02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2013 PAZAR 14 Erbil’le bir dizi petrol anlaşmasının imzalandığının ortaya çıkmasıyla Bağdat’la ilişkiler yine gerildi DUYGU GÜVENÇ DIŞ HABERLER [email protected] Maliki Türkiye’ye hava sahasını kapattı u Bağdat yönetiminin, dün gece “Özel amaçlı sefer yapacak Türk özel uçaklarına Kuzey Irak hava sahasını kapattığı” ileri sürüldü. ları ile görüşmüştü. Kaymakçı’nın bu görüşmelerde Bağdat’a garanti verdiği ve Türkiye’nin Kuzey Irak yönetimi ile tek taraflı anlaşma yapmasının kendi çıkarlarına da aykırı olacağını belirttiği öğrenildi. Temaslarda Türkiye’nin bağımsız bir Kürt devletini istemeyeceği tezi de ele alındı. Ancak, bu girişimler Bağdat’ı ikna etmeye yetmedi. Bağdat’ın önceki gün gece yarısı Irak hava sahasını Türkiye’den özel uçuşlara kapattığı belirtildi. Üst düzey bir yetkili de Dışişleri’ne haberin Genel Energy’nin seferi ile bildirildiğini belirtirken “Bu bir özel uçağa yönelik tepki mi, hava sahasını kapatma mı, tüm uçuşları kapsıyor mu, yoksa sadece VIP ve özel uçuşlara mı ait henüz bilmiyoruz, bilgi bekliyoruz. Henüz Irak’a sefer yapan Türk şirketlerine bir bilgi gelmedi. Seferler iptal edilmedi” dedi. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Kaymakçı gün boyunca Maliki hükümetini ikna etmeye çalıştı. Geçen yıl yine aralıkta Yıldız’ın, petrol ve gaz konferansına katılmak üzere yapacağı Erbil ziyareti, Bağdat yönetiminin son dakika engeline takılmıştı. Irak merkezi hükümeti, uçuş iznini iptal edince Yıldız ve gazetecilerin içinde bulunduğu GAP uçağı Kayseri’ye inmek zorunda kalmıştı. Maliki yönetimi, Yıldız’ın uçağına iniş izni verilmemesine gerekçe olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Bağdat’a haber vermeden Kerkük’e gitmesini göstermişti. Barzani, Türkiye’den ayrıldıktan sonra 6 sözleşmeye imza atıldığı haberleri üzerine ‘Anne Üniversitede Çok Kaşar Var!’ Türkiye’de kadınlar ve genelde insanlar; kişisel yaşamlarında dahi terör/şiddetin yakalarına ne zaman, nereden gelip yapışacağını hiç bilemiyor. Ayşe Arman’ın yaptığı tüyler ürpertici “Ferzan ile Harun” röportajını okurken kadınlara misliyle dönen bu müthiş şiddet sarmalı kültürünün gerçekte ne kadar derin, köklü ve yapısal olduğunu düşündüm. Belki okumuşsunuzdur ama özetleyeyim… “Kadına şiddetle uluslararası mücadele ve dayanışma gününün” tam ertesiydi. Ayşe Arman; annesi ile tartışırken sinirden cama yumruk atan ve şahdamarı kesildiği için yaşamını yitiren öğrenci Harun Özalp’ın kız arkadaşı Ferzan’la konuşmuştu… İkisi de 18’inde olan ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde okuyan Harun ile Ferzan, bir süre önce çıkmaya başlamış ancak bu arkadaşlık, oğlu için farklı bir “gelin adayı” düşünen anne “Gülseren Hanım” tarafından kabullenilmemişti. Harun’un İzmir’e geldiği bir sıra Gülseren Hanım, oğlunun boynundaki tutkulu bir öpücük izini bahane ederek büyük bir tartışma çıkarmış; olay beklenmedik bir şekilde gelişmiş ve genç delikanlının ölümüyle sonuçlanmıştı. Gülseren Hanım “kız arkadaş Ferzan”a bunun üzerine saldırı dozunu hepten artırmış; oğlunun sevgilisini hiç çekinmeden “orospu”, “sürtük”, “kaşar” gibi etiketlerle damgalamakta mahsur görmemişti. Arman’ın röportajından edinilen izlenime göre; Gülseren Hanım oğlu üzerinde kurduğu psikolojik baskıyı gözden geçirmek yerine; trajedinin sorumluluğunu, olay anında orada bile bulunmayan “kız arkadaş” Ferzan’a yüklemekteydi. Ferzan’ı, “Başbakan’a dahi şikâyet etmekle” tehdit eden, “Kütahya kahpesi” diye niteleyen Gülseren Özalp; “Facebook”ta namına açılan hesapta hızını alamayıp Kütahya üniversitesinde dahası üniversitede okuyan kızları genelde, bu iddialara bundan böyle hiç yanıt veremeyecek oğlunun ağzından “Anne üniversitede çok kaşar var!” sözleriyle ezcümle karalamaktaydı. Gülseren Hanım bu şekilde; “üniversitede okuyan kızların çoğu zaten rahattır/geniştir!” algısınıbilerek/bilmeyerek fütursuzca işlemiş olmaktaydı… Ferzan hakaretlerin yanı sıra, fiziki tehditlere de maruz kaldığını anlatıyor. Genç kız, Harun’un aile fertleri tarafından “Harun senin yüzünden vefat etti!” şeklinde demeçler aldığını, “Sana artık çok yakınız. Ensendeyiz. İki elimiz yakanda…” şeklinde tehditlerle karşılaştığını, cinayetle suçlandığını söylüyor. Neden? Ayak izi, parmak izi, silah izi değil sırf sevgilisinin boynunda öpücük izi bıraktığı için! 18 yaşındaki iki genç insan Türkiye’de oy kullanabiliyor, ülke kaderinde söz sahibi olabiliyor ancak kendi kaderlerine ve kendi bedenlerine hükmedemiyor. Diledikleri sevgiliyi, diledikleri gibi öpebilmek serbestliğine/özgürlüğüne sahip olamıyorlar. Heyecan dozu yüksek bir öpücüğün ceremesi, ölüme dek uzanabiliyor… Geride kalan kadın için gelsin orospular, gitsin sürtükler; ağza alınmayacak korkunç aşağılama, tehdit ve hakaretler, çok geniş bir “Vurun Kahpeye!” repertuvarında karşımıza çıkıyor. Bu şiddetin en ağır türü değilse başka nedir? Günümüzde oldukça yaygın kullanılan deyimle açıkça bir “mobbing/kabadayılık ve psikolojik taciz” uygulanıyor. 25 Kasım uluslararası kadına karşı şiddete hayır günü dolayısıyla erkeklerin kadınlara ve de devletin kadına tacizini konuştuk... Burada en okkalısından “kadının kadına uyguladığı şiddet ve taciz” var. Ancak bizde çok yaygın olan bu şiddet türü hiç konuşulmuyor. Erkeğin kadına uyguladığı şiddet konusunda tabular hiç olmazssa yıkılmış durumda… Patriarkal rol modellerinin içselleştirilmesi ve kuşaktan kuşağa sürdürülmesini sağlayan kadının kadına şiddeti ise hiç sorgulanmıyor. Töre cinayetleri olgusunun dahi gerçekte kadınların işbirliği ile gerçekleştirildiğini biliyoruz. Kadın, töre cinayetlerinde ya kendi kızını öldürüyor; ya “İyi oldu! Namusumuz temizlendi!” diyerek onay veriyor ya da doğrudan cinayete karar kılan “töre heyetinde” yer alıyor. Kadının kadına şiddeti nerden baksanız, çok daha acımasız ve vahim çünkü üzerinde hiç durulmuyor bile. Ferzan örneğinde görmüş olduğumuz gibi kadının kadına şiddeti; kadının kendinden zayıf bulduğu hemcinsini bir böcek gibi ezmeye, baskı altına almaya, sınırsız taciz ve tehdit etmeye; şimdilerde artık hükümet mercilerine ihbar etme kertesine varan dört dörtlük zorbalığa/tiranlığa dönüşebiliyor. Kadına yönelik şiddeti tartışmaya, erkek ve devlet şiddetinden önce, belki de gerçekte buradan kadının kadına uyguladığı şiddeti tartışarak başlamalıyız. Toplum tarafından geniş biçimde kanıksandığı için çoğu defa ayırdına dahi varılmayan ve görünmez olan bu şiddet irdelenmedikçe, başka hiçbir tedbirin faydası olmayacak. ANKARA Bağdat ile arasını düzeltmeye çalışırken Kürdistan Bölgesel Yöntemi Başbakanı Neçirvan Barzani’yi ağırlayan ve 6 tane petrol ve doğalgaz sözleşmesi imzalayan hükümetin oyunu Bağdat’tan döndü. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, önceki gün gece yarısı Türkiye’den kalkacak özel uçaklara Irak hava sahasını kapattı. Bu karar ilk olarak Kuzey Irak’a gazetecilerle özel bir uçakla gitmeye hazırlanan Genel Energy’e bildirildi. Türkiye’nin Kuzey Irak’ta kurduğu TAC ile ortak iş yapan Genel Energy’nin ziyaretini iptal etmesinin ardından 2 Aralık’ta Bağdat’a gitmeye hazırlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da ziyareti çıkmaza girdi. Türkiye, gün boyunca Bağdat’ı attığı imzalarla ilgili ikna etmeye çalıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çarşamba günü Barzani’yle görüşmesi sürerken Bağdat, girişim yapmıştı. Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmış ve Irak Başbakanı Maliki ve danışman Dışişleri: Sözleşme süreci tamamlanmadı Yıldız, yanıt vermemişti. Yıldız, “Sözleşmeler imzalanabilir. Hem Merkezi Irak Hükümeti’nin hem de Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin ihtiyaçlarını karşılayabilecek tarzda olacaktır” demişti. Taner Yıldız’a ikinci şok! Dışişleri Bakanlığı, Irak’ı ikna etmeye çalışırken dün akşam Kuzey Irak’la imzalanan sözleşmeler ile ilgili olarak açıklama yaptı. Açıklamada, Barzani’nin Ankara’ya ziyaretinde enerjide Irak Anayasası’na da uygun bazı ticari sözleşmeler üzerinde mutabık kalındığı ancak sürecin tamamlanmadığı belirtilirken “Ülkemiz bu işbirliğinin merkezi hükümet ile IKBY arasında Irak Anayasası ile uyumlu bir işbirliğinin gelişmesine de katkı sağlamasını temenni etmektedir. Bu anlayışla, taraflar arasındaki tüm konuların karşılıklı görüşmeler yoluyla ve iyi niyetle Irak’ın toprak bütünlüğü ve birliği zemininde süratle çözüme kavuşturulmasını arzu etmekteyiz” ifadeleri kullanıldı. Helikopter Glasgow’da bara girdi Dış Haberler Servisi İskoçya’nın Glasgow kentinde, hafta sonu nedeniyle kalabalık olan bir barın üzerine polis helikopteri düştü. Cuma akşamı 22.25’te gerçekleşen olayda en az 8 kişinin öldüğü, 30’dan fazla kişinin de yaralandığı söyleniyor, enkaz altındakileri kurtarma çalışmaları da sürüyor. Kentin eğlence mekânlarının yoğunlukla bulunduğu Stockwell Caddesi’ndeki Clutcha Voults isimli pub’a sert biçimde düşen 12 metrelik helikopter, pub’ın tavanının da çökmesine neden oldu. Helikopterde 2 polisle 1 sivil pilot bulunuyordu. Kazanın nedeniyle ilgili soruşturma Fotoğraf: AFP Kadına şiddeti kadın yapınca n Dış Haberler Servisi Afganistan’da ABD önderliğindeki NATO güçleri, 2 yaşında bir çocuğun öldüğü söylenen ve insansız hava aracıyla düzenlenen saldırı için özür diledi. Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nden (ISAF) ABD’li General Joseph Dunford, olayla ilgili derin üzüntülerini açıklamak için Devlet Başkanı Hamid Karzai’yi aradı. NATO: Ölen çocuk için üzgünüz Fransız vekiller fuhuş karşıtı yasayı onayladı nDış Haberler Servisi Fransa parlamentosu, fuhuş için para ödeyenlerin 1500 Avro cezaya çarptırılmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Oylama öncesinde yasa tasarısının destekçileri ve karşıtları parlamento binası önünde gösteri yaptı. Yasa karşıtları, 40 bin fahişenin bulunduğu Fransa’da seks ticaretinin yeraltına kayacağı görüşünde. 20 maddeden oluşan tasarının tamamı 4 Aralık’ta oylanacak. Fransa’da seks işçilerinin yüzde 90’ının yabancı kökenli, yüzde 85’inin ise kadın olduğu düşünülüyor. ‘Vurun Kahpeye’ repertuvarı Kalabalık pub’ın çatısına düşen helikopter 8 kişinin ölümüne yol açtı. (REUTERS) başlatılırken olay anında pub’da yaklaşık 120 kişinin bulunduğu söyleniyor. İngiltere Başbakanı David Cameron, helikopter kazasıyla ilgili İskoç hükümetine her türlü desteği sunduklarını belirterek “Bu trajik bir olaydır, hayatını kaybeden kişinin ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” dedi. İskoç bölgesel hükümetinin Başbakanı Alex Salmond da “Bugün, Glasgow ve İskoçya için kara bir gündür” demişti. Mısır hükümeti laikleri topluyor Dış Haberler Servisi Mısır’da, laik kesimlerin izinsiz gösterileri yasaklayan yasa karşıtı eylemleri sürerken ülkenin, orduyu güçlendirecek tartışmalı yeni anayasasını hazırlayan 50 üyeli kurul da nihai metin üzerinde oylamalara başladı. Kahire’de 2011’de Mübarek karşıtı eylemlerde öncü rol üstlenen laik 6 Nisan hareketinin lideri Ahmed Mahir, hakkında çıkan tutuklama emrinin ardından dün savcılığa teslim oldu. Mahir’in mahkemeye gelişi sırasında, yüzlerce kişi de gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılması için eylem yaptı. Hareketin diğer önde gelen aktivistlerinden Abdül Fettah, perşembe gecesi gözaltına alınmıştı. İzinsiz gösterileri yasaklayan yeni yasayı protesto etmek için Müslüman Kardeşler’in çağrısıyla yüzlerce kişi sokaklara döküldü.Mısır’da izinsiz gösterilerin yasaklanmasını protesto amacıyla İslamcıların düzenlediği eylemleri dağıtmak için güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz kullandı. Kahire ve İskenderiye’de göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. Kahire’de önceki gün eylem yapılan İhvan yanlısı gösterilerde 200 kişinin gözaltına alındığı söyleniyor. Mısır’da ordu destekli yeni yönetimin hazırladığı yol haritasında anayasa ilk maddeydi. Anayasanın kabubünü, meclis ve başkanlık seçimleri izleyecek. Anayasaya ilişkin referandumun da yıl sonuna kadar yapılması öngörülüyor. Devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin çoğu İslamcı 100 üyeli bir kurul tarafından alelacele hazırlanan yine tartışmalı anayasası askıya alınmıştı. Şimdiki kurulda yer alan iki İslamcı da İhvan’dan değil. ‘Mobbing’ örneği Eylemciler kiliseye sığındı Dış Haberler Servisi Ukrayna’nın başkenti Kiev’de polisin önceki gün sabaha karşı Bağımsızlık Meydanı’ndan gözyaşartıcı gaz ve copla dağıttığı göstericiler dün bir manastırın önündeki meydanda yine toplandı. Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Avrupa Birliği’yle işbirliği anlaşmasını imzalamamasını protesto eden eylemcilerin bir bölümü, 500 metre ötedeki katedrale sığındı. Siyasi muhalefet, polisle yaşanan çatışmaların ardından direniş için kamp kuracağını ve ülke çapında grev örgütleyeceğini bildirdi. (Fotoğraf: REUTERS) Rakip protestoculara saldırdılar Dış Haberler Servisi Günlerdir eylemlerin sürdüğü Tayland’da protestocular dün Başbakan Yingluk Şinavatra’nın ofisini hedef aldılar. Kralcılar, kentli orta sınıf ve güneylilerin oluşturduğu protestocular, Yingluk’un erkek kardeşi Şinavatra karşıtlığında birleşiyorlar ve “Taksin rejiminin” bitmesini istiyorlar. 24 Kasım’dan beri göstericilerin sayıları azalsa da, yüksek profilli yerleri hedef almaya devam ediyorlar. Eylemciler dün başkent Bangkok’ta ““kırmızı gömleklileri” taşıyan bir otobüse de saldırdılar. Hükümet yanlıları ile karşıtları arasında çıkan çatışmada silahların ateşlendiği ve en az üç kişinin yaralandığı belirtiliyor. Lübnan’da kanlı Suriye kavgası Dış Haberler Servisi Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus’ta, Suriye hükümetini destekleyenlerle karşıtları arasında çıkan çatışmada, en az 3 kişi öldü. Ateş altında kalan onlarca öğrenci, çatışma boyunca sınıflarına hapsoldu. Çatışmaların, silahlı kişilerin kardeşi Alevi milisleri yöneten bir adamı bacaklarından vurmasıyla başladığı belirtiliyor. Olaylarda aralarında 16 yaşında bir gençle, keskin nişancı ateşinin kurbanı bir kadının da bulunduğu 3 kişi öldü. 6 Nisan hareketi lideri Ahmed Mahir’le (gözlüklü) birlikte savcılığa gelen yandaşları, yönetimi protesto etti. (Fotoğraf: AP)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear