Catalog

9 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Boşuna demedik “Tam Bağımsız Türkiye” diye... Boşuna karşı çıkmadık ABD’nin Altıncı Filosu’nun İstanbul’a, İzmir’e gelmesine... Boşuna denize atmadık onları... 68’lilere, sağcılar, ülkücüler, yobazlar ellerinde kasap bıçaklarıyla tekbir getirerek saldırırken bağırıyorlardı: “Komünistler Moskova’ya!” ??? Yıllar geçti, Sovyetler Birliği çöktü... Yurtseverlere, solculara, devrimcilere “Komünistler Moskova’ya” diye satırlarla saldıranlar, iş kapmak için Rusya’yı mesken tuttu... Nereden nereye! Aramızdan dönekler çıktı, malum rüzgâr gülleri. Unutmadan yazayım: Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı diye yazıp çiziyoruz ya! Bizde hukuk, darbelere, darbeseverlere hemen ayak uydurur... Lamı cimi yok, böyledir! Kim güçlüyse yanına yerleşirler, onurlu olanlar ise istifa ederler. Düzen böyle kurulmuştur... Şunu da anımsatayım: Türkiye’de CHP’yi sol parti ya da sosyal demokrat çizgide bir parti görüyorsanız, 1950’den bugüne değin tek başına iktidar olamadı. 1978’de Ecevit döneminde AP’den 11’leri alarak iktidar oldu ama uzun sürmedi. ??? Ben yağmuru severim! Odamın penceresinden sokağa bakıyorum... Yağmur yağıyor... Bölük pörçük anılarımı anımsıyorum. ABD Büyükelçisi’ne “haddini” bildirmenin dayanılmaz hafifliği içindeyim. İncirlik, Kürecik, Patriot... Suriye’den kaçanlara bugüne değin harcanan 600 milyon dolar. İktidar salt ABD Büyükelçisi’ne “haddini” bildirmiyor... Herkese! Gazeteci, asker, aydın, bilim insanı, öğrenci, bürokrat! Zindanlar tıka basa dolu! Düzen böyle kurulmuş! Düzmece kanıtlar, şunlar bunlar! Yılgınlığın ve suskunluğun örtüsünü kaldırabilir miyiz? Yurtsever olmanın, solcu, demokrat olmanın gereğini yapabilir miyiz? Geleceğin rengini belirleyebilir miyiz? Bak yağmur yağıyor gülüm! Yaşamın o acı çizgisi umutla umutsuzluğun kesiştiği noktada duruyor! Görüyor musun? Muhalifin parası da tehlike altında İLHAN TAŞCI Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa’yla hak ve özgürlüklere yeni darbe vurulacak zarlar, terörle bağlantılı oldukları gerekçesiyle yargılanıyor. Şimdi de terörü finanse ettikleri gerekçesiyle mal varlıkları dondurulabilir. O zaman TMK kapsamında yargılanan herkesin mal varlığı dondurulabilir” sözleriyle olası bir riske dikkat çekti. İktidarın bu düzenlemeyi “bir silah olarak” kullanabileceğini anlatan Yılmaz, “OECD’nin Türkiye’den istediği düzenleme daha sınırlıydı. Ancak iktidar bir taşla iki kuş vurmak istedi. Demokles’in kılıcı gibi duracak bu düzenleme. Siyasi yönden kıskaca aldığı muhalifleri şimdi de ekonomik yönden kıskaca alabilir. Nasıl muhalif gördüklerini yargılıyorsa, mal varlıklarını da dondurabilir. Yargı denetimi bile olmayacak” diye konuştu. Geleceğin Rengi... Yağmur yağarken düşünürüm ben... Anılarım gelir aklıma... O bulanık ırmaklar, mavisini yitirmiş denizler, kaçışlar. Hani tan çiçekleri kuşanmış kurban ateşleri vardır; manastırlarda yaşayan rahibelerin kara giysilerinde saklı, alev alev sarmıştır ortalığı. İşte öyle bir şey! Vazoda kurumuş bir çiçek, duvarda soluk bir fotoğraf. Yılgınlığın ve suskunluğun örtüsünü kaldırmak isterim o anda. Yağmur beni etkiler... Yağmur beni alabildiğine çoğaltır. Ben yağmuru severim, mavi sabahları da... Geleceği çoğaltmak, savaş çığlığı atanları susturmak, bombalı tuzaklara karşı yaşamak amacımdır. Gözlerimi kaparım! Malatya’da Kürecik füze kalkanı, Adana İncirlik’te ABD’nin nükleer bombası, NATO’dan gelen Patriotlar... ABD dostumuz, biricik aşkımız değil mi bizim? Marshall yardımı, eğitim gönüllüleri... ABD malı peynir, süt tozu okullarda dağıtılıyordu 50’li yıllarda... Yakın tarihimizi pek bilmediğimizden olacak, unuttuk! ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin sözlerine gelince... Doğru söze ne denir? Seçilmiş milletvekilleri, katilllerle, işkencecilerle, mafya babalarıyla birlikte yargılanmıyor mu Silivri’de? ??? ABD Büyükelçisi onu demiş bunu demiş, hiç önemli değil. Önemli olan hak, hukuk, adalette eşitlik! Uzun tutukluluk süreleri! Suçluyla suçsuz! Hiçbir ülke, Türkiye’deki hukukun gidişine karşı bir tavır alamaz, orası bir gerçek. Sen ABD’ye silahından mermisine dek bağımlı olursan, kullanmadığı helikopterlerini, savaş gemilerini, denizaltılarını kaparsan, büyükelçi çıkar konuşur. Afganistan’da varsın, Suriye sınırını yol geçen hanına çevirmişsin, ABD’yle kol kola girip BOP’a destek vereceksin, büyükelçi konuşunca da zılgıtı çekeceksin... Yok öyle 25 kuruşa üç simit, beş köfte! ABD bu topraklarda benim çocukluğumdan beri var... ANKARA Meclis’ten geçen Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa ile iktidarın, kendisine muhalif gördüğü kişi, şirket, organizasyon, kurum ve derneğe ilişkin, terörü finanse ettikleri yönündeki bir “kanaatle” mal varlıklarını dondurması riski gündeme gelebilecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, iktidara anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkını sınırlama yetkisinin verildiği uyarısında bulunurken, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da yasanın “Demokles’in kılıcı” gibi muhalif sermayenin başının üstünde tutulacağını vurguladı. Gelecek günlerde uygulanmasıyla birlikte çokça tartışılacak olan Terörizmin Fi ? Meclis’te kabul edilen Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa’yla iktidar kendisine muhalif gördüğü şirket, kurum ve derneklerin mal varlıklarını da soruşturmaları bahane ederek dondurma olanağına kavuşacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, yasanın “terörizmin finansmanını önleme” adı altında iktidara sınırsız yetki verdiğine işaret ederken CHP’li Yılmaz da “Nasıl ki muhalif gördüklerini yargılıyorlarsa, şimdi de mal varlıklarını dondurabilirler” yorumunu yaptı. nansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa çok farklı kesimlerin kaygı ve uyarılarına karşın TBMM’den geçti. Yasadaki kimi düzenlemelerin iktidar tarafından muhalif sermayeye yönelik “Demokles’in kılıcı” olarak kullanılma riskine işaret ediliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, yasanın “terörizmin finansmanını önleme” adı altında iktidara sınırsız yetki verdiğine işaret ederek, “Mülkiyet hakkının ihlali anayasada dokunulmaz ancak sınırlanabilir. Yasayla Bakanlar Kurulu’na yani hükümete yeni bir ihtiyati tedbir yetkisi veriliyor. Bu iktidarın uygulamaları ortada. Tüm erkleri tek kişinin elinde toplamayı hedefleyen bir yapıya mülkiyet hakkını sınırlayacak, hatta kullandırmayacak yetki verilmesi tehlikeli” dedi. Yasanın görüşmelerinde yer alan CHP’li Dilek Akagün Yılmaz, “Yurtdışındaki mal varlıkları için Bakanlar Kurulu başvuracak. Ancak Türkiye’de olanlar içinse savcılıklar işlem yapacak. Hangi savcılar, özel yetkili savcı ve mahkemeler. Değerlendirme komisyonunun talebine hayır diyebilecek savcı, hâkim var mı? Hele hele yargının bu kadar siyasallaştığı, bağımlı hale geldiği bir noktada...” değerlendirmesini yaptı. Mal varlığının dondurulması kararının idari komisyonun “kanaatine” bağlı olmasını eleştiren Yılmaz, “Normalde silahlı örgüt olması gerekiyor. Ancak burada tanım genişletildi. Silah, şiddet kullanmadığı halde milletvekilleri ya ‘ADAYI MARKA YAPIN’ CHP yerel seçim için taktik aldı ? CHP yönetimi, Ankara’da topladığı belediye başkanlarıyla seçim stratejisini masaya yatırdı. Ünlü Fransız reklamcı Jacques Seguela’nın reklam şirketinden 2 üst düzey yönetici, başkanlara ‘seçim taktiklerini’ anlattı. AYŞE SAYIN ANKARA Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında önceki gün başlayan ve 2014’te yapılacak yerel seçim çalışmaları konusunda yol haritasının belirlendiği CHP’li belediye başkanları toplantısı dün sona erdi. Toplantının dünkü bölümünde, mayıs ayı sonunda İstanbul’da düzenlenmesi planlanan “Sosyal Demokrat Belediyeler Proje Fuarı”nda sergilenecek 300 belediye projesi belirlendi. Toplantının önceki günkü bölümünde ise 1991 seçimlerinde, Mesut Yılmaz’ın genel başkanlığı döneminde ANAP’ın seçim kampanyasını üstelenen ünlü Fransız reklamcı Jacques Seguela’nın kurucusu olduğu HAVAS adlı reklam şirketinden 2 yönetici, CHP’li belediye başkanları ve parti yönetimine yerel seçim taktiklerini anlattı. Fransız reklamcılar, “seçim kampanyasının uzun soluklu olması ve bunun için de erken başlatılması” önerisinde bulundular. Mevcut belediye başkanlarının, yeni adaylara göre yüzde 211 arasında yarışa daha avantajlı başladığı değerlendirmesine yer veren uzmanlar, “en az 2 dönem başkanlık” önerisinde bulundular. Reklamcılar “adayın marka haline getirilmesi” için her türlü afiş, küçük hediyelerin kullanılmasının yanı sıra “Twitter, Facebook” gibi sosyal medyanın da etkin kullanılması gerektiğini belirttiler. Toplantıya, hakkında soruşturma açılan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven de mesaj gönderdi. Kendisine ve belediyesine yönelik hukuksuzluğa karşı AİHM nezdinde mücadelesini sürdürmek için yurtdışında bulunduğunu belirten Özgüven en kısa sürede Türkiye’ye döneceğini ifade etti. Ağzını açana gözaltı! Ekonomi Bakanı ve Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan, Yenişehir ilçesinde esnaf gezisine çıktı. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde partililerce karşılanan Çağlayan, bir lokantada yemek yerken kalabalık arasından bir kişi, “Sürekli yediniz hâlâ doymadınız mı?” diye bağırmaya başladı. Emniyet görevlileri bu kişiyi ve yanındaki arkadaşını önce susturdu, sonra da gözaltına aldı. Protestocuların polis aracına bindirilmesi sırasında polisle aralarında arbede yaşandı. Daha sonra esnaf ziyaretlerine başlayan Çağlayan, ikinci kez protesto edildi. Sloganlar atarak protestolarını sürdüren Öğrenci Kolektifi üyelerinden 4 kişi yaka paça gözaltına alındı. (Fotoğraf: ABİDİN YAĞMUR) Çemişgezek’teki muhtarlardan Ali Haydar Polat’ın avukatı Gülaç: ‘İlçe korku içinde’ AYKUT KÜÇÜKKAYA MHP’DE OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İÇİN ÇAĞRI Tunceli’ye bağlı Çemişgezek ilçesinde AKP’li belediye başkanı Metin Levent Yıldız hakkında şikâyet dilekçesi vermek isteyince savcıpolis marifetiyle evleri basılarak “suç delili” dilekçelere AKP Genel Merkezi’ne ulaşmadan el konulan ve haklarında “iftira ve hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatılan muhtarların büyük çoğunluğu dilekçedeki imzalarına sahip çıkıyorlar. AKP’li başkanın AleviSünni ayrımcılığı yaptığı iddiasıyla şikâyet dilekçesini hazırlayan Köy Muhtarları Derneği Başkanı Ali ? Belediye başkanının baskıları ve savcılığın devreye girmesine karşın Çemişgezek’teki muhtarların çoğunun şikâyetlerinin arkasında durduğunu belirten avukat Cengiz Gülaç, “Küçük bir ilçe ve halkı şu an korku içinde” dedi. Haydar Polat’ ın avukatı Cengiz Gülaç, “Küçük bir ilçe ve halkı şu an korku içinde” dedi. Cumhuriyet’in belgeler ışığında kamuoyunun gündemine taşıdığı Çemişgezek’teki gelişmeleri Köy Muhtarları Derneği Başkanı Polat’ın avukatı gazetemize değerlendirdi. Gülaç’ın açıklamaları özetle şöyle: İftira suçunda arama yapılmaz Çemişgezek Cumhuriyet Savcılığı’nın yürütmüş olduğu soruşturma kapsamında müvekkilim olan Ali Haydar Polat’ın evi, bilgisine başvurulan İsmail Öztürk’ün işyeri ile Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı, “iftira” suçu kapsamında aranmıştır. İftira suçu TCK 267. maddesinde belirtilmiştir. “Yetkili makamlara yapılmış bir ihbar veya şikâyette bulunarak” diye başlayan iftira su HÜSEYİN AYGÜN KONUYU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Çemişgezek’te yaşanan gelişmeleri soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. “Devletin makamlarına yazılmış dilekçelerin ‘suç delili’ sayıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise Türkiye’nin herhangi bir şehrinde herhangi bir vatandaşın ilgili makamlara yazdığı şikâyet dilekçeleri de ‘suç delili’ sayılacak mıdır?” diye soran Aygün’ün, İçişleri Bakanı Muammer Güler’e yönelttiği sorular şöyle: ? Muhtarların anayasal haklarından biri olan dilekçe verme hakları neden engellenmiştir? ? Muhtarların şikâyetçi olduğu konular nelerdir? ? Çemişgezek Belediyesi hakkında ortaya atılan iddialar ile ilgili soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz? ? Muhtarların zorla imzalarının geri çektirilmesi yönünde kimler baskı yapmıştır? Görevleri nelerdir? Baskı yapanlara bir yaptırımınız olacak mı? ? Mezhepsel ayrımcılık yaptığı yönünde hakkında şikâyet dilekçesi yazılan bir belediye başkanını görevden almayı düşünüyor musunuz? çunun belgesi için hiçbir medeni ülkede arama yapılamaz. Muhtarlar dilekçenin arkasında Çok ciddi siyasi baskılara rağmen birkaç muhtarın haricinde bütün muhtarlar eleştirilerinin ve imzalanan metnin arkasında durmuştur. Belediye başkanının ilçe halkı arasında AleviSünni ayrımı yaptığını düşünen muhtarlar arasında imzası olanlar, faklı farklı mezheplerde olsalar bile aralarındaki kardeşliği metne ortak imza atarak gösterdiler. Yapılmamış şikâyetin belgesini aradılar Olay yargıya taşındığı için soruşturma dosyası hakkında detaylı bilgi vermek istemiyorum. Artık, bir hukuk adamı olarak, eleştiri niyetinin baskınla karşılık bulduğu bir ülkede, bir soruşturma dosyasının konusunu ve taraflarını dahi belirtmenin TCK’nin hangi maddesini ihlal etmiş olabileceğini öngöremiyorum. Yazılmamış kitaptan örgüt üyeliği icat etmiştik. Bugün ise yapılmamış şikâyetin “iftira belgesini” sabahın köründe insanların evinde arıyoruz. Yapılan hatadan dönülerek şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verileceğine olan inancımı her şeye rağmen taşıyorum, taşımak istiyorum. Teşkilatlar kapandı muhalifler hareketlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli karşısında kurultayda yarışan MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın’a destek veren bazı il teşkilatlarının parti genel merkezi tarafından kapatılması karşısında MHP’de bazı muhalifler olağanüstü kurultay için imza toplanması çağrısı yaptı. MHP Genel Merkezi, 4 Kasım 2012’de Bahçeli’nin tekrar genel başkan seçildiği kurultayda Aydın’a destek veren bazı il teşkilatlarını kapattı. Muğla ve Çankırı’nın ardından Edirne, Sakarya ve son olarak Konya il teşkilatlarına MHP Genel Merkezi’nden gönderilen yazıyla kapatıldığı duyuruldu. 4 Kasım 2012 tarihinde yapılan kurultayla 10 yıl aradan sonra tekrar parti yönetimine giren Şefkat Çetin’in parti teşkilatından sorumlu genel başkan yardımcısı görevine gelmesinin ardından Aydın’a destek veren il yönetimlerine istifa etmeleri yönünde baskı yapıldığı iddia edildi. 16 YAŞINDAKİ YAHYA MENEKŞE EZİLEREK ÖLMÜŞTÜ Panzer davasında sürücü polise beraat DİYARBAKIR ( Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde 15 Şubat 2008’de terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanışının yıldönümünde çıkan olaylarda 16 yaşındaki Yahya Menekşe’yi ezen panzeri kullanan polis O.Y. beraat etti. 16 yaşındaki Yahya Menekşe’yi ezerek öldüren panzeri kullanan polis O.Y. hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan dava açılmış, keşif ise ancak olaydan 2 yıl sonra yapılabilmişti. Polis memuru O.Y. Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada beraat etti. Ancak Menekşe ailesinin avukatları karara itiraz etti. Yargıtay’a temyiz dilekçesi veren avukat Rojhat Dilsiz, “Yahya Menekşe panzer altında ezildi. Ancak mahkeme esas olarak öldüreni değil ölen çocuğu suçlu gördü. Karara göre Yahya Menekşe kendisini panzer altına atmış” dedi.