Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER AKPM Türkiye Raportörü Durrieu; Kemalist, laik ve demokratik sistemden uzaklaşıldığını söyledi Eskişehir’in İzanı Bir Eskişehir anısıyla başlayayım: 10 15 yıl kadar oluyor, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden istasyona iniyorum, kısa yol boyunca şoför arkadaşla laflıyoruz. Bir ara “eski gar binası” diyecek oldum, sürücü arkadaş itiraz etti: Ne eski garı abi! Ben bildim bileli gar binası aynı. Yok dedim, ben elli yıl öncesinden söz ediyorum. Dikiz aynasından şöyle bir yüzüme baktı: Ha amca öyle desene, o başka tabii... Birçok çocukluk anımı ve sevdiğimin hayalini barındıran Eskişehir’i çok severim. Ama son yıllarda daha da bir seviyorum, Anadolu Üniversitesi’nin de katkısıyla, sanayi kuruluşlarıyla, belediye hizmetleriyle, kültürel etkinlikleriyle, sanatsal yaşamının zenginliğiyle “bozkırda bir vaha”ya dönüşen Eskişehir’i. Bugünkü Eskişehir, Porsuk üzerindeki tekneleri, köprüleri, heykelleri, tiyatroları, operası, plajı, parklarını insanların görmeye gittikleri turistik bir çekim alanına dönüşmüştür. ??? Bu güzelim kenti son ziyaretlerimde hep düşünmüşümdür, “AKP iktidarı, parlak bir sosyal demokrat belediyecilik örneğini cezasız bırakmaz, bir iyilik düşünür” diye. Nitekim öyle oldu; hafta başında bilinen yöntemler uygulandı, sabaha karşı evleri basılarak 23 Eskişehir Belediyesi çalışanı gözaltına alındı, (bu satırlar kaleme alınırken gözaltıların 15’i serbest bırakılmıştı). İşin ilginç yönü, operasyonu yürüten polislerin 3 ilden Eskişehir’e getirilen özel ekipten olmaları ve gözaltılar sırasında başsavcının da kent dışında bulunmasıydı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kovuşturmaların Eskişehir’i bir dünya kenti haline getiren, Porsuk Sulama Kanalı, Masal Şatosu ve Kentpark projeleriyle ilgili altı ihaleden dolayı olduğunu söylüyor. Bu projelerle ilgili olarak açılan altı ihaleye de iki firma giriyor ve daha düşük fiyat veren belediyenin şirketi olan Eskişehir İmar İnşaat AŞ kazanıyor. Bunun üzerine kimileri ihbarda bulunuyor. 2006 yılında ihaleler Sayıştay denetiminden de geçiyor ve herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı belirtiliyor. Ama dört yıl geçtikten sonra, Belediye Meclisi’nin AKP’li üyelerinin ihbarları üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişleri duruma el koyuyor. İnceleme sonunda İçişleri Bakanı Beşir Atalay müfettiş raporlarına dayanarak soruşturmaya yer olmadığına karar veriyor. ??? Başarılı CHP’li belediyeleri rahat bırakmayıp soruşturmalarla bunaltmak, insanları içeri attırarak, hem baskı oluşturup hem kamuoyunda olumsuz bir görüntünün hasıl olmasına çalışmak, AKP’nin vazgeçmediği yöntemlerin başında geliyor. Son operasyonu da bu çerçeve içinde ele almak gerek. Anlaşılıyor ki AKP yerel seçim faaliyetlerini başlatmış. Ve sanırım bundan böyle benzeri girişimlere sıkça tanık olacağız. Yalnız, burada komplo girişimcilerinin dikkate almadıkları hususlar var. Başarılı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne karşı birçok yöntem denendi. Önce finansal kaynakları kısılmak istendi; yandaş belediyelere sağlanan imkânlardan merkezi otorite onları mahrum bırakmaya çalıştı. Büyükerşen, iyi hazırlanmış dosyalarla AB kaynaklı proje kredileri kullanarak bunları aştı. Daha sonra İçişleri müfettişleri devreye sokuldu, o da olmadı. Şimdi, kimilerine göre aralarında fark olmayan polis ve yargı aracılığıyla yeni yöntemler deneniyor. Onun da sonuç vermeyeceği ortada. İzmir’de belediye üzerinde yargı yoluyla baskı girişimleri ters tepmeye başlıyor. İzmirlinin izanı var da Eskişehirlinin yok mu? O da bunlara tepki gösterecektir. Hem Metropoll Araştırma Şirketi’nin yaptığı bir araştırmaya göre artık halkın yarıdan çoğu iktidarın yargıya müdahale ettiğine inanıyor, numaraları yemiyor. Türkiye kişisel sisteme ilerliyor BAHADIR SELİM DİLEK STRASBOURG Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi TürHollanda ve Norveç ilk üç sırayı alan ülke. Avrupa’da İtalya’nın 57. sırada yer aldığı kiye Raportörü Josette Durrieu, RSF’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasınnisan ayında vereceği rapor önceda Fransa 37. sırada gösterildi. Yunanistan sinde Türkiye’ye ilişkin kritik me84, Bulgaristan 87, Arnavutluk 102, Makesajlar verdi. Türkiye’nin son 10 yıldonya 116. sırada yer alan ülkeler arasında da iktidarda olan AKP iktidarıyla gösterildi. Rusya’nın 148. olarak gösterildiği Kemalist, laik ve demokratik sissıralamada, Azerbaycan 156, Kazakistan temden ayrıldığını belirterek “Şim160, Türkmenistan 177. sırada yer aldı. Kudi, henüz tanımlanmamış daha zey Kore (178) ve Eritre (179) ise her yıl oldukişisel bir sisteme doğru gidiğu gibi listenin sonunda yer buldu. yorsunuz. Şimdi siyasi sınıf, siyasi kadro farklı. Eylemleri ve nidavalar sona ermeden binlerce in tidardaydı, şimdi siz bir başka sis leneksel İslamcı. Şimdi, henüz tayetleri de farklı” dedi. Durrieu, Strasbourg’da Cum sanı cezaevine koyduğu izlenimi teme ve başka bir siyasi sınıfa ge nımlanmamış daha kişisel bir sisçiyorsunuz, bu nedenle durum hâ teme doğru gidiyorsunuz. Şimdi sihuriyet’in sorularına şu yanıtları ni veriyor. Ergenekon davası, bu geçiş lâ istikrarlı değil. Avrupa’daki yasi sınıf, siyasi kadro farklı. Eyverdi: bizde olan izlenim şudur; bu ülkede lemleri ve niyetleri de farklı. Bu tür Türkiye genel anlamda öz sürecinin neresinde? Avrupa’daki kamuoyu hâlâ, Er hâlâ çok sayıda sorun var. Bu ger geçiş dönemlerinde, bütün alanı işgürlükler konusunda sıkıntı yagenekon davasının ne olduğunu an çek. Bir başka gerçek de şu ki be gal etmek üzere, açıkça diğerlerişıyor. Buradaki algı nedir? Gazetecilerin ve milletvekilleri lamakta sorun yaşıyor. Ancak bu nim üzerinde ısrarla durduğum, ni yok etmek için girişimler olur. nin cezaevinde olması, ifade öz baskı, siyasi bir geçiş dönemi ol yargıda yürütülmekte olan reform Bu hep böyle olur. Bu Türkiye’de gürlüğü ve Meclis’in ve gösteri malı. AKP, geçen son 10 yılda ik girişimi ve sürmekte olan anayasa şimdi tam olarak böyle. Bunun çeyapımı çalışmaları... virisini yaptığımız zaman; çok sayapma özgürlüğü sorunudur. Bu Bu bir süreç ve bu yıda insan, sonsuz duruşmalarla cealanlardaki temel özgürlükleri nun sonu nerede? zaevinde, yavaş yürüyen reformkontrol etmek için Türkiye, Avru AKP, geçiş sü lar... Bu Türkiye’nin Avrupa’daki pa Konseyi’nin “izleme sonrası” recinde, Ergenekon algılanışını gösteriyor. sürecinde. İlerleme var ve yargıdavasını, kendi İs Başka tartışmalar da var... da, dördüncü ve beşinci paket İfade özgürlüğü konusuna dönersek lamcı ideolojisindeBir başka önemli arka plan ise ler gibi bazı reformlar yapıldı. AKPM’nin kabul ettiği medya özgürlüğü raki arka planını gerönemli bir azınlık olan Kürtler ve Bu reformlar yavaş gidiyor porundaki kaygıları paylaşıyor musunuz? çekleştirmek için Suriye sınırındaki çatışmalar, 158 ama gerçekleşecek. Cezaevinde yatan ya da yatmış çok sayıda gabir araç olarak mı bin sığınmacı, durumu daha da kar Yeterli mi? zeteci ile konuştum. Duruşmalarına gittim, bir tanesi Genel perspektiften ba duruşmadan sonra tahliye edilmişti, sorun şu ki dü kullanıyor sizce? maşık hale getiren Suriye’deki En azından, 50 Kürtlerin durumu... Bu da hem içekıldığında yetersiz. Şimdi 4. şünce özgürlüğü, gösteri özgürlüğü, demokrasinin dayargı paketini bekliyoruz. yanak noktalarıdır. Çok sayıda gazetecinin cezaevinde yıldan bu yana var ride hem dışarıda Türkiye’yi çok Bu reformlara baktığımızda bulunması Türkiye üzerinde özellikle kara bir göl olan ve Kemalist, karmaşık bir bağlam içine sokuyor. Türkiye’nin bir geçiş süre gedir. Kamuoyu algısı cezaevindeki gazeteciler ne demokratik ve laiklik Bir başka önemli siyasi tartışma ise deniyle değişmiştir, çünkü daha önce daha ilgi üzerine kurulmuş olan 2014 yılında yapılacak Başkanlık cinde olduğunu görüyoruz. liydi. Vatandaşlar, bu geçiş döneminde çok ağır sistemden ayrıldı, seçimleri. Bu çok çabuk bir şekilGazetecileri ve milletvekilleri, bir bedel ödüyorlar. Bu davalardan sonra AKP’nin son geçen 10 de yapılacak. Bu siyasi peyzajı da akademisyenleri, öğrencileri ve Türkiye istikrarlı bir duruma gelmeli, yıl içinde sağladığı çoğun açıklığa kavuşturacak. tabii ki Kürtleri ele alan bu davahalk bunu hak ediyor. Ama tabii, lukla. AKP, muhafazakâr, ge Erdoğan, Türkiye’nin ilk lara baktığımızda, bu bize ülkenin, bu siyasi irade sorunu. PARİS (AA) Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) 2013 yılı dünya basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye 154. sırada gösterildi. RSF’nin açılmasında, Türkiye’nin geçen yıla oranla 6 basamak aşağıya indiği bildirildi. Açıklamada, “çeşitli ve canlı bir medya ortamına rağmen, Türkiye hedeflediği bölgesel model olma durumuna uygun olmayan bir yerde” ifadesi kullanıldı. Terörle mücadele adına alınan önlemler çerçevesinde, “demokratik Türkiye bugün gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi” denildi. Listede Finlandiya, Türkiye gazeteci hapishanesi Cezaevindeki gazeteciler Türkiye üzerinde kara bulut “başkanı” olmak istiyor. Erdoğan’ın güçler ayrılığına karşı olduğu yönündeki demeçlerini de dikkate alırsanız, bu demokratik yapıyı zedeler mi? Eğer, halk Erdoğan’ın Türkiye’deki demokrasiyi yok edeceğini düşünürse, demokrasiyi korumak için ona oy vermeyecektir. Ama kimse bunun sorumluluğunu almak istemez. Türkler oy verecek, umuyorum bu demokratik çoğulculuk içinde gerçekleşir. Bu sizin tarihinizde önemli bir nokta ve önemli bir seçim olacaktır. Bu gözleminiz, sizin nisan ayındaki raporunuza nasıl yansıyacak? Türkiye için “izleme sonrası” süreç 2004 yılında başlamıştı. Türkiye hakkında bilgi almak için büyük bir istek var. Öte yandan bu düzenli bir rapor değil, acil görüşme için istek olabilir, dış politika tartışması için istek olabilir, her iki taraftan da gelebilecek olan. Bu, değerlendirme yapmak için doğru zaman. Ama tabii ki, nisana kadar, anayasa taslağı hazırlanamazsa, yeni rejimin nasıl olacağını söyleme durumunda olamam. Bir başkanlık rejimi mi olacak yoksa olmayacak mı? Eğer 4. yargı paketi kabul edilmezse, reformların tamamlanıp tamamlanmadığını da söyleyecek durumda olamam. 12 nokta üzerinde çalışmamız kesinleşti; anayasal reform, siyasi rejim, yargı reformu, sorumluluğun dağıtılması... Vatandaşlık tanımının yapılması, azınlıkların durumu. BDP’nin önerdiği bölgelere dayalı Cumhuriyet. Bütün bu konular, izleme sonrası süreçte yanıtlanmış değil. AYRIMCI UYGULAMALAR VE OLAYLAR RAPORLAŞTIRILDI Başbakan Erdoğan terörist ilan etti Alevilere saldırı rutin hale geldi SİBEL BAHÇETEPE Alevilere yönelik ayrımcı uygulamalar “2012 Hak İhlalleri İzleme Raporu”nda toplandı. 60 ayrı hak ihlalinin yaşandığına dikkat çekilen raporda, AKP döneminde Alevilere yönelik saldırıların rutin hale geldiği vurgulanarak “Cezaevinde bulunan Alevi mahkumlara inançsal ayrımcılık yapıldığı, 9 ayrı bölgede Alevilerin oturduğu evlerin işaretlendiği, kimi bölgelerde cemevlerine fiili saldırılar düzelendiği, okullarda Alevilere dini içerikli derslerin zorla seçtirildiği, şehit olan Alevilere iki ayrı törenin yapıldığı” gibi ihlallere yer verildi. Rapor, Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM, siyasi partiler, AB Türkiye Delegasyonu, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu ile çok sayıda kurum ve kuruluşa gönderildi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği’nce hazırlanan rapor, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde dün sanatçı Suavi ile çok sayıda Alevi örgütünün temsilcisinin katıldığı toplantı ile açıklandı. Dernek Başkanı Ali Kenanoğlu, cemevlerinin ibadethane kabul edilmemiş olmasından kaynaklı sorunlar, AİHM ve Danıştay kararlarına karşın zorunlu din dersleri ile yaşanan asimilasyon, Alevilere ait dergâh ve ibadethanelerin Alevilerde olmaması, Madımak Oteli’nin müze yapılmaması, nüfus cüzdanındaki din hanesinin çıkarılmaması, Alevi köylerine cami yaptırılması, Alevilerden alınan vergilerin Diyanet İşleri Başkanlığı kurumuna aktarılması, okullarda, askerde Alevi öğrencileri ile askerlerine yönelik kötü muamelelerin yaşanması gibi çok sayıda hak ihlalinin olduğunu söyledi. Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı Avukat Mehmet Tural ise “Rumlara ve Ermenilere mallarının iadesine karar verilmiştir. Alevi vakıflarının ellerinden alınan malları da iade edilmelidir” dedi. Avukatlara da müdahale edilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in inisiyatifiyle “makul bir süre” uzatılan yeni anayasa için mart ayı sonuna kadar süre tanıdı. Erdoğan, uzlaşma sağlanamaması durumunda AKP’nin kendi anayasa çalışmasını getirerek Meclis’te 330 olan referandum sayısını yakalayıp halka götüreceklerini açıklayarak “anayasa için milletvekili transferi” mesajı verdi. Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında şunları söyledi: Bahçeli taziye bildiriyor: Yavru muhalefetin lideri, “Filanca bakan çok gayretliydi” (İdris Naim Şahin) gibi bir yaklaşımla, onun görevden alınması noktasında taziyelerini bildiriyor adeta. Bizim birliğimizi bozmaya senin gücün yetmez. Sen kendine bak. Mevlana’dan fil hikâyesi: CHP, faşist bir parti mi milliyetçi mi, ulusalcı mı sosyalist mi, sosyal demokrat mı solda mı, sağda mı liberal mi, ilkeleri, sınırları belli olmayan bir koalisyon mu? Mevlana’nın anlattığı çok ibretlik fil hikâyesi vardır. Karanlıkta bir file dokunanlara filin ne olduğunu sorduklarında, sadece hortuma dokunan hortum, kulağına dokunan kulak, kuyruğuna dokunan yılan olarak tanımlar. CHP, karanlıkta fil tarifi yapanlar gibi. DHKPC’ye üye olmak isteyebilir: Kılıçdaroğlu geçmişte “Nerede bu Ergenekon, gidip üye olacağım” demişti. Şimdi de inanın çıkar kısa bir süre sonra, “Nerede bu DHKPC gi Cumhuriyet’in eski nüshalarını yine gösterdi Erdoğan, Cumhuriyet gazetesinin 1930’lardaki iki nüshasını belge olarak gösterdi. Erdoğan, Cumhuriyet’te yer alan “Milli şefimiz ile Führer arasında samimi tebrikler” ve “Kemalist Türkiye’den Faşist İtalya’ya selam” başlıklarını okudu. Erdoğan, “Buyurun. Halep oradaysa, arşın TBMM AKP Grup Salonu’nda. Belge, Cumhuriyet gazetesi” dedi. UZMAN ÇAVUŞA YÜZBAŞI TERÖRÜ ‘Alevisin, tipini beğenmiyorum’ İstanbul Haber Servisi Çorlu’da uzman çavuş olarak 20 yıldır askerlik görevini yürüten bir asker, “Alevi” olduğu için 1.5 yıldır baskı altında olduğunu söyledi. Kendisine yüzbaşı görevinde bulunan üstünün “Sen Alevisin, duruşunu, tipini, şeklini beğenmiyorum” dediğini anlatan uzman asker, gizli olarak sicilinin düşürüldüğünü anlattı. Uzman çavuş, “‘Üzerimdeki baskılar beni rahatsız ediyor. Neden böyle yapıyorsunuz’ dedim. Bana ‘Endamın, duruşun, mezhebin beni kıl ediyor. İşin açıkçası bu’ dedi. ‘Ben bu sözleşme döneminde seninle sözleşme yapmak istemiyorum’ dedi. ‘Böyle şey olur mu?’ dedim. ‘Benim mezhebimden, inancımdan size ne?’ dedim. ‘Ben işimi yapıyor muyum, yapmıyor muyum siz buna bakın’ dedim. Bana ‘Senin sicillerini düşürdüm, kendine dikkat et’ dedi” açıklamasını yaptı. Uzman çavuş, “Üst komutanlığa şikâyette bulundum, ilgilenmediler. Olayı kapatmaya çalıştılar. Ben de Başbakanlık İletişim Merkezi’ne şikâyette bulundum. 30 gün içerisinde şikâyetim değerlendirilecek.” DEDE YERİNE İMAM YOLLADILAR Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi hapishanesindeki bir mahkumun Alevi dedesi ile görüşme isteği, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Alevilikle ilgili alınan görüşe dayanılarak reddedildi. Mahkuma dede yerine cami imamı önerildi. Alevi er Emrah Eser’in askerliğinin bitimine 45 gün kala intihar ettiği iddia edildi. Eser’in ailesi konuyu yargıya taşıdı. Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi için belediye tarafından yıkım kararı çıkarıldı, yöneticilere imara aykırı iş yapmaktan para cezası verildi. Adıyaman’da Alevi yurttaşlarının evleri işaretlendi. Malatya Sürgü’de ramazan davulcusunun Alevi aileyi rahatsız etmesiyle başlayan tartışma sonrası Alevi yurttaşın evine saldırı gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan “Karacaahmet’teki ucube” dedi, kendisinin gerçek Alevi olduğunu iddia etti. Kartal Pir Sultan Cemevi ateşe verildi, failler bulunamadı. İstanbul Pendik’te cemevine giderek tehdit ve hakaret savuran iki kişiden birinin polis olduğu ortaya çıktı. Polis, ifadesi alındıktan sonra görevinin başına döndü. AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’dan ‘Devlet Alevi imam yetiştirsin’ önerisi geldi. Ders kitabında Alevi ozan Yunus Emre’nin deyişinin sansürlendiği ortaya çıktı. dip üye olacağım” der mi, der. Teröre yataklık eden avukatlar: Bir apartman dairesinde, gecenin yarısında avukatlar toplanıp, 11 çelik kapı, orada ne iş görür? Bu çelik kapıların arkasında, ardında acaba neler yapılıyor? Kim bunlar; işini iyi bilen avukatlar. Bakıyorsunuz bazı avukatlar, onlar da o avukatlarla ilgili “Avukatlara müdahale edilemez.” Hadi canım sen de, nasıl edilemez?.. Eğer bunlar teröre yataklık, yandaşlık yapılıyorsa bal gibi de edilir, hukuk devletinde edilir. Kim ne derse desin Avrupa şöyle demiş bizi ilgilendirmez. Biz ne diyoruz o önemli. Hak hukuk neyse o önemli. ve iftiradan ibarettir. Elbirliği ile hazırlanan bu komlo başarıya ulaşamadı” dediler. Halkın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamakada, Başbakan’ın tutuklanan avukatlara yönelik, “11 kapının ardında ne işleri var” dediğine dikkat çekirelerek, “Gece yarılarında ne yaptığımızı merak ediyorsanız, 10 yıllık iktidarınızın adaletsizliklerine bakın” denildi. ÇHD’den Başbakan Erdoğan’a sert tepki İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi üyeleri, DHKP operasyonunda tutuklanan kadın avukatları Bakırköy Cezaevi’nde ziyaret etti. ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu üyeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklu avukatlara yönelik açıklamalarına tepki göstererek, “Başbakanın bu açıklamalarının tamamı yalan