Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 26 MART 2013 SALI İzmir İl Özel İdaresi’nin harcamalarında usulsüzlük tespit edildi Diyarbakır Yıldızlaşırken... ABD Başkanı Obama’nın sağladığı İsrail Türk uzlaşması, “Diyarbakır’ın yıldızlaştığı” Nevruz’a rastladı. Bilindiği gibi, Mayıs 2010’da Mavi Marmara olayı sırasında 9 Türk yurttaşının İsrail ordusu tarafından öldürülmesi üzerine, Kudüs Ankara ilişkileri tamamen kopmuş, Tayyip Erdoğan Milli Görüş günlerinden tevarüs ettiği, antisemitist (Yahudi karşıtı) tutumuna, hem İsrail’i hem ABD’yi hem de onun dışındaki kimi Batılı çevreleri, bu arada BM’yi de endişelendiren bir coşkuyla yeniden sarılmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özellikle bu yılın şubat ayında “Siyonizmi de faşizm gibi bir insanlık suçu” olarak ilan etmesi birçok çevrede bardağı taşıran damla oldu. Ankara’da Ahmet Davutoğlu ile birlikte ortak basın toplantısı yapan ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail konusunda Erdoğan ile ayrı düşündüklerini açıkladı. Son derecede kötü giden Türk İsrail ilişkileri ve Erdoğan’ın Yahudi Siyonist ayırımı yapmayan saldırgan üslubu ABD’yi çok rahatsız ediyor ve Tayyip Bey’in on yıl önce kendisinin talip olduğunu açıkladığı BOP’un eşbaşkanlığı rolünü gerçekten layıkıyla yerine getirebilip getiremeyeceği konusunda ciddi kaygılar yaratıyordu. Türk İsrail ilişkilerinin bozukluğu bölgede Amerikan politikasının ayakları üzerine oturtulmasını engelliyordu. ??? Washington, bir yandan, İsrail Filistin gerginliğinde Yahudi devletinin zalim imajını makyajlamak, bir yandan bütün dünyadaki Yahudi lobisini, İsrail’i ve Pentagon uzmanlarını endişelendiren Erdoğan’ın, kendisine yüklenen misyonu yerine getirebilip getiremeyeceğini test edebilmek için Ankara Kudüs ilişkilerinin düzeleceği bir ortamı yaratmak istiyordu. İsrail’in Mavi Marmara olayı ertesinde Ankara’nın öne sürdüğü istemleri, biraz da bağnaz eski Dışişleri Bakanı Lieberman’ın etkisiyle yerine getirmemekte direnmesi, Amerikan politikasının yaşama geçmesini engelleyen faktördü. Kerry’nin ardından Obama’nın bölgeye yaptıkları ziyaretler sırasında, İsrail’in Mavi Marmara olayı dolayısıyla Ankara’dan özür dilemeyi, tazminat ödemeyi kabul etmesi ve nihayet durum sertleşmediği sürece Gazze ambargosunu yumuşatma kararı vermesi, ilişkilerin Washington’un arzuladığı doğrultuya girmesini sağladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, biraz da Lieberman’ın tasfiyesiyle sağlanan bu sonucu kendi zaferi olarak ilan ediyor. Sonucun AKP açısından bir başarı olduğu yadsınamaz ise de aslında Obama’nın zaferi olduğu açıkça ortadadır. Bir zamanlar Tayyip Erdoğan’ın BOP’un yıldızı olacağını ilan ettiği Diyarbakır’ın barış sloganlarıyla parladığı, Pax Americana’nın bölge politikasının güçlü Kürt ayağının uluslararası sahneye adım atmaya başladığı, İran “nükleer tehdidinin” kapıyı çaldığı, Suriye soru işaretinin ciddi biçimde çengellendiği bir ortamda, Türk İsrail stratejik işbirliğinin önündeki engellerin kaldırılmasının Obama diplomasisinin büyük zaferi olduğunu yadsımak mümkün müdür? ??? Diyarbakır yıldızlaşır, ABD’nin bölge politikasının sacayağından biri olan Kürt ögesi bu alanda yerini alırken, başka türlüsü de beklenemezdi. Evet, İsrail’den Erdoğan’a açılan telefon, Diyarbakır’ın bir kez daha yıldızlaştığı döneme rastlıyordu. Tabii burada yıldızlaştırmadan söz ederken, her yıldızın aynı biçimde olmadığını, aynı anlamı ve işlevi taşımadığını da unutmamak gerekir. Diyarbakır’ın, Kürt faktörünün bölgede uluslararası diplomaside yer tutmasını sağlayacak yıldızlaşmasının Kürtlere ve Türklere bölgede ne roller biçeceğini, “BOP’un eşbaşkanı!”na neler yükleneceğini yaşayarak göreceğiz. Ancak hemen şimdiden söylenecek olan, Erdoğan’ın artık eski antisemit ve antisiyonist söylemlerinden gönülsüzce de olsa vazgeçmek ve politikalarını İsrail ile uyumlu hale getirmek zorunda olduğudur. Adrese teslim ihale EMRE DÖKER İZMİR AKP’nin yoğun olarak kadrolaştığı İzmir İl Özel İdaresi’nin 2012 yılı harcamaları, İzmir İl Genel Meclisi Denetim Komisyonu tarafından incelendi ve “büyük oranda” kamu zararı oluştuğu öne sürüldü. İl genel meclisi üyeleri CHP’li Mehmet Şenel, İlhan Bora, Vedat Aksoy, Emre Özer’le AKP’li Mehmet İlkbahar’ın yer aldığı komisyonun raporunda, İzmir İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci’ye, usulsüzlüklerle ilgili suç duyurusunda bulunma çağrısı da yapıldı. Denetim Komisyonu Başkanı Mehmet Şenel, birçok ihalenin “adrese teslim” olduğunu düşündüren noktalar olduğunu, yüzlerce dosyada piyasa araştırmalarıyla teklif mektuplarının birbirini tutmadığını belirtti. 20 BİN TL’LİK ARACA 18.5 BİN TL KİRA Nevruz’a suç duyurusu Şenel, usulsüzlükleri şöyle sıraladı: Fiyatı 20 bin lira eden bir otomobil, milli eğitim hizmetlerinde kullanılması için 18 bin 855 liraya bir yıllığına kiralanmış. Bunun içinde şoför ve yakıt masrafı yok. Geçen yıl kentteki okulların ihalesini alan firma dağıtımları tamamlayamadı ve ihale feshedildi. Yerine gelen firmaya normalde ödenmemesi gereken “fiyat farkı” ödendi. İncelediğimiz 5 ilçenin dosyasında 83 bin 560 lira fiyat farkı olduğunu belirledik. Kentteki 30 ilçeye bakılırsa 400 bin lira fiyat farkı ödenmiş olacağını düşünüyoruz. Ayrıca ihalesi iptal edilen firmaya ne olduğu, ihale yasaklısı olup olmadığı dosyalarda yer almıyor. Bakıma muhtaç çocukların yararlandığı sevgi evleri için yapılan kiralamalarda, hiçbir kriter aranmadığını belirledik. Bu nedenle bazı eski AKP’li meclis üyelerinin ve akrabalarının evlerine, normal değerinin üzerinde kiralama yapıldığını tespit ettik. Kemalpaşa’da en yüksek kira bedeli 400 lira iken 800 liraya sevgi evi kiralaması yapıldığına raporumuzda yer verdik. Birçok ihalede 10 günlük itiraz süresi beklenmeden sözleşme imzalandığını tespit ettik. Doğrudan temin ihalelerinde yasa gereği en az üç teklif alınması gerekirken bir teklifle firmalara ihalelerin verildiğini belirledik. Yasada kırtasiye gibi küçük bakım ve onarım işlerinin parçalara bölünmeden doğrudan temin yoluyla ihale edileceği yazmasına karşın, birçok alım parçalara ayırarak ihalesiz olarak verilmiş. Yüzlerce dosyada ihale teklifleri bile yer almıyor. Makine yedek parça ihalesi parçalara bölünmüş. Buca Sevgi Evi’ne 4 bin 500 lira değerinde fotokopi makinesi alınmış. Özel idarenin merkez binasında olmayan fotokopi makinesi gerçekten gerekli mi? Piyasada 500 liraya bile var. YA R G I T AY ‘ Ö Z E N ’ İ S T E D İ ? İstanbul Haber Servisi GençTürk üyeleri, 17 Mart’ta Kazlıçeşme Meydanı’nda gerçekleştirilen Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan posterleri ve PKK bayraklarının açılmasıyla ilgili, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP İstanbul milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak ve suçluyu övmek”, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında da “Görevi ihmal etmek” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dosyalar keskopyala İLHAN TAŞCI Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, Suudi Arabistan ziyareti sırasında, Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Sultan bin Abdülaziz tarafından hediye edilen 2 Arap atı Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı’na teslim edildi. Atları törenle Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçilik Müsteşarı Abdülhadi Al Shafi teslim etti. NUTUK TARTIŞMALARINA NOKTA Genelkurmay kilidi kırdı BARKIN ŞIK ANKARA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, görüş bildirmek üzere temyiz incelemesini yaptığı dosyalarda belirlediği hata ve eksiklikleri, bunlara ilişkin çözüm önerilerini raporlaştırdı. Raporda, dava dosyalarındaki “keskopyalayapıştır” yaklaşımından duyulan rahatsızlığa yer verildi. Ceza dava dosyalarının karmakarışık tutulduğu, gereksiz belgelerle dolu olduğu, belgelerin yerini belirleme dizininin bulunmadığı, bunun da dosya incelemesinde güçlüğe yol açtığına dikkat çekilen raporda, soruşturma, kovuşturma ve kanun yolu evrelerinde Jandarma birlikleri sınırdan çekiliyor Haber Merkezi Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birlikler, Doğu ve Güneydoğu’da terörle mücadele nedeniyle yıllardır sınır boylarında görev yapan jandarma birliklerinden görevi devralmaya başladı. NTV’nin haberine göre Genelkurmay Başkanlığı’nın yıllardır süren planlama çalışması tamamlandı. Jandarma ile Kara Kuvvetleri’nin anayasa ve yasalarla çizilen asli görevlerine dönmeleri için harekete geçildi. Batıda Kara Kuvvetleri’ne bağlı bazı tugay ve birlikler görev değişimi için Doğu ve Güneydoğu’ya gönderildi. Bu birlikler sınır karakollarına yerleşmeye başladı. Sınır boylarından çekilen jandarma birlikleri ise yerleşim yerlerine yakın bölgelerde adli kolluk hizmetleri için kurulan karakollara kaydırıldı. Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’na bağlı özel birlikler ise eskiden olduğu gibi terörle mücadelede görev almaya devam edecek. raeme alınan “Nutuk ve Ka Sami Çelik tarafından kal de rin üze ler yayında, bazı isim bekir’den Cevaplar” adlı tuk Nu n, y’ı ma kur nel rdu. Ge oynama yaptığı iddia ediliyo amlanmasının ardından, tam n anı ışm çal ı tığ yap ile ilgili . sayfasında İstanbul kazanacak: “Nutuk’un 171 lik net da r iala idd şu an alın inin Harbiye Nezareti esÇelik tarafından kaleme ye başladığı, bunlardan bir me der gön r etle i vardır ama gehey ya lu’ hükümetinin Anado Ahmed Fevzi Paşa diye bir rçi Ge ır. ılıd yaz uğu old Paşa Paşa’dır! Bu ismin ki Müsteşarı Ahmed Fevzi z Mareşal Fevzi (Çakmak) imi diğ bil il, değ o e gör ya ık Müsteşar Ahmet Fevlen kişi, Karabekir Paşa’ Müşir Fevzi Çakmak’tır. Sab ki, Nutuk yazıldığı tam. eyi ind aat kan iği rild kitapta kasten değişti ? Şu bakımdan önemli niz ki, bunun ne önemi var hükümetinin Kasım 1919’da Anadolu’ya zi Paşa değildi. Diyeceksi l nbu İsta yakalayıp İskurmay Başkanı’dır. e gerçekte Mustafa Kemal’i rihte Fevzi Çakmak Genel gör a tın ıra hat nın şa’ Pa r ‘tarihi ayareki en rab ark Ka Nutuk’u yaz gönderdiği heyet ise anlayacağınız, Gazi Paşa in Siz mel ithamtir! hte miş mu gel yı şa’ için Pa ek tanbul’a götürm Fevzi (Çakmak) yan ma dur ın yak pek r.” ine adı dis lamak’ta, bir zamanlar ken iyi Ahmed Fevzi Paşa imiş gibi göstermeye çalışmakt kiş en lardan korumak için gel İŞ TE O İD D İA L A R ANKARA Genelkurmay Başkanlığı, “Nutuk” tartışmalarına noktayı koyacak. Genelkurmay, Atatürk tarafından kaleme alınan ve Türk Kurtuluş Savaşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu ile inkılapları anlatan Nutuk’un, 1927 yılına ait baskısını günümüz Türkçesi ile yayımlamaya hazırlanıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in emri üzerine başlatılan çalışma ile 86 yıllık, “Nutuk anlaşılamıyor, üzerinde oynamalar var, yanlış çeviriler yapılmış” gibi iddialarla ilgili tartışmaların sona erdirileceği belirtiliyor. Çalışmayı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı (ATASE) yürütüyor. Nutuk, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1520 Ekim 1927 tarihleri arasında An kara’da toplanan ikinci kurultayında 6 günde, toplam 36.5 saatte Atatürk tarafından okundu. 1927’de Osmanlıca harflerle basılan Nutuk’un, sonraki yıllarda başta Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu olmak üzere birçok kurum ve kitabevi tarafından baskıları yapıldı. Bazı tarihçiler, Nutuk’un çok sayıda kurum ve kitabevi tarafından yapılan baskılarında, çeviri hataları yapıldığını ve Nutuk’un orijinalinden uzaklaştırıldığını iddia ediyordu. Orijinali Osmanlıca olan Nutuk’un, dil devriminden sonra, dilinin eskidiği ve genç kuşaklar için anlaşılmaz hale geldiği de savunuluyordu. Merhum tarihçi Cemal Kutay, Atatürk’ün orijinal el yazmalarının Genelkurmay’ın kasasında kilitli olduğunu belirtmişti. Şimdi Genelkurmay, Nutuk’un orijinal halini günümüz Türkçesi ile yayımlayacak. eza dava dosyalarının düzenlenmesinde, dosyadaki evrakın yerlerinin belirlenmesinde belirli bir standarda uyulmadığı saptanırken dosyaların pek çoğunda evrakların karmakarışık şekilde dosyada tutulduğu belirtildi. Dava dosyalarında gereksiz ve birden fazla fotokopinin soruşturma ve kovuşturma evrakının arasına rasgele yerleştirildiği anlatılan raporda, gereksiz yere çok sayıda gerekçeli karar çıktısı alınarak dosyanın incelenmesinde güçlüğe neden olunduğu kaydedildi. Tanık ve sanıkların ifadelerinin alınması ve sorgulanmasında yasaya uygun davranılması istenirken kovuşturma aşamasında bu kişilerin “Soruşturma aşamasındaki eski beyanımı tekrar ederim” şeklindeki beyanlarıyla yetinilmemesi istendi. Yargıtay Başsavcılığı’nın dava dosyalarındaki usul eksiklikleri ve bunlara ilişkin çözüm önerilerinden öne çıkanlar şöyle: Kolluk (polis) tarafından el yazısı ile yazılan tutanakların okunaklı olarak yazılması konusunda gerekli hassasiyet gösterilsin. Olay yeri inceleme ekiplerince mümkün olduğu ölçüde olay yeri ve suç materyalleri teknik araçlarla görsel olarak kayda alınsın. İfadelerin tutanağa geçirilmesi sırasında, aynı veya benzer cümlelerin kurulması suretiyle ifade tutanaklarının kopyalandığı intibaını verecek yöntemlerden kaçınılsın. Adli kolluk tutanaklarında, özellikle suç tarihi itibarıyla uygulanacak yasanın belirlenmesi bakımından, suçun işlendiği yer ve zamanı tereddüde yol açmayacak bir şekilde açıkça yazılsın. Arama, el koyma, iletişimin dinlenmesi veya kayda alınmasına ilişkin kararların asılları veya onaylı suretleri tefrik edilen dosyalara konulsun. de de yöre halkının genel itibarıyla sarı, kırmızı ve yeşil gibi renklere ilgi duyduğu bilinen bir gerçekliktir. Sarı, kırmızı, yeşil renklerden oluşan poşu, fistan, başörtüsü, atkı, gömlek ve benzeri birçok kıyafet veya günlük hayatta kullanılan pek çok eşyanın terör örgütünü çağrıştırdığını düşünmek, esas olarak örgütün de arzu ettiği bir sonuç olacaktır” denildi. C CEZA DOSYALARI KARMAKARIŞIK yasalarda belirlenmiş usul kurallarına uyulması istendi. Raporun iddianamelerin değerlendirildiği bölümünde, bazı kararlarda iddia, suça konu somut olay, sanık savunması, delillerin değerlendirilmesi ve hukuksal nitelendirmenin denetime olanak verecek şekilde gösterilmediği vurgulandı. Bazı gerekçeli kararların büyük bölümünün sanık ve tanık beyanlarının dosya içinden “keskopyala” yöntemi ile karara yapıştırılmasından ibaret olduğu eleştirisine yer verilen raporda, hükme esas alınan hukuki gerekçenin ise yetersiz bir satırdan ibaret bırakıldığı belirlemesi yapıldı. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Afyon İl Başkanı Yalçın Görgöz, dün gazetemizde yayımlanan Türey Köse’nin Afyon izlenimleri yazısıyla ilgili bir açıklama yaptı. Görgöz, “İsmailağa cemaatine yakınlığı bilinen Vali, AKP’li Belediye Başkanı ve Orman ve Su İşleri Bakanı üçlüsüyle” ilgili sözlerinin başındaki “İsmailağa cemaatine yakınlığı bilinen” ifadesinin yalnızca vali ile ilgili olduğunu vurguladı. Görgöz, ayrıca “İnsanlar, Afyon yobaz bir kente dönüştü, yorumundan rahatsız. Afyon çağdaş bir termal turizm merkezi” dedi. CHP’li Görgöz: Afyon yobaz değil ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 21 Mart Nevruz etkinlikleri sırasında Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecine ilişkin mektubunun okunmasının ardından Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssü’nden ilk kez F16 savaş uçakları havalandı. Hakkâri’nin Çukurca ilçesi üzerinden Irak’ın kuzeyine geçen 5 uçak, Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki PKK kamplarının üzerinde keşif uçuşu yaptı. Harekât sırasında herhangi bir bölgeye bombardıman yapılmadığı kaydedildi. Jetler bu kez ‘keşif’ yaptı Öcalan’ın köyüne yürüyecekler ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Türkiye ile Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi arasında imzalandığı belirtilen yeni petrol boru hattı anlaşmasına ilişkin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında gensoru önergesi verdiklerini açıkladı. Davutoğlu için gensoru ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Nevruz kutlamalarının ardından BDP, terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Demokratik Özgür Kadın Hareketi, Öcalan’ın doğum yeri olan Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyüne bir yürüyüş düzenleyecek. Kırmızısarıyeşile takipsizlik DİYARBAKIR (Cumhuriyet)Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Uludere köyünde 34 köylünün yaşamını yitirmesinin birinci yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma etkinliklerinde afiş hazırlayan BDP il yöneticileri hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Afişlerde, tabutların üzerine atılan sarıkırmızıyeşil renkte bayrak ve flamaların kullanılmasıy la ilgili başlatılan soruşturmada üç rengin halk tarafından kullanıldığı belirtilerek, “PKK terör örgütünün sarı, kırmızı ve yeşil renkleri örgütsel tüm sembollerinde kullandığı biliniyor olsa dahi, afişlerde görünen kalabalığın taşınan tabutlardaki cenazelerin örgütle ilişkilendirilmelerini sağlayacak bir veri mevcut değildir. PKK terör örgütünün henüz ortaya çıkmadığı dönemler Yazıcıoğlu anıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu, ölümünün 4. yılında Tacettin Dergâhı’nda bulunan mezarı başında anıldı. BDP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili şüpheler giderilmeden bunun bir kaza olduğuna inanmayacaklarını söyledi.