17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 saygılıyız. İnsan haklarını ve özgürlüklerini destekliyoruz. Ama hiçbir şekilde müdahalede bulunmayız, bulunamayız. Türk siyasetinde o yönde ya da bu yönde bir sonuç almak istesek bile bunu yapamayacağımızı bilecek kadar akıllıyız. Sadece bu uygun olmayacağından değil, aynı zamanda gücümüz de yetmez. Biz yabancılar olarak Türk demokrasisine saygılıyız. Karışmanın uygun olmayacağını biliriz.” ‘Yargıyı etkileme suçu oluştu’ İLHAN TAŞCI ANKARA CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki 11 üst düzey polisin işadamısiyasetçibürokrat üçgenindeki yolsuzluk savlı operasyonun ardından görevden alınmasının “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçunu oluşturduğunu vurguladı. Türk Ceza Yasası’nda tanımlanan bu suçun tüm unsurlarının oluştuğuna dikkat çeken Cihaner, “Her kimse bu görevden almayı yapanlar, bu suçu işlemişlerdir” yorumunu yaptı. Cihaner, Türk Ceza Yasası’ndaki “adil yargılamayı etkileme” suç tanımını anımsatarak, “Yasa cumhuriyet savcılarını da yargı görevi yapan olarak değerlendiriyor. Yargıyı etkilemeye teşebbüs hatta tamamlanmış bir suç olarak değerlendirilebilir” dedi. Soruşturmayı yapan polislerin yaptığının adli bir iş olduğuna vurgu yapan Cihaner, “Bu soruşturma nedeniyle görevden alındılarsa en basit tanımıyla adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçudur. Bu polis müdürlerini görevden kim aldıysa suçu o işlemiştir. Eğer bakan onayı ya da talimatıyla olmuşsa bakan suçu işlemiştir. Her kimse bu görevden almayı yapanlar, bu suçu onlar işlemişlerdir” değerlendirmesini yaptı. Cihaner, pek çok gazeteci hakkında bile yalnızca habercilik, yazarlık faaliyeti nedeniyle “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla davalar açıldığını anımsatarak, “Bu konuda İstanbul Barosu yönetimi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bile fezleke düzenlendi. Oysa burada suçun tüm unsurlarını karşılayan bir durum söz konusu. Soruşturmayı yapanları görevden alıyorsunuz ya da yanına birini veriyorsunuz bunun adli ve hukuki gerekçesi olmalı” dedi. ABD: Bizi Aile Kavgasına Çekmeyin AKP hükümetinin üç bakanı, bir kamu bankası genel müdürü ve çok sayıda kamu kurumu yöneticisinin gözaltına alındığı Türkiye gündemini sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili, özellikle hükümete yakın çevrelerden soruşturmanın arkasında bir ‘ABD parmağı’ olduğu iddiası ortaya atıldı. Özellikle de merkezinde Halkbank ve İran asıllı Reza Zarrab’ın bağlantılarının bulunduğu bölüm ile ilgili. Kimilerine göre Washington, kendi koyduğu İran ambargosu delindiği için işin içindeydi. Kimine göre Gezi olayları, Suriye, Mısır ve İsrail ile ilişkiler nedeniyle AKP hükümetine tepkili olduğu için. Kimilerine göre de kavganın taraflarından biri olan ‘cemaatin’ lideri Fethullah Gülen ABD’de ikamet ettiği için meselenin tarafıydı. ‘Ucu sana geliyor’ Cemaaten açıklama CHP Sözcüsü Koç, yolsuzluk operasyonunun Başbakan’a uzanacağını söyledi ‘Bizle alakalı değil’ Haber Merkezi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, yolsuzluk operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada, operasyonların ardında Fethullah Gülen cemaati olduğu iddialarına ilişkin olarak “Emniyet ve yargıya cemaat müdahalesi söylemleri davaları itibarsızlaştırmak için çıkarılıyor. 50 yıllık Hizmet hareketi hakkında bugüne kadar ortaya çıkarılmış bir suç unsuru yok” dedi. Bazı yayın organlarında geçen “paralel yapılanma”, “otonom yapı” sözlerine benzer iddiaların 28 Şubat döneminde de gündeme geldiğini belirten Yeşil, “O dönemde yapılan derin tahkikatlar sonucu böyle bir yapılanma olsaydı, Fethullah Gülen bu davalardan beraat edebilir miydi?” şeklinde konuştu. Yeşil, devlet kurumlarında cemaate mensup insanların varlığına ilişkin ise “Bu yapılar içinde Hizmet’e sempati duyan insanlar olabilir. Ancak bir haddi aşma, kanunsuz bir uygulama veya bu konularla ilgili herhangi bir soruşturma ve iddianame yoksa bu paralel yapılanma söylemleri iftiradır” dedi. Yeşil, cemaatin bir parti kurma gibi bir stratejisi ve hesabı olmadığını kaydetti. Gülen’in avukatı Orhan Erdemli de müvekkili hakkında çıkan “hükümete savaş açma, operasyon başlatma, kirli oyunlar oynama, tuzak kurma” gibi iddiaların kötü niyetli ve hayal mahsulü olduğunu belirtti. Erdemli, “Muhterem Fethullah Gülen’in bu soruşturmalar ve bunları yürüten kamu görevlileriyle en küçük bir ilgi ve bilgisi bulunmamaktadır” dedi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, AKP odaklı, yolsuzlukrüşvet operasyonunun Başbakan Tayyip Erdoğan’a uzanacağını söyledi. Koç, 1.5 milyon dolar rüşvet alırken görüntülenen bakanın kimliği ile ilgili ise “tweetçi bakan” ifadesini kullandı. CHP yönetimi aralarında 3 bakan oğlunun da bulunduğu İstanbul merkezli başlatılan yolsuzlukrüşvet operasyonunu dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK’de masaya yatırdı. MYK sürerken basın toplantısı düzenleyen parti sözcüsü Koç, başlatılan yolsuzluk operasyonu sonrasında ortaya çıkan bilgi ve belgelerin “rüşvetin hükümetin ana damarlarında nasıl elini kolunu sallayarak dolaştığını” ortaya koyduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın bakanlarıyla ilgili hiçbir şey yapmamasını da eleştiren Koç, KILIÇDAROĞLU: AKP SUÇUNU KABUL ETTİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdardoğlu, yolsuzluk operasyonu sonrasında görevden alınan emniyet müdürlerinin durumunu Twitter hesabından yaptığı değerlendirmelerle yorumladı. Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili Twitter hesabından, “Bir zaman“Sen de paylaşıyorsun bu sorumluluğu, ucu sana geliyor çünkü” diye konuştu. 1.5 milyon dolar rüşvet alan bakanın kimliğiyle ilgili de ipucu vererek “tweetçi bakan” ifadesini kullanan Koç, “Başbakan’ın, aylardır sürdüğü belli olan olaylardan, 1.5 milyon dolar rüşvet alırken görüntülenen tweetçi bakandan, bu manzaralardan diyelim haberi yoktu. Şu anda haberilar saltanat vardı, babadan oğula geçen. Günümüz Türkiyesi’nde ise yolsuzluklar babadan oğula geçer oldu. İhale ve rüşvet operasyonunu yürüten savcı ve polis müdürlerinin görevden alınması, AKP’nin tüm suçlamaları kabul ettiğini gösterir” sözlerini paylaştı. niz oldu. O zaman neden hâlâ mütereddit davranıyorsunuz? Hani delikanlıydın sen, boğazından haram geçmemişti? Gereğini yapsana! Bu ülkede 14 yaşında çocuklar ‘duvara yazı yazdılar’ diye yargılanırken, 7 tane genç dövülerek öldürülüyorken bakan çocuklarının kurtarılmaya çalışıldıkları bir Türkiye manzarası karşısında benim içim kararıyor”dedi. “Tavsiye isterseniz veririz ama müdahale etmeyiz. Bizi aile kavganızın içine çekmeyin. Bir taraf ya da diğer tarafın ‘Bizim Başbakan’a ya da Gülen’e karşı olduğumuz’ gibi komplo iddialarını yaymasına karşıyız. Bu iddialar doğru değil. Türkiye’ye saygımız var. Bunları hem hükümete hem de muhalefete söylüyoruz. ABD iç politik meselelere dahil değildir ve olmayacaktır.” Bizi içine çekmeyin İlişkiler etkilenmesin isteriz “Temel kaygımız TürkAmerikan ilişkileri gibi değerli bir konunun iç politikadaki bu gelişmelerden etkilenmemesidir. Türkiye bizim müttefikimiz ve dostumuz. Birlikte yapacağımız çok şey var. Türkiye bölgeyi etkileyebilecek önemde bir ülke. Suriye, enerji konuları, Irak ve İran gibi konularda birlikte yapmamız gerekenler var.” Saygılıyız, müdahale etmeyiz Dün soruşturmaya ve bu iddialara ABD tarafının bakışını öğrenme fırsatı bulduk. ABD’li kaynaklar ‘ABD parmağı’ iddialarını şöyle değerlendiriyor: “Biz Türk demokrasisine Pandora’nın Kutusu açıldı AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de, yolsuzlukrüşvet operasyonu masaya yatırıldı. Toplantıda, operasyonun boyutunun büyük olduğu ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a uzayabileceği değerlendirilirken, öncelikle yargı sürecinin bir süre daha beklenmesi gerektiği görüşü benimsendi. Toplantıda, hükümet kanadının bu konudaki tavrının bir süre daha izlenmesi, ancak yolsuzluklarla ilgili parti içinde oluşturulan “kriz komisyonu”nun süreci sıkı sıkıya takip etmesi gerektiği ifade edildi. Kılıçdaroğlu, Emniyet’teki görevden alma operasyonuna dikkat çekerek, “Bu kesinlikle delilleri karartma amaçlıdır. Bunun üzerinde durmalıyız ve yakından izlemeliyiz” dedi. Adı geçen bakanların istifa etmemesi halinde CHP olarak TBMM’deki denetim yollarının kullanılması ancak aceleci olunmaması görüşü benimsendi. MYK toplantısında olayın sadece cemaathükümet çekişmesine indirgenmesinin olayın boyutunu küçülteceği ve önemsizleştireceğine dikkat çekildi. CHP MYK toplandı KESKİN VE GÜRÜLTÜLÜ MÜCADELE Kavganın tarafı olmadıklarını ısrarla vurgulayan ABD, soruşturmayı nasıl değerlendiriyor? İşte ABD’li yetkililerin görüşleri: “Türk demokrasisi açısından bir kilometre taşı. Bize göre demokrasi tehdit altında değil, kanun devleti tehlike altında değil. Türk kurumları, demokrasisi, partileri bu siyasi mücadele ile baş edebilecek güçtedir. Çok keskin ve gürültülü bir kavga. Önemsiz demiyoruz, tabii ki önemli. Türkiye’de güçlü bir demokrasi geleneği var. Sadece yasaların lafzından da derine giden bir gelenek. Türk halkının da neyin doğru neyin yanlış olduğu şeklinde beklentileri var. Biz de tüm dünya gibi büyük bir ilgiyle izliyoruz. Türkiye tabii ki önemli bir ülke. NATO üyesi, NATO standartlarında bir demokrasisi var.” Halkın kanaati önemli Soruşturmayı yürüten polis ve savcıların görevden alınması dün siyasetin ana gündemiydi. Konunun ayrıntılarını bilmedikleri ve iç siyasete müdahale şeklinde algılanabileceğinden çekindikleri için bu konuda değerlendirme yapmak istemeyen ABD’li kaynaklar şu değerlendirmeleri yapmakla yetindi: “Her devletin bürokratlarını değiştirme hakkı vardır. Ama bunun kuralları, yasaları olmalıdır. Yapılan bu değişiklikler bu kurallara uygun mu değil mi? Doğru mu yanlış mı? Burada önemli olan, bunları gelişmeleri izleyen kamuoyunun kabul edip etmeyeceğidir. Halkın kanaati her yerde önemlidir. Bakalım Türkler bunu doğru mu yoksa yanlış mı görüyor. Bu yargıyı verecek olan halktır.” Halkevleri’nden protesto yürüyüşü Halkevleri üyeleri büyük rüşvet ve yolsuzluk skandalını İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirdikleri yürüyüşle protesto etti. Şişli Cevahir AVM önünde dün akşam saatlerinde bir araya gelen Halkevciler, AKP’nin Şişli ilçe binasına yürüdü. Gruptakiler, AKP ilçe binası önüne ayakkabı kutusu bırakarak içerisine bozuk para attıktan sonra dağıldı. Ankara’da’ da Meclis’e yürümek isteyen Öğrenci Kolektifleri ve Halkevleri üyeleri büyük bir çevik kuvvet ekibiyle engellendi. (KAYHAN AYHAN) ‘Onlar da 7 yıl yatar mı?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Süheyl Batum, Anayasa Mahkemesi’nin uzun tutuklulukla ilgili kararının gözaltına alınan bakan çocuklarını da ilgilendireceğini belirterek, “Bu çocuklar da 5 yıl, 7 yıl tutuklu kalırsa hukuka aykırı olur” dedi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Batum, Balyoz, Ergenekon davasından yargılananlar gibi “Bu bakan ve bürokrat çocuklarının da 57 yıl tutuklu kalırlarsa ne olacağını” sordu. Türkiye’nin 7 yıldır “uzun tutukluluk hukuksuzluğunu” yaşadığını belirten Batum, şunları söyledi: “Biz, ‘Bu kadar uzun tutukluluk olur mu’ dediğimizde ‘Ne var, gazeteci, profesör, siyasetçi tutuklanmaz mı?’ dediler. ‘Hukuk bir gün size de lazım olacak’ demiştik. ‘Ne alakası var?’ dediler, hukuku bilerek göz ardı ettiler. 57 yıl gibi uzun tutukluluk bu çocuklar için de başkaları için de olmaz.” CHP’li Oran soru önergesi verdi Uçup giden altınlar Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Adalet ve Gümrük bakanlarına, 17 gün Atatürk Havalimanı’nda tutulup sonra gönderilen uçağı sordu. CHP’li Umut Oran, yılbaşında 1.5 ton altınla Atatürk Havalimanı’na inen uçağı, İstanbul’da başlayan ve bakan çocuklarıyla üst düzey bürokratların da karıştığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla birlikte yeniden gündeme getirdi. Konuyu TBMM’ye taşıyan Oran, Adalet Bakanı ile Gümrük ve Ticaret Bakanı’na, “Açılan soruşturmanın akıbeti ne oldu? Soruşturmada herhangi bir siyasi kişilik veya üst düzey bakanlık bürokratının ismi gündeme geldi mi, bunlar kimlerdir” diye sordu. Oran, konuyla ilgili olarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya iki ayrı soru önergesi verdi. Oran, Adalet Bakanı Ergin’e şu soruları yöneltti: “Türkiye merkezli ULS Havayolları’na ait kargo uçağı 17 gün bekledikten sonra sahte belgelerle Türkiye’den ayrılmasıyla ilgili olarak açılan soruşturmanın sonucu ne olmuştur? Soruşturma sonucunda dava açıldı mı dava hangi aşamadadır hangi mahkemede görülmektedir, sanıkları kimlerdir, haklarında hangi cezalar istenmektedir? Siyasetçi ve bürokrat var mıdır? Soruşturmada herhangi bir siyasi kişilik veya üst düzey bakanlık bürokratının ismi gündeme geldi mi, bunlar kimdir? Kayıtlarda adı geçen ve 3 Ocak 2013 tarihinde İstanbul Ticaret Odası üyeliğinin iptal olduğu anlaşılan Master Sara adlı şirket ve kurucuları hakkında hangi işlemleri tesis ettiniz? Firma yetkililerinin Gümrük İdaresi’ne belge sunup 114 TL idari para cezası ödeyerek 1208 kg. altınla uçup gitmesi normal midir? Bakırköy Başsavcılığı soruşturması ne oldu? Gümrük’te hesap soruldu mu?” Umut Oran, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya da benzeri soruları yöneltirken “Olayla ilgili olarak Gümrük teşkilatında personel yönünden idari işlem yaptırdınız mı? Konu hakkında kime hangi cezalar verildi, hangi tedbirler uygulandı” diye sordu. Bankaya Ayakkabıyla Girmişler... l Evdeki ayakkabı kutusunda para sakladıklarına göre, ayakkabılarını da bankaya yatırmışlardır. “Hesabımdan iki kışlık bot çekecektim de...” l Biz gaz yedik siz haram, biz eylem yaptık siz hırsızlık, biz omuz omuza verdik siz rüşvet. l Her defasında “ecdadımıza sahip çıktık” diyenler, meğer Osmanlı’nın bütün sanat eserlerini Araplara satmış. l Bankaya ayakkabıyla girmişler! Bu ayrı da.... Bir de VAİZ lobisi çıkmış. l Benim yolsuzluk bu kadar olur. l Gezi’de bizler ölürken tek bir polisin yerine dokunmayanlar, kendi çocukları için Emniyeti darmadağın etti! l Hani S.Ergin’in HSYK’deki mesaisi rutindi? Hani dosyaya müdahale yoktu. 2 yeni savcı nerden çıktı? l Hırsıza “hırsız” demenin yasaklanacağı bir iklime doğru sürükleniyoruz. Yoksa girdik mi? l Polislerinin görevden alınması, size de Deniz Feneri savcılarının görevden alınmasını hatırlatmadı mı?! l Yolsuzluk operasyonunda ayakkabılardan çıkan paralar; hasta, ihtiyacı olan çocuklara verilsin. l Bakanlar istifa edeceğine Emniyet müdürleri görevden alınıyor. Türkiye’deki ileri demokrasi örneği. l Milletin ayakkabı kutusundan dolarlar çıksın biz de oturup bu ay doğalgaz kaç para gelcek diye düşünelim. l (A)yakkabı (K)utusundaki (P)ara l Savcıları değiştirmek “biz hırsızlık yaptık ve bu işi örtüyoruz” manasına gelir. TWİTTER GÜNDEMİ ÖZGÜR ÖZKÜ @ozgurdiyebirisi l Bakanın oğlundan ikna edici açıklama geldi. l Soruşturmaya iki savcı daha görevlendirdi... Gül yıllık izinde mi? Hani marjinal bizdik? l Siz milyarlar çalarken şehit babası ayakkabısını saklıyordu utancından. l Barış Güler’in mesleğini, ne iş yaptığını bilen var mı? l Ne acı; babası İçişleri Bakanı diye evini 5 TC polisi korusun o evden usulsüz hazine çıksın; azıcık ayıp olmuş. l İçişleri Bakanı’nın oğlunun yolsuzluğunu protesto etmek için İçişleri Bakanı’ndan izin almanız gerekiyor. Ülkeye bak şaka gibi... l Bakan çocuğu değil de banka çocuğu sanki. Bir ev, 6 kasa... Erdoğan bağırıyordu bir evde 6 çelik kapının ne işi var diye. l Ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar saklıyorlarmış yahu... Hani marjinal bizdik? l Abdullah Gül yıllık izinde mi? Onca şey olurken hiçbir şey söylemedi de. l Rüşvet, yolsuzluk; elde var Ayten. l Hepimiz Ayten’iz l “Adamlar yiyor ama çalışıyor” diyenlerden asıl şimdi yorum bekliyorum. l Ülkeyi soyan, yolsuzluk yapan iktidara karşı ayakkabı kutularımızı alıp bu cumartesi Taksim’e çıkalım! Bu bir duyurudur! l Paraları yurtdışına çıkarmayacak kadar kafaları rahat çalmışlar. Sakin, özgüven dolu hırsızlık. l Adamlar “IMF’ye borç bile veririz” derken haklılarmış. l Lütfen abartmayalım, hangimizin evinde para sayma makinesi yok ki! l Recep Tayyip Erdoğan, “Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya değil” diyeli tam 19 yıl oldu! AKP’li Kalkan: İstifa erdemdir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP İzmir Milletvekili Erdal Kalkan operasyonların ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İstifa erdemdir” diyerek oğulları gözaltına alınan bakanlara mesaj verdi. Kalkan, “Haksızlığın, yolsuzluğun, hırsızlığın savunulması, korunması, örtbas edilmesi ve cezasız bırakılması bize yakışmaz. Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin, mesele haksa, adaletse, halk ise ve ahlaksa ölüm hoş geldi sefa geldi. Önce adalet” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear