Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 EYLÜL 2012 SALI???? CUMHURİYET SAYFA SPOR ELEŞTİRİ ALİ İSMET URAL 19 6 YILLIK GÖREV SÜRESİNCE BİRÇOK BAŞARIYA İMZA ATAN KARABIYIK GENEL KURULDA YİNE ADAY Takım Olmak Lazım... Fizik hazırlığı olarak aslında hemen her takım birbirine çok yakındır aslında. Eskisi gibi değil artık. Ancak takımların aralarındaki farklar oyuncu kalitesi ile ortaya çıkıyor artık. Örneğin, teknik kapasitesi ne kadar yüksek ise o kadar efektif oynayabiliyorlar. Ya da sistem oturmuş ve oyuncular birbirini ezbere biliyorsa yine güç yerinde kullanılıyor. Ancak sistemi tam oturmamış oyuncuları uyumsuz görünen takımlar amaçsız enerji harcamaktan 65’ten sonra düşüşe geçiyorlar. Fenerbahçe de Trabzonspor da bu sorunu yaşıyorlar malesef. Bilinçsiz amaçsız o kadar olumsuz pas trafikleri oluyor ki. Bir de buna takım oyunundan uzak ikili üçlü hücum anlayışı eklenince bir kaç oyuncunun ağzına bakıyorsunuz ne yapacaklar da gol olacak diye. F.Bahçe’nin Trabzonspor’a göre bir eksisi daha son haftalarda yaşananlar takımı mental olarak negatif etkileyip daha da aşağıya çekiyor. Meireles’e bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Adamın geldiğinden beri ruh halinde farkedilir düşüş var. Nereye geldim ben bu nasıl bir hatalar takımı diyordur. Bunları aşmak tabii ki teknik patronun işi. 5.hafta bitti F.Bahçe hâlâ sistemini oyun kurgusunu belirleyemedi. Kadıköy’de oynanan maçlarda saha zemini krizini bir nebze etken olarak gösterebilirsiniz ama bu rakipler için de geçerli. Bakın ısrarla yazıyorum Stoch F.Bahçe’nin oyuncusu olmaktan çok uzak ve takımını eksik bırakıyor. Krasic ve Kuyt Aykut Hoca’nın elini çok rahatlatacak belki ama onlarsız da oynatmalı takımını. Bu lig uzun maraton toparlayacak süreci bulur belki en azından devre arası der transfer der ancak Avrupa ligi hızlı ilerliyor. Bir de bakmışsınız dışardasınız. Şunu da hatırlatalım. F.Bahçe’de kredisi en yüksek kişi Aykut Kocaman. Daum’a bakın 2 yıl şampiyon oldu 3.yıl ikinci bitirdi gönderildi. Zico şampiyon oldu. Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynadı ve o sezonu 2. bitirdi, gönederildi. Aykut Hoca eminim takımı düzlüğe çıkarmak, iyi futbol oynatmak için Samandıra’da yatıp kalkıyor. Bu sürecin çıkışını bulacaktır ancak sanırım önce takımını geri kazanması gerekiyor çünkü kafalar çok karışık görünüyor. 79. dakikada Olcan’ın 6 pastan dışarı attığı top gibi veya aynı Olcan’nın karşı karşıya Volkan’ı da geçip vuramadığı top gibi, say say bitmez son 15 dakikada F.Bahçe kaybedebilirdi. Yada Meireles sıfıra inip şut atacağına Sow’a verse F.Bahçe de kazanabilirdi ama gerçekler değişmezdi. Sadece puanlar değişirdi. KAŞİF TÖRE Nazım Hikmet; “Kadınlarımız, bizim kadınlarımız” diye başlayan şiirinde kadınlarımızı över. Türk futbolunun şike kaosunda biraz daha yoğunlaşmasına neden olan muhasebeci eski federasyon başkanı çocukları ve kadınları statlara doldurarak onlara argoyu da öğretti. “Olamazsın şampiyon” diye biten ünlü ‘Voleybolda istikrar sürsün’ ‘KALICI BAŞARI İÇİN EĞİTİM ŞART’ Başkanlık döneminiz boyunca yapmak isteyip de yapamadığınız neler var? KARABIYIK: Yönetim olarak yapmak istediğimiz birçok şeyi hayata geçirdik. Bunun dışında eğitimle ilgili bazı eksikler var. Bunların giderilmesi yalnızca voleybolun değil Türk sporunun yararına olacaktır. Örneğin eğitimde spor liselerinin branşlaşması önemli adım olacaktır. Öğrencileri erken yaşta spora ve sanata yönlendirmek çok önemli. Zaten bu Türk sporunun genel bir sorunu. Branşlara göre yetenek modelleri oluşturulması gerekir. Bu alanda yetenekli gençler bulunarak ilgili alanlara yönlendirilmeli. Ancak bu şekilde sportif başarılar da kalıcı olur. Felek Voleybol Kompleksi hizmete açıldı. ? Altyapıya önem verildi. Kulüp Voleybolun marka değerini son yıllarda altyapıları ele alınıp; kesilmiş altyapı yaptığı büyük atılımlarla yükselten destek ödemeleri başlatıldı ve Erol Ünay Karabıyık, Türkiye kulüplü kategorik Türkiye Voleybol Federasyonu Genel şampiyonaları yeniden hız kazandı. Kurulu’nda başkanlığa yeniden aday İl karmaları faaliyetleri başladı; bu olarak istikrarı sürdürmek istiyor. kapsamda her yıl Ankara’da 2006’da Olağanüstü Genel Kurul’da 1000’in üzerinde sporcu seçilerek göreve başlayan ve 2008’de ağırlandı. Maçlarda bir araya yeniden başkanlığı kazanan Karabıyık, gelen bu sporcular seçmelere yaptığı icraatlarla ‘Türk voleybolu’nu tabii tutularak milli takım yetenek zirveye çıkardı. Seçimde oy kullanacak havuzlarına kazandırılmaları 193 delegenin 155’inin verdiği sağlandı. Aroma’yla protokol önergeyle yeniden aday olan Erol Ünal imzalanarak 2 bin ortaöğretim Karabıyık, TVF Yönetim Kurulu okuluna içinde direk, file ve 6 nizami eski üyesi ve Balkan Voleybol voleybol topu bulunan voleybol Birliği Genel Sekreteri Özkan müsabaka seti armağan edildi. Mutlugil’le yarışacak. Görev ? Voleybolun marka değeri süresince tesisleşme, altyapı, yükseldi. Yazılı ve görsel basında sponsorluk, mali ve idari voleybol çok daha geniş yer yapılanma dahil birçok buldu. Tüm liglere, Türkiye önemli çalışmaya imza Kupası’na ve milli atan Karabıyık, takımlara sponsorlar görüşlerini bulundu. ‘Cumhuriyet’ ? Uluslararası alanda okurlarıyla Türk voleybolu prestij paylaştı. kazandı. Çok sayıda Başkan olarak kategorik turnuvanın görev yaptığınız sürece hangi projeleri Erol Ünal Karabıyık dışında; A takımlar seviyesinde bir olimpiyatın, hayata geçirdiniz? bir Grand Prix Kıta Elemesi’nin, 6 EROL ÜNAL KARABIYIK: Avrupa Ligi finalinin, bir Avrupa ? Tesisleşmede büyük adımlar atıldı. Şampiyonası yükselme grubunun, bir Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu ve Avrupa Şampiyonası finali Burhan Felek Spor Salonu, Spor Genel organizatörlüğünün; ayrıca Avrupa Müdürlüğü’nden devralındı. Burhan Plaj Voleybolu tesisleşme tekeli 30 Felek Spor Salonu eklentilerindeki yıllığına Türkiye Voleybol alanda Türkiye’nin ilk kapalı plaj Federasyonu’na verildi. voleybolu kortu hizmete açıldı. 7 bin ? Ekonomik düzenlemelere 500 seyircilik kapasiteye sahip Burhan yönelindi. 2006 itibarıyla 3 milyon Felek Voleybol Salonu, 120 yatak olan TVF bütçesi, aradan geçen 6.5 kapasiteli, 4 yıldız standartlarında yılın sonunda gelir getirici voleybol oteli tamamlanarak; TVF 50 tedbirlerle 13 misli (yüzde 1350) Yıl Voleybol Salonu, Kapalı Plaj büyütülerek 40 milyon Voleybol Kortu ve Burhan Felek TL’ye geldi. Voleybol Salonu’nu ihtiva eden Burhan SAMİ GÜREL VOLEYBOL ZİRVEYE ÇIKTI ? A BAYAN ULUSAL TAKIMI: 2007’de Dünya Grand Prix’si 6’sı, 2009’da Avrupa 5’incisi, 2009’da Avrupa Ligi 2’incisi, 2010’da Dünya 6’ıncısı, 2011’de Avrupa Ligi 2’incisi, 2011’de Avrupa 3’üncüsü 2012’de İlk olimpiyat katılımcısı, 2012’de Dünya Grand Prix’si 3’üncüsü ? A ERKEK ULUSAL TAKIMI: 2012’de Avrupa Ligi 2’incisi ? YILDIZ KIZ ULUSAL TAKIMI: 2007’de Dünya 2’incisi, 2009’da Avrupa Gençlik Olimpiyatları şampiyonu, 2009’da Dünya 4’üncüsü, 2011’de Avrupa şampiyonu, 2011’de Dünya şampiyonu, 2011’de Avrupa Gençlik Olimpiyatları 3’üncüsü ? GENÇ KIZ ULUSAL TAKIMI: 2008’de Avrupa 3.’sü, 2012’de Avrupa şampiyonu ? YILDIZ ERKEK ULUSAL TAKIMI: 2011’de Avrupa Gençlik Olimpiyatları şampiyonu ? GENÇ ERKEK ULUSAL TAKIMI: 2012’de Avrupa 4’üncüsü Kadın Tezahüratı tezahüratın başını çoluk çocuğa ve kadınlara Şükrü Saracoğlu’nda söyletti. Bu, toplumun nereye doğru gittiğinin basit bir göstergesidir. Yazık. Maça gelince F.Bahçe’nin ne oynadığı, ne yapmak istediği bir karmaşadır gidiyor. “Koşmuyor” denen Alex, o koşanlardan daha canlıydı. Trabzonspor, Şenol Güneş ile yeniden bir takım yaratma yolunda. Üstelik takım olarak F.Bahçe’den de daha ‘takım’lar. Şimdi bu kadar yabancının arasında sivrilen bir Mustafa Yumlu var. Mustafa’nın kendine güveni gelmiş, ne yapmak istediğini biliyor. Fırat Aydınus, geçen seneki hamlığını atmış. Futbolcular kadar koşuyor ve onlardan daha çok oyuna egemen. Türk futbolunda sadece bir – iki tane hakem kaldı. G.SARAY DEVLERİ GERİDE BIRAKTI Spor Servisi Lider Galatasaray’da Spor Toto Süper Lig’in yeni takımı Akhisar Belediyespor önünde alınan farklı skorla galibiyet serisinin 3 maça çıkarılmasının sevinci yaşanırken Sarı Kırmızılılar, Almanya’da lider Bayern Münih’in ardından Avrupa’nın en iyi gol ortalamasına sahip takımları arasında 2. sırada yer aldı. Bayern Münih, Bundesliga’da 4 maçta 14 kez fileleri havalandırarak 3.5’lik gol ortalaması elde ederken Avrupa’nın en golcü takımı oldu. G.Saray ise 5 haftalık periyotta attığı 15 golle maç başına 3 gol ortalamasıyla Barcelona, Juventus, M.United, Lyon, Ajax gibi Avrupa’nın devlerini geride bıraktı. Beşiktaş Teknik Direktörü takım içinde futbolcularla sıkıntı yaşamadığını söyledi GÖRÜŞ / MUZAFFER ERGÖZ Kemal İçin Zor Bir Yazı Herkesin ilk sorduğu bir soru vardır; sana niçin Muzaffer Hoca diyorlar? Bu soruyla o kadar çok karşılaştım ki artık bu soru karşısında hiçbir cevabım yok. Ama aynı soruyu Kemal Merkit karşımda duruyor ve ısrarla soruyor. Sen Muzaffer Hoca’sın, sana Muzaffer Hoca niçin diyorlar? Bunu sen mutlaka yaparsın. İyi de sen kimsin? Ben Kemal Merkit, Avusturya’da okuyorum. Gelirken harçlığımı çıkarmak için on tane kayak getirdim. Jandarma el koydu ve kayaklarımın hepsi gitti. Eğer onları geri alamazsam ve satamazsam ne okul harçlığımı çıkartırım ne de yol paramı. Benden ne istiyorsun hocam, kayaklarımı jandarmadan geri al lütfen. Karşımda gözleri renkli ama ağlamaklı bu genç adamın hem cesaretini sevmiştim hem de bana yüklemeye çalıştığı mesuliyeti. Çok cana yakın bir isyan içerisindeydi. Elimi omzuna koydum, merak etme hallederim, dedim. Kemal Merkit’in kayaklarını kurtardım, bir de hepsini satarak o genç adamı mutlu etmenin mutluluğunu yaşadım. Türkiye’ye sörf sporunu yaymaya çalışırken rahmetli Abdülkadir Yücelman’ın benimle yaptığı röpörtajı okumuş, arkadaşlarından da birkaçını aldığı gibi Bodrum’a gelmiş. Etrafa neşe saçan, her zaman hareket halinde olan bir yapısı ve sevecen haliyle karşımda bitiverdi. Sanki kırk yıllık dostmuşuz ve benim ona sörf öğretme gibi bir mecburiyetim varmış gibi sormadan işe koyuldu. Çadırlarda yaşıyor ve her gün dalgaların üzerinden hoplaya zıplaya sörf yarışları yapıyorduk. Kemal Hocaların ve kampın adeta neşesi olmuştu. O da artık Kemal Hoca olmuştu. İnanılmaz bir ruhu ortaya koymuş ve başka ülkelerde olsa belgeselleri, romanları ve sinemaları yapılacak bir olayı gerçekleştirmiştik. Bodrum artık sörfler ve sörfçüler ile tanıtılmaya başlanmıştı. Kemal Merkit bunların hepsini doya doya yaşadı. Önce de söylediğim gibi durduğu yerde duramayan Kemal Merkit, kendine Mistral marka çok pahalı bir sörf edindi ve kendisini vurdu denizlere. Artık onu yarışlardan yarışlara görmeye başladım. Bodrum Sörf Okulu’nda çok özgün bir yeri vardı. Onu motor süren bir Kemal olarak sadece gazetelerde takip ettim. Yollarımız ayrılmıştı. Haberi okudum ve o anda her şey birden anlamını yitirdi. Birdenbire o canlı, hayat dolu çakır gözleri gözlerimin içerisinde tüm mahzunluğu ile soldu. Onda bulduğum delikanlılığı, saygıyı ve vefayı hiç ama hiç unutmamıştım. O, adrenalin için doğmuştu, spor için programlanmıştı, ne yazık kimse onu yedi yaşında keşfetmemişti ve Amerika’da doğmamıştı. Eğer bu ikisi bir araya gelseydi bugün dünya Usain Bolt gibi Kemal Merkit’i konuşacaktı. Onun izi Bodrum’un yelken rüzgârları ile sonsuza kadar yaşayacağını tüm sörfçüler bilir. Cumhuriyet Spor ailesi olarak sana ölümsüz olduğunu söylüyor ve geride bıraktıklarına sabır diliyoruz sevgili Kemal Hocam... hderingor?hotmail.com Aybaba: Aile havasındayız Spor Servisi Beşiktaş Teknik Direktörü Samet Aybaba, son günlerde yapılan eleştirilerin haksız olduğunu belirterek, “Bazı oyuncularla aramızda sert tartışmalar veya ağır hakarete varan konuşmalar olduğuna dair gazetelerde çıkan haberler var. Çok enteresan ve komiktir. Oyuncularımızla karşı karşıya gelme ya da tartışma olmamıştır. Biz artık çizgisini çok iyi bilen aile takımıyız. Aile içindeki tartışmaları dışarıyla paylaşacak kadar da medeni insanlarız. Ancak Fernandes ve Sivok’la hiçbir konuda karşılıklı tartışma ve konuşmam olmamıştır” dedi. Bu söylentiler için Fernandes’in Gaziantepspor maçı sonrası yaptığı açıklamanın daha önemli olduğunu kaydeden Aybaba, şöyle devam etti: “Fernandes’e ‘87. dakikada oyundan çıktınız, nasıl karşılıyorsunuz?’ diye soruluyor. Fernandes’in yanıtı ise ‘Ben bunu hiç sorgulamadım. Kendi içimde bile sorgulamadım. Bizim teknik direktörümüz patronumuzdur. O istediği gibi hareket eder’ şeklinde oldu. Aslında Türk futboluna örnek olacak bir konuşmaydı. Ancak nedense bizim ülkemizde olumlu, profesyonel söylenen sözler itibar görmüyor” Ziraat Türkiye Kupası 2. turunda Niğde Belediyespor’la oynayacakları maça da değinen Samet Aybaba, “Maç maçtır. Yarın (bugün) çok ciddi bir şekilde bu maça çıkacağız. Oynamayan arkadaşlarımız var. Onlar için büyük bir şans. İyi değerlendireceklerini düşünüyorum” ifadesini kullandı. ? GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL Türkiye Kupası (2.tur) (5 Şubat/14.30) Niğde Bld.Beşiktaş, (Atatürk/18.00) DersimG.Birliği. BASKETBOL Eurochallenge Kupası (Joensuu/19.30) KatajaAliağa, (Rakvere/20.00) TarvasTofaş, TED Kolejliler Turnuvası (TED Kolejliler/16.00) HacettepeT.Telekom, (18.00) TED KolejlilerErdemir. TV’DE SPOR LigTV 2/14.30 Niğde Bld.Beşiktaş, (18.00) DersimG.Birliği. Anlama Özürlüyüz! Bir antrenörün ya da teknik direktörün, takımına katkısı yüzde on beştir. Gözümüzde çok büyütmeyelim. Onlar da kendilerini bulunmaz Hint kumaşı zannetmesinler. Bu söylemi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp tekrar önünüze getiriyoruz. Biliyorum, futbolun içinde yetişmeyen, çantadan profesör olanlar, “Olur mu öyle şey” deyip burun kıvıracaklar. Olsun. Bunu ben değil, futbolda sanayi olmuş ülkeler söylüyor. Ama nedense bir türlü bunu kavrayamıyoruz. Bu konuda özürlüyüz galiba. Hem bir şeyler düşünmüyoruz hem de hazır verilen bilgiyi öğrenmek istemiyoruz. Bir antrenörün kendisine düşen katkı payı olan yüzde15’in yüzde15’ini kullansa da yeterlidir. Geriye kalan yüzde içinde doğaldır ki futbolcuların ve malzemeciden tutun da başkana kadar herkes vardır. Bu bütünlük içinde antrenöre ya da teknik direktöre yapacağı icraat için tam yetki verilmesi gerekir. Ancak gerektiğinde bu yetkinin geri alınması da mümkün olmalıdır. Bu tür kararlarda duygusal davranmak insanı hataya götürür. Futbol hiçbir zaman müspet ilim değildir. Hatta ilim bile değildir. 2 kere 2 her zaman 4 etmeyebilir. Sonuçlarda, deplasmanda veya kendi sahasında oynamasının dışında, şans, moral ve oyun esnasındaki rastlantılar büyük önem taşır. Söylentiler çeşitli. Bunların arasında “Aykut, kendini tek adam sanıyor” söylemi gözüme çarptı. Bunun üzerine bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bir insan genç yaşta, kendisini yöneten yöneticilerden daha zenginse, lale devri yaşıyorsa, her gün 8 sütun manşette haberlere konu oluyorsa tabii ki kendisini büyük görecektir. Bu psikolojik bir olaydır. Sadece Aykut’a özgü değil. Garipsenecek ya da bu kadar konuşulması gereken bir sürü konu varken dikkati çekilecek bir konu değil gibi geliyor bana. Daha önce de belirttiğim gibi Aykut, körler diyarında şaşı gibidir. Şu an için de başka seçenek yok gibi. Değil Aykut, takımlarını dünya şampiyonasında klasmana sokan antrenörler bile ülkemizde çınar yaprağı gibi döküldüler. Veselonovic hariç. Onun zamanında ilk defasında 85 golle, ikincisinde ise 103 golle şampiyon olundu. Bu örnek, futbolun bir ölçüye sığmadığını gösteren örneklerden biridir. Teknik direktörlük yaptığım dönemlerde önce Samsunspor, ardından Bursa Acar İdman Spor, sonra Tekel ve de en son Fenerbahçe’yi çalıştırmıştım. Hepsinde de şampiyonluk yaşadım. Art arda kazanılan bu şampiyonluklarla, Türkiye’de bir ilk gerçekleşmişti. Bu başarılar benim çok iyi bir teknik direktör olmamdan kaynaklanmadı. Oyuncularım iyi çalıştılar. Beni başarıya onlar götürdüler. Bu nedenle de ne o dönemde ne de bu dönemlerde, gazete sütunlarında ve televizyon ekranlarında böbürlenmedim. Aslında zaten, “Ben yaptım, ben ettim” gibi başarı sözcüklerini söylemekten pek hoşlanmam. Despotik sözlerdir bunlar. Hiçbir teknik direktör, oyuncularına bir şey öğretemez. Onlar zaten takıma, bu işi öğrenmiş olarak geliyorlar. Hatta içlerinde teknik direktörden daha bilgili olanı bile vardır. Teknik direktörün görevi, futbolu bilen profesyonel oyunculardan homojen bir takım ve futbol disiplini yaratmaktır. Ona düşen en büyük görev de budur. Sonuç olarak; eleştirilerimizin konularını biraz gözden geçirmemiz gerekiyor. Seviyeyi biraz daha yükseltmeliyiz. Boşuna yıpratmayalım insanları. KUPADA RAKİP NİĞDE BELEDİYE Spor Servisi Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası 2. turunda bugün deplasmanda Bölgesel Amatör Lig’den Niğde Belediyespor’la karşılaşacak. Niğde 5 Şubat Stadı’nda saat 14.30’da başlayacak ve hakem Ömer Faruk Ocak’ın yöneteceği mücadele Lig TV 2’den naklen yayımlanacak. Teknik direktör Samet Aybaba, Niğde kafilesine Fernandes, Almeida, Veli, Sivok ve Holosko’yu almadı. Bu futbolcuların çalışmalarına İstanbul’da devam edecekleri bildirildi. Siyah Beyazlıların Niğde Belediyespor maçına şu muhtemel 11’le çıkması bekleniyor: Cenk, Hilbert, Ersan, Escude, Uğur, Hasan Türk, Necip, Erkan Kaş, Oğuzhan Özyakup, Mehmet Akyüz, Batuhan Karadeniz. QUARESMA İÇİN İNGİLTERE İDDİASI ? İngiltere Premier Ligi’nden Liverpool’un geçen transfer döneminde talip olduğu Beşiktaşlı Ricardo Quaresma için yeni bir teklif yapacağı öne sürüldü. İngiliz basınında yer alan haberlere göre, transfer döneminin son günlerinde Liverpool’un talip olduğu Portekizli oyuncu için Siyah Beyazlıların 7 milyon Pound istemesi üzerine görüşmelerin askıya alındığı belirtildi. KISA...KISA...KISA...KISA...KISA... ? FENERBAHÇE Ülker’le NBA’den Boston Celtics’i karşı karşıya getirecek ‘NBA Europe Live Tour 2012’ mücadelesinin sponsoru Garanti Bankası oldu. ? OLİMPİYAT Şampiyonu Aslı Çakır Alptekin Atletizm Salonu federasyona devredildi. ? TÜRKİYE’de düzenlenecek FIFA Dünya 20 yaş altı Kupası öncesi ‘FIFA Çim Semineri’ bugün İstanbul’da (Türk Telekom Arena) başlayacak. ? SPOR yazarı Kâzım Kanat, ölümünün 4. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. ? PTT 1. Lig: BucasporKarşıyaka: 12. ? 6’LI : Bursa (711114/82: 9 bin 790.37 TL). 1 7 5 4 23 ALTILI GANYAN ADANA 4 10 9 2 86 4 1 2 4 1 2 3 8 7 C MY B C MY B 3 4 1 2 ALTILI GANYAN ANKARA 4 10 7 3 6 1 2/5 6 2 4 7 7 6 1 8