25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2013 PERŞEMBE 18 SPOR 2014 UMUDUNU TÜKETEN AYYILDIZLILAR AVCI YÖNETİMİYLE SON 19 YILIN EN KÖTÜ GÜNLERİNİ YAŞIYOR Ulusal takım dibe vurdu 650. GOLÜ ATAN BURAK YILMAZ TARİHE GEÇTİ ? Türkiye Macaristan maçında Ay Yıldızlıların 650. golünü kaydeden Burak Yılmaz tarihe geçti. Spor Toto Süper Lig’de ve Şampiyonlar Ligi’nde gol krallığında zirvede yer alan Burak, 2013 ŞubatMart döneminde 10 resmi maçta forma giydi ve bu mücadelelerde fileleri 11 kez havalandırmayı başardı. Süper Lig’de son 6 haftada 7 gol atarken, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. turunda Schalke 04 karşısında oynanan 2 maçta da 1’er gol kaydetti. GÖRÜŞ HİLMİ TÜRKAY Tek Çare İstifa ERSİN ÖZTEKİN 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri D Grubu’nda sahasında Macaristan’la 11 berabere kalarak gruptan çıkma şansını mucizelere bırakan A Ulusal Futbol Takımı’nda büyük şok yaşanıyor. Brezilya’da 2014’te düzenlenecek Dünya Kupası’nda yer almak için büyük önem taşıyan maçtan istediğini alamayan Ay Yıldızlılar Rio’ya gitme şansını zora soktu. Abdullah Avcı 2011 yılında geldi ulusal takımın başına... Mehmet Ali Aydınlar federasyon başkanıydı, Aydınlar görevi Avcı’ya tebliğ ettiğinde ağzından aynen şu cümleler dökülmüştü; “Abdullah Hoca bu görevi hak etti. Çok büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Süreçteki yardımlarından dolayı Büyükşehir Belediyespor Kulübü’ne de teşekkür ediyorum. Son olarak Guus Hiddink’e de sözleşme feshinde gösterdiği işbirliğinden dolayı teşekkür ederim.” Abdullah Avcı, bakın neler söylemiş; “Böyle bir göreve layık görülmekten çok mutluyum. Önemli atılımlar gerçekleştireceğiz.” İki yıllık süreç hüsranla geçti, güzel olan, ele avuca sığdırabileceğimiz hiçbir şey olmadı, acı tablo ortada. Bu ülke insanı bunu hak etmedi. Çünkü bu ülke insanı futbolu; eşi, çocuğu, sevgilisi kadar çok seviyor. İnsan biraz utanır, sıkılır, yüzü kızarır. Bu formayı taşımak farklı bir şey olmalı. Bu şerefli formayı giyenlerin bir değil 10, 100, 1000 kere terini son damlasına kadar akıtması gerekir. Milli takım bir eğlence, futbolcunun egosunu tatmin etme yeri değildir. Milli takımda oynayan futbolcu kulüp formasının ağırlığını bildiği kadar AyYıldızlı formanın da ağırlığını bilmelidir. Milli takımdaki futbolcu ofsayta düşmemeye gayret göstermelidir, hele maçın önemi çok büyükse dikkatli olmalıdır. Ama futbolcu 5 dakika içinde tam 4 kez ofsayta düşerse böyleleri için ben hiç kusuruma bakmasınlar ‘kafası çalışmıyor’ ifadesini kullanırım. Bir hoca, galibiyete şiddetle ihtiyaç duyulan maçta oyuncu değişikliğini son bir dakikada yapmaya kalkışırsa yine o hocadan da şüphe eder, hatta bunu yapan için “ milli takım değil, küçük takım hocası” derim. Macaristan maçını görev alanımın dışında arkadaşlarımla beraber Fenerium alt tribününde izledim. Önce şunu söylemeliyim, maça çok aşırı bir ilgi vardı. İnsanlar biletleri ellerinde olduğu halde kendi yerlerine oturamadı. Boş kalması gereken merdiven boşlukları dahi doldu taştı. Oysa buraların açık kalması gerekiyor. Takıma bakıyorum hep bildiğimiz isimler. Ağırlık Fenerbahçe ve Galatasaraylılarda, dışarıdan gelenler Arda, Mevlüt, ve Nuri.. Ezberledik artık bu isimleri. Bir başkası girmez mi giremez mi?. Ya bu ülkede bu futbolculardan başka kimse yok mu? Beşiktaşlısı, Bursalısı isyan ediyor. Haklılar. İsyanlar diğer kulüplerden de çığ gibi. Grupta oynanacak son dört maç öncesinde 7 puanla dördüncü sırada bulunan ulusalların gruptan çıkması için mucize gerekiyor. Grup liderlerinin Brezilya’da düzenlenecek finallere doğrudan katılacağı elemelerde, en iyi 8 grup ikincisinin oynayacağı playoff turu sonrasında 4 takım daha Avrupa’dan Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanacak. Hollanda’nın 6’da 6 yaparak liderliği açık ara elinde bulundurduğu grupta, Macaristan 11, Romanya 10 puana sahip. Türkiye’nin playoff şansı matematiksel olarak devam etse de, grup ikincisi olarak en kötü ikinci olmamak zorunda. 2014 Dünya Kupası Elemeleri’nde Ay Yıldızlıları birbirinden zorlu 4 maç bekliyor. Ulusallar tüm maçlarını kazansa dahi rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyecek. İşte kalan maçlar: Andorra, Romanya (d), Estonya (d), Hollanda. SPOR YORUM ARİF KIZILYALIN İşte Avcı’nın Hesabı! Ulusal Takım Teknik Direktörümüz Abdullah Avcı, ‘kazanılamayan’ Macaristan maçı sonrası, “Matematiksel olarak şansımız devam ediyor” dedi. Tüm Türk insanı olarak güldük geçtik. “Galiba hocanın matematik öğretmeni ölmüştü lisede, yerine edebiyat öğretmeni girmiş derslere” diye espri yapanlar da oldu. Öncelikle Sayın Abdullah Avcı şunu bilmeli ki, sen evinde oynadığın 3 maçta sadece Avrupa’nın averaj takımı Estonya’yı ‘hakem yardımı’ ile yenip Romanya’ya yeniliyor, Macarlara puan kaptırıyorsan, “matematiksel olarak şansımız var” deme hakkın yoktur! Grupta sadece Andorra’yı mağlup etmişsin ‘sorunsuz’ biçimde. Estonya galibiyetin bile sıkıntılı. Öyleyse Rumenleri Bükreş’te, Hollandalıları Telekom Arena’da nasıl devireceksin? Gülerler adama! Ne var ki Abdullah Avcı şöyle bir hesap içine girmiş olabilir. “Şu an 7 puanım var. Andorra’dan 3 alırım, Romanya’yı yenersem, Romanya yenilirse, Macarlar takılırsa...sa...sa...sa...” Gördüğünüz gibi trajik bir durum. Ama şöyle de bir gerçek var; Abdullah Avcı ve ‘saz heyeti’ şu an ayrılsa, eylül ayına kadar ayda 150 bin lira maaştan toplam 750 bin liralık bir kayba uğrayacak. Ne dersiniz, hoca galiba, ‘yola devam’ diyerek doğru bir hesap yapmış. Eh, oturduğun yerde 750 bin lira alacaksan, 2+2 eşittir 4 ettiği sürece koltuğundan kalkmazsın! Ülke insanı ulusal takımdan soğumuş, ayyıldız dibe vurmuş kimin umurunda! TFF Başkanı Yıldırım Demirören niye mi karışmıyor bu işlere? Onun U20 Dünya Şampiyonası gibi daha ‘ulvi’ uğraşları var! SON 19 YILIN EN KÖTÜSÜ y Yıldızlılar 1994 Dünya Kupası elemelerinden sonra tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. 2014 Dünya Kupası elemelerinde son olarak Macaristan’la sahasında 11 berabere kalarak 6 maç sonunda 7 puan toplayan zun yıllar sonra Dünya Kupası’na Türkiye, FIFA sıralamasında da 45. sıraya gitmeye ilk defa bu kadar çok kadar geriledi. Abdullah Avcı yakınlaşan Macaristan’da yönetimindeki ulusallar, 2014 Dünya medya, istenen sonucun Kupası elemelerinde ilk 6 geldiğini manşetleriyle maçında 2 galibiyet, 1 duyurdu. “İstanbul’da beraberlik 3 yenilgi alıp 7 puan sessiz gece” başlığıyla toplayabildi. Ay Yıldızlılar okurlarına maçı veren böylece 1994 Dünya Kupası Magyar Hirlap, eleme grubundan sonra en “Kesinlikle istediğimizi başarısız dönemine ulaştı. Bu almayı başardık. süreçte Hollanda’ya Macaristan ulusal deplasmanda 20 mağlup takımı İstanbul’da olan Türkiye, sahasında sessizce doğru oyunu Estonya’yı 30’la geçti. oynadı ve başardı” Romanya’ya evinde 10’lık dedi. Macarların ünlü ? Brezilya şansımızın mucizelere skorla boyun eğen ulusallar spor gazetesi Nemzeti kalması üzerine Ay Yıldızlılarda geçen cuma Andorra’yı 20 ise “Bir, iki, üç, gol!” Abdullah Avcı ile yolların ayrılacağı yendi. Bu arada A Ulusal başlığıyla maçı öğrenildi. Avcı’nın maç sonrası oyuncularına, Takım, 2000’li yıllarda en okuyucularıyla “Yüreğinizi ortaya koydunuz, ama olmadı, Allah kötü FIFA derecesine ulaştı. paylaştı. Daniel hepimizin yolunu açık etsin” demesi de veda FIFA tarafından hazırlanan Bode’nin attığı golü mesajı olarak algılandı. Bu gelişmenin ardından ulusal takımlar listesinde, Barcelonalı yıldız Türkiye Federasyon Başkanı Yıldırım Türkiye 2013 Mart ayını 45. Lionel Messi vari bir Demirören’in Bursaspor’dan ayrılan Ertuğrul sırada geçti. Ulusallar vuruşa benzeten Sağlam’ı göreve getirmeyi düşündüğü böylece 1999 Mart ayından Nemzeti, oyuncunun belirtildi. Sağlam da geçen günlerde, sonra en kötü derecesine artık ‘Macarların Messi’si’ “Başka bir takım çalıştırmayacak ulaşmış oldu. Mart 1999 olduğunu belirtti. mısınız” sorusuna “Sezon sonuna listesinde 46. sırada yer Nepszabadsag ise kadar düşünmüyorum” alan A Ulusal Takım, daha “Fenerbahçe ilacı işe yanıtını vermişti. sonra bu kadar yaramadı” diyerek maçı gerilememişti. okuyucularına duyurdu. ‘ İ S T A N B U L’ D A SESSİZ GECE’ A U GENÇ İSİMLER UNUTULDU Benim bildiğim ulusal takımın başına gelen teknik direktör arayış içinde olmalı, koltuğunda oturmamalı, dolaşmalı, kafasında yeni yeni isimler oluşturmaya çalışmalı, yeniliğe gitmeli, gençleri önemsemeli, geleceğin altyapısını yapmalı. Hani nerede? Hangisini yaptın bunların Sayın Abdullah Avcı. Eğer yapmış olsaydı zaten ulusal takım bu duruma gelmezdi. Hiddink‘in suçu neydi?.. Diğer ülkelerin ulusal takımlarında ağırlık hep gençlerden yana. Çünkü adamlar altyapıya önem veriyor, peki bizde durum ne? Burada tabii ki kulüplerimiz de suçlu. Abdullah Avcı da göreve geldiğinde “Altyapıya önem vereceğiz” demişti. O da es geçti. Ulusal takımda teknik direktörlük hem kolay hem zordur. İşini iyi yaparsan başın ağrımaz. Geçmişte işini iyi yapanlar da oldu,yapamayanlar da.. İki yıllık süreç içinde Abdullah Avcı’nın tek bir artısını görmedim. Bu da şu anlama geliyor; “işini iyi yapmamış, başarısız”. Elimize ne fırsatlar geçti, hep teptik, hiçbirini değerlendiremedik. Herkesin 45 gol attığı küçük takım olarak adlandırdığımız rakipler karşısında dahi maç kazanırken zorlandık, kazanmadıklarımız da cabası. En son hayati önem taşıyan Macaristan karşısında ne doğru dürüst pozisyonumuz, ne şutumuz, ne de akıllı hücumumuz vardı. Kazansak umutlanabilirdik, ancak sahadaki futbolumuzla bu mümkün değildi. Sorumluluk alan olmadı. Üstüne üstlük çok komik bir de gol yedik. Abdullah Avcı takımı oluştururken hep aynı şablonda kalmayı yeğledi, çoğu zaman hamlelerinde geç kaldı, takımlarında formları yüksek olan oyuncuları kadroya çağırmadı, futbolcularla yeri geldi diyaloglarını kopardı, bu da gün geldi kriz yarattı. Yine gün oldu bazıları onu hiç dinlemediler, işte sonuç bugün itibarıyla ortada. Artık kimse kimseyi kandırmasın, tren kaçtı. Brezilya yolu mucize. Maçın bitimiyle ‘Avcı istifa’ seslerini duydum. Doğaldır. Bir ülkenin ulusal takımı bu kadar aciz durumlara düşmez. Düşmemeli, ama düştü. Kim düşürdü; Avcı ve öğrencileri. Temizlik şart oldu. Buna da öncelikle en baştaki kişi olan Abdullah Avcı’dan başlanmalı. Fakat hoca federasyondan çok büyük maaş alıyor, hocanın bu maaşı elinin tersiyle itip istifa edeceğini hiç sanmıyorum. Bir de Andorra rövanşına daha beş ay gibi uzun zaman var, bu parayı maçsız süreçlerde cebine koymak varken niye istifasını düşünsün öyle değil mi?. Benim görüşüm; kendisi için en hayırlı olanı yapmalı, yani parayı pulu düşünmeden istifa etmeli. Yol yakınken istifa etsin ki başı şimdikinden daha fazla ağrımasın.. AVCI’NIN YERİNE ERTUĞRUL SAĞL AM CRISTIAN TÜRK OLMAK İSTİYOR Spor Servisi F.Bahçe’nin Brezilyalı orta saha oyuncusu Cristian Baroni, çağrıldığı takdirde Ay Yıldızlı formayı giyebileceğini söyledi. Baroni, 2009 yılından bu yana Türkiye’de olduğunu ve ülkemize çok alıştığını belirterek, “Buradaki ilgiden her zaman memnun oldum. Türkiye’de de kendimi evimde gibi hissediyorum. Türk vatandaşlığına geçebilirsem formalite işlemlerinin ardından Türk milli takımı için oynayabilirim” ifadelerini kullandı. Brezilya rüyası çabuk bitti, hatta rüya bile olamadan söndü gitti. 2014 Dünya Kupası Avrupa elemeleri D grubunda ilk karşılaşmalarda arka arkaya alınan yenilgilerle bu işin sonunun kötü olacağı belli olmuştu. Aslında ulusal takıma alınanların çoğunluğu yetenekli oyuncular idi. Aranan bu oyunculara yön verecek bir kişiydi. Bu arada Futbol Federasyonu’nda ve kulüplerimize yansıyan kaos sonunda yönetimi de el değiştirmişti. İşte bu ortamda belli kişilerin desteği ile Abdullah Avcı ulusal takımımızın patronu oldu. Avcı ne yazık ki avlamak şöyle dursun düz ovada avlandı. Elbette Avcı’nın iyi niyetinden SPOR GÖZLEM ALİ ABALI Ne Bekleniyordu? hiçbirimizim şüphesi olmayacaktır. Ama Avcı’nın göreve başladıktan sonra karnesine baktığımız zaman alınan sonuçlar iç açıcı değildir. Abdullah Avcı, futbolda ulusal takımımızın gücüne uygun olmayıp bir değil birden fazla numara küçük gelmektedir. Herkes açıkça görüyor Avcı kendi oyuncularının niteliklerini tam anlamıyla bilmiyor ve rakibin oyun düzenine karşı önlem alamıyor. Bu nedenle, bu maceranın kötü biteceği Macaristan karşılaşması öncesi Andorra karşısında ortaya konulan oyun düzeni ile belli olmuştu. Bir hususu ortaya koyalım. Bugün futbol sahalarında Avcı’dan birkaç gömlek üstün teknik adamlarımız da olduğunu göz ardı etmeyelim. Lütfen herkesi kandırmayalım. Böyle başa, böyle tıraş derler. Ne bekleniyordu? Bundan sonra yapılacak iş belli; genç oyuncuları örneğin U 20 oyuncularımızı takviye ederek daha ilerideki karşılaşmalara hazırlamak olmalıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear