazır bekletildiğiKralı’nın petrodolarına kurban edil yor. Öcalan’ın önünde ulusallığı pas mizi görmenin ve önleyememenin ısdik. NATO’nun gizli ordusuna, pet pas yapmış bir Başbakan, Kürdistan tırabıyla kıvranıyoruz.” TİHAK Başkanı Erdost, Türkiye’nin bütünlüğüne darbe vurulduğunu belirtti: GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada sohbet derinleşip Türkiye’den geldiğimi söyleyince, şoför gözünü yoldan ayırdı, bana döndü, seslendi: “Bizde sizden çok var...” Türkiye’den dünyanın her yerine göç olduğunu anlattım, yolu buraya da düşenler olabileceğini söyledim. “Öyle değil” dedi, “Brezilya’da, çevre ülkelerde yüz binlerce el Türko var”. Osmanlı’nın son döneminde Latin Amerika’ya göçen herkese “el Türko” diye kimlik verildiğini biliyordum ama, rakamın bu kadar yüksek olduğunu bölgeyi gezerken kavradım. Şili’de rastgele tanıştığım ilk üç kişiden birinin adı, kendi söyleyişiyle “Davvut” idi. Kendisini el Türko diye tanımlarken, bir çırpıda ailesinin Suriye’den Şili’ye uzanan öyküsünü anlattı. Davvut, Türkiye’yi de şöyle tarif etti: “Farklı yerlerden getirilen toprakları etrafı sulu bir bahçeye koymuşlar; Türkiye olmuş. Atatürk’ü tanıyorum. Çok reformcu bir lider. Burada ondan zaman zaman söz edilir...” Güney Amerika gezim sırasında Arjantin’in devlet başkanı da yine el Türko diye anılan Carlos Menem’di. Meksika’da da yıllar önce Kırım’dan göçmüş bir aile ile tanıştım. Evlerdeki en değerli şeyi tablo gibi duvara asmışlardı. O, bütün yer adlarının Tatarca olduğu Kırım haritasıydı. ??? Özgürlükte 80 ülke dolaştım. Gezi izlenimlerimi 8 kitapta topladım. Dünyanın hangi köşesine gittimse mutlaka Atatürk’le karşılaştım. Dünyayı dolaştıkça Atatürk’ün küresel ölçekte büyüklüğüne de tanık oldum. Gezilerimin Orta Asya ve Balkanlar’ı kapsayan bölümlerinde doğal olarak bu coğrafyalarda yaşayan Türkler ana konumdu. Ancak öteki coğrafyalarda da girişte aktardığım gibi çok geniş bir yelpazede Türklerle karşılaştım. Soğuk Savaşın sona ermesi, iki kutuplu dünyanın bitmesi ile birlikte Türklerin yaşadığı bölgelerde de yeni devletler ortaya çıktı. Orta Asya’daki Türkler 300 yıllık aradan sonra kalıcı, bağımsız devletler kurarak tarih sahnesindeki yerini aldılar. Balkanlar’daki Türkler, 20. yüzyıl boyunca kaybetmedikleri kimliklerini 21. yüzyıla taşıdılar. Geçen iki yüzyılda etrafımızdaki coğrafyadan Anadolu’ya taşınanlar “vatan” kavramını Türkiye ile bütünleştirdiler. Orta Asya’dan Balkanlar’a “Türk dilli alan” adını ilk İtalyanlar ve Almanlar taktılar. Sonra bilim insanlarının da benimsediği bir tanım oldu. Nâzım Hikmet ne güzel tarif ediyor: “Dört nala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim.” ??? Dünyanın önde gelen Türkologlarının yüzde 80’i Alman ve Rus. Genel olarak üzerinde birleşilen rakama göre bugün 11 milyon kilometrekarelik bir alanda 300 milyon insan, 6 ana grupta Türkçe konuşuyor. Ülkeden ülkeye Türkçeler arasında çok fark var gibi görünse de ortak paydalar çok daha fazla. Kırgızistan’da 10 yaşlarındaki bir çocukla tanışırken adının “Kunduz” olduğunu söyleyince, “değişik bir hayvan” diye söze girdim. Sözümü kesti, güneşi gösterdi. Harfleri biraz yumuşatınca anladım ki adı “Gündüz” demekti. 21. yüzyılda Türkler dünya sahnesinde nasıl yer alacak? Bugünlerde Prof. Niyazi Berkes’leyim. Yani son 300 yıllık tarihimizdeki herkesleyim. Prof. Berkes “Türkiye’de Çağdaşlaşma” kitabında 1699 Karlofça Antlaşması’ndan başlıyor, o gün Osmanlı’nın yenilgisiyle birlikte, “Neden gerilemekteyiz” sorusuna yanıt aramaya girişiyor. Bütün çabaları, gitgelleri bilim insanı titizliğiyle anlatan Prof. Berkes, kafasına koyduğunu başaran tek liderin Atatürk olduğunu vurguluyor, şöyle diyor: “Ben, Türk çağdaşlaşmasının geçmişinin inişçıkışlarına dayanarak yine ileri sürüyorum ki, ne denli geri dönme çabaları olursa olsun hiçbiri tarihsel oluşumu durduramayacaktır. Tersine daha da ileriye itecektir...” Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu gerilim ne olursa olsun Prof. Berkes’in altını çizdiği gerçek değişmeyecek. Türklük kavramı anayasa maddeleri arasında pazarlık konusu yapılacak kadar dar değildir. Türklük kavramı “Turan”la “Kuran” arasında sıkıştırılacak bir değer de değildir. Dünya devletleri ortauzun vadeli stratejiler çizerken, “21. yüzyılda Türkler ne yapacak” sorusunu da hesaba katıyorlar. Ne diyor atasözü: Bir planın yoksa başkalarının planının parçası olursun. ‘L Belediyelere uyarı Erdoğan, partili belediye başkanlarına ‘Rant için emsal planıyla oynamayın’ uyarısı yaptı. İstanbulİzmir otoyolu temelini attı ANKARA/YALOVA (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Ankara, Yalova ve İstanbul’da bir dizi temaslarda bulundu. Erdoğan, Ankara’da düzenlenen sempozyumda partili belediye başkanlarına “Rant için emsal planlarıyla oynamayın” uyarısı yaptı. Erdoğan, İstanbulİzmir otoyolu temel atma törenine katılan Erdoğan, daha sonra İstanbul’a döndü. Erdoğan, AKP Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın “yaşanabilir ve estetik şehirler” temasıyla düzenlediği “4. Yerel Yönetimler Sempozyumu”nda partili belediye başkanlarına hitaben şunları söyledi: “Bizim metropollerimiz vardı ama o metropoller beceriksiz ve estetik dünyası olmayan, estetik ruhu olmayan ellerde adeta nekropole yani ölü şehirlere dönüştü. Eskiden yeşilin içine yeşille uyumlu yapılar inşa edilirken şimdi saksılarda çiçekler yetiştiriliyor.” Erdoğan, daha sonra Yalova’ya geçti. İstanbulİzmir arasını 3.5 saate indirecek GebzeOrhangaziİzmir otoyolu projesinin en önemli geçiş noktası olan İzmit Körfezi’nde yapımı süren Körfez Köprüsü ile otoyolun İznik Güney Kavşağı, Gemlik, Hersek yol güzergâhında havadan incelemeler yaptı. Erdoğan GebzeOrhangaziİzmir otoyolunun en önemli geçiş noktası olan Kocaeli’deki Dilburnu ile Yalova’daki Hersek Burnu arasında yaptırılacak Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. uzun ve ayaklar arası açıklık olarak 4. uzun köprüsünün ayak temellerini attı. Başbakan, çok anlamlı olduğuna inandığı bir günde çok önemli bir temel attıklarını belirtti. Başbakan, “Burada tarihi bir anı yaşıyoruz. Tarih bu Körfez geçişi ile olsun, İstanbulİzmir otoyolu ile olsun bizi anacaktır” dedi. Erdoğan, İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprü inşasının başladığını, kısa sürede resmen temelin atılacağını belirterek “Çılgın projeleri hayata geçiriyoruz” dedi. ilk kepçe vuruldu İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yapılacak Çamlıca Camii inşaatı için hafriyat çalışması başlatıldı. Üsküdar Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, geçen ay belediye tarafından ruhsatı verilen caminin yapımı için çalışmalar hız kazandı. Bu kapsamda başlatılan hafriyat çalışmaları İstanbul Cami ve EğitimKültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nce yürütülüyor. Caminin inşa edileceği 57 bin 511 metrekarelik alandan 50 bin kamyon hafriyat çıkarılması öngörülüyor. Caminin hafriyat çalışmalarının 45 ay içinde tamamlanması planlanıyor. Cami alanından çıkarılan hafriyat, Maltepe sahilindeki dolgu alanına taşınacak. Maliyetinin 100 milyon lirayı geçmesi öngörülen proje kapsamında caminin altına 10 bin 600 metrekarelik Türkİslam Eserleri Müzesi inşa edilecek. Çamlıca’ya Çamlıca Camisi, Çamlıca mevkisinde 57 bin 511 metrekarelik alan üzerinde, ibadet ile eğitim ve sosyal kültürel ihtiyaçların karşılanması hedefi doğrultusunda inşa edilecek. Cemaat kapasitesi avlu dahil 30 bin kişi olarak tasarlanan cami, yaklaşık 15 bin metrekarelik alan üzerine oturtulacak. Eğitim ihtiyacının karşılanmasına yönelik 50’şer kişilik 10 derslik, sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik 750 kişilik konferans salonu, 250 kişilik toplantı salonu, kütüphane, sergi salonu ile 3 bin 500 kişilik otopark yapılacak. Cami bünyesinde, gasilhane ve yemekhane ile teknik alanlar da oluşturulacak. Alanı 57 bin metrekare ‘Helikopterli zirve’ Erdoğan, Yalova’daki programının ardından OBA helikopteriyle Dolmabahçe’deki çalışma ofisine geldi. Dolmabahçe’ye Erdoğan’dan yaklaşık 5 dakika önce de askeri bir helikopterin indiği belirlendi. Erdoğan’ın programında olmayan bu ziyaret “helikopterli zirve” yorumlarına neden oldu. Başbakanlık kaynakları “zirve”yi doğrulamadı. Erdoğan saat 20:45 sıralarında Dolmabahçe’den ayrılırken, konvoyu gazetecileri atlatarak izini kaybettirdi. Fotoğraf: ZEYNEP ALTAY Erdoğan Alkin’i öğrencileri uğurladı İstanbul Haber Servisi İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Erdoğan Alkin, dün ailesi, meslektaşları, öğrencileri, eski başbakanlardan Tansu Çiller, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in de aralarında bulunduğu geniş bir topluluk tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Prof. Alkin, Teşvikiye Camii’nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törenlerde Alkin’in öğretim üyesi oğulları Emre ve Kerem Alkin taziyeleri kabul etti. Alkin için ilk tören yüzlerce öğrenci yetiştirdiği İstanbul Üniversitesi’nde düzenlendi. Törene Prof. Erol Manisalı, Prof. İzzettin Doğan, Prof. Bilsay Kuruç, İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti Başkanı Vahap Adıyaman ve yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda meslektaşı ve öğrencileri katıldı. Törende konuşan Prof. Esfender Korkmaz, “Alkin, iktisat biliminin gelişmesine hizmet etmiş bir misyonerdir. En büyük özelliklerinden biri de siyasi ayrım gözetmeden bilimsel çalışmaları değerlendirmesidir, dileyen herkese kucak açmıştır” dedi. GALATASARAY MEYDANI’NDA 418. KEZ KAYIPLARINI SORDULAR Mevlana ve Can Yücel bir arada ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, dün Kültür, Toplum ve Aile Derneği ile Başakşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Yaşlanma Sanatı Kongresi’nin açılış konuşmasını yaptı. Emine Erdoğan, “Yaşlılarını dışlamış bir toplum istikametini kaybetmiş bir toplumdur” dedi. Emine Erdoğan, konuşmasına Mevlana’nın dizeleriyle başlarlarken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin konuşmasını Can Yücel’in “Çaya Kaç Şeker” şiirini okuyarak tamamladı. Cumartesi Anneleri’nden Uludere tepkisi İstanbul Haber Servisi Cumartesi Anneleri, dün 418. kez Galatasaray’da gerçekleştirdikleri oturma eyleminde kayıplarının akıbetini sorarken kaybedenlerin cezalandırılmasını istedi. Kayıp Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, TBMM’de kabul edilen Uludere Raporu’na tepki göstererek “Sanki orada köylüleri UFO’lar bombalamış da bir tek suçlu bulunamadı” diye konuştu. Cumartesi Anneleri adında Semra Çelebi tarafından okunan basın açıklamasında, 12 Mart 1994 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinde gözaltına alınan Gündem Gazetesi Muhabiri Nazım Babaoğlu’nun kaybediliş öyküsü anlatıldı. Açıklamada, “AKP hükümetleri döneminde de bir ilerleme sağlanamadı ve engellemelerle karşılaşıldı” denildi. Fotoğraf: ERHAN KIZILGÜL Eyfel kulesinde terör alarmı ? Dış Haberler Servisi Fransa’nın başkenti Paris’te turistlerin en fazla ziyaret ettiği yer olan Eyfel kulesi dün akşam Türkiye saatiyle 22.30 terörist saldırı korkusuyla boşaltıldı. Fransa terörle mücadele birimlerinin Eyfel kulesine terörist saldırı yapılacağı ihbarı üzerine kuledeki tüm turistlerin yapılan anonslarla acil olarak aşağı inmeleri istendi. Kulenin boşaltılmasının ardından yapılan aramada bir şey bulunamadığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear