22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 1 MART 2013 CUMA ‘Suçu tankla korkutma’ Mahkeme emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nu tutuklarken gerekçesinde, tankların ‘TSK’nin silahlı gücünün korku ve baskı sağlamak amacıyla kullanıldığını’ ileri sürdü (MURAT KAYNAKAA) EVREN İÇİN KOVUŞTURMAYA GEREK YOK! İşkenceye zamanaşımı Haber Merkezi Emekli öğretmen Sait Dizman’ın (56), 12 Eylül 1980 darbesinde 6 ay boyunca gözaltındayken işkence gördüğünü iddia ederek sorumlu tuttuğu dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’ya açtığı davada mahkeme “kovuşSait Dizman turmaya yer yok” kararı verdi. Konya’da yaşayan Sait Dizman, Mardin’in İdil ilçesinde bir lisede matematik öğretmeni olarak göreve başladığı sırada, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde, TKP/B’ye üye olduğu iddiasıyla ders esnasında gözaltına alındı. Askeri kışlada 90 gün boyunca işkence gören Dizman, “gördüğü işkencelerden ölebilir” denilerek serbest bırakıldı. Daha sonra tekrar gözaltına alınarak 90 gün işkence gören Dizman, mahkemece serbest bırakıldı. Dizman, 2010’da yapılan referandum sonrası, Evren ve Şahinkaya hakkında suç duyurusunda bulundu. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti savcının talebiyle paralel olarak zamanaşımı gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verdi. ? TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ polisinin dün sabaha karşı Çorlu’da 9, İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde ise 2 eve eşzamanlı düzenlediği operasyonlarda, eylem hazırlığında olduğu belirlenen El Kaide üyesi 11 kişi 25 kilo A4 tipi plastik patlayıcı ile birlikte yakalandı. Bu kişilere ait evde yapılan aramalarda ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu ile Balat’ta bulunan bir sinagog ve bir kilisenin krokileriyle fotoğrafların da ele geçirildi. Örgüt üyelerinin ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na bombalı saldırı hazırlığı içinde oldukları tahmin ediliyor. ‘Saldırıya hazırlanıyorlardı’ ALİCAN ULUDAĞ ? HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde ihbar üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri, bir evin deposunda terör örgütü PKK’ye ait uyuşturucu imalathanesini ortaya çıkardı. Operasyonda, 130 kilo 280 gram eroin ele geçirilirken gözaltına alınan 3 kişiden 1’i tutuklandığı, diğer 2’sinin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı bildirildi. PKK’ye ağır darbe Fotoğraf: ALİ AÇAR ? ANKARA (AA) Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılarak yerine getirilmesinin planlandığı belirtilen liselere geçiş sistemine ilişkin “SBS kaldırılmazsa dahi biz artık kendi sınavımızı yapmayı düşünüyoruz” dedi. Gülan bu konuda Bakan Nabi Avcı’ya görüşlerini aktarmak istediklerini ifade etti. ‘Sınavımızı biz yaparız’ ANKARA 28 Şubat soruşturması kapsamında eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nu tutuklayan TMK Hâkimliği, şüpheli tarafından tankların yürütülerek “hükümeti devirmeye teşebbüs suçunun eylemsel boyutunun önemli bir kısmının gerçekleştirildiğini” ileri sürdü. Kararda, Ceylanoğlu’nun “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin silahlı gücünün kamuoyunda korku ve baskı sağlamak amacıyla kullanılmasına etkili biçimde eylemsel olarak katıldığı” savunuldu. Soruşturma kapsamında 27 Şubat saat 23.00 sıralarında tutuklanan emekli Orgeneral Ceylanoğlu ve emekli Tümgeneral Yücel Özsır, Ankara Adliyesi’nden çıkarıldıklarında tarih “28 Şubat” olmuştu. İki isim, tankların yürütüldüğü ilçede bulunan Sincan Cezaevi’ne Terörle Mücadele polisleri tarafından götürüldü. Adli kontrol kararıyla serbest bırakılan isimlerden emekli Orgeneral Aslan Güner, savcılık ifadesinde 7 Nisan 1997 tarihli BÇG toplantısına katılmadığını belirterek “O tarihte teknik bir dairede daire başkanı olarak görev yapıyordum. BÇG’nin faali Tutuklanan Ceylanoğlu, Sincan F Tipi Cezaevine gönderildi. yetlerini insan haklarına, demokrasiye ve millet iradesinin üstünlüğüne, yani anayasaya uygun bulmak mümkün değildir” dedi. 28 Şubat döneminde Zırlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanı olan Ceylanoğlu, tankların yürütülmesi konusunda üzerine atılan suçlamayı kabul etmeyerek “Bu tankların yürütülmesi olayının başlangıcında izinliydim. Dönüşü aşamasında vazife aldım. Dönüşü de emir komuta zincirinde bana verilen emire göre gerçekleştirdim” dedi. BÇG içerisinde yer almadığını söyleyen Ceylanoğlu, “Hükümet aleyhinde bir çalışma içinde olmadım. Demokrasiye inanan bir insanım. Seçilmiş insanların seçimle görevden gitmesine inanıyorum. 28 Şubat’ta bir dar be yapılacağını düşünmüyorum” diye konuştu. Tutuklanan isimlerden dönemin Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Yücel Özsır’a ise sorgusunda 7 Nisan 1997 tarihli toplantıdaki konuşmaları soruldu. BÇG tutanaklarına göre Özsır’ın, toplantıda şu ifadeleri kullandığı ileri sürüldü: “İrtica serbest ve süratli olarak kadrolaşmakta ve tasfiye sürmektedir. 28 Şubat kararlarının uygulanması için yazılı muhtıra verelim. Son birkaç sene içinde, astsubaylar arasında irtica yayılmıştır. 19891992 yılları arasında Etimesgut’ta kurulan bir merkezde Bulut adı verilen bir proje yürütülmüş ve 160 kişinin ilişiği kesilmiştir. Bulut projesine benzer bir sistem oluşturulmalıdır. İrticaya karışan personel kesin delilleri ile ortaya çıkarılmalıdır. Senede iki kez yapılan YAŞ personelin atılmasına yeterli değildir.” Özsır, suçlamaya karşılık bu toplantıya katılmadığını ve bu ifadeleri kullanmadığını söyledi. Nöbetçi TMK Hâkimliği’nin iki generali tutuklama nedeni, “kuvvetli suç şüphesi ve şüphelilerin suça iştirak boyutunun fazlalığı” olarak gösterildi. Gerekçeli olarak anlatılan kararında, 4 Şubat 1997 tarihinde AnkaraEtimesgutYenikent Akıncılar istikametinde 18 tank, 19 muhtelif zırhlı askeri araç, 8 subay, 11 astsubay, 92 erbaş ve erin GSP (Genel Savunma Planı) uygulaması tatbikatına çıkartıldığına dair Genelkurmay Başkanlığı’ndan ceride kayıtları gönderildiği belirtilerek şöyle denildi: “Ceylanoğlu tarafından kamuoyunda korku ve baskı sağlamak amacıyla Sincan ilçesinde şüphelinin talimatı ve katılımı ile 4 Şubat 1997 tarihinde tanklar yürütülerek atılı suçun (hükümeti devirmeye teşebbüs suçunun) eylemsel boyutunun önemli bir kısmının gerçekleştirildiği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin silahlı gücünün kamuoyunda korku ve baskı sağlamak amacıyla kullanıldığı, böylece şüphelinin atılı suça etkili biçimde eylemsel olarak katıldığı...” 15 KİŞİ HAKKINDA ‘PROPAGANDA’ DAVASI DevGenç marşı hâlâ suç ALİCAN ULUDAĞ ARINÇ: BAŞ AKTÖR DEMİREL ‘28 Şubat’tan ders çıkardık’ İÜ’de 28 Şubat etkinliğini protestoya sert müdahale Gaz, su ve cop ALİ AÇAR ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, 84 sivil toplum kuruluşunun Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’na ilişkin endişelerini içeren mektubu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunduklarını söyledi. Pavey, “Bu tasarı bize göre, tabiatı talan etme tasarısıdır” dedi. ? KONYA (Cumhuriyet) Konya’da geçen yıl sevgilisi Ahmet Ağırkaya’yı (38) av tüfeğiyle vurup öldürdükten sonra tutuklanan Şerife Yeniçelik (39), duruşmada “Eve geldi. Regl olduğum için ilişkiye giremeyeceğimi söyledim. Ters ilişkiye zorlayınca vurdum” dedi. Önce ömür boyu hapis cezası veren mahkeme, sanığın olayı “ağır tahrik altında işlediğine” kanaat getirerek cezayı 15 yıla indirdi. ‘Koruma değil talan’ ‘Tahrik’ indirimi İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) “Bizim Çocuklar” adlı grubun düzenlediği “İstanbul Üniversitesi 28 Şubat’la Yüzleşiyor” etkinliğini ve konuşmacı AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’u protesto eden öğrencilere polis biber gazı sıktı, tazyikli suyla müdahale etti. Çıkan olaylarda 6 öğrenci, bir polis çeşitli yerlerinden yaralandı. Müdahalenin ardından üniversite önünde yeniden toplanan öğrenciler, “Bizler içeride mağduruz edebiyatı yapan AKP’lileri, onların iyi çocuklarını iyi biliyoruz. Bizler üniversitelerimizi, dünün mağduru bugünün muktediri gerici faşist AKP’ye bırakmayacağız” dedi. 28 Şubat’ın 16. yıldönümünde İÜ’de “Bizim Çocuklar” adlı grup, AKP Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz’un da katılacağı bir etkinlik düzenlemek istedi. “Bizim Çocuklar” adlı grubun üniversite ile ilişkisi olmadığını öne süren İÜ öğrencileri de çeşitli sloganlar atarak etkinliğin yapılacağı salona girmek istedi. Bu sırada yoğun güvenlik önlemi alan polis, öğrencilere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Çıkan olaylarda 6 öğrenci çeşitli yerlerinden yararlanırken 1 polis memurunun da başına isabet eden şişe nedeniyle hafif yaralandığı belirlendi. Polisin müdahalesinden bir süre sonra öğrenci ler yeniden üniversite önünde toplanarak polisin müdahalesini protesto etti. Öğrencilerin eylemine akademisyenler de destek verdi. İÜ öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Cihan Parıltı, etkinliği düzenlemek isteyen “Bizim Çocuklar” adlı grubun üniversite öğrencilerinden oluşmadığını ve dışarıdan etkinlik düzenlemek isteyen bir grup olduğunu söyledi. “Bizim çocuklar”ın ODTÜ olaylarında “Tayyip Erdoğan’ın yanındayız” dediğini, Suriye’de savaşa karşı çıkan öğrencilerin karşısında yer aldığını belirten Parıltı,“Yemekhaneye zam yapıldığında, rektör soygun yaptığında, üniversiteler tek vücut olduğunda bu çocuklar nerede idi. Biz onların 68’de Deniz Gezmiş’ler ABD askerlerini denize dökerken, onları koruduklarını biliyoruz. Sivas’ta, Maraş’ta halkları katletmekten tanıyoruz. ABD’lilerin onları ‘Our Boys’ diye savunduklarını, içeride darbe mağduru gibi gözüken ve bunu her seferinde bir propaganda aracı olarak kullanan AKP’lileri de iyi biliyoruz. Onlar 28 Şubat’ın ekmeğini yiyerek büyüdüler. Öğrenciye düşman, gazıyla, copuyla, polisiyle, rektörüyle ‘aslan’ AKP’liler siz mağdur değilsiniz.” dedi. Akademisyen Mehmet Cemil Ozansü de “Bizler öğrencilerimiz yanında yer almaya devam edeceğiz” diye konuştu. TGB üyesi bir grup öğrenci de polisin müdahalesini protesto etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, iktidarları döneminde 28 Şubat benzeri pek çok olay yaşandığını savunurken, “AKP’yi kuran kadrolar 28 Şubat’tan ders çıkaran kadrolardı” dedi. Arınç, 28 Şubat sürecinin baş aktörünün 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olduğunu ileri sürdü. Arınç, Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Bin yıllık darbe!: 28 Şubat” panelinde konuştu. Arınç, “Bir gerginlik ortamında, Süleyman Demirel de şüphesiz çok büyük katkılarıyla bu işin içerisindeki baş aktör olarak hükümetin istifasını aldı” dedi. Arınç, 28 Şubat’ın bir darbe olup olmadığı tartışmalarıyla ilgili şöyle konuştu: Emin olun 1997’nin Haziran ayında bir darbe olacağı herkes tarafından o kadar güçlü söyleniyordu ki benim aklımdaki tarih de 12 Haziran’dı. Pek çok milletvekili, Refah Partililerden bir tanesi bile değil ama DYP’lilerin en az yüzde 60’ı yurtdışına gitmiştir. O tarihte Ankara’da bulunmamak, evlerinden alınıp götürülmemek o kadar kafalarına yerleşmişti ki belki ANAP’lı milletvekilleri de vardı şüphesiz, sadece parti değiştirenleri saymıyorum, biz yerimizden kıpırdamadık. Ve bize haber getirenlere lojmanımız bu, evimizdeyiz, kim gelecekse bekliyoruz demiştik. 12 Haziran’da darbe bekleniyordu, sanıyorum 18 Haziran’da da Erbakan Hoca istifasını verdi. O dönem bir şekilde sona erdirilmiş oldu.” Erbakan’ın cesur davranıp davranmadığı tartışmalarına değinen Arınç, “Cesur olabilirdi, çünkü çok olayda cesur davranmıştır ama hükümeti koalisyon hükümetiydi ve ortağı çürüktü” değerlendirmesinde bulundu. ANKARA Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü “Kızıldere katliamını” protesto eden, aralarında yazar Temel Demirer’in de bulunduğu 15 kişi hakkında “THKPC terör örgütü propagandası yapmak” suçundan dava açıldı. Şüphelilerin propaganda suçunu DevGenç marşı okuyarak ve slogan atarak işlediği öne sürülen iddianamede, örgütün faaliyetlerini sürdürdüğüne kanıt olarak da 19912006 yılları arasında gerçekleşen “pankart asma” ve “yazılama” eylemleri gösterildi. Tarih sahnesinden silinen THKPC’nin propagandasını yapmak suçundan dava açan savcılık iddianamesinde şöyle dei, nç’l Hey DevGe nildi: “Şüphelilerin doğHey DevGenç’li / Sarudan doğruya beraber hareket ettikleri, sloganvaş vakti yaklaştı / Al lara katıldıkları, örgütün silahı vur beline / Emmarşını birlikte söyleperyalizme karşı / Dedikleri, şüphelilerin saÇair Mah , niz Gezmiş vunmalarında susma öliçin rim Dev / yan hakkını kullanacaklarını düler / Devrimciler belirttikleri, şüphelilerin ler ölür ama / Devrim taşıdıkları pankartlar, durmaz sürer fotoğraflar, okudukları basın bildirisi ve attıkları sloganlar ile THKPC terör örgütü ve mensuplarını övdükleri anlaşılmıştır.” İddianamede, örgütün Kızıldere olayından sonra “fiili varlığı” sona erdiği, daha sonra toparlanarak DevYol örgütü olarak faaliyetlerine devam ettiği savunuldu. şte o marş İş ‘Yurtdışına gittiler’ 4+4+4 eylemi davası başladı Halkevi üyesi 34 kişinin, 9 Temmuz’da İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptıkları 4+4+4 eylemi nedeniyle yargılanmalarına başlandı. İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki oturuma 27 tutuksuz sanık katıldı. Davayı 4 Haziran’a erteleyen mahkeme heyeti, dosyadaki CD ve görüntülerin rapor hazırlaması için bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi üyeleri, duruşma öncesi adliye önünde davayı protesto etti. (Fotoğraf: CANAN COŞKUN) BOZDAĞ: BAŞBUĞ’LA İLGİLİ İDDİALAR GÖLGE DÜŞÜRDÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a ilişkin, “Terör örgütü üyesi olarak nitelendirilmesi, bu davaların meşruiyetine de gölge düşürmüştür. Bu davaları, Türkiye kamuoyunda tartışmaya da neden olmuştur” dedi. Bozdağ, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. “Başbuğ’a terör örgütü üyesi nitelemesinin fevkalede yanlış olduğunu” belirten Bozdağ, ortaya atılan iddiaların soruşturulması gerektiğini de kaydetti. ‘KURMAY YARBAY ALTINDAĞ’IN ÖNÜ KESİLDİ’ OZAN YAYMAN Silah arkadaşlığına saygı yürüyüşü İstanbul Haber Servisi Emekli subaylar, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensupları adına “silah arkadaşlığına saygı yürüyüşü” yapacak. 3 Mart Pazar günü Kumburgaz’dan Silivri Cezaevi’ne kadar gerçekleştirilecek 27 kilometrelik kitlesel yürüyüş sabah saat 08.00’de başlayacak. Saat 14.00’te tamamlaması planlanan yürüyüşün ardından Silivri Cezaevi önünde kurulacak çadırlarda “saygı nöbeti” tutulacak. Yürüyüş ve saygı nöbetine katılacakların www.silaharkadasliginasaygi.comsitesine adını yazdırmaları istendi. İZMİR Devlete ait gizli bilgileri temin etme suçlamasıyla İzmir’de başlatılan soruşturma kapsamında 8 ay tutuklu kaldıktan sonra önceki gün serbest bırakılan Kurmay Yarbay İlkay Altındağ’ın, cezaevine girmezden önce Libya ordusunu yeniden yapılandıran komutan olduğu ortaya çıktı. Avukatı Emre Düzener, “Müvekkilim başarılı bir subaydı. Yaklaşık 5 yıllık bir sürede kesin hüküm verilecek. Bu süre içerisinde terfi edilemeyecek. Bu operasyonlarla bir neslin üstü örtülmek isteniyor” dedi. ‘Ortağı çürüktü’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear