23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 29 MART 2013 CUMA Mumcu ailesinin avukatı Sevinç, Poyraz’ın ‘Mumcu’yu MİT’çi öldürdü’ iddiasını değerlendirdi: Neden tanık olmadın? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mumcu ailesinin avukatı Halil Sevinç, son kitabında Uğur Mumcu’nun katilinin “Duran Hoca” kod adlı bir MİT görevlisi olduğunu ileri süren Ergenekon davasından tutuklu Ergün Poyraz’ın bu bilgiyi neden dava sürecinde tanık olarak dile getirmediğine anlam veremediklerini söyledi. Sevinç, Poyraz’ın savına ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlarken şunları söyledi: “Uğur Mumcu’nun katliyUğur Mumcu le ilgili ilk dava feri fail ? Avukat Sevinç, Uğur Mumcu cinayetinin hâlâ karanlıkta kalmaya devam ettiğini belirterek “Bizce Mumcu cinayeti, öldürenler yönünde faili meçhul değil, öldürten kişi ya da kişiler yönünden faili meçhuldür” dedi. Sevinç, Ergün Poyraz’ın tanık olarak dinlenmemesine anlam veremediğini söyledi. (öldürenlere yardım eden) sıfatıyla tek sanık hakkında Ankara 1 No’lu DGM’de 1998 içinde açılır. Bu dava devam ederken, bu kez Ankara 2 No’lu DGM’de kamuoyunda ‘Umut Operasyonu Davası’ olarak bilinen yasadışı Kudüs Ordusu/TevhitSelam Örgütü davası 20 Temmuz 2000 tarihinde açılır. İlk duruşması 14 Ağustos 2000’de yapılır. Yargılama sonunda üç sanık Mumcu’nun öldürme olayının asıl faili olarak mahkum edilir. Karar Yargıtay deneti minden geçerek kesinleşir. Öldürme olayında bizzat bombayı koyduğu belirtilen Oğuz Demir ise firarda olduğu için yargılama gıyabında devam etmektedir. Tüm bu aşamalardan Poyraz’ın yazar olması nedeniyle konuya ilgi duyan vatandaşlardan daha fazla haberdar olması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu aşamaların hiçbir yerinde ne Mumcu ailesine ne de mahkemeye kamu tanığı sıfatıyla gelip bilgi vermediği halde Gazeteciler Günü nedeniyle kendisini tutuk evinde ziyaret eden bir avukat ve bir grup gazeteciye Mumcu’nun katilinin kim olduğunu söylediğini belirtmesine bir anlam veremedik. Kaldı ki ziyarette bulunan Av. Turgut Kazan böyle bir şey hatırlamadığını belirtirken orada olan gazetecilerden de bir açıklama gelmemiştir. İster istemez dava dosyasındaki bunca delile rağmen bu beyanın nedeni tarafımızdan anlaşılamamıştır.” Sevinç, Mumcu’nun öldürülmesi olayının asli faili olarak yargı karşısına çıkarılanların, firari sanık hariç, cezalandırıldığını ve cezalarının kesinleştiğini belirterek “Bizce Mumcu cinayeti, öldürenler yönünde faili meçhul değil, öldürten kişi ya da kişiler yönünden faili meçhuldür” dedi. CHP Konuştu, Üstelik Haklı, Ama… Asil ve necip medyamız, AKP iktidarının kuyruğunda “zamanın ruhuna uygun (!)” bir biçimde, sürekli olarak CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmaya çalışıyor: Yapılan basın toplantılarına, eleştirilere, açıklanan önergelere, demeçlere, hem yer vermiyor hem de “CHP konuşmuyor”, “Kılıçdaroğlu suskun” diye manşetler atıyor. Oysa aslında bir demokratikleşme sorunu olan Kürt meselesine en doğru yaklaşan, geçmişte bu konuda çalışmalar yapmış, raporlar hazırlamış, bedeller ödemiş, (rahmetli Erdal İnönü’yü hayırla ve özlemle anıyorum) birikimi yüksek olan ve bugün de bu birikime sahip çıkan bir parti CHP. ??? “Çözüm süreci” denilen olayı götürürken AKP iktidarının yaptığı pek çok yanlış var… Bunlar, “dıştan yönetilmekten”, “otoriter liderlikten”, “altyapı hazırlıksızlığından”, “tutarsızlıktan”, “dogmatik ideolojiden” ve “başkanlık hevesinden” kaynaklanıyor. Temel sorun sadece Kürtlere değil, tüm rejime ilişkin bir demokratikleşme olayıdır. Demokratikleşmeyi tek bir etnik grup bağlamında ele almak stratejik bir hatadır! Kılıçdaroğlu’nun geçen salı günü yaptığı konuşmada önerdiği adımlar doğru bir stratejiyi yansıtıyor: 1 Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın. 2 2006 yılından beri görülen davalar sivil mahkemelere gönderilsin, yeniden yargılama yolu açılsın. 3 Tutuklu milletvekilleri serbest bırakılsın. 4 Uzun tutuklama süreleri önlensin. 5 Şiddet olmadığı sürece terör suçlaması yapılmasın. 6 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası değiştirilsin. 7 ÖYM kararıyla tutuklu üniversite öğrencisi ayıbına son verilsin. 8 Siyasal Partiler Yasası değiştirilsin, lider sultasına son verilsin. 9 Diyarbakır Cezaevi demokrasi ve insan hakları müzesi yapılsın. 10 Uludere’de 34 yurttaşı katledenler ortaya çıkarılsın. 11 Yüzde 10’luk seçim barajı ya kaldırılsın ya da yüzde 5’e, 1’e indirilsin. 12 Herkese istediği yerde ibadet özgürlüğü sağlansın. 13 Gizli tanık uygulaması kaldırılsın. 14 Nevruz, yasayla bayram olsun. 15 Medya özgürlüğü için yasa çıkarılsın. Elbette bu adımlarda eksikler olabilir, ama Kürt sorununun çözüm başarısı ancak böyle bir demokratikleşme stratejisi üzerine inşa edilebilir! 4 AVUKATA TAHLİYE KCK’de Kürtçe savunma HATİCE TUNCER Rektörlük binasına 2 saatlik ‘işgal’ ina içine giren grup üyeleri buB rada oturma eylemi yaptı. Yaklaşık 2 saat süren oturma eyleminin ardından 3 temsilci, Rektör Yardımcısı Prof. Ali Fuat Aydın ile görüştü. Görüşmede temsilciler, protesto eylemi sırasında burada bulunmayan Prof. Dr. Karaca ile görüşme sözü aldı. Grup, daha sonra eyleme son verip buradan ayrıldı. (DHA) KCK Avukatlar davasında sanık avukatlar Şaziye Önder, Mustafa Eraslan, Mehmet Sabırtaş ve Cemal Demir’in tahliyelerine karar verildi. Mahkeme, hakkında yakalama kararı bulunan ve dün teslim olan Baran Pamuk’a adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanmasına karar verdi. 50 sanıklı davada 23 tutuklu sanık kaldı. Avukatlar, dünkü duruşmada savunmalarını tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptı. Mahkeme, avukatların İrfan Dündar’ın tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti. İstanbul’da görülen KCK davalarında ilk kez Kürtçe savunma yapılan duruşmayı İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, cüppeleriyle salona giren Marsilya Baro Bakanı Campana Erick ve Mattei Dominique ve 54 baro temsilcisinin de aralarında bulunduğu çok sayıda hukukçu izledi. KCK’nin “Önderlik Komitesi”nde yer aldıkları iddiasıyla Öcalan’ın avukatlarının yargılandığı 27’si tutuklu, 50 sanıklı 2. KCK davasının dün 6. duruşması yapıldı. Davada Başkan Mehmet Ekinci, oturumu açtığı sırada söz alan tüm sanıkların avukatı Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, tutuklamaları kınadı. Elçi, “Savunma özgür ve bağımsız olmaması durumunda, yargının bağımsız olması düşünülemez. Avukatların kitlesel olarak tutuklandığı bir ülkede bağımsız yargıdan söz edilemez” dedi. Yargılamanın başında anadilleriyle savunma yapma taleplerinin kabul edilmediğine dikkat çeken Elçi, mahkemenin anadilinde savunma hakkını tanıyan yasal düzenleme doğrultusunda uygulama yapmasını istedi. Başkan Ekinci ise “Savunmasını Kürtçe yapmak isteyen tercüman aracığıyla yapacak” dedi. Avukatlar için duruşmada Kürtçenin 3 lehçesinde çeviri yapabilecek 3 tercüman hazır edildi. Tutuklu sanık avukat Asya Ülker “Ben bir avukatım, mesleğimin gereğini yaptım. Bu dava siyasi bir davadır” diye konuştu. Tutuklu sanık avukat Mizgin Irgat, “Müvekkilimle aramızdaki ilişki yargılanıyor. Ada’da şimdi de siyasi görüşmeler yapılıyor” dedi. Tutuklu sanık avukat Mustafa Eraslan ise “Bugün Öcalan’ın önceki mesajlarını getirmekle suçlanıyoruz, ama MİT’in getirmediğini kim iddia edebilir” diye konuştu. Tutuklu sanık avukat Hatice Korkut, Türkçe yaptığı savunmasında “İddianameyi incelediğimde savunma yapmanın mümkün olmadığını gördüm” dedi. İddianamede suç tarihinin 2009’da başlatıldığını kendisinin 1999’dan bu yana Öcalan ile görüştüğünü belirten Korkut, müvekkili ile savunma görevi kapsamında görüşmelerinin suç olarak değerlendirildiğini söyledi. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ile Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk da duruşmayı izledi. Duruşma 20 Haziran’a ertelendi. İTÜ’de asistanlar için eylem İstanbul Haber Servisi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) işten atılan meslektaşlarına destek olmak isteyen asistanlar ve öğrencilerden oluşan grup rektörlük binasında oturma eylemi yaptı. İTÜ’de 7 ay önce işten çıkarılan 63 asistanın durumunu protesto eden öğrenci ve öğretim görevlilerinden oluşan 500 kişilik grup İTÜ Maslak Ayazağa yemekhanesinde bir araya geldi. Grup, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca aleyhinde sloganlar atarak rektörlük binasına yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan araştırma görevlisi Zafer Eren, İTÜ’de 63 öğretim görevlisinin işten çıkarıldığını, YÖK’ün 1 Şubat’ta bu asistanların işe iadesini sağlayan başka bir karar daha aldığını kaydetti. Eren, bu kararın İTÜ yönetimince uygulanmadığını belirterek Rektör Prof. Dr. Karaca’nın istifasını istediklerini belirtti. Açıklamanın ardından protestocular 7 aydır işe iade kararını bekleyen asistanların muhatap kabul edilmediğini öne sürerek Prof. Dr. Karaca ile görüşme talebinde bulundu. Grup üyeleriyle güvenlik görevlileri arasında tartışma yaşandı. ‘Casusluk’ta çevre duyarlılığı! Ek delillerde gizli bilgileri ele geçirmekle suçlanan zanlıların, endemik bitki ve koruma altındaki hayvan türlerinin listesini tuttuğu savlandı OZAN YAYMAN KTÜ, 3 HAFTADIR EYLEMDE ‘Tiyatromuzu sergileyene kadar!’ AHMET ŞEFİK ‘Mesleğimi yaptım’ İZMİR Devlete ait gizli bilgileri ele geçirme suçlamasıyla 16 Nisan 2013’ta İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak 79’u tutuklu 357 sanıkla ilgili hazırlanan ek delil klasörlerinde, çevreci duyarlılık dikkat çekiyor. 100 bin sayfayı bulan ek delil klasörlerinde, sanıkların sakladığı belgeler arasında, “koruma altına alınan bitki türleri” ile “koruma altındaki hayvan türleri”nin listesi de bulunuyor. Ek delil klasörlerindeki bu belgelerde, bitkilerin adı, yetiştiği köyler, koordinatları ve konuyla ilgili düşünceler bölümleri yer alıyor. 168 No’lu klasörde, “Emin Uğur Özaçık ile ilgili Pandora veritabanı içerisinde, koordinatör bölümünde Safiye Köten’in açıklamalar kısmında şu şekilde belge mevcuttur” denilerek, koruma altına alınması gereken bitki türlerinin listesine yer veriliyor. Belgelerde, “sedir, hacıvat otu, göknar, kızılçam, meşe, ardıç, çınar, dişbudak, laden, karaçam, soğanlı çiçekler, kardelen” bitkileri bölümleri yer alıyor. Bitkilerin yetiştiği yerler, Alanya’nın Dimçayı ve Güzelbağ köyleri, Kaş, Kemer yerleşimleri olarak sıralanıyor. Bitkilerle ilgili düşünceler bölümünde “hacıvat otu”yla ilgili, “İlkbahar aylarında doğal olarak yetişip koruma altına alınmıştır” deniliyor. “Sedir”le ilgili, “Piramide benzer ve 40 metre kadar boylanabilir” vurgusu yapılıyor. “Kızılçam”ın yanına “Işığı sever ve hızla büyüyen bir türdür” deniliyor. “Dişbudak” Belgeli(!) bitkiler için, “Sulak ve derin topraklarda yetişmektedir” notu düşülmüş. Yine aynı veritabanında, “anılan kişiler” başlığı altında, korunması gereken hayvan türleri bölümü yer alıyor. Buna göre, “geyik, dağ keçisi, keklik, ceylan, alageyik, ayı, tilki, tavşan, vaşak, yaban keçisi, çil keklik, caretta caretta, yazördeği, hasbaşka, küçükkerkenez, cücebalaban, akleylek, mauzlukız kuşu”nun listelendiği görülüyor. Alanya’da, dağ keçisi, ayı, tilki, tavşan, vaşak, keklik bulunduğuna dikkat çekiliyor. Elmalı’da geyik ve çil keklik, Kaş’ta caretta caretta, yaban keçisi ve geyik bulunduğu aktarılıyor. Kemer’de dağ keçisi, vaşak, caretta carette yaşadığına dikkat çekiliyor. Manavgat’ta carretta caretta ve kırmızı benekli alabalık bulunduğuna vurgu yapılıyor. ersiTRABZON Karadeniz Teknik Üniv si bir üye ktifi Kole i enc Öğr ) (KTÜ nde tesi’ ele grup öğrenci, kadınların sorunlarını ro tiyat adlı ” adım Avr ım, Bac alan “Anam, için esto prot oyununa salon verilmemesini 20 öğönceki gece oturma eylemi yapınca esto prot ılan yap Dün ı. alınd a altın renci göz ahaft 3 ı. land eyleminde de 2 öğrenci yara erüniv r, ncile öğre üren sürd dır eylemlerini ederek sitedeki baskı ortamından şikâyet sürrini mle eyle ar oyunu sergileyene kad armin eyle kü Dün edi. söyl i düreceklerin ımcısı dından bir grup öğrenci Rektör Yard ak Prof. Hikmet Öksüz ile görüştü. Anc ürk Atat nu oyu re ncile öğre yine Öksüz, e izin Kültür Merkezi’nde sahnelemelerin edi. söyl rini ekle vermeyec PAÜ’DEKİ PROTESTO 26 öğrenci 5 aydır adalet bekliyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Denizli’de yaklaşık 5 ay önce açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Pamukkale Üniversitesi kampusu içinde yaptıkları yürüyüş ve basın açıklamasının ardından tutuklanan 26 öğrenci, 5 aydır adalet bekliyor. 2 Kasım 2012’de yaptıkları eylemin ardından 102 öğrenci hakkında dava açılmıştı. Bunlardan 26’sı tutuklanırken, 12’si hakkında da yakalama kararı çıkartılmıştı. İzmir 12 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan öğrenciler, dün bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Mahkeme verdiği ara kararda, duruşmaların salı gününe dek sürmesini istedi. Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi’nden yapılan açıklamada öğrencilerin sadece üniversite güvenlik görevlilerinin tanıklığıyla suçlandığı belirtilerek “O tarihte gözaltına alınan öğrencilerin tamamı emniyet müdürlüğü, savcılık, nöbetçi mahkeme aşamalarında serbest bırakıldı. Serbest bırakılmalarından birkaç gün sonra 102 öğrenciye dava açıldı” denildi. Apdesinden şüphesi yokmuş Elazığ Belediyesi’nde 2005 ve 2010 arasında yapılan ihalelere ilişkin açılan davada “zincirleme görevi kötüye kullanma” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapse çarptırılan Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, belediye binası önünde yaklaşık 500 kişilik grup tarafından “Muhteşem Süleyman”, “Selmanoğlu’nun askerleriyiz” sloganlarıyla karşılandı. Selmanoğlu, “Bunlar gelir geçer. Biz yaradana sığınmışız. Bak aptesliyim, Rabbim duysun. Bizde politika, siyaset, riya yok” dedi. CHP Milletvekili Müslim Sarı da TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Selmanoğlu’nun görevinden istifa etmesi gerektiğini, eğer istifa etmezse de İçişleri Bakanlığı’nın, Selmanoğlu’nu görevden uzaklaştırması gerektiğini söyledi. ? ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) YÖK, Kocaeli’nde öğrencilerine Komünist Manifesto’yu okuttuğu için savunmasını istediği Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Seydi Çelik için, “soruşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. Çelik’in öğrencilerine derste Komünist Manifesto’yu okuttuğu, Michael Moore’un “Sicko” ve “Kapitalizm: Bir Aşk Hikâyesi” belgesellerini izlettiği gerekçesiyle bazı öğrenciler şikâyette bulununca YÖK ifadesinin alınmasını istemişti. ‘Manifesto’ kurtuldu Rum okuluna onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gökçeada’’da 1964’te kurucu isteğiyle kapatılan Rum azınlık okulunun başvurusu üzerine tekrar açılmasına onay verdiklerini açıkladı. Avcı, bakanlığın azınlıklara ait okulların açılması veya kapatılması yönünde gelen talepleri önemle değerlendirdiği bildirildi. 1 kişiye 1 milyon 215 bin TL ? ANKARA (AA) Süper Loto’da numaralar “7, 12, 14, 35, 48 ve 52” olarak belirlenirken 6 bilen bir kişi 1 milyon 215 bin 196 TL kazandı. 5 bilenler 4 bin 502’şer TL, 4 bilenler 83’er TL, 3 bilenler 7’şer TL alacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear