29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Paşa çişe gitmiyor, çünkü yandaş medya hastanede onu ayakta görünce “yürüyebiliyormuş” diye ihbar ediyor, ki ite kaka mahkemeye getirilsin... O da yataktan çıkmıyor... Belli olmasın... ? Apo: “Jimnastik isterim...” Başbakan televizyonda: “Hemen ilgileneceğim...” ? Apo’ya yüzme havuzu da lazım... Çünkü Mustafa ile Tuncay’ın sularını kesmişler hapishanede... Sadece iki dakika sıcak su veriyorlar... Evde denedim; hızlı olursa insan bir tek ayak yıkayabiliyor... Öbür ayak kaldırılıp tam musluğun hizasına getirildiğinde su yok... Çorabın da zaten bir teki yıkanıyor... emir subayı kucağında öldü... Bir gün Başbakan konuşmasını bitirip inerken ayağa kalkmadı... Eee hapiste... İki atlet... ? Jimnastikçi?.. Belki 10 bin metre düz koşmak ister... Belki atlı spora geçer... Belki olimpiyatlara katılacak... Bilemeyiz... ? Öte yanda... Dinmeyen gazap... Bitmeyen işkence... Tatmin olmayan kin... Bir istila gücünün sanki sonu gelmeyen nefretidir... İnsan düşmanına yapmaz... ? Tarihin bu sayfalarını yazmasınlar... Kâğıt utanır... 3 Jimnastik... ? Engin Alan dağda yıkanamayınca bitlenmişti mesela... Apo ile Şemdin Sakık yakalandığında Özel Kuvvetler komutanı idi... Üç kez helikopteri tarandı... İki kez kurşunlandı... Belki otuz defa ölümden döndü... Vurulan 18 yıl yedi... Dünkü Cumhuriyet’te konuşmuştu: “İlk kez sıcak yemek yedim...” Sıcak yemek vermişler neyse... Ama Adalet Bakanlığı sadece on kitaba izin veriyor... İki pantolona müsaade... İki kazak.. Türkiye El Kaide ile İttifak mı Yaptı Dün Cengiz Çandar, Radikal’daki yazısında son derece ilginç bir iddiayı çok açık bir biçimde dile getirdi. “ ‘İmralı Süreci’nin neresindeyiz?” başlıklı yazısında şöyle diyordu: “…‘İmralı Süreci’nin zamanlamasının Suriye’deki mevcut ve Irak’taki muhtemel gelişmeler ile ilgili olduğunu da düşünmek zorundasınız. Güney’imizdeki gelişmeler, süreci etkileyeceği gibi, özellikle Suriye’deki gelişmelerin de Türkiye’deki süreci etkileyeceği açık. Yani, ‘interaktif bir ilişki’ söz konusu.” Yazısında The National Interest’te Morton Abramowitz ve Jessica Sims imzalarını taşıyan ‘Erdogan’s Kurdish issues’ (Erdoğan’ın Kürt Meseleleri) başlıklı makaleden alıntılar yapıyor ve şu satırlarla devam ediyor: “Neredeyse iki aydır ama özellikle son bir haftadır şiddetlenmiş biçimiyle, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinin Suriye tarafında bulunan Kürtçesi ile Serekaniye, Arapçası ile Resulayn’da çatışmalar sürüyor. Taraflardan biri kasabayı kontrol eden PKK ile aynı çizgideki PYD’nin silahlı güçleri olan YPG. Diğeri ise ‘Özgür Suriye Ordusu’ kimliğinde Türkiye’den geçirilerek Ceylanpınar üzerinden sokulan Nusra Cephesi adını taşıyan El Kaide’nin Suriye uzantısı. Serekaniye’deki (Resulayn) ‘askeri durum’, şu ara ‘Cihadi Araplar’dan değil, Kürtlerden yana ağır basıyor gibi ve Kürtleri ‘birleştirmiş’ bir görüntü veriyor. Ama Serekaniye’deki çatışma, aynı durumun, sınır boyundaki diğer yerlerde tekrarlanacağının habercisi gibi. Yani, Türkiye’den çeşitli düzeylerde destek alan ‘El Kaide cinsi Arap gruplar’ ile Kürtlerin çatışması.” (Siyahlar benim. E.K.) Ve şu soruyu soruyor: “Türkiye, Kürtlere karşı, gerekirse, El Kaide ile mi saf tutacak Suriye’de? Bu, ciddi bir soru.” Yazı, daha sonra yine The National Interest’teki makaleye gönderme yaparak şu ilginç alıntıyla son buluyor: “ ‘ABD, ilk kez, bölge çapında bir Kürt politikasına ihtiyaç duyacak ve bunun sonucunda ABDTürkiye ilişkileri bir miktar gergin olacak.’ ”. ??? Türkiye’nin “PKK ile mücadele” çerçevesinde hem ideolojik hem de örgütsel olarak din eksenli bir politika izlemesi yeni bir olgu değil… Başbakan Erdoğan’ın din eksenli bütünleştirme modeli ve “Zerdüşt söylemi” belleklerde tazeliğini koruyor… Ama zaten bu yeni bir politika değil Türkiye açısından: Doğu ve Güneydoğu’da din ekseninde faaliyet gösteren “devlet destekli” çeşitli radikal dinci siyasal örgütlerin, birçok isim altında PKK ile mücadelede kirli yöntemler kullandıkları herkesin bildiği bir sır idi… Üstelik bunların marifetleri Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinde iyice ortaya çıktı, mahkeme zabıtlarına bile geçti. Elbette bu arada komşumuz İran’ın da rolü bu çerçevede gündeme gelmişti… Şimdi Suriye olayında, başta ABD, başka birçok ülkenin de dahil olduğu bir denklemle karşı karşıyayız! Irkçımilliyetçi kaynaklardan beslenen bir teröre karşı dincimezhepçi anlayıştan beslenen bir terörle karşı koymaya çalışmak, terörle mücadelede yapılacak hataların en büyüğüdür: Çünkü o zaman kim kaybederse kaybetsin, kazanan “terör” yöntemleri olacaktır! Oysa, mücadelenin “demokrasi ve insan hakları” bağlamında yapılması esastır… Ancak o zaman, kazanan “demokrasi” olabilir! Türkiye’nin gerek iç, gerekse dış sorunlarında, terör örgütlerinden ve yöntemlerinden uzak durması, ülkenin refahı ve selameti bakımından, demokrasi ve insan hakları bağlamında doğru bir yol olacaktır! ? Eti Bakır işi bitirin diye zorladı ? İşçiler mesaileri bittikten sonra da çalıştırıldı ? Denetim eksik yapıldı Antep’teki Galvaniz Fabrikası’nda 2’si Suriyeli 7 işçi öldü. Patlamanın buhar kazanındaki basınçtan meydana geldiği sanılıyor ? Sonuç: 7 işçi öldü Bomba gibi patladı BEKİR ŞAHİN Haber Merkezi Zonguldak’ta 30 işçinin öldüğü grizu faciasında hazırlanan yeni bilirkişi raporunda taşeron firma birinci, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ikinci derecede kusurlu bulundu. TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010’da meydana gelen grizu patlamasında, taşeron firma YapıTek’te çalışan 30 maden işçisi öldü. Facia ile ilgili Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ile YapıTek ortaklarından Halim Köse’nin de aralarında bulurduğu 28 kişi hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin isteği üzerine hazıranan ilk bilirkişi raporunda, sanıkların kusurlu olmadığı belirtildi. İtiraz üzerine mahkeme yeni bir rapor hazırlanmasını istedi. 5 kişilik bir heyet tarafından hazırlanan ikinci raporda, asıl işveren vekili İsmail Güner ve alt işveren şirket ortağı Halim Köse’nin, iş kazası olayında gözetim borcunu tam olarak yerine getirmedikleri belirtildi. Raporda, “İş yasası ve tüzük maddelerine aykırı hareket eden alt işveren ortağı Halim Köse 1’nci, asıl işveren vekili İsmail Güner 2’nci derece kusurludur” denildi. Adım adım ‘Taşeron cinayet sorumlu’ CEMİL CİĞERİM SAMSUN Eti Bakır İşletmeleri AŞ’de kasım ayında meydana gelen, 7 işçinin öldüğü, 9 işçinin yaralandığı kaza ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca hazırlanan rapor tamamlandı. Rapora göre kazada Eti Bakır İşletmeleri AŞ’nin, tedbir ve emniyet kurullarına uymadığı gerekçesiyle sorumlu olduğu belirtildi. Raporda, işçilerin birden fazla işveren olmasına rağmen saha koordinatörünün atanmaması, denetim ve gözetim eksikliği, işçilerin iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgilendirilmemeleri, işçilerin fazla ve dikkatsiz çalışmaları sonucunda öldükleri ifade edildi. Olayın diğer sebebinin ise denetim ve gözetim eksikliği olduğunun açıklandığı raporda, Eti Bakır İşletmeleri AŞ’nin amonyak tankının 25.11.2012 tarihine kadar bitirilmesi için zorlama yaptığı ve bu nedenle işçilerin mesai bitiminde fazla ve dikkatsiz çalıştırılmaları da olayın sebepleri arasında olduğu belirtildi. Eti Bakır İşletmeleri AŞ gerekli kontrolü yapıp alınacak tedbirleri ve emniyet kurallarını Bureau Veritas Gözetim Hizmetleri AŞ’ye bildirmediğini ve emniyet tedbirlerinin Eti Bakır İşletmeleri AŞ tarafından alınacağını belirtildi. Ayrıca işçilerin birden fazla işvereni olmasına rağmen saha koordinatörünün atanmaması, işçilerin iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgilendirilmemeleri de raporda yer aldı. 2 iş başmüfettişi tarafından hazırlanan rapor, soruşturmayı yürüten Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 22 Kasım’daki kazada amonyak tankının kapağının demir parçalarının montajı sırasında platform çökmüştü. Kazada 7 işçi hayatını kaybederken 9 işçi de yaralanmıştı. ‘YENİ ÖLÜMLER KAPIDA’ İstanbul Haber Sevrisi Gaziantep’teki patlamayı değerlendiren DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, “Organize Sanayi Bölgesi’nin 175 bin istihdam kapasiteli olmasına rağmen ancak yüzde 1.5 sendikalaşma olduğu, bölgenin genelinde sendika düşmanlığının yaygınlığı, denetimsizliğin had safhada yaşandığı, işçilerin fazla sürelerle çalıştırılmalarından dolayı yorgun oldukları düşünüldüğünde, yeni kaza ve ölümlerin meydana gelebileceğini tahmin etmek zor değil” dedi. Hükümetin, işçilerin yanarak, düşerek, ezilerek, elektriğe kapılarak, göçük altında kalarak, barajlarda boğularak öldürülmesine seyirci kaldığını vurgulayan Ekici, “AKP bu cinayetlerin birinci derecede sorumlusudur ve bundan yakasını kurtaramayacaktır” dedi. GAZİANTEP Gaziantep’te Şehitkâmil ilçesi 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan Güneydoğu Galvaniz Fabrikası’nda dün bir patlama meydana geldi. Patlamada ikisi Suriyeli 7 işçi öldü, 7 işçi de yaralandi. İtfaiye ekipleri parçalanan cesetleri toplamakta güçlük çekti. Patlamanın etkisiyle fabrikanın bazı bölümleri çöktü, işçiler enkaz altında kaldı. Patlamada yaşamını yitiren 7 işçinin isimleri şöyle: Lütfü Çalakan, Ramazan Bezgin, Emrah Özboya, Serdar Tufan ve Kenan Kaya ile Suriye uyruklu Mohamed Ashour ve Hasan Esad. Suriyeli işçilerin cenazeleri ülkelerine götürülmek üzere Kilis’e gönderildi. Ankara’da bulunan Vali Erdal Ata yaptığı açıklamada, patlamanın fabrikanın buhar kazanında meydana geldiği bilgisini aldığını belirtti. Patlama sonucu olay yerine giden Vali Vekili Mevlüt Kurban da patlamanın, buhar kazanlarının basıncının muhtemelen çok yükselmiş olmasından kaynaklandığının tahmin edildiğini söyledi. ? Galvanizleri taşıyan vinçler de patlamanın etkisiyle devrildi. İşçiler olayın etkisini uzun süre üstlerinden atamadı. (Fotoğraf: ORHAN ÇİÇEK / ADEM YILMAZ AA) Mücadele devam edecek İstanbul Haber Servisi Kas Hastalıkları Derneği, hastalara ücretsiz rehabilitasyon ve bakım hizmeti sunduğu Yeşilköy’deki 3 katlı binasında, 22 yıl sonra “fuzuli işgalci” konumuna düştü. Derneğe tahsis edilen arsanın kira sözleşmesini yenilemeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi binayı boşaltmaya hazırlanıyor. Tahliye kararına yapılan itiraz İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nce reddedildi. Dernek yöneticileri Danıştay’a itiraz etti. Prof. Dr. Coşkun Özdemir öncülüğünde 1978 yılında kurulan dernek, 1991 yılına kadar Aksaray’da bir doktor odasında hizmet sundu. İBB, Mart 1991’de Yeşilköy’de Hatboyu Caddesi üzerindeki 578 metrekarelik arsayı derneğe kiraladı. 1992 yılında ise dernek 3 katlı binasına kavuştu. Dernek, Avrupa Kas Hastalıkları Dernekleri Birliği, Dünya Kas Hastalıkları Dernekleri Birliği’nin de İşçi inşaatta öldü ? İZMİR (AA) Karabağlar ilçesinde inşaat halindeki 6 katlı bir apartmana asansör kurulumunda görevli Kadir Doğan (20), asansör boşluğunun en üst noktasına “denge kolunu” monte ettiği sırada bu kolu tutan zincirin kopması sonucu 1. kattaki asansör kabininin üzerine düştü. Yaklaşık 300 kilo ağırlığındaki “denge kolu”nun da üzerine düştüğü Doğan, olay yerinde öldü. ? ANKARA (AA) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, balkon ve dış cephelerde çanak antenlerin oluşturduğu görüntü kirliliğini engellemek için çalışma başlattı. Çevre Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Baş, “Görüntü kirliliği oluşturan anteni oradan alacağız, çatıda uygun bir yere yerleştireceğiz” dedi. Kas Hastalıkları Derneği’ne tahliye Koruma, ‘çağrı Hastanede butonuna’ takıldı darp iddiası UŞAK (Cumhuriyet) Uşak’ta dört çocuk annesi, Nermin Şen (47), dün sabah saatlerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığı kamu kurumuna geldi. Bu sırada kadının 15 yıl önce boşandığı eşi M.Ö. (50) işyerine gelerek kadını, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Kadın olay yerinde öldü. Sivaslı kırsalına kaçtığı belirtilen M.Ö’nün yakalanması için çalışma başlatıldı. Şen’in üç ay önce başka biriyle evlenmek istemesi nedeniyle eski kocası tarafından tehdit edildiği, savcılığa yaptığı suç duyurusu sonrası açılan dava kapsamında eski kocasının “tehdit” suçlamasıyla 10 gün Uşak Cezaevi’nde tutuklu kaldığı öğrenildi. Polis koruması tahsis edilen Şen’in “çağrı üzerine koruma sistemiyle” korunduğu, çağrı butonunun olmaması nedeniyle telefonla ihbarda bulunması gerektiği ancak olayla ilgili Emniyet’e bir ihbarın gelmediği belirtildi. Bir kadın daha öldürüldü aralarında bulunduğu çok sayıda uluslararası ağ ve birliğe üye olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nöroloji Profesörü Coşkun Özdemir, kararı temyiz ettiklerini belirtti. Derneğin, 22 yıldır Yeşilköy’deki binasında 10 binlerce kas hastasına destek verdiğini belirten Özdemir, “Böyle bir derneğin yok edilmesi girişimini büyük bir üzüntü ve esefle karşılıyoruz. Kamuoyunun bizimle birlikte olduğuna, buradan sonra da olacağına yürekten inanıyoruz. Hiçbir kas hastası dernek binası elimizden alınıyor diye bizim ilgimizden yoksun kalmayacak ve umudunu yitirmeyecektir. Siyasi iktidarın ve yerel yönetimin bu tutumunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” ‘Umudunuzu yitirmeyin’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Şişli Etfal Hastanesi’nde Murat Akkuş isimli yurttaş güvenlik görevlilerinin kendisini darp ettiğini öne sürdü. Özel bir şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışan Akkuş, geçen hafta bir yaşındaki kızını Şişli Etfal Hastanesi Çocuk Acil bölümüne götürdü. Burada bekleyen Akkuş eşinin bulunduğu müşahede odasına girmek istedi. Hastanenin güvenlik görevlisi Harun Bağ ile Murat Akkuş arasında odaya girme meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine hastanenin diğer güvenlik görevlileri Murat Mertöz, Tuncer Mercan ve Sedat Çağlayan da olaya dahil oldu. Güvenlik görevlilerinin Akkuş’u ve kavgayı engellemeye çalışan Akkuş’un eşi ve baldızını da darp ettikleri iddia edildi. Olayın ardından Akkuş şikâyetçi olurken Murat Mertöz, Tuncer Mercan ve Sedat Çağlayan hakkında “Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kullanmak suretiyle yaralamaktan” 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Güvenlik görevlilerinin şikâyeti üzerine Akkuş hakkında da “kamu görevlisini görevi nedeniyle yaralama” suçlamasıyla dava açıldı. Çanak antenler kalkacak Eşini ve kızını öldürdü ? ADANA (Cumhuriyet) Adana’da eşini ve kızını öldüren adam, kendini balkondan atarak intihar etti. Şahin, işleri kötüye gidince borçlandı. Borçlarını ödeyemeyince iflas eden ve son 2 aydır apartman aidatını bile ödeyemez duruma düşen Şahin, bunalıma girdi. Dün sabah cinnet getirerek eşi ve engelli kızı Ayşe’yi öldürdüğü üzerinde durulan Şahin’in, olayı duyduktan sonra eve gelen oğlu Atilla Şahin sinir krizi geçirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear