23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Almanya, kırmızı bültenle aranan sanıkların iade talebini ‘insan haklarını ihlal etmedikleri’ gerekçesiyle reddetti. Avukat Sarıhan, ‘Orada 35 kişi katledildi. Adalet Bakanlığı eksik mi bilgilendirdi?’ diye sordu 7 Veliler teşvik edilecek ‘Sivas’ta iade bilmecesi Genç hakkında suç duyurusu l ANKARA (AA) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, CHP Milletvekili Kamer Genç hakkında, Japonya Milli Günü’ndeki söz ve eylemleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, Genç’ten “şüpheli” diye bahsedilmesi dikkat çekti. Dilekçede, “Şüphelinin, ‘Emine Hanım, sen hangi sıfatla burada konuşma yapıyorsun’ beyanı ve bu beyandan sonra davranışlarındaki amaç, doğrudan kişiliğe, onur, şeref ve saygınlığa yönelik rencide amaçlı sövme fiilidir. Şüphelinin kasıtlı ve rencide etme amaçlı bu söz ve davranışları sövmek suretiyle hakaret suçunu teşkil etmektedir” denildi. Dönüşüm için öğrenci aranıyor! EMİNE KAPLAN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Madımak katliamına ilişkin Ankara’da görülen davanın kırmızı bültenle aranan üç sanığından ikisinin iade talebini reddeden Almanya, buna gerekçe olarak da “Sanıkların eylemlerinin insan haklarını ihlal etmemesi” iddiasını gösterdi. Mağdur ailelerin avukatı Şenal Sarıhan, “Orada 35 kişi yakılarak katledildi. Bu durum nasıl insan hakkı ihlali olmaz? Acaba Adalet Bakanlığı, Alman makamlarını sanıkların eylemleriyle ilgili eksik mi bilgilendirdi” diye sordu. Sarıhan, bu davadaki 20 yıllık zamanaşımının 2 Temmuz 2014 tarihinde dolacağını açıkladı. Mahkeme ise duruşmayı 5 ay sonraya, 24 Nisan’a erteledi. 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli’nin yakılarak 35 kişinin katledilmesine ilişkin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıklar Murat Karataş, Murat Songur ve Eren Ceylan hakkında açılan davanın 17. duruşması dün görüldü. Duruşmada Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, yokluğunda tutuklama kararı verilen ve kırmızı bültenle aranan sanıklar Murat Songur, Murat Karataş ve Eren Ceylan’ın halen yakalanamadığını bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, sanıkların kırmızı bültenle uluslararası seviyede arandığını bildirdiğini belirten Örsdemir, Murat Songur’un 2004 yılında Almanya’dan talep edildiğini, mevzuata aykırılık gerekçesiyle bunun reddedildiğinin, Eren Ceylan’ın ise 2007 yılında Almanya’dan iadesi talebinin “adil yargılamaya aykırılık” gerekçesiyle geri çevrildiğinin Emniyet tarafından bildirildiğini söyledi. Duruşmada söz alan Avukat Şenal Sarıhan, Almanya’nın bu iki sanığın iadesini reddetmesine ilişkin evrakları incelediğini ve burada “İnsan haklarını ihlal eden bir durum yok” gerekçesini gösterdiğini söyledi. Bu durumun yanlış olduğunu söyleyen Sarıhan, “Madımak Oteli’nde 35 kişinin yakılarak katledilmesi nasıl insan hakkı ihlali olarak görülmez? Acaba Adalet Bakanlığı, iade ile ilgili evrakları hazırlarken dosyaya eksik belge mi koydu?” dedi. Sarıhan, bu nedenle Alman makamlarının verdiği mahkeme kararlarının Adalet Bakanlığı’ndan istenmesini istedi. Mahkeme, talep kapsamında Ceylan ve Songur’un iadesinin reddedilmesiyle ilgili Alman makamlarına ait mahkeme kararlarının onaylı örneklerinin istenmesi için Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma, 24 Nisan’a ertelendi. Bakanlıktan kararlar istendi ‘Nasıl insan hakkı olmaz!’ BDP’den alternatif rapor ‘Öcalan ve PKK, göz ardı edildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP, TBMM Başkanlığı’na sunulan Çözüm Sürecini Araştırma Komisyonu Raporu’nu hazırladığı alternatif raporla eleştirdi. BDP’nin raporunda, Abdullah Öcalan ve PKK’nin rolünün gözardı edildiği belirtilerek “Rapor partimizin temel görüşlerini yansıtmamakta ve kabul edemeyeceğimiz bir siyasal yaklaşım ve kavramsal çerçeveyi içinde barındırmaktadır” denildi. 443 sayfadan oluşan raporda AKP’li üyelerden oluşan komisyon tarafından hazırlanan rapor hakkında şu eleştiriler yapıldı: l Rapor yazma sürecinde BDP’nin temel politik hassasiyetleri ve görüşleri dikkate alınmamıştır. l Raporda tek yanlı ve geleneksel resmi devlet algısının dışına çıkılamamıştır. l Raporda müzakere ve barış sürecinin bir tarafı olan Öcalan ve PKK’nin rolü gözardı edilmiş ve süreç tek başına AKP’nin tarihsel bir başarısı olarak sunulmuştur. l MGK arşivlerinde dahi bir isyan olarak tanımlanan PKK realitesi terör ve yürüttüğü faaliyetler de terörizm çerçevesinde değerlendirilmiştir. Raporda çözüm önerileri şöyle sıralandı: l Öcalan’ın bütün koşullarının müzakereleri yürütecek şekilde iyileştirilip yeniden düzenlenmesi gerekir. Öcalan’ın ailesi ve giden resmi heyetlerin dışında gazeteci, aydın, siyasetçi ve STK temsilcileriyle görüşme olanağı sağlanmalıdır. l Bütün silahlı güçlerin siyasal yaşama dahil olmasının koşulları yaratılmalıdır. l Terörle Mücadele Yasası kaldırılmalı, Türk Ceza Yasası’nın 215, 220 ve 314. maddeleri düzenlenmeli, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nda demokratik düzenlemeler yapılmalı, haksız ve uzun tutuklamalar sonlandırılmalı, yüzde 10 seçim barajı kaldırılmalı, yüzde 1 oranında oy olan siyasi partilere Hazine yardımı yapılmalı, özel yetkili mahkemeler kaldırılmalı, her türlü dini inancın yaşanması yönündeki baskı mekanizmaları kaldırılmalıdır. l Kürtçe ve diğer dillerdeki tüm coğrafi yer isimlerinin iadesi sağlanmalı. l Anadilinde eğitim hakkı anayasal güvence altına alınmalı. Kocasakal ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri baro başkanı, tüm avukatları 7 Ocak’ta yapılacak olan 2. duruşmalarını desteklemeye çağırdı. AKP’li Güldalı yaşamını yitirdi l ADANA (AA) Ceyhan ilçesinde, bir apartmanın 4’üncü katında oturan AKP Adana İl Genel Meclis Üyesi Serdar Güldalı (57), hava almak için evinin balkonuna çıktı. Güldalı, henüz belirlenemeyen bir nedenle beton zemine düştü. Ağır yaralanan Güldalı, yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Güldalı yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. ANKARA Hükümet, özel okula dönüşecek dershaneler için “boş kalan kontenjanları doldurma” vaadini yerine getirebilmek için devlet okullarında öğrenci arayacak. Devlet okullarından kimlerin özel okullara gitmek istediğinin listelerle belirlenmesi, çocuklarını bu okullara göndermek isteyen velilerin özendirilmesi üzerinde duruluyor. AKP yönetimi de milletvekillerinden dershanelerin dönüşümüne yönelik itirazların en aza indirilmesi için seçim bölgelerinde konuyu anlatmaları ve seçmenlerini ikna etmelerini istedi. AKP, dershane tartışmasının toplumda nasıl karşılık bulduğunu belirlemek için anket yapacak. MEB’in altyapısı uygun olan dershanelerin özel okullara dönüşmesi için sıraladığı “arazi, yatırım ve öğrenci desteği”nin ayrıntıları netleşmeye başladı. Özel okula dönüşmek isteyen dershanelerin üç teşviği de alabilmesi üzerinde durulurken “Özel okulların bile kontenjanları dolmuyor. Biz özel okula dönüşürsek kontenjanlarımızı nasıl dolduracağız?” itirazlarına da öğrenci desteği yapılacağı açıklandı. Bu desteğin de devlet okullarında okuyan öğrencilerden isteyenlerin özel okula dönüşecek dershanelere kaydırılması biçiminde olacağı belirtildi. Bunun için devlet okullarında “özel okullara gitmek isteyen öğrencilerin belirlenmesi için” özel bir çalışma yapılacak. Tüm okullardan bir liste oluşturulması, başvuru fazlası olması durumunda öğrencilerin ekonomik ve başarı durumlarına göre bir eleme yapılması gündeme getirilecek. Bakanlık, özel okulun boş kontenjanlarına yerleştireceği her öğrenci için en fazla 2 bin 500 TL destek verecek. Veliler ise ayrıca para ödemeyecek. AKP yönetiminin vekillerine gönderdiği ve seçim bölgelerinde yurttaşlara aktarmalarını istediği bilgi notunda ise dersanelerin “olumsuz” yönleri sıralandı. Bilgi notunda “Gelişmiş demokratik ülkelerde eğitim açısından en önemli göstergelerden bir tanesinin eğitimde özel okullaşma oranı” olduğu iddia edildi. Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi Cezaevlerindeki sevkler ‘İnsan Hakları Ödülü İstanbul Barosu’na verildi ERDİNÇ UTKU BRÜKSEL Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE), Türkiye’de insan haklarını savunma yönündeki çabaları, azim ve cesareti nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerini, 2013 yılı CCBE İnsan Hakları Ödülü’ne layık gördü. Brüksel’de önceki gün yapılan CCBE Genel Kurulu’nda düzenlenen törende, Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleri, Balyoz davasını savunan avukatların eylemlerine verdikleri destek, Taksim Gezi Parkı direnişçilerine destek vermek için eylem yaparken gözaltına alınan avukatları desteklemeleri nedeniyle İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü. CCBE Başkanı Evangelos Tsouroulis “CCBE, böylesine farklı ve tehlikeli bir ortamda temel hakları savunma cesaretin ve bu yöndeki girişimlerin üzerinde durulmayı hak ettiğini” ve bu nedenle de ödülün İstanbul Barosu’na verildiğini söyledi. Yapılan genel kurul sonrası yeni başkan olacak olan Michel Benıchou da “Türkiye’de son yıllarda avukatlık mesleğini yürütmek zorlaştı. Keyfi baskılar ve tutuklamalar yapılıyor. 36 avukat hâlâ içeride. İstanbul Barosu başkanı meslektaşları için mücadele etti. CCBE’nin görevi ülkelerin iç işlerine karışmak değil. Ancak Türkiye’deki özgürlükler ve savunma hakkı üzerindeki aşırı hükümet baskısı kabul edilemez” dedi. Ümit Kocasakal ise teşekkür konuşmasında, “Baskılara, hukuksuzluklara, zulme boyun eğmediğimiz için şu anda sanık ve şüpheliler olarak huzurunuzda bulunuyoruz. Ancak bildiğiniz gibi tarihin bazı dönemlerinde yargılanmak, sanık olmak bir onurdur. Bizler herhangi bir suç işlemedik, yargılanmamız siyasidir ve gözdağı amaçlıdır. Hakkımızda dava açan da, yargılayan da siyasi güçtür” dedi. “Bu ödülü kendimiz için değil, İstanbul Barosu ve üyesi avukatlar ile Türkiye’de hukuk mücadelesi veren tüm meslektaşlarımız ve barolar adına kabul ettiğimizi ifade etmek isterim” diyen Kocasakal, tüm avukatları 7 Ocak’ta yapılacak olan 2. duruşmalarını desteklemeye çağırdı. Bir ayda 314 sürgün MAHMUT ORAL Yardımcılarından suç duyurusu l VAN (Cumhuriyet) Van Valisi Aydın Nezih Doğan’ın kendilerine hakaret ettiğini ileri sürüp yer değiştirme talebinde bulunan 5 vali yardımcısı, Doğan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Vali yardımcıları, Vali Doğan’ın kendilerine hakaret ettiğini ve tehdit ettiğini ileri sürdü. Çözüm önerileri Polis memuru ölü bulundu l BİLECİK (Cumhuriyet) Bilecik Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi’nde görevli 30 yaşındaki polis memuru Serkan Cömert, nişanlısının telefonuna cevap vermedi. Bunun üzerine nişanlısı, Cömert’in aynı evi paylaştığı polis memuru arkadaşını aradı. Dedeoğlu Caddesi’ndeki eve giden arkadaşı Serkan Cömert’i odada hareketsiz yatarken buldu. Olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekibinin çabalarına rağmen Serkan Cömert hayatını kaybetti. Cömert’in, sara krizi sonucu yaşamını yitirmiş olabileceği belirtidi. Köşk’e silahla girmek isterken yakalandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Köşkü’ne girmek isteyen bir kişinin çantasında tabanca ve mermiler bulundu. Çantasından uyuşturucu madde de çıkan kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cumhurbaşkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, 33 yaşındaki Mehmet Salih Atlı, 25 Kasım’da sabah saat 07.00 sıralarında taksiyle Çankaya Köşkü’nün 5 No’lu nizamiye kapısında üst araması yapılırken yakalandı. Aralarında tehdit, cinsel taciz ve dolandırıcılığın da yer aldığı 17 suç kaydı bulunan Atlı, Terörle Mücadele Şubesi’nde alınan ifadesinde, otobüsle Malatya’dan geldiğini söyledi. Taksiyle geldiği Köşk’ün girişinde, elindeki tedavülden kalkmış 1 milyon liralık banknotu polise gösterdiğini, “Bu parayı Cumhurbaşkanımıza iletin. Bu bir şifredir” dediğini aktaran Atlı, daha sonra korumaların üstünü ve çantasını aradıklarını söyledi. Atlı, tedavülden kalkmış 1 milyon liralık banknotu “Kurtlar Vadisi” dizisinde “şifre” olarak kullanıldığını gördüğü için yanında getirdiğini ifade etti. DİYARBAKIR Bingöl Cezaevi’nden 18 PKK’linin firar etmesinin ardından Doğu ve Güneydoğu’daki cezaevlerinden, son 1 ayda 314 kişi batıdaki cezaevlerine sevk edildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi Cezaevi Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, “Barış ve kalıcı çatışmasızlık sürecinde, insan hakları, demokrasi ve özgürlükler adına umutlu olmayı istediğimiz bir dönemde Kürt mahpuslara yönelik uygulamalarda ortaya çıkan politik tutum umutlarımızı kırmaktadır. Boşaltılan hapishaneleri yeni tutuklamalarla mı dolduracaksınız?” denildi. Cezaevlerinde en çok sürgün 18 PKK’linin firar ettiği Bingöl M Tipi Cezaevi’nde gerçekleşti. Bingöl M Tipi Cezaevi’nden 5, 17 ve 34 kişilik 3 grup olmak üzere toplam 56 kişi sürgüne gönderildi. Muş E Tipi Cezaevi’nden iki grup halinde toplam 71 kişi sürgüne gönderildi. Bu cezaevlerinin dışında Batman E Tipi Cezaevi’nden 15, Siirt E Tipi Cezaevi’nden 72, Mardin E Tipi Cezaevi’nden 38, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden de 63 olmak üzere toplam 314 PKK’li tutuklu veya hükümlü istekleri dışında başka cezaevlerine gönderildi. İHD’nin açıklamasında sürgüne, gönderilenlerin çoğunun uzak kentlerdeki cezaevlerine konulmasınını aileleri de mağdur ettiğine dikkat çekildi. Aileleri ile mahkumlar arasındaki en yakın mesafenin 1648 km olduğu vurgulandı. Erhan Tuncel 6 saat ‘tanık’ ifadesi verdi İstanbul Haber Servisi AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasının tutuklu sanıklarından Erhan Tuncel, cinayete ilişkin ayrı bir soruşturma yürüten TMK’nin 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği yaklaşık 6 saat tanık olarak ifade verdi. Yanında avukatı Erdoğan Soruklu’nun da bulunduğu Tuncel, 19.30 sıralarında biten ifade verme işleminin ardından cezaevine götürüldü. Tuncel’in ifadesininin, kendi talebi üzerine, sesli ve görüntülü kayıt yapılarak alındığı öğrenildi. Tuncel’in Dink cinayetine ve Trabzon’daki bir restoranda meydana gelen bombalı saldırıya ilişkin, daha önce anlattıklarına oranla daha detaylı bilgiler verdiği kaydedildi. Tuncel’in, savcılığın hazırladığı, bir kısmı kamu görevlilerine ilişkin 10’a yakın soruyu yanıtladığı ve kendisine ağırlıklı olarak Emniyet’le ilgili sorular sorulduğu belirtildi. Tuncel’in, jandarmayla ilgili sorulara, jandarmayla hiçbir bağı olmadığı cevabını verdiği ifade edildi. Tuncel’in ifadesinde Dink cinayeti döneminde Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı olan Albay Ali Öz’ün isminin geçmemesi ise dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın yurttaşlara, inançlarıyla ilgili sorular yöneltildi ‘AleviSünni’ toplantısı l ANKARA (ANKA) Abant Platformu geleneksel toplantısında bu yıl AleviSünni ilişkileri ele alınacak. Abant Platformu’nun 1998 yılında başladığı yolculuğunda 30. defa çözümün parçası olacak insanları bir araya getireceği “Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlıklı toplantıda AleviSünni birlikte yaşama tecrübesi ve ortak gelecek konusunun ele alınması planlanıyor. Program 1315 Aralık’ta Büyük Abant Oteli’nde gerçekleştirilecek. TÜİK’ten ‘dini hayat’ itirafı Görmez: Bilimsel çalışma HAKAN DİRİK İZMİR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak dini hayat üzerine araştırma yaptığını kabul etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine kurum tarafından verilen yanıtta, “Hangi mezhebe göre amel edersiniz? Laiklik, İslamı özgürce yaşamanın teminatı mıdır? Alevilik, Bektaşilik gibi oluşumlardan birine mensup musunuz” gibi soruların yer aldığı anketin HaziranEylül 2013 döneminde uygulandığı itiraf edildi. TÜİK Başkanı Birol Aydemir, hane halkı bütçe anketine katılmak istememesi nedeniyle sunucu Defne Samyeli’ne para cezası kesilmesini savuİstanbul Haber Servisi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, TÜİK’in, Dini Hayat Araştırması’na ilişkin “Dünyada bunlar bilimsel çalışmalardır. Bilimsel çalışmalar asla insanları tasnif etmek, bölmek ve tespit etmek için yapılmaz” dedi. 6. Dini Yayınlar Kongresi’nin açılışının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Görmez, TÜİK anketiyle ilgili “O sorular, toplumda dinle ilgili doğru ve yanlış algılar var mı, yok mu, bunu tespit etmeye yöneliktir. İsimler gizlenerek yapılır” dedi. nurken Anayasa Mahkemesi kararını örnek göstermişti. Yüksek mahkemenin, 2011 yılında aldığı karar doğrultusunda, kendilerini din ve kanaat dışında her türlü araştırmaya yetkili kıldığını kaydetmişti. Ancak TÜİK, Tanrıkulu’nun soru önergesi üzerine verdiği yanıtta, kendini yalanladı. TÜİK’ten yapılan açıklamada, “Dini hayat anketi, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği çerçevesinde; Türkiye’de dini hayatı bütün çeşitliliği ile inceleyerek gündelik hayatta dinin hangi statü, sembol ve dillerde var olduğuna ilişkin toplumun algısını tespit etmek amacıyla HaziranEylül 2013 döneminde uygulanmıştır” denildi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, TÜİK’in açıklamasının Anayasa Mahkemesi kararlarını açıkça ihlal anlamına geldiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear