Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada politikalar yetmedi. Şimdi de hükümetin emrinde olduğu izlenimini, hemen her hareketiyle kanıtlamaya çalışan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sahneye çıktı. Ağzından çıkanı kulağı işitmeyen, mantığı RTE’nin İslami amaçlarına koşullandırılmış izlenimi veren Diyanet İşleri Başkanı... ...laikliği ve laik devlet kavramını layıkıyla sindiren İzmir’de; benim gibi İzmir’i, halkını seven insanlarda derin tepkiyle karşılanan açıklamalar yaptı. Bu açıklamaları, Başbakanlık’taki patronunun alkışlayacağına zerre kadar kuşku yok... Son açıklamasında, soyadı Görmez ama İzmir’i ve halkını suçlayıcı üslupla gerçekleri görmezden gelen Mehmet Bey şöyle buyuruyor: “İzmir’in farklı dindarlığı var, bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var; öyle olduğu için irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir’e müftü olarak atanması tesadüf değil.” Ya öyle mi? Bir ilin dindarlığını ölçüp gelen Diyanet İşleri Başkanı, o zaman Başbakanı RTE’nin kaç ayar Müslüman olduğunu biliyor olmalı! Başındaki sarık onun katıksız Müslüman olduğunun kanıtı mı? Ne çare, Diyanet İşleri Başkanı; laikliği hacamat etmekle görevlendirilen ve bu nedenle İslamı, hedeflerine ulaşmakta siyasal bir araç olarak kullanan RTE’ye hizmet uğruna, bir din adamına yakışmayan bu acayip, yersiz, anlamsız irdelemeleri yapıyor. ??? Ha patronu RTE gibi “Gâvur İzmir” demiş.. Ha İzmir’in farklı dindarlığının irfan geleneğine ihtiyacı olduğunu söyleyerek İzmir’in dinden uzaklaştığını içeren bir üslup kullanmış... Ha Ali ha Veli! Ha RTE ha Mehmet Görmez! Fark etmez! Mehmet Görmez’i herhalde inandığı Allah söyletti! İzmir’e RTE gâvur kent diyor. Diyanet İşleri Başkanı da üstünü örttüğü son açıklamasıyla aynı doğrultuda görev yaptığını açıklamış oluyor... Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde Diyanet İşleri başkanları siyasal yönden tartışma konusu olmadı. Ama Mehmet Görmez dinci AKP iktidarına yâr ve yaren olmak için İzmir’i farklı dindar bir kent ilan ettiği yetmiyormuş gibi; halkını irfani yoldan dindarlığa dönüştüreceğini ilan etti. Belediye Başkanı ve çalışanlarını uyduruk gerekçelerle içeri alarak CHP’ye oy veren İzmir’i korkutmak, cezalandırmak istediler. Para dağıttılar. Koltukları satışa çıkardılar. Ama bir türlü İzmir’i AKP yörüngesinde yalaka yandaş bir kente dönüştüremediler. Neden? Zira İzmir: Çağdaş yaşama, laikliğe, Cumhuriyet ilkelerine, bu topraklarda yaşayanların Türk milleti diye anılmasına, Atatürk’e ve devrimlerine yürekten inanan, AKP gibi ulusal değerlere aykırı olanlara oy ve yüz vermeyen; bilinen o ki, vermeyecek de olan bir demokrasi kalesi! ??? Haber kaynakları, Batman’da Atatürk Anıtı’ndaki “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün sökülüp atılmasını tartışıyor. AKP Türkiyesi’ni simgeleyen bu olayın ilgi çeken tarafı, bu ülkede devlet ve belediyelerin ne hale dönüştüğünü kanıtlıyor. Vali Yılmaz Aslan’ın bir avuç büyüklüğündeki Batman’da olaydan “haberi yok!”... Belediye başkanlığı “Biz yapmadık” diyor. Ama gün gelecek; RTE’nin tersyüz ettiği Türkiye’de, demokrasinin, çağdaşlığın asıl sahipleri yönetime geçecek ve… Batman’daki Atatürk’ün heykelinden sökülen “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyen sözü, eski yerine konulacak! ??? RTE ile Devlet Bahçeli arasında bir başka tartışma da gündemde. Bahçeli’nin Bursa’daki mitingde, “Öl de ölelim, vur de vuralım” diye seslenenlere, “Onun da zamanı gelecek” diyen, ne ki bu sözün halkı kışkırtmaya yönelik olduğunu söyleyen Başbakan’ı son grupta “Sözlerimin arkasındayım. Zamanı gelince göreceksiniz” diye yanıtlaması günlerdir medyada yer alıyor da... Bahçeli’nin neyi amaçladığı, üstelik özenle vur demek için hangi zamanı kastettiği tartışılmıyor. Yorumlanmıyor. MHP’nin siyasalekonomiksosyal görüşleriyle görüşlerimiz örtüşmüyor ama; Bahçeli’nin sözleri, üzerinde durulacak önemli bir açıklama. Zira Bahçeli konuşmalarında ısrarla; AKP iktidarının izlediği politikaların ülkeyi böleceğini ve çözüm sürecinin bölünmeye hızla hizmet edeceğini ve bu gidişe karşı çıktıklarını, çıkacaklarını söylüyor. Bu açıklamalardan yola çıkarak şu soruya yanıt arayabiliriz: “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı; gündemden eksik olmayan olası bölünmenin artık gerçekleşeceğinin kesinleştiği olası bir aşamada uygulamaya geçecek direnme hareketini özetleyen bir slogan olmasın! HABERLER Kopya nedeniyle iptal edilen 2010 KPSS’ye ilişkin 143 kişi ifade verecek 3 yıl sonra sorgu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 10 11 Temmuz 2010 tarihinde gerçekleştirilen KPSS’de soruların sızdırılarak, kopya çekildiği iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada, 3 yıl sonra 143 kişi ifadeye çağrıldı. Aralarında ÖSYM, soruları basan Meteksan Matbaası çalışanları ile sınavda tam puan alan öğrencilerin bulunduğu şüphelilerden 50’si Ankara Emniyeti’ne giderek ifade verdi. 2010 yılında gerçekleştirilen KPSS Eğitim Bilimleri’nde daha önce görülmemiş şekilde 350 aday, 120 sorunun tümünü doğru yanıtlayınca sınavda kopya çekildiği iddiaları ortaya atıldı. Dönemin ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ı koltuğundan eden Issız Bir Telgrafhane “Uyuyamayacaksın Memleketinin hali Seni seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Çünkü artık o sen değilsin Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin. Uyuyamayacaksın Düzelmeden memleketin hali.” Ne zamana kadar uyku? Bir süreliğine mi, yoksa bir yaşam boyunca mı? Şairin telgrafhanesi hiç de ıssız değil. Yalnız sesler değil acı sözler, umutsuz seslenişler... O telgrafları kime çekiyorsun? Senden bir şeyler bekleyene mi? Kimler onlar? Tanıdık birileri mi? Melih Çevdet Anday’ın telgrafhanesi hep kalabalıktır. Seni uyutmazlar... Uyumakla ölüme eş gibi gelir. Bir daha uyumamak vardır sonunda. Ya da sonsuzlukta bir değişik uyku ya da uykusuzluk... Sesler duymak, seslerle uyumak. O sesler nereden geliyor diye bakacaksın çevrene. Yok, dıştan gelen bir ses yok... Senin içindeki adam o seslenen. Sana bir şeyleri hatırlatmak istiyor. Unuttuğun ya da unutmak istediğin... “Çünkü artık o sen değilsin.” Nereye gitti o sen? Var mıydı gerçekten, yoksa senin bir düşün müydü? Hep yalancı düşlerle yaşadın. Bıkmadın, usanmadın. Seni arayan, düşlerinle buldu seni. Keşke bulmasam dedi. Al hayrını gör dedi. Gözlerin varsa... Duyarsız yaşıyorsan hiçbir şeyi anlayamazsın. Kitaplar dolusu bilgi boşa uçar gider çoğu zaman. Boşuna edindiğin bilgiler ki hiçbir işe yaramazlar. Olsa olsa kötü şiirler yazmaya... Şair sana acır. Yaşamın duyarlıklarını göremediğin, boyuna onu aramaya kalkıştığın için. Yorulmanın boş olduğunu yeniden hatırlamak için... Yıkmışlar senin telgrafhaneni. Boşuna iş yapmasın kimseyi yalanlar daha fazla aldatmaya kalkmasın diye... Öyledir, sana yararlı olacak diye elleriyle kapatırlar güzel yaşamlara giden yolu... İnanmazsın, yolundan dönmezsin. Gide gide nereye vardın? Bir uçuruma mı? Ya da bir bataklığa mı? Sesler seni uyutmaz yine de. Bağır, konuş, yaz.. Şiir olsun? Şiir saydığın gevezelikler olsun. Ki onlar da şiirin bir parçasıdır. ? Soruşturma kapsamında 50 kişi ifade verdi. Dönemin ÖSYM Başkanı Yarımağan ve üst düzey yöneticilerinin ifadesini ise bizzat savcı alacak. Savcılığın ÖSYM çalışanı 90 kişinin hesaplarında şüpheli hareket tespit ettiği öğrenildi. skandala ilişkin Ankara Başsavcılığı, soruşturma başlattı. ÖSYM de sınavı iptal ederek, yenisini düzenledi. Yenilenen KPSS’ye ilkinde 120 net alan 350 adaydan, 148’i girmedi. 120 net yapanlardan sadece 2’si yeni sınavda 100 neti geçti. 100 net yapan 3 bin adaydan ise sadece 76’sı yeni sınavda 100’ü geçti. Soruşturmayı yürüten savcı Şadan Sakınan’ın talimatıyla ÖSYM ve Meteksan’da aramalar yapıldı. Bazı ÖSYM çalışanlarının banka hesaplarında yüklü miktarda para giriş çıkışları olduğunu tespit edilmesi üzerine soruşturma, 20052010 yıllarını kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak bu aşamadan sonra soruşturmada önemli bir gelişme yaşanmadı. Yaklaşık 3 yıldır süren soruşturmada, savcılık daha yeni ifade işlemine başladı. Şadan Sakınan’ın talimatı üzerine 143 kişi şüpheli olarak ifadeye çağrıldı. Bunlardan 50’si bu hafta Ankara Emniyeti’ne gide ile KPSS sınırlı değil rek ifade verdi. Diğer şüpheliler de sırasıyla sorgulanacak. Dönemin ÖSYM Başkanı Yarımağan ve üst düzey yöneticilerinin ifadesini ise bizzat savcının alacağı belirtildi. Şüpheliler arasında ÖSYM’de soruları hazırlayan birimin çalışanları, Meteksan yetkilileri ile sınavda tam puan alan adayların olduğu dile getirildi. Savcılığın, ÖSYM çalışanı 90 kişinin hesaplarında şüpheli hareket tespit ettiği öğrenilirken ifadesi alınanlara yöneltilen soruların Temmuz 2010’daki KPSS ile sınırlı kalmayarak, ÖSYM sınav sorularının hazırlanma, matbaaya gönderilme ve basılma süreçlerini de kapsadığı ifade edildi. MEB tarafından ders kitaplarında yaratılış teorisinin ilk adımları atıldı Adım adım yaratılış SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 9. sınıf coğrafya ders kitabının ikinci baskısını yaratılış teorisine göre yeniden düzenlediği ortaya çıktı. Kitabın Jeolojik Zamanlar Tablosu bölümündeki “İlk insan ortaya çıkmıştır” ifadesinin “İnsan yaratılmıştır” olarak değiştirildiği ögrenildi. MEB Talim Terbiye Kurulu’nun 17 Aralık 2010 tarihli kararı ile ders kitabı olarak kabul edilen ve okullara dağıtılan 9. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı’nın ikinci baskısında “yaratılış teorisine uygun olarak” değişiklik yapıldığı ortaya çıktı. Kitabın ilk baskısının 104. sayfasında yer alan ve “Jeolojik Zamanlar”ı anlatan tablodaki, “Senozoik” zaman diliminde görülen olaylardan biri “İlk insan ortaya çıkmıştır” olarak ifade edilmişti. Ancak Talim ve Terbiye Kurulu’nun kararı ve MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 19 Mart 2012 tarihli yazısı ile kitabın yeniden basılması kararı alındı. Kitap yeniden basılırken söz konusu tablodaki “ilk insan ortaya çıkmıştır” ifadesi “İnsan yaratılmıştır” olarak değiştirildi. Coğrafya kitabının değiştirilmiş hali 222 bin 574 tane basılarak okullara dağıtıldı. CHP: İzmir’e zararlı Kampusta temsili mahkeme “Yeni YÖK Yasa Tasarısı Taslağı”na karşı İÜ’nde forum yapmak isteyen 2’si akademisyen ve 40 öğrenci hakkında soruşturma açılması, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) dün öğrenciler tarafından kurulan temsili mahkeme ile protesto edildi. Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet eleştirildi. İÜ Hukuk Fakültesi’nde dün öğlen saatlerinde toplanan öğrenciler bir saat süren sembolik bir tiyatro gösterisi ile İÜ’deki uygulamaları kınadı. Ana konusu “İfade özgürlüğüne karşı olan Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet’in haksızlıkları” olan oyunda 6 öğrenci görev aldı. Yaklaşık 200’e yakın öğrencinin izlediği oyun sonrasında müzik dinletisi gerçekleştirildi. İfade için çağrılan araştırma görevlileri Cemil Ozansü ile Barkın Asal’a destek verildi. Görmez’e istifa çağrısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, İzmir’in dindarlığının “irfana” gereksinim duyduğunu dile getirerek kentin manevi hayatını ayağa kaldıracak birisini müftü olarak atadıklarını söylemesine yönelik tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Görmez’i istifaya çağırarak “Diyanet İşleri Başkanlığı makamında oturması, ulusal birliğimiz ve İzmir’e zararlıdır” dedi. Yaptığı yazılı açıklamada “bugüne kadar hiçbir Diyanet İşleri Başkanı’nın Diyanet’i, iktidarın yan örgütü haline getirme zilletine düşmediğini belirten” Keskin, “Sayın Görmez; ehliyet, liyakat ve güvenilirlik açılarından ağır yara almıştır. O makamda oturması, ulusal birliğimize de dinimize de zararlı olacaktır. İzmirlilerden ve tüm kamuoyundan özür dilemesi ve istifa etmesi gerekir” ifadelerini kullandı. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, AKP’nin İzmir’e yönelik karalama, aşağılama ve nefret söylemlerini sürdürdüğünü vurguladı. Yüksel, “İzmir irfan geleneği, yardımlaşma, dayanışma duygusu en güçlü kentlerimiz arasındadır. İzmir Atatürk’ün deyimiyle fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir kenttir” dedi. CHP Milletvekili Musa Çam da Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek konuyu TBMM gündemine taşıdı. Öte yandan Görmez’in İzmir’e atanmasının tesadüf olmadığını dile getirdiği müftü Ramazan Muslu gazetemize konuşmak istemezken, yerel basına yaptığı açıklamada, Görmez’in yanlış anlaşıldığını öne sürdü. Muslu’nun, Fethullah Gülen’in uzun yıllar görev yaptığı Kestane Pazarı’nda eğitim gördüğü belirtildi. KTÜ’de arbede: 2 öğrenci yaralı Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Makine Mühendisliği Bölümü’nde basın açıklaması yapan Öğrenci Platformu üyesi 30 kişilik öğrenci grubu rektörlüğe yürümek istedi. Yer Bilimleri Fakültesi önünde basın açıklaması yapan sağ görüşlü bir grup da rektörlük yönünde dağılmaya başladı. İki grubun bir araya gelmesini engellemeye çalışan özel güvenlik görevlileri, sol görüşlü öğrencileri engellemek için barikat kurdu. Öğrenci grubuyla özel güvenlik görevlileri arasında çıkar arbedede 2 öğrenci yaralandı. (Fotoğraflar: AHMET ŞEFİK) İnsan hassasiyeti Ancak “ortaya çıkmıştır” ifadesini ilk insan için “yaratılmıştır” olarak değiştiren MEB, “Su yosunu türünden bitkiler ortaya çıkmıştır”, “Taş kömürü yatakları oluştu”, “Bugünkü bitki ve hayvan türleri ana hatları ile ortaya çıkmıştır” ifadelerine kitabın ikinci baskısında dokunmadı. BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner’e tokat attığı gerekçesiyle yargılandığı davada 25 bin lira para cezasına çarptırıldı. Üsküdar Devlet Hastanesi önünde park halinde bulunan bir minibüsün altında dün akşam patlama meydana geldi. Polis, kısa süreli panik yaratan patlamanın nedenini belirlemek için çalışma başlattı. Tuncel’e tokat cezası: Üsküdar’da patlama: ‘Önce insan sonra Ermeniyiz’ Asker arkadaşının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Sevag Balıkçı’nın ailesi mahkemenin kararına tepki gösterdi, tanık ifadelerinin değiştirildiğini öne sürdü İstanbul Haber Servisi Batman’ın Kozluk ilçesindeki Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan kurşunla ölen Ermeni asker Sevag Şahin Balıkçı’nın ailesi, mahkemenin verdiği 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına itiraz etti. Balıkçı’nın anne ve babası dün avukatlarıyla birlikte Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Balıkçı’nın annesi Ani Balıkçı, verilen cezanın oğullarını suçladığını belirterek “Bu cezayla bize ‘o tüfeğin önünde durmasaydı Sevag’ demek istiyorlar. Bu hinlerinde canlansın” diye konuştu. Balıkçı’nın babası Garabet Balıkçı ise cezanın kendilerini tatmin etmediğini vurgulayarak “Türkiye Cumhuriyeti’nde Hıristiyanların şehit olmadığı tabiriyle karşılaştık. Hıristiyanları şehit saymıyorlarsa neden askere alıyorlar?” dedi. Ailenin avukatı İsmail Cem Halavut dava sürecinde delillerin karartıldığını iddia ederek “Olaya ilk müdahale edenler askerler. Müdahale ile delilleri karartma süreci başlıyor. Tanıklar gerçekleri söylemediği sürece bu dava aydınlanmayacak” dedi. Fotoğraf: HAZAL OCAK Tedavisi Ankara’da sürecek Okul servisi kaza yaptı: Şans Topu çekildi: Zonguldak’ta öğrenci taşıyan midibüs, şoförünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu karşı yönden gelen TIR’la çarpıştı. Kazada midibüs şoförü öldü, 19 öğrenci ve TIR şoförü yaralandı. Şans Topu’nda numaralar “6, 7, 22, 29, 32 +14” olarak belirlenirken 5+1 bilen 2 kişi 329 bin 412’şer lira kazandı. 5 bilenler 3467 lira, 4+1 bilenler 352 lira, 4 bilenler 31 lira, 3+1 bilenler 18 lira, 3 bilenler 3.40 lira, 2 +1 bilenler 5.35 lira, 1+1 bilenler 2.95 lira kazandı. davanın peşini bırakmayacağız” dedi. Oğlunun 2 yıl önce 24 Nisan Paskalya Bayramı’nda öldürülmesinin kasıtlı olduğunu öne süren Balıkçı, “Oğlum 24 Nisan’da ırkçı bir kurşun tarafından öldürüldü. Mezheplerimize bakıp öldürülüyoruz. Önce insan, sonra Ermeniyiz. Tanık ifadeleri değiştirilmiştir. Oğluma ‘Son yediğin çörek olsun. Ermenistan’la savaş çıksa ilk seni vururum’ demişler ama ispatlanamıyor. Bu kararı verenler annelerine, çocuklarına sarıldıkları zaman benim gözlerim zi Kalp krizi geçiren Dizai Türkiye’de Haber Merkezi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani ile birlikte Ankara’ya gelen Hükümet Sözcüsü Sefin Dizai, Türkiye dönüşünde Erbil Havaalanı’nda kalp krizi geçirdi. Erbil Kalp Hastanesi’ne kaldırılan Dizai ameliyata alındı. Sağlık durumunun iyi olduğu ifade edilen Dizai’nin ambulans uçakla Ankara’ya getirilerek kontrol için Güven hastanesine yatırıldığı öğrenildi.