02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Balbay 30 aylık gecikmeyle yemin edip görevine başladı Özgürlükten konuşalım AYŞE SAYIN/MAHMUT LICALI ANKARA CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, tahliyesinin ardından dün ilk kez “milletvekili” sıfatıyla gittiği TBMM Genel Kurulu’nda 30 aylık gecikmeyle yemin edip görevine başladı. Eşi Gülşah Balbay ve çocukları Yağmur ile Deniz’in de Meclis locasından izlediği Balbay’ı, başta CHP’liler olmak üzere milletvekilleri Genel Kurul’da ayakta alkışlayarak karşıladı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise bir ilke imza atarak Balbay’ı, “Daha evvel uzun tutukluluk sebebiyle ant içememiş olan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ı bu birleşimde ant içmek üzere kürsüye davet ediyorum” sözleriyle kürsüye davet etti. Balbay’ın özgürlüğüne kavuşmasının ardından, gazetesinden sonra, ikinci durağı 2 yıl 181 gün ge Kılıçdaroğlu, yemin sonrası Balbay’ı tebrik etti. cikmeyle gelebildiği TBMM oldu. Balbay’ın yemin töreni nedeniyle Meclis’te olağanüstü yoğunluk yaşandı. Milletvekillerinin yanı sıra, çok sayıda gazeteci meslektaşı ile eski millevtekilleri de Balbay’ın yemin törenini izlemek için Meclis’e geldi. CHP milletvekilleri ile birlikte Meclis’e gelen Balbay’ı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu karşıla dı. Balbay Meclis ana binası kapısından girişinde, yaşadığı duyguları, “Yıllarca gazeteci olarak geldiğim Meclis’e milletvekili olarak gelmek heyecan verici” sözleriyle özetledi. Balbay, Meclis’e girişinde BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’la karşılaştı. Sakık’ın “geçmiş olsun” dileğinde bulunduğu Balbay, tutuklu tüm milletvekillerinin tah liye edilmesi dileğinde bulundu. Balbay’ın, eşi Gülşah Balbay ile birlikte TBMM’deki makamında ziyaret ettiği Kılıçdaroğlu’na sarılırken ilk sözü ise “Geldim, hazırım” oldu. Kılıçdaroğlu da Balbay’ın tahliyesinin ardından Sincan Cezaevi önündeki konuşmasını duygusal bulduğunu belirterek “Gelecek biriktirmeniz bizim için çok önemli” dedi. Gülşah Balbay da Kılıçdaroğlu ve CHP’lilere verdikleri destek nedeniyle teşekkür etti. Balbay, CHP’nin kendisini milletvekili olarak saflarına katmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Kendimi çok daha güçlü ve sorumlu hissettim” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu’na, üzerine düşen ne görev varsa üstlenmeye hazır olduğunu ifade eden Balbay, “Yerel seçimlerde görev vereceğiniz yerlerde belediye başkan adayının yardımcısı ben ola cağım. Hep beraber çalışacağız. Sizin enerjinize yetişir miyim, bilmiyorum?” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “İçeride büyük bir enerji biriktirdiniz, onu göreceğiz” diye espri yaptı. Kılıçdaroğlu, Balbay’ın özgürlüğüne kavuşmasının büyük bir mutluluk duyduğunu ancak “buruk bir mutluluk” yaşadıklarını ifade etti. Hâlâ milletvekillerinin, gazetecilerin, avukatların, askerlerin tutuklu olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Çok sayıda aydın, ülkenin geleceği ile ilgili yorum yapan pek çok insan hapishanelerde çürüyor. Daha vahim olanı hapishanelerde ölüme yatırılanlar var, tedavi edilmeyenler var. Türkiye bunları aşmak zorundadır. Umuyorum, Balbay bir başlangıç olur ve Türkiye bu kirliliklerinden tümüyle arınmış olur” dedi. ‘Buruk mutluluk’ yağmuru Alkış Balbay, görüşmenin ardından bazı CHP milletvekilleri ile birlikte Meclis “üyeler” lokantasında ilk “öğle yemeğini” yedi. Gülşah Balbay, kızı Yağmur ile oğlu Deniz el ele tutuşarak izleyici locasına girdi ancak daha sonra protokol sıralarına alınarak yemin törenini buradan izlediler. Kılıçdaroğlu ile birlikte “muhalefet” kulisinden Genel Kurul’a giren Balbay’ı, CHP’liler ayağa kalkarak alkışlarla karşılarken BDP ve MHP sıralarından da alkış aldı. Balbay milletvekili yeminini etmek üzere kürsüye çıkarken, hükümet sıralarında bakanlar Bekir Bozdağ, Muammer Güler, Mehmet Müezzinoğlu,Erdoğan Bayraktar, Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan hazır bulundu. Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurul’u açtıktan sonra Balbay’ı kürsüye davet etti. Çiçek’in, Balbay’ın yemininin ardından da tekrar geçmiş olsun dileğinde bulunarak “Yemininizin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne denk gelmesini de anlamlı buluyorum. İster milletvekili ister sade vatandaş olsun, uzun tutukluluk veya başkaca sebeplerle hak ihlallerine maruz kalmış olanların da bir an önce haklarına ve özgürlüklerine kavuşmalarını temenni ediyorum” diyerek diğer tutuklu milletvekilleri için de “tahliye” beklentisi mesajı verdi. ‘Her şey çok güzel olacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yazarımız ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, özgürlüğünün ilk gününde, çocukları ve Yağmur ve Deniz Balbay’ı öğrenim gördükleri Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları’na bıraktı. Önce Deniz’i okulun anaokulu bölümüne bırakan Balbay, spor saatinde olan minik öğrencilerle sohbet etti. Ardından Yağmur’u sınıfına götüren Balbay, öğrencilerle merhabalaştı. Ardından okul yönetimi ve öğretmenlerle sohbet eden Balbay, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hayata başladık: Çocukları okula bırakmak hayalimdi gerçekten. Her şeyden önce ben bir öğrenci velisiyim. Tutuklandığımda ilk aklıma gelen, kendi hayatım bir yana, ne kadar kalacağım bir yana, “Eyvah! çocukları sağlıklı okutamayacağım” korkusuydu. Ama süreç içinde aştık. Şimdi onları okula bırakmak çok güzel bir başlangıç benim için. Gerçek anlamda hayata başladık yeniden. Her şey daha güzel olacak. Bu bir film adı olarak kalmayacak. Buna inanıyorum. Çok daha umutluyum. Meclis’te bütçe açığı var: Meclis’te bütçe görüşmeleri var. Bütçedeki özgürlük açığını birazcık, yüzde bir de olsa giderdik ama hâlâ çok açık var. Hem Meclis’in kendi bütçesinde açık var, 6 eksik. Hem de Türkiye’de çok büyük özgürlük açığı var. Elimi sevdiğime çarptım: Ranzada elinizi attığınızda demire çarparsınız. Dün akşam elimi attığımda sevdiğime çarpmak çok güzeldi gerçekten. Ranzada gözünüzü açtığı nızda 80 gözlü demir pencere vardır. Burada gözümü açtığımda çok güzel avize vardı, tablolar vardı. Bambaşka bir şey. Özgürlük zaten şu an yaşamın bir bütünü. İnsanın sevdikleri ile olması, güzel bir güne başlaması gerçekten onları hissetim. Ranza demiri çok soğuktur, kaloriferler yansa bile. Cezaevleri altlı üstlü ranza şeklindedir. Ağaç arkadaşlarımla hasret gidereceğim: Şu anda oturduğum ev ODTÜ ormanının kıyısında. Ben ağacı çok seviyorum. Orada ağaçlara baktım büyümüşler. Ankara’da benim 20 kadar ağaç arkadaşım var. Seymenler Parkı’nda, arada bir uğradığım, dokunduğum ağaç arkadaşlarım vardı. Onlarla da hasret gidereceğim. Bakalım salkımsöğütler ne tür öğütler verecek. Onlarda tutuklu kaldım: “Çıkınca ne yapacaksın Balbay” dediğimde, “İlk aileme teslim olacağım; karım, çocuklarım. Sonra annem, babam, kardeşlerim. Ondan sonra da büyük aileye Türkiye’ye teslim olacağım. Sonra Cumhuriyet gazetesine, sonra da CHP’ye teslim olacağım” dedim. Yani deyim yerindeyse tutuklamalar beni bekliyor. Ben onlarda tutuklu kaldım. Balbay, okuldan sonra tekrar evine geçti. Bir süre burada kaldıktan sonra Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’na gitti. İLK İŞ ÇOCUKLARI OKULA GÖTÜRDÜ Kalemimi bırakmam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, 4 yıl 278 gün sonra dün yıllarca çalıştığı gazetesindeydi. Burada, kendisini karşılayan yurttaşlara ve meslektaşlarına seslenen Balbay, “Bundan sonra kendisini daha güzel bir Türkiye’ye adayacağını, yaşadığı tüm acıları bal eyleyeceğini, kalemini de asla elinden bırakmayacağını” söyledi. Başta Tuncay Özkan, Fatih Hilmioğlu olmak üzere Hasdal’daki, Hadımköy’deki ve Silivri’deki tüm tutukluları ziyaret edeceğinin de altını çizen Balbay, cezaevlerinde yaşanan sorunlarla da ayrı ayrı ilgileneceğini kaydetti. Balbay ayrıca en kısa zamanda baba ocağı Nazilli’ye giderek annesinin yaptığı haşhaşlı börekleri yiyeceğini söyledi. Balbay, gazetenin önünde kendisini karşılayan yurttaşlarla ve Cumhuriyet okurlarıyla selamlaştıktan sonra gazetedeki odasına geçti. Balbay burada, gazetemiz çalışanları ve Cüneyt Arcayürek’le görüştü. Balbay daha sonra, eşi Gülşah Balbay ile birlikte gazetemizdeki sergi salonunda, basına açıklama yaptı. Balbay’ın açıklamaları şöyle: Beni mektuplar ayakta tuttu: İçerideyken beni en çok Yazıişleri toplantısına canlı bağlantı Balbay, Ankara Büro’dan canlı olarak İstanbul’daki Cumhuriyet yazıişleri toplantısına bağlandı. Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız yarınki manşet için Balbay’ın önerisini sordu. Anayasa Mahkemesi’nin kararından bu yana sürekli kendisinin manşette olmasını kastederek, “Gazeteye bir eleştirim var. Günlerdir aynı manşetle çıkıyorsunuz” esprisi yapan Balbay, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne vurgu yaparak özgürlük vurgusunun öne çıkarılması gerektiğini belirtti. Cezaevlerini gezeceğiz Balbay’ın yeminini Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın alkışlaması dikkat çekti. Bu sırada bazı AKP’li vekiller de Balbay’ı alkışladı. Yemin töreninin ardından Genel Kurul’a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balbay ile tokalaştı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Balbay’a sarıldı. AKP Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli ve Belma Satır, tokalaşarak “başarılar” diledi. Balbay’ın yemin etmesinin ardından bütçe görüşmelerine ilişkin usul tartışması üzerine kürsüye BDP’li Hasip Kaplan çıktı. Bu sırada çok sayıda vekilin Balbay’ı tebrik etmeye devam etmesi üzerine Kaplan “Ben biraz bekleyebilirim” diyerek kürsünün arkasındaki merdivene oturdu. Balbay, Genel Kurul’da bir süre çalışmalara katıldıktan sonra çıktığı kuliste kutlamaları kabul etti. Balbay, daha sonra sabah saatlerinde TBMM Halkla İlişkiler binasındaki odasına geçti. Balbay, odasında eşi Gülşah ve kızı Yağmur beklerken oğlu Deniz’le karşılaşınca öptükten sonra, “Sen kimin danışmanısın Deniz Bey” diye takıldı. Deniz ise “Baba..” diyerek odadakileri güldürdü. Odasında CHP Cezaevi Komisyonu üyeleriyle fotoğraf çektiren Balbay’a, Malatya Milletvekili Ağbaba, “Balbay da artık komsiyonun asli bir üyesidir. Bundan sonra cezaevlerini birlikte gezeceğiz” dedi. Balbay da “elbette” dedi. Demirel: Özür dilesinler “Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aradı. Konu benim şahsım değil ama Demirel’in sözü şu oldu: “Sizden özür dilenmesi gerekir.” Ben, bu toplumda özgürlükler konuşulsun, yeter diyorum. Kaybedince ne kadar önemli olduğunu anladığımız, var olunca da doğal karşılanan... O yüzden özgürlüğün kıymetini bilmek gerek. Deniz, babasından çantasını taşımasını istedi. ayakta tutanların başında mektuplar geliyordu ve toplumun uyanması akla geliyordu. Toplumun uyanmasının içeriden görüntüsünü anlatamam. Öyle bir şey ki... Bağır bağır, herkes sağır. Ama bir bakıyorsunuz ki bir ses geliyor, “Hey, Anadolu” diyesiniz geliyor. Kalemi elden bırakmayacağım: Hapisteyken oyun yaz masını da öğrendim. “Yargıtatör” Anadolu’yu dolaşıyor; ayrıca seviniyorum. Erzincan’da oynamışlar. Sanatla oralara gitmek çok önemli. Kendi kendime söz verdim; “Balbay, yılda en az 1 oyun yaz” dedim. Tutamazsam, bana kızın. Kalemimi elden bırakmadan siyaseti de olabildiğince iyi yapmaya çalışacağım. Siyasette de varım diyorum. Haddimi biliyorum, neyi, ne kadar yapacağımı biliyorum. Kırıp dökenler Gezi’nin karşısında duranlardır: Bugün (dün) 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Benim bazen dilim sürçer, “İnsan Haklamaları Günü” derim, yanlış söylüyorum. Ona karşı durulabileceğinin bir kanıtı var. Bir uyanış var. Gezi eylemlerinin bütün illerde olması bunun başlıca göstergesidir. 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde artık özgürlükler konuşulsun diyorum. Hukuk öyle üstün ki, ulaşmak mümkün değil: Anayasa Mahkemesi’nin kararı çok önemli bir karar. Hukuk öyle üstün bir yerde ki, ulaşmak mümkün değil. Epey bir uğraşmanız gerekiyor. Abartmamak da lazım. 5 yılı da geçmiyor ama böyle de olmamalı. Tuncay Özkan’ı ziyaret edeceğim: “Balbay, vekillik yapamadığı için bu hakkını teslim edelim” diyorlar. Bunu devam ettirelim. Tuncay Özkan halkla kucaklaşamadığı için, Fatih Hilmioğlu hastalarıyla kucaklaşamadığı için, Yalçın Küçük o çok sevdiği anlatma duygusunu öğrencileriyle gideremediği için, siyasi parti temsilcileri görevlerini yapamadığı için... Hele hele Gezi öğrencileri... Onlar öğrenciliklerini yapamadıkları için... Mamak’ta, Silivri’de, Hasdal’da, Hadımköy’de hepsini ziyaret edeceğim. Ben, bir anlamda onlar adına da özgürüm.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear