17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2013 CUMARTESİ 12 EKONOMİ [email protected] Hakkına sahip çık MUSTAFA ÇAKIR Kılıçdaroğlu, Türkİş Başkanı Atalay’a gönderdiği mektupla Sayıştay konusuna dikkat çekti ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay’a mektup gönderdi. Kılıçdaroğlu, Meclis’e eksik gönderilen Sayıştay raporlarıyla ilgili Türkİş’e çağrı yaparak “İktidarın bu yetki tecavüzü ve hak gasbını millete duyurmakta sadece bize değil, vergi verenler olarak size de büyük görev düştüğüne inanıyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, “bütçe hakkı”nın demokrasilerde devletin yapacağı harcamaların kapsamı ve büyüklüğüne, bu harcamaların finansmanını sağlamak üzere vatandaşın ne kadar vergi ödeyeceğine milletin kendisinin karar vermesi anlamına geldiğine dikkat çekti. “Bütçe hakkı”nın egemenliğin mille Kılıçdaroğlu, ‘bütçe hakkı’nın demokrasilerde devletin yapacağı harcamaların kapsamı ve büyüklüğüne, bu harcamaların finansmanını sağlamak üzere vatandaşın ne kadar vergi ödeyeceğine milletin kendisinin karar vermesi anlamına geldiğine dikkat çekti. te ait olması ilkesinin doğal bir yansıması olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, parlamentoların “bütçe hakkı”nın iktidarlar tarafından yok sayılması ve kısıtlanması halinde demokrasiden, kuvvetler ayrılığından, hak ve özgürlüklerden söz edilemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, 2001’de yaşanan ekonomik krizin ardından kamu mali yönetiminde mali saydamlık, hesap verebilirlik ve denetim konularına ülkemizde özel bir önem verildiğini belirterek “Bugün ekonominin çıpasız kalması ve buna paralel olarak ekonomide ortaya çıkan kırılganlıkların altında iktidarın hesap vermekten ve denetimden kaçınması da önemli bir rol oynamaktadır” dedi. Hükümetin Sayıştay denetimini uluslararası standartlardan uzaklaştıran müdahalelerinin daha 2010’da başladığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Sayıştay Yasası’nın TBMM’de görüşülmesi sırasında 2010 Aralık ayında AKP grubunun kabul edilen önergesiyle Sayıştay’ın INTOSAI (Uluslararası Sayıştaylar Birliği) denetim standartlarına uygun performans denetimi yapma yetkisinin kaldırıldığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bunun nedeni hükümetin Sayıştay’ın 2010’da hazırlayarak TBMM’ye sunmaya hazırlandığı 6 konudaki performans denetimi raporlarında yer alan, kamu kaynaklarının verimlilik, etkililik ve ekonomiklik ilkelerine uyulmadan savurganca kullanıldığına ve yüksek miktarda kamu zararına neden olunduğuna ilişkin bulguları TBMM’den ve kamuoyundan saklamak isteğiydi” dedi. Bununla yetinmeyen AKP’nin daha sonra 4 Temmuz 2012’de kabul edilen 6353 sayılı Yasa’yla bu kez de mali işlem ve faaliyetlerin yasalara uygunluğunun INTOSAI denetim standartlarına uygun olarak denetlenmesini olanaksız hale getirdiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Sayıştay yönetiminin bu yasayı gerekçe göstererek kamu idarelerinin 2011 harcamalarına ilişkin denetim sonuçlarını kapsayan 132 raporu TBMM’ye sunmadığını vurguladı. Başta CHP’nin muhalefeti olmak üzere diğer muhalefet partileriyle Sayıştay denetçilerinin ve medyanın yoğun tepkisi üzerine söz konusu önerinin yasalaşması yönünde bir adım atılamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, iktidarın TBMM’de hiçbir uzlaşma arayışına girmeden kendi çoğunluğuna seçtirdiği Sayıştay üst yönetimini devreye soktuğuna dikkat çekti. Rıza Sarraf’ın Açık ‘Sicili’ “İş hayatındaki başarımın altında yatan sırrımın, tutkularım ile işimi iyi harmanlayabilmem olduğunu düşünüyorum. Zaten bünyemizdeki şirketlere baktığınızda bir denizcilik, bir binicilik ve bir havacılık firması gözünüzden kaçmayacaktır. Bölgenin parlayan yıldızı olan Türkiye’yi gururlandıran bir holding olmak, benim ve şirketlerimin öncelikli hedefidir.” Yolsuzluk ve rüşvet skandalının başaktörü Rıza Sarraf, şık fotoğrafıyla işte böyle buyurmuş. Eski bir tarihte değil. Sarraf’ın rüşvet çarkını kurduğu Royal Holding’in sitesi, hâlâ yukarıda alıntıladığım “Başkanın Mesajı”yla açılıyor. Şu gün pek ironik duran “Bölgenin parlayan yıldızı Türkiye’yi gururlandırma” amacı, yine onun sayesinde yavaş yavaş karşılığını bulur belki, kimbilir... Aslında Rıza Sarraf’ın sadece yaşı bile (29) kurduğu rüşvet düzeninin, devasa bir kara para aklama faaliyetiyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Mali varlığındaki olağandışı artış ve hızlı büyümesinin ipuçları ise Ticaret Sicili kayıtlarında çok net... 38.5 milyon TL sermayeli beş şirket Son beş yıl içinde, Türkiye’de art arda beş şirket kurmuş Rıza Sarraf. Hızlı sermaye artırımları, şirket kurucularının şüpheli durumları hepsi kayıtlarda. Tek tek bakalım: l Royal Denizcilik ve Endüstriyel Makine Sanayi Ticaret: 25 Ocak 2008’de, 1 milyon YTL sermaye ile kuruluyor. Ortaklar: Rıza Sarraf, Ahad Khabbaztamimi, Abdullah Happani (rüşvet trafiğini fiziken yürüten isim) Turgut Happani, Humayun Zatparva. Şirket, bir buçuk yıl sonra, sermayesini 5 milyon TL’ye yükseltiyor. (20 Temmuz 2009) Eylül 2011’de, ortaklıktan ayrılan Khabbaztamimi’nin yerine Rıza Sarraf’ın kardeşi Mohammed Zarrab geliyor. Ekim 2011’de, unvan değişikliğine gidilip denizciliğin yanına, Meğer Rıza Sarraf, “kıymetli “Bölgenin parlayan madenler” yıldızı Türkiye’yi faaliyeti gururlandırmayı ekleniyor. amaçlıyorum” derken Böylece altın, deste deste rüşvet pırlanta alım dağıtırmış. O sıra satımının Gezi olaylarında ölen önü açılıyor. altı genç için kuru Nisan 2012’de bir başsağlığını dahi ilginç bir esirgeyen hükümet gelişme var. üyeleri ise kırılan Mohammed fayanslar için “kamu Zarrab’ın malına zarar” diye İran olan kıyameti kopartırmış. uyruğunun Şimdi, bize kırık Sansic Adaları fayanslar ile rüşvetten olarak değiştiği hangisinin daha çok ticaret siciline yoksullaştıracağını işleniyor. anlatsınlar. (Not: Böyle bir adayı ben bulamadım. Sicile işlenirken hata olabilir. İhtimal ki, parayla vatandaşlık satan vergi cenneti adalardan biri) Royal Denizcilik Moskova Radisson Oteli için 5 adet lüks restoran gemisi üretmiş. l Royal Holding AŞ, 31 Aralık 2010’da 5 milyon TL sermayeyle kuruluyor. Ortaklar: Rıza Sarraf, Mohammed Zarrab, Abdullah Happani, Amir Fathrazi, Hamid Reza Fathrazi. Şirketin amacı, kurulmuş veya kuracağı sermaye şirketlerinin yatırım finansman meselelerini çözmek, fonları birleştirip artırmak olarak tanımlanıyor. u Şimdiye kadar ikişer yıllık olarak imzalanan sözleşme, yeni yönetimle başka sendikalar tarafından grev nedeni olacak kadar kabul görmeyen bir süreliğine; üç yıllığına imzalandı. Sözleşmesinde grevci işçiye ayrımcılık da yapıldı. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA THY’de üç yıllık sözleşme Türk Hava Yolları ile Havaİş Sendikası arasında yapılan 24. TİS anlaşması ile ilgili sendikadan açıklama geldi. Grev döneminde işvereni desteklemesi ile akıllarda kalan yeni Başkan Ali Kemal Tatlıbal’ın ilk açıklamayı grev çadırlarında yaptığı sözleşme ile işten atılan 305 çalışanın görevlerine dönmesi sağlanırken Havaİş tarihinde de bir ilke imza atılmış oldu. 23 dönemdir ikişer yıllık imzalanan sözleşme 3 yıllık bir dönemi kapsayacak şekilde imzalandı. THY ile Havaİş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde, gerek Havaİş’in yeni başkanı Tatlıbal’ın verdiği bilgiye, gerekse THY tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamalara göre, ocakta işe başlayacakları açıklanan 305 kişinin dönüşü kadar başka sürprizlerin de olduğu görüldü. Örneğin işçiler açısından hak kayıpları doğuracağı için daha önce metal işkolunda gündeme gelen ancak işçi sendikalarının ısrarla karşı çıktıkları üç yıllık dönem burada kabul edildi. 568 gün süren THY direnişi ve 268 gündür devam eden THY’de grevci işçiye ayrımcılık yapıldı. 24. dönem toplu iş sözleşmesi 1 Ocak 2013 31 Aralık 2015 tarihlerini kapsayacak şekilde imzalandı. THY’den sözleşmenin ardından KAP’a yapılan açıklamada şu noktalar dile getirildi: * Anlaşmaya göre ücretlere ilk altı ay yüzde 5, ikinci altı ay yüzde 3, takip eden yıllar için her altı ayda bir yüzde 3 oranında ücret artışı yapılacak. Enflasyonun yüzde 3’ten yüksek olması halinde fark 6 aylık dilimler halinde ücretlere yansıtılacak. * Tüm üyelere bir defaya mahsus olmak üzere 2013’te çalıştıkları gün sayısına orantılı olarak 5 bin 500 TL brüt ödeme yapılacaktır. * Ayrıca, toplu iş sözleşmesi şartları dışında taraflar arasında imzalanan ayrı bir protokol ile, 19 Aralık 2013 tarihi itibarıyla ortaklıkta çalışmakta olan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendika üyesi personele bir defaya mahsus olmak üzere brüt 5 bin 500 TL ödenecek. Söz konusu ödeme, 1.1.201331.12.2013 döneminde personelin THY A.O’da ücrete esas çalışılan gününe orantılı olarak hesaplanıp, 8.1.2014’te yapılacak. Yani o tarihlerde grevde olduğu için çalışmayan işçi, çalışmadığı günler için para alamayacak. Türkiye iki deniz arasında Uluslararası enerji uzmanlarına göre Türkiye, bir tarafında Kuzey Irak, öte tarafında Doğu Akdeniz olan iki yeni ‘gaz denizi’nin ortasında bulunuyor. Bu avantajını iyi kullanmalı. Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol’un yönetiminde hazırlanan World Energy outlook raporuna göre dünya enerji sektöründe bir çok şey değişecek; Uzun süredir enerji ihracatçısı gibi görülen ülkeler küresel talep artışının önde gelen merkezlerine dönüşecek. 2020’den sonra Çin, ekonomik büyümede öncü rolünü Hindistan’a devredecek. Fayans mı, Rüşvet mi? Grevciye ayrımcılık Ekonomi Servisi Türkiye’nin iki ra, Akkök Şirketler Grubu CEO’su ve pılan sözleşmelerin de çok altında yeni gaz kaynağının ortasında bulun TÜSİAD Çevre Çalışma Grubu Baş olacak. Dolayısıyla bu önemli bir duğuna dikkat çeken Genel Enerji Üst kanı Ahmet Dördüncü, Turcas Petrol fırsat, ortalama gaz fiyatlarını TürYöneticisi (CEO’su) Tony Hayward, CEO’su ve TÜSİAD Enerji Çalışma kiye piyasasında büyük ölçüde dübunun şu anda Rusya’ya ödenen fiyat Grubu Başkan Yardımcısı Batu Ak şürecek. Bu, çok kısa bir süre içinların çok altında bir bedelle enerji te soy ve TÜSİAD Enerji Çalışma Gru de gerçekleşecek. Gazın gelişmesi mini anlamına geldiğini söyledi. Pa bu Başkanvekili Nusret Cömert ko kolay, ucuz, pazara çok yakın. 100 km mesafeden bahsediyoruz. 34 yıl ris Siyaset Bilimi Çalışmaları Ensti nuşmacı olarak yer aldı. Konuşmasında dünyada ortaya çıkan içinde hatta daha kısa süre içinde butüsü (Science Po) Uluslararası Enerji Bölümü Direktörü Giacomo Luci iki yeni gaz kaynağı olan Kuzey Irak raya ulaşır ama burada esas mesele ani de çok yaygın olan “Türk pazarı, ve Doğu Akdeniz bölgelerine dikkat siyasi çözümü bulmak. Bu yapılırsa Türkiye önemli bir fırsat elde edeRus üreticilerin elindedir” algısının cek. Hem ekonomik fırsat elde edeyıkılıp Azerbaycan, Irak, İsrail belki ‘World cek hem de cari açığını kapatabide İran gazının Türkiye’ye gelmesi Energy Outlook’ raporunun lecek. Doğu Akdeniz’deki gazın sağlanarak önemli bir avantaj elsunumu nedeniyle düzenlenen panelde mesafesi ise Kuzey Irak’a göde edileceğini belirtti. re daha uzak ama getiri ve Türk Sanayicileri ve İşa Türkiye’nin elindeki avantajı iyi kullanırsa damları Derneği (TÜSİAD) bugünkünden çok daha ucuz enerjiye kavuşabileceği avantajları bugünden daha fazla olacak.” ve Sabancı Üniversitesi İstandile getirildi. Bunun için Rusların tekelindeymiş Science Po Bölüm Direkbul Uluslararası Enerji ve İktörü Luciani de, Türkiye palim Merkezi (IICEC) işbirliğingibi gözüken ülke pazarına Kuzey Irak, İsrail, zarına Ruslardan başka kimse de gerçekleştirilen, Uluslararası Azerbaycan ve İran’dan gaz akışının giremez algısının yıkılıp pazarın Enerji Ajansı (IEA) tarafından hasağlanması gerekecek. yeni aktörlere açık hale getirilmesini zırlanan “World Energy Outlook” önererek şunları söyledi:“Türkiye’nin raporunun Türkiye tanıtımı kapsamınçevresi gaz üreticileriyle dolu. Pazada “Küresel Enerji Dengelerindeki Değişimler ve Rekabetçilik” pane çeken Hayward şunları söyledi: “Ku rın açılması durumunda Azerbaycan, zey Irak’ta yaklaşık 20 milyar met Irak, İsrail gazının da Türkiye’ye gelli düzenlendi. TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Baş reküp gaz çıkacak. Bu da söz konu mesi mümkün olacak. Belki İran’dan kanı ve Sabancı Holding Enerji Grup su gazın Türkiye piyasasına çok re da gelir çünkü İran’da da işler değiBaşkanı Selahattin Hakman’ın yönet kabetçi fiyatlarla gireceği ve şu an şiyor. Dolayısıyla Türkiye’de piyasa tiği panelde, Genel Enerji Üst Yöne Türkiye’nin Rusya’ya ödediği fiyat artık daha çok bugün gördüğümüzticisi (CEO) Hayward ve Science Po ların çok altında olacağı anlamına den çok daha düşük petrol ve gaz fiBölüm Direktörü Luciani’nin yanı sı geliyor. En son Azerbaycan ile ya yatlarından faydalanır. ” Fotoğraf: DİLAn KARAMAnoğLU Ölüm ocaklarına kapatma Ekonomi Servisi Zonguldak’ta, 13’ü özel şirkete, biri Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait 14 kömür ocağında üretim durduruldu. Zonguldak Çalışma ve İş Kurumu Müdürü Gönül Demirsu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince işyerlerinde işyeri ve güvenliğinin sağlanması, mevcut güvenlik şartlarının iyileştirilmesi amacıyla bakanlık müfettişlerinin düzenli olarak denetimlerini sürdürdüğünü söyledi. Demirsu, geçen yıl ve bu yıl içinde TTK’ye ait işyerlerinde 15, özel maden şirketlerine ait işyerlerinde de 109 inceleme yapıldığını söyledi. Demirsu, bu denetimlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri yönünden eksiklikleri saptanan TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı bir ocak ile 13 özel kömür ocağında üretimin durdurulduğunu kaydetti. Demirsu, aynı dönemde TTK’ye ait 11 işyerine toplam 58 bin 734 lira, 75 özel maden şirketine ise toplam 325 bin 599 lira idari para cezası uygulandığını belirtti. İş güvenliği önlemlerini almayan 13’ü özel, biri TTK’ye ait 14 maden ocağında üretim durduruldu. Taşeron eliyle 170 işçiyi kapıya koydular BankSen Genel Başkanı Önder Atay, Türkiye’nin birçok ilinde bankanın kadrolu personeli olarak çalışan 170 güvenlik görevlisinin işine bir günde son verildiğini anımsatarak, “İşten çıkarmaların sebebi de güvenlik hizmetlerinin taşeron bir firmaya verilmesidir” dedi. Atay, “2012’de 176 milyon TL net kâr eden bankanın hedeflerini tutturmak için çareyi taşeronlaşma ve işten çıkarmalarda bulmaktadır, banka bu yanlıştan dönmeli, hiçbir haklı gerekçesi olmadan kâr hırsı için işten atılan tüm işçiler özlük haklarıyla birlikte yeniden işe alınmalıdır” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi DİSK’e bağlı Türkiye Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BankSen) üyeleri, HSBC Bankası’nda çalışan 170 güvenlik işçisinin işten çıkarılmasını Gayrettepe’deki banka genel müdürlük binası önünde protesto etti. BankSen üyesi bir grup dün HSBC Bank Genel Müdürlüğü önünde bir araya geldi. “Haksız işten çıkartılmalara hayır, işlerimizi geri istiyoruz”, “HSBC’de işçi kıyımına son” döviz ve pankartlarının açıldığı eylemde “İş ekmek yoksa barış da yok”, “HSBC işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı. l Royal Binicilik Ltd. Şti. 7 Mart 2011’de 500 bin TL sermayeyle kuruluyor. Kurucular Umut Bayraktar, Yücel Özçil. (Şu an gözaltında olan her iki ismin de adı Bakan A.’ya rüşvet trafiğinde geçiyor. Yücel Özçil ise yıllar önce SPK tarafından borsa işlemlerinde yasaklanmış bir isim.) Şirket amacı, atların üretilmesi, beslenmesi, nesil ıslahı, alım satım ve ihracat ithalat, çiftlik kurmak. l Safir Altın Ticaret İthalat ve İhracat Ltd. Şti. 16 Nisan 2012’de 5 milyon TL sermaye ile kuruluyor. İki ortağından biri Rıza Sarraf, diğeri Royal Denizcilik. 20 Kasım 2012’de Royal Denizcilik 2 milyon 450 bin TL’lik hissesini Rıza Sarraf’a devrederek ortaklıktan ayrılıyor. l Are Havacılık AŞ 20 Temmuz 2012’de 500 bin TL sermaye ile kuruluyor. Tek kurucusu Rıza Sarraf. Şirketin amacı, ticari hava taşımacılığı, hava taşıma taksiciliği, yurtiçiyurtdışı özel hava taksi seferleri, uçak helikopter, hava ambulansı kiralanması ve alım satımı. Are Havacılık çok hızlı büyüyor. Kuruluşundan sadece üç ay sonra, sermayesini 500 bin TL’den 15 milyon TL’ye çıkarıyor. l Royal Mobilya Ltd. Şti. 8 Kasım 2012’de 1 milyon TL sermaye ile kuruluyor. 3 ay sonra 28 Şubat 2013’te sermayesini 8 milyon TL’ye çıkarıyor. Geçen ay ise statü tadiline giderek AŞ oluyor. İlginç isimler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear