22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 MART 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 13 ‘Batı Türklere güvenmiyor’ Ankara’nın İslamcılara destek vermekle suçlandığını vurgulayan Guardian’a göre, Batılı güçler laik Suriyeli isyancıları Ürdün’de eğitiyor... Ürdünlü bir kaynağa göre Batı, ‘Türklerden çok Ürdünlülere güveniyor’ Dış Haberler Servisi Golan Tepesi’nde muhalif İslamcı Yermuk Şehitleri Tugayı tarafından rehin alınan Birleşmiş Milletler (BM) barış gücüne mensup 21 askerin Ürdünlü yetkililere teslim edildiği bildirilirken İngiliz ve Fransızların, ABD önderliğinde Ürdün’de Suriye muhalefeti içindeki laik unsurları eğittiği öne sürüldü. Batılı güçlerin, Beşşar el Esad’ın düşmesi durumunda, ülkede düzen sağlayacak güvenlik güçleri kurulması çabası çerçevesinde laik isyancıları Ürdün’de eğitimden geçirdiği kaydedildi. Haberi duyuran İngiliz Guardian gazetesi, İngiliz istihbarat timlerinin isyancılara lojistik ve danışmanlık hizmeti verdiğini aktardı. Avrupalı ve Ürdünlü kaynaklara göre bu faaliyet bir yıldır sürüyor. Ürdünlü bir kaynak “Amerikalılar, İngilizler ve Fransızların, saf değiştiren bazı Suriyeli generallerle çalıştığını” anlattı. Kaynak, isyancıların Suriye’ye gönba günü kaçırılan 21 Filiderilmeleri için henüz “yepinli BM barış gücü askerişil ışık yakılmadığını, annin Ürdünlü yetkililere Ürcak Suriye’nin güneyinde dün Suriye sınırında teslim Dera’da kamu hizmetleriedildiğini duyurdu. nin çöktüğüne dair işaretler gelirse ülkeye konuşrtak karargâh landırılacaklarını” söyledi. Suriye’deki İslamcı muBatılıların eğittiği isyanhaliflerin bir kimyasal ya da cıların sınıra gönderilmesinbiyolojik saldırıya başvurdeki amaç, sınırın Suriye taması durumunda ABD önrafında mülteciler için güderliğinde, ABD, İsrail, Ürvenli bölge yaratmak, kaodün, Türkiye ortak operassu engellemek ve El Kaide 21 barış gücü askeri Ürdün’e geçti. (AFP) yonları için karargâh oluşbağlantılı aşırı uçlara karşı turma planları için, ABD Sabir denge oluşturmak. ren ve buna odaklanan Ankara’nın İngiliz yetkililer, Avrupa El Nusra Cephesi gibi İslamcıla vunma Bakanı Chuck Hagel ile Birliği’nin yeni kararlarının is rın kuzey cephesinde etkin olma İsrail Savunma Bakanı Ehud Bayancılara askeri eğitim verilme larına izin vermekle suçlandığına rak arasında 5 Mart’ta Pentagon’da yapılan görüşmede nihai aşamasine yeşil ışık yaktığı görüşünde. dikkat çekti. Amman’da hükümete yakın bir ya gelindiği öne sürüldü. ek dertleri Kürtler’ İsrail istihbaratına yakınlığıyla Ürdünlü kaynak gazeteye “AmeriGazeteye göre, muhalefeti des kalılar artık bize Türklerden da bilinen DEBKAfile’ın askeri kaytekleyen Batılılar ve Suudiler için, ha çok güveniyor. Çünkü Türk naklara dayanarak verdiği habeÜrdün yardım ulaştırılmasında lerin tek derdi Kürtlere karşı güç re göre Hagel için, El Kaide’nin bu tür bir saldırıya girişmesi ve Türkiye’ye göre daha tercih edi elde etmek” ifadesini kullandı. lebilir bir yol. Gazete, bu çerçevede Bu arada Suriye medyası, İslam Suriye ordusunun da aynı şekilKürt ayrılıkçılığı tehdit olarak gö cı muhalifler tarafından çarşam de yanıt vermesi gerçekçi bir olasılık. Böyle bir durumda savaşın Suriye’nin komşularına yayılması da kaçınılmaz görünüyor. 21 Filipinli BM gözlemcisinin kaçırılması, El Nusra öncülüğündeki İslamcı militanların Golan’da konumlarını güçlendirme planlarının bir adımı olarak değerlendiriliyor. İslamcı militanların hedefinin Şam’ın doğu yakasından itibaren El Kaide denetiminde bir bölge oluşturmak olduğu vurgulanıyor. El Kaide’nin Suriye ve Irak’taki en etkili muharip gücü Nusra’nın bu amaç için kimyasal ve biyolojik silah kullanmakta tereddüt etmeyeceği yorumu yapılıyor. ABD, İsrail’e kendilerine ulaşan istihbarata göre, El Kaide bağlantılı örgütlerin, daha çok ses getirmek için kimyasal silah saldırısını Suriye ile sınırlı tutmayacağı bilgisini iletti. Ürdün, Türkiye, ABD ve İsrail’in kimyasal saldırısına karşı operasyon hazırlığı içinde olduğu haberleri daha önce de çıkmıştı. Milliyet Krizinin Düşündürdükleri Milliyet’in nasıl nihayete ereceği bilinmeyen “Batsın bu gazetecilik” krizi bana Metin Münir’i düşündürdü… Malum Derya Sazak, genel yayın yönetmeni olur olmaz kasım ayında ilk iş gazetenin en bağımsız düşünceli ve en iyi, en özgün yazarlarından biri olan Metin Münir’i postalamıştı. Münir, bir “eposta”yla son verilen görevi ardından internet siteleriyle konuşmuş, şunları söylemişti: “Gazeteyi satın alan Erdoğan Demirören tutucu, AKP yandaşı bir işadamıdır. Onun esas amacı başbakanı memnun etmek… Milliyet’i başbakanın oluru ile aldı. Onun seveceği bir gazete yapılmasını istiyor.” “Gazete sağa kaydırılmazsa başbakanın desteği kaybedilecek. Demirören ve adamı buna izin veremez. Gazeteye milyonlarca dolar gazete AKP’lileştirilecek diye ödendi.” Gazetedeki “baskı havasını” tarif ederken “Kendimi hapishaneden salıverilmiş gibi hissediyorum” diyen; “Başbakan’ın olumsuz tavrı yüzünden gazetecilik yapmıyoruz. Gazetecilik taklidi yapıyoruz” açıklamalarında bulunan Münir; “Milliyet’te kapasitemin yüzde onu ile çalıştım çünkü Türkiye’de (ve Milliyet’te) birçok şey araştırılamaz ve yazılamaz hale geldi. Bu süreç daha beter devam edecek!” demişti. Metin’in hedefi tam on ikiden vuran asıl saptaması ise bir müneccim gibi söylediği şu sözler olmuştu: “Başbakanı üzmek istemiyorlar. Başbakan isterse gazeteyi kapatacak noktadalar!” “İmralı tutanakları” ardından “Milliyet”te yaşananlar; bana işte Sevgili Metin’in bu ifadelerini hatırlattı. Basında ve internet sitelerinde yer alan ve şimdiye dek tekzip edilmeyen iddialar uyarınca zira, Milliyet’in patronu Demirören; Hasan Cemal’ in nadasa bırakılmasına uzanan krizde yönetime şu “ayarı” vermişti: “Başbakan Erdoğan velinimetimizdir. Başbakan Erdoğan bugün emretsin yarın Milliyet’i kapatırız. Gazeteyi bu çerçevede çıkarın!” Münir’in bundan aylar önce söylediği sözlerle; Demirören’in ifadeleri nerdeyse bire bir çakışmaktaydı. Gazeteden atılmış olan yazarla, patronun şu son krizde kullandığı ifadeler öyle birbirine yakındı ki; bir an için aklımdan “Milliyet’in sahibi acaba bu sözleri, Metin Münir’in demeçlerinden aldığı ilhamla mı verdi?” şeklinde çılgınca bir düşünce bile geçti. Gazete patronları ve gazete yönetimleri; siyasi iktidarlar tarafından üzerlerine gelen baskıları eskiden örtmek, gizlemek, yalanlamak gayreti içinde olurdu. Bugün böyle bir gayret dahi gösterilmiyor. Siyasi iktidardan bağımsız görünmek adına, âdet yerini bulsun çabası bile verilmiyor. Her şey olduğu gibi ortada. Hatta tersine siyasi muktedire yakınlık düzeyini göstermek ve bunu uluorta sergilemek kayıtsız şartsız itaat/sadakat gösterilerinde bulunmak makbul sayılıyor. Zurnanın zırt dediği yer burası! Özetle Feodal düzeninin, feodal kurallarının Türkiye’de artık geçerli olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıkça ilan ediliyor. Basın geçmişte, ağır aksak da olsa ülkede iktidarları denetleyen! bir “dördüncü güç” olma iddiasındaydı. En azından öykünülen model bu olagelmişti. Oysaki bugün siyasal iktidarların alenen “hık” deyicisi ve maşası olmak konumunu içselleştiriyor. Dahası bu kimseleri şaşırtmıyor. Kimse bunu bir skandal olarak algılamıyor. Batı’nın bir zamanlar parçası olmak, kör topal da olsa “Batı demokrasisi” olmak iddiasındaki Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan’la üzerine geçirilen “İslam demokrasisi” modeliyle; şark feodalitesini kabullenip meşrulaştırıyor. “Batsın bu gazetecilik!” krizinin en çarpıcı olan yanı, Hasan Cemal meselesinden çok önce bana göre budur. “Yetmez Ama Evet”çi olan Hasan Cemal’e gelince... Yaratılmasına omuz verdiği kontrolsüz gücün; gün olup kendisini de yutacağını zamanında ona hatırlatan çok olmuştu. Cemal ve benzerleri; ileriyi görmekten aciz oldukları gibi duymak istemediklerini de işitmemek konusunda yeminliydiler. İyi bir gazetecinin yapması gerektiği gibi ne ileriyi görebildiler ne perşembenin gelişini çarşambadan ilan eden diğer meslektaşlarına kulak verdiler. Bunun hatta tersini yaptılar. Aşikâr olanı görmemeye, işitmemeye kararlı biçimde gözlerini, kulaklarını her işaret ve uyarıya tıkadılar. Hasan Cemal bugün Milliyet’te siyasi iktidar baskısıyla “istenmeyen yazar” ilan edildiyse bu sadece kendisini bekleyen geleceği zamanında öngörememiş olmasındandır. Hasan Cemal’in başına gelen, bizzat siyasi körlüğünün ispatı. Ancak “Erdoğan tsunamisi”, bugün öyle başdöndürücü bir hıza ulaştı ki artık ileriyi gören, görmeyen ayrımı da yapmıyor. İcabında müneccim gibi geleceği okuyan Metin Münir’i de; burnunun dibini görmekten aciz Cemal’i de aynı gazetenin içinde önüne katıp böyle dilediğince savuruyor/ savurabiliyor. Farklı kalibrede iki gazeteci; aynı baskıcı kaprislerin kurbanı oluyor. Bu da kaderin ağır ve acı bir cilvesi. O ‘T Enstitüyü Gül’le Kral açacak OSMAN İKİZ STOCKHOLM Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yanındaki işadamlarından, sanatçılardan oluşan 250 kişilik bir heyetle resmi ziyaret için bugün İsveç’e gidiyor. Gül’ün ziyaretiyle ilk kez bir Türk devlet başkanı İsveç’i ziyaret etmiş olacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi temaslarının yanı sıra Kral 16. Gustaf ile birlikte Stockholm Üniversite’nde 2014’te öğretime başlayacak olan Türkiye Enstitüsü’nün açılışını yapacak. Lisans ve lisansüstü öğrenim yapılacak enstitünün müdürlüğüne Dr. Paul T. Levin atandı. Türkiye’nin Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk, enstitünün ilişkilerin gelişmesinde çok önemli rolü olacağını söyledi. Dış Haberler Servisi Mısır’da Port Said Ceza Mahkemesi’nin, geçen yıl bir futbol maçında çıkan olaylarla ilgili nihai kararını açıklayarak, 21 kişiye idam, 5 kişiye de müebbet hapis cezası vermesinin ardından, ülke yeni bir şiddet dalgasıyla sarsıldı. Başkent Kahire’de çok sayıda bina ateşe verildi, protestolarda iki kişi hayatını kaybetti. Port Said Stadı’nda geçen yıl oynanan maçta çoğu Kahire takımı El Ehli taraftarı 74 kişi ölmüştü. Olaylarla ilgili davada, mahkeme, 19 kişi için daha kısa süreli hapis, 7 polis dahil 28 kişi için beraat kararı aldı. Güvenlik nedeniyle Kahire’de Polis Akademisi’nde görülen davada mahkeme, 21 idam cezasının, mahkumların asılarak gerçekleştirilmesine hükmetti. Futbol davası, özellikle gittikçe daha fazla protestolarla karşılaşan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi açısından saatli bomba gibi. Karara önce sevinen El Ehli taraftarları, 7 polisin beraatına tepki olarak, Kahire’deki bir polisevini ve Mısır Futbol Federasyonu binasını ateşe verdi. Taraftarlar daha Federasyonu yaktılar El Ehli taraftarları, önce bir polisevini, ardından futbol federasyonu binasını ateşe verdi. (AFP) İnsanlığa karşı suç işlemekle suçlanıyor Kenya’da seçimin galibi Kenyatta Dış Haberler Servisi Kenya Bağımsız Seçim Komisyonu, ülkede yapılan devlet başkanlığı seçiminin galibinin, oyların yüzde 50.07’sini alan Başbakan Yardımcısı Uhuru Kenyatta olduğunu açıkladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından, 2007 seçimlerinden sonra çıkan şiddet olaylarında insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan Kenyatta, işbirliği mesajı verdi. Kenyatta’nın rakibi Başbakan Raila Odinga ise seçimlerde yaygın usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yüksek mahkemeye başvuracağını bildirdi. Uhuru Kenyatta, Kenya’nın ilk Devlet Başkanı Jomo Kenyatta’nın oğlu. sonra başsavcılık binası önünde eylem yaptı. Taraftarlardan diğer bir grubun da, 6 Ekim Köprüsü mevkisindeki araçların önünü keserek, trafik akışını durdurduğu ve Tahrir Meydanı’ndaki Enver Sedat metro durağı hatlarını keserek, metro seferlerinin 10 dakika aksamasına ne den olduğu kaydedildi. Çıkan olaylarda iki protestocu öldü. Kararın adil olmadığını düşünen Port Said halkının, Süveyş Kanalı’nı gemi geçişlerine kapatma girişiminin ordu tarafından engellendiği bildirildi. Port Said takımı El Mısri taraftarları da kanala yanan lastikler attı. Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” ANMA 53 yıllık Cumhuriyet okuru, 8 dernek ve vakıfta üye, herkese annelik, öğretmenlik, yengelik ve yol göstericilik yapmış, eşi ile birlikte vatanına, milletine ölmez eserler bırakmış, Burdur Tefenni Başpınar köyü toprağında yatan, vatansever ve hayırsever, örnek insan Eylem Sürüyor! 11 Mart’ta Silivri’deyiz! • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalım. • Önceden Başvuru: 0535 636 59 11 0535 270 56 84 E. Öğr. GÜLER KÖSEOĞLU’nu vefatının üçüncü yılında derin özlem ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun. Eşi Ablası Kızları Torunları : : : : E. Uzm. Vet. Hekim Osman KÖSEOĞLU E. Y. Ziraat Müh. ve Öğr. Sevim ERSİR Melek, Dilek, Gülipek Pelin, Ömer, Işıksu, Elif, Cansu Cin şişeden çıkmayagörsün
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear