02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ne demokrat, ne yurtsever, ne sosyalist ne de komünist!” Dönüşümün soluğudur aydınlanma! Bilimdir, sanattır, özgürlüktür! Şiir, müzik, roman, öykü, bale, opera, tiyatro, sinema! Dik durma, baskıya, şiddete karşı koyma! Doğayı sevme! Ayrımcılık yapmama! Tüm ölümlerde, acılarda insan yüreği taşıma! HHH Aşklarımızın o bahar kokusunda, kış yalnızlığında, eylül hüznünde, nakış gibi işlenmiş umutlarımızı yitirdik mi bilmiyorum! Bazen umut, bazen umutsuzluk! Ulusal Kurtuluş Savaşı, emperyalizme karşı tarihteki ilk yengidir! Bu yengiyi, Mustafa Kemal’i unutturmak istediler halka! Halk unutmadı, gençler okuyup öğrendi! Emperyalizmin tanrısı 1919’da şöyle demişti: “Karar verildi; Türkler en ağır cezayı alıp Avrupa’dan sürüleceklerdir...” Başaramadılar bunu! Türkiye yeni bir oyunla karşı karşıya... Ortadoğu’daki kan gölüne çekilmek isteniyor! 75 yıl sonra Ata’nın ölüm yıldönümünde Türkiye’de yer yerinden oynadı... İnsanlar bir ırmak gibi aktılar alanlara... Bu halk Aydınlanma devriminin felsefesini biliyor... Irkçılığa, ayrımcılığa, dinci faşizme karşı dik duruyor... Şiirler okunuyor Nâzım’dan, Dağlarca’dan, Hasan Hüseyin’den, Ahmed Arif’ten... Mahir’ler, Deniz’ler, Sinan’lar, Kaypakkaya’lar için... Zaman tünelinden geçilirken genç ölümler, yargısız infazlar anımsanıyor bir kez daha... Zindanlardan gelen mektuplar elden ele dolaşıyor. HHH Zaman hızla geçiyor dostlar! Bir çocuğun gülümseyişi, maviş gözleriyle bakışı, bir çöl yalnızlığı, patlayan bombalar, iç savaş, yanıbaşımızdaki insan kıyımı... Ben, insanına “gavat” diyen valiye bakarken, gerçekten onun adına üzülüyorum. Gazete haberlerine göre, “Emrin olur” diyen valiler öyle çok ki! Manisa’da, Afyon’da, İstanbul’da öğrenci evleri basılıyor... Fuhuş üzerine yorumlar yapılıyor. Adana Valisi kendisine tepki gösteren yurttaşa “Getirin o gavatı” derse! Ben de şu soruyu sorarım: “Gavat, Türkçe sözlükte ne anlama gelir?” Ey benim memleketim, halkım, emekçim, aydınım, şairim, vicdan sahibi dindarım! Neredesiniz siz? Sosyalist Enternasyonal’in gündemine damga vurdu Gezi bir rüyaydı ALİ AÇAR Vali Bey, Gavat Derse!.. Acılarımız vardı bizim, hüzünlerimiz, darmadağın olmuş düşlerimiz ve umutlarımız. Zamanın eşiğinde oturup düşünürdük genç ölümleri, yoksulluğu... İşkenceleri, hücreleri... Baskınlarda ezilmiştik kır çiçekleri gibi! Sevdalarımız maviliğin içinde toprağa düşerken, çocuk bedenleri delik deşik edilirken... Gençler sokak aralarında kör gecenin içinde sopalarla dövülürken; Ali’ler, Abdullah’lar, Mehmet’ler, Ahmet’ler, Ethem’ler öldürülürken; Uğur’lar, Metin’ler, Anter’ler vurulurken... Gün doğarken, tetikçiler ortalıktan kaybolurken... Bir sabah ölümlerle uyanırken... Bunlar olurken, yaşamın mutlu geçen sürecini yeni bir acıya dönüştürürdük. Nasıl da çabuk geçmişti yıllar! O kanlı tarih, o çatışma dönemi, Doğan Öz’ün, Kışlalı’nın tabutlarının omuzlarda taşınması. Yüz binler, on binler... Sanki karanlıklar içinde yaşıyor gibiydik; yüreğimiz tutsak, ağlıyorduk! Umutlarımızı devşirememiştik, Behrengi’nin “Küçük Kara Balık” masalıyla büyüttüğümüz çocuklarımızı yitirmiştik... Ev baskınları, yargısız infazlar, o kapkara yıllar, 90’lar... Yaşam bu kadar kısa mıydı bilmiyorduk; ölen kimdi, öldüren kim, kimse anlatmıyordu. İtirafçılar, çeteler, derin güçler... Susurluk! Kurşun atan, kurşun yiyen kahramanlar(!). HHH Alçaklığın, puştluğun arka sokaklarında, karanlık dehlizlerde, merdiven altlarında, ruhsatsız fabrikalarda sigortasız işçiler ölürken... Sömürü düzeni sürerken! Sermayeemek çelişkisinin üzerine toprak örtülürken... Sömürü düzeninin çarkı dönerken... Dağlar, ovalar talan edilip “çokuluslu altın avcıları” siyanürle halkı zehirleyip öldürürken... Gözlerini kapayan, açmayan valiler, paşalar, bakanlar o soygunu, talanı, vurgunu alkışlarken... Nice gavatlar bürokratlarla kol kola gezerken... O kanlı tarihin sayfaları, o acılar ve gözyaşları... Hüznün sonbaharı, kışı, ilkyazı... O günbatımları! Ve insan önce şunu öğrenmeli: “İnsan aydınlanmadan geçmeden ne yurttaş olabilir, LEVENT ÜZÜMCÜ: T Yaşam koçu olma hevesinde iyatro oyuncusu Levent Üzümcü 12 Eylül askeri darbesinin solun üzerinden silindir gibi geçtiğini belirterek özetle şunları söyledi: “Askeri darbenin ardından babam sokakta oynarken ‘Babanın adını soran olursa, nerede oturduğunu soran olursa, sakın söyleme’ dedi. Kendimize başbakan olarak seçtiğimiz kişi, bir anda her birimizin yaşam koçu olma hevesinde. İnsanların nerede ve ne içeceğine, kaç çocuk yapacağına, kaç yıl okula gideceğine, üniversite öğrencilerinin evlerde kiminle oturacağına, mizahın nasıl yapılacağına, kimin namuslu olduğuna, yaşam tarzımıza dair karar verme yetkisini kendisinde bulmakta. 1980’den beri dünya çok değişti. Fakat ben, geçen yaz sokakta top oynamaya çıkan oğluma eğilerek, şunu söyledim: ‘Oğlum Ada, eğer baban kim diye sorarlarsa...” CHP önerdi, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm yurda yayılan olaylar, Sosyalist Enternasyonal’in gündeminde tartışıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Olaylar baskıcı, otoriter ve diktatoryal anlayış nedeniyle yaşandı. Oradaki sorun özgürlük ve demokrasi sorunuydu. Erdoğan’ın amacı demokratik, sosyal, hukuk devletini faşizan ve bağnaz bir ülke haline dönüştürmek. İnatla halkın yaşam şekline müdahale ediyor ve kadın haklarını kısıtlamak için son sürat çabalıyor. Ancak Erdoğan bu amacına ulaşamayacak, çünkü karşısında halk var, CHP var” dedi. Tak sim Dayanışması bileşenlerinin temsilcileri de yaptıkları konuşmalarda artık bambaşka bir Türkiye olduğunu, yurttaşların baskıya ve otoriter yönetime tepki gösterdiğini, tepkilerin devam edeceğini belirtti. Hilton Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Oran, “Ağaçlar aslında yaşanan olaylarda bir semboldü. Olaylar baskıcı, otoriter ve diktatoryal anlayış nedeniyle yaşandı. Bir mahallenin sorunu zamanla dünyanın sorunu haline geldi. Orada demokrasi ve özgürlük sorunu yaşandı. Bu sorunun yaratıcısı da Recep Tayyip Erdoğan’dır” değerlendirmesi yaptı. Gezi Parkı gösterilerinde 7 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, 11 yurttaşın gö zünü kaybettiğini, 130 bin gaz kapsülünün yurttaşların üzerine atıldığını kaydeden Oran, “On binlerce insan baskı rejiminin acısını hâlâ akciğerlerinde hissediyor. Erdoğan’ın amacı demokratik, sosyal ve hukuk devletini faşizan ve bağnaz bir ülke haline dönüştürmek. Erdoğan inatla halkın yaşam şekline müdahale ediyor, kadın haklarını kısıtlamak için son sürat çabalıyor. Ancak Erdoğan bu amacına ulaşamayacak. Çünkü karşısında halk var, biz varız, CHP var. Bu ülkede 3 devrim gerçekleştiren CHP 4. devrimini de yaparak Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde Cumhuriyeti özgürlük ve demokrasi ile taçlandıracağız” diye konuştu. İHSAN ELİAÇIK: Fotoğraf: UĞUR DEMİR Baskı ve zulme karşı isyandı Yeni Türkiye ortaya çıktı U A ntikapitalist Müslümanlar adına konuşan İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, “Gezi ruhu, iktidarın iddia ettiği gibi din düşmanı, darbeci ve dış güçlerin organizasyonu değil. Gezi Parkı’nda mescit oluşturuldu, cuma namazı kılındı. Ramazan ayında 15 bin kişi ile iftar verildi. Gezi olayları bir baskıya, zulme karşı isyanın, direnişin adıydı.” mut Oran’ın konuşmasının ardından Taksim Dayanışması bileşenlerinden DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu söz aldı. Gezi olaylarının ilk işaretinin 1 Mayıs kutlamalarında polis şiddeti ile ortaya çıktığını anlatan Çerkezoğlu, “Bugün artık bambaşka bir Türkiye var. Sünni ile Alevinin, Kürt ile Türk’ün, farklı cinsel kimliklerin, taşeron işçi ile beyaz yakalının direnişte, barikatta tanıştığı bir Türkiye ortaya çıktı. Mezhepçilikle, kadın düşmanlığı AKP’nin gerici, otoriter politikaları bir liderin tek adam olma hırsı ile açıklanamaz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Halk kendi özlem, beklentilerini birilerinden yardım beklemeden alabileceğini öğrendi. Hükümet emeğe yönelik yeni saldırılara hazırlanırken artık endişe ile değil; umutla bakıyoruz” dedi. Mimarlar Odası Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu ise “Binlerce insan muhalif fikirlerinden dolayı cezaevinde yatmakta, ülke yarı açık cezaevine dönüştürülmekte. 12 Eylül 2010 anayasa referandumunun ardından çıkarılan kararnameler ve torba yasalarla ülkede her alanda tek otorite haline gelmiş ve her yerde mini ‘Führer’ler sahneye almaya başlamıştır. Bu yaşananların ardından halk sokağa çıkmış, yeni bir sayfa açarak ‘Benim hakkımda ben olmadan karar alamazsın’ demiştir. Bizler iktidarın otoriter dayatmalarına karşı dünden daha umutluyuz” diye konuştu. Direnişte çektiği fotoğrafları Facebook’taki adresinden paylaşınca Gebze’deki okulundan koparıldı. Meral öğretmene ‘Gezi’ cezası SİBEL BAHÇETEPE Gezi direnişlerine katıldığı için hakkında soruşturma açıldığı iddia edilen Gebze Anadolu Lisesi İngilizce öğretmeni Meral Akkaya’nın tayini Kandıra Ballar köyündeki ortaokula yapıldı. Eğitim İş Sendikası Gebze Temsilciliği Başkanı Bülent Metin, üyeleri Akkaya hakkında verilen kararla ilgili dava açacaklarını, yarın saat 14.00’te Gebze Anadolu Lisesi önünde kitlesel bir protesto eylemi yapacaklarını söyledi. Metin “Üyemiz Akkaya’nın Gezi direnişleri sırasında çektirdiği fotoğrafları Facebook’taki adresinden paylaştığı, okuldaki öğrencilerin düzenlediği bir günlük siyah giyinme eylemini hocamızın düzenlediği ve bu nedenle soruşturma açıldığı iddia ediliyor. Konunun takipçisi olacağız” dedi. Gebze’nin bu soruşturmalarla ilgili pi lot bölge seçildiğini belirten Metin, Gebze Anadolu Lisesi başta olmak üzere birçok okulda eğitim denetmenleri tarafından soruşturmalar yürütüldüğünü, öğrenciler üzerinden adeta bir cadı avı sürdüğünü ifade etti. Metin, soruşturmalarda öğrencilere sorulan sorulara bakıldığında asıl hedefin muhalif, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü öğretmenleri tespit ederek yıldırmak, korkutmaya çalışmak olduğunun açık olduğunu kaydetti. CHP, AKP VE BDP’NİN KAPISINI ÇALACAK Tutuklu vekiller için yeni girişim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, tutuklu milletvekilleriyle ilgili olarak MHP ile bir temas sağladıklarını, AKP ve BDP ile de görüşeceklerini bildirdi. Hamzaçebi, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında soru üzerine tutuklu milletvekilleriyle ilgili olarak AKP ve BDP ile bir temas gerçekleşeceğini, henüz tarihin belli olmadığını söyledi. Tutuklu milletvekilleri, yasama dokunulmazlığı, uzlaşılan 60 maddeye ilişkin diğer maddelerin, komisyonda sağlanacak uzlaşmayla kapsama dahil edilebileceğine yönelik değerlendirmeler yapıldığını vurgulayan Hamzaçebi, “Ancak 60 maddelik paketin yasalaştırılmasında mutabakat sağlanamayınca, o ikinci planda kaldı. Şu anda sadece tutuklu milletvekillerine yönelik geçici madde düzenlemesi, siyasi partiler arasında görüşme konusu olabilecek düzenlemedir. Anayasada geçiçi madde düzenlemesi. 24. dönemde milletvekili seçilip de tutuklu olan, tutukluluğunun ilerlediği süreçte tutukluluğu hükümlüye dönüşen tüm milletvekillerini kapsayan bir düzenleme olacaktır. Bizim önerimiz budur” dedi. Hamzaçebi, “Tutuklu milletvekilleriyle ilgili nasıl bir düzenleme öngörüyorsunuz?” sorusuna “24. dönemde seçilen milletvekillerini konu aldığı için bir geçici madde düzenlemesi olmak zorundadır bu” karşılığını verdi. l Parti öneriyi değerlendirecekmiş AKP’li vekilden ‘tekke’ önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, tekke ve zaviyelerin yasaklanmasını öngören yasanın yürürlükten kaldırılması için yasa önerisi hazırlayarak partisinin grup yönetimine sundu. Daha önce Özdalga’nın aynı önerisini anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iade eden parti grubu, öneriyi değerlendireceğini bildirdi. Özdalga, bu yasanın kaldırılmasıyla cemevlerine statü tanınmasının yolunun açılabileceğini savundu. Özdalga, dün düzenlediği basın toplantısında 677 sayılı ve 30 Kasım 1925 tarihli Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Yasa’nın yürürlükten kaldırılması için yasa önerisi hazırladığını açıkladı. Öneriyi parti grubuna sunduğunu kaydeden Özdalga, söz konusu yasanın demokratik hukuk devletinin temel ilkelerinden din ve inanç özgürlüğüyle bağdaşmayan yasaklar getirdiğini belirtti. CHP’den ‘bedelsiz bedelli’ önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, TBMM Başkanlığı’na yeni bir “Bedelli askerlik yasa teklifi” sundu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, teklifin, yıllık geliri 14 bin lira ve daha az olanların bedel ödemeden; yıllık geliri 14 bin 1 lira ile 25 bin lira arasında olanların 7 bin 500 lira; yıllık geliri 25 bin 1 lira ve daha üstü olanların 15 bin lira ödeyerek zorunlu askerlik hizmetini yapmış sayılacağını öngördüğünü bildirdi. Hamzaçebi, düzenlemeden 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla askerlik çağına gelen, henüz askerliğini yapmamış olan ve 28 yaşından gün alanların yararlanabileceğini ifade etti. Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kısa dönem askerliğin 3 ay olması için kanun teklifi verdi. l Mahkeme kararıyla bir adım daha! Baro levhasında türbana vize ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, baro levhasına yazılmak için yaptığı başvuru reddedilen türbanlı bir avukatın açtığı dava üzerine, avukatların baro levhasına kayıt için “başı açık” fotoğraf vereceklerine ilişkin Türkiye Barolar Birliği (TBB) Avukatlık Yasası Yönetmeliği’nin yürütmesini durdurdu. Daire türbanlı bir avukatın açtığı davada kararı oybirliğiyle verdi. Avukatlık stajını tamamlayarak baro levhasına yazılma istemiyle Konya Barosu’na başvuran türbanlı avukatın istemi Konya Barosu’nca kabul edildi. Karar onay için TBB’ye gönderildi. TBB Yönetim Kurulu, avukatın baro levhasına yazılma kararının uygun olmadığına karar verdi ve bu karar Adalet Bakanlığı’nca onandı. Türbanlı avukatın dava açması üzerine Danıştay 8. Dairesi, TBB Yönetim Kurulu kararı ve bu kararın onaylanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı kararı ile Avukatlık Yasası Yönetmeliği’nin 9. maddesinin birinci fıkrasındaki “başı açık” ibaresinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Kararın gerekçesinde, tek tiplilik kavramından hareketle ruhsatnamelerde kadınlar tarafından kullanılacak fotoğraflarda başın açık olacağına yönelik düzenlemeler yapılmasının yasanın amacını aşan bir uygulama olacağı öne sürüldü. DEĞİŞİKLİK Mİ, YENİ ANAYASA MI? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun dünkü toplantısında AKP’li Ahmet İyimaya, komisyonunun anayasa değişikliği mi yapacağı yoksa yeni bir anayasa mı yapacağı konusundaki iradesinin netleşmesi gerektiğini söyledi. CHP’li Rıza Türmen kendilerine verilen yetkinin yeni bir anayasa yapmak konusunda olduğunu belirterek, sürecin bittiğini söylemek için 4 partinin uzlaşmasının gerektiğini belirtti. Tıkanıklığı aşabilmek için Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında perşembe günü toplantı yapılması kararlaştırıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear