10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 14 S ¸ UBAT 2013 PERŞEMBE Jandarmanın Meclis komisyonuna gönderdiği Hozat raporu iddiaları doğruluyor ‘Ver Başkancı Sistemi Kap Git Özerkliği!’ Barıştan yana mısın? Müzakereyle çözümü destekliyor musun? Bu soru beni deli ediyor. Ne diyeceğiz yani? Tabii ki aklı başında herkes gibi müzakereden yanayım, tabii ki barış istiyorum. Ama görüşme sürecinin seçilmesini desteklemek, içeriğini bilmediğimiz çözümlere de arka çıkmak demek değil tabii ki. Bu gibi sorunlarda, kamuoyunun desteğini alacak çözüm için hiç kuşku yok ki ne önerildiğinin etraflıca bilinmesi de gerekmektedir. Ayrıca sorunun sağlıklı bir çözüme kavuşması için şu hususların bilinmesi şarttır: Nasıl adlandırırsanız adlandırın, bilin ki bu bütün Türkiye’nin sorunudur. Sorunun etnik yönleri olduğu ne kadar yadsınamazsa, çözümün aynı zamanda demokrasinin ilkeleri ve sınırları içinde aranması gerektiği o kadar açıktır. Sorun etnik kökeni ne olursa olsun, bütün vatandaşların mutabakatıyla çözülecektir. Demokratik sorunlara çözüm getirmeyen formüller geçerli olmayacaktır. ??? Kürt sorununun çözümüyle Türkiye’nin demokratikleşmesinin birbirlerinden ayrılamayacağı artık açıkça görülmelidir, görülmektedir de. Bu açıklamaların ışığında, çözüm konusunda umutlu olup olmadığıma gelince... Evet umutluyum, çünkü kendini nasıl tanımlıyor olursa olsun; kamuoyunun geniş kesimi uzlaşmanın zorunluluğunu ve üzerine oturabileceği zemini kavramıştır. Ama aynı zamanda umutsuzum. Çünkü sürecin başaktörlerinden Başbakan, Kürt sorunu ve demokrasi bağlantısını tam olarak kavrayamamıştır. Kamuoyunda hatırı sayılır bir kesimin edindiği izlenim, Tayyip Bey’in Kürt sorununu, “ver başkancı sistemi, al özerkliği!” formülüne indirgemiş olduğudur. Bir yandan İmralı ile görüşmeler sürdürülürken öte yandan da orayla varılacak uzlaşmaya paralel olarak BDP ile parlamentoda başkancı sistemi geçirecek bir anayasa değişikliği üzerinde anlaşmakla, bu sorun çözülemez. Yargı bağımsızlığı, güçler ayrımı, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi gibi ana sorunları çözmeden “ver başkanlığı al özerkliği!” alışverişiyle bir yere varılamaz. Bu açık gerçek, şu anda Başbakan tarafından görülmüyor. BDP tarafından ne kadar görüldüğü de kuşku götürür. Evet BDP şu anda her ne kadar söylemi aksi yönde gözükse bile eylemiyle tüm Türkiye’nin değil, salt Kürtlerin partisi konumundadır ve istemleri de etnik alanla sınırlı görünmektedir. ??? Ama olay bütün Türkiye’nin sorunu olduğuna göre, Başbakan, İmralı ve BDP böyle bir formülün üzerinde birleşseler bile sorunu çözemezler. Belki bu formülü yaşama geçirecek sandalye sayısını parlamentoda ele geçirirler, ama yaşamsal sorunun çözümü için şart olan toplumsal mutabakatı oluşturamazlar. Kürt ve de Türk hangi kökenden olursa olsun, tüm yurttaşların temel sorunlarının demokratik çözümü konusunda, bütün muhalefet partilerine, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. CHP bunların önde gelenlerindendir. CHP’nin müzakere sürecine destek vermesini olumlu bulduğumuzu yazarken de bu desteğin, ancak Kürt ve demokrasi sorununun birlikteliğinin gözetilmesi halinde geçerli olduğunu, yoksa genel bir mutabakat sağlayamayacağını, herkesle birlikte CHP’ye de zarar vereceğini belirtmiştik. CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’ın önceki gün “grup”taki konuşması da bu görüşleri vurguluyor. Kısacası CHP “ver başkancı sistemi, al özerkliği!”formülünün ve anayasa kapkaççılığının destekçisi olmayacağını eski genel başkanının ağzından bir kez daha açıklamış oldu. Doğrusu aklın yolu da zaten bunu gerektiriyordu. Fişleme delili bilgisayarda MAHMUT LICALI ANKARA Hozat Komisyonu’na gönderilen Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın fişlemeyle ilgili ön raporunda Emniyet’e ait bilgisayarlarda yapılan taramalarda, biyografik bilgi fişinde kullanılan “göz rengi, saç rengi, mezhebi, yandaş, katıldığı eylemler, boy, kilo” gibi anahtar kelimeler tespit edildi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Hozat’taki fişleme skandalını incelemek amacıyla kurulan komisyona Jandarma Kriminal Dairesi tarafından fişlemenin yer aldığı bilgisayarlarda yapılan incelemeye ilişkin ön rapor gönderildi. Raporda, Emniyet’in bilgisayarlarında fişlemenin bulguları net bir şekilde ortaya çıkarken Emniyet’e ait bilgisayarlarda bilişim uzmanları tarafından yapılan taramalarda biyografik fişlemede kullanılan anahtar kelimeler bulundu. Ön raporda, Emniyet’in bilgisayarında “göz rengi, saç rengi, boy, kilo, yaş” gibi fiziki özelliklerin yanı sıra “mezhep, yandaş, katıldığı eylem, siyasi görüş, üye olduğu örgüt” gibi fişlerde kullanılan anahtar ifadeler tespit edildi. Ön raporda anahtar kelimelere ilişkin ayrıntılı döküme yer verilirken söz konusu anahtar kelimelerin fişleme amacıyla kullanılıp kullanılmadığı konusunda net bir bilgiye yer verilmedi. Hozat İlçe Emniyeti’ne ait bilgisayarların dahili belleklerinde fişlemeye ilişkin bulguların tespit edilmesi, fişleme skandalın daha büyük çaplı ve sistematik bir şekilde yapıldığını gösterdi. Komisyon bugün yapacağı toplantıda Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın raporunu ele alacak. Komisyon ayrıca Hozat’taki fişleme skandalını kamuoyuna duyuran gazeteci Ferit Demir’in de bilgisine başvuracak. KCK’de 3 tahliye ? MALATYA (Cumhuriyet) Malatya’da, 22 Haziran’da KCK’ye yönelik düzenlenen operasyonda tutuklanan 10 kişiden Kamber Söylemez, Hikmet Tapancı ve Zeki Kılıçgedik tahliye edildi. Duruşma ertelendi. AKP’li başkan tutuklandı Anayasa Komisyonu memurların doğrudan soruşturulmasına ilişkin öneride uzlaşamadı İşkenceye AKP kalkanı AYŞE SAYIN ? ANTALYA (Cumhuriyet) Hakkında irtikap davası açılan ve 2010’da 5 yıl hapse mahkum edilen Ilıca Belde Belediye Başkanı AKP’li Rafet Ünal’ın cezası Yargıtay tarafından da onanınca dün tutuklanarak Alanya Cezaevi’ne gönderildi. ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komsiyonu’nda “kamu çalışanları” ile ilgili maddenin görüşmelerinde CHP ve BDP’nin “öldürme, kasten yaralama, işkence ve kötü muamele” suçlarında soruşturmanın “izne tabi tutulmaması” önerisi, AKP ve MHP’ye takıldı. Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu, “kamu çalışanları” ile ilgili maddeyle “kanunsuz emir” başlıklı maddeleri ele aldı. Yeni anayasada “memur” kavramına yer vermek istemeyen AKP’nin madde başlığı olarak “Çalışanlar”, CHP ve MHP’nin “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri”, BDP’nin “Kamu Çalışanları” başlığını önerdiği maddenin müzakerelerine dün de devam edildi. BDP ve CHP, kamu görevlilerinin görevini yerine getirirken “Kişiler arasında inanç ve düşüncelerinden ötürü herhangi bir ayrım yapılamaz” ifadesinin konulmasını isterken AKP ve MHP bu düzenlemeye itiraz edince uzlaşma sağlanamadı. Maddenin kritik fıkralarından birisini ise kamu görevlilerine cezai soruşturma düzenlemesi oluşturdu. Partiler kamu görevlilerinin, “görevleriyle işledikleri iddia edilen suçlar hakkında ceza soruşturması açılmasının ancak yasada belirtilen hallerde idari merci iznine bağlı olacağı” hükmünde uzlaşırken BDP ve CHP; “öldürme, kasten yaralama, işkence ve kötü muamele suçlarından dolayı soruşturma açılmasının hiçbir şekilde izne tabi tutulamayacağı” hükmünün konulmasını istedi. Ancak AKP, “bütün ayrıntıların anayasada düzenlenmesinin doğru olmayacağını” savunarak buna itiraz etti. Toplantıda, BDP Eşbaşkanı ve anayasa danışmanı Meral Daniş Beştaş, Uludere olayını örnek göstererek Uludere olayında izin sıkıntısı olmamasına karşın soruşturmada hiçbir ilerleme sağlanamadığını belirtti. BDP’ye CHP de destek verirken AKP, “Bu, anayasayla değil yasayla düzenlenebilir” diyerek öneriye karşı çıkınca uzlaşma sağlanamadı. Komisyonda, AKP, CHP ve BDP, “kanunsuz emir”de mevcut anayasada askeri hizmetleri istisna tutan hükmün kaldırılmasında uzlaştı. Sayıştay usulü bilgi gizleme İLHAN TAŞCI ANKARA CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Melih Gökçek başkanlığındaki Ankara Anakent Belediyesi’nin gıda ihalesini alan ORPAŞ şirketiyle ilgili düzenlenen raporları Bilgi Edinme Yasası kapsamında Sayıştay’dan istedi. Sayıştay’ın bu istemi reddetmesi üzerine konunun taşındığı Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oybirliğiyle Erdoğdu’nun istediği belgelerin verilmesine hükmetti. Kurulun bu kararına karşın belge ve bilgi vermeyen Sayıştay, bunu şu gerekçelere dayandırdı: “Veritabanımızda ancak ilgili kamu kurumu ile ilgili sorgulama yapılabilmektedir. İlam içeriğine ilişkin bir talep halinde örneğimizdeki ORPAŞ şirketi gibi bu durum soyut ve genel bir talep olarak nitelik kazanmakta ve buna ilişkin verilere ulaşmak ayrı ve özel bir çalışma ya da araştırma yapılması gerekmektedir ki bu durumda yasa ve yönetmelik gereği zaten olumsuz cevap verilebilecek bir husustur. Bu tarz taleplerden ancak hesabın sorumluları yahut ilam ile menfaat ihlali bulunan kişilere daire kararları verilebilmektedir. Aksi bir durum basın yayın organlarında çıkan haberlere göre her isteyene her türlü raporu ve ilamı vermek demektir ki bu durum henüz yargı kararı ile kesinleşmemiş olan bazı konuları şaibeli hale getirerek kötü niyetli insanlarca kullanılmasına yol açılabileceği gibi birtakım hukuki davaların açılmasına da neden olabilecektir. Benzer nitelikteki taleplere olumlu yanıt verilmesi halinde beraberinde gelecek olan iş yükünün kurumlar açısından doğuracağı külfetin de iyi hesap edilmesi gerekir.” ? Haber Merkezi İzmir’de su kanalında bulunan patlayıcı malzemelerin yanındaki çakmak gazı doldurma tüpünde parmak izi çıkan Mehmet Adnan K. (18), “terör örgütüne silah sağlamak” suçundan yargılandığı davada 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tüpteki ize 12.5 yıl hapis ‘Hedefimiz Kadınlar, gençler ve Kürtler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, yaptıkları kamuoyu araştırmalarına göre AKP’den önemli kopuşlar gözlemlediklerini ve yüzde 25’le “kararsız” seçmenin 2. büyük parti haline geldiğini belirtirken partisinin “yüzde 35 oy tabanına” oturmayı hedeflediğini açıkladı. CHP’nin halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onanç, parti genel merkezinde gazetecilerle kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. CHP’nin seçmen algısına dönük geniş kapsamlı bir çalışma başlattıklarını açıklayan Onanç, CHP’ye ve parti liderine yaklaşımları görmek için çalışma grupları oluşturduklarını anlattı. Bu kapsamda 3 odak grup belirlediklerini anlatan Onanç, bunları “kadınlar, gençler ve Kürtler” olarak açıkladı. CHP’ye dönük iki keskin bakış olduğunu ve bunların bir kısmının CHP’yi “aşırı sahiplenirken” diğer bölümün önyargıyla da tamamen reddedip ötekileştirdiğni kaydeden Onanç, “Bunun nedenlerini, neden baştan bariyer koyuyorlar, onu anlamak istiyoruz” dedi. Yıldıray Sapan savunma verecek Uludere örneği ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP grup yönetimi, Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın önceki gün basına kapalı grup toplantısındaki konuşmasını kaydedip basına dağıtan Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın savunmasını isteyecek. Sapan’ın disipline sevk edilip edilmeyeceği daha sonra netleşecek. ‘Kanunsuz emir’de uzlaşma TİP’in 52’nci yılı İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin demokratik hayatında önemli yere sahip olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) dün kuruluşunun 52. yıldönümünü geride bıraktı. 68’liler Birliği Vakfı Başkanı ve eski TİP’li Sönmez Targan, “TİP’in açtığı yolla birlikte sol önemli mevziler kazandı. Ancak baktılar, TİP etkili muhalefet yapıyor ve sosyalistler Meclis’e giriyor, seçim sistemini değiştirdiler” dedi. TİP’in Türkiye’de halkın sorunlarına sınıf eksenli yaklaştığını belirten Targan, “Kemal Burkay, Tarık Ziya Ekinci gibi önemli Kürt aydınlar TİP içerisinde görevliydi ve demokratikleşmek için ayrışma değil, birleşme adına politikalar üretiliyordu” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear