Catalog

8 ARALIK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Avrupa’nın ‘en büyüğü’ ERC’nin 1.8 milyon Avro’luk fon desteğini alarak 3 bin 680 bilim insanını geride bıraktı. Proje omurilik felci tedavisine de ışık tutabilir l KAYHAN AYHAN Prof. Akan Işık Okulları 128 yaşında l Eğitim Servisi Temelleri, 1885 yılında Selanik’te atılan Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları, 14 Aralık’ta 128. kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Bu yıl eğitime başlayan Ispartakule Kampusunun resmi açılışı da aynı gün yapılacak. 14 Aralık 1885’te Selanik’te “Feyzi Sıbyan” adı ile kurulan Işık Okulları, Cumhuriyet’in ilanının ardından İstanbul’a taşınmış ve kuruluşunun 50. yılında (1935) Atatürk’ün onayladığı karar ile adını Işık Lisesi olarak değiştirmişti. Feyziye Mektepleri Vakfı’nın Başkanı Yüksek Mühendis Tufan Durgunoğlu, “128 yıla eğitim hayatında tanıklık etmek demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne tüm değişiklik süreçlerine de tanıklık etmek demek” diyor. FMV Işık Okulları’nın Nişantaşı, Ayazağa, Erenköy ve Ispartakule kampuslarında yaklaşık 6 bin öğrenci eğitim görüyor. Asıl Gizlemek İhanettir Seramikçiler bilir: Mesela bir vazo yapılırken dayanıklı olsun diye üzerine saydam bir tabaka sürülür. Bu tabakaya “sır” denir. “Sır”, vazoyu parlatıp güzel gösterdiği gibi, dış etkilerden de korur, temizlenmesini kolaylaştırır. HHH Dün Başbakan Erdoğan devletin “sır”larından bahsedip “gazetecilerin, köşe yazarlarının, üzerinde gizlilik belgesi olan MGK bilgilerini, devletin mahremini teşhir etmesi özgürlük değil, vatana ihanettir” deyince hatırladım bunu... Sırlar hızla dökülmeye başladı. Koruyucu dış tabaka çatladı, parlaklık elden gitti. Artık temizlenmesi de zor. Panik ondan... HHH Mücevherciler bilir: Bir yüzük yapılırken işlenmiş elmas, taş bir yuvaya mıhlanır. Elmas parlak görünsün diye de mücevherle yuva arasına madeni bir yaprak konur. Bu gümüş yaprağa “foya” denir. Elmas, yuvasından düşerse, aslında kendi başına parlamadığı, ışıltısını altındaki foyadan aldığı anlaşılır. Buna, “foyası meydana çıkmak” denir. HHH Erdoğan’ın konuşmasından anlıyoruz ki, millete mücevher diye yutturulan “taş”, ışıltısını altındaki foyadan alıyormuş. Taş yuvadan düşünce, foya da çıktı meydana... Meğer yıllarca askerin “irticayla mücadele planları”ndan yakınır görünen hükümet, güç kendisine geçince kendisine rakip gördüğü “cemaati bitirmek” için askerle el ele planlar yapmış. “Yapmadık” demiyor Başbakan... Ne diyor? “Bu sırrı açıklamak, vatana ihanettir” diyor. HHH Üniversitede master tezimi “Devlet sırları ve basın özgürlüğü” üzerine yazdım. Tezim şuydu: Devlet sırrı kavramı genellikle, kamu yöneticilerinin işlediği suçların üstünü örtmekte kullanılan bir paravandır. Ne demişti geçenlerde özel harekâtçı Ayhan Çarkın: “Vatan millet diyerek cinayetler işledik, adına ‘devlet sırrı’ dedik.” Mesela bazı kamu görevlilerinin kirli ilişkilerini belgeleyen MİT raporları devlet sırrı sayılmıştır. Mesela örtülü ödenek paralarıyla suikast silahları alınıp Kürt işadamlarının yargısız infazı devlet sırrıdır. Mesela Susurluk Raporu’nun “Devlet kurşunuyla öldürülen gazeteciler” sayfaları, sır kapsamındadır. Bizim güvenliğimiz için bizden gizlenmiştir. HHH “Devlet sırrı” denilen şey, çoğu zaman “hükümetin sırrı”dır. Hükümet pis bir işe bulaştığında, dosyasının üzerine “Çok Gizli” damgasını vurur. Kendi çıkarını “ulusal çıkar” diye yutturur. Kamu çıkarının devlet çıkarıyla çeliştiği nokta budur. Suç büyüdükçe, devlet koca bir “sır küpü”ne dönüşür. Meclis’e bile açmaz sırlarını... “Milli iradenin üstünde hiçbir güç olamaz” diye efelenenler bile o sırrın ardına saklanmaya başlar. Ta ki sırlarıyla birlikte gidene kadar... HHH Son zamanlarda en kararlı devletçiye dönüşen Hünkâr, bir yandan “Cemaat ne istedi de vermedik” havası basarken öte yandan MGK’de apolet takıp cemaatçi avına çıkıyorsa, bunu bilmek hakkımızdır. Asıl “ihanet”, bunu gizlemektir. ünya çapında en iyi araştırmacıları ve çığır açıcı projelerini destekleyen Avrupa Araştırma Konseyi’nin (European Research Council ERC) Avrupa’daki en yüksek araştırma destek oranı olan 1.8 milyon Avro’luk fonunu, 3 bin 680 başvuru arasından Koç Üniversitesi ElektrikElektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Barış Akan kazandı. Akan’ın “MINERVA” adlı projesi “Vücutiçi akıllı ilaç dağıtımı, yan etkisiz kanser tedavisi ve halen tedavi edilemeyen sinir sistemi hastalıkları ile gıda ve su kalitesi kontrolü” gibi canlı nesli için yaşamsal önem taşıyan çok sayıda soruna umut olmayı hedefliyor. D inir hücreleriyle haberleşme “Biyolojikesinli Nanoağlar ve Bilişimesinli Nörolojik Tedavi İçin Sinir Sisteminin Haberleşme Kuramsal Temellerinin İncelenmesi (MINERVA)” adlı projesiyle 3 bin 680 bilim insanı arasından sıyrılan Akan, projesini Cumhuriyet’e anlattı. MINERVA ile sinir sisteminin temellerinin haberleşme ve ağ kuramları ile anlaşılabilmesinin sağlanacağını belirten Akan, “Bu sayede, sinir hücreleri arasında meydana gelen haberleşme sorunlarından kaynaklanan pek çok hastalığa yönelik ileri telekomünikasyon teknolojileri ve bu alandaki bilgi birikiminden yararlanan geleceknesil tespit ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin önü S Ödülü sahibi pek çok bilim insanının çalışmalarına katkılar sağladı. ERC’nin tam desteğini alan Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Akan, projesi MINERVA’nın yaşamsal önem taşıyan pek çok soruna umut olacağını söylüyor. açılacak” diye konuştu. Akan, haberleşme mühendisliği, temel sağlık bilimleri ve nanoteknoloji arasında köprü kurarak, önemli iş birliklerini de beraberinde getirmesi beklenen MINERVA en önemli hedefini “Projenin son fazında, halen çoklukla tedavi edilemeyen omurilik felcinin bilişimesinli tedavisine yönelik haberleşme yetenekli nanoimplantlar geliştirilmesi” olarak aktardı. ERC’nin 5 yıllık sürede vereceği 1.8 milyon Avro’luk desteğin MINERVA’nın neredeyse tamamını karşıladığını belirten Akan, “Bu destek bağımsız bir araştırmacının Avrupa’da tek başına alabileceği en büyük araştırma desteği” dedi. l ERC, bugüne dek Nobel FMV Ispartakule l Türkiye’de cinsiyet eşitliği araştırılacak ödülleri için başvurular başladı İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri”ne başvurular başladı. 1959 yılından bu yana düzenlenen başarı ödülleri, bu yıl 15 Aralık 2012 ve 15 Aralık 2013 günleri arasında gazete, dergi, ajans bülteni, televizyon, radyo ve internet haber sitelerinde yer alan yapıtlara verilecek. Ödüle aday eserlerin en geç 10 Ocak 2014 Cuma günü saat 17.00’ye kadar Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreterliği’ne iletilmesi isteniyor. l TGC İstanbul Haber Servisi Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl düzenlenen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü’nün 2014 yılı konusu “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” olarak belirlendi. Son başvuru tarihi 28 Mart 2014 olan ödülün konusunun belirlenmesinde, Türkiye’nin; ekonomik, siyasi ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitsizliğini azaltmaya yönelik önemli çabalara ve ilerlemelere rağmen, birçok standart açısından bu hedeflerinin gerisinde kalması etkili oldu. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2012 Dünya Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre 135 ülke arasında 124. sırada yer alıyor. T.C. ANKARA 18. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/2129 ESAS Taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Ankara ili, Çankaya ilçesi, Malazgirt Mahallesi, 27222 ada 7 sayılı parselde 1.347,00 m2’1ik arsa üzerindeki 14 nolu binada 140/1347 arsa paylı 3. katındaki 14 nolu, çatı aralıklı, mesken nitelikli bağımsız bölümün satışı yapılacaktır. Taşınmazın adresi: Malazgirt Mah. 1026. Cad. No: 14 İrem Apt. Kat: 3 D: 14 Çankaya/Ankara’dır. Meskenin bulunduğu bina; 2 bodrum kat, 1 zemin kat, 3 normal kat olmak üzere toplam 6 kattan oluşmaktadır. Binada 16 adet bağımsız bölüm mevcuttur. Asansörlü olup yangın merdiveni mevcuttur. Açık ve kapalı otoparkı vardır. Şehir imar planı dahilinde olup tüm belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Satışı yapılacak mesken; binanın 3. katında olup dubleks yapılıdır. Dubleksin giriş katı, giriş holü, salon 3 oda, mutfak, banyo tuvalet ve 1 adet balkon ile L tipli salon mahalinden oluşmaktadır. Dubleksin 1. katı; meskenin giriş katından dönerli ahşap merdivenle çıkılmaktadır. Bu bölümde 2 oda, banyo, mutfakçık ve teras mahali bulunmaktadır. Dubleks kombi sistemiyle ısıtılmakta olup net kullanım alanı 205,00 m2’dir. Ayrıntılı bilirkişi raporu dosyada mevcuttur. Kıymeti: 350.000,00 TL+KDV Oranı : %18 1. Satış Günü: 13/01/2014 günü 15.30 15.40 arası 2. Satış Günü: 10/02/2014 günü 15.30 15.40 arası Satış Yeri: ANKARA ADLİYESİ 2 NO’LU MEZAT SALONU Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, %18 KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/2129 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan alakadarlara ilanen tebligat hükmündedir.03/12/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 75854) TEŞEKKÜR Aniden rahatsızlanarak 17 Şubat 2013 günü zamansız olarak aramızdan ayrılan ve tüm sevenlerini derin üzüntüye sevk eden can yoldaşım, sevgili eşim Av. HÜMA OZAN anısına, 15 18 Ekim 2013 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen “İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU AKADEMİK FORUMU”nu düzenleyen Toprak İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Sn. Zekai EREZ’e, Genel Sekreteri Av. Bekir UZUN’a ve yönetim kurulunun sayın üyelerine, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi) Başkanı Sn. Prof. Dr. Polat SOYER’e, toplantıya katılarak tebliğ sunan ve katkıda bulunan vefakâr, değerli hocalarım Prof. Dr. Ali GÜZEL, Prof. Dr. Ali Nazım SÖZER, Prof. Dr. Ali Rıza OKUR, Prof. Dr. Can TUNCAY, Prof. Dr. Devrim ULUCAN, Prof. Dr. Fazıl SAĞLAM, Prof. Dr. Fevzi ŞAHLANAN, Prof. Dr. Fevzi DEMİR, Prof. Dr. Gülsevil ALPAGUT, Prof. Dr. Melda SUR, Prof. Dr. Metin KUTAL, Prof. Dr. Müjdat ŞAKAR, Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU, Prof. Dr. Öner EYRENCİ, Prof. Dr. Sarper SÜZEK, Prof. Dr. Talat CANBOLAT, Prof. Dr. Toker DERELİ, Prof. Dr. Ünal NARMANLIOĞLU, Doç. Dr. Ayşegül KÖKKILINÇ, Doç. Dr. Kübra Doğan YENİSEY, Doç. Dr. Levent AKIN, Doç. Dr. Mustafa ALP, Doç. Dr. Süleyman BAŞTERZİ, Yrd. Doç. Dr. Engin ÜNSAL,Yrd. Doç. Dr. Gaye BAYCIK, Yrd. Doç. Dr. Gaye Burcu YILDIZ, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali ŞUĞLE, Yrd. Doç. Dr. Seçkin NAZLI’ya, değerli meslektaşlarım Av. Abdi PESOK, Av. Dr. Murat ÖZVERİ, Av. Püren KUNT’a, Toprak İşverenleri Sendikası’nın çalışanları sevgili dostlarımız Ferhat KURALAY, Hülya TİMUÇİN, Birgül GÜNAY, Elif BARUT ve Hurşit DEMİRCİ’ye teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Av. R. UĞUR OZAN